desteklediğim takımın maçını izliyorsam, direkt futbolcunun seksiliğine odaklanabilmem imkansız. hatta itiraf edeyim; sinir bozucu bi' durumda, alışkanlıktan istem dışı da yaşasam içimdeki kızgınlığı, seksist küfürler ederek savuşturduğum oluyor fakat bir serie a maçında işler değişir tabii...
homofobik, kuş beyinli ak trol'lerin zırvaladıkları iddialardan biri.
emin olun en başta her zaman bu konuyu yobaz,çekemeyen kesim tetkik eder. kaldı ki kimse atatürk'ü heteroseksüel olmasından sevmiyor,saygı duymuyor; yönelimi ölçüt olamaz elbet ama göt kılları için daha da garezlenmeleri adına oldukça önemli husus. hem atatürk hem eşcinsellik garezlerini daha da pekiştirmeleri için onların ellerine verilmiş etkili iki fırsat.
terör korkusunun bu denli insanların günlük hayatını etkilemediği, her türlü pisliğe meyilli sapkınların,ahmakların inlerinden rahatça çıkamadığı ve tehlike yaratamayışının insanlarda sağladığı güvenin varlığı, kutuplaşmanın beraberinde toplumsal çözülmenin kolayca yaşanmadığı özlenen güzel günler. bu gidişatla hep özlenecek o türkiye.
solist olarak programda yer alacağımdan kriter, profil belirtmiyorum. yetkililerden tek ricam ise back vokal arıyorum, sesine ve götüne güvenen başvurusunu iletsin lütfen. *
sol çerçevedeki içeriklere daha fazla dayanamayıp bohçasındakileri dökmeye başlayan yazar. artık kalan zamanında keskin carebear göreceğiz sonrasında da yine yeniden mutlu son. *
kısa sürede tüm mecazi anlamlarından arındırılmış şekilde çarpılmanı temenni ediyorum,hoşça kal... sırf "elektrik almak" deyimini saçma bulduğumdan bu kadar acımasız cevap aklıma geldi sanırım.
türkiye; cumhuriyet tarihi boyunca, en ağır terör saldırılarına maruz kalıyor lakin kendisi bir cumhurbaşkanı olarak halen dirayetten söz etmekte. zaten birkaç güne sen ve iq'su tek haneli silah arkadaşların unutacak hepsini ta ki sırada ansızın gelecek terör saldırısına kadar. kınaya kınaya lanet ede ede yalama oldunuz lan, ideolojinizle boğulun e mi!
patlama haberini aldığım ilk andan itibaren mümkün olduğunca teyit edilmiş bilgiler için gelişmeleri televizyondan,sosyal medyadan takip ettim ve yine her zamanki gibi aynı terane; kınama,lanetleme söylemleri.. lanetlemeyi çok iyi bilirsiniz onun zaten farkındayız ama konumuz bu değil,neyse... bunlar yetmedi, yetmez de çünkü ölen çok! daha perspektif bakılması gerekiyordu olaya. e tabii hemen birkaç temsili andaval vesilesiyle yine türlü rezilliklere şahit olduk. turizme ket vurmasına yakınanı mı dersiniz, yaşananları anayasal değişikliğe gidilmemesine bağlayan mı dersiniz.. envaiçeşittiler. en sonunda sinir kat sayım tavan yapınca bıraktım eminim ki daha kepaze beyanlar da mevcuttur rastlamadığım. bildiğim iki şey var. biri iflah olunamayacağı biri de yaşananları bizlere alıştırmayı başardıkları gerçeği.
izlanda futbolunun sükse yaptığı organizasyon. son 16'da ingiltere'yi eleyip son 8'e kalarak ev sahibi fransa'nın rakibi oldu. 23 kişilik kadrolarının değeri ise 37.5 milyon euro civarında. bizim kadromuzdaki sadece milli zırlayanın değerine tekabül.
tercihlerine saygı duyuyorum ve tercihlerini anlayışla karşılıyorum fakat kesinlikle gelip geçici olduğuna inanıyorum. bir psikoloğa danışarak bu geçiş sürecinin üstesinden gelebilirler. yakın zamanda açılan arkadaşıma hemcinslerinden hoşlanmaya çalışması ve hemcinsleriyle daha çok arkadaşlık kurması yönünde tavsiyede bulundum. fazla zorlamak da istemedim, kendisi zaten doğruyu yanlışı ayırt edebilen bilinçli birisi. yanlış şeyler yapmayacaktır.
sonra beleşçilerin de sırf vergiden muaf olayım niyetiyle "aslında ben eşcinselim,hornetten adam düşürüyorum,aha dayıya sor!" gibi söylemlere neden olabilir. bir an gerçekten imzalayan kitlenin olduğunu düşündüm,ta ki linki tıklayana dek.neyse ki sandığım gibi değilmiş.
ağızlarıyla kuş tutsalar pay sahibi oldukları kepazeliği zinhar örtemeyecek vakıf.şu koduğumun vakfını aklamak için çabalayan, bağnazlığı ilke edinmiş maskaraları,resmen olaya teşvik edici söylemleriyle görmeye devam ediyoruz ve edeceğiz de. çok yazık!
zordur hatta bazı lgbti bireylerinin kaldıramadığı da görülmüştür. öyle ki anksiyete bozukluklarla boğuşan, intihara teşebbüs etmiş hatta teşebbüsle de kalmamış hiç azımsanmayacak sayıda lgbti'li vardır. okuyan her zamanki gibi anlamak istediğini anlayabilir ya da anlamayabilir. amacım; kitleyi acındırmak değil, belirtmek istediğim gerçeklerdir. mesela, herkesin sosyalleştiği o okul sizin cehenneminiz olabilir; hiç gitmek istemezsiniz, her gittiğiniz gün nefret söylemleriyle yıldırılabilirsiniz. homofobikler vesilesiyle sıkı temeller kurmaya başladığınız arkadaşlarınızı bir anda iftiralarla kaybedebilirsiniz. o yakınlıklar belki hayatınızın seyrini değiştirecektir ama hayır, sizin muhtemeli yaşamanız mümkün değil. siz yalnızlığa, kendi mücadelenizi vermeniz için itileceksiniz. yanı sıra dersleriniz aksayabilir, konsantrasyon sorunu belirebilir. hepsi çorap söküğü gibidir işte sonra bir bakmışsınız sosyal hayatınız da yerle yeksan olmuştur. kötüsü, bunları yaşarken büyük ihtimal bir başınıza mücadele etmek zorunda kalışınızdır ama en kötüsü değildir çünkü ilkokulda sizinle ibne diye dalga geçen ece'yi yıllar sonra instagram'da, onur yürüyüşü'nde boy boy çektirdiği fotoğraflarıyla görebilirsiniz. evet, en çok bu koyar.
haberin devamı kan donduruyor, doğru ama maalesef bununla sınırlı kalmıyor çünkü "iftira olmadığı ne malum!" zihniyeti devreye girerek insanı hayrete düşürüyor. bir de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine ödül gibi 24 yıl hapis cezasıyla ucubelik daha da somutlaştırılıyor.
bir yazarın yine tutarsızlığını,densizliğini su yüzüne çıkaran versus. "kürt sevici yazarlar gebersin." mantalitesindeki bu yazarcık;gelip bugün de burada yersiz olarak duyar meleği kesilmesi,insanlık dersi vermeye çalışması son derece anlamsız ve kendisiyle çelişik.yetmezmiş gibi vaktinde iğrenti duyulacak itiraflarla yazarların midesini bulandıran trolümsünün;utanmadan iğrençlikten bahsettiği,zerre kadar tanımadığı insanlar hakkında kin kustuğu başlık.
sözlük formatının içine edildiği olayda,kendisini küfür yazmadan ifade edemeyen üyenin de iletilerini silerek gitmesiyle sonuçlanmıştır.belki küfür kullanmak yerine usturuplu bir şekilde yazsaydı hiçbiri yaşanmazdı.
çeyrek final müsabakaları çift maç eleme usulüne göre oynanacak.bu da takımın evinde maç yapacağı anlamına geliyor.kesinlikle tribün kapatma cezası alması gereken kulüp,yoksa geçmiş maçlardaki yedikleri haltları tekrarlamaları kaçınılmaz.zamanında " mustafa kemal'in askerleriyiz" seslerine anlamsız cezayı kesen pfdk,bu densiz sözde takım taraftarlarının yaptıklarına neden göz yumuyor?