filizku

Durum: 801 - 0 - 0 - 0 - 19.06.2020 04:21

Puan: 17030 - Sözlük Kaşarı

13 yıl önce kayıt oldu. 3.Nesil Yazar.

just believe in me
  • /
  • 41

gezi parkı direnişine selam 1 haziranda güven parktayız

ankara'nın cumhuriyetin ilanından sonra gördüğü en tarihi gündü sanırım ya da en azından benim gördüğüm en tarihi gündü. saat üçte güven parktaydım. alana açılan dört yol da eylemcilerle doluydu ama polis meydana girmelerine izin vermiyordu. ben meclis tarafına, arkadaşlarımın yanına çıktım. bir saat sonra beş altı ambülans gitti meydana. sanırım meydana girmek için zorladılar ve sert çatışmalar yaşandı ve çok insan yaralandı, hatta belki öldü. neler olduğu hakkında bir bilgi edinemedik. sonra polis çekildi. meydana doğru yürürken yoğun gaza ve tazyikli suya maruz kaldık. meydana ulaştığımızda korkunç bir manzarayla karşılaştık. çok eyleme katıldım ama ben böyle bir anarşizm görmedim. kızılay meydanı'ın da taş taşa üstünde kalmamış. yerinden sökülen kaldırım taşları, kırılan camlar, tahrip edilen belediye araçları... çok üzüldüm! bizim amacımız da mesajımız da başkaydı. haklıyken haksız duruma düşmek ve o yanlışın ortasına düşmek istemezdim. ama şu da bir gerçek ki eğer taşları yerinden söken, camları kıran o çılgınlar olmasaydı, dün alana kesinlikle giremezdik. polisi öyle yıldırdılar ki adamlar çekilmek zorunda kaldı. bu arada gururla söylemek isterim ki ankara "taksim" diye inledi. sizlerle hep bir arada, beraber hissettik kendimizi.

cemil ipekçi

akp'ye daha doğrusu tayyip'e bir zamanlar derin bir hayranlık duyduğu için şimdi kafasını duvarlara vuran insan.

gazman tayyip

maşa olarak kullandığı polislerle halkını karşısına almıştır. bedeli ağır olur! o da biliyor bunu.

eskişehir

polise balkondan kanepe atarak "orantılı güç" kullanan güzel şehir.

28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi

https://fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/6995_10151638383431907_1704486470_n.jpg

gezi parkı direnişine selam 1 haziranda güven parktayız

bu, onurlu bir insan olmanın gereğidir. inançla, dirençle, onurumuzla yarın güven park'tayız.

28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi

28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi

kesintisiz canlı yayın izleyebileceğiniz bir link:

http://www.vgtv.no/#!/video/65023/direkt...

bekle bizi istanbul

vedat türkali'nin muhteşem şiiridir ve bugünler için yazılmış gibidir.


istanbul

salkım salkım tan yelleri estiğinde
mavi patiskaları yırtan gemilerinle
uzaktan seni düşünürüm istanbul

binbir direkli halicinde akşam
adalarında bahar
süleymaniyende güneş
hey sen güzelsin kavgamizin şehri

ve uzaklardan seni düşündügüm bugünlerde
bakışlarimda akşam karanlığın
kulaklarimda sesin istanbul

ve uzaklardan
ve uzaklardan seni düşündügüm bugünlerde
sen şimdi haramilerin elindesin istanbul

plajlarinda karaborsacılar
yağli gövdelerini kuma sermiştir.
kürtajli genç kızlar cilve yapar karşılarinda
balikpazarinda depoya kaçırılan fasulyanın
meyvesini birlikte devşirirler
sen şimdi haramilerin elindesin istanbul

et tereyağı şeker
padişahin üç oğludur kenar mahallelerinde
yumurta masaliyla büyütülür çocuklarin
hürriyet yok
ekmek yok
hak yok
kollarin ardindan baglandi
kesildi yolbaşlarin
haramilerin gayrisina yaşamak yok

almiş dizginleri eline
bir avuç vurguncu müteahhit toprak agasi
onlarin kemik yalayan dostlari
onlarin sazi cazi villasi doktoru dişçisi
ve sen esnaf sen söyle sen memur sen entellektüel
ve sen
ve sen haktan bahseden ortaköyün cibalinin işçisi
seni öldürürler
seni sürerler
buhranlar senin sirtindan geçiştirilir
ipek şiltelerin istakozlarin
ve ahmak selameti için
hakkinda idam hükümleri verilir

haktan bahseden namuslu insanları
yagmurlu bir mart akşami topladilar
karanlik mahzenlerinde şehrin
cellatlara gün dogdu
kardeşlerin acisiyla yanan bir çift gözün vardir
bir kalem yazın vardır
dudaklarini yakan bir çift sözün vardır
söylenmez…

haramiler kesmiş sokak başlarini
polisin kirbaci, celladin ipi, spikerin çenesi, baskı makinesi
haramilerin elinde

ve mahzenlerinde insanlar bekler
gönüllerinde kavga gönüllerinde zafer
bebeklerin hasreti içlerinde gömülü
can yoldaşlar saklıdır mahzenlerinde

boşuna çekilmedi bunca acilar istanbul
bulutlarin ardinda damla damla sesler
gülen çehreleri ve cesaretleriyle
arkadaşlar çikti karşima
dindi şakalarimin agrisı

bir kadin yoldaş tanirdim
bir kardeş karısı
hasta cigerlerini taşidigi çelimsiz kemikli omuzlari
ve hüzünlü çehresiyle bebelerini seyrederdi
cellatlara emir verildigi gün haramilerin sarayinda
gebeliğin dokuzuncu ayinda
aç kurtlarin varoşlara saldirdigi
tipili bir gece yarisi
sirtinda çok uzak bir köyden indirdi
otuzbeş kiloluk sırrimızı
zafer kanli zafer kipkirmizi

boşuna çekilmedi bunca acilar istanbul
bekle bizi
büyük ve sakin süleymaniyenle bekle
parklarinla köprülerinle kulelerinle meydanlarınla
mavi denizlerine yaslanmış
beyaz tahta masalı kahvelerinle bekle
ve bir kuruşa yenihayat satan
tophanenin karanlik sokaklarinda
koyunkoyuna yatan
kirli çocuklarinla bekle bizi

bekle zafer şarkilariyla caddelerinden geçişimizi
bekle dinamiti tarihin
bekle yumruklarimiz
haramilerin saltanitini yıksın
bekle o günler gelsin istanbul bekle
sen bize layıksın

vedat türkali

ey sen ne güzelsin kavgamızın şehri, büyüksün! şu an yanında olmasak da kalbimiz seninle atıyor.

haramilerin saltanatını yıkacağız!








28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi

sosyal medyanın yıkıldığı, yandaş medyanın ödlekçe yanından bile geçmediği işgal. haklıdır, gereklidir, onurludur. orada bulunan herkesle gurur duyuyoruz.

taksim gezi parkı

nihat genç güzel bir yazı yazmış ve evet, gezi parkı artık başka bir şey!

ilginizi çekerse:

http://www.odatv.com/n.php?n=gezi-parki-...

ertuğrul kürkçü

68 kuşağının son temsilcilerindendir." o güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler" geriye aklı, vicdanı, dili doğrudan yana olan bir iki kişi kaldı, ama onları da anlayacak halk kalmadı.

sezen aksu

http://www.radikal.com.tr/kultur/sezeni_...

eksi verileceğini bile bile bunu paylaşmayı görev biliyorum.

takva

kelime anlamı olarak tanrı sevgisi ve korkusu anlamlarını içeren takva, aynı zamanda tanrının buyruğuna girme,onun emirlerine uyup yasaklarından kaçmakta titizlik gösterme ve onun himayesinde olma anlamlarına gelmektedir. aynı zamanda 2005 yapımı türk filmidir. filmin yönetmenliğini özer kızıltan yaparken, senaryosu önder çakar'a aittir. filmin baş rollerini erkan can, meray ülgen, güven kıraç, erman saban paylaşmış. erkan can'ın harikalar yarattığı filmde muharrem'in sadakatle bağlı olduğu tarikatın iç yüzünü keşfetmesi, keşfettikçe de yaşadığı iç çatışmaları anlatıyor. hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını gördüğü andan itibaren günahtan kaçıp allah'a sığınmakta buluyor çareyi ama bu bile yaşadığı hayal kırıklığını gideremiyor. çoğunuz izlemiştir şüphesiz ama izlemeyenler için kayıptır.

"ya ölü yıldızlara götüreceğiz hayatı/ya da dünyamıza inecek ölüm" (bkz: nazım hikmet )

tükenmişlik sendromu

yıllardır yaşadığım ama adını yeni öğrendiğim sendrom. vay be! o hayattan bezmeler, her şeye olumsuz bakmalar, yataktan sürünerek çıkmalar, durup dururken gelen ağlama isteği, öfke nöbetleri bundanmış demek. ama tabi bazılarının bir kliniğe gidip "ben iyi değilim, param da çok. hadi beni iyileştirin." deme lüksü var. biz ekmek parası peşinde ağız tadıyla bir depresyona bile giremiyoruz. girsen ne olacak? dişini sıka sıka çalışmak zorundasın.

not: bu arada hanımefendi dolduruşa gelip yapımcıya "halit ergenç bölüm başına 65.000 tl alıyor, ben de başrol oynuyorum 20.000 tl alıyorum."-yazık kız!- demiş. ille de zam isterim diye tutturmuş. yapımcı 35.000 tl önermiş ama bizimki bunu da beğenmeyip berlin'e kaçmış. eşek gibi gelecekler ayağıma diyordur herhalde.

2.not: dedikodu programından aldım bu bilgiyi.

nihat doğan'ın umreye gitmesi

bu çocuk ünlü sevgilisinden sonra iflah olmadı. bünye nasıl zorlandıysa artık devreler bir gidip bir geliyor, sonunda toptan yanacak, o olacak! neden yaptığı, kime kafa tuttuğu, ne yapmaya çalıştığı belli değil. yine de kendisi bilir tabi. hayat onun hayatı.

jennifer beals

the "l" worl adlı dizide başrol oynamış aktrist. lezbiyenlerin ilişkilerini, yaşamlarını, dünyalarını anlatan bir dizide lezbiyen bir karakteri canlandırdı. zarafetine, güzelliğine, her kıyafeti muhteşem taşımasına hayran oldum.

marka seven ayı

hem sosyalist olduğunu iddia eden, hem de markadan aşağı giyinmeyen ve bir de bununla hava atan birinden * çok daha masumdur. kaliteyi seviyordur, parası çoktur ve para "harca beni!" diye dürtüyordur ya da paşa gönlü öyle istiyordur.

kolay kolay numaramı kimseye vermemci ekol

dershanede çalışırken derse girer girmez öğrencilerin takıldığı bir şey olursa arayıp rahat rahat sorsunlar diye tahtaya numaramı yazdığım için dahil olamayacağım ekol! isterdim oysa ağırdan satmayı ama kısmet olmadı işte. numaramın kaç yüz kişide olduğunu bilmiyorum bile!

nazmiye demirel

bir dönem kuaförüyle aşk yaşadığı dedikodularıyla ortalığın tozunu attıran firs lady. yaaaaaaaa! bu işler böyle, ummadığın taş, baş yarıyor.
  • /
  • 41
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 801

eşcinsel temalı filmler

cahil periler en güzellerinden biridir. bir ferzan özpetek filmi ve mutlaka izlenmesi gereken bir film.

caner çalışır

takip etmediğim, tanımadığım bir medya fenomeni. ama ölümü nasıl koydu anlatamam. sonradan baktım videolarına. içim yandı. nasıl hayat dolu, neşeli, güzel bir insanmış. her ölüm erkendir ama bu da çok çok erken oldu, yazık oldu. ışıklar içinde uyu canercim.

hakan kakız

lgbt bireylerinin ezildiklerini düşünmüyorum, diyen; yaşadığı toplumdan bihaber yaşam formu. duyarsızlığı ve bencilliği en homofobik insanı bile dumur edecek düzeyde.

bağımlı

hakkında yazılan hiçbir entryi okumadığım ve okumayacağım kitap. yarın kendisini alıp okumak istiyorum. biri sonunu söylerse kan çıkar!

bir şehirle sevişmek

ankara'yla yapılması zor muhtemelen keyifsiz olacak eylem. soğuk, donuk, mesafeli... sevişmekten soğutur insanı!

yakınlarınıza ayı sözlük yazarı olduğunuzu söylemek

ayı sözlük iki yaşında zirvesi için kalkıştığım kurabiye operasyonundan sonra yaşamaya başladığım süreç. daha önce konusu olmadı ya da ailemle yaşamadığım için bilmeleri gerekmedi. ama yazlıkta bir arada bulunduğumuz için telefon görüşmeleri falan derken kurabiyeleri yapan kuzenim dahil anne, baba, kardeş, komşular herkes bir lgbt sözlüğünde yazdığımı, bir sözlük dolusu eşcinsel arkadaşım olduğunu öğrendi. on gündür eşcinsellikle ilgili ne biliyorsam, yanlış kanıları düzeltmek için sayıp döküyorum. heterolar eşcinselleri yok saydıkları gibi onlarla ilgili sorunları, gerçekleri, olayları da konuşmaz, yok sayarlar. benim yakın çevremde bu konu hiç bu kadar açık seçik konuşulmamıştı. yığınla önyargının yanı sıra "aslında özel hayatları onları ilgilendirir." gibi sonuçlara da varıyorlar arada bir. ama hala eşcinselliğin ahlaki bir çöküntünün sonucu olduğunu düşünmeden de edemiyorlar. eşcinsel arkadaşlarım olmasına bir itirazları yokmuş, ama çocuklarından biri eşcinsel olsa ne tepkiler vereceklerini de az çok sezdim bu süreçte. sözlüğe katılmadan önce sizin dünyanızla, sorunlarınızla, mutsuzluklarınızla ilgili çok az fikrim vardı. sözlüğe katıldıktan sonra sizi daha iyi tanıdığımı ve anlamaya başladığımı sanıyordum, meğer hiçbir şey anlamamışım. birebir yaşamadan, o tepkileri, koşullanmaları görmeden insan kavrayamıyor hiçbir şeyi. kimsenin hayatı ve bedeni yalnız kendine ait değil bu toplumda tamam, ama hiç kimsenin hayatına ve bedenine de eşcinsellerde olduğu kadar müdahale edilmiyormuş, bir şeyleri değiştirmek ya da kabul ettirmek için buzdan ve ateşten bir duvara çarpa çarpa amansız bir mücadeleye girmek gerekiyormuş. gördüm, anladım, çok üzüldüm! işiniz ne kadar zor, şimdi daha iyi anlıyorum.

ayı sözlük itiraf

sözlüğe dahil olduğumdan beri uyku haram oldu. sabah altıda kalkıp yedi olmadan evden çıkmam lazım. gözümden uyku akıyor ama "şunu da okuyayım, bunu da okuyayım" derken uyku kaçıyor. yarın yine zombi gibi gezerim ortalıkta. bir hafta rapor alıp bütün başlıkları okuyup öyle mi devam etsem hayata?

ayı sözlük'te bir garip heteroseksüel olmak

kafası kesilmiş tavuk gibi ne tarafa gideceğini bilememek, bazen kendi kendine konuşuyor gibi hissetmek, bazen kenarda durup oynayanları uzaktan izleyen pısırık bir çocuk gibi oyuna girmeye cesaret edememek, bazen de "bu kadar hesapsız insanı nerede bulacaksın, güzel güzel takıl işte!" biçiminde kendi kendine gaz vermektir.

yazarların ayı sözlük'e kayıt olma sebepleri

lgbt blok'u, kaosgl'yi, cinsel ayrımcılıkla mücadele lobisi'ni takip eden, her türlü ayrımcılığa karşı biri olarak, lgbt bireylere destek olmak için kayıt oldum. burada eşcisellerin sözlük aracılığıyla kamuoyunun dikkatini çekerek insanlara seslerini duyuracaklarını sanıyordum ama gördüm ki çok az yazarın böyle bir amacı ve çabası var. sıcak ve içten arkadaşlarım, dostlarım var şimdi burada. evim gibi seviyor ve benimsiyorum. ancak son günlerde sıkça şikayet edilen antidemokratik uygulamalar burada bulunma nedenimi çok sert sorgulatıyor bana.

türk kızları

acınası olduklarına inananlara inat hayata 5-0 yenik başlamış gibi görünseler de kendilerini yeniden var etme becerisine sahip bir kadına dönüşebilme gücü olan kızlardır.

fikir intihali

bu kadarı bardağı taşırır denecek bir haksızlığa maruz kalmıştır.fikir intihali'nin benim bilmediğim bir zararı mı dokundu sözlüğe, yoksa sırf sözlükle ilgili düşüncelerini özgürce paylaştığı için mi kapı dışarı edildi? sözlükte var olabilmek için hep sansürlü ve kontrollü mü konuşacağız? o zaman mecranın düşünce özgürlüğü nerede kaldı? çok bilinmeyenli, acil olarak cevaplanması gereken bir durum!

abdullah öcalan

adolf hitler'den sonra akıl sağlığında ciddi sorunlar olmasına rağmen liderlik koltuğuna oturmuş ikinci insan!

recep tayyip erdoğan

ülke tarihine adı utançla yazılacak! tarihin karanlık sayfalarına gömülecek ama bu ülkeye verdiği zarar yüzyıllar boyu nefretle anılacak.

edit büdüt: genellikle entryime eksi verilmesini iplemem ama zamanında yazdığım bu entryi eksileyen arkadaşlar içinden geçtiğimiz şu zor günlerde hala haksızlık ettiğimi düşünüyor mu çok merak ediyorum.

ermeni soykırımının 98. yıldönümü

burada katliamdan ve tehcirden canı yanmamış insanlar olarak acısını yüreğimizde pek duyamayacağımız yıldönümüdür. siz şimdi gidin doğu ve güneydoğu'da asimile edilen, kürt ve türk ailelerce evlat edinilmiş, müslüman gibi yetiştirilmiş, ama asıl kimliğini 30'undan sonra öğrenmiş arada derede kalan insanlara sorun. ermeni olduğu için müslümanlarca dışlanan, asimile edildiği için kendi halkı tarafından sevilmeyen insanlara sorun. eğer yalnız 98 yıl önce insanların hayatları ellerinden alındı sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. sadece diyarbakır'da hayatı elinden alınan onlarca insan var. o insanlar bilir soykırımın acısını. bizimki hariçten gazel okumak!

sabah ezanı

saba makamında okunan ezandır. müminler için huşu ve huzur nedenidir.