bir üniversite, belirsiz cinayetler, büyücüler ve kurt adam şövalyeleri. yine bir netflix orjinal fantastik dizisi. 1 günde bitirdiğime pişman olduğum ve umulmayan bir sezon finaliyle '' ha siktir '' dedirtti.
lvly'nin aylar öncesinden çıkarmış olduğu fakat yeni keşfettiğim ve made my day dedirtecek güzellikteki teklisi. ritim ve kadının sesinin bu kadar güzel harmanlanıp, kulağa melodiden fazlasını aktarması inanılmaz derecede tutkulayıcı.
call me a rover
'cause i'm a believer of the things we leave
i'd never hold on
better for whatever there is left in me
crash and burn, oh my god
stumble upon what is just my luck
just my luck
'cause even if i tried to play it cool
i keep on circle back to what i do
i crush your lil' heart and hide the tools, yeah
we could to try to be more than friends
no secret of how it ends
it's starts with a flicker
keep getting thicker
we watch it go down in flames
don't wanna know your name
that's how we know it ends
it's starts with a flicker
keep getting thicker
we watch it go down in flames
hang on the ropes now
'cause i wanna feel your body next to me
get a bit closer
just a bare second till we fall in deep
crash and burn, oh my god
look on your face is just my luck
move so fast
'cause even if i tried to play it cool
i keep on circle back to what i do
i crush your lil' heart and hide the tools, yeah
we could to try to be more than friends
no secret of how it ends
it's starts with a flicker
keep getting thicker
we watch it go down in flames
don't wanna know your name
that's how we know it ends
it's starts with a flicker
keep getting thicker
we watch it go down in flames
ooh, i feel it, feel it under my skin
ooh, i feel it, how i'm gonna give in
we could to try to be more than friends
no secret of how it ends
it's starts with a flicker
keep getting thicker
we watch it go down in flames
don't wanna know your name
that's how we know it ends
starts with a flicker
keep getting thicker
starts off with a flicker
we watch it go down in flames
baby, ı don't feel so good
six words you never understood
ı'll never let you go;
five words you never say
ı laugh along like nothing's wrong
four days has never felt so long
ıf three's a crowd and two is us
one slipped away
ı just wanna make you feel okay
but all you do is look the other way
ı can't tell you how much ı wish ı didn't wanna stay
ı just kinda wish you were gay
ıs there a reason we're not through?
ıs there a twelveth step just for you?
our conversations are in blue
eleven heys
ten fingers pulling out my hair
nine times you never made it fair
ı ate alone at seven; six minutes away
how am ı supposed to make you feel okay?
when all you do is walk the other way?
ı can't tell you how much ı wish ı didn't wanna stay
ı just kinda wish you were gay
to spare my pride
to give your lack of interest an explanation
ı'm not your type
maybe ı'm not your preferred gender orientation
ı'm so selfish
but you make me feel helpless
and ı can't stand another day
ı can't stand another day
ı just wanna make you feel okay
but all you do is look the other way
ı can't tell you how much ı wish ı didn't wanna stay
ı just kinda wish you were gay
ı just kinda wish you were gay
kevin jonas, joe jonas ve nick jonas kardeşler tarafından kurulan 29 ekim 2013 tarihinde dağılıp 28 şubat 2019 tarihinde sucker single ile tekrar bir araya gelen muhteşem kardeş grubu. youtube'a attıkları sucker klibi şu an 3 günde 41 milyonluk bir izlenmeye sahip.
kullanan bir partnerim vardı zamanında. hiç kullanmadım. aramadım, ki aramaya sebep dahi bulamadım. bence bot ve vers arkadaşların da kullanmaması görüşündeyim. hem masraf hem de gereksiz.
hayatımda en son aranacağım yer olur. zira o niyetle kullananların aksi düşüncesi ile buradayım. zararın neresinden dönerseniz kârdır, yol yakınken yazar olun diyeceğim bir eylem. pişman olacağınız bir aracı site olmasın burası. sonra nick altlarına nefret söylemleri ile doldurmayın.
hay amk başladı yine edepli abilerimiz ahlak ve uyduruk eşcinsellik dersi vermeye. insanların kişisel özellikleri nede rahatsız ediciymiş. birinin anasına değil de babasına sövmek gerekiyor anlaşılan. amk da derim mk da amq de mq de. herşeyi derim. her söylenilen küfür eyleme geçmiyor. bi am'a bağımlılık gibi bir durum söz konusu değil. insanlar alışagelmiş küfürleri yapmak istediği için değil de sinirini atmak için kullanır amk. öğrenin artık.
sesli güldüm. gay olmanın ne demek olduğunu bilmeyen bir başlık ve metni.
karşı tarafın illa bir deliğe girip çıkması şart mı? oral anal? adamın vücudu kusursuz istediği kadar mastürbasyon yapsın her gün izlerim. sonuçta orada bakılan şeyler insanı ereksiyon etmesine yardım ediyorsa, keyifle gelmesine de yardımcı olur. zihinleriniz birilerine birşeyler itecek kadar sığ.
özgürüm, bireyselim, cahilim, eşcinselim ve aktifim. kim kimin umrunda? burada savunma yapabiliyorsunuz güzel hoş ama karşılığında ne yapıyorsunuz? neden eşcinselliği kişiselleştirmek yerine toplumsallaştırıyorsunuz?
anası onu eksi oy vermek için yaratmış ama tam oluşamadan çıkmış galiba ortaya. yazık kimin çocuğuysa. iyice bokunu çıkardı. atsan atılmaz, satsan satılmaz. evlat olsa sevilmez.
işsizlikten bir ekrandaki imgelerle duygu etkileşimine girip içsel sorunlarınızı tanımadığınız insanlara yansıtıyorsunuz. off. teknoloji bunu yapın diye bu noktaya gelmedi.
sözlükte yazılanları içselleştirip, kendi dünyasında büyük bir sorun haline getirip düşüncelerini eleştiren yada karşı çıkan yazara karşı yaptıkları eylemdir. genelde bir olay yada cümle üzerinden ilgili yazarın rumuz sayfasına nefret ve kin kusulur. amaç kendince o yazarı küçük duruma düşürmek olsa da bir çok yazarın gözünde kendi küçük düşmüş olur. o nedenle nefret mağdurunun (!) çok da tınlamaması gereken olaydır. hiç birimiz onaylanma içgüdüsüyle yazmıyoruz sonuçta.
7 yaşındayım ve ilkokul 1'e başlamıştım. 2000'li yılların başında okula başlayanlar iyi bilir, beyaz bi' resim çantamız vardı. şu an hâlâ alan var mı bilmiyorum. neyse, ilk günüm ve yanıma tontiş mi tontiş ediz adında (hâlâ adı aklımda kalpkalpkalp) biri oturdu. öyle bir oturdu ki heyecan yapmaya başladığımı daha dün olmuş kadar net hatırlıyorum ve o günden itibaren sürekli onunla ilgilenmeye başlamıştım. yemeklerimizi beraber yerdik ve aşırı keyif alırdım. resim çantasıyla bu konunun ne alakası var demeyin, şimdi oraya bağlıyorum. herkesin zamanında bi' göbek adı olurdu ve ben resim çantamın üzerine pastel boyalarla ediz yazmıştım. ve herkese göbek adım olduğunu söylemiştim. olay bundan ibarette değil, ben bu çocukla 8 yıl boyunca yanyana oturdum ve hep onunla samimiydim.
şimdi sizce ben 7 yaşımda henüz homoseksüelliğin ne olduğunu bilmeden homoseksüel olmayı tercih etmiş olabilir miyim?
ya da şöyle örneklerle devam edeceğim.
sürekli kızlarla barbi giydirme, evcilik, mektup vb. oyunları tercih edip erkeklerle saklambaç, zımba, simit gibi oyunları görmezden gelmem normal mi?
bunu da geçtim, sürekli ablalarımın eteklerini giymeye çalışmam ya da kilotlu çoraplarını giymemde tercih meselesi mi?
ben burdaki çoğu kişinin homoseksüellik hakkında pekte bilgisi olduğunu düşünmüyorum.
babam beni severdi, evet kızlarına daha çok değer verirdi çünkü erkeklere göre daha zayıf ve korunaksız oldukları içindi. ama ben tek oğlu olduğum içinde bana verdiği değer daha farklıydı.
homoseksüelliğin, baba ilgisizliği ile ya da küçük yaşta tacize uğramayla alakası yok.
sesli güldüm. gay olmanın ne demek olduğunu bilmeyen bir başlık ve metni.
karşı tarafın illa bir deliğe girip çıkması şart mı? oral anal? adamın vücudu kusursuz istediği kadar mastürbasyon yapsın her gün izlerim. sonuçta orada bakılan şeyler insanı ereksiyon etmesine yardım ediyorsa, keyifle gelmesine de yardımcı olur. zihinleriniz birilerine birşeyler itecek kadar sığ.
burada biz yavaş yavaş eskimeye yüz tutmaya başlarken, yeni gelen, henüz yazarlık hakkında fazla bir bilgisi olmayan '' askk '', yazım kurallarını önemsemeyen değil de aldığı eğitimin ya da bulunduğu mühitin öğretimi ile algıladığı yapay türkçe diliyle yazan, lezbiyen, transseksüel, heteroseksüel, ak partili, hdpli, komünist, milliyetçi vesaire ayırt etmeden birşeylerin aslında toplumda nasıl olması gerektiğini ve nasıl görüldüğünü, yapılan yanlışların neler olduğunu ve ya yapılmaması gerektiğini göstermemiz gerekirken, yeni yazarların sürekli bi' aşağılanması, sözlüğün iki tarafa ayrılması veyahut herkesin sabit bir düşüncede toplanması gerektiğini düşünerek siber zorbalığı yazımsız uygulamak nedir?
(bkz:sözlüğe yazar kazandırma çalışmaları) başlığında önce #79731 bu entry'e göz atın. bu sözlük 8 yıl önce hangi şartlarla açılıp, nasıl bir destekle ayakta kalmaya devap ettiğini öğrenin.
asıl konuya değinmek gerekirse, burada ne ben ne okuyan sen, seçilmiş değiliz. kimse bizi seçilmiş kişi olduğumuzu beyan ederek buraya getirmedi.
akıllı olduğunu düşünme!
diğer yazarları küçümseme!
kime göre kimin akıllı olup, kimin büyük olduğu belirsiz ve muammadır. bu sözlük içerisindeki herkes eşit ve bağımsız bir bireylerdir. herkes benim ya da senin girdiğin entry'i haklı bulmak zorunda değil.
benim ve senin burada başlık açma ve entry girmek dışındaki diğer bir görevde yazarı sözlüğe benimsetmek. sözlükten soğutmak değil!
eğer ki amacın seninle aynı fikre ve görüşe sahip olmayan ve yazım dili bizimkinden farklı olduğu için bir yazarı sözlükten soğutmaksa bu tamamı ile sözlüğe yapılan faşist saldırıdır.
henüz ergenliğe girmemiş 10 yaşındaki dediğim dedik ve ben merkezci bir çocuk gibi davranmayı bırakmanız ümidiyle...
7 yaşındayım ve ilkokul 1'e başlamıştım. 2000'li yılların başında okula başlayanlar iyi bilir, beyaz bi' resim çantamız vardı. şu an hâlâ alan var mı bilmiyorum. neyse, ilk günüm ve yanıma tontiş mi tontiş ediz adında (hâlâ adı aklımda kalpkalpkalp) biri oturdu. öyle bir oturdu ki heyecan yapmaya başladığımı daha dün olmuş kadar net hatırlıyorum ve o günden itibaren sürekli onunla ilgilenmeye başlamıştım. yemeklerimizi beraber yerdik ve aşırı keyif alırdım. resim çantasıyla bu konunun ne alakası var demeyin, şimdi oraya bağlıyorum. herkesin zamanında bi' göbek adı olurdu ve ben resim çantamın üzerine pastel boyalarla ediz yazmıştım. ve herkese göbek adım olduğunu söylemiştim. olay bundan ibarette değil, ben bu çocukla 8 yıl boyunca yanyana oturdum ve hep onunla samimiydim.
şimdi sizce ben 7 yaşımda henüz homoseksüelliğin ne olduğunu bilmeden homoseksüel olmayı tercih etmiş olabilir miyim?
ya da şöyle örneklerle devam edeceğim.
sürekli kızlarla barbi giydirme, evcilik, mektup vb. oyunları tercih edip erkeklerle saklambaç, zımba, simit gibi oyunları görmezden gelmem normal mi?
bunu da geçtim, sürekli ablalarımın eteklerini giymeye çalışmam ya da kilotlu çoraplarını giymemde tercih meselesi mi?
ben burdaki çoğu kişinin homoseksüellik hakkında pekte bilgisi olduğunu düşünmüyorum.
babam beni severdi, evet kızlarına daha çok değer verirdi çünkü erkeklere göre daha zayıf ve korunaksız oldukları içindi. ama ben tek oğlu olduğum içinde bana verdiği değer daha farklıydı.
homoseksüelliğin, baba ilgisizliği ile ya da küçük yaşta tacize uğramayla alakası yok.
alın bi susun arkadaş ya. bu ne yok hornet yazmış, yok yok growlr, yok ebesinin kukusu. ne kadar boş şeyler. başlık boktan, girdiler ondan boktan. hornet yazınca neden şaşırayım eşcinsel bir platform, eşcinsel tanışma uygulamasıyla yanyana gelmiş hepsi bu. ayısözlük karı sikiyor diye çıkmadığına dua edin. hayır ayrıca neden ayisozluk diye aratayım ki arkadaş? elimde olsa direkt ip ban atarım. yoruldum bu saçma şeyleri okumaktan. trollsünüz.
sesli güldüm. gay olmanın ne demek olduğunu bilmeyen bir başlık ve metni.
karşı tarafın illa bir deliğe girip çıkması şart mı? oral anal? adamın vücudu kusursuz istediği kadar mastürbasyon yapsın her gün izlerim. sonuçta orada bakılan şeyler insanı ereksiyon etmesine yardım ediyorsa, keyifle gelmesine de yardımcı olur. zihinleriniz birilerine birşeyler itecek kadar sığ.
bugün yastığım göz yaşlarımla yıkandı. kin ve nefret güden insanların eksilerini sayarken kalbim az da olsa burkuldu. biraz yıprandı. çokça da sola kaydı. güzelim türkçeyi unuttum. ve sonuç ney mi? ayapanecoca, tuyuca, abazaca, dolganca ve gagavuzca ağıt yaktım. sonra dedim ki; vay amk çok iyi lan. alakasız diller öğrendim.
teşekkürler eksici adamlar. hepsi sizin sayenizde.
severek ayrıldıysanız ilk bi hafta seve seve ağlayacaksın. kaçarı yok. o kadar emeğinin karşılığı koskoca hiç. iyi ve kötü anılar birbirine girecek. konuşarak ayrıldık cart curt palavra. her zerren o acıyı damlasına kadar hissedip sarsılacak. bazen yalnızken ortak yaptığınız birşey olmaksızın aklına düşecek yastığı ısıracaksın. ne alaka amk diyeceğin şarkıda gözlerin dolacak. hayatın gerçekleri bunlar. bunları yaşayamıyorsan da sevdim deme git direkt başkasını bul tavsiye falan yok sana.