hıhı.
bugün yine beynini kullanmakta zorlanan insanlarla aynı ekranı paylaştım. galiba elimde olan sadece diş sıkıp, not sayfasında ana avrat boşa söverek sayfayı eski haline getirmek. hatta yaptım. eskiden insanlar okumadığı için cahil diye adlandırılıyordu. şimdi ise okudukları için övünüp burun kaldıranların aslında eskiye yönelik cahil diye adlandırılan insanlardan daha beter olduğunu hissettim. dur neydi o laf.
kara cahil.
sığ görüşlü insanların kesinlikle beynini kullanmaktan aciz olduğunu, bununla yetinmeyip, maalesef kapasitesindeki boşluğu değerlendiremeyen ve içerisine bi kaç çakıl taşı atarak ağırlık yapmasıyla çalışacağını düşünmeleri, insan varlığının git gide ölümüne, robotların ise neden üretildiğinin sonucuna kaanat gösteriyor. geri kalan nefretimi tam dolduğumda tekrardan dile getireceğim.
varoşluk? gerizekalılık? loser? egoist? 120 olmaya adayım 80'den beri seçiyorum ki seçiciyim de. kilo bu konuya malzeme edilecek bir unsur değil. ayrıca gayette olağan bir istek. henüz çorbacı olmadım. önüme gelenle sevişmedim ve yatmadım. belli başlı hoşlantı kriterlerimin olduğu doğru ve çoğu insanda seçicidir. ve seçici olmak birilerini aşağılamak gibi algılanması asıl zavallılık gibi geliyor bana. belki de asıl beyin yoksulluğu da bu düşünceye kapılmaktır. götün büyüklüğü, penisin küçüklüğü ve meme ucunun olup olmadığı hiç umrumda değil. ama bunların dışında da olmasını istediğim şeyler her zaman oluyor tabi ki de. adamın yüzü, ses tonu hal ve hareketleri gibi. gülünç ayrıntılarını gizlemek isteyen insanların burada durumu alaşağı etmeye çalışması ve bu insanları yerin dibine sokma heveslerini anlayabilmiş değilim. aynaya bakmadan önce potansiyel can acıtıcı sandığınız vuruşlarınızı görmediğiniz bir anda suratınızda hissetmek istemeniz de bir o kadar abez. bu şişkolar ne yaptı da bu sözlük bu kadar gardını ileride tutuyor hâlâ bir mana getiremedim. cılkını çıkartmayın derim.
gayet olağan bir durum. kendisini yalnız hissettirmemek için yapılan eylem de diyebiliriz. zaten neden sevgilisi olan birinin sevgililer gününü kutlayasın ki? sevgilisi varken bu lüzumsuz durum kimin haddine?
zedd işbirliği ile oldukça sağlam, nakaratı ritmik açıdan gayet dinlenilesi ve klibi de bir o kadar kendini replay tuşuyla hevesli bir şekilde izlettiren 365 adlı teklisi dün hayatımı altüst eden ve bu tarzıyla yeni bir albüm çıkarmasını beklediğim zat-ı muhterem. yine yerlerdeyim.
faydee ile dün gece yarısı itibari ile piyasaya sürdükleri gravity teklisiyle az da olsa patlayabilir diye düşünüyorum.
sözleri;
i know your heart is empty
i wanna fill it up with me girl
all i ever think about is you
i wanna your night and day
every single time i'll pray
waitin' for a miracle to come true, oh
(you know)
i won't give it up, give it up, give it up till you're mine
and baby hurry up, hurry up, hurry up we're losin' time
won't you give me the, give me the, give me the key to your heart
can't you see, won't you see you're the missing part of my life
you're like gravity, gravity, gravity oh (gravity)
pullin' me, pullin' me, pullin' me to you-ooh (pullin' me)
like a spinnin' satellite, all i hear is you say is
follow me, follow me, follow me, come on (follow me)
you know i know how to turn you on (turn you on)
till the early mornin' light, yeah baby
you're like gravity, gravity, gravity oh (gravity)
pullin' me, pullin' me, pullin' me to you-ooh (pullin' me)
like a spinnin' satellite (like a spinnin' satellite baby)
follow me, follow me, follow me, come on (follow me)
you know i know how to turn you on (turn you on)
till the early mornin' light (turn you on, turn you on)
gravity, gravity, gravity oh (whoa-oh-oh)
pullin' me, pullin' me, pullin' me to you-ooh
like gravity, gravity, gravity
you're pullin' me, pullin' me, pullin' me, yeah
gravity, gravity, gravity oh (whoa-oh-oh)
pullin' me, pullin' me, pullin' me to you-ooh
like gravity, gravity, gravity
you're pullin' me, pullin' me, pullin' me, yeah
i know your heart is empty
i wanna fill it up with me girl
all i ever think about is you
i wanna your night and day
every single time i'll pray
waitin' for a miracle to come true, oh
i won't give it up, give it up, give it up till you're mine
(till you're mine girl, till you're mine girl)
and baby hurry up, hurry up, hurry up we're losin' time
won't you give me the, give me the, give me the key to your heart
(you've gotta give it to me, you've gotta give it to me)
can't you see, won't you see you're the missing part of my life
you're like gravity, gravity, gravity oh (gravity)
pullin' me, pullin' me, pullin' me to you-ooh (pullin' me)
like a spinnin' satellite, all i hear is you say is
follow me, follow me, follow me, come on (follow me)
you know i know how to turn you on (turn you on)
till the early mornin' light, yeah baby
you're like gravity, gravity, gravity oh (gravity)
pullin' me, pullin' me, pullin' me to you-ooh (pullin' me)
like a spinnin' satellite (like a spinnin' satellite baby)
follow me, follow me, follow me, come on (follow me)
you know i know how to turn you on (turn you on)
till the early mornin' light (turn you on, turn you on)
gravity, gravity, gravity oh (whoa-oh-oh)
pullin' me, pullin' me, pullin' me to you-ooh
like gravity, gravity, gravity
you're pullin' me, pullin' me, pullin' me, yeah
gravity, gravity, gravity oh (whoa-oh-oh)
pullin' me, pullin' me, pullin' me to you-ooh
like gravity, gravity, gravity
you're pullin' me, pullin' me, pullin' me, yeah
i know your heart is empty
i wanna fill it up with me girl
all i ever think about is you
i wanna your night and day
every single time i'll pray
waitin' for a miracle to come true, oh
(you know)
i won't give it up, give it up, give it up till you're mine
and baby hurry up, hurry up, hurry up we're losin' time
won't you give me the, give me the, give me the key to your heart
can't you see, won't you see you're the missing part of my life
you're like gravity, gravity, gravity oh (gravity)
pullin' me, pullin' me, pullin' me to you-ooh (pullin' me)
like a spinnin' satellite, all i hear is you say is
follow me, follow me, follow me, come on (follow me)
you know i know how to turn you on (turn you on)
till the early mornin' light, yeah baby
you're like gravity, gravity, gravity oh (gravity)
pullin' me, pullin' me, pullin' me to you-ooh (pullin' me)
like a spinnin' satellite (like a spinnin' satellite baby)
follow me, follow me, follow me, come on (follow me)
you know i know how to turn you on (turn you on)
till the early mornin' light (turn you on, turn you on)
gravity, gravity, gravity oh (whoa-oh-oh)
pullin' me, pullin' me, pullin' me to you-ooh
like gravity, gravity, gravity
you're pullin' me, pullin' me, pullin' me, yeah
gravity, gravity, gravity oh (whoa-oh-oh)
pullin' me, pullin' me, pullin' me to you-ooh
like gravity, gravity, gravity
you're pullin' me, pullin' me, pullin' me, yeah
i know your heart is empty
i wanna fill it up with me girl
all i ever think about is you
i wanna your night and day
every single time i'll pray
waitin' for a miracle to come true, oh
i won't give it up, give it up, give it up till you're mine
(till you're mine girl, till you're mine girl)
and baby hurry up, hurry up, hurry up we're losin' time
won't you give me the, give me the, give me the key to your heart
(you've gotta give it to me, you've gotta give it to me)
can't you see, won't you see you're the missing part of my life
you're like gravity, gravity, gravity oh (gravity)
pullin' me, pullin' me, pullin' me to you-ooh (pullin' me)
like a spinnin' satellite, all i hear is you say is
follow me, follow me, follow me, come on (follow me)
you know i know how to turn you on (turn you on)
till the early mornin' light, yeah baby
you're like gravity, gravity, gravity oh (gravity)
pullin' me, pullin' me, pullin' me to you-ooh (pullin' me)
like a spinnin' satellite (like a spinnin' satellite baby)
follow me, follow me, follow me, come on (follow me)
you know i know how to turn you on (turn you on)
till the early mornin' light (turn you on, turn you on)
gravity, gravity, gravity oh (whoa-oh-oh)
pullin' me, pullin' me, pullin' me to you-ooh
like gravity, gravity, gravity
you're pullin' me, pullin' me, pullin' me, yeah
gravity, gravity, gravity oh (whoa-oh-oh)
pullin' me, pullin' me, pullin' me to you-ooh
like gravity, gravity, gravity
you're pullin' me, pullin' me, pullin' me, yeah
this ıs ep'i ile canımı acıtıp duran ve henüz ünlenmemiş ama kabiliyeti çok yüksek 18 yaşında isveçli genç bayan şarkıcı.
özellikle i love you but i love me more ve weak parçaları ile geceleri uykusuz bıraktırabiliyor. ama maalesef bu iki parçada sosyal medyada henüz yayımlanmamıştır.
tatmin konusunda karşısındakini düşünmeyen ya da sadece girip çıkmak için tipi bile olmayan pasif bireylere söylenen aktifimsi bir cümle.
neyin kafasının yaşandığı meçhul.
anası onu eksi oy vermek için yaratmış ama tam oluşamadan çıkmış galiba ortaya. yazık kimin çocuğuysa. iyice bokunu çıkardı. atsan atılmaz, satsan satılmaz. evlat olsa sevilmez.
işsizlikten bir ekrandaki imgelerle duygu etkileşimine girip içsel sorunlarınızı tanımadığınız insanlara yansıtıyorsunuz. off. teknoloji bunu yapın diye bu noktaya gelmedi.
sözlükte yazılanları içselleştirip, kendi dünyasında büyük bir sorun haline getirip düşüncelerini eleştiren yada karşı çıkan yazara karşı yaptıkları eylemdir. genelde bir olay yada cümle üzerinden ilgili yazarın rumuz sayfasına nefret ve kin kusulur. amaç kendince o yazarı küçük duruma düşürmek olsa da bir çok yazarın gözünde kendi küçük düşmüş olur. o nedenle nefret mağdurunun (!) çok da tınlamaması gereken olaydır. hiç birimiz onaylanma içgüdüsüyle yazmıyoruz sonuçta.
7 yaşındayım ve ilkokul 1'e başlamıştım. 2000'li yılların başında okula başlayanlar iyi bilir, beyaz bi' resim çantamız vardı. şu an hâlâ alan var mı bilmiyorum. neyse, ilk günüm ve yanıma tontiş mi tontiş ediz adında (hâlâ adı aklımda kalpkalpkalp) biri oturdu. öyle bir oturdu ki heyecan yapmaya başladığımı daha dün olmuş kadar net hatırlıyorum ve o günden itibaren sürekli onunla ilgilenmeye başlamıştım. yemeklerimizi beraber yerdik ve aşırı keyif alırdım. resim çantasıyla bu konunun ne alakası var demeyin, şimdi oraya bağlıyorum. herkesin zamanında bi' göbek adı olurdu ve ben resim çantamın üzerine pastel boyalarla ediz yazmıştım. ve herkese göbek adım olduğunu söylemiştim. olay bundan ibarette değil, ben bu çocukla 8 yıl boyunca yanyana oturdum ve hep onunla samimiydim.
şimdi sizce ben 7 yaşımda henüz homoseksüelliğin ne olduğunu bilmeden homoseksüel olmayı tercih etmiş olabilir miyim?
ya da şöyle örneklerle devam edeceğim.
sürekli kızlarla barbi giydirme, evcilik, mektup vb. oyunları tercih edip erkeklerle saklambaç, zımba, simit gibi oyunları görmezden gelmem normal mi?
bunu da geçtim, sürekli ablalarımın eteklerini giymeye çalışmam ya da kilotlu çoraplarını giymemde tercih meselesi mi?
ben burdaki çoğu kişinin homoseksüellik hakkında pekte bilgisi olduğunu düşünmüyorum.
babam beni severdi, evet kızlarına daha çok değer verirdi çünkü erkeklere göre daha zayıf ve korunaksız oldukları içindi. ama ben tek oğlu olduğum içinde bana verdiği değer daha farklıydı.
homoseksüelliğin, baba ilgisizliği ile ya da küçük yaşta tacize uğramayla alakası yok.
sesli güldüm. gay olmanın ne demek olduğunu bilmeyen bir başlık ve metni.
karşı tarafın illa bir deliğe girip çıkması şart mı? oral anal? adamın vücudu kusursuz istediği kadar mastürbasyon yapsın her gün izlerim. sonuçta orada bakılan şeyler insanı ereksiyon etmesine yardım ediyorsa, keyifle gelmesine de yardımcı olur. zihinleriniz birilerine birşeyler itecek kadar sığ.
burada biz yavaş yavaş eskimeye yüz tutmaya başlarken, yeni gelen, henüz yazarlık hakkında fazla bir bilgisi olmayan '' askk '', yazım kurallarını önemsemeyen değil de aldığı eğitimin ya da bulunduğu mühitin öğretimi ile algıladığı yapay türkçe diliyle yazan, lezbiyen, transseksüel, heteroseksüel, ak partili, hdpli, komünist, milliyetçi vesaire ayırt etmeden birşeylerin aslında toplumda nasıl olması gerektiğini ve nasıl görüldüğünü, yapılan yanlışların neler olduğunu ve ya yapılmaması gerektiğini göstermemiz gerekirken, yeni yazarların sürekli bi' aşağılanması, sözlüğün iki tarafa ayrılması veyahut herkesin sabit bir düşüncede toplanması gerektiğini düşünerek siber zorbalığı yazımsız uygulamak nedir?
(bkz:sözlüğe yazar kazandırma çalışmaları) başlığında önce #79731 bu entry'e göz atın. bu sözlük 8 yıl önce hangi şartlarla açılıp, nasıl bir destekle ayakta kalmaya devap ettiğini öğrenin.
asıl konuya değinmek gerekirse, burada ne ben ne okuyan sen, seçilmiş değiliz. kimse bizi seçilmiş kişi olduğumuzu beyan ederek buraya getirmedi.
akıllı olduğunu düşünme!
diğer yazarları küçümseme!
kime göre kimin akıllı olup, kimin büyük olduğu belirsiz ve muammadır. bu sözlük içerisindeki herkes eşit ve bağımsız bir bireylerdir. herkes benim ya da senin girdiğin entry'i haklı bulmak zorunda değil.
benim ve senin burada başlık açma ve entry girmek dışındaki diğer bir görevde yazarı sözlüğe benimsetmek. sözlükten soğutmak değil!
eğer ki amacın seninle aynı fikre ve görüşe sahip olmayan ve yazım dili bizimkinden farklı olduğu için bir yazarı sözlükten soğutmaksa bu tamamı ile sözlüğe yapılan faşist saldırıdır.
henüz ergenliğe girmemiş 10 yaşındaki dediğim dedik ve ben merkezci bir çocuk gibi davranmayı bırakmanız ümidiyle...
7 yaşındayım ve ilkokul 1'e başlamıştım. 2000'li yılların başında okula başlayanlar iyi bilir, beyaz bi' resim çantamız vardı. şu an hâlâ alan var mı bilmiyorum. neyse, ilk günüm ve yanıma tontiş mi tontiş ediz adında (hâlâ adı aklımda kalpkalpkalp) biri oturdu. öyle bir oturdu ki heyecan yapmaya başladığımı daha dün olmuş kadar net hatırlıyorum ve o günden itibaren sürekli onunla ilgilenmeye başlamıştım. yemeklerimizi beraber yerdik ve aşırı keyif alırdım. resim çantasıyla bu konunun ne alakası var demeyin, şimdi oraya bağlıyorum. herkesin zamanında bi' göbek adı olurdu ve ben resim çantamın üzerine pastel boyalarla ediz yazmıştım. ve herkese göbek adım olduğunu söylemiştim. olay bundan ibarette değil, ben bu çocukla 8 yıl boyunca yanyana oturdum ve hep onunla samimiydim.
şimdi sizce ben 7 yaşımda henüz homoseksüelliğin ne olduğunu bilmeden homoseksüel olmayı tercih etmiş olabilir miyim?
ya da şöyle örneklerle devam edeceğim.
sürekli kızlarla barbi giydirme, evcilik, mektup vb. oyunları tercih edip erkeklerle saklambaç, zımba, simit gibi oyunları görmezden gelmem normal mi?
bunu da geçtim, sürekli ablalarımın eteklerini giymeye çalışmam ya da kilotlu çoraplarını giymemde tercih meselesi mi?
ben burdaki çoğu kişinin homoseksüellik hakkında pekte bilgisi olduğunu düşünmüyorum.
babam beni severdi, evet kızlarına daha çok değer verirdi çünkü erkeklere göre daha zayıf ve korunaksız oldukları içindi. ama ben tek oğlu olduğum içinde bana verdiği değer daha farklıydı.
homoseksüelliğin, baba ilgisizliği ile ya da küçük yaşta tacize uğramayla alakası yok.
alın bi susun arkadaş ya. bu ne yok hornet yazmış, yok yok growlr, yok ebesinin kukusu. ne kadar boş şeyler. başlık boktan, girdiler ondan boktan. hornet yazınca neden şaşırayım eşcinsel bir platform, eşcinsel tanışma uygulamasıyla yanyana gelmiş hepsi bu. ayısözlük karı sikiyor diye çıkmadığına dua edin. hayır ayrıca neden ayisozluk diye aratayım ki arkadaş? elimde olsa direkt ip ban atarım. yoruldum bu saçma şeyleri okumaktan. trollsünüz.
sesli güldüm. gay olmanın ne demek olduğunu bilmeyen bir başlık ve metni.
karşı tarafın illa bir deliğe girip çıkması şart mı? oral anal? adamın vücudu kusursuz istediği kadar mastürbasyon yapsın her gün izlerim. sonuçta orada bakılan şeyler insanı ereksiyon etmesine yardım ediyorsa, keyifle gelmesine de yardımcı olur. zihinleriniz birilerine birşeyler itecek kadar sığ.
bugün yastığım göz yaşlarımla yıkandı. kin ve nefret güden insanların eksilerini sayarken kalbim az da olsa burkuldu. biraz yıprandı. çokça da sola kaydı. güzelim türkçeyi unuttum. ve sonuç ney mi? ayapanecoca, tuyuca, abazaca, dolganca ve gagavuzca ağıt yaktım. sonra dedim ki; vay amk çok iyi lan. alakasız diller öğrendim.
teşekkürler eksici adamlar. hepsi sizin sayenizde.