risotto34

Durum: 277 - 0 - 0 - 0 - 04.06.2013 23:55

Puan: 3050 - Sözlük Kezbanı

12 yıl önce kayıt oldu. 3.Nesil Yazar.

00000000000000000000
  • /
  • 14

madigudi

" yalan dünya" ahalisine göre sevgili, flört demektir.

yıldız tilbe

vicdansız insanların insafsızca harcamaya çalıştığı, damar şarkıların her şeyi...adını söylemekten tiksindiğim bir türkücüye ayar vermişliği halen daha hatırlanır.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

enjoy the silence - depeche mode

bir gayin kendini en güçsüz hissettiği an

çılgınlar gibi dünyanın dört bir tarafından aldığım filmlere, kitaplara baktığımda aslında kabul etmekten imtina ettiğim bir gerçek "hiçbir insanın ömrünün gerçek bir kitaplığa yetmeyeceği" kendimi güçsüz hissettiğim en kesin "an" dır. acaba hangi kitap ve film "son" olacak! en son hangi yemeği pişireceğim?

kardeşlerime baktığımda, bir şiirin bir dizesi gelir aklıma "ölüm hangimize verecek sırasını?"

annenin ilk aşkının bir kadın olabileceğini düşünmek

bir bakıştan ölümsüz aşklar yaratma becerisine, kendisine tertemiz hisler besleyen bir civanı paralayıp o hisleri besleyip besleyeceğine pişman etmede eşi benzeri bulunmayan homo "sapiens" in son "hikayesi" olmaktan öte gidemeyecek düşüncedir. her baktığı yerde eşcinselliğin emarelerini görmekte sınır tanımayanların bir sonraki düşüncesi heyecanla beklenmektedir.

sözlükten soğumak

soğuduysa ısıtırız. boş ver be gülüm, buzullar bile eriyor! uyduyu fırlattık; yörüngeye girmesini bekliyoruz. uydu, uydu. uymadı. allahtan ümit kesilmez. sosyalleşmek için daha kim bilir ne günlere gebedir gelecek!

gülse birsel

"senden bir şey olmaz!" diyen öğretmenine yıllar sonra söylediğini yedirmiş kadındır.

nazmiye demirel

uzun yıllardan beri alzheimer hastalığının pençesindeydi.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

alttaki yazara soracaklarım var

ücreti iyi olanı. gençken hem tecrübe edinmek için hem para biriktirmek için hem de kişisel gelişime daha fazla zaman ayırabilmek için.

ne tür filmleri seversin?

akp türkiye'sinde olması muhtemel yasaklar

erkeklerin 18 yaşından sonra, kızların 16 yaşından sonra bekar kalması...

p.s. eksiyi basanlar, yaş sınırlamasına takılmayın.

yazarları şu anda mutlu eden şeyler

italyan cheese cake
canada dry ginger ale

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

gelen vurdu, giden vurdu - safiye soyman

auguste escoffier

dana eti suyunu bulmuştu. diğer aşçıların çöpe attığı şeyleri-et parçalarıyla sebze artıklarını kısık ateşte yücelik mertebesine yükseltiyordu. escoffier'e göre modern çağda halk sağlığına yönelik en büyük tehdit, yemek yemenin "haz alınabilecek bir faaliyetten tatsız tuzsuz bir işe" dönüşmüş olmasıydı.

escoffier'in yemek tarifleri tariften ziyade yemek pişirme sürecinin tasvirleriydi. yemek pişirme ve yemede insanın rehberinin haz olması gerektiğini söylüyordu. o, ritz otelleri'nin aşçıbaşısıydı. et suyunu sıradan soteyi soylulaştırmak, yemeğin tadını derinleştirmek ve ona yoğunluk katmak için kullanıyordu. eti pişirdikten sonra, tavadan alır ve leziz yağ ve et parçalarıyla dolu tavayı deglaze ederdi. bu basit işlem şu şekilde gerçekleşiyordu: et yüksek ateşte pişirilmiştir. dinlendirilmek üzere tavadan alınır ve tavaya hemen et suyu eklenir. sıvı buharlaştıkça fronde'u yani, tavanın dibine yapışan yanmış protein parçacıklarını yumuşatır. işte, escoffier'in soslarına derinlik kazandıran şey, çözülen fronde'dur.

et suyu escoffier için, "sonradan yapılacak şeylerin mütevazi başlangıcıdır."

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

koyaanisqatsi - philip glass

ayı sözlük'ü her açtığında onyüzbinmilyon baloncuk seks içerikli başlık ile karşılaşmak

algıda seçicilik sadece.

keşke ölmeseydi denen ünlüler

alttaki yazara soracaklarım var

bir iki saat suyun altına girip yıkanmak, tekrar tekrar tekrar...

en son yaptığın çılgınlık neydi?

atatürk'ün eşcinsel olduğunu iddia etmek

ömrü hayatında bir defa bile kendi cinsel problemleri üzerine düşünmemiş ve bundan dolayıdır ki, sağa sola cinsellikle alakalı laflarla ölçüsüz bir şekilde saldırarak ruhsal doyuma ulaşanları ne ilk defa görüyoruz ne de son olacak...seneler önce bir kitap fuarında gey oluşuyla alakalı birkaç terbiyesiz laf edip dalga geçmeye çalışan zibidiye murathan mungan'ın verdiği bir ayar vardı: "ben kendi cinsel problemlerimi hallettim, en azından sizin gibi geceleri yalnız yatmıyorum!" bu zat da ayarı hakkediyor! atatürk'ün ne olduğu sadece kendisini ilgilendirirdi. atatürk'ü yaptığı onca şeyle layıkıyla anlayıp, hak ettiği değeri verdiler bir cinsel hayatı kalmıştı!

türkiye'de eşcinsel ünlüler

eşcinselliklerini bir "sır" zanneden ve herkesin bildiği ama dillendirmediği bu hakikatin "sır" olarak kalmasını sağlayabilmek için muktedirlerin her dediğine "eyvallah" diyen şöhretliler tayfası.
zeki müren'de hiçbir zaman "geyim" ya da eşcinselim" dememiştir. belgrad ormanları'ında alman helgalarla poz vermiş, bugün muadili olan bazı popçular gibi o da vakt-i zamanında erkekliğini yabancı dilberlerle teşrik-i mesailerde cilalamıştır. öldüğünde gazetelerde kadim dostları o cilalı yalanı parlatmaya devam etmiştir, mesela ismet ay, "zeki müren'in hamile bıraktığı kadınlardan bahsetmiştir." bülent ersoy rol aldığı filmi izleyen ve "erkeliğimden utandım." diyen zeki müren için "neyinden utanmış, neyinden utanmış!" diyerek alaylı cevap vermiştir.
doğrudur, bu ülkede eşcinsel ünlü yoktur, yani herkesin bildiği "çok gizli" büyük harf abiler eşcinsel bile değildir: güya halka duydukları saygıdan ötürü açıklamadıkları cinsel yönelimlerini bir "fabrikasyon" hatası olarak yaşarlar.
biliyoruz ve yazmıyoruz. ihtiyacımız olan bir "lavanta" mafyasıdır.
  • /
  • 14
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 277

eşcinsel olunduğunun ilk fark edildiği an

ilkokul birinci sınıftayken bir sınıf arkadaşım vardı, adı rıdvan bana aşıktı. bir de komşumuzun oğlu ahmet. rıdvan saklambaç oynarken, nereye saklansam arkamdan gelir ve beni sıkıştırıp öperdi. günün birinde ahmet bizi yakaladı. fena kavgaya tutuştular. sonra dallas'ı çevirmeye başladık. onların da pipisi olduğunu görünce ortada doğaüstü bir durum olduğunu anlamıştım ama bu doğaüstü duruma eşcinsellik denildiğini bilmiyordum. yıllar geçti: rıdvan halen daha bana farklı davranır. ahmet ise ne zaman telefonda konuşsak, "ne güzel günlerdi." der.

ayı sözlük yazarlarının askerlik anıları

sınıf okulundan sonra, kur'a da zırhlı tugay çıktı. antep'e gittim. geyler ya da erkeklere ilgi duyan erkekler birbirlerini gözlerinden tanıyor: gözlerimizle yiyorduk birbirimizi. gördüğümde dizlerimin bağının çözülmesine neden olan birkaç subay ve astsubay vardı ama bakıp geçiyordum. ancak onlardan birisi vardı ki, uzaktan uzağa birbirimize bakıyorduk uzun uzun. herkesin birbirine uzaktan baktığı bir askerlik yapıyordum. yaptığım iş, sivil hayattaki mesleğimdi. kısa sürede kendi sistemimi kurmuştum. şiddete karşı olduğum için, bunu duyan askerler nerede görseler yolumu kesiyor "komutanım sivilde aşçıydım, garsondum, stewarttım, otelde çalışıyordum. deyip kendilerini gazinoya ve misafirhaneye aldırmak için gazino müdürü binbaşıyla konuşmamı istiyorlardı. günün birinde oda arkadaşım bir çocuğun pembe teskere almak için revire gelip ağladığını, üst dönem teğmenin de çocuğu odaya kapatıp dövdüğünü anlatınca çok rahatsız olmuştum. oda arkadaşım gey olduğumu tahmin ediyordu ama konu hiç konuşulmuyordu. ertesi gün gelip bir bakar mısın çocuğa ? dedi. sabahı zor ettim. ertesi sabah, gazino ünitelerini kontrol ettikten sonra soluğu revirde aldım. arkadaşım, "çocuk hiç belli etmiyor." demişti. birlikte revire gittik, kapıdaki camdan içeri bir göz attım, "dördüncü yataktaki asker mi?" dedim. "evet, ama nereden anladın?" diye sordu. biliyorum anlatmak için çabalamama gerek yoktu: çünkü, yüz metre uzaktan görsen, "işte geliyor." diyebileceğimiz bir edaya sahipti. iskenderun deniz hastanesi'ne götürdüm. bütün yol boyunca nasıl bir muameleyle karşılaşacağı anlattım. çok şaşkın gözlerle bakıyordu bana. "kuzenim rapor aldı. hayatımın hatası, der her konuşmasında." diye açıklama yaptım. zaten, herkese de öyle söylemiştim. gerçekte, rapor alan bir arkadaşımdı ve çok pişman olmuştu ama yanlış arkadaşlıkların ve yanlış kararların bazen dönüşü olmuyor. rapor almaktan vazgeçti. o devredeki, asteğmenler çok güzel bir iş başarmışlar, bir gencin yanlış bir karar almaması için her türlü yardımı yapmışlardı. herhangi bir mesleği olmayan bu genci, askeri gazinoya yanıma almak için askeri gazino müdürü olan yüzbaşıya az dil dökmedim. çocuk askerliğini askeri gazinoda çok rahat bir şekilde yaptı. terhis olduktan sonra, ayrılmadan önce vedalaşırken kendisine "gey" olduğumu söyledim. askerliğini bitirdikten sonra istanbul'da beş yıldızlı bir otelde çalışmaya başlamıştı, en son gördüğümde. hayatım boyunca yaptığım en güzel ve en faydalı şeydir benim için

ayı sözlük itiraf

çok samimi olduğum bir arkadaşımın şimdi eşi olan kişi, onlar çıkarken bana birlikte olmayı teklif etmişti. evlendikten sonra da zaman zaman bu teklifini tekrar etti. ilk teklif ettiği zaman "gey olduğumu bildikleri için beni deniyorlar mı?" diye düşünmüştüm. ancak, adamın birkaç gey arkadaşımla birlikte olduğunu ve evliliğinin "vitrin" olduğunu ifade etmesi beni çok kızdırmıştı. iki defa evlerine kadar gittim, arkadaşımla konuşmak için ama yapamadım.

ayı sözlük taksim gezi parkı zirvesi

söz konusu tarihte tr'de olsam katılmayı kesinlikle düşünürdüm. tüm türkiye adaletsizliğin, hukuksuzluğun, vicdansızlığın, açgözlülüğün, çalıp çırpmanın gösterişli yapılarıyla doldu. artık, yaşadığı çevre insanı yansıtır oldu. oysa, makbul olan insanların adaletli, hukukun üstünlüğüne saygılı, vicdanlı, yaşadığı çevreyi tüketmeden hayatını idame ettirebilecek bilgi ve görgüye sahip olmalarıdır. dünya ihtiyacınızı karşılayacak her şeyi verebilir ama egonuzu tatmin etmek dünyayı da aşar. dini referanslarla konuşan gerek başbakan, gerek partisinin milletvekilleri ve gerekte akp'liler "kefenin cebi" olmadığını hatırlamalılar. istanbul zamanında itiraz edilen yapılarla dolu: gökkafes, demirören avm,...dün şiddetle karşı çıktıklarına bugün "eyvallah" demek sadece kişilerin değişimiyle açıklanacak bir şey değildir. bize onların tenezzüllerini de işaret eder. hiçbir dini inancın insana onda olmayan şeyi vereceğine inanmam. yaşadığım ülke de bu düşüncemi olumlayan milyonlarca insanla dolu.

elbette, halkın tv dizilerinde ölen karakterler için gıyabî cenaze namazı kıldığı bir ülkede, "din" kitleleri yönlendirmek ve kontrol altında tutmak için en elverişli araçtır. dini inancı sayesinde daha rafine olmayı başarmak mümkün olsaydı, bugün yaşadığımız birçok olumsuzluğu yaşamıyor ve konuşmuyor olurduk. mesela, birkaç gün evvel, akp'li tıp doktoru bir milletvekilinin bilimdışı açıklamalarını dinledik. eğitim birçok şeyi değiştirmemize vesile olabilir ama bizim de çabalamamız gerekir. dünya çapında bir doktor olmak bize bilimsel gerçekleri, artık geçerliliği kalmamış ortaçağ zırvalarıyla çarpıtma hakkını vermez. neresinden tutarsanız tutun hemen her şeyin elinizde kaldığı bir ülkede yaşayınca bütün bu gelişmelerin(!) ardı arkasının gelmemesinin bir anlamı muhakkak ki vardır, diye düşünmeden edemiyor insan. kamuoyu bunlarla meşgulken, kim bilir kimler "akarken dolduracaksın" modunda? tarihi anlamadan geçenler, onu yeniden yaşamak zorunda kalırlar. bir zamanlar bir menderes, bir özal vardı. menderes idam edildi; özal'ın ise nasıl öldüğü bile net değil. tarih tekerrür ediyor, yine yeniden.

türkiye'de eşcinsel ünlüler

eşcinselliklerini bir "sır" zanneden ve herkesin bildiği ama dillendirmediği bu hakikatin "sır" olarak kalmasını sağlayabilmek için muktedirlerin her dediğine "eyvallah" diyen şöhretliler tayfası.
zeki müren'de hiçbir zaman "geyim" ya da eşcinselim" dememiştir. belgrad ormanları'ında alman helgalarla poz vermiş, bugün muadili olan bazı popçular gibi o da vakt-i zamanında erkekliğini yabancı dilberlerle teşrik-i mesailerde cilalamıştır. öldüğünde gazetelerde kadim dostları o cilalı yalanı parlatmaya devam etmiştir, mesela ismet ay, "zeki müren'in hamile bıraktığı kadınlardan bahsetmiştir." bülent ersoy rol aldığı filmi izleyen ve "erkeliğimden utandım." diyen zeki müren için "neyinden utanmış, neyinden utanmış!" diyerek alaylı cevap vermiştir.
doğrudur, bu ülkede eşcinsel ünlü yoktur, yani herkesin bildiği "çok gizli" büyük harf abiler eşcinsel bile değildir: güya halka duydukları saygıdan ötürü açıklamadıkları cinsel yönelimlerini bir "fabrikasyon" hatası olarak yaşarlar.
biliyoruz ve yazmıyoruz. ihtiyacımız olan bir "lavanta" mafyasıdır.

capote

philip seymour hoffman'ın başrolünde oynadığı truman capote'un in cold blood adlı romanını yazdığı dönemi ve sonrasındaki süreci anlatan film.
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.