yorgun pipi

Durum: 772 - 0 - 0 - 0 - 18.01.2015 17:17

Puan: 18492 - Sözlük Kaşarı

14 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 39

muhafazakar demokrasi

kız erkek aynı evde kalan öğrencilere valilik denetimi

muhafazakar demokrat yapımıza tersmiş. bu muhafazakar demokratlık mağduriyet çığırtkanlığı yaparken demokrat olmak, onun dışında her alanda muhafazakar olmak gibi bir şey sanırsam.

zengin piçi

romantik fakirlerin yeşilçam öcüleridir. ağızlarıyla kuş tutsalar da romantik fakirlere yaranamazlar. örneğin bir insanın "benim babam hamal" demesi romantik fakiri gözyaşlarına boğar ve "vay anasını hem fakir hem gururlu babasının yaptığı mesleği de saklamıyor canım benüm" diye yorumlar, öte yandan başka bir insanın "benim babam müteahhit" demesini "merhaba, babam zengin diyo resmen orospu çocuğu" şeklinde yorumlar. halbuki 2 denek de sadece kendini tanımlarken dürüst davranmıştır. gel de bunu romantik fakire anlat.

eşcinsellere kariyer önerileri

başarılı ve mutlu olabileceğiniz işi seçin.

(heteroseksüellere de tam olarak aynı tavsiyeyi verirdim, analatabildim mi?)

özel üniversite

o halde zeka küpü devlet üniversitesi öğrencilerinin ve mezunlarının gerçeklerle yüzleşme zamanı gelmiştir. genelde bu kadar kırıcı olmam ama madem bu kadar açık sözlüsünüz ben de aynı açık sözlülüğü göstermekte pek bir sakınca görmüyorum. ***

o üstün zekanızla yerleştiğiniz, o çok gurur duyduğunuz devlet üniversitelerinin taban puanları şu ankinin 2 katı fazla değilse, kazanması şu an kazanmaktan 10 kat zor değilse bunun tek nedeni özel üniversitelerin varlığıdır. nasıl mı oluyor? açıklayayım:

ben zengin değilim, ama olsaydım zengin piçi yaftasını da kıçımla gülerek taşırdım o ayrı konu. kazandığım bölüme yetenek bursuyla girdim. peki ya, özel okul diye bir şey olmasaydı ve ben bu mezun olduğum bölüme giremesydim ne olacaktı? tam olarak şu olacaktı: sayısal puanım yerlerde sürünüyordu ama sözel puanım boğaziçi edebiyat gibi taşaklı okullara bile yetiyordu. zaten siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler gibi hiç alakam olmayan bir devlet üniversitesini de kazanmıştım. ve evet, eğer özel üniversite diye bir şey olmasaydı yapacağım şey bu benle alakası olmayan bölüme ve bir devlet üniversitesine yerleşmiş olmak olacaktı. benim o bölüme yerleşmiş olmam demek, şu an o bölümde okuyan 1 öğrencinin o bölümü hiç kazanamamış olması demek oluyor.

şimdi, sevgili yazarcanlar onlarca özel üniversitenin binlerce başarılı öğrencisini düşünün. düşündünüz mü?

sadece bursluları da kastetmiyorum. okuduğum üniversitedeki gibi puanı devlet üniversitelerinin mühendislik fakültelerine yeten ama madem param var ücretini veririm diş hekimliği okurum diyen bir o kadar binlerce başarılı burssuz öğrencileri de düşünün. düşündünüz mü?

şimdi o onbinlerce öğrencinin sizin üstün zekanızla kazandığınız devlet üniversitelerinin kapılarını zorladığını hayal edin. ettiniz mi?

bunun şu an zaten zor olan rekabetin 2-3 kat kızışmış olması demek olduğunu idrak edebildiniz mi peki?

edemediyseniz ya düşündüğünüz kadar "zeki" değilsinizdir, ya da inkar boyutunda level atlıyorsunuzdur. şu an devlet üniversitelerinde okuyan ya da mezun olan öğrencilerin nerden baksan yarısı -ki bu onbinler demek- özel okullar olmasaydı ya hiç üniversite kazanamamış ya da istediği bölüme girememiş olacaktı. yani başka bir deyişle yarınızın gurur duyduğu bir devlet üniversitesi diploması olamayacaktı ve özel okullara bok atma lüksüne de sahip olamayacaktınız. gayet net. nokta.

yazarın notu: evet hayat adil değil. bazıları bazılarından daha şanslı doğuyor. ama bu sadece para için geçerli bir kural değil. bazıları sağlık konusunda, bazıları fiziksel konularda, bazıları hayatına giren insanlar konusunda daha şanslı veya daha şanssız olabiliyor. para belki çoğumuzun şanslı olarak doğduğu bir konu değil. ama eminim şanslı olduğunuz başka konular vardır. iç huzurunuzu rahatlatmak adına bu tür şeylere takılmayın. eziklenecek bir durum yok ortada.

özel üniversite

eğer devlet üniversitelerinde; öss'nin bir çeşit zeka testi olduğunu sanan, muhtemelen öss'yi kazandığı zaman hayatı da otomatik olarak kazanacağını düşünmüş olan, ezikliğinin verdiği özgüvensizlikten dolayı hiç bir " zengin piçi"nin yanına 3 metre den fazla yakınlaşamamış ve bu yüzden tanımadığı/tanıyamadığı insanlar hakkında rahatlıkla atıp tutabilen bu kadar çok dingil varsa iyiki özel okulda okumuşum diyorum.

natural harvest

sıcak ve taze servis edilmediğinde bir halta yaramaz. o yüzden maalesef bu başarılı çalışma bana göre değil.

zengin piçi

en şanslı ötekileştirilen gruptur kannımca *

romantik fakirlerin dışladığı ama içten içe bir o kadar da yakın olmak istediği insanlara verdiği ortak addır, zengin piçi. görgüsüzlüğüyle ve sindirememişliğiyle bu sıfatın hakkını veren zengin bir grup olsa da, bu sıfatın doğmasının asıl sebebi bu grup değil, romantik fakir samimiyetsizliği ve ezikliğidir.

özel üniversite

son birkaç yılda bu iş gerçekten de saçma sapan bir boyuta vardı, doğrudur. hani bu işi tüccar zihniyetle yapmaya kalkanlarla bile bir sorunum yok. ama leş tüccar zihniyetiyle yapanlarla bir sorunum var.

madem tüccarsın bir zahmet ürürnüne bir özen göster yahu. senden önce açılmış olan kurumlarla bir rekabet et, adam gibi bir mimari, akademik kadro, teçhizat falan koy. nasıl olsa talep var, ben bok satsam da o boku alır bu zerzevatlar mantığından vazgeç, ulan az buçuk idealist ol. bence işin tüm kritik noktası bundan ibaret. bu işi hakkıyla yapan özel okullarla* ya da o okulların öğrencileriyle kimsenin bir alıp veremediği olmaması lazım.

hetero bar

genç heteroların çiftleşmek güdüsüyle gittiği bu mekanların ortak ve ayırt edici özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

1- damsız girilmez der genelde kapıda duran bi tip ama aslında kastedilen şey amsız girilmezdir.
2-nerdeyse tüm hetero barların ortak özelliği içerde hatrı sayılır bir dişi (am) popülasyonu barındırmak istemesidir.
3-nerdeyse tüm hetero barların bir diğer ortak özelliği ise içeride para harcayan erkek (sik) popülasyonu barındırmak istemesidir. giyimi ya da tanınırlığıyla bu vaadi yerine getiren erkek (sik) amsız girilmez kuralını delebilir.
4-hetero barların apaçilik katsayısı içerde bulunan dişi (am) popülasyonuyla ters orantılıdır. bir başka deyişle ne kadar dişi (am) o kadar az apaçi demektir. bu kural istisnasız tüm hetero barları kapsamaktadır. çoğu apaçi hetero bar vitrine mini etekli ve aşırı makyajlı dişi (am) koyarak bu kuralı bertaraf etmeye çalışır, ancak müşteri kitlesi en iyi ihtimalle cebinde 5 lirasi olan apaçiden cebinde 20 lirası olan apaçiye terfi eder.
5-hetero barlar gnellikle güvenli yerler değillerdir. zaten heterolar genellikle güvenilir tipler değillerdir. bu mekanlar, kız arkadaşımı kesiyordun, benim kaldıracağım karıyı kaldırdın, ben senin bildiğin kızlardan değilim konulu kavgalara ev sahipliği yapar. hetero erkekler (sikler) eşcinsel erkekler gibi gelişmiş bir tür değildir. bu yüzden barın içinde her biri patlamaya hazır bomba gibi terör saçarlar.
6-hetero barların klasiklerinden biri olan bir arkadaşa bakıp çıkıcam vakası hala oldukça yaygındır. zaman içinde gelişmemiş bir tür olan hetero erkekler bir türlü evrimleşemedikleri için içeriye girmek için yaratıcı olmayı da başaramamışlardır.

marmaray aşırı elleme sonucu bozulmuştur

faiz lobisinin, ergenekoncuların, yahudilerin, cehapenin veya çapulcuların işidir diye bir beyanat beklemedim değil. neyse marmaray'a nazar değmiştir. polat alemdar bir okuyup üflese fosforlu kedi gözleri marmaray'a karanlık tünelde yolu gösterir.

her konuştuğu gayin kendisine yazdığını sanan gay

evet yazıyorlar. bu da benim lanetim, beni gören her fani göz bana aşık oluyor. hayır beni görmesinler, acı çekmesinler diye kafama kese kağıdı geçirip bara gitmeyi de denedim. kapıdaki koruma böyle içeri giremezsiniz dediyse bu da mı benim suçum.

kadına yönelik şiddete şiddetle cevap verilecek

sonuna kadar desteklediğim girişimdir. hatta bence işi daha ileriye götürüp kadınlar silahlanmalıdır* şok cihazı olur, göz yaşartıcı sprey olur, plastik mermi atan tabanca olur. türkiye sınırları içinde yaşayan bütün kadınlar acilen bunlardan edinmelidir.

çok yanlış, şiddet böyle kaka şöyle tutu argümanının arkasında duranlar, mevcut problem için ortaya çözüm atabiliyor olmalılar. ve maalesef o çözümlerden biri "devlet" değil. insanlar devletin -ya da o otorite her kim veya ne ise- görevini yapmadığı yerde insiyatif kullanıp kendi adaletini uygulamaya başlarlar. tüm bunlar "devlet" görevini yerine getirmediği için yaşanıyor zaten. hatta şu anki hükümetin, bu durumu tetiklediğini bile söyleyebiliriz. dolayısıyla yetkilileri göreve çağırmak çözümlerden biri değil. bence gayet iyi bir tepki.

genelevlerde erkeklerin çalışması

pek tutacağına ihtimal vermem. kim niye bu kadar rahat ve bu kadar bedava bulunan bir şeyi üstüne ücret verip sevimsiz bir ortamda yapmak istesin ki. bazı adamlar var hakikaten paraya kıyıp yatabileceğim * ama bu adamlar da zaten devlete haraç vermek zorunda kalmayıp işine gücüne bakıyor.

kadınlara hizmet veren eteroseksüel erkeklerden bahsediyorsak bu daha imkansız. memleketteki bu kadar abazan bolluğu göz önünde alınırsa en çirkin kadın bile canı sikiş istiyorsa en taş adamları rahatlıkla bulabilir. hani bir adam sikini günde kaç kez kaldırabilir gerçeğinden geçtim, böyle bir pazarın oluşabilmesi için arz talep yok ortada.

eşcinselliğin günahı zina kadar ağır değil

bir cübbeli ahmet hoca beyanatı. ne bu adamı ne de islam öğretilerini savunan bir adam değilim ama dini gerekçelerle homoseksüelliğin günah ve yanlış veya sapkın olduğunu söyleyen homofobik arkadaşlarınızı delirtmek için güzel bir referans olur.

http://www.kemalistgazete.net/turkiye/cu...

- islamiyet’in ameliyatla cinsiyet değiştirmeye bakışı nedir?

- bir kadında erkeklik hormonu veya bir erkekte kadınlık hormonu ağır basıyorsa ve bu durum yapılan tıbbi testler sonucu kesinlik kazanmışsa, fıkıha göre hangi taraf ağır basıyorsa ameliyat olup o cinsiyette devam etmesi caizdir.

- geçtiğimiz aylarda ünlü oyuncu nil erkoçlar da ameliyatla erkek olma kararı alıp adını rüzgar olarak değiştirdi...

- rüzgar’ı tanımıyorum ama böyle kişiler ameliyat olmasa azap içinde yaşayacaktır. islam, kuran “iki arada bir derede can çekişeceksin” der mi hiç?

- peki ya eşcinseller?

- eşcinsellik zina değildir çünkü zina olması için kadın tenasül huzurunda olmak gerekir. tıpkı zina gibi günahtır ama zinanın günahı daha ağırdır, recme kadar gider.

- o neden?

- zinada soyu karıştırmak ve bozmak meselesi söz konusudur. eskiden şimdiki gibi tahliller yokken başkasından olan çocuğu kocasına sanki adamın kendi çocuğuymuş gibi yutturan kadınlar bile olmuştur.

- eşcinseller günahkar mıdır peki?

- kimse kimseye kafir veya günahkar diyemez. eşcinseller yaptıklarının günah olduğunu bilerek yaparlarsa, imandan çıkmazlar. bu da onların müslümanlıklarını muhafaza etmelerini sağlar. bunu da yapmazlarsa vay hallerine.

cinsi sapıkların derdini savunmak

b69c7

ileri demokrasilerde olur böyle şeyler.

hoşlanılan erkeğin iflah olmaz bir serseri olması

bana bir kız arkadaşımı hatırlatan başlıktır. bahsi geçen kız arkadaşım da çok dertliydi erkek arkadaşlarından. kızı gördüğüm zaman acaba bu sefer dövüldüğünü mü, aldatıldığını mı, kullanıldığını mı, siklenmediğini mi yoksa ortaya karışık mı anlatacak diye tahmin yürütürdüm. en başlarda kızcağız için ciddi ciddi üzülürdüm. ulan bir kızın bütün erkek arkadaşları mı arıza çıkar diyordum. ama sonra üzülmek yerine daha fazlasını hak ediyorsun orospu demeye başladım * bilerek ve isteyerek böyle tipleri seçiyordu. şanssızlıkla alakası olmadığını anlamam biraz zaman aldı.

gezi parkı olaylarının arkasındaki güç tayvanlı film yapımcılarıdır

ben bunlara oy vermediğim halde onlar adına utandım dünyaya çizdikleri sığ imajdan. 9 yaşındaki yeğenim bile daha sofistike komplo teorileri üretebilir.

beyaz atlı prensini bekleyen pembe sözlüklü yazar

futurelavirs

zaten çekici olan adamı çekici bulmak için mazaret üreten yazardır.

çekici adam tasvirlerini ister istemez kafanda canlandırıyorsun. ulan hakkaten bu tipler çok çekici olur falan diye düşünüyorsun. ama sonra bir daha düşünyorsun ve diyorsunki "iyi de aga, adam bunları yaptığı için çekici olmuyorki, hayalimdeki çekici adama bunları yaptırıyorum ve o ne yaparsa yapsın zaten çekici"

diğer yazarları futurelavirs'in yanlış yönlendirmelerinden korumak için bu mesajı yazma gereği duydum. yemek yapamayan ya da tamir işlerinden anlayan kolinizi neden çekici bumadığınıza dair beyin fırtınası yapıp contayı yakmayın diye.
  • /
  • 39
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 772

ilk cinsel deneyim

en az 5 kere kutlanan 39 uncu yaş günü gibi bir şeydir gayler için. her defasında ilki gibi... ilkim olur musun ?

eşcinsellerin ünlü eşcinsellere yüklediği misyon

bu konuda üstünde konuşabileceğimiz pek örnek yok. ama elimizde olanlar kafi. bir cemil ipekçi gerçeğimiz var mesela. özelde cemil ipekçi genelde tüm ünlü eşcinseller üzerinden giderek eşcinsellerin ünlü eşcinsellere yüklediği haksız isteklere bir bakalım.

-eşcinselleri temsil ettiği bu yüzden iyi bir imaj çizmesi gerekliliği **
bir insanın "ben eşcinselim" demesi onu diğer eşcinsellerin temsilcisi yapmaz. tıpkı ünlü birinin ben yahudiyim demesi onu tüm yahudilerin temsilcisi yapmayacağı gibi. hiç kimse hiç kimsenin imajından sorumlu değildir. zaten herkesi memnun etmek de mümkün değildir. eğer insanlar tek bir örneğe bakıp genelleştirmeye gidiyorsa bu yine de o ünlüye imajını düzeltme zorunluluğu getirmez. toplumdaki eşcinsel imajıyla ilgili sorunun varsa, çık meydana millet eşcinsel görsün.

-eşcinsel haklarını savunması gerekliliği *
her koyun kendi bacağından asılır. ünlü biri, eşcinsel olduğunu açıklayarak zaten kendi savaşını vermiştir, ve istese de istemese de eşcinsel hakları için bir adım atmıştır. ama hiçbir koşulda kimsenin o kişiye o gruba mensup diye o grubun hakları için çarpışmasını talep etmeye hakkı yoktur. kaldıki o adam başarısını ve ününü o gruba borçlu değilse ortada bir minnet borcu falan da yok.

-kimliğini açıklaması talebi *
buna da çok rastlıyorum. hepimizin gay olduğunu bildiği ama bunu resmen açıklamamış olan ünlülerimiz var. niyeyse biz cinsel kimliklerimizi her ortamda saklama gereği duyarken, onların kimliklerini heteroseksüel arkadaşlarımıza bile ifşa etmekten hiçbir çekince duymayız. evet onların da bir ailesi, bir işi, bir statüsü, bir dışlanma ve mücadele korkusu var. bir de pişkin pişkin yok efenim "niye ibne olduğunu söylemiyor, halbuki böyle adamlar itiraf etse bizim işimiz daha kolay olur" diyebiliyoruz falan.

azis

bu adamı ne zaman görsem kafamda hep aynı senaryo canlanıyor. sanki sibel can la fatih ürek çiftleşmişler bir oğulları olmuş. sonra tarık mengüçle lady gaga çiftleşmişler bir kızları olmuş. sonra bu oğlanla bu kız büyümüşler ve çocuk yapmışlar. bir hermafroditleri olmuş. bu hermafroditle king kong çiftleşmiş ve azis doğmuş. öyle bir şey sanki. bunu düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.

kadınlarla çok sikişen heteroseksüel erkeğin zamanla eşcinsele dönüşmesi

teori bana ait değil, 2 farklı heteroseksüel erkekten duyduğum bir iddiadır. kadınlarla çok sikişen adam artık sıkılıp başka şeyler denemek istiyormuş falan. ayol biz niye sikiştikçe kadınlara kayamıyoruz o zaman diye bir cevap vermek istedim, veremedim içimde patladı.

kadınlardan da hoşlanan bear

bunun için bir kelime vardı. hmmm neydi o... neydi o... biçersikersüel miydi, biskövitseksöel miydi. hah buldum

(bkz: biseksüel)
(bkz: biseksüel bear)

istanbul'da yaşamak için yeterli maaş

-asgari ücret alıyorsanız ve yalnız yaşıyorsanız, intihar edin demek istemem tabi bu sizin bileceğiniz iş. ama yine de üstünde düşünülmesi gereken bir seçenek.

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve 1.000-1.300 arası maaş alıyorsanız, çöp arabalarının neden bu binaları da çöp diye alıp götürmediklerini uzun uzun düşüneceğiniz türden bir mahallede yaşayabilirsiniz. evinize köpek bağlamayı bir deneyin hele. sigara içmek gibi bir lüksünüz yoktur. öğünlerinizi işyerinizde yemek gibi dahiyane planlar yapabilirsiniz. buzdolabınızda bulunan yemekler şunlardır: oha buzdolabın mı var? eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler kısaca şunlardır: gabile'den koli düşürmeye çalışmak, park sahil gibi bir yere gidip pampişlerle çekirdek çıtlamak belki yanında bir tane de bira, 31 çekmek

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve 1.300-1.600 arası bir maaşınız varsa, merkezi sayılabilen ama yine de köhne bir mahallede oturabilirsiniz, eğer şanslıysanız nispeten güzel bir semtte temiz bir 1artı1 de bulabilirsiniz. evinizin muhtemelen çirkin bir banyosu toparlanmaya çalışılmış bir mutfağı vardır, tek kelimeyle eviniz çirkindir ama ona alışacaksınız zamanla. kaçak sigara içmek gibi bir lüksünüz olabilir ya da haftada 2 paket 2001 sanırım sorun olmaz. buzdolabınızda bulunan malzemeler şunlardır: makarna, bim yoğurdu*eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler şunlardır: gabile'den koli düşürmeye çalışmak, masasında plastik çiçekler olan bir kafede pampişlerle çay içmek belki bir tane de kola, zara'ya gidip asla satın almayacağın giysileri denemek.

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve 1.600-1.900 arası bir maaşınız varsa, kötü bir mahallede iyi bir evi ya da iyi bir mahallede kötü bir evi karşılayabilirsiniz sanırım. evinizde böcük gibi ufak tefek sorunlar olabilir ama böcük zaten ufak tefektir işte. sigara için ama yine de bokunu çıkartmayın. buzdolabınızda bulunan malzemeler şunlardır: makarna, beyaz peynir, o hafta kilerde hangi meyve sebze ucuzsa ondan, çikolata-kola gibi lüks tüketim ürünü sayılabilecek birkaç şey. eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler şunlardır: romeoplanet'tan adam düşürmeye çalışmak, kendisine bohem hava vermeye çalışmış ama aslında sadece ucuz olan bir kafede pampişlerle bira içmek belki bir tane de baileys, kedi beslemek.

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve maaşınız 1.900-2.200 arasındaysa, oturduğunuz semti önceliklerinize göre seçme lüksünüze sahipsinizdir, işe yakın olabilir, koli merkezi taksim'e yakın olabilir, ya da sessiz sakin nezih bir yer olabilir. eviniz lükse değil belki ama sevimlidir. sigaranı iç anacım, bir şey olmaz. buzdolabınızda bulunan malzemeler şunlardır: beyaz peynir, uyum marketten aldığınız hindi salam, biraz da tavuklu pilav. eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler şunlardır: romeoplanet'ten adam düşürmeye çalışmak, iç dekoru bir iç mimara yaptırılmış olan bir kafede rakı içmek belki yanına biraz da meze, sinemaya gitmek.

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve maaşınız 2.200-2.500 arasındaysa, oturduğunuz semtteki binaların ufak şirin bahçeleri vardır ya da en azından mimarisi zevklidir. eviniz lüks sayılabilir, iyidir iyi. sigara da içersin nargile de. buzdolabınızda bulunan malzemeler şunlardır: ton balığı, kırmızı et ürünleri, carrefour'dan aldığın pastane ürünleri. eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler şunlardır: el altında bekleyen hazır ve nazır kolileri kaldırmak, canlı müzik çalan bir kafede şarap içmek belki bir kadeh de viski. caz konserine gitmek.

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve maaşınız 2.500-3000 arasındaysa, oturduğunuz semtle ilgili yaşadığınız tek problem arabanızı park edecek yer bulamamanızdır. ankastre dolap tam olarak ne bilmiyorum ama evinde kesin ondan vardır. amına koyim sigara mı içiyorsun utanmadan bir de, git ot mot bir şey bul. buzdolabınızda bulunan malzemeler şunlardır: migros'tan aldığın havyar *. eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler şunlardır: "seviyeli ilişki aramak, genellikle rezervasyonla müşteri alan bir restoran/kafede kola içmek *, haftasonu uludağa gitmek.

kullanışlı bir planetromeo profili açmanın incelikleri

koli bulamıyor musun? bulduklarını düşüremiyor musun ya da düşürdüklerini beğenmiyor musun? işte bu başlıkla tüm sorunlarına kökünden çözüm bulacaksın. doğadan özenle toplanan binlerce ayının deneyimlerinden yararlanarak artık senin de hergünün başka bir sikişle dolacak.

1-ilk adım ne istediğini belirleme adımıdır. onların ne istediğini boş ver sen ne istiyorsun?

2-aslında ilk adımı boş ver. hepimiz yarrak istiyoruz işte. burdan ne anlıyorsun? gözü dönmüş bir pasif olsan bile asla profilinde "bottom only" ya da "more bottom" gibi ibareler kullanma. unutmaki "top only"ler bile "top only"leri düdüklemeye çalışıyor.

3-feminenler uzak dursun, erkek erkeğe, feminenlere saygım var ama, erkeksi değilim erkeğim, feminenlerden hoşlansaydım heteroseksüel olurdum diye profillerde karşına çıkan ibareler seni yanıltmasın. bu ibare sahiplerinin yüzde 95'inde yüksek oranda östrojen hormonu vardır. bu herkesin bildiği ama yüksek sesle dile getirmediği bir gerçektir. bu adamlar bir araya gelip kendi aralarında erkekçilik oyunu oynuyorlar başka bir anlamda. yani üçüncü maddeden ne anlıyoruz? profiline bu tip şeyler yazmaman gerektiğini anlıyoruz. sadece çirkin ifadeler oldukları için değil, senin aslında feminenliğini bastırmaya çalıştığın anlamına geldiği için.

4-kendine güvenen gelsin, düzgün insanlar gelsin, yakışıklı bilmem kimler gelsin şeklinde oldukça garip ifadelere rastlayabilirsin profillerde. düşünecek olursan bu gay milletinde hakikaten yarım gram zeka kırıntısı bile yok. herkesin kendine güvendiği, herkesin kendini düzgün sandığı herkesin yakışıklı olduğu bir dünyada neyin filtresini yapmaya çalışıyorsun be gerizekalı? bir de şöyle bir durum var. bu elitçi, seviyelici ve düzgüncü arkadaşların yine yüzde 95'i varoş mu varoş apaçi mi apaçidir. yani dördüncü madde neymiş? asla düzgün-kaliteli-seviyeli-elit-kültürlü kelimelerini cümle içinde kullanmaymış.

5-isviçreli bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre planetromeo'da bir paragraftan uzun yazıların okunma başarısı is yüzde 5'tir. o yüzden boşu boşuna kendi kendini kasmana lüzum yok. yani beşinci maddeden ne anlıyoruz? (bkz: özet geç piç)

5.5- beş buçukuncu adım 5 ile 6 arasında bir ara adımdır. resimlerini ve yazılarını yüklemeden önce kendine bir rol seçmen gerek. önce seçmemen gereken rollere bir göz atalım istersen.

a- ortalık orospusu **
b- şirinlik muskası *
c- üstün insan * * * *
d- çirkef *

şimdi gelelim seçebileceğin rollere

a- olgun gay **
b- yeni düşmüş masum bebe ***
c- maço **
d- zengin **
e- gizemli ***

6-şimdi senin için en uygun rolü seçtiğine göre profil yazılarını buna göre yazabilirsin. e artık onu da bana yazdırmayacaksın değil mi?

7-ayı sözlük yazarlarının bamya fobilerinden de anlaşılabileceği gibi yarrak boyu gayler için düşündüğünden çok daha önemli bir kriter. romeo jargonunda s yarrağım yok demek, m küçücük bir yarrağım var demek, l eh ortalama bir yarrağım var demek. bu 3 seçenek de iş yapmaz. peki bu konuda ne yapabilirsin? bu konuyu hiç belirtmeyebilirsin ya da yalan söyleyebilirsin.

8-geldik en önemli konuya. resimleeeeeerrrrrr. bu aslında tek başına bir ana başlık ama konuyu elimden geldiğince toparlamaya çalışacağım.
ilk önce yapmaman gereken şeylerden başlayalım.

a- hayır öpücük atarak kameraya bakan fotoğraflarını koyma. hatta o fotoğrafları uzayın sonsuz boşluğuna gönder.
b-hayır tuvalet aynasında cep telefonuyla çektiğin resimleri de koyma.
c- resimlerde çok fazla gülme, hele hele gülmek sana yakışmıyorsa.
d- resimlerde poz verme, zaten bu konuda hiç biriniz başarılı falan değilsiniz.
e- yarrak ve göt resimleri ile kaldıracağın koliler genelde yarrak gibi ve göt gibi olmak üzere ikiye ayrılırlar. o iş de yaş.
f- göbeğini içine çekerek çektiğin resimleri de koymanı önermem. insan gözü diyafram ile kas arasındaki farkı seçebilecek kadar gelişmiştir.
g-barda çekildiğin resimleri de koyma. biliyorsun. biliyorsun gay lugatında gay bar eşittir ortalık orospusu.
h-aqua park'ta çekindiğin resimleri de koyma. bir nedeni yok. sadece çok klişe lan!
ı-gözlerinin resmini de koyma. biliyorum aynaya baktığında gözlerinle sevişmek isteyecek kadar narsistsin. ama inan bana iş yapmıyorlar.
i-spor salonunda çektiğin resimleri de koyma diyeceğim ama burası zaten ayı sözlük olduğuna göre o tür resimleri olanınız haliyle yoktur.

şimdi geldik koyman gereken resimlere: zaten yunan tanrısı isen yapman gereken fazla bir şey yok ama değilsen şunlar yapılabilir.
a-ucundan koklat resmi. puzzle'n 3-5 parçasını ver adamlara. bırak gerisini onlar tamamlasın. bırak seni bir max george yapsınlar. bırak seni bir joe manganiello yapsınlar.
b-gay olmaktan başka, karakteri olan, ruhu olan bir varlık olduğun mesajlarını veren resimler koyabilirsin. mesela play station oynarken ya da ne bileyim odun keserken falan *
c-maço objelerle görün resimlerle. mesela motorsiklte üzerinde * ya da basketbol topuyla *
d-erotik resimler koy ama pornografik değil.
e-resimlerde gözlerin kameraya bakmasın, böyle uzaklara bak, çok uzaklara. sanki hayatın anlamını çözmüşsün ve o sırrı kimseyle paylaşmaya niyetin yokmuş gibi.
f-lüks zevklerin ve yaşamın olduğuna dair bir sanrı yaratman lazım. sanki senin arabanmış gibi bir bmw'nin önünde resim falan çekil. yaratıcı ol azıcık.

9-şimdi geldik başka bir önemli konuya. ilk mesaj. açıkçası slm, nbr, tanışalım mı gibi tırt şeylerle birinin hemen etkilemen çok zor. ama evet yaratıcı olmakla uğraşamayacaksan bunlar en yaygın yöntemlerdir. fakat sen kolini hemen ağına düşürmek istiyosun. neler yapılabilir peki?

to be continued

gay ilişkilerdeki en büyük sorun

doğru olanın ya da olması gerekenin toplumca belirlenmiş bir kalıbı yok gay ilişkinin. çünkü gay olmak zaten baştan yanlıştır. örneğin heteroseksüel bir kız olsaydık eli yüzü düzgün işi gücü yerinde bir koca bulmak ve bulana kadar da kimseyle sikişmemek bulunca da 2 tane velet yapmak "doğru" olandı. dolayısıyla heteroseksüellerin eşcinseller gibi neyin doğru olduğunu anlamak için pek kafa yormadıklarını söylemek çok yanlış değil. olması gerekenin ne olduğunu bilirler, öyle olmasalar bile öyleymiş gibi göstermek zorundadırlar. öte yandan eşcinseller büyük bir tabuyu yıkarak gerçek hayata başlarlar. bence en büyük ve en en travmatik sorun bu. aslında buna bir sorun adını vermek doğru olur mu onu da bilmiyorum. ama hayatımızda iyi ve kötü adını verdiğimiz şeylerin temelinde bu olduğunu görüyorum. çünkü eşcinseller kuralları konulmuş bir dünyanın ferdi olmaya çalışmak yerine yepyeni bir ahlak ve yaşam görüşü inşa etmek zorundalar. bu da ucu açık bir özgürlük getiriyor. gerisi zaten zincirleme olarak yaşanıyor. ilişkileri hızlı tüketmek, doyumsuzluk, kabul görmemek, sadakatsizlik, normalleşme arayışı hep bunun sonucu.

arda boyları

türkü sevmeyen insanların bile tüylerini diken diken eden trakya türküsü. sanırım türkünün insanı en çok çarpan tarafı türküyü ölü bir kızın ağzından dinleme fikri.

tebrikler kızınız hamile

güldüren ender bir facebook paylaşımı

"oğlunuz ikidir cumaya gelmiyor." (diyanet işleri)

“kızınız yine alışverişte.” (ekonomi bakanlığı) **

“kızınız bir odun için her gece sular seller gibi ağlıyor.” (orman ve su işleri bakanlığı) **

“kızınız bir öküzü seviyor.” (tarım ve hayvancılık bakanlığı) **

"aslında kızınız iyi de çevresi kötü" (çevre bakanlığı) ** “kızınız barda eğleniyor.” (içişleri bakanlığı) **

“kızınız yine o çocuğun evine gidiyor.” (ulaştırma bakanlığı) **

“kızınız dün konserde, bugün sahilde öpüştü.” (kültür ve turizm bakanlığı) **

“geç kalmadan kızınızı evlendirin.” (aile bakanlığı) **

“kızınızın eline erkek eli değmemiş, milli servet resmen boşa akıyor.” (enerji ve tabii kaynaklar bakanlığı) **

"oğlunuzu suriye ile savaşa sokuyoruz!" (milli savunma bakanlığı) **

“sağlık bakanlığı ismiyle "tebrikler! kızınız hamile." mesajları atan dolandırıcılara itibar etmeyiniz! kızınız valla burcular’da kaldı.” (emniyet genel müdürlüğü) **

“kızınızın maşallahı var, gelip alabilirsiniz” (diyanet işleri başkanlığı) **

"kızınız facebook'ta atatürk'ü seviyorum resmi paylaştı, bir daha olmasın." (atatürk araştırma merkezi) **

"kızınız, mayo değil bikini giymiş." (denizcilik müsteşarlığı) **

"sizin oğlan milli oldu." - (spor bakanlığı)

ayak kokusu

bir apış arası kokusu kadar tahrik edici olmasa da kendine has bir çekiciliği olan koku. hatta acıktırıcı bile sayılır.

(bkz: doritos nacho peynirli)

eşcinselliğin beş şartı

1-farklı ve özel olmak
eşcinsellerden bahsederken onlar diyerek ve tanıştığınız her insana onlardan farklı olduğunuzu ima ederek veya direkt söyleyerek bu şart yerine getirilmiş olunur.
2-kültürlü olmak
en az 3 yabancı diziyi hatmetmiş olmak ve birkaç tane de yabancı şarkı ve şarkıcı ismi biliyor olmak yeterli bu şartı yerine getirmek için.
3-tek gecelik ilişki aramamak
tabiki tek gecelik ilişki aramamakla tek gecelik ilişkilerin seni bulması aynı şey değil
4-erkeksi olmak
pantolon ve gömlek giyiyor olmak bu şartı yerine getirmek için yeterli. hatta etek, pembe ve transparan giymediğiniz sürece bu şart aşılmış olunur.
5-çanta
mükemmeliğin son rötüşü de denebilir bu şart için. tüm o önemli eşyaları amele gibi cebinde taşıyacak değilsin tabiki.

izmirlilerin güzel oldukları kadar küstah da olmaları

özellikle söz konusu izmir olunca çok hırçın olabiliyorlar.

bir izmirliyle karşılaşırsanız şu soruları sormanızı şiddetle öneririm. sorarken de yüzünüze en kezban ifadeyi takının.

1-izmir'de cami var mı?
2-izmir büyükşehir oldu mu? ....... -aaa ciddi misin?
3-tanıştığım bütün izmirli kızlar çirkindi, güzel olanları dışarıdan mı yerleşmiş acaba?
4-izmir'den sahilini çıkarırsan geriye dünyanın en çirkin şehri kalır diyorlar, kuzum sizin sahilinizden başka numaranız yok mu sahi?
5-izmir'de türbanlıları neden linç etmeye kalkışıyorsunuz?
6-neden izmir'de yaşıyorsun ki?
7-izmirlilerin izmirli olmaktan başka gurur duyacağı bir başarısı yok mu?
8-izmir'in geçim kaynağı daha çok tarım mı hayvancılık mı?
9-izmir'de niye kız kulesi gibi, galata kulesi gibi, boğaz köprüsü gibi şehirle özdeşleşmiş herhangi bir yapı yok?
10-istanbul'da ya da ankara'da yaşamak varken neden burada yaşıyorsunuzki?
11-izmirliler kendi yavurluklarını sindiremedikleri için mi faşist ve ırkçı oluyorlar?
12-bir izmirli günde ortalama kaç kez seks yapıyor?
13-sen nasıl izmirlisin, ağzın içki kokmuyor?
14-küçük şehirde yaşamanın ne tür avantajları var?

**

heterofobi

bir tepki olarak çoktan doğmuş olması gereken akımdır. bu tür uç ve anarşik yapılanmalara ihtiyacımız var. şu an için bütün gay barların kapısına " heteroseksüeller ve köpekler giremez" yazılsa bana yine de yeter.

öpüşmek

bir kulak yalamak bir kulak memesi kemirmek bir kulak ısırmak değildir
açıkçası bir türlü sevemediğim aktivite olmuştur. sanırım iyi bir öpüşken değilim ya da doğru kurbağayı bulamadığım için mi bilmiyorum. ama neden icat edildiğini bile anlayabilmiş değilim hala.
Henüz takip ettiği biri yok.