çocukken boğulma olayı yaşadığım için oluşan travma sonucu hidrofobi ve köprü korkum vardır. istanbul boğazından bi adam akıllı geçemedim,manzaraya dalamadım ya ona yanarım.
hbo'nun rome için ipini çektiği tarotlu, cüceli,ucubeli,seksli,büyülü,yılanlı,tanrılı,şeytanlı dahiyane fantastik dizisi. sadece iki sezon olması başarısız olduğunu düşündürmesin size. bitmemesi için zaman zaman izlemeyeceksiniz bile. hem uyumadan önce izlediğinizde siz de fantastik rüyalar görebilirsiz belki.
"carnivale geceleri gizlice loş ışıkta okunan bağımlılık yapan, heyecan uyandıran, hayalgücünü tetikleyen yasak bir kitap gibiydi. ve biri kitabın en heyecanlı yerinde elektrikleri kesti"(alıntıdır)
pink floyd'un george orwell'in "animals" kitabından esinlenerek albüme verdiği isim.
pigs politikacıları kapitalistleri, dogs orta kademe sistemin muhafızlarını ve sheeps geride kalan tüm halkı ifade eder. ben "pigs"ciyim
sözleri roger waters'a air syd barrett'e ithafen yazılmış pink floyd şarkısıdır.
ekip şarkıyı kayıt için stüdyoda hazırlanırken uyuşturucudan, depresyondan belki de hayatın yorgunluğundan dibe vuran syd'de oraya gelir. fakat grup da dahil herkes syd'i stüdyo elemalarından/fanlardan biri zanneder. syd david'in yanına gelip şarkı için teşekkür ettiğinde herkes anlar ki o pink floyd'un efsanedir. o kadar sarsılırlar ki fiziksel görüntüsü karşısnda, david gilmour ağlar.
her dinlediğimde tüylerim ürperir. babamın en sevdiği pink floyd şarkısıdır.
yoktur çünkü olanlar ya başka ülkelere kaçıyor ya da toplu infaz ediliyor. sadece asılmıyorlar da, bi kuyu kazıp insanları içine doldurduktan sonra benzini döküp diri diri yaktıklarını gösteren onlarca video da çekiyorlar övünerek. islam ülkelerinde eşcinsel olmak tanrının riyakarlığıdır.
asla açıp da muhabbete girmem. bi kez ağzım yandı hala acısını çekiyorum. uğraşmayacaksanız sakın ama sakın arkasını aramayın ne biliyim savcılığa falan şikayette bulunmayın. evet kim olduğunu buluyorlar ama cezai işlem o kadar uzun sürüyor ki. ben nerdeyse iki yıldır uğraşıyorum artık pes ettim derken bu kez de açılan davanın maddi ödemeleri size yükleniyor (devleti uğraştırıp ilgilenmemek sebebiyle) sakın ha sakın uğraşmayın. arar arar sıkılır bırakır.
albert hofmann tarafından 1943 yılında bulunmuş olan lsd acid diethylamide'nin kısa yazılışıdır. çavdar küfünde bulunan lysergic asitten üretilir, yarı sentetiktir. tarihte migren, şizofreni gibi hastalıkların tedavisinde ve soğuk savaş döneminde silah olarak kullanılmış olsa da günümüzdeki tüketiliş amacı salt uyuşturucudur.kokainden 100 kat daha güçlü olan bu uyuşturucuyla syd barrett'in ölümü sayesinde tanışmak da oldukça üzücü.
yıllar önce izlemiş olmama rağmen hala etkisinden çıkamadığım, finaliyle beni benden alan, sia'nın "breathe me" şarkısını her duyduğumda tüylerimi diken diken edip gözlerimin dolmasına sebep olan, beni etkileyen belki de yegane diziydi.
artı her bölüm başında gösterilen birbirinden trajik ölüm sahnelerini de pek severek kaçırmadan izlerdim.
ilişkiye başlamadan önce uzunca bi sohbetten sonra adaydan istediğim tek bir şey vardı "uzun zamandır konuşuyoruz, hadi benim karakter analizimi yap" adam damardan girmek istedi ve sıraladı "eğlencelisin, iyimsersin, yardımseversin vb vb vb arkadaşlarına çok önem verirsin hatta öyle ki cebindeki son parayı çıkarır verirsin"
burçlara inanmayan ama tutarlılığını kabul eden bir aslan burcu olarak diyebilirim ki, cebimdeki son parayı bırakın bi tomar para olsa bile üç kez düşünürüm önce, hemen veremem mesela. egoistim, bencilim, narsistim. kişisel olarak düzeltmeye çalıştığım en kötü özelliklerim bunlar ama bu burca dair sevmediğim tek bi özellik yok (birazcık da ukalayım galiba evet)
sözleri roger waters'a air syd barrett'e ithafen yazılmış pink floyd şarkısıdır.
ekip şarkıyı kayıt için stüdyoda hazırlanırken uyuşturucudan, depresyondan belki de hayatın yorgunluğundan dibe vuran syd'de oraya gelir. fakat grup da dahil herkes syd'i stüdyo elemalarından/fanlardan biri zanneder. syd david'in yanına gelip şarkı için teşekkür ettiğinde herkes anlar ki o pink floyd'un efsanedir. o kadar sarsılırlar ki fiziksel görüntüsü karşısnda, david gilmour ağlar.
her dinlediğimde tüylerim ürperir. babamın en sevdiği pink floyd şarkısıdır.
fatiha suresinin anlamı "ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz. bizi doğru yola, nimete erdirdiğin kimselerin, gazaba uğramayanların, sapmayanların yoluna eriştir."
ihlas suresinin ise "de ki: o allah birdir, büyüklük onda nihayet bulmuştur, daim ve bakidir, her şeyden müstağni ve her dileğin merci'dir. doğmamış, doğurmamıştır. hiç bir eşi ve benzeri yoktur"
kabristana gidildiğinde ölen yakınlarımıza bunları okuruz / okurduk. gel gör ki ölen adamla hiçbir ilgisi yok bu duaların. yani "tanrım onun günahlarını bağışla, kıyamete kadar azap yaşatma, kabir azabı çektirme" desek ya da duanın içeriği böyle olsa ya da içeriği böyle olan bir dua olsa, onu okusak ellerimizi yüzümüze sürüp amin desek, daha mantıklı değil midir? bu surelerin sadece bana faydası var (eğer varsa tabi) tamamen bencilce (eğer işe yarıyorsa tabi). hatta bana yararı bile yok, sadece tanrıyı pohpohluyorum birsin teksin eşin benzerin yok vsvs (gerçi pohpohlamak da işe yarar ama)
velhasılı kelam sevmiyorum arapça dua etmeyi, yıllarca anlamını bilmeden ölünün arkasından "dünya düzdür, güneş dünyanın etrafından döner" diye ağlayarak dua ettiren bu dili / dini.
dün işten kovulmama sebebiyet veren diyaloglardır. aman allahım, nette gördüklerim için "ya sie bu kadar da olmaz bariz troll" derdim de bu kadarı oluyormuş arkadaş. şeriat istiyorum demesi mi, hırsızın elleri kesilsin demesi mi, kadınlar araba kullanmasın günah demesi mi beni benden aldı bilmiyorum. bi de bu cehalletteki adam tarafından kovuldum ben yiaa ben istifa etmeden kovdu beni * şöyle bi diyalog var hatırımda kalan taze taze
radyodaki spiker : az anlayan çok inanandan koru bizi allahım
ben : amin
iş veren : anlamadım ben şimdi nası yani?