filizku

Durum: 801 - 0 - 0 - 0 - 19.06.2020 04:21

Puan: 17022 - Sözlük Kaşarı

13 yıl önce kayıt oldu. 3.Nesil Yazar.

just believe in me
  • /
  • 41

japonların fotoğraf çekme çılgınlığı

fıkralara bile konu olmuş çılgınlıktır.

japon'un biri paris'e gitmiş, dönünce arkadaşı sormuş:
- nasıldı paris, beğendin mi?
japon cevap vermiş:
- bilmiyorum, fotoğrafları tab ettirmedim daha.

o zamanlar fotoğraf tab ettiriliyordu, dijital çağa geçilmemişti demek ki.

türkiye'deki gaylerin öpüşünce aşık olma sorunsalı

"her sevişme bir vaattir." sözünden yola çıkarsak küçük çaplı bir sevişme sayılabilecek öpüşmenin de "sen -bir biçimde- özelsin, seninle yakın olmak istedim ya da istiyorum." türünden bir vaadi vardır. ayrıca ten teması, içinde bin türlü risk barındıran bir eylemdir. bir insanla o kadar yakınlaştıysanız aşkın kapınızı çalması sürpriz olmaz bence. ancak sevişmenin ya da adına her ne diyorsanız "o" eylemin herhangi bir yerde herhangi biriyle yapılagelmesi alışkanlık haline gelince tüm vaatler de anlamını yitiriyor. yine de ten teması sürprizlere gebedir. hayatının insanını buldum sanırsın, iki günde gönlün geçer. öylesine yatarsın, yattığın yerden aşık kalkarsın. neyin nasıl olacağını da ancak yaşayarak öğrenirsin.

tanım: yalnız gaylerin değil, yönelimi ne olursa olsun öpüşen tüm çiftlerin içinde bulunduğu sorunsal.

futurelavirs

vizyon sahibi adamdır. boş konuşmaz, gündemi kaçırmaz, boş tespit yapmaz. severek ve hayranlıkla izliyoruz kendisini....

ibne

hiç kullanmadığım bir sözcük. öyle dikkat ettiğimden de değil ha! dilime yerleşmemiş. küfür, kötü söz gibi gelmiyor bana. küfür edeceksem "orospu çocuğu" derdim. ona da seks işçisi arkadaşlar kızdı. şimdi "şerefsizin evladı" diyorum ama kesmiyor. küfürsüz kaldım!

kuru pasta

çocukluğumda düğün salonlarında limonatayla birlikte verilen, hemen hepsi bayat, kötü yağlarla yapılmış, tatlısı da tuzlusu da aynı tada sahip nostaljik pastalardır. o zamanlar en zengin muhitteki en lüks pastanede bile çeşit sınırlıydı. şimdiki gibi yüz çeşit kuru pasta yoktu. bir de fakir düğününde verilen pastanın halini düşünün. yanında cam bardaklarda- rakı kadehleriydi aslında, böyle ince uzun bardaklar- limonata verirlerdi. çocuk kafası mı nedir nasıl güzel gelirdi ikisi de. ağzımızın tadı yerindeydi belki kim bilir? şimdi en güzel pastaneden, en lüks pastaları alıyorum, söylemesi ayıp çok da güzel yaparım, yanına limonata... vermiyor o bayat, kötü yağlarla yapılmış pastaların, lekeli bardaklarda içilen limonatanın tadını.

ayı sözlük itiraf

üniversiteden bir arkadaşım çöpçatanlık yapıp beni bir arkadaşıyla tanıştırdı. baktı ki ben bir halt edemiyorum, duruma el attı. iki üç yıl önce boşanmış, iki çocuğu olan, otokontrolü en üst düzeyde, aşırı ağır başlı, insanların çok boş zamanları olduğu için bu kadar çok seks düşündüklerini düşünen, flört etmeyi bilmeyen, orta boylu, kel, efendi bir adam. hiç etkilenmedim doğal olarak.ama hayatımda hiç olmadığım kadar umutsuz hissediyorum kendimi. bu son şansımmış gibi hissediyorum. saçma biliyorum ama öyle hissediyorum işte. sevmediğim bir adamla evlenmeyi, sevdiğimle de evlenmeyi beceremediğim için bunca yıl katlandım yalnızlığa. şimdi hepsi boşa mı gidecek? bu adamla evlenirsem kendime ihanet etmiş olmaz mıyım?kafam çok karışık sözlük, çok!

sabah alarmı hiç ertelemeden uyanan insan

baş ucuna iki saat kurduğu halde ikisini de erteleyip on dakika uyumayı kâr sayan biri olarak o, ben değilim. ama saygı duyulası insandır o ayrı!

general kasım süleymani

iran'ın efsanevi komutanlarından biridir kendisi. kudüs gücü komutanı ve iran istihbaratının başıdır. bu adamı efsane yapan da ırak'ta amerika'ya kök söktürmüş olmasıdır. ırak'ta oluşan kaos ortamından yararlanıp şii bir hükümet kurarak ırak'ı amerika'dan çok iran'a bağlı bir ülke haline getirmiştir. yani, abd'ye pabucu ters giydirmiş, bölgede madara etmiş insanın ta kendisidir. hiçbir askeri okuldan ya da üniversiteden mezun olmadığı halde sırf askeri dehası ve şeytani zekasıyla yalnız ülkesini değil, tüm ortadoğu'yu parmağının ucunda döndüren adam. suudilerin general kasım süleymani'nin adından bile tırstığı söyleniyor. gerçi adamın bakışlarındaki kararlılığı, katılığı ve zalimliği görünce pek haksız da sayılmazlar. ortada oturan zat kendisi. bakmayın boyunun kısalığına. bir o kadar da yerde var!

http://www.suriyegercekleri.com/wp-content/uploads/kasimsuleymani.jpg

aşure

bugün annemin yine kendini aşarak yaptığı ve yediğimiz muhteşem yemek. aleviler için başka türlü kutsaldır aşure. çünkü öncesinde on iki imam için on iki oruç tutulur. on ikinci günün sonunda da oruç aşureyle açılır ve komşulara, eşe dosta dağıtılır. annem ve babam oruçlarını tuttular, bugün aşure yapıldı ve kutsal süreç tamamlandı. haftaya da ben yapacağım. ilk olacak, çok heyecanlıyım.

keşkek

yakın zamanda kuzu etiyle deneyeceğim yemek. daha önce hiç yapmadım ama nasıl yapıldığını gördüm. mutfaktaki becerimi de göz önünde bulundurarak denemeye karar verdim. bakalım nasıl olacak!

sözlüğe üç harfli girmesi

girmesiyle çıkması bir olacak doğa üstü yaratık. malum, burada göreceği karakterlerin birçoğu pabucu kendisine ters giydirecek türden.

ısınma turu

cumartesi gecesini evde yalnız geçiren ezik insan

artık kemikleşmiş bir yalnızlık yaşadığım için listesine beşinci sıradan giriş yaptığım ve gocunacak yerimin kalmadığı insan modeli.

ayı sözlük beşinci ankara zirvesi

acayip keyifli geçen zirve. çok güldük çok. bv bear, kemanyayi, cubboy ve sürpriz şekilde olmuyorneyapsamolmuyor katıldı. özlemişim tosunlarımı. bol dedikodunun yanı sıra sevgili elizabeth & hayat arkadaşının sıcak sohbeti akşama renk kattı. iyi ki zirveyi planlamış sevgili bv bear. can suyu gibi geldi. seviyorum sizi tosunlarım benim.

tükenmek

bazen yüzeye çıkmak için gereken durum. malum dibe inmeden hız alıp suyun üstüne çıkılmaz. hayat da böyle, önce tükenir, dibe batarsınız. sonra hayat yeniler insanı, tekrar güç kazanır yüzeye çıkarsınız. sık yaşadığım için söylüyorum. ölmediğin sürece sorun yok. toparlanmak için her zaman umut vardır.

dedikodu

bir tür terapi aslında. grupla yapılanı daha keyifli ve verimlidir. birine zarar vermediğiniz sürece de sakıncası yoktur. dedikoduyu yapın, söylediklerinizi orada unutun, çıkın gidin. iyidir iyi, rahatlatır.

tabancanın namlusunu birinin götüne sokmak

ben yokken ayıcanların fantezinin sınırlarını iyiden iyiye zorladıklarını gördüğüm fikir.

ayı sözlük itiraf

uzun bir içe kapanma dönemi yaşadım. gezi olayları, ölen çocuklar, hiçbir sonuca varamamış olmak, donuk bir özel hayat, annemin buhranları... okula gittim, eve geldim, yemek yedim, bilgisayarda oyun oynadım. ha bir de sizi özledim. bu akşamki ankara zirvesiyle insan içine çıkayım diyorum. hayata dönmenin zamanı geldi.

para kesilince evlilik bitti

iflas etmesinin ardından evliliği de sona eren arkadaşımın sık sık söylediği cümledir. "para yoksa aşk da yok." der. haklı mı bilmiyorum. çünkü ben hep züğürtlere aşık olan bir kadınım.

ayı sözlük beşinci ankara zirvesi

kıl payı yakaladığım zirve! tamam bir süre buhran geçirip ortalıkta görünmemiş olabilirim. ama bensiz zirve yapılmasına da göz yumamam. gidip göreyim tosuncuklarım neler yapıyor!
  • /
  • 41
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 801

hakan kakız

lgbt bireylerinin ezildiklerini düşünmüyorum, diyen; yaşadığı toplumdan bihaber yaşam formu. duyarsızlığı ve bencilliği en homofobik insanı bile dumur edecek düzeyde.

caner çalışır

takip etmediğim, tanımadığım bir medya fenomeni. ama ölümü nasıl koydu anlatamam. sonradan baktım videolarına. içim yandı. nasıl hayat dolu, neşeli, güzel bir insanmış. her ölüm erkendir ama bu da çok çok erken oldu, yazık oldu. ışıklar içinde uyu canercim.

eşcinsel temalı filmler

cahil periler en güzellerinden biridir. bir ferzan özpetek filmi ve mutlaka izlenmesi gereken bir film.

ayı sözlük'ten heteroseksüel kadınlara tavsiyeler

sözlüğün bildiğim kadarıyla tek heteroseksüel kadını olduğum için hepsini dikkatle okuyup üstüme alacağım tavsiyelerdir. benim için ne zahmete girdiniz şekerim böyle? vallahi mahcup ediyorsunuz!

edit büdüt: sevgili armut da heteroseksüel bir kadınmış, bir anda yağan uyarı mesajlarıyla öğrendim. özür dilerim tek ve yegane değilmişim. iki dakka insana kendini özel hissetirmiyorsunuz var ya! ne güzel havaya girmiştim, dökün üstüme buzlu suları çekinmeyin.

the rolling stones

50 yıllık bir efsane. rock tarihinde ne efsane gruplar dünyayı yerinden oynattı, rekorlara imza attı. ama elli yıl popülerliğini, enerjisini, çılgınlığını bu kadar koruyan olmadı zannımca. 70'lik delikanlılar sahnede hala çılgınlar gibi şarkı söylüyor, ne karizma da ne ses renginde en ufak bir bozulma olmadan! benim favorim keith richards! tek geçerim kendisini. veda turnesine çıkıyorlar. bir konserde olsun "keiiiiiiiiiiiiiiiith!" diye çığlık atmadan ölürsem gözüm açık gider.

yakınlarınıza ayı sözlük yazarı olduğunuzu söylemek

ayı sözlük iki yaşında zirvesi için kalkıştığım kurabiye operasyonundan sonra yaşamaya başladığım süreç. daha önce konusu olmadı ya da ailemle yaşamadığım için bilmeleri gerekmedi. ama yazlıkta bir arada bulunduğumuz için telefon görüşmeleri falan derken kurabiyeleri yapan kuzenim dahil anne, baba, kardeş, komşular herkes bir lgbt sözlüğünde yazdığımı, bir sözlük dolusu eşcinsel arkadaşım olduğunu öğrendi. on gündür eşcinsellikle ilgili ne biliyorsam, yanlış kanıları düzeltmek için sayıp döküyorum. heterolar eşcinselleri yok saydıkları gibi onlarla ilgili sorunları, gerçekleri, olayları da konuşmaz, yok sayarlar. benim yakın çevremde bu konu hiç bu kadar açık seçik konuşulmamıştı. yığınla önyargının yanı sıra "aslında özel hayatları onları ilgilendirir." gibi sonuçlara da varıyorlar arada bir. ama hala eşcinselliğin ahlaki bir çöküntünün sonucu olduğunu düşünmeden de edemiyorlar. eşcinsel arkadaşlarım olmasına bir itirazları yokmuş, ama çocuklarından biri eşcinsel olsa ne tepkiler vereceklerini de az çok sezdim bu süreçte. sözlüğe katılmadan önce sizin dünyanızla, sorunlarınızla, mutsuzluklarınızla ilgili çok az fikrim vardı. sözlüğe katıldıktan sonra sizi daha iyi tanıdığımı ve anlamaya başladığımı sanıyordum, meğer hiçbir şey anlamamışım. birebir yaşamadan, o tepkileri, koşullanmaları görmeden insan kavrayamıyor hiçbir şeyi. kimsenin hayatı ve bedeni yalnız kendine ait değil bu toplumda tamam, ama hiç kimsenin hayatına ve bedenine de eşcinsellerde olduğu kadar müdahale edilmiyormuş, bir şeyleri değiştirmek ya da kabul ettirmek için buzdan ve ateşten bir duvara çarpa çarpa amansız bir mücadeleye girmek gerekiyormuş. gördüm, anladım, çok üzüldüm! işiniz ne kadar zor, şimdi daha iyi anlıyorum.

ayı sözlük itiraf

sözlüğe dahil olduğumdan beri uyku haram oldu. sabah altıda kalkıp yedi olmadan evden çıkmam lazım. gözümden uyku akıyor ama "şunu da okuyayım, bunu da okuyayım" derken uyku kaçıyor. yarın yine zombi gibi gezerim ortalıkta. bir hafta rapor alıp bütün başlıkları okuyup öyle mi devam etsem hayata?

ayı sözlük'te bir garip heteroseksüel olmak

kafası kesilmiş tavuk gibi ne tarafa gideceğini bilememek, bazen kendi kendine konuşuyor gibi hissetmek, bazen kenarda durup oynayanları uzaktan izleyen pısırık bir çocuk gibi oyuna girmeye cesaret edememek, bazen de "bu kadar hesapsız insanı nerede bulacaksın, güzel güzel takıl işte!" biçiminde kendi kendine gaz vermektir.

türk kızları

acınası olduklarına inananlara inat hayata 5-0 yenik başlamış gibi görünseler de kendilerini yeniden var etme becerisine sahip bir kadına dönüşebilme gücü olan kızlardır.

yazarların ayı sözlük'e kayıt olma sebepleri

lgbt blok'u, kaosgl'yi, cinsel ayrımcılıkla mücadele lobisi'ni takip eden, her türlü ayrımcılığa karşı biri olarak, lgbt bireylere destek olmak için kayıt oldum. burada eşcisellerin sözlük aracılığıyla kamuoyunun dikkatini çekerek insanlara seslerini duyuracaklarını sanıyordum ama gördüm ki çok az yazarın böyle bir amacı ve çabası var. sıcak ve içten arkadaşlarım, dostlarım var şimdi burada. evim gibi seviyor ve benimsiyorum. ancak son günlerde sıkça şikayet edilen antidemokratik uygulamalar burada bulunma nedenimi çok sert sorgulatıyor bana.

fikir intihali

bu kadarı bardağı taşırır denecek bir haksızlığa maruz kalmıştır.fikir intihali'nin benim bilmediğim bir zararı mı dokundu sözlüğe, yoksa sırf sözlükle ilgili düşüncelerini özgürce paylaştığı için mi kapı dışarı edildi? sözlükte var olabilmek için hep sansürlü ve kontrollü mü konuşacağız? o zaman mecranın düşünce özgürlüğü nerede kaldı? çok bilinmeyenli, acil olarak cevaplanması gereken bir durum!

abdullah öcalan

adolf hitler'den sonra akıl sağlığında ciddi sorunlar olmasına rağmen liderlik koltuğuna oturmuş ikinci insan!

fos

yeni açıklanan demokrasi paketi.

ermeni soykırımının 98. yıldönümü

burada katliamdan ve tehcirden canı yanmamış insanlar olarak acısını yüreğimizde pek duyamayacağımız yıldönümüdür. siz şimdi gidin doğu ve güneydoğu'da asimile edilen, kürt ve türk ailelerce evlat edinilmiş, müslüman gibi yetiştirilmiş, ama asıl kimliğini 30'undan sonra öğrenmiş arada derede kalan insanlara sorun. ermeni olduğu için müslümanlarca dışlanan, asimile edildiği için kendi halkı tarafından sevilmeyen insanlara sorun. eğer yalnız 98 yıl önce insanların hayatları ellerinden alındı sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. sadece diyarbakır'da hayatı elinden alınan onlarca insan var. o insanlar bilir soykırımın acısını. bizimki hariçten gazel okumak!

düğünde kendini kaybeden fortçu dayı

bir tür göz dönmesi, kontrolünü kaybetme durumuna girip sonra da "valla kötü bir niyetim yok!" ayaklarına yatarak akşam akşam gözümden yaş getirmiş dayıdır. kestirdi birini gözüne, çocuk ne yaptıysa elinden kurtulamadı, sonunda trenden çıkmak zorunda kaldı.