kişinin eşcinsel olup olmadığını anlama yolları
kişisel gözlemlerime göre hetero bir erkeğin gözü genelde karşı cinsin kalçasına ya da göğüslerine istemeden de olsa kayarken, eşcinsel bir erkeğin bakışlarını etrafta yakışıklı bir erkek varsa onun üzerinde yakalayabilirsiniz. bu belki saniyenin onda biri kadar bile kısa olabilir ama iyi bir gözlemciyseniz ve vücut dili konusunda eğitimliyseniz bunu kaçırmanız imkansız.
bir diğeri de, eğer karşınızdaki erkek tokalaştığınızda elinizi hemen bırakmıyor ve konuşmaya dalmış da elinizi hala sımsıkı tuttuğunun farkında değilmiş gibi davranıyor, hatta elinizi kendi göbeğine doğru yavaşça çekiyorsa, bunun anlamı %99 sizden hoşlanmış demektir.
ödünç kitap vermemek
eğer kitabı ödünç isteyen şahıs gerçekten kitap kurdu bir insansa, okuduklarını beyninde diğer fikirlerle harmanlayarak kendine ait bir yargı, bir düşünce sistemi geliştirebiliyorsa ve o kitabı okuduktan sonra etrafındaki diğer insanlara vermeye hevesliyse, göz ardı edilmesi gereken bir prensip.
haa, ben şimdiye kadar bu kriterlere sahip birine rastlamadığım için ödünç kitap vermiyorum, o ayrı bir konu. yoksa bir kitabın lafı mı olur.
durduk yere ayı sözlük yazarlarına koyan şarkılar
ugly kid joe "cats in the cradle"
ayı sözlük'teki buglar
bir entry girdikten sonra, özellikle de uzunsa, önce yazdıklarımın hepsini seçip kopyala diyorum, sonra gönder butonuna tıkladığımda nasıl olsa hepsi uçuyor ve ben offline oluyorum. ardından sözlüğe tekrar giriş yapıp aynı başlığı açıp hiç vakit kaybetmeden yapıştır deyip gönderiyorum.
<br>
<br>evet biraz sağ kulağını sol elinle tutmak gibi ama olur o kadar.
<br>
<br>not: bu yazdıklarımı da kopyaladım, hadi bakalım.
yunan mitolojisi tanrıları
kimin elinin kimin cebinde belli olmadığı, orgy nin günlük rutin olduğu, zeus un bazen boğa, bazen kuğu kılığına girerek alayını düdüklediği güzel insanlar, pardon tanrılar topluluğu.
turan dursun
gelmiş geçmiş en iyi
teolog.
sadece islam değil, diğer tüm dinler konusunda da engin bir bilgi birikimine sahip olunca gerçekleri görmüş ve tüm dinlerin insanlar tarafından eski şamanizm ve sümer dininden alıntılarla, bir öncekinin farklı bir versiyonu olarak oluşturulduğu gerçeğini dile getirebilmiş aydın.
kendisine karşı çıkan din adamlarını defalarca televizyonda açık oturuma çağırmış ama hayatı boyunca onun bilgi birikimini bilen diğerleri asla karşısına çıkmaya cesaret edememiştir. onun yerine radikal dincilerin sıklıkla başvurdukları bir yöntemle, bir gün sokakta kalleşçe sırtından vurularak öldürülmüştür.
eyfel kulesi
yapımı sırasında bu kulenin paris in silüetini bozacağı için şiddetle karşı çıkan parisli bir yazar, kule tamamlanıp açıldıktan sonra her gün kuledeki bir cafeye gider ve tüm gün orada takılır. amcama sorarlar "baba, hani sen bu kulenin yapılmasına karşıydın, şimdi her gün buradasın" derler. o da cevaplar "paris in içinde bu kodumun kulesini görmeden oturabileceğiniz tek yer burası çünkü" der.
bugün patron için ne yaptın
kendi köpeğimle yürüyüşe çıkarken onun köpeğini de yanımıza aldım, böylece daha verimli çalışabilmesi için ona zaman kazandırdım.
*
otel odasında ölen ünlüler
david carradine (kung fu amca)
rob pilatus (milli vanilli nin vanilli olanı)
yol hikayeleri
adanadan iskenderuna cumartesi geceyarısı arabayla gidiyorum. gişelerde parayı ödedim, tam hareket edicem debriyaj halatının koptuğunu anladım
*. yapacak bişey yok deyip arabayı hafif yokuş aşağı saldım ve sağ tarafta cebe parkettim. sabaha kadar arabada uyuyup ertesi gün pazar olmasına rağmen tamirci ararım diye düşündüm.
<br>
<br>o sırada gişede arkamda bekleyen 4x4 yanıma yanaştı ve sürücüsü ne olduğunu sordu. anlattım durumu. "araba bu şekilde de gidebilir, sen benim arabayı al, ben bunu kullanayım, beni takip et" dedi. adam benim arabayı aldı, sanki hiç sorun yokmuş gibi gidiyor, ben de gece saat 12 de onu takip ediyorum. içimden de "beni tenhaya çekip zikmeye kalkacaksa neyse de
*, böbrekten olmasak bari" derken bir benzinliğe girdik. çalışanlar bana doğru geldiler ve arabadan benim indiğimi görünce şaşırdılar. meğer o abi bu benzinliğin sahibiymiş. elemanlara arabanın anahtarını verdi ve durumu anlattı, sonra da eve, eşine telefon edip "bu gece bir tanrı misafirimiz var, hazırlık yapar mısın?" dedi. ben de içimden "aha, ya sandviç yapacaklar, ya da böbreği evde alacaklar" diye geçirdim. adamın evine, daha doğrusu malikanesine gittik. eşi bizi hemen sofraya davet etti. hayatımda yediğim en lezzetli şeylerle karnımı doyurdum. sonra da bana deniz manzaralı bir yatak odası gösterdiler, sabaha kadar güzelce uyudum. sabah terasta hep beraber kahvaltıdan sonra abi beni benzinliğe götürdü. araba tamir edilmiş, yıkanmış, depo doldurulmuştu. ödeme yapmak için ne kadar masraf olduğunu sorduğumda abi "gece yarısı yolda mahsur kalmış bir insanın parası alınmaz. sen bizim misafirimizdin" dedi.
<br>
<br>kendisiyle ben başka bir yere tayin oluncaya kadar görüştük. bu ülkeden ve üzerindeki insanlardan ümidi kesmememi sağlayan nadir insanlardandılar.
tek eşliliğin faydaları
hediye alacağın zaman "ne alsam" diye düşünmezsin. onun zaten neye ihtiyacı olduğunu ve neyin onu mutlu edeceğini bilir, nokta atışı yaparsın.
hoşlanılan erkeğin gay çıkmaması
heteroseksüellik tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır
*
çıkar ilişkisi
metallica da bir parçasında "sen benim sırtımı kaşı ki, ben de seninkini kaşıyayım" sözünü, biraz daha karamsar bir şekilde "beni sırtımdan bıçaklama ki, ben de seni sırtından bıçaklamayayım" şeklinde kullanır.
anne ile pazar alışverişine çıkmak
pazara ilk girişte satın aldığı bir şeyin dönüşte fiyatının düştüğünü görünce gidip pazarcıyı azarlayan ve indirim tutarı kadar para iadesi talep eden bir anneyle asla yapılmaması gereken aktivite.
*
kemer
bir zamanlar almanya nın, sonrasında da rusyanın turistik ilçesi olmuş belde.
yıllar öncesinde alman turistlerin en gözde tatil destinasyonuyken, rusların burayı keşfetmesiyle kemer esnafı bir tercih yapmak zorunda kalmıştır. çünkü ruslar ve almanlar birbirini sevmez ve aynı ortamda tatil yapmak istemezler. cebindeki her bir markı hesaplayarak, düşünerek harcayan, ama vefalı, aynı otele 15 yıl boyunca her sene ailece tatile giden ve tatil kültürü oluşmuş almanlara karşı, deli gibi para harcayan, gördüğü herşeyi satın alan ve hatunları almanlardan çok daha güzel olan ruslar bu mücadeleyi kazanır. kemer esnafı alman müşterilerine "rusya dan oğlum gelicek, kemer i boşaltın" der kibarca. ama kısa süre sonra alt ve orta sınıf rusların da kemeri keşfetmesiyle işin tadı kaçar. kemer esnafı pişman olmuştur ama almanlar "hatırlar mısın, bir zamanlar fakir olmadığı halde kovduğun bir müşterin vardı" diyerek başka yerlere yönelirler.
ayı sözlük yazarlarının kullandıkları laptop markaları
anket var dediler geldik
2005 model fujitsu siemens amilo
eksileri :
bataryası öldü, ağırlık yapmasın diye çıkardım.
şarj adaptörü yandı
*, yenisini aldım
harddiskin temas sorunu vardı. her açılış öncesi arka kapaktaki 11 adet minik vidayı söküp, harddiski de yerinden çıkartıp sonra yeniden takmak gerekiyordu, ben de arka kapağı artık takmamaya karar verdim. bir süre sonra da kayboldu zaten.
klavyedeki bazı tuşlar koptu.
touchpad çalışmıyor.
mikrofon çalışmıyor.
bir dosyaya ya da linke tıkladığımda açılması için 3-4 dakika beklemem gerekiyor ama ne gam, bende vakit bol.
artıları: internetten film indirip izlettiriyor.
bir de bazen maillerimi de okuyup cevapladığım oluyor.
ayı sözlük yazarlarının uğurlu eşyaları
19 mayıs gösterilerinin yasaklanması
19 mayıs kutlamaları sadece sportif ya da görsel bir şölen değildir. gençlere binlerce gencin tek vücut, tek beyin olarak hareket edebileceğini öğretmesi açısından son derece önemli bir etkinliktir.
<br>
<br>gençlerin derslerini etkiliyor mazereti ise trajik bir açıklamadır. gençler sadece sınavdan sınava koşan ve hayata sadece iyi bir üniversite kazanma amacıyla gelmiş robotlar değildir. düzenli spor yapmak, sosyalleşmek, içindeki enerjiyi spor aracılığıyla tüketmek gençlerin hem fiziksel olarak daha sağlıklı olmasını sağlar, hem de davranışlarını olumlu yönde etkiler.
<br>
<br>bu ülkenin kendini değersiz hisseden, ezilmiş, örselenmiş gençleri 19 mayıs günü yaptıkları gösteri ile binlerce insanı stadyuma çeker, televizyonlarda boy gösterir ve ailesinin kendisiyle nasıl da gurur duyduğunu görür. hayata hep seyirci olarak katılan gençler ilk kez sahnededir. binlerce insanın önünde edindiği bu tecrübe, onun kişisel gelişiminde büyük bir kilometre taşıdır.
<br>
<br>bana "ama soğukta, sıcakta bayılıyorlar, yoruluyorlar" demeyin. onbinlerce gencini işkence tezgahından geçirmiş, 17 yaşındaki evladının yaşını mahkeme kararıyla büyüterek darağıcına göndermiş bir zihniyetin ağzından çıkınca bu sözler hiç inandırıcı gelmiyor.
<br>
<br>asıl sorun, bu bayramın adının "atatürk ü anma bayramı" olmasıdır.
pop saati
seksenli yılların sonu ve doksanların başında yabancı bir video klip izlemek için bir hafta beklemeniz gerekirdi. bir de sezen cumhur önal ın
müzik yelpazesi vardı. genelde çikolata renkli sanatçılar çıkardı.
chubbycheaser
bir dirhem et, bin ayıp örter
<br>
<br>bilimsel olarak ispatlanmıştır ki, kilolu insanlar, zayıflara göre daha fazla mutluluk hormonu salgılarlar. o yüzden daha kendileriyle barışık, rahatlardır.
<br>hatta kapitalist sistemin eleman alırken özellikle zayıfları seçmesinin bir sebebi de budur. zayıflar asla tatmin olmaz, elindekiyle yetinmez ve hep daha fazlasını ister. o yüzden de iş dünyasında daha hırslı ve agresif olurlar. şişmanlar ise kasmaz, rahattır.
<br>
<br>ikili ilişkilerde de bunu görebilirsiniz. bir de şişman birisi kendisini seven birini bulduğunda onun kıymetini bilir, üzerine titrer, içindeki mutluluğu karşısındakine de yansıtır. göbeğinde uyumak dünyanın en huzur verici şeyidir. yanyana uzandığınızda da kolunu size yastık olarak sunar.
<br>
<br>özet geçtim: chubby iyidir.