emek ve alışverişte aracı olarak kullanırım. başka hiçbir şey içinde kullanılması gerektiğini düşünmem asla, tavsiye de etmem. çok kötü birşeydir birileri veya birşey için kullanıldığında. yokmuş gibi davranın ihtiyaçtan başka bir boka yaramaz kötü icat.
ne söylesem az, yazar yazar silerim. sabahlar olur, yine yazar yazar eksik gelir silerim. çok sevdik be çok. kim hangi takımı sevmiş, tutmuş ne yapmış umurumda değil. rengine, armasına, bağlananların canını sevdiğimin gözünden anladığım bir kulüp, herşeyim. son söz hep fenerbahçe.
bence insanın sarraf olup olmama durumunun ıspatıdır. tanıdığın bildiğin bir insanın sana söylediklerinin gerçeği yansıtmadığını anlamak çok da zor olmasa gerek bence. tabi bunun farkına varamayacak durumlarda, ortamlarda olma durumu da söz konusu olabilir. mesela aşıklık durumu.
teorik olarak; gözler yalan söyleyemez nitekim doğruları da söyleyemez ağızları, dilleri, sesleri ve ses çıkaracak imkanları yoktur konuşamazlar.
genelde sevdiğiniz şeylere, kimselere duyulan his. delirme sebebi. kontrolden çıkarabilir. bir maddeye duruma değilde aşk, sevgi olarak yaşanıyorsa fenadır. insanın en büyük zaaflarının başında gelir. hayvani birşeydir. sevişme, öpüşme ve sekste istenilen sürekli durum. *
kendisine bu yıl altın küreyi getiren the loudest voice dizisindeki perfor ansı için aldığı kilolarla tam bir daddybeara dönüşmüş.zaten normal haliylede çok tatlıydı.
tavsiye iyi oldu. bir yandan da şu netflix filmlerinin daha doğru dürüst bir sona sahip olanına rastlamadım. adamlar bazı işleri güzel kotarsalar da, sonu hep bir hüsran.
günümüz için bunun bir avantaj olacağı kimin aklına gelirdi? arkadaşım dr ve mesai sonrası evi yerine bir otele gidiyor. başka bir hemşire arkadaşım sevgili ile odalarını ayırdı ve neredeyse aynı evin içinde görüşmüyorlar uzaktan uzağa selam kelam sadece. yalnız yaşayanlar virüs konusunda biraz daha avantajlı ve aynu anda tehdit ettikleri başka birisi yok
gelen tepkiler üzerine olsa gerek yeni sezonun gelmeyeceği ve dizinin iptal edildiği açıklanmış.merak edilen adamın mesih olup olmadığıydı.zaten bunu da hiç net olarak açıklamayacaklardı ve muhtemelen sonunda çıkarımı bize bırakacaklardı.merak uyandırdığı konulara cevap bulmaktan da öte dini bir liderin ortaya çıkış hikayesini etkileyici ve gerçekçi bir biçimde işliyordu.iyi kurgulanmış ve rahat 4-5 sezon gidebilecek bir diziydi.yazık olmuş.
çekirdek aile veya fazlasını barındıran evlerin en atıl, en yaşanmışlıktan mahrum odası. örtülerle kapatılmış koltukların bulunduğu, ayak basılmasına müsaade edilmeyen el pençe divan olmanın adresi. hani şu x artı 1in artı 1i misali. mobilyalar da konuyla bağlantılı olarak klasik tarzda seçilir ki rahat edilemesin, kullanılmasın, o hep sağlanmaya çalışılan ciddiyeti korusun. buralarda yatsan yatılmaz, bu odayı kaldırıp atsan atılmaz. anne diye bir engel var sonuçta.
samimiyeti şaşkınlığı çok iyi geliyor insana. seneler sonra aklımın almayacağı ve benzer durumlara düşüp ‘napıyosun bak sen kimin ne sen burdasın? kime geldin sen?’ gibi soruları sorabileceğimiz teknoloji robot hologramlar vs olması muhtemeldir.
gayet normal bir durumdur tam tersinin de olabileceği gibi. ne baba şefkati ne hayat kaygısı ile alakalı değilidir en azından benim için. o zaman genç sevenler çocuk şefkati mi arıyor gibi saçma yerlere gider öyle düşüncelere girmeyin. tamamen beğeni ile alakalı. örnek olarak olgunlaşmış meyvelerden alınan haz olabilir. cennet hurması, kış armutu, kivi gibi biraz olgunu daha makuldür. tabi bu da zevk meselesi.
tanım:zevkler ve renkler tatışılmaz, tartışılsa da sonuç değişmez.
dün gece alkolün de etkisiyle yazarların kendisini tanıtma amaçlı yazdıkları yaşlarını cm olarak okuyup başka türlü anlamıştım. oha, yok artık demiştim şimdi ise iyi güldüm *
söylenen canlının özünün, genetiğinden gelenin ne yapılırsa, söylenirse değişmeyeceği gerçeği karşısında söylenen özlü sözldür. kibar olanlar içün cinsine tükürdüğüm ya da sevimli olması açısından cinsini sevdiğim de denilebilendir.
dün gece yatarken dikkatimi çekti yattığım yastıkların birindeyken diğeri öyle bana bakıyor gibi geldi ve aldım sarıldım, kokladım. ben kokuyordum, kendimle yattım sanki.. kendim yattım zaten.
karışıklık beni mahvediyor. ofis masa ev tezgah her ne ise insanların bile karışık konuşmasına tahammül edemiyorum net olacak. herşey yerli yerinde olacak ki kafamda neyin kimin nerde olduğunu düşünmeyeyim sürekli.
dün gece alkolün de etkisiyle yazarların kendisini tanıtma amaçlı yazdıkları yaşlarını cm olarak okuyup başka türlü anlamıştım. oha, yok artık demiştim şimdi ise iyi güldüm *
kadıköyde pilavcı bir de gözlemeci var. istiklalde bir ara sokakta hamsi tava yapan bir yer vardı duruyor mu bilmiyorum sene olmuştur gitmeyeli vazgeçmiş de olabilirim bu durumda. maltepe çınaraltı dürümcü. içmeye gelince mekan yerine sahiller vazgeçilmezim.
alttaki yazar sonunu bildiğimiz filmi izleriz bazen defalarca. bundan duyulan hazzın açıklaması nedir beğeni dışında?