yorgun pipi

Durum: 772 - 0 - 0 - 0 - 18.01.2015 17:17

Puan: 18492 - Sözlük Kaşarı

14 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 39

trt diyanet

sonunda abdestim bozulmadan izleyebileceğim bir kanal. allah'ın selameti üstlerinde olsun.

mehmet ali erbil

http://www.kisalt.be/25nnus

lgbt sözlüğünde ibne nin hakaret amaçlı kullanılması

sonunda drama queen olmayan bir eşcinsel yuvası buldum diye saadet içinde yüzüyordum. * sıradaki konu başlıklarımız şu şekilde gelişecek:

(bkz: eşcinsellerin amına koyarım diye küfretmesi)
(bkz: lgbt bireylerine eşcinsel demek suretiyle biseksüel ve travestileri dışlamak)
(bkz: lgbtt bireylerine lgbt demek suretiyle travesti ya da transeksüellerden birini dışlamak)
(bkz: ebtt bireylerine lgbtt diyerek gay ve lezbiyenleri bilinçaltında eşcinsel çatısı altında toplayamama durumu)
(bkz: hemcinsel kelimesi yerine eşcinsel kelimesini kullanan hbtt sorunsalı)

benim başlıca sorunum aslında şu: ben bu kadar hassasiyeti gerçekten samimi bulmuyorum. bu aşırı hassasiyet, aşırı mağduriyet, aşırı bilinçlilik ve aşırı empati modu sadece süslü kelimelerden ve fanatik söylemlerden ibaret. gerçekse de eğer çok sıkıcı. aklımda, konuşurken aman kimseyi incitmeyeyim diye her bir kavramı amı götü dağılana kadar irdeleyen komik bir insan modeli canlanıyor çünkü. bu kadar steril bir düşünce çabası gerçek olabilse bile samimi olamaz benim için.

bahsi geçen "ibne mevzusu" için de 3 aşağı 5 yukarı düşündüğüm bu. neyin ne zaman hakaret olduğunu, ibnenin yazarlar, eşcinseller ve heteroseksüel için ne anlama geldiğini, kavramları yontarak normalleşmeye çabalamanın aslında ne kadar anormal göründüğünü uzun uzun anlatmak isterdim ama bu yollardan geçtim. bayrağı liseli eşcinsel arkadaşlarıma devrediyorum. onlar içselleştirilmiş homofobi hakkında biraz daha nutuk atabilir ve dinleyebilirler. şimdi en asi çağları onların.

kürtlerin yok sayılması sorunu

kürtler dediğimiz şey sanıyorsam milyonlarca farklı bedende yaşayan ama bir şekilde ortak bir kolektif bilince sahip mutantlar olmasa gerek. * * * * * * * kürt sorunu olsa olsa böyle bir şeydir. ** * * * * * *

sigortasız çalıştırmayı teklif eden işveren

genellikle sağlam para da ödemeyecek olan işverendir. sağlam para ödeyecek ve sigorta yapmayacak olan işveren muhtemelen belli bir periyot için çalışacak eleman arıyordur. ama normal koşullarda sigorta yapmamayı teklif eden işveren, sağlam para da teklif etmez.

sigortanın işe yararlılığı ya da yaramazlığı tartışmasının da bir anlamı yok. çünkü bu açıkça iş ve insan ahlakı ihlalidir. * çalışma saatleri ve asgari ücret gibi mevcut koşullar zaten çok ciddi bir sömürü ortamı doğuruyor. bir de işverenin sigorta yapmamayı teklif etmesi kabul edilemez. kendi kusmuğunda debelenerek ölsün it oğlu it.

otobüsten adam kaldıramamak

kaldıran kaldırıyor. hatta kaldırmak bir kenara sikinde gezdirecek neredeyse.

fransadaki cumhurbaşkanlığı seçimleri

bu olayla ilgili benim en çok şaşırdığım şey türk medyasının sonuca getirdiği bomba yaklaşım.
internetteki haber sitelerinin neredeyse tamamı bu şekil. muhtemelen yarınki gazetelerin de manşetleri bu şekil olacak. medya gerçekten de söylediği şeye inanıyor mu yoksa halka halkın istediği gazı mı veriyor bilmiyorum ama 99 depreminde "hep bu baldırı çıplaklar yüzünden deprem oliyi" diyen tipler aklıma geldi. ne kadar kendi merkezinde dönüp duran bir milletmişiz. hakikaten de sarkozy'nin seçimi kaybetmesine türkiye aleyhtarı tutumu neden oldu falan sanıyoruz. yani zannetmiyorum ki fransızlar, "sen bizim türk kardeşlerimizle çok uğraştın o yüzden seni seçmiyoruz pis sarkozy" diye düşünerek oylarını kullanmış olsunlar. belki yabancı karşıtı ve islam karşıtı duruşu çok oy kaybetmesine sebep olmuştur ama hiçbir seçmenin gündeminde türkiye olduğunu sanmıyorum. merak etmeyin, hollande da ermeni meselesi konusunda sarkozy ile aynı görüşte. türk fransız ilişkilerinde değişen bir şey yok yani. şimdi ellerinizdeki zilleri yavaşça yere bırakın.

türk'ün uzayla imtihanı

dizinin daha çok türkleri ucuzlukla imtihan eder gibi bir hali var.

benim türk halkına güvenim sonsuz ama. akasya durağı imtihanında çuvalladık ama bence bu sefer başaracağız. yüce türk halkı* artık televizyonunun hunharca tecavüze uğramasına izin vermeyecek, kumandasının namusuna leke getirmeyecek ve digiturk'unu tecavüzcüsüyle evlendirmeyecek. ben inanıyorum.

google trends

google'da aranan kelimelerle ilgili istatistiki bilgi alabileceğiniz hizmeti. üşenmedim, birkaç kelimeyi sizin için araştırdım, değerlendirdim ve yayınlıyorum.

sex

1-pakistan
2-vietnam
3-hindistan
4-mısır
5-endonezya
6-fas
7-malezya
8-türkiye
9-polonya *
10-yunanistan *

sonuç: seks bombası olmuş meğer, herkesin dilinde gezer, sosyete böyleymiş meğer
adınada derler seks, seks seks seks

gay

1-meksika
2-kolombiya
3-şili
4-vietnam
5-venezuella
6-brezilya
7-filipinler
8-endonezya
9-arjantin
10-italya

sonuç: nedenini anlayamadığım şekilde yoğunluk güney amerika ülkelerinde olmuş. latinler ya en çok gay çıkaran ırk ya da en gizli yaşayanlar. bir başka deney yapalım güney amerika'daki gay yoğunluğuyla ilgili.

lady gaga

1-meksika
2-filipinler
3-endonezya
4-brezilya
5-macaristan
6-şili
7-amerika
8-kanada
9-venezuella
10-malezya

sonuç: güney amerika ülkelerini kıtaya yayılan bir "tek yön" gibi düşünebiliriz sanırım. hele meksika!

zamlar için hükümetimiz bilir diyen vatandaş

akp li olmanın 10 şartından 4.sünü yerine getiren vatandaştır.

daha detaylı bilgi için (bkz: akp li)

sol framede eşcinsellere giydirme odaklı entry yarışı

benim özeleştiriyle ya da ironik bir üslupla bir alıp veremediğim yok.
insanların kendine oto-sansür uyguladığı steril bir sözlük hayalim de yok.
doğruluk paydasının yüksek olduğunu düşündüğüm alaycı genellemelerle de bir sorunum yok. bütün bunlar beni eğlendiriyor bile. hatta bizzat bunları kendim yaparım.
ama gel gelelim, sözlükte bazen akıl mantığın hiç bir tarafına sığdıramadığım genellemelere, yazarın kendi kimliğiyle çelişen ahlak bekçisi yorumlara, ya da bu tip faşizan ifadelere de rastlıyorum. peki bütün bunlarla bir sorunum var mı?
yine de yok. eğer beni rahatsız eden bir ifade varsa doğru olduğuna inandığım fikri alaycı bir antiteze dönüştürüp ortaya atıyorum. ve bu noktadan sonra benim için sorun olmaktan çıkıyorlar. olması gereken de bu zaten. birilerinin yanlış da olsa bir şeyleri söylemesine engel olmaya çalışmak demek, onun o yanlışı devam ettirmesi demektir. ama yanlış tezi çürütmek demek, kişiyi bu konuda tekrar düşünmeye itmektir. o yüzden benim sözlüğün gidişatıyla ilgili bir kaygım yok.

oğlancı

kelimeler argoda kirlendikçe bizde farklı çağrışımlar yapmaya başlayabiliyor, sanırım bu da o kelimelerden biri olmuş. oğlancılıkla ilgili bildiğim şeyler tatmin edici şeyler değil. zaten bu konuyla ilgili tarihi kaynaklar da oldukça karartılmış. ama ne oğlancıların ne de oğlancılığın bizim bugünün kavramlarıyla değerlendirip, "bastırılmış homoseksüellik" ile fişleyebileceğimiz türden bir şey olmadığını sanıyorum. hatta tam tersi osmanlı aristokrat sınıfı için hareminde oğlan bulundurmak bir statü nişanıymış bazı kaynaklara göre. bildiğim kadarıyla oğlancılık yetişkinlik dönemlerindeki "oğlancılar" ve ergenlik ve gençlik dönemlerindeki "oğlanlar" arasındaki ilişkidir. oğlanların tüysüz ve yumuşak hatlı olmaları tercih sebebiymiş yanlış bilmiyorsam. ama dediğim gibi bugün anladığımız eşcinsellikle o dönemlerdeki eşcinselliği anlayabilmemiz çok mümkün değil bence. hepimiz eşcinselliğin 50 yıl önce icat edilen bir moda akımı olmadığını biliyoruz. ancak insanların o yıllardaki güzellik normları bile bugünki güzellik normlarından çok farklıyken bizim eşcinsellik olarak tanımladığımız kavramının o yıllardakiyle aynı olmasını bekleyemezsiniz.

urfa

askerde bu şekilde tekmil verirseniz dayak ya da azar yemeniz çok olası.

(bkz: şanlıurfa)
(bkz: gaziantep)
(bkz: kahramanmaraş)

ayı sözlük'ün gün be gün kafayı sıyırması

15 kullanıcı ayı sözlük için oldukça kasıcı bir sayı. birkaç arkadaş sözlükten çıkabilirse sanırım sorun çözülecek. arkadaşlar biraz anlayışlı olun lütfen, sözlük dark bear değil, 15 kişiyi aynı anda içine alamaz. *

i was born this way

"of sıkıldım bu homolardan, müzik zevklerinden, lady gagalarından, madonnalarından, converselerinden, dar pantolonlarından" falan şeklinde tripler yaptığını biliyorum şu anda seni ön yargılı faşist.

al aç o zaman şunu. bir daha da sakın beni kategorize etme. ***

chp teyzesi

o saç tipi genellikle menopoz tipi sürümlerinde görülür. eğer gerdanlarında ahenkle dans etmeyen bir şalları da varsa bence siyasal simge olmaktan ötürü üniversitelere alınmamalıdırlar.

sağlık vergisi

gerçekten de absürt komedi olmaya başladılar artık. hani o kadar absürt komedi ki ben bile daha absürt hale getiremiyorum durumu.

müjdat gezen:

deprem vergisi ? yola gitti... yol vergisi ? sağlığa kaçtı... sağlık vergisi ? ötv oldu. ötv ? güncellendi. güncel ne oldu. inek içti... inek ??? dağa kaçtı. dağ nerede ? bombalandı... o sırada deprem oldu. hasar ? halk yardım etti... yardım ? yağmalandı... devlet ??? yeni vergi koydu... adı ? yedek deprem vergisi... yandaş ? bu olaylarla oyalandı...
vatandaş ? yandı bitti kül oldu...

kaşları aldırmak

arkadaş özetlemiş gerekliliğini ve avantajlarını. üstüne söz söyleyemiyorum.

öğrenciyken evlenme yasağının kaldırılması

çocuk gelinler artık okulu bırakmak zorunda değiller yani. çocuk da yapacaklar kariyer de.

ayı sözlük'ten heteroseksüel erkeklere tavsiyeler

biz dost değiliz! basın gidin burdan! şaka lan şaka küsme hemen. vallahi ne diyeyim bilemedim şimdi. vacayna mı diyorsunuz ne diyorsunuz o şeye. hah işte ondan. o şeyi o kadar çok seviyorsan aynanın karşısına geç ve çükünü bacaklarının arasına sıkıştırıp 31 çek vallahi birebir aynısı oluyor. dur lan dur gitme yine şaka yaptım. bak bu sefer ciddi bir tavsiye vereceğim. şimdi biliyorsun biz ibnelerin sizin hatunlarla arası çok iyidir. bize bütün sırlarını anlatıyorlar. sana o sırlardan en önemlisini veriyorum, yıldızın içine bak *
  • /
  • 39
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 772

ilk cinsel deneyim

en az 5 kere kutlanan 39 uncu yaş günü gibi bir şeydir gayler için. her defasında ilki gibi... ilkim olur musun ?

eşcinsellerin ünlü eşcinsellere yüklediği misyon

bu konuda üstünde konuşabileceğimiz pek örnek yok. ama elimizde olanlar kafi. bir cemil ipekçi gerçeğimiz var mesela. özelde cemil ipekçi genelde tüm ünlü eşcinseller üzerinden giderek eşcinsellerin ünlü eşcinsellere yüklediği haksız isteklere bir bakalım.

-eşcinselleri temsil ettiği bu yüzden iyi bir imaj çizmesi gerekliliği **
bir insanın "ben eşcinselim" demesi onu diğer eşcinsellerin temsilcisi yapmaz. tıpkı ünlü birinin ben yahudiyim demesi onu tüm yahudilerin temsilcisi yapmayacağı gibi. hiç kimse hiç kimsenin imajından sorumlu değildir. zaten herkesi memnun etmek de mümkün değildir. eğer insanlar tek bir örneğe bakıp genelleştirmeye gidiyorsa bu yine de o ünlüye imajını düzeltme zorunluluğu getirmez. toplumdaki eşcinsel imajıyla ilgili sorunun varsa, çık meydana millet eşcinsel görsün.

-eşcinsel haklarını savunması gerekliliği *
her koyun kendi bacağından asılır. ünlü biri, eşcinsel olduğunu açıklayarak zaten kendi savaşını vermiştir, ve istese de istemese de eşcinsel hakları için bir adım atmıştır. ama hiçbir koşulda kimsenin o kişiye o gruba mensup diye o grubun hakları için çarpışmasını talep etmeye hakkı yoktur. kaldıki o adam başarısını ve ününü o gruba borçlu değilse ortada bir minnet borcu falan da yok.

-kimliğini açıklaması talebi *
buna da çok rastlıyorum. hepimizin gay olduğunu bildiği ama bunu resmen açıklamamış olan ünlülerimiz var. niyeyse biz cinsel kimliklerimizi her ortamda saklama gereği duyarken, onların kimliklerini heteroseksüel arkadaşlarımıza bile ifşa etmekten hiçbir çekince duymayız. evet onların da bir ailesi, bir işi, bir statüsü, bir dışlanma ve mücadele korkusu var. bir de pişkin pişkin yok efenim "niye ibne olduğunu söylemiyor, halbuki böyle adamlar itiraf etse bizim işimiz daha kolay olur" diyebiliyoruz falan.

azis

bu adamı ne zaman görsem kafamda hep aynı senaryo canlanıyor. sanki sibel can la fatih ürek çiftleşmişler bir oğulları olmuş. sonra tarık mengüçle lady gaga çiftleşmişler bir kızları olmuş. sonra bu oğlanla bu kız büyümüşler ve çocuk yapmışlar. bir hermafroditleri olmuş. bu hermafroditle king kong çiftleşmiş ve azis doğmuş. öyle bir şey sanki. bunu düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.

kadınlarla çok sikişen heteroseksüel erkeğin zamanla eşcinsele dönüşmesi

teori bana ait değil, 2 farklı heteroseksüel erkekten duyduğum bir iddiadır. kadınlarla çok sikişen adam artık sıkılıp başka şeyler denemek istiyormuş falan. ayol biz niye sikiştikçe kadınlara kayamıyoruz o zaman diye bir cevap vermek istedim, veremedim içimde patladı.

leşcinsel

mutfakta orospu, sokakta orospu, yatakda daha bir orospu olan eşcinsel.

istanbul'da yaşamak için yeterli maaş

-asgari ücret alıyorsanız ve yalnız yaşıyorsanız, intihar edin demek istemem tabi bu sizin bileceğiniz iş. ama yine de üstünde düşünülmesi gereken bir seçenek.

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve 1.000-1.300 arası maaş alıyorsanız, çöp arabalarının neden bu binaları da çöp diye alıp götürmediklerini uzun uzun düşüneceğiniz türden bir mahallede yaşayabilirsiniz. evinize köpek bağlamayı bir deneyin hele. sigara içmek gibi bir lüksünüz yoktur. öğünlerinizi işyerinizde yemek gibi dahiyane planlar yapabilirsiniz. buzdolabınızda bulunan yemekler şunlardır: oha buzdolabın mı var? eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler kısaca şunlardır: gabile'den koli düşürmeye çalışmak, park sahil gibi bir yere gidip pampişlerle çekirdek çıtlamak belki yanında bir tane de bira, 31 çekmek

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve 1.300-1.600 arası bir maaşınız varsa, merkezi sayılabilen ama yine de köhne bir mahallede oturabilirsiniz, eğer şanslıysanız nispeten güzel bir semtte temiz bir 1artı1 de bulabilirsiniz. evinizin muhtemelen çirkin bir banyosu toparlanmaya çalışılmış bir mutfağı vardır, tek kelimeyle eviniz çirkindir ama ona alışacaksınız zamanla. kaçak sigara içmek gibi bir lüksünüz olabilir ya da haftada 2 paket 2001 sanırım sorun olmaz. buzdolabınızda bulunan malzemeler şunlardır: makarna, bim yoğurdu*eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler şunlardır: gabile'den koli düşürmeye çalışmak, masasında plastik çiçekler olan bir kafede pampişlerle çay içmek belki bir tane de kola, zara'ya gidip asla satın almayacağın giysileri denemek.

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve 1.600-1.900 arası bir maaşınız varsa, kötü bir mahallede iyi bir evi ya da iyi bir mahallede kötü bir evi karşılayabilirsiniz sanırım. evinizde böcük gibi ufak tefek sorunlar olabilir ama böcük zaten ufak tefektir işte. sigara için ama yine de bokunu çıkartmayın. buzdolabınızda bulunan malzemeler şunlardır: makarna, beyaz peynir, o hafta kilerde hangi meyve sebze ucuzsa ondan, çikolata-kola gibi lüks tüketim ürünü sayılabilecek birkaç şey. eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler şunlardır: romeoplanet'tan adam düşürmeye çalışmak, kendisine bohem hava vermeye çalışmış ama aslında sadece ucuz olan bir kafede pampişlerle bira içmek belki bir tane de baileys, kedi beslemek.

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve maaşınız 1.900-2.200 arasındaysa, oturduğunuz semti önceliklerinize göre seçme lüksünüze sahipsinizdir, işe yakın olabilir, koli merkezi taksim'e yakın olabilir, ya da sessiz sakin nezih bir yer olabilir. eviniz lükse değil belki ama sevimlidir. sigaranı iç anacım, bir şey olmaz. buzdolabınızda bulunan malzemeler şunlardır: beyaz peynir, uyum marketten aldığınız hindi salam, biraz da tavuklu pilav. eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler şunlardır: romeoplanet'ten adam düşürmeye çalışmak, iç dekoru bir iç mimara yaptırılmış olan bir kafede rakı içmek belki yanına biraz da meze, sinemaya gitmek.

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve maaşınız 2.200-2.500 arasındaysa, oturduğunuz semtteki binaların ufak şirin bahçeleri vardır ya da en azından mimarisi zevklidir. eviniz lüks sayılabilir, iyidir iyi. sigara da içersin nargile de. buzdolabınızda bulunan malzemeler şunlardır: ton balığı, kırmızı et ürünleri, carrefour'dan aldığın pastane ürünleri. eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler şunlardır: el altında bekleyen hazır ve nazır kolileri kaldırmak, canlı müzik çalan bir kafede şarap içmek belki bir kadeh de viski. caz konserine gitmek.

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve maaşınız 2.500-3000 arasındaysa, oturduğunuz semtle ilgili yaşadığınız tek problem arabanızı park edecek yer bulamamanızdır. ankastre dolap tam olarak ne bilmiyorum ama evinde kesin ondan vardır. amına koyim sigara mı içiyorsun utanmadan bir de, git ot mot bir şey bul. buzdolabınızda bulunan malzemeler şunlardır: migros'tan aldığın havyar *. eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler şunlardır: "seviyeli ilişki aramak, genellikle rezervasyonla müşteri alan bir restoran/kafede kola içmek *, haftasonu uludağa gitmek.

kullanışlı bir planetromeo profili açmanın incelikleri

koli bulamıyor musun? bulduklarını düşüremiyor musun ya da düşürdüklerini beğenmiyor musun? işte bu başlıkla tüm sorunlarına kökünden çözüm bulacaksın. doğadan özenle toplanan binlerce ayının deneyimlerinden yararlanarak artık senin de hergünün başka bir sikişle dolacak.

1-ilk adım ne istediğini belirleme adımıdır. onların ne istediğini boş ver sen ne istiyorsun?

2-aslında ilk adımı boş ver. hepimiz yarrak istiyoruz işte. burdan ne anlıyorsun? gözü dönmüş bir pasif olsan bile asla profilinde "bottom only" ya da "more bottom" gibi ibareler kullanma. unutmaki "top only"ler bile "top only"leri düdüklemeye çalışıyor.

3-feminenler uzak dursun, erkek erkeğe, feminenlere saygım var ama, erkeksi değilim erkeğim, feminenlerden hoşlansaydım heteroseksüel olurdum diye profillerde karşına çıkan ibareler seni yanıltmasın. bu ibare sahiplerinin yüzde 95'inde yüksek oranda östrojen hormonu vardır. bu herkesin bildiği ama yüksek sesle dile getirmediği bir gerçektir. bu adamlar bir araya gelip kendi aralarında erkekçilik oyunu oynuyorlar başka bir anlamda. yani üçüncü maddeden ne anlıyoruz? profiline bu tip şeyler yazmaman gerektiğini anlıyoruz. sadece çirkin ifadeler oldukları için değil, senin aslında feminenliğini bastırmaya çalıştığın anlamına geldiği için.

4-kendine güvenen gelsin, düzgün insanlar gelsin, yakışıklı bilmem kimler gelsin şeklinde oldukça garip ifadelere rastlayabilirsin profillerde. düşünecek olursan bu gay milletinde hakikaten yarım gram zeka kırıntısı bile yok. herkesin kendine güvendiği, herkesin kendini düzgün sandığı herkesin yakışıklı olduğu bir dünyada neyin filtresini yapmaya çalışıyorsun be gerizekalı? bir de şöyle bir durum var. bu elitçi, seviyelici ve düzgüncü arkadaşların yine yüzde 95'i varoş mu varoş apaçi mi apaçidir. yani dördüncü madde neymiş? asla düzgün-kaliteli-seviyeli-elit-kültürlü kelimelerini cümle içinde kullanmaymış.

5-isviçreli bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre planetromeo'da bir paragraftan uzun yazıların okunma başarısı is yüzde 5'tir. o yüzden boşu boşuna kendi kendini kasmana lüzum yok. yani beşinci maddeden ne anlıyoruz? (bkz: özet geç piç)

5.5- beş buçukuncu adım 5 ile 6 arasında bir ara adımdır. resimlerini ve yazılarını yüklemeden önce kendine bir rol seçmen gerek. önce seçmemen gereken rollere bir göz atalım istersen.

a- ortalık orospusu **
b- şirinlik muskası *
c- üstün insan * * * *
d- çirkef *

şimdi gelelim seçebileceğin rollere

a- olgun gay **
b- yeni düşmüş masum bebe ***
c- maço **
d- zengin **
e- gizemli ***

6-şimdi senin için en uygun rolü seçtiğine göre profil yazılarını buna göre yazabilirsin. e artık onu da bana yazdırmayacaksın değil mi?

7-ayı sözlük yazarlarının bamya fobilerinden de anlaşılabileceği gibi yarrak boyu gayler için düşündüğünden çok daha önemli bir kriter. romeo jargonunda s yarrağım yok demek, m küçücük bir yarrağım var demek, l eh ortalama bir yarrağım var demek. bu 3 seçenek de iş yapmaz. peki bu konuda ne yapabilirsin? bu konuyu hiç belirtmeyebilirsin ya da yalan söyleyebilirsin.

8-geldik en önemli konuya. resimleeeeeerrrrrr. bu aslında tek başına bir ana başlık ama konuyu elimden geldiğince toparlamaya çalışacağım.
ilk önce yapmaman gereken şeylerden başlayalım.

a- hayır öpücük atarak kameraya bakan fotoğraflarını koyma. hatta o fotoğrafları uzayın sonsuz boşluğuna gönder.
b-hayır tuvalet aynasında cep telefonuyla çektiğin resimleri de koyma.
c- resimlerde çok fazla gülme, hele hele gülmek sana yakışmıyorsa.
d- resimlerde poz verme, zaten bu konuda hiç biriniz başarılı falan değilsiniz.
e- yarrak ve göt resimleri ile kaldıracağın koliler genelde yarrak gibi ve göt gibi olmak üzere ikiye ayrılırlar. o iş de yaş.
f- göbeğini içine çekerek çektiğin resimleri de koymanı önermem. insan gözü diyafram ile kas arasındaki farkı seçebilecek kadar gelişmiştir.
g-barda çekildiğin resimleri de koyma. biliyorsun. biliyorsun gay lugatında gay bar eşittir ortalık orospusu.
h-aqua park'ta çekindiğin resimleri de koyma. bir nedeni yok. sadece çok klişe lan!
ı-gözlerinin resmini de koyma. biliyorum aynaya baktığında gözlerinle sevişmek isteyecek kadar narsistsin. ama inan bana iş yapmıyorlar.
i-spor salonunda çektiğin resimleri de koyma diyeceğim ama burası zaten ayı sözlük olduğuna göre o tür resimleri olanınız haliyle yoktur.

şimdi geldik koyman gereken resimlere: zaten yunan tanrısı isen yapman gereken fazla bir şey yok ama değilsen şunlar yapılabilir.
a-ucundan koklat resmi. puzzle'n 3-5 parçasını ver adamlara. bırak gerisini onlar tamamlasın. bırak seni bir max george yapsınlar. bırak seni bir joe manganiello yapsınlar.
b-gay olmaktan başka, karakteri olan, ruhu olan bir varlık olduğun mesajlarını veren resimler koyabilirsin. mesela play station oynarken ya da ne bileyim odun keserken falan *
c-maço objelerle görün resimlerle. mesela motorsiklte üzerinde * ya da basketbol topuyla *
d-erotik resimler koy ama pornografik değil.
e-resimlerde gözlerin kameraya bakmasın, böyle uzaklara bak, çok uzaklara. sanki hayatın anlamını çözmüşsün ve o sırrı kimseyle paylaşmaya niyetin yokmuş gibi.
f-lüks zevklerin ve yaşamın olduğuna dair bir sanrı yaratman lazım. sanki senin arabanmış gibi bir bmw'nin önünde resim falan çekil. yaratıcı ol azıcık.

9-şimdi geldik başka bir önemli konuya. ilk mesaj. açıkçası slm, nbr, tanışalım mı gibi tırt şeylerle birinin hemen etkilemen çok zor. ama evet yaratıcı olmakla uğraşamayacaksan bunlar en yaygın yöntemlerdir. fakat sen kolini hemen ağına düşürmek istiyosun. neler yapılabilir peki?

to be continued

tebrikler kızınız hamile

güldüren ender bir facebook paylaşımı

"oğlunuz ikidir cumaya gelmiyor." (diyanet işleri)

“kızınız yine alışverişte.” (ekonomi bakanlığı) **

“kızınız bir odun için her gece sular seller gibi ağlıyor.” (orman ve su işleri bakanlığı) **

“kızınız bir öküzü seviyor.” (tarım ve hayvancılık bakanlığı) **

"aslında kızınız iyi de çevresi kötü" (çevre bakanlığı) ** “kızınız barda eğleniyor.” (içişleri bakanlığı) **

“kızınız yine o çocuğun evine gidiyor.” (ulaştırma bakanlığı) **

“kızınız dün konserde, bugün sahilde öpüştü.” (kültür ve turizm bakanlığı) **

“geç kalmadan kızınızı evlendirin.” (aile bakanlığı) **

“kızınızın eline erkek eli değmemiş, milli servet resmen boşa akıyor.” (enerji ve tabii kaynaklar bakanlığı) **

"oğlunuzu suriye ile savaşa sokuyoruz!" (milli savunma bakanlığı) **

“sağlık bakanlığı ismiyle "tebrikler! kızınız hamile." mesajları atan dolandırıcılara itibar etmeyiniz! kızınız valla burcular’da kaldı.” (emniyet genel müdürlüğü) **

“kızınızın maşallahı var, gelip alabilirsiniz” (diyanet işleri başkanlığı) **

"kızınız facebook'ta atatürk'ü seviyorum resmi paylaştı, bir daha olmasın." (atatürk araştırma merkezi) **

"kızınız, mayo değil bikini giymiş." (denizcilik müsteşarlığı) **

"sizin oğlan milli oldu." - (spor bakanlığı)

gay ilişkilerdeki en büyük sorun

doğru olanın ya da olması gerekenin toplumca belirlenmiş bir kalıbı yok gay ilişkinin. çünkü gay olmak zaten baştan yanlıştır. örneğin heteroseksüel bir kız olsaydık eli yüzü düzgün işi gücü yerinde bir koca bulmak ve bulana kadar da kimseyle sikişmemek bulunca da 2 tane velet yapmak "doğru" olandı. dolayısıyla heteroseksüellerin eşcinseller gibi neyin doğru olduğunu anlamak için pek kafa yormadıklarını söylemek çok yanlış değil. olması gerekenin ne olduğunu bilirler, öyle olmasalar bile öyleymiş gibi göstermek zorundadırlar. öte yandan eşcinseller büyük bir tabuyu yıkarak gerçek hayata başlarlar. bence en büyük ve en en travmatik sorun bu. aslında buna bir sorun adını vermek doğru olur mu onu da bilmiyorum. ama hayatımızda iyi ve kötü adını verdiğimiz şeylerin temelinde bu olduğunu görüyorum. çünkü eşcinseller kuralları konulmuş bir dünyanın ferdi olmaya çalışmak yerine yepyeni bir ahlak ve yaşam görüşü inşa etmek zorundalar. bu da ucu açık bir özgürlük getiriyor. gerisi zaten zincirleme olarak yaşanıyor. ilişkileri hızlı tüketmek, doyumsuzluk, kabul görmemek, sadakatsizlik, normalleşme arayışı hep bunun sonucu.

arda boyları

türkü sevmeyen insanların bile tüylerini diken diken eden trakya türküsü. sanırım türkünün insanı en çok çarpan tarafı türküyü ölü bir kızın ağzından dinleme fikri.

ayak kokusu

bir apış arası kokusu kadar tahrik edici olmasa da kendine has bir çekiciliği olan koku. hatta acıktırıcı bile sayılır.

(bkz: doritos nacho peynirli)

eşcinselliğin beş şartı

1-farklı ve özel olmak
eşcinsellerden bahsederken onlar diyerek ve tanıştığınız her insana onlardan farklı olduğunuzu ima ederek veya direkt söyleyerek bu şart yerine getirilmiş olunur.
2-kültürlü olmak
en az 3 yabancı diziyi hatmetmiş olmak ve birkaç tane de yabancı şarkı ve şarkıcı ismi biliyor olmak yeterli bu şartı yerine getirmek için.
3-tek gecelik ilişki aramamak
tabiki tek gecelik ilişki aramamakla tek gecelik ilişkilerin seni bulması aynı şey değil
4-erkeksi olmak
pantolon ve gömlek giyiyor olmak bu şartı yerine getirmek için yeterli. hatta etek, pembe ve transparan giymediğiniz sürece bu şart aşılmış olunur.
5-çanta
mükemmeliğin son rötüşü de denebilir bu şart için. tüm o önemli eşyaları amele gibi cebinde taşıyacak değilsin tabiki.

izmirlilerin güzel oldukları kadar küstah da olmaları

özellikle söz konusu izmir olunca çok hırçın olabiliyorlar.

bir izmirliyle karşılaşırsanız şu soruları sormanızı şiddetle öneririm. sorarken de yüzünüze en kezban ifadeyi takının.

1-izmir'de cami var mı?
2-izmir büyükşehir oldu mu? ....... -aaa ciddi misin?
3-tanıştığım bütün izmirli kızlar çirkindi, güzel olanları dışarıdan mı yerleşmiş acaba?
4-izmir'den sahilini çıkarırsan geriye dünyanın en çirkin şehri kalır diyorlar, kuzum sizin sahilinizden başka numaranız yok mu sahi?
5-izmir'de türbanlıları neden linç etmeye kalkışıyorsunuz?
6-neden izmir'de yaşıyorsun ki?
7-izmirlilerin izmirli olmaktan başka gurur duyacağı bir başarısı yok mu?
8-izmir'in geçim kaynağı daha çok tarım mı hayvancılık mı?
9-izmir'de niye kız kulesi gibi, galata kulesi gibi, boğaz köprüsü gibi şehirle özdeşleşmiş herhangi bir yapı yok?
10-istanbul'da ya da ankara'da yaşamak varken neden burada yaşıyorsunuzki?
11-izmirliler kendi yavurluklarını sindiremedikleri için mi faşist ve ırkçı oluyorlar?
12-bir izmirli günde ortalama kaç kez seks yapıyor?
13-sen nasıl izmirlisin, ağzın içki kokmuyor?
14-küçük şehirde yaşamanın ne tür avantajları var?

**

sözlükte başı bağlı yazar yoğunluğu

pipileri bağlı olmadığı sürece sorun yoktur kannımca. zaten başıyla işimiz yok, kim isterse onun olsun. ben daha farklı uzuvlarla ilgileniyorum.

ayı sözlük'ün gün be gün kafayı sıyırması

15 kullanıcı ayı sözlük için oldukça kasıcı bir sayı. birkaç arkadaş sözlükten çıkabilirse sanırım sorun çözülecek. arkadaşlar biraz anlayışlı olun lütfen, sözlük dark bear değil, 15 kişiyi aynı anda içine alamaz. *
Henüz takip ettiği biri yok.