günümüz lakçalaşmış, nefret söyleminde zirveyi zorlayan siyasilerinin diline pelesenk olmuş, kendi işlerine gelen her argümanı "kendi kültürümüze" ait bir parça olarak göstermek ve kendilerini "insan hakları" gibi temel bir olguya yöneltecek her türlü konuyu "kültürümüzde yeri olmadığı" iması ile halk tarafından "istenmeyen" olarak sıfatlandırma söylemi.
kadına, çocuğa, hayvana tecavüz kültürümüzün parçası iken kendi rızaları ile hayatlarını birleştirmeye çalışan iki hemcins bireyin toplumumuz nezdinde zinhar yerinin olmaması. açlıktan ve parasızlıktan çocuklarının karnını doyurmak için ekmek çalan kişinin kültürümüzün en önemli değeri olan kimsenin malına göz dikmemek ile çeliştiği söylenirken, hortumlanan bankalar ve devlet hazinesi için "çalıyorlar ama yapıyorlar" mottosu ile kabul görüyor.
iki yüzlülüğünüz ve afedersiniz de siktiğimin kültürünüz batsın.
sen kimsin ya? sen benim kardeşlerimin tertemiz evlerine öyle destursuz nasıl girersin. biliyorsunuz kültürümüzde böyle şeyler yok bunlar hep fitneci batının oyunları.
günümüz siyasi ve ekonomik durumunu bir nebze gören insanların gözleri yaşlı anması elzem olan lider. lider dediysem gerçek bir dünya lideri, şimdiki gibi sunı bir gündem oluşturarak kendine bu yakıştırmayı yapanları kastetmiyorum elbette.
dileriz bir daha mustafa kemal atatürk'e ihtiyaç duyacağımız kurtuluş için çırpındığımız günler olmaz, yine dileriz ki mustafa kemal'lerin bu ülkede hiç bir zaman etkisi azalmaz.
genelde ekonomik ve sosyal özgürlüğünü kazanamamış bireylerin yaşadığı durumdur, eve gecikileceği anlaşılınca, evdekilerin nabzını ölçmek için yapılan aramalar, mesajlardır. evdeki durumu kontrol edip, ona göre eve varıldığında karşılaşılacak duruma hazırlıklı olmak halidir.
bir de akademide hocanın beklediği şeylerin yanında, küçük işler ile hocaların nabzını tutmak vardı ki tadından yenmez. tezi ile ilgili tüm ölçümler, literatür taraması dururken sen laboratuvarda yaptığın temizlikten bahsederek hocanın gönlünü almaya çalışırsın.
bütün bu yaşadıklarımızın aslında bir yalan olduğu düşüncesi ile, beni ve sevdiğimi bunca korkuyla yaşatan, tüm çocukları inciten, bu kadar masum insanın canını yakan her şeyin bir yalan olması gerçeği ancak beni iyi hissettirebilir. tanrıysa tanrı, devletse devlet, hepsinin canı cehenneme, bu kadar acıya karşı koyabiliyorlarsa buyursun kendileri geçsin yerime.
alttaki yazar, bir sabah uyandığında çok farklı bir hayatı yaşamaya başlayacaksın ve bu hayatı senin seçmen gerekiyor, tam olarak neleri değiştirmek isterdin?
her hafta farklı bir komedyen/oyuncunun sunduğu amerika'nın 1975'ten beri "cumartesi gecesi eğlencesi" komedi programı. bizdeki olacak o kadar vari, zaman zaman gündemdeki bazen de sırf güldürme amaçlı epey de başarılı skeçlerden oluşur şov, her hafta ünlü bir konuğun monologu ile açılması yanısıra müzisyen konukları da barındırır.
kadrosundan bu zamana kadar hollywood'da günümüz komedisinde epey yer edinmiş kristen wiig, andy samberg, seth rogen, will ferrell birçok komedyen/oyuncuya ev sahipliği yapmıştır.
skeçlerin yanısıra, müzikal performanslar konusunda da hatrı sayılacak şekilde başarılılardır.
lady gaga, justin timberlake ve andy samberg'in üçlüyü anlatan "golden rule" -
cameron diaz'lı tatil için eve dönen gençlerin hükümdarlığını anlatan "back home ballers" -
adam levine'li 70 milyon hitli "yolo" -
natalie portman'ın yoldan çıktığı rap performansı -
nankör olmayan sevgisini farklı yollarla gösteren, sadık olmak yerine özgürlüğü seçen hayvanlardır.
ödül maması verdiğim zaman ayaklarıma sırnaşıp teşekkürünü eder. tuvalete girdiğim zaman savunmasız olduğumu düşünüp kapıda nöbet tutar. gece arada bir uyandırıp ölmediğimi kontrol eder. her eve geldiğimde miyavlayarak karşılar. canı isterse sevdirir, gece ayakucuna kıvrılıp yatar.
belki duygularını köpekler kadar ifade edemese de kediler nankör değillerdir.
internette girilen karizmatik entrilerin ardından gerçek ortamda yeterince karizmatik olamayacağını düşünerek çekinme.
ancak böyle bir çekincenin olmaması gerekir. çünkü karizma denilen şeyi hiç kimse; annelerin yaptığı gibi sert şekilde çizemez. ve tereddütü olan arkadaşlar çekinmesinler çünkü bu tür zirvelerin ilkine anneler katılmıyorlar.
kendinize yapabileceğiniz iyiliklerden bir tanesi: bu hazineyi keşfetmek. inanılmaz üretkenler. dinlediğim her şeyi sevdim. tam bir midweek güzelliği. buyurunuz efenim, bunlarla başlayınız ve sonra dalınız:
başlığı ilk okuduğumda hard copy toplamak yerine soft copy toplamak için şirket avukatlarına danışıp onay aldığımız zaman aklıma geldi. normalde aklıma sex gelirdi ama çalışmaktan ve o dönem soft copy hard copy diye toplantı yapmaktan beyin süngere dönmüş. boku yemişim thx
bir hava kuvvetleri sıkı yönetim komutanı babamın çocukluk kankasıydı. birlikte büyümüşler, pilotluk sınavına birlikte girmişler. babannem, babama fazla yedirdiği için sınavda babam kusmuş; pilot olma şansını böylece yitirmiş.
adı geçen abi, ben çocukken babamın ofisine gelmişti -ki, o zamanlar komutandı- demişti ki: "ben ...ların evine gittiğimde karnım doyardı..."
sonra bir gün, teyzem -gerçekten istemeden- bir laf etti: meğer babamla bu komutan arasında bir dedikodu çıkmış yıllar önce...
bu "şaiayı" duyduğumda gay değildim. inandım hemen. gaydar yanım o zaman da vardı belki de... ancak çok acı gelmişti.
80'lerde enflasyon canavarının her halini gördüm. gördüm diyorsam paradan puldan o yıllarda ne anlayacağım; benim gördüğüm gazetelerdeki haliydi. 2-3 günde bir gazeteler bir köşesine bu canavarı kondururdu. genelde bu arkadaş ejderha dinazor arası bir yaratığa benzetilirdi. emeklinin, işçinin peşinden koşar ağzından ateşler saçardı. şimdi bu canavar unutuldu. enflasyon ise baki. o istisnasız hep bizimle. hımını mıdığımın enflasyonu.
yabancı bir onlyfans içerik üreticisi gelmişti geçen hafta. ne kadar türkiyeli üretici varsa hepsiyle yatmış, üstelik hiçbirinde kondom yok. hepiniz mi sağlıklısınız şimdi? iğrenç gerçekten, köyde ahırda kuzenine veren esma'dan da mı farkınız yok? olgular bu hızla patlamaya devam ederse çiçek gibi bir epidemimiz olacak türkiye'de. kimsenin umrunda değil, konuşmaya kalkanlar da çeşitli sebeplerle linçleniyor. evet seksinize karışacağız, siz de korunmayı öğreneceksiniz. çoban değilsiniz. şımarıklık artık bu.
eğer mikrobiyolji çalışıyor ve numunelerinizn bozulmadan analizlerini gerçekleştirmek istiyorsanız soft yok kristal yapıları inceleyecekseniz hard olabilir
diyarbakırlı muhammed yakut'un iddialarına göre ankara'da büyük çalkantılar yaratan travesti arkadaş.
yakut'un iddialarına göre melih gökçek'in kendisi ile birlikteliği olmuş şu an için gö*çek tarafından bir arçıklama gelmemesi de düşündürücü.
bir başka olay da yıllar önce @anahtar'ın bana izlettiği bir videoda bir erkek ile aynı yatakta gizli kameraya yakalanan rasim ozan kütahyalı'nın görüntülerinin yeniden medyada yer bulması.
geçtiğimiz hafta yaşanan hilal kaplan olayında olduğu gibi kim ki "ahlak bekçiliğine soyunur bilin ki en ahlaksızı odur" sözünü hatırlatmıştır.
çoğu pasife göre "gizli pasiflik" ünvanı ile anılan, çoğu aktifin de olm bu sonradan "sıra bende" der korkusuyla yanaşamadığı, fakat eşcinsel seks birlikteliğinin bana göre en deli dizgin hakkını veren roldür.
partnerinle daha cinsel ilişkiye başlamadan rollere bağlı performans kaygısı gütmeden, akışına göre devam eden, sonucunda her ne şekilde rollenirse rollensin keyif aldığından süphe duymadığım esnek, kalıplar dışı seks eyleme biçimidir.
bu sebeplidir ki, aktiflerin * ya da pasiflerin * biraz kıskandığı ama hakkını verebilecek şekilde dengeli olanların sayısının da günden güne azaldığı versitale (bkz: ap) arkadaşları üzmeyelim.
günümüz siyasi ve ekonomik durumunu bir nebze gören insanların gözleri yaşlı anması elzem olan lider. lider dediysem gerçek bir dünya lideri, şimdiki gibi sunı bir gündem oluşturarak kendine bu yakıştırmayı yapanları kastetmiyorum elbette.
dileriz bir daha mustafa kemal atatürk'e ihtiyaç duyacağımız kurtuluş için çırpındığımız günler olmaz, yine dileriz ki mustafa kemal'lerin bu ülkede hiç bir zaman etkisi azalmaz.
sözlük içi puanlama sisteminin temelinde diğer sözlükler gibi bulunuyor mu bilmiyorum ama bu tür durumları engellemek için, her bir verilen eksi oy kendisinin puanından 5 puan düşürmeli bence yazarların.
bu vesile ile seri eksi vermek, sırf gıcık olduğu için birisinin tüm entrylerini eksilemek gibi çocukça davranışlar gösteren yazarların bir nebze elini kolunu bağlar.
bunu neden söylüyorum çünkü bi ara sanırım açılmış olan ayı sözlük telegram grubuna girmek isteyen ama puanı yetmeyen yazalar gibi puana önem verenler için caydırıcı bir uygulama olabilir.