ask olsn

Durum: 353 - 0 - 0 - 0 - 02.10.2023 18:54

Puan: 3990 - Sözlük Kezbanı

11 yıl önce kayıt oldu. 4.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 18

hüda kaya

meclisin renklerinden biri benim için... şuan tam olarak neler yaptığını, geçmişte hangi hareketlerin içinde yer aldığını net bilmiyorum. fakat, tesettürlü bir kadının kendini özgürce ifade edebilmesi ve toplumun genel kabulleri dışında cesur adımlar atabilmesi neresinden bakarsanız bakın takdire şayandır. böyle insanlara, fikirlerinden bağımsız figür olarak ihtiyacımız var. bir ateist'in muhafazakârların hakları için carpışmasına, bir dindarın eşcinsellerin hakları için yürümesine ya da bir erkeğin kadın hakları konusunda masaya yumruğunu vurmasına... hepsine ama hepsine çoook ihtiyacımız var.

bi siktir git çay koy

az gelişmiş bölgelerde kadın ya da genç kızlar lafa karıştığında onları aşağılamak üzere kullanılan söz öbeği. sen haddini bil be kızım? sen kimsin, o küçük dağları yaratmış pezevengin lafına salça olmak kim? sen ancak önüne getir götürünü yaparsın. o da o izin verirse.

ibo ile güllüşah

her zaman olduğu gibi mizah ve dramı harika bir şekilde harmanlayarak sunan kemal sunal filmi. çocukluğumdan beri hiç sıkılmadan izlerim. dikkat çekici bir çok unsurun yanında en çarpıcı olanı; bir yetişkinin çocukla olan ilişkisinin o dönemlerdeki masumiyeti. çocuk; kâh yetişkin adamın şalvarına giriyor, kâh adamla masalsı bir aşk yaşadığına dair hayaller kuruyor. şimdi bu sahneleri çekmek mümkün mü bilmiyorum. çocuk istismarı konusu o kadar yaygın ve travmatik bir hal aldı ki algımız geri dönülemeyecek kadar hasar gördü maalesef. umarım o eski, saf duygulara erişiriz. yoksa böyle filmlerle özlem gidermek zorunda kalacağız.

köyde eşcinsel olup çobana aşık olmak

artık, köy kasaba kalmadı ya. herkes her şeyi çok iyi biliyor. kime aşık olacağını da çok iyi biliyor kime yüz vermeyeceğini de. bilmeyen, şehirde de metropolde de gidip en gereksiz adamlara bulaşık oluyor zaten.

suistimal kapısını aralama ardına kadar açılır

araladığımız her kapı ardına kadar açılmak üzere zorlanıyor zaten. her konunun dibini yakma konusunda elimize kimse su dökemez. yeter ki ışığı göster. o yüzden herkesle selam, aleyküm selam. kafanız ağrımaz o zaman.

al ben bir esnafım

çocukluktan ergenliğe geçişime denk gelen bu travmatik sahne, gençlikten yetişkinliğe geçişimde de tekerrür edecek gibi. iktidarın çokça kullandığı ve yerdiği bu lanet sonu kendi elleriyle, bile isteye hazırlamasına ne demeli? bizi bu kısır döngüye hapseden sisteme nasıl sövmeli bilemedim.

haaa, bu arada iktidara göre yazar kasayı fırlatan o kahraman, şimdi aynısını yapsa vatan haini yaftasını yer muhtemelen.

yıkıla yıkıla

bu tarz şarkıları anlayamıyorum ve anlamlandıramıyorum. bir insanın kendisini değersiz hissetmesi için bu kadar güzelleme yapmasına gerek var mı gerçekten? dinleyince insan, uçurumun kenarına itilmiş gibi hissediyor resmen. takıntılı ve sapkın şarkılar. yeri de yok zamanı da yok bence. işkence gibi bir şey. zamanında bu tür müziğin yasaklanması çok doğru bir kararmış.

dindar bir gençlik yetiştirmek istiyoruz

dindarlığı o kadar büyük bir kap haline getirdiniz ki çer çöp ne varsa içine doldu. dindar olmakla yobaz olmayı aynı potada eriterek dindarlık kavramına en büyük darbeyi yine siz vurdunuz maalesef. oysa bir yaratıcıya inanmak ve ahlâk dolu, vicdanlı bir hayat yaşamak o kadar zor olmasa gerek. hem bu esas hali ile kalsaydı, kimseyi de pek üzmezdi sanıyorum.

yapay zekanın fotoğraf üzerinden eşcinselliği saptaması

%91 güzel bir oran da acaba gay olmayıp aktif olanları ayırt edebiliyor mu? türkiye'de amacına ulaşabilmesi için bu yapılandırma şart. yoksa bir işe yaramaz maalesef.

yüzeysellik

dünyanın sonunu ne getirecek diye sorsalar, net bu cevabı veririm. ot gibi yaşayan (ki otun bile çok önemli görevleri var) insanların attığı her adım yüzünden dünyada oluşan izler sonumuzu getirecek. doğaya attığı plastiğin derdine düşmeyen, iki kuruş para için saçma sapan ahlak bozucu "sanat eserleri" üreten, emek sarf etmeden para kazanma derdinde olan, sırf edebiyatı kuvvetli olduğu için oyunu en zalim siyasetçilere veren ve bundan zerre gocunmayan akrepler yüzünden gelecek dünyanın sonu. dahası da var ama olsun. sayamadığım akreplerden özür dilemiyorum. zira alınmazlar.

aileler yarışıyor

tv 360'ta sempatiklikte çığır açmış asuman krause tarafından sunulan ve izleyenlere kafa dağıtmalık, keyifli vakitler vadeden şahane bir program. hafta içi her gün illaki elim gidiyor. keşke biz de buradan bir ekip çıkarıp katılsak yarışmaya. ne eğlenirdik. ödül de 10 bin try.

parkta sevişen dayılar

her yerde de sevişmeyin be kardeşim. uçkurunuza sahip çıkın. n'olur?

ayı sözlük heybeliada zirvesi

gençliğimin de zirvesinde olduğum zirve. katıldığıma pişman mıyım? hayır. yine olsa yine katılır mıyım? evet. çünkü pek güzeldi. çoğu insanla o zirve sonrasında tanışıp arkadaşlık kurduk. güzel zamanlar geçirdik. vesile olanlara şükran borçluyuz.

sosyal medya hesabını dondurmak

çok zamandır düşündüğüm şeyi sonunda hayata geçirdim. sebebi benim planladığım gibi olmadı. biraz mecbur kaldım. instagram'da ahu tuğba'nın fotosunu paylaşan bir nostaljik paylaşım sayfasında fotonun altına, "kime dokunduysa hayatını zindana çevirdi. zaman ve parayı tüketen bir canavar adeta." yazdım. hangi akla hizmet? ne hakla? yüzüne söyleyebilir misin? mümkün değil. eee, kimsin sen? kadını ne kadar tanıyorsun? böyle bir şeyi ulu orta yapabiliyorsun? zehirlenme yaşamışım resmen. yok artık, sosyal medya çok tehlikeli bir mecra oldu diyerek dondurdum. belki birgün açarım. bilmiyorum.

hatıra ormanları

ülkemizin, nadir olarak yaptığı güzel işlerden biri budur. isminizin yıllar sonra da
güzel anılmasına vesile olacak şahane bir iş. ağaçlandırmanın önemini her bireyin az çok bir şekilde bilmesinde tema'nın çok büyük payı vardır muhakkak. zira kamunun üstüne kalan hiçbir iş, elle tutulur sonuçlar üretemedi. o yüzden bu
başarı kamunun olamaz. kimin ne emeği varsa dilerim karşılığını alsın. benim de bu hayatta ideallerimden biri ardımda büyükçe bir hatıra ormanı bırakmak. umarım gerçekleşir.

amerika'daki silahlı saldırılar

silah lobisinin politikasını türlü menfaatler karşılığında uygulayanların yasalara imza atanları ellerine, ölen masum insanların kanı bulaşmıştır. artık ülkedeki psikolojiyi düşünemiyorum. en ufak bir gürültüde saldırı mı olacak acaba diye panik atak yaşar insan. her gün bir yerde delinin biri eline silahı alıp avlanıyor. yetkililer de süreci seyretmekle kalıyor ve demokrasi bir kez daha çöküyor.

maymun çiçeği

covid-19 kadar tehlikeli olmadığı söyleniyor. herhalde öyledir. bizim ülkemizde çocuk aşılarının içinde çiçek olduğu için bizi belki eş geçer. fakat şimdiye kadar dünyanın bir çok ülkesinde görüldü. 2022 de güzel güzel gidiyoruz. bulaşmayın artık bize.

ayı sözlük için ne dediler

-burada ayı yok.
-e bana var dendiiii. bana var dedileeeer.
kerimcan durmaz

melek mosso

20-30 yıl sonra esamesi okunmayacak iki kuruşluk insanlar tarafından konseri iptal edilmiş. oysa melek mosso, kurulduğu tahttaki yerini hep koruyacak. yıllar sonra da haklı ve güçlü duruşunu, insanın böğrüne hançer gibi sapladığı sesi ile haykıracak sahnelerden.

altın takma adeti

içtenlikle yapılıyorsa ne âlâ. fakat, bu pahalılıkta insanları zora koşan, resmen kuyumculara yem eden tuzak gibi. her ne kadar organizasyon için yapılan harcamalara katkı gibi görünse de bence işin masumiyetine gölge düşürüyor.
  • /
  • 18

toksik ilişki

bugün 5.senesini deviren ilişkim(di). kendisinden mental olarak hala kurtulamadığım için her sene bu gün içime karabasan gibi çöker bir garip his. kendimi bir daha bulamamak üzere kaybettiğim, yıllar süren manipülasyonla özgürlüğümü kafese kapattığım, eve giderken ayaklarımın geri geri gittiği, erkek yeni biriyle arkadaş olurken acaba kıskanır mı korkusundan yakın olamadığım, bana "senden çok daha iyiyim" diyen ve öyle olmamasına rağmen beni buna inandıran, tokat atıp sürekli şiddet göstermesine rağmen bana "başkası olsa seni dövüp öldürmüştü ama ben iyi bir adamım, arada yediğin şeylerin adı şiddet değil seni sevdiğimden gitmenden korkuyorum seni sevmesem bu kadar sinirlenmem siktiri çekerdim" diyen, ben aileme açılmamışken anneme ulaşıp "ibne oğlunuz herkesle yatmaktan hastalık kapacaktı ben onu kurtardım" diyerek ailemle tüm ilişkimi kesen, kardeşimle aramızı bozan, gittiği her konferansta beni de yanında götürüp ikimiz de doktor olmamıza rağmen bana sekreteriymişim gibi davranan, ayrılmanın eşiğindeyken pahalı hediyelerle ağlama krizleriyle intihar ederim tehdidiyle beni yanında tutan, her kavgamızdan sonra eve elinde yeni bir eşyayla gelip "bak evimizi güzelleştireyim diye neler aldım" diyen, kaçmayayım diye bavuluma kilit vuran... tüm bunları çocukluğumu ve ilk ilişkim olduğu için tecrübesizliğimi kullanarak yapan bir adamdı. bana hep "erkek erkeğe ilişkinin en güzel yanı hem abinim hem babanım hem kocanım" diyerek aslında hiçbir şeyim olmasına rağmen kendi uydurduğu bu kimliklere borçlu hissetmemi sağladı. tüm bunların sözlükle, sizinle bir alakası yok ama yazmak istedim sadece çünkü yazmasaydım bugün içime oturan bu karabasını çıkaramazdım. oh...
şimdilerde, yine kendinin yaşının yarısı biriyle ilişki halinde. keşke o çocuğu da kurtarabilsem ama yaklaşamıyorum bile yanlarına, istemiyorum da.
mutlu olabilmek için, tekrar nefes alabilmek için ve birilerine güvenebilmek için çok bedel ödedim. vücudumda hala yaralarını taşıyorum, arada açıp yaralarımı öpüyorum, kabuğunu kaldırıyorum kanatıyorum ve iyileşiyorum. mutlu olabilmek ve yeni bir ilişkiye başlayabilmek istiyorum.

28 mayıs 2023 cumhurbaşkanlığı 2. tur oylaması

malumunuz cb seçimi 2'inci tura kaldı. başlığımızı açıp siz değerli yazarlarımızın isabetli yorumlarını alalım derim.

ayrıca bugünün bir özelliği var sayın okuyucular. 28 mayıs 2013, gezi parkı direnişinin başlangıcıdır. şimdi tam 10 yıl sonra bizi bir sınav daha bekliyor. hadi bakalım!

etken medya

(bkz:ebem kuşağı) adı altında lgbt+ bireylerin yaşamına insani bir taraftan bakan yeni bir yazı dizisine başlayacak olan online gazete.

sahte bir isimle ya da isimsiz, kendi hikâyenizi ççocukluğunuz, gençliğiniz, kabul süreciniz şeklinde başlıklar altında siz de yazıp yayınlanmasını sağlayabilirsiniz.

etken medya

"bir gazeteden çok daha fazlası" sloganıyla yola çıkmış, bir köşesinde yazılarımı da yazdığım. giderek büyüyen tarafsız online medya platformu.

site için; https://etkenmedya.com
ınstagram için; https://instagram.com/etken.medya
twitter için; https://twitter.com/etken_medya

izmir katliamı

hayvan aşığı 3 cana kıydı yine bir hayvan-altı yaratık...

(bkz:bireysel silahlanma)
(bkz:hayvan sevgisi)
(bkz:insan düşmanlığı)

ayı sözlük günlük

istanbul'a döndüğümde daha mutlu olurum sandım be günlük. daha 1 seneyi doldurmadan başladı anksiyete atakları, depresyon günlükleri. *

ask olsn

sözlük yeniden açıldıktan sonra yazan çok az kişi var. belki de yazma motivasyonunu bulamıyorlar bilemiyorum.

ask olsn'u tanımam etmem. fakat gözüme çarptı seri eksilenmiş. ne bok yedi diye baktım. bir halt yediği de yok. fikir belirtmiş ki bu arkadaş 8 senedir hemen hemen aynı şeyleri yazıyor.

mütedeyyin biri; inanan biriyim demiş bir yazısında. akp'yi övmüş ve bunu geri durmaksızın çeşitli mecraları örnek göstererek yapmış; bu da olabilir beni ilgilendirmez.

benim durduğum yer ile ask olsn'un durduğu yer çok farklı. e mübarekler sizin de öyle muhakkak. ask olsn arkadaşımız seneler önce bu kadar göze batmamışken, sözlük içinde bir renk olup gitmişken bu tahammülsüzlük neden? iktidarın hıncını ask olsn'u eksileyerek mi çıkarıyorsunuz? relax!

eksileyen dostlar: kendinizi sevin. kendinizle ilgilenin. ne bileyim gidin ağaca filan sarılın.

ayı sözlük partileyecek insan veri tabanı

avrupa yakasına taşındım. enerjim yerinde. beş saat boyunca aralıksız dans edebilecek enerji potansiyalindeyim. tercihen avrupa yakasında oturan, kasıntı olmayan, pozitif vibe arkadaşlar yazabilir. cuma- cumartesi geceleri müsaitim.

tostumu yedim bekliyorum

müşterinin öksüz gelen tost yanında söylediği çayı hatırlatma sözü.

eşcinsellerin yaşlılık dönemi

bugünümüzden ne farkı olacak? belki biraz hastalık, belki ağrı sızı. en büyük fark anne babasızlık olacak.

Toplam entry sayısı: 353

trt çocuk kanalında yayınlanan çizgi filmde eşeğe tecavüz sahnesi

kanalın istanbul muhafızları filminde de kötü çocuğun elinde bulunan "çocuklara yapılacak kötülükler listesinin" altında gazi mustafa kemal imzası görünüyor. bu adamların dedeleri muhtemelen resim yapmak günahtır diyen adamlardı. o zamanın kaymağını yiyenlerin torunları şimdi de aynı kaymaktan besleniyorlar maalesef. tarih bir şeyleri hiç değiştirmiyor!

herkes bana asılıyor gay'i

ders: psikoloji
konu: şizofreniye giriş

şehit haberini sunan spikerin şarkı söylemesi

kendisi şuan hakan ural ile vatan millet sakarya edebiyatı yapmakta ve ak partili vatansever insan sürüsü de coşkuyla izlemektedirler. ayaklar baş oldu resmen. birilerinin yatacak yeri yok.

burak özçivit

kendisi tam bir yurdum heterosu ve ben bu toplumun klasik heterolarından tiksiniyorum. tvde falan görünce direkt çevirecek kadar. adamın vasat olduğu yetmiyormuş gibi evlenmek için kendisinden daha vasatını buldu. tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş hesabı.

ben ibne değilim

ben ibne değilim.
ben tanrının heybesinden yer yüzüne düşen bir cennet tohumuyum.
toprağına alışmaya çalışan mor bir menekşeyim.
kırılmaya yüz tutmuş, buzdan bir kalbim ben.
ben ibne değilim.
ben soluksuz bırakılan altından bir deniz atıyım.
gelinlerin belinden 3 kez geçirilen kırmızı kuşağın sonuncusuyum.
bereket getirsin diye yere atılan narım.
ben sizin geleneklerinizin altında ezilen incecik bir ruhum.
hey, ben ibne değilim.
ben bir insanım!

şehit haberini sunan spikerin şarkı söylemesi

kendisi şuan hakan ural ile vatan millet sakarya edebiyatı yapmakta ve ak partili vatansever insan sürüsü de coşkuyla izlemektedirler. ayaklar baş oldu resmen. birilerinin yatacak yeri yok.

atatürk'ten nefret ediyorum

nefret etme hakkı vardır. bunu söyleme hakkı vardır. hakaret etmediği sürece herkes her istediğini söyleyebilir. bu ülkeden defol söylemi falan komik geliyor. o halde ülkenin çoğunluğu homofobik ve nefret ettikleri insanların bu ülkeden defolmalarını istediklerinde haklı mı oluyorlar?

trt çocuk kanalında yayınlanan çizgi filmde eşeğe tecavüz sahnesi

kanalın istanbul muhafızları filminde de kötü çocuğun elinde bulunan "çocuklara yapılacak kötülükler listesinin" altında gazi mustafa kemal imzası görünüyor. bu adamların dedeleri muhtemelen resim yapmak günahtır diyen adamlardı. o zamanın kaymağını yiyenlerin torunları şimdi de aynı kaymaktan besleniyorlar maalesef. tarih bir şeyleri hiç değiştirmiyor!

şaka kaldıramamak

genel olarak cıvıklıktan hazzetmemekle birlikte özellikle iş hayatında laubalilikten, gereksiz şakalar yapılmasından, izin verilmediği halde sınırların aşılma çabasından hiç hoşlanmıyorum. bana şaka yapabilecek insanlar bellidir. dışında herkesle mesafeli ilişkiler kurmak daha doğru geliyor. çünkü artık insanların niyetlerini anlamak o kadar güç ki; kim neyi ne amaçla söylüyor hiç belli değil. kocaman bir maskeli balodayız sanki. yüzüne gülüp aslında içinden belalar saydıranlar, ayağının kayması için istihareye yatanlar, canının yanması için gün sayanlar, ağam paşam çekip aklınca küçük görenler... hele sokakta görüp yüzüne bakmayacağın insanlarla iş icabı bir araya geldiysen durum daha da fena.

sevgiliyle uyumak

erken uyumaya özen gösteren biri olarak onda geçirdiğim gece ondan sonra uyuyorum genelde. ince tüller ardından sızan ışığın vurduğu güzel yüzündeki rahatlığı ve huzuru görünce uyku usulca yanaşıyor gözkapaklarımın limanına. hafta içi haliyle iş günü yorgun düşüyorum ama o yorgunluğa tarifi olmayan bir keyif eşlik ediyor.

ana dilde savunma

bu ülkenin türlü imkanından yararlanıp iş bu ülke için bazı fedakârlıklar yapmaya geldiğinde yan çizenlerin her halükarda haklı talepleri olarak görebiliriz bu olayı sanırım. istisnaların önünde saygı ile eğiliyorum.

ben ibne değilim

ben ibne değilim.
ben tanrının heybesinden yer yüzüne düşen bir cennet tohumuyum.
toprağına alışmaya çalışan mor bir menekşeyim.
kırılmaya yüz tutmuş, buzdan bir kalbim ben.
ben ibne değilim.
ben soluksuz bırakılan altından bir deniz atıyım.
gelinlerin belinden 3 kez geçirilen kırmızı kuşağın sonuncusuyum.
bereket getirsin diye yere atılan narım.
ben sizin geleneklerinizin altında ezilen incecik bir ruhum.
hey, ben ibne değilim.
ben bir insanım!

ramazan güzeldir

güzeldir tabii ya. farkındalık seviyesinin zirveye çıktığı harika bir zaman dilimi. inanan herkesin bir şekilde kendisini ve yaptıklarını sorgulayıp envanter çıkardığı en güzel duyguların ayıdır ramazan. severiz kendisini.

polis kıyafetleri

tasarımları kim yapıyorsa eline sağlık. cidden iyi iş çıkarılmış her tip polise yakışıyor. maşallah diyelim de allah polisimize zeval vermesin.

19 mayıs

geçmişi silip atmanın bu kadar kolay olduğu, değerlerin buharlaşıp kaybolduğu bir başka dönem daha var mıdır? merak ediyorum.
19 mayıs, korkak ve eli mahkum bir yönetime, yok olmaya yüz tutmuş bir orduya, savaşlardan bitap düşmüş halka, maddi imkansızlıkların dik alâsına rağmen saraydaki önemli görevi elinin tersiyle itip milletle göğüs göğüse çarpışmanın mihenk taşıdır. birinin kalkıp böyle bir günün kutlamasına gölge düşürecek sözler etmesi için insanlıktan nasibini almaması gerek sanırım. sağlığın el vermiyorsa törene katılmamak bir tercih olabilir. törenlerde baygınlık geçirecek bir yapın var ise bunu ilgililere iletebilirsin. hoş, böyle bir günde yaşadığı baygınlık nedeniyle kutlamaların kalkmasını dileyen birinin baygınlık geçirmese bile vatana duyduğu nefrette boğulması kaçınılmaz ya. neyse... vatana sevgisi olan ve olmasa da saygısı olan herkesin bayramı kutlu olsun.