ümit özdağ
hiçbir siyasi aktöre güven duyulmayacağını defaatle öğrenmiş biriyim. fakat bu adam adeta güvensizlik duvarlarımı yıkmaya ant içmiş. net, kıvırmayan, korkusuz, ilkeli, aydın ve vatansever. umarım hak ettiği saygıyı en kısa sürede elde eder. ülkede, böyle insanların görünür olduğu ve gerekli itibarı gördüğü gün gözüm açık gitmeyeceğim.
aşk istemek
aşk istenmez mi ya? bu hayatta sağlık ve huzurdan sonra isteyeceğim ilk şey aşk olurdu. hayatı yaşanır hale getiren en önemli etkenlerden biridir bana göre. hele ki her geçen gün daha bir sevebileceği biri çıkınca insanın karşısına tadından yenmez.
sinan oğan
imza toplanmasından bir kaç gün önce imza toplanacak yerleri adliye binasının en ulaşılması zor alanına taşıyarak, dolaylı yoldan engellemeye çalıştılar. buna rağmen alnının akıyla 100 bin imza toplamayı başarmış bir cumhurbaşkanı adayı. ben de internetten imza alınacak yerleri araştırdığımda saçma sapan adresler görünüyordu google da. ısrarla uğraştım ve sonunda imza atılacak yere 2 saat içinde ulaşarak imzamı sevgili sinan oğan a attım. iç huzuru kazanmak öyle kolay değil. oturduğun yerden ben çok demokrat bir insanım demekle olmuyor.
içki güzellemesi
içki içerken sosyal medyada paylaşılmasını anlamsız buluyorum. sağlıksız olduğuna dair sürekli de vurgu yapılıyor üstelik. sigara da aynı kapsamda. bu sağlıksız ve pahalı şeylerin güzellemesine ne ihtiyaç var gerçekten? baya sığ bir hareket.
hoşlanılan kişiden soğuma nedenleri
onun soğuduğunu hissetmek, yüzeysel bir insan olması, kişisel hijyenine dikkat etmemesi.
toksik ilişki
mısırı bulup püsküllüşünü arama durumu. abi, ilişkinize sahip çıkın işte. bu devirde bir ilişki kolay mı bulunuyor? ayar verin kendinize, bı' çeki düzen, bi' devinim, bi' sinerji, bi' bişey. lütfen ama yaa.
polis kıyafetleri
tasarımları kim yapıyorsa eline sağlık. cidden iyi iş çıkarılmış her tip polise yakışıyor. maşallah diyelim de allah polisimize zeval vermesin.
ne acelen var
istanbul'da koşuşturan insanları iki omzundan tutup durdurasım ve bu soruyu sorasım var. herkes hızlı hızlı bir yerlere yetişmeye çalışıyor. nereye gidiyorsunuz? durun ve silkinin ve kendinize gelin. sürüklenip gitmeyin canlarım.
türk halk müziği
yorgun, yoksun fakat inadına inat, inadına mutlu türk halkını en iyi yansıtan müzik türü bence thm. neşet ertaş bir asılsın bağlamasına da hele gör sen nasıl cağıldıyor insanın damarından akan kan. yüreğinin yangını nasıl harlanıyor şaşarsın.
iş aramak
hornet'te ilişki arıyorum deyip de ilk günden kırbaç kelepçe fantazisini gerçekleştirmeye çalışan gizli gaylerin ilanları gibi kariyer siteleri. seç seçebilirsen. hangisi daha az kanatacak acaba? ayrılacağım iş mi yeni bulacağım iş mi? iş aramak zor, gönlüne göre bir iş bulmak çok daha zor vesselam.
eyt
99 yılında bir yasa ile emeklilik koşullarının değiştirilmesi sonucu yaşanan durum. etrafımda gördüğüm bir çok insan bu konu ile ilgili iyileştirmeyi bekleyip bunun hayali ile yanıp tutuşuyor. önemli kadrolarda boşluk yaratacağı ve koltukların yeni sahipleri için gün saydıkları iyiden iyiye konuşuluyor. vatana millete hayırlı olsun.
gün geçtikçe yaşanan paçozlaşma
90 lardan bir klip izlerken içine düştüğüm hissiyat. *hadi bir ipucu vereyim... demet akalın'ın kısa küt saçlı, zarif bir kuğu gibi süzüldüğü zamanlar. şimdiki küfürlü, laçka ve müşkülpesent halinden eser yok. kültür dünyasının bir ölçüsü olmayabilir kendisi fakat popüler kültürün metası sonuçta. eğilimin nereden nereye geldiğini görmek için bir ölçüt bence. ve sonuçlar gösteriyor ki acınası bir biçimde geri gidiyoruz. üstelik sadece türkiye'de değil her yerde.
ask olsn yüzünden hayatımın kararması
çok güldürdünüz beni ya. çok tatlısınız cidden. istanbul'a uğrarsanız bir kahve ısmarlamak isterim. pek rüzgarlıdır kütahya. kendinize dikkat edin, özellikle pavyonların olduğu bölgede üzerinize bir şeyler almayı unutmayın e mi?
kadıköy
kadıköy e yerleşeli 3 hafta oldu. buralarda şöyle canımız sıkılınca bir hava alacak, volta atacak, midemiz kazınınca bir şeyler atıştıracak, çay kahve içecek bir veya birden fazla kafa dengi arkadaş var mı? biraz sosyalleşmem gerekiyor da.
doğa için çal
ülkede yapılmış en güzel hareketlerden biri. fırat çavaş'ın önderliğinde başlatılan ve seri halinde devam eden bu çalışmada, doğa farkındalığı oluşturmak için kâh bir dağ yamacında, kâh deniz kenarında, kâh çıkan yangının ardına bıraktığı hektarlarca enkazda görev başındalar. üstelik, unutulması imkânsız şahane eserlerimizi bizlerle buluşturmak üzere gerçekleştirilen bu çalışma tamamen gönüllülük esasına dayalı. bunca şahane görüntü ve sesi bizlerle buluşturmak yoğun bir çaba ve özveri gerektirir. öncelikle bu fikri ortaya atan, bu çalışmanın arka planında tüm teknik boyutu tasarlayıp hayata geçiren kim varsa onlara şükran borçlu olduğumuz kesin. sonrasında ise ünlü ya da ünsüz bu projeyi cazip hale getirmek üzere kim emek verdiyse onlara da yine bir gönülden teşekkür borcumuz var diye düşünüyorum. iyi ki varsınız. eksik olmayın.
çok güzel hareketler bunlar 2
ben evliya'ya çok haksızlık etmişim. onun olduğu her skeç beni çok güldürüyor. her rolün hakkını teslim eden şahane bir oyuncu. önceki yorumumdan utandım vallahi. ayrıca, bu yeni oyuncular önceki nesile göre daha uygun bir üslupla iş çıkarıyorlar. diğerleri neydi ya? hıyarlı baba falan. bu adamları izledikçe o dönem seviyenin ne kadar yerde olduğunu çok iyi anlıyor insan. bu arada yılmaz erdoğan'a da bir teşekkür borçluyuz. *tek başına, koskoca eğitim sistemini aşacak kalitede çıktılar üreten bir sistemle insan yetiştirdiği için.
*tabii ki bir ekip işi. fakat bu işin mimarı kendisi sonuçta.
sevgiliyi ikna etme sanatı
sevgilisi çetin ceviz olanlar beni anlar. adam, nuh diyor da peygamber demiyor. bir haftadır sadece yalvarmadığım kaldı. bi' oyun var. gidip birlikte eğlenelim istiyorum. yok dedi tutturdu. ne var yani gelsen, iki keyifli vakit geçirsek beraber. netflix in sanallığından uzaklaşıversek. neymiş efendim? çok sıcakmış da rahat edemezmişiz... sevgilinin hatırına çiğ tavuk yenmez miydi? hani? nerede? yok mu şöyle kolayından bir yöntem, sevgiliyi şakkadanak ikna etmek için?
bir başkadır benim memleketim
öyle ki bu memleket, adam olana çok bile... elbette memleketin içinde yaşayanların yarattığı sorunları görmezden gelemeyiz. fakat, bu sorunlara kendi vatanında, kendince çözümler üretmek yerine kaçmayı tercih edenlerin, bundan daha iyisini hak edip etmediği konusunda kafam karışık.
iyi bayramlar
çokça sevildiğinizi hissettiginiz, huzura doyduğunuz, sağlığınızdan hiç şüphe etmediğiniz, keyfini sınırsız çıkarabildiğiniz harika bir bayram olmasını dilerim.
not; sürü misali sürüklenen insanlarca, salt ete ulaşmak için canlılara kıyımadığı bir bayram olmasını canı gönülden dilerim.
ben ibne değilim
ben ibne değilim.
ben tanrının heybesinden yer yüzüne düşen bir cennet tohumuyum.
toprağına alışmaya çalışan mor bir menekşeyim.
kırılmaya yüz tutmuş, buzdan bir kalbim ben.
ben ibne değilim.
ben soluksuz bırakılan altından bir deniz atıyım.
gelinlerin belinden 3 kez geçirilen kırmızı kuşağın sonuncusuyum.
bereket getirsin diye yere atılan narım.
ben sizin geleneklerinizin altında ezilen incecik bir ruhum.
hey, ben ibne değilim.
ben bir insanım!