dün gece geç saatlerde oldu; taş fırında çalışan taş gibi bir fırıncı tarafından tam kaptım adamı derken reddedildim. niye mi? çünkü çatal dilimi tutamayıp üzerime vazife olmayan boktan bir konuda fena laf soktum adama ve tekmeyi yedim.
abv eserekli.
cevabım: aklı başında sorumluluk sahibiyse, çalıştıkça kişi elde ettiği başarılardan haz ve mutluluk duyup, tembellik virüsünden mümkün mertebe korur kendini bence. ama beşer şaşar kuldur şaşar herkesin bir konuda hem nirvanayı gördüğü hem de dibi gördüğü gelgitli günler olmuştur, olacaktır.
alttakine sorum:
en avam bulduğun popüler kadın şarkıcı kim?
kesinlikle birkaç yaş büyük olmalı.
hem tatlı hem sert bir yüzü olmalı.
benchde şişmiş iri göğüsleri ve doğal-hafif kıllı üst vücut da varsa tamamdır. nerden alıyoruz bunu?
her girdiğimde çevremden biriyle karşılacam diye gerim gerim geriliyorum ki korktuğum başıma geldi geçen gün. ben resimlerimi gösterdikten sonra karşı taraf resimlerini açtı ve spor salonundaki afet-i devran antrenör ekranda belirdi, 5 sn kadar falan öldüm sanırım o an hatırlamıyorum. salon büyük ve kalabalık olduğu için o beni çıkaramadı ilkin ben söyleyene kadar. sonrasını anlatmıyorum , ayı sözlük rtük ekibinin gazabından korkuyorum.
ya klipte savunduğu şey güzel tamam, kendisini de çok severim. ama bütün lgbt bireyleri klipte gösterildiği kadar, bu şekilde uç noktada mı sizce? dışardan bakıldığında gaylerin en az %50'sinin gay olduğunu anlayamazsınız bile size söylemezse. yapılması gereken lgbt bireylerin topluma bir zararının olmadığını, diğer insanlardan cinsel yönelimleri hariç bir farkları olmadığını vurgulamak. malesef aksine hep uçarı kaçarı showlar görüyoruz ve şahsen bu beni üzüyor, yanlış yansıtılıyoruz.insanların kafasındaki tabuları yıkmak için hep yanlış yerden ilerliyorlar ve asla tam anlamıyla önyargıları yıkmayı başaramıyorlar bu yüzden, yazık.
açılın bu işin gediklisi geldi, sorusu olanlara özelden yardımcı olmaya çalışırım. alex cihazı: kıl kökleriniz kalınsa ve batıklarınız varsa gazabından korkun.benim için half-lifedaki ışın silahından daha korkunç anılara sahip. buz lazer adı üzerinde buz başlığı sayesinde ortaya çıkan ısının şiddetini absorbe ediyor ve acıyı katlanılabilir bir düzeye indiriyor. ayrıca saniyede 60-70 ışın atabildiği için seans daha kısa sürüyor.
başarılı sonuç için mühim detaylar:
1.) sean aralarını 6 haftadan uzun tutmayın, kıl kökleri toparlanmadan işe koyulun.
2.) uygulama sonrası 15 gün içinde kıllar döküldükten hemen sonra kökleri iyice güçsüzleştirmek için bioder serum sürdüm vücuduma, inanılmaz başarılı bir takviye, opsiyonel tabi bu olmadan işlem başarısız olcak diye birşey yok.
3.) epilasyon uygulanabilmesi için ışın cihazının attığı ışınların köke temas etmesi lazım, eğer siz bronzlaşıp, esmerleşip seanse girerseniz cihazın attığı ışınlar kökler tarafından emilemiyor. o bölgeden alacağınız dökülme verimi olumsuz etkileniyor.
4.) kıl kökleriniz beyaz ise (kumral,sarışın vb genelde) lazer kariyeriniz başlamadan bitti demektir. aksini söyleyen sizden para koparmak istiyordur. ilgili bölgeden bir kıl çekip inceleyin başlamadan önce mutlaka.
5.) ağrısız lazer diye birşey yok malesef, ağrıması iyi birşey arkadaşlar, kıl köklerinizin iflahının kesildiğinin habercisi o acı:)
acayip önemli not: siz dediğim bioder serum yerine gidipte bioxcin sürme gafletinde bulunursanız, tebrikler artık tam anlamıyla bir ayı olacağınız kesinleşmiştir.
ben 10 seans üst vücut işlemi sonrası şahsen sonuçtan gayet memnun kaldım. seçeceğiniz kurumun geçmiş müşteri profiline ve memnuniyetlerine bakmayı unutmayın arkadaşlar.
çok fazla sayıda muhabbet kuşu beslemiş biri olarak bildiriyorum; eğer ki sabah güneşini 1 derecelik açı ile bile görecek olursa geçmiş olsun, sıçtınız. siz onu öldürmediğiniz sürece bağıracaktır.
#no_need_alarms
üst üste yaptığı kötü teklilere rağmen bende kredisi sonsuz. neden? çünkü özgün, eserlerini kendisi oluşturuyor, asla sıkıcı değil ve bence bulunduğu pozisyona kazıyarak geldi.(bkz:from zero to hero)
pek çok enstrümanı çalabiliyor olması da cabası.
gay olduğumu bugün ilk defa aynada kendime bakarak içimdem değil sesli olarak söyledim. tabiki uzun yıllardır farkındayım ama hiç sesli dile getirmemişim, kendimi hiç olmadığım kadar doğru bir o kadar da yanlış hissettim.
seni dinliyormuş gibi gözünü kırpmadan ve sürekli başıyla seni onaylayan insanın konuşma bitince hali hazırda duymuş olduğu şeyi tekrar sorması...
cinnet geçirip karşıdakini şamarlama isteği uyandırıyor bende bu düşük zeka hareketi.
karşı ofisin kapısını çalıp orada çalışan yakışıklı ve ukala avukatın dudaklarına kendimi mühürlemek. sonrasında bana yeni bir iş bulacaksanız neden olmasın.
(bkz:shelter)
cinsel kimliğini kabullenmekte zorluk çeken bir gencin eşcinsel olduğunu hoş bir yakınlaşmayla keşfetmesini, bunu kabul edip yaşamasını ve bu durumun sosyal hayatında yarattığı zorluklarla mücadele edişini konu alan bir film. şahsen izlediğim için pişman olmadığım ama izlemeseydim de birşey kaybetmeyeceğim bir filmdi.
birkaç gündür kafamı acayip kurcalayan konudur efendim. heterolar evleniyorlar. çocukları , torunları oluyor. bir kaza olduğunda, hastalandığında, elden ayaktan düştüğünde; kendilerine bakacak, destek olabilecek evlatları oluyor. bizim ise böyle bir şansımız yok. en iyi ihtimalle sevdiğin yanında olur ki bizim camiada sadakat kaçımızda var tartışılır. yine de biri diğerinden önce ölecek ve kalan hayatına tek devam edecek. hatta yüksek ihtimalle yalnız basına veda edecek. zor yani. düşündükçe sinirlerim bozuluyor, gözlerim doluyor acı gerçek karşısında. var mı bu konunun içinden çıkabilecek?
bu benim.
yemek yapıp, sunmayı çok seviyorum. terapi bildiğimiz. ha her yemeği bilmiyorum ama tarifi verin kenara geçin. işin matematiğini bilmek kafi.
bugün hayatımın en güzel günlerinden biriydi. sevdiğim çocukla bir türlü istediğim samimiyete ulaşamıyorduk. bugün beraber zaman geçirdik ve benimle uzun uzun dertleşti. eskiden sevdiği kızdan bahsettiği halde bana o bakışları her şeye değerdi. o samimi, utangaç, hüzünlü duruşu. ilk kez bu kadar ciddi ve içten gördüm onu.
artık heteroseksüel olduğunu kabullenmeye başlasam da bugün çok yakın arkadaş gibiydik ve bu beni her şeye rağmen çok mutlu etti. yakın arkadaş olma ihtimali beni havalara uçuruyor. çünkü ben arkadaşlığa da aç bir insanım. dönüp bakıyorum ve benim hiç erkek bir arkadaşım yokmuş.
ben bu zamana kadar karşılıklı sevgiyi tatmadım zaten. o yüzden sevgili olmak için oturup dert bağlamıyorum. çevremde olması ve ona bakmam bile yeter. yeter ki benden uzak ve bana soğuk olmasın. iyi ki varsın canım aptalım.
180 boy, 95 kilo , yaş 33 , sarı saçlar, ortası yeşil kenarları mavi gözler, açık ten , yuvarlak ve keskin yüz hatları, üçgen yapılı vücut.
- bir dakika lan bu ben değilim ki chris pratt.
gaylerden artık tek beklentim cinsel ihtiyaçlarımı karşılamaları, sıfır tölerans çünkü gaylerin çoğunluğu bunu layık görüyor kendilerine. öyle olsun o zaman.
hızlı tüketim, mobil ürün. anlık belli seviyedeki susuzluğunu gidermek için daha ekonomik diye 5 lt su bidonuyla mı gezersin yoksa pratik 0.5lt su şişesini alıp bitirip kurtulur musun? adamlar her sektörde bunun farkında ve ürünlerini bu politikayla pazarlıyorlar.
kendine hitap etmediği için keyifli bir aktiviteyi gerizekalılık ilan eden hoşgörüsüzler var. çok hırslanmadan ve abartmadan haftada birkaç saat bende eski alışkanlığım dota 2'yi oynuyorum.
gardolap yahu :) boy kilo ve zevk uyumuna bağlı olarak bu ilişki sevgililik boyutundaysa en büyük avantajlardan birisi giysilerinizi ortaklaşa kullanabilme rahatlığıdır.
ya klipte savunduğu şey güzel tamam, kendisini de çok severim. ama bütün lgbt bireyleri klipte gösterildiği kadar, bu şekilde uç noktada mı sizce? dışardan bakıldığında gaylerin en az %50'sinin gay olduğunu anlayamazsınız bile size söylemezse. yapılması gereken lgbt bireylerin topluma bir zararının olmadığını, diğer insanlardan cinsel yönelimleri hariç bir farkları olmadığını vurgulamak. malesef aksine hep uçarı kaçarı showlar görüyoruz ve şahsen bu beni üzüyor, yanlış yansıtılıyoruz.insanların kafasındaki tabuları yıkmak için hep yanlış yerden ilerliyorlar ve asla tam anlamıyla önyargıları yıkmayı başaramıyorlar bu yüzden, yazık.
gardolap yahu :) boy kilo ve zevk uyumuna bağlı olarak bu ilişki sevgililik boyutundaysa en büyük avantajlardan birisi giysilerinizi ortaklaşa kullanabilme rahatlığıdır.
gay olduğumu bugün ilk defa aynada kendime bakarak içimdem değil sesli olarak söyledim. tabiki uzun yıllardır farkındayım ama hiç sesli dile getirmemişim, kendimi hiç olmadığım kadar doğru bir o kadar da yanlış hissettim.
kendine hitap etmediği için keyifli bir aktiviteyi gerizekalılık ilan eden hoşgörüsüzler var. çok hırslanmadan ve abartmadan haftada birkaç saat bende eski alışkanlığım dota 2'yi oynuyorum.
bayıldım bayıldım bayıldım. toplumsal gerçeklerimizi yüzümüze tokat gibi çarpıyor. rapin gerçek amacına hizmet eden bir şarkı olmuş. hele ki #doğa #hukuk #adalet #kadınhakları #hayvanhakları ve #eğitim kısımları çok çarpıcı olmuş. tüylerimi diken diken etti.
popüler rapçilerin desteğini bilerek almadıklarını düşünüyorum, yoksa eminim onlarda böyle bir projede olmak isterlerdi. onlardan güç almadan dikkat çekmeye çalışmışlar helal olsun.
gaylerden artık tek beklentim cinsel ihtiyaçlarımı karşılamaları, sıfır tölerans çünkü gaylerin çoğunluğu bunu layık görüyor kendilerine. öyle olsun o zaman.
açılın bu işin gediklisi geldi, sorusu olanlara özelden yardımcı olmaya çalışırım. alex cihazı: kıl kökleriniz kalınsa ve batıklarınız varsa gazabından korkun.benim için half-lifedaki ışın silahından daha korkunç anılara sahip. buz lazer adı üzerinde buz başlığı sayesinde ortaya çıkan ısının şiddetini absorbe ediyor ve acıyı katlanılabilir bir düzeye indiriyor. ayrıca saniyede 60-70 ışın atabildiği için seans daha kısa sürüyor.
başarılı sonuç için mühim detaylar:
1.) sean aralarını 6 haftadan uzun tutmayın, kıl kökleri toparlanmadan işe koyulun.
2.) uygulama sonrası 15 gün içinde kıllar döküldükten hemen sonra kökleri iyice güçsüzleştirmek için bioder serum sürdüm vücuduma, inanılmaz başarılı bir takviye, opsiyonel tabi bu olmadan işlem başarısız olcak diye birşey yok.
3.) epilasyon uygulanabilmesi için ışın cihazının attığı ışınların köke temas etmesi lazım, eğer siz bronzlaşıp, esmerleşip seanse girerseniz cihazın attığı ışınlar kökler tarafından emilemiyor. o bölgeden alacağınız dökülme verimi olumsuz etkileniyor.
4.) kıl kökleriniz beyaz ise (kumral,sarışın vb genelde) lazer kariyeriniz başlamadan bitti demektir. aksini söyleyen sizden para koparmak istiyordur. ilgili bölgeden bir kıl çekip inceleyin başlamadan önce mutlaka.
5.) ağrısız lazer diye birşey yok malesef, ağrıması iyi birşey arkadaşlar, kıl köklerinizin iflahının kesildiğinin habercisi o acı:)
acayip önemli not: siz dediğim bioder serum yerine gidipte bioxcin sürme gafletinde bulunursanız, tebrikler artık tam anlamıyla bir ayı olacağınız kesinleşmiştir.
ben 10 seans üst vücut işlemi sonrası şahsen sonuçtan gayet memnun kaldım. seçeceğiniz kurumun geçmiş müşteri profiline ve memnuniyetlerine bakmayı unutmayın arkadaşlar.
bayıldım bayıldım bayıldım. toplumsal gerçeklerimizi yüzümüze tokat gibi çarpıyor. rapin gerçek amacına hizmet eden bir şarkı olmuş. hele ki #doğa #hukuk #adalet #kadınhakları #hayvanhakları ve #eğitim kısımları çok çarpıcı olmuş. tüylerimi diken diken etti.
popüler rapçilerin desteğini bilerek almadıklarını düşünüyorum, yoksa eminim onlarda böyle bir projede olmak isterlerdi. onlardan güç almadan dikkat çekmeye çalışmışlar helal olsun.