gurmeliği sadece kendisine yeter, meydanı boş bulmuş at koşturan zat.

genelev demektir, sex alışverişinin yapıldığı yerdir. kadınlar sex için bedenlerini satar, erkeklerde satın alırlar. öle sevişecez kendimizden geçecez durumları yoktur. hadi gel başla -çabuk- yeter ama- çok uzadı- mememi elleme- öpme-boşal hadi- peçete orda , bu ticaretten anılarınzda kalacak dialoglardır.

olmazsa ne rakının tadı olur ne masanın...

her mevsim mutfaktan, sofradan eksik etmediğim lezzettir. vaktiyle evlerde turşu küpleri vardı onda yapılan turşu nerdeyse sene boyunca dayanırdı.. yaz sonu turşu kurma günleri olurdu mahallece, patlıcan turşusu, lahana, biber, karışık turşu artık ne seviliyorsa evde...
bir tabak turşu ve ekmek olur pek ala güzel bir yemek.

çorbadır, sarımsaklı sirkeli bir sos karışım olarak çorbaya katılır kırmız toz biber vb tatlandırlabilir. alkol alınan gecerin sabahında eve gitmeden mutlaka uğranılması gereken lokantalardır işkembe salonları. yeni jenerasyon bunu yerine ıslak hamburger, dürümü tercih ertsede ben sabahı işkembecide karşılamayı tercih eden gruptanım.

çorbadır, işkembenin büyük parçalar halinde pişirilmiş halidir daha çok tercih edildiğini görmekteyim.

çorbadır sirkeli sarımsaklı sos katılarak içilir. bugünlerde içtiklerimde paça tadı yok, keleninde sümsük etleri katılıyor. has kelle paça çorbasında paça damakta yağlı bir tabaka tat bırakır kellenin siyah etlerinide parça parça ısırarak yersin.

pek severim... sarhoş gecelerin sabahı mutlaka aradığım lezzettir. kadıköyde shaft tan çıkıp sahil tarafına dönünce hemen sağ köşede vardı bir midyeci hala ordamıdır bilmem taze olurdu midyeleri.

deniz taşıtlarını en şahaseridir, rüzgar gücünden yararlanarak hareket eder sahip olmak istediğim ve içinde yaşamak istediğim taşıttır. kullanmayı öğrenmesi kolayda değildir zorda değildir kararlılık ister birde zorluklarla mücadele etmeyi meydan okumayı sevmek gerekir. ayu işidir zannımca ama ayular denizle pek alakalı değildir. vaktiyle bir güney tatilinde bir tekne dolusu ayunun denizde şapada şupada yüzdüğüne şahit olmuşluğum vardır. dağda bulunmayan ayu denizde bulunabilir. deniz ayusu

dilimize ingilizceden geçen "trekking" sözcüğü ingilizcede "doğal engellerle dolu bir arazi parçasını herhangi bir ulaşım aracı kullanmaksızın yürüyerek aşmak" anlamına geliyor.
asıl anlamı ise...." güney afrikada kağnı ya da yaya olarak göç" demek.

ayular için ideal haftosun aktivitesidir, dağ, tepe, in dolaşılır ağaçlara sırt sürülüp kaşınılabilir, terleniz bir ara gömlekler çıkartılır öle dolaşılır yarı çıplak, çimenlere yatılır kumanyalar yenir. hep beraber derelere işenir. güzel bir gün anılarda yerini alır.

kuzey yıldızıdır. benim yıldızımdır çocukken senin olsun demişlerdi o günden beri gözüm gibi bakarım tozunu alır parlatırım.

ayuların has ıdır. tanışmaktan pek memnun olduğum, zaman zaman hali ahvali nasıldır diye düşündüğüm kıymetli adamdır. m.eloğlu ile beni tanıştıran yüreği kocaman ayudur.

yumurta, soğan, yeşilbiber ve domatesle yapılan bir yemektir, bekar yaşayanların baştacıdır, yaz sebzeleriyle ve ağır ağır pişirilerek yapılanı pek lezzetli olur.
az sonra yapacağım yemektir, ekmeği bana bana doymanın hazzına varacağım yemektir, yanında ayran ile pek uyumlu olur.

fransızcadan dilimize katılmış ve her yerde ve her zaman kullanılmayan veya kullanılmaması gereken söz veya deyimlerdir. sokak dilinde konuşulur oldukça direktir. "su dökmeye gidiyorum" nazik bir işemeye gidiyorum ifadesiyken " işemeye gidiyorum" argo kabul edilebilir, "çüğdürmeye gidiyorum" ise yöresel(trakya) bir işemeye gitme ifadesidir. argo ifadeler yaşayan dil ile değişir gelişir, argonun genişliği dilin yaşı ve zenginliği ile paraleldir.

tutmayacağın söz verme ki hayatta tutunduğun daldan düşme...

samimi olması kaydi ile arkadaşınıza, tanıdığınıza, bazende hiç tanımadığınız ama tanımak istediğiniz birisine söylediğiniz hoşa giden sözlerdir.
iyi birşeydir sosyal bir insanın yapması beklenir, lakin cılkını çıkartmamak ve arkadaş hoşlandı diye aynı iltifatı temcide bindirip bık getirmemek gerekir.
iltifat edince pulunuz düşmez aksine ışıldarsınız, iltifat sizi aşağıda düşürmez aksine gözde yapar aranılır olursunuz.

migren, çoğunlukla ataklar halinde gelen bir baş ağrısı tipidir, ataklar 4 saatten 72 saate kadar değişen uzunluklarda olabilir. kronik ağrı dalgası haftayı bulabilir.
şahsi tecrübeme ve dolaştığım 10 larca doktora göre özeti şudur:

migren ağrı merkezinin çökmesidir. beyindeki ağrı merkezi nereden ağrı geldiğini belirleyen ve orayı dikkate almanızı sağlatan merkezdir. gün gelir çoğunlukla stres bağlantılı bu merkez çıldırır kendisi ağrır. (bende hava basıncı değişiminden bile oluyor bazen) migren dalgasını önce yakalarsanız nispeten ilaçtı duştu uykuydu derken yırtabilirsiniz. ama bazen öyle hızlı gelirki şerefsiz sahilde güneşlenirken tsunamiye yakalanmak gibidir. bir anda ağrı dalgası içinde savrulursunuz işte bu süreç imana gelme ile imandan çıkma sürecidir, aldığın nefes ağrı yapar kafanı hızara koyup kesesin gelir... beyin tasından çatırdı gelir "ahanda patlıyorum" dersin " düşünmek " bile ağrı yapar, bir karanlığa girer beklersin...bir ara ağrı sarhoş eder adamı uyursun ve uyandığında gitmiş olabilir ağrı, bu uyku değil aslında zannımca bayılmadır vucudun şalteri indirmesidir.

takım elbise, beyaz gömlek

sevdiğiniz ve sevildiğiniz yerlerde ve kişilerle olmanızı dilerim

fenerbahçe