dersleri ihmal etmeyin, herkesten daha hırslı olun. iyi bir meslek sahibi olmak için çaba harcayın ve yaptığınız işte en iyisi olmaya bakın. gelecekte kendi ayakları üzerinde duran, kimseye muhtaç olmadan yaşayabilen insanlar olun. bir gün insanlara kendinizle ilgili gerçekleri açıklamaya karar verirseniz yalnız, yapayalnız kalabilirsiniz. kendinizi yaşayabilmeniz için ekonomik gücünüzün olması şart.

aşktan başka bir nedeni olmaması gereken statik kurum. içten içe yer bitirir kendini. çok çabalamak gerekir diri tutmak için. bir kadının rüştünü ispat edebilmesi için mutlaka yapması gerekir. erkek için durum biraz daha esnek. nasıl yapılırsa yapılsın, hangi zemin üstüne oturtulursa oturtulsun "benim evliliğim farklı olacak!" binlerce yıllık bir hayaldir.

türk milletini topla, çarp, böl, çıkar= recep tayip erdoğan. halkının ortalamsını bu kadar tutturan bir başbakan daha olmadı ülkemde.

verdiği cevap bir yana da 2.45'teki ayak üstü fantezi kurdu ya! "düşünsene ikimiz!" kıkır kıkır....

mazbut bir iç anadolu ilçesinde, duruşu, bakışı, ruhu memur insanların arasında öğretmenler odasındaki bilgisayarı açıp sözlük okumak ya da yazmak için girişilen adrenalin dolu davranış! bazen şu başlıkları bir görseler var ya, beni topa koyarlar, olmadı derimi yüzüp davul yaparlar, en hafifinden bir yıl dedikodumu yaparlar,diyorum. ama sor bunlar seni bağlar mı diye? "hayır!" bakarım ben keyfime. öğle tatilinde iyi geliyor buraya takılmak.

ankara jet sosyetesinin gözde alışveriş merkezidir. adi kırmızı kan taşıyan avam tabakasının arasına karışmak istemeyen bu yarı ölümsüz insanlar kendileri için, ankara'nın seçkin bir bölgesine kurulmuş bu avm'de alışverişin yanı sıra eğlenmek, dedikodu, piyasa yapmak gibi ihtiyaçlarını da karşılarlar. orta gelir gurubundan insanlarsa buraya giderek zenginlerin hayatına kıyısından kenarından da olsa bulaşmanın mutluluğunu yaşarlar.

can yücelin sevgili babası, türk milli eğitiminin devrimci bakanı, büyük insan! bugün ölüm yıldönümü. yerlerde sürünen eğitim politikasını gördükçe, başımıza bürokrat, bakan diye getirilen insanların çapsızlığına baktıkça değeri daha bir anlaşılıyor. bakanlığı sırasında amerika'ya okutulmak üzere bakanlık bursuyla öğrenci gönderilecekmiş. hasan ali yücel torpil yapmış olmamak için oğlu can yücel yerine oğlunun arkadaşı gazi yaşargil'i göndermiş. biri dünya çapında yüz akımız bir beyin cerrahı, diğeri can'ımız ciğerimiz büyük şairimiz oldular.

tanrı tüm dinlerdeki yaratıcının ortak adıdır. allah ise islamiyet'teki yaratıcının adıdır. tanrı bir tür adı olarak kabul edilirken allah özel addır ve büyük harfle başlayarak yazılır. kabe'deki en büyük put olan el-ilah'tan esinlenerek oluşturulduğu da rivayetler arasındadır.

hiçbir zaman beni oğlu kadar sevmeyecek ve kendine yakın hissetmeyecek olması.

ürünü olduğum gereksiz durum. bir dur da! gelin büyüsün, birbirinize alışın, evliliği oturtun. hep bu anı beklemişler gibi! tövbe tövbe!

sağ omzumun arkasında dört martı, sol göğsümün üstünde bir yunus.

kendini var edememiş, birikimsiz, donanımsız insandır. malum "boş başak dik durur."

ismi lazım değil, diğer sözlükle karşılaştırıldığında abartıldığını düşündüğüm durum. diğerinde otuz saniyede bir başlık açılır ve beş başlığın üçü cinsel içeriklidir. malum orası artık ergenlerin cirit attığı bir yer. yavrucaklar doğru dürüst bir şey yaşayamadıkları için dillerine vuruyor. burada en azından yaşadıklarından esinlenen ve etkilenen insanlar fikir beyan ediyor.

buyrun bu benim! eğitim-öğretim kurumlarının tümünde- dershane, kurs, özel okul, meb- 19 yıldır çalışmış bir eğitim emekçisiyim. diğer sözlükte karşılaştığım ve burada görmeyi hiç istemediğim bu ağır sorgulamalara tekrar cevap vermek zorunda olmaktan da hiç hoşnut değilim, ama mesleğime olan sevgim ve saygım için bir de burada açıklayayım.
efendim yapılan araştırmalar gösteriyor ki öğretmenin en itibarlı olduğu, el üstünde tutulduğu dönemler öğretmene en ihtiyaç duyulan dönemlerdir. (bkz:cumhuriyetin ilk yılları ) bu dönemde öğretmenler mebuslardan daha yüksek maaş alıyorlardı, çünkü bir halkın okur-yazarlık düzeylerinin yükseltilmesinden, kültürel gelişmesinden onlar sorumluydu. köy enstitüleri bunu için kurulmuş mükemmel okullardı. ancak iktidarda bulunan siyasiler amerika'nın emriyle "zararlı insan yetiştiriliyor dedikleri." bu okulları kapattılar. abd'nin gizli sömürge yapmak istediği bir ülkede kafası çalışan insanlara gereksinim yoktu zira! sonrasında ve şimdi hiç nitelikli insan yetiştirmeye yönelik bir eğitim politikamız olmadı. sonuçları malum! eğitimin önemi azalınca öğretmenin de itibarı yerle bir oldu. üniversite mezunu devlet memurları içinde en düşük maaş alan öğretmendir, çünkü kendilerine o kadar da gereksinim yoktur. "ben beyinlerini boşalttım, sen başalrında dur, güt, yeter"den öteye gitmeyen bir işlevimiz var. artık iyiden iyiye polis devleti olmaya başladığımın için bakın polisler daha itibarlıdır ve lise mezunu bir polis, öğretmenden daha yüksek maaş alır. çünkü devir onların devri!
şimdi sorun para mı? bir ölçüde evet, çünkü biz de insanca yaşamak istiyoruz. her şeye rağmen öğrencilerimiz için verimli olmaya çabalarken geçim sıkıntısı belimizi bükmese iyi olur. ama en çok itibarımızı geri istiyoruz. "ne iş yapıyorsun da bir doktor kadar maaş istiyorsun?" diyenler eğitimsizliğin bu ülkeye nelere mal olduğunu umarım görüyorlardır. görmüyorlarsa bile yakın zamanda türkiye hepimiz için bir cehenneme dönecek, o zaman anyayı konyayı hep birlikte göreceğiz.
okuldaki hizmetli benden çok maaş alıyor. bu dünyanın her yerinde abestir, kasıtlıdır, ayıptır! her gün onca çocukla uğraşmak zorunda olan, hem fisiksel hem zihinsel büyük bir yorgunluk yaşayan öğretmenlere "aha da seni bu kadar adam yerine koyuyoruz!" demenin en pespaye yoludur. kimse "amele, hizmetli az maaş alsın." demiyor. ama ben de onların gerisinde kalmayayım artık! bu kadarı değersizliğimizin ilanıdır.
tek tek yanıtlamak isterim:
1) kar tatili olmuşsa ücretimiz kesilir, yani yan yatıp para almıyoruz.
2) yaz tatili öğretmen için 1,5 aydır. çocuklar 3 ay tatil yapar. biz sorumluluk ve not yükseltme sınavlarında ter dökeriz.
3) yarı yıl tatili mecburidir. bize kalsa yapmak istemeyiz, çünkü tatil süresince yine ücretimiz kesilir. bütün hesaplar alt üst olur.

öğretmenin itibarsızlaşmasına göz yuman, bunu alkışlayan, bir de bir avuç tuz alıp seğirtenler yaklaşan karanlık üstlerine çökünce hiç vızıldamayacaklar! oturup başlarına geleni metanetle karşılayacakalar!

anti kahramanların en karizmatik olanıdır. "teselli olacaksa söyleyeyim, herkes yalnız ölür." cümlesiyle serinkanlılığın, cooluğun zirvesine çıkmıştır.

tüm rock starlar içinde duruşu, müziği, dünya görüşüyle hep bir adım önde gittiğine inandığım idolüm! amerika'ya hiç gitmeseydi de şimdi hayatta olsaydı sevenlerine kim bilir daha neler katardı diye hayıflanmadan edemiyor insan. cia uyduruk bir senaryoyla ortadan kaldırmak istedi ama şarkılarıyla bir biçimde varlığını sürdürüyor. işçi sınıfının kahramanı'dır johnn ve hep öyle kalacak!

john ve george öldükten, ringo da kabuğuna çekildikten sonra grubun kaymağını yiyen tek kişi olma özelliğini taşıyan insandır. yüz yıl sonra bile lezzetini yitirmeyecek şarkılar yapmış, aşmış müzisyenlerdendir. beatles seven herkesin ve elbette benim yüreğimde müstesna bir yeri vardır.

not: aslen john lennon'u idolüm bilir, başka türlü severim ama paul de canımız, ciğerimizdir!

yalnız müzikal dehalarıyla ya da sahnenin büyüsüyle ilgili olmadığını düşündüğüm çekicilik. pervasızlıkları, yüksek egoları, çevrelerine yaydıkları ışıltı, hesapsız yaşamaları, cinsel enerjileri bu adamları ilahlaştırıyor resmen. yakışıklılıkla ilgisi olmayan bir cazibe. bu niteliklere sahip oldukları için mi starlar, star olduktan sonra mı bütün bunlara sahip oluyorlar çözemedim.

not:sting'i bu tanımın dışında tutmak isterim kendi adıma!

standartlar üstü bir rock stardır. hiçbir rock gruba böyle bir vokalist kısmet olmamıştır. stadyum rockın efsanesidir. binlerce insanı yarattığı büyüyle sarıp sarmalayan bir ilahdı. en korktuğu şey olan aidsten ölmesi çok trajiktir. her sevişmesinden sonra deliler gibi yıkanıp hastalıktan kaçmaya çalışırmış kendince. dünyanın aidse hazırlıksız yakalandığı, yeterince bilinçli olmadığı bir dönemde gafil avlandı. elton john kendisini "çok hızlı gidiyorsun, dikkat et kendine." diye uyardığı söylenir ama o inandığı gibi yaşadı, hak etmediği biçimde de öldü!

aşık olmayı özledim.
(bkz: belasını aramak )