olur, ama içine sarımsak atarım. biraz da biber salçası ve pul biber.

altaki huuu, doğaüstü inançların neler?

bir kahve, bir yeşil elma. ardından battament tendu, battament fondu ve battament frappe,rond de jambe ismindeki egzersizleri yaptım. şimdi de şpagat çalışacağım ve okula gideceğim.

alttakiiii huu huuuu; en sevdiğin spor nedir ?

pasif bear'ın chat sayfasındaki rumuzu.

(bkz: sevgi dolu yazar)

her tarafa çemkiren insanların istemsiz olarak sürekli maruz kaldığı durum.

lise dönemindeyken ailemin yoğun kavgaları üzerine bir anda evden çıkıp telefonu kapatıp 4 gün gelmediğim bir maceram vardır.

(bkz: allahın bildiğini kuldan saklamamak)

tam dar kesimli, italyan tarz takım elbise.ğ

3 defa gittiğim ve sevdiğim bir ülkedir. benim yaşadığım bölgeye yakın olması sebebiyle kültür bağımız vardır. oradaki hısım-akrabayı ziyarete gitmiştik. bol baharatlı yemekleri, sokak başlarında satılan bakla haşlaması, ucuz fiyata el işi hediyelik ürünleri ve harika çikolataları ile yer etmiştir kafamda.

dendiği gibi mezhep çatışması da yoktur. herkes kendi inancını yaşar. bizim medyamızın kötü yansıtması ise ülke siyasetimizin amerika'nın taşeronluğuna atanması sebebiyledir.

lıkır içtiğim ve delicesine haz duyduğum gıda maddesi. keçi sütü hele ki...

amelie

hey alttaki, bir erkekte neyi görünce direk etkilenirsin ( görsellik ve davranış) ?

büyüklerden duyduğum kadarıyla tek çaresinin at kestanesi olduğu hastalık. at kestanesi ezilerek toz haline getiriliyor. her sabah bir çay kaşığının ucuyla alınıp bir çay bardağı suya katılıyor ve içiliyormuş.

sık sık açıp kapattığım, kısa sürede sıkıldığım ama el mecbur girip baktığım hedere.

beyindeki beta dalgalarının odaklanma yoluyla alfaya çevrilerek kontrollü bir biçimde nesnelere yönlendirilmesidir.

müzikleri oldukça güzel bir filmdir. aslında filmde boyut moyut değil bence şizotipial şizofreniden katatonik şizofreniye geçişi anlatır. yaşadığı gündelik hayatına ait olaylar zihnindeki yansıması ile gösterilir.

elinde asası, üstünde siyah cüppesi, etrafında dolaşan rengarenk ışık topları ve gümüş rengi gözleri olan bir varlık olarak hayal etmiştim. boyutu da büyüktü.

karmate'nin muhteşem şarkısıdır. en mutlu anınızda bile sizin ebenizi belleyebilir. şarkının sözleri resulün ince sesi ile üstünüze yağar. ağlar mısınız yoksa yüzünüze çok mu yağmur yağdı anlayamazsınız bile. ortalarında ise içinizdeki tüm yumru kabileleri boğazınıza hücum eder.


gece gökte yildizlar da
dinleyun dertlerumi
yarde iman kalmadi hoy nayino
bilmeyi hallarumi
nayinoma kurbanis oy

nayinoma nayino nayinoma kurbani
çatma kaşlaruni da al vereyim bu cani

derdumi yazacağum da
komar yapraklarina
okurken aksun yaşlar da nayino
duşsun yanaklaruna
nayinoma kurbanis oy

nayinoma nayino nayinoma kurbani
çatma kaşlaruni da al vereyim bu cani

sevdaluk ince maraz da
yakayi canumuzi
vazgeçersak eğer sendan nayino
döksünler kanumuzi
nayinoma kurbanis oy

nayinoma nayino nayinoma kurbani
çatma kaşlaruni da al vereyim bu cani

megrelce, hemşince ve lazca gibi kimilerinin kabul etmediği dillere kıymet veren yanık sesli güleç yüzlü sanatçımız. ayrıca yakın zamanda tsm de söylemişti. (bkz: gözlerin doğuyor gecelerime)

"bakın öğrencileri nasıl düşünüyorlar. kitabını veriyorlar, kıyafetini veriyorlar." şeklinde propaganda da yapılacak sanırım.

sailor moon, avatar, legend of korra favorilerim. oldukça güzel ve eğlencelidir. işin aslı büyükleri kendi sıkıcı dünyalarından uzaklaştırmak için yapılmışlardır.