pillimiyango43

Durum: 718 - 0 - 0 - 0 - 27.11.2020 02:52

Puan: 10348 - Sözlük Kaşarı

7 yıl önce kayıt oldu. 8.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 36

eşcinsel temalı filmler

carrie

julianne moore'un oyunculuğunu ayrı tutarak, 2013 yeniden çevrimindense 1999 tarihli devam filmi düşük puanına rağmen daha izlenilesidir.
https://www.imdb.com/title/tt0144814/

bir hayalim var

bir hayalim var;

böyle oturunca muhabbetin, sohbetin dibine vurabileceğim,
kendimden önce onu düşündüğüm gibi kendinden önce beni düşünecek,
oturduğunda gözlerini gözlerimden ayırmayacak,
egolarından sıyrılmış, ne olduğunu ve daha da önemlisi ne olmadığını bilen
yatakta uyumun, karşılanan beklentilerin ufkunda gezebileceğim,
yaşlılığımızda kızgın kumlardan serin sulara beraber atlayabileceğim biri.

sonra bir s..tir lan diyorum kendime. hayalin olması kötü, hayalinin bu olması daha da kötü.

sevgili olmazsak sevişmem

günümüzde birçoğumuzun cebinde bir adet nikah yüzüğü taşımasının sebebi.
sevişmezsek nasıl sevgili olacağız, sorusunun da çıkmaza girdiği nokta?

namaz kılmayan türk değildir

he deyip geçiniz, böyle adamlara prim vermeye gerek yok ya.

aktif olduğunu her fırsatta dile getiren yazar

napsın adamlar? elbette her fırsatta dile getirecek yoksa adamları eşcinsel zannediyorsunuz.

messiah

ilk sezonu keyifle izlemiştim ki iptal edildiğinden haberim yoktu, kötü oldu.
kulaktan kulağa duyulmaya başladığında, toplamda iki sezon olarak planlandığını okumuştum.
ilk sezon başrol karakter, dini lider / şarlatan ikileminde gayet güzel kurulmuştu.
ikinci sezon boyunca izleyiciyi şarlatan kısmına ikna edip, gerçekten mesih olduğu gibi ters köşe bir sonla bitireceklerini düşünüyordum.

2020

bir de yılbaşında, biz ciddi ciddi 2020'nin gelişini falan kutladık di mi?

gurbet

emre altuğ'un, yıldırım gürses şarkıları albümünde seslendirdiği, uşşak makamından güzel eser.

tales from the loop

amazon prime'ın 3 nisan'da yayınlayacağı 8 bölümlük yeni bilim kurgu dizisi.
dizinin çıkış fikri isveçli sanatçı simon stålenhag'ın resimleriyken, konusu küçük bir amerikan kasabasının altında bulunan "loop" isimli bir deneysel fizik merkezi etrafında gelişenler.

bir matkap ve 100 çeşit uç takımı

ben de aklıma, tak çıkar kolaylığında farklı en, boy ve şekillerde uçlara sahip mekanik pipi gelerek girdim, robot çıktı.
çok art niyetliyim, özür diliyorum.

masaj yatağında yağ ile yapılan masaj

başlık ayrı, içerik ayrı yanıyor, gerisini okumaya bu kalp dayanmaz.

1917

torrent ortamlarına çoktan düştü, eğer sinemada beklemek yerine evde izlemeyi isterseniz mesaj atın linki göndereyim.

ben horlamam

bir videoyla tersi kanıtlandıktan sonra artık kuramadığım cümle.

anlamlı şarkı sözleri

sevmekten kim usanır,
tadına doyum olmaz.
hangi gönül uslanır,
sevenle oyun olmaz.

kaç kere yemin ettim,
kaç gönüle de girdim.
sensiz yapamıyorum,
bak yine geri geldim.

ister yüzümü güldür,
istersen ağlat beni.
bir gecenin koynundan,
bin geceye at beni.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

private emotion · sertab erener · ricky martin

dizilerde eşcinsel karakter görünce kuduran tayfa

astral'a tümüyle katılıyorum. dizinin konusuna, karakter gelişimine, ilerleyişine bakıyorsun, hiç alakasız bir yerde yoktan bir karakter, konuyla alakasız bir sahne ve dizi top listede.

kuduran tayfa için de; arkadaş teknoloji çağındasınız, yüzlerce kanal, onlarca platform, binlerce seçenek var. neredeyse her platformda, kaydet-izle, durdur-izle, tersten-oynat, çarpraz-kurgula bir sürü alternatif sunuluyor. hayvan kadar yaş kısıtlaması rakamlarla gözüne sokuluyor, içerik yazılıyor, fragman var, izleyici yorumları var, var da var.

ulan gerizekalı beğenmediğin bir sahne mi var, al ileriye, atla sahneyi devam et. hem seyredip hem de bunu ben niye görüyorum diye kudurmak, o da senin sorunun.

rüyada boşalmak

bildiğim kadarıyla vücutta üretilen meni miktarı ve üretimin devamlılığıyla direk ilişkili. buna bağlı olarak cinsel içerikli rüya görmeden de yaşayabileceğiniz, kanallarda biriken meninin doğal yoldan dışarı atılması durumu.
bu yüzden düzenli cinsel hayatı olan ya da sık mastürbasyon yapan kişilerde görülebildiği gibi, uzun aralıklarla boşalan kişilerde de görülmeyebiliyor.
boşalmanın sıklığından bağımsız olarak; oluk oluk boşalan adamlarla, damla damla boşalan kişiler arasındaki fark gibi.

selanın her akşam okunmaya başlanması

hoparlör sesinin yükseldiğini fark etmemek mümkün değil. en azından çevremdeki camilerde de durum aynı.
herkesin duyabileceği ancak kimsenin ses yüksekliğinden de rahatsız olmayacağı bir sevide tutulması lazım.
komplo teorisi kısmında; bildiğiniz gibi virüs nedeniyle hayatını kaybeden insanların lokasyonları açıklanmıyor, eğer tüm camilerde okunuyorsa -dikkat edin, size çokta uzak değil, uyarısı taşıyor olabilir.
ancak her halükarda, okunan selanın koronavirüsü yenmek için değil de, koronavirüse yenilenler için okutulduğunu düşünüyorum.

almanya'da 100 pasife 1 aktif düşüyor olması

almanya'dan bildiriyorum; yanımdaki 100 kişiye sordum ve oran doğru.
sıkıntı, başlıkta verilen sayıyla içerikteki oranın tutmuyor oluşu.
  • /
  • 36

her güzel şeyin bir sonu vardır

her çirkin şeyinde sonu olduğunun net ispatıdır. kendini güzel sanana ceza niteliğindedir. karbonfiber misin pzvnk.

sevgili tarafından tecavüze uğramak

ilişkilerin çoğunda yaşanan yaygın bir şey aslında bu ama çoğu zaman dile gelmez veya inkar edilir. ama bunun çizgisinin nerede çekileceği konusunda emin değilim.
mesela ben dün sevgilimle buluştum. seks yaparken ona çok acıyor çıkar dedim. o "dur geliyorum zaten" diyerek 3-5 saniye daha ilişkiye devam etti. bu durumda bana tecavüz etmiş olduğunu söyledim ona ama kabul etmedi kesinlikle.
tecavüz illa ilişkinin başından itibaren olacak bir şey değil bence. dur dendiği zaman durulmalı diye düşünüyorum.

aşık olduğundan emin olamamak

filmler, kitaplar ve efsaneler biz insanlara hep karnında hissedilen kelebeklerden, beyin aktivitesinin düzgün çalışmamasından, beyaz ata binmiş kısmetlerden bahsededursun gerçek aslında biraz farklıdır.

aşk ve sevgi öğrenilebilir kavramlardır. değer veriliyor, görülüyor, birlikte geçirilen zamanda vücut mutluluk hormonlarını bolca salgılıyorsa yani mutlu hissediyorsanız ve birlikte uyuyor ve dinlenmiş hafif uyanıyorsanız emin olabilirsiniz.

ölmesi gereken ünlüler

yarım aklımla ve yanlış algılarımla isim veremeyeceğim başlıktır. yine de kimsenin ölmesini istemem gibi ahlaki doğruculuk da yapamıyorum. aklıma deadpool 2'deki deadpool'ün hitler'i öldürmek için geçmişe gittiği sahne geliyor. bebek hitler'e bir şey yapamıyor ama adamın ileride yapacaklarını biliyordu. o aşamaya gelince muhtemelen ölmesini istediğim kişiye karşı vicdani bir tutum geliştireceğim. ama ölmesini istediğimiz ünlünün ölümüne biz sebep olmayacaksak bu kararı daha rahat verebiliyoruz değil mi! ben toplumda bölücü, insanlara zararı dokunan, kötü örneklerin (ama en uç olanlarının) ölmesini isteyebilirim ama işin derinine inince orada karar mekanizması düzgün bir ritmle çalışmıyor. böyle düşününce de ölüm denen şeyin insan eline bırakılmaması gerektiğini düşünüyorum. karmakarışık...

deeper and deeper

içinde yer alan pek çok gizli hit gibi harcanan bir erotica parçası. şarkı 90ların başında dünyaya yayılan dans müziğinin tanımı gibidir.



hoşlanılan erkekle duş almak

komik diyaloglarında geçtiği duş.

--hey nereye?
-ee işim bitti hayatım.
-- . gusül abdestialmadın ama.
-off yaaa.
(abdest alınmaya başlanır)
--öyle değil öyle olmaz!!
-ama benim mezhebime göre böyle alınıyo.
--hayır benim dediğim gibi alacaksın.
-öff ya öliym ben öliym iyi ki duş alalım dedik hacca yolluyacaksın adamı.
--züküşürken böyle konuşmuyordun ama !!
-assdfsdfg

ayı sözlük itiraf

insanlar ne kadar mantıklı, sağduyulu, tutarlı düşünse de bazı konularda olaylar düşüncelerini desteklediğinde çok salakça fikirlere kapılabiliyor. lise dönemi ergenliğiyle platonik bağlandığım okulumuzun müdür yardımcısı vardı. neredeyse aradan on sene geçmiştir. platoniklerin arasindan en tutkuyla bağlandığım adamdı. hayatta bana bir fırsat sunulsaydi, her türlü onunla değerlendirmeyi seçerdim. o kadar olağanüstü bir şey gibi geliyordu ki tenimin tenine değmesi; aşkı sevgiyi geçtim, sırf nasıl bir histir bu merağından belki de en çok istediğim şeydi. bilen bilir platonikler durup dururken birine bağlanma olayı değildir. dogru ya da yanlış karşı tarafın da tavırları seni buna sürükler. etkisini yitirdiğinde karşılık konusunda en iyimser düşündüğüm adamdı kendisi. yeni yaslarimin getirdiği tecrübe ve olaya birkac sene uzaktan bakınca en ufak bir alaka görmüyordum bile. hatta yakın zamanda onu gördüğümde karşılaşmamak için elimden geleni yaptım. ama dün telefona dalmışken iş yerinin oradan birinin geçtiğini farkederken kafamı kaldırır kaldirmaz birinin gözleriyle içeriye göz gezdirdigini gördüm. aynı zamanda yürüdüğü için tam gözler bana kayınca işyerini de geçmiş oldu. bir anlık noluyor lan dedim kendi kendime. anlam vermeye çalışıyorum. oldukça düşündüklerimden uzak ihtimallerden yana kullanıyorum mantığımı ama hafiften de aklım başka yana kaymiyor da değil. hani bir şey olacağından değil. biliyorum kırk yıl böyle sürse hiçbir şey olmaz ama içinin bi yerlerinde bir şeyler cız ediyor yine. gecem onu düşünerek geçti. hala karşıma çıkınca ayaklarım titriyor.

nefesin ile dertleşmek

o bile beni anlamıyor artık, vazgeçti dinlemekten

ayı sözlük günlük

yalnızlıktan geberiyorum artık günlük.
virüs yüzünden tüm sosyal aktivitelerim iptal oldu -iyice de başarıyordum sosyalleşmeyi- bir haftadır evdeyim.

evdeyken yalnızlığım daha çok canımı acıtmaya başladı. okul , iş yoğunluğundan dolayı çok hissettirmiyormuş meğersem.

yeni anladım

mesajını beklediğim kişi bana dönmedi (yine)
ah korona ah onu bu pazartesi buluşmak için ikna edicektim oysaki. bu muhabbet geçsin diye 3-4 gün bekledim fakat o bana , sana sonra yazıcağım dediği şeyi bile yazmadı yedi günde.
üzdü..
daha yazmayacam ona.

kısmet açma büyüsü bilen var mı ? büyü filan yaptırmayı düşünüyorum artık. kafayı yemeye başladım. kendimi yine instagramda çiftlere bakarken yakaladım. ulan biz bir tanesini bulamıyoruz millet polyamory ilişki yaşıyor. hemde kütahyada.

birazdan ağlayarak uyumaya çalışacağım (yine). iyi uykular günlük.

ayı sözlük günlük

merhaba günlük iki gündür bekliyorum. bekliyorum fakat yazmayacağını da biliyorum.
hep mesajları ben attım ama sıkıldım ya birazda ben ilgi göreyim. sürekli kovalayan taraf ben olmak istemiyorum hep seven hep seven ben , sevilen onlar. sıkıldım.

ne de zor sevecek sevilecek biriyle tanışmak.

neden kimseyi bulamıyorum ki günlük. sanki bedenimi saran anti-gay enerjisi var.

çok kıskanıyorum sahilde oturup birbirlerinin gözlerinin içine bakan insanları. dudağım ne zaman bir dudağa değecek ?
içimdeki boşluk ne zaman kapanacak ?
ne zaman teninin kokusunu içime çekeceğim onun ?
ne zaman keşke zamanı durdurabilseydim diyeceğim ?

her an ölecekmişim gibi.
sevilmeden , sevişmeden , sevmeden ölmek istemiyorum.

Toplam entry sayısı: 718

albertcamus

bak bu da ilginç oldu; açtığı başlıkların yüzde doksan dokuzunda keskin ifadeler, genellemeler ve sıfatlandırmalar bulunan birinin, ön yargıdan şikayet ediyor oluşu biraz garip değil mi?
sanmıyorum ki burada bulunan herhangi biri, yazdıklarını okuyarak seni tanıdığına kanaat getirsin, ama bir yandan da kabul etmek gerekir ki, yazdıklarımızı okuyan kişilerin hakkımızda fikir sahibi olmaları için ellerindeki tek veri ne yazık ki yine bizzat yazdıklarımız.
gelelim esas en üzücü olan, kurgu bir karakter olduğun ve üzerine alınmadığın kısma; yani yazdıklarının asında senin düşüncelerin olmadığını, yarattığın kurgu karakterle rahatça itham ederken, kurgu karakterini itham edenleri tuhaf olarak görüyorsun, o zaman şimdiye kadar yazdıklarını okuyan bir yazarın şunu sormaya hakkı yok mu, sen bizle kafa mı buluyorsun?

feminenlere ilgi duymayan gay

biri de benim. ama o çok bilmiş yargıların aksine sebep ne dışarıdan fark edilme kaygısı ne de cinsiyetçilik safsatası. sadece cinsel anlamda ilgimi uyandırmıyor, bu kadar basit.
bir de bunun üzerinden maruz kalınan ayrımcılık suçlamaları var ki o daha da vahim.
yani anlamıyorum, sen kıllı/kılsız, kaslı/kassız, uzun/kısa, büyük/küçük, genç/yaşlı olsun diye bir bir sıralarken ayrımcılık yapmıyorsun da ben feminen olmasın diyince mi ayrımcılık yapıyorum?

yalnızlığın anlaşıldığı anlar

içerken yanında, -nabersin, keyifler iyi mi, diye sorabileceğin birinin olmadığını,
sinemada, yanındaki koltuğa kaykılmak yerine koltuğu ortaladığını,
kahve, sohbet isterken, kahve içip telefona gömülmüş olduğunu,
eve dönüşte, arayıp -bir şey lazım mı, diye sorabileceğin birinin olmadığını,
libidon tavanken, kendini bilgisayar, telefon vb başında porno izlerken bulduğunu fark ettiğin tüm o anlar.

covid-19

kronoloji müthiş;
sabah saatlerinde, dünya bankası corona virüsüyle mücadele eden ülkelere 12 milyar dolar ayırdığını açıklıyor,
sonrasında imf aynı amaçla 50 milyar dolar bütçe ayırdığını açıklıyor,
öğle saatlerinde sağlık bakanlığı'ndan "bu virüsün şu anda türkiye'de olma ihtimali çok yüksek" açıklaması geliyor,
geceyarısı da ilk vaka duyuruluyor.

saldırmak için başlık açmak

amaç yazara saldırmaksa, sitenin bir de özel mesaj sistemi olduğuna göre gereksiz hareket.
yok aslında derdim yazara saldırdığım deklare olsun, diğer ayıcanlar da görsün derseniz, saldırdığınız kişinin dışında kim umursar ki?

albertcamus

bak bu da ilginç oldu; açtığı başlıkların yüzde doksan dokuzunda keskin ifadeler, genellemeler ve sıfatlandırmalar bulunan birinin, ön yargıdan şikayet ediyor oluşu biraz garip değil mi?
sanmıyorum ki burada bulunan herhangi biri, yazdıklarını okuyarak seni tanıdığına kanaat getirsin, ama bir yandan da kabul etmek gerekir ki, yazdıklarımızı okuyan kişilerin hakkımızda fikir sahibi olmaları için ellerindeki tek veri ne yazık ki yine bizzat yazdıklarımız.
gelelim esas en üzücü olan, kurgu bir karakter olduğun ve üzerine alınmadığın kısma; yani yazdıklarının asında senin düşüncelerin olmadığını, yarattığın kurgu karakterle rahatça itham ederken, kurgu karakterini itham edenleri tuhaf olarak görüyorsun, o zaman şimdiye kadar yazdıklarını okuyan bir yazarın şunu sormaya hakkı yok mu, sen bizle kafa mı buluyorsun?

aktif olduğunu her fırsatta dile getiren yazar

napsın adamlar? elbette her fırsatta dile getirecek yoksa adamları eşcinsel zannediyorsunuz.

ayı sözlük itiraf

bugün akşam üzeri, asla yapmayacağım bir şey yaptım, hayatımda ilk defa sadece fotosunu gördüğüm ve toplamda dört cümle yazıştığım biriyle tanıştım. -selamlar, -avm'nin üst katında x yerde yemek yiyorum, -yalnız? -evet, gelsene... bu kadar. ne olacak ki, diyip bindim asansöre, çıktım yemek katına.
plansız bir durum ve önceden verilmiş başka bir sözüm olmasından dolayı kısa bir sohbet oldu ama nasıl güzel, nasıl tatlı adamın teki namussuz. şu kadarını söyleyeyim, elimden tutup -hadi deseydi, gitmiştim adamla. o an bu hissettiğimi ne belli ettim, ne de söyledim. eğer iletişim sürerse bir gün zaten anlatırım ona da, benim pek içimde kalmaz. ama o güne kadar ne siz okudunuz ne de ben anlattım ona göre...
şimdi düşündüm de, ister misin adam sözlük yazarlarından biri olsun, rezilliğe gel

covid-19

kronoloji müthiş;
sabah saatlerinde, dünya bankası corona virüsüyle mücadele eden ülkelere 12 milyar dolar ayırdığını açıklıyor,
sonrasında imf aynı amaçla 50 milyar dolar bütçe ayırdığını açıklıyor,
öğle saatlerinde sağlık bakanlığı'ndan "bu virüsün şu anda türkiye'de olma ihtimali çok yüksek" açıklaması geliyor,
geceyarısı da ilk vaka duyuruluyor.

ayı sözlük itiraf

bugün çocukluk arkadaşım olan bir dostumla kahve içerken, bir anda aslında onun yanında ne kadar sıkıldığımı fark ettim, orada oluş amacımın sadece rutini devam ettirmek olduğunu, zevk almadığımı...
ve daha da kötüsü, sonrası çorap söküğü gibi geldi. yaşadığım hayattan, birlikte olduğum kişilerden haz duymadığım dank etti.
merak ettiğim, tanımak istediğim kişileri tanıyamadığımı, hayatıma bir anlam katamadığımı, uzun zamandır kimseye tutkuyla bağlanmadığımı ve o ilgiyi gösteren kişilere de haklarını teslim etmediğimi düşündüm.
kötü bir gündü kısacası.

ölümden sonra hayat varsa neden müminler hemen ölmüyorlar

başlığın sahibi için, öncelikle ahirete inanmaman kendi açından iyi olmuş çünkü bir adım öne yürüyüp, kendini bir yerlerden atmakla allah'a ulaşma fikrin tümüyle yanlış. boşu boşuna kendine yazık edermişsin.
her ne kadar senelerimi işin ilmine vermemiş olsam da basit bir şekilde; dine göre ahiret, hak etmeden önce uğruna çaba gerektirir. yani daha basitçe; bir ödüldür. ödülün iyi veya kötü olacağını senin dünyevi yaşamındaki kararların belirler. sana verilen ödev o yaşamı layıkıyla, gösterilen doğrularla yaşamandır. içinde doğmuş olduğun, yaşadığın toplum seni yargılarken bile değiştirmen için bir seçim hakkın var, en basiti müslümanların aldığı kararların yaşam haklarını, sosyal haklarını tehlikeye sokmadığı bir toplumda yaşamayı değerlendirebilirsin? bu hakkı kullanmak yine senin hür iradenle sınırlı.
ikincisi, biraz daha kafa yorup düşünürsen, hayat tarzını, gay olmanı eleştiren kişilerin dininin ne olduğu (burada müslümanlıkla eşleştirmişsin) çok önemsiz bir nokta, zannediyor musun ki o kişi başka bir dine inansaydı senin gay olmanı ya da yaşam tarzını hazımsayacaktı? hiçbir din eşcinsel ilişkiyi onaylamaz dolayısıyla konu dini inanış ya da inançsızlık değil kişinin kendisinden mütevellittir.
çıkış noktan doğru olsaydı bütün dinsizler, inançsızlar ya da müslüman olmayanlar gay olmanı normal karşılardı ama ne yazık ki yok öyle bir dünya.
ayrıca kur'an-ı kerim'de iman edilmesi için zulmetmek diye bir şey yoktur, yine eleştirdiğin din değil kişiler olmalı.

adamı göt gibi ortada bırakan sorular

yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan?

feminenlere ilgi duymayan gay

feminenlere ilgi duymayanları homofobik olarak damgalayan feminenlerin kaç tane feminen adamla birlikte olduğunu sorsak?
tanıdığım hiçbir feminen arkadaşımın şimdiye kadar feminen birine ilgi gösterdiğini görmedim.
atmaya gelince mangalda kül bırakmıyorsunuz da, var mı aranızda bir cengaver, ben feminenim ve feminenlerden hoşlanıyorum diyebilecek?

eşcinsellik hastalıktır diyen doktorun görevinden alınması.

darısı türkiye'de görev yapan, aynı görüşteki türk doktorların başına.

çocuk yapmamak için erkeklerle seks yapan biseksüel

başlığa göre ; prezervatif takmadan da, çocuk sahibi olmasını engelleyebilecek doğum kontrol yöntemlerinin olduğunun öğretilmesi gereken biseksüel.
ilk girdiye göre ; bir heteroseksüelin sadece prezervatif takmaktan hoşlanmadığı için hemcinsinle ilişkiye girmesi...yoruma bile gerek yok.
Henüz takip ettiği biri yok.