harika bir hikaye ve kurgu. kendim yaşıyor gibi heyecanlanmıştım oynarken. max'in okuduğu okulla da benzer bir konumda olunca ister istemez kaptırmıştım kendimi baya. her bölüm bir what the fuck çekmeniz garanti. telltale oyunlarına göre daha bir belirgin seçimlerinizin sonuçları ayrıca.

--- spoiler ---

chloe'yi öptüğümüz sahne çok tatlıydı.
warren da çok tatlıydı, chloe'yi seçtiğim için öldü sanırım, üzdü.

--- spoiler ---

i'm so gay and i don't even like boys şu an.

hissettiğim fakat olmak istemediğim cinsiyet. genellemenin allahını yapıyorum fakat hepimiz aynı bokuz, bizsiz her şey daha güzel. ha zaten en fazla 60 yıl falan daha yaşarım, o yüzden çok da şeyapmıyorum ama gömmeme engel değil bu. erkeqler eksilesin lütfen.

hareket edilmez, nefes alınmaz, yaşanmaz kısaca. manyak mı bu insanlar ülkede yaşayacak yer mi kalmadı töbe ya.
not: adanalıyım.* *

yine dikkat çekme amaçlı bir başlık. isteyen istediğini özetlesin, yazarlara direkt hakaret edilmediği sürece * elimi sürmem merak etmeyin.

doğrudur ve saçmadır. kabul görmeleri için damdan atılmaları gerektiğini de öğrendiğimize göre dağılabiliriz bence.

iki dakika önce "aşığım" dediğin bir insanı böyle ezmeye çalışmak embesilliktir. "hep mutlu ol" de mesela neyin eksilir?

mis gibidir valla çatur çutur imkanlarını sömürüyorum beybilerin.

arvelliano

künefe, cheesecake, peynir helvası.

çabuk içmezseniz çabuk ısınır, göt gibi kalırsınız ortada. kışın içilen buz gibi akşamüstü birasi tercihimdir o yüzden. götüm dona dona alkol almak kadar zevk veren az şey vardır bana şu dünyada.

(bkz: mcdonald's)

dünyada en nefret ettiğin şey nedir diye sorsalar derinlemesine düşünmezsem eğer vereceğim cevaptır kendisi. mesela vampir olsam kesinlikle avlarımın bir kısmını burdan seçerdim. belki de seçiyorumdur kim bilir?

yukarıda bu filmi savunduğum o entry var ya, işte o entry götüme girsin. yaşadığım en büyük hayal kırıklıklarından biriydi suicide squad. ki ben atarlı giderli ölümüne dc fanboyu bir insanım düşünün. kendisini savunmam için birazcık bile pay vermedi film bana. dawn of justice'te de göze batan hatalar vardı ama büyük resme bakınca kesinlikle laf söyleteceğim bir film değildi.

--- spoiler ---

suicide squad'a gelince, bir filmin her detayı mı yetersiz ve gereksiz olur?
-bakın cast harika: margot robbie, will smith, viola davis, jared leto hepsi cuk oturmuş, hepsi de ellerinden geleni yapmışlar. ama bu arkadaşların diyaloglarını yazanlar mesela embesil. hiçbir espri mi komik olmaz? hiçbir diyaloğun mu mantığı olmaz? joker mesela niye girdi bu filme, ne yaptı, ne gerek vardı?
-enchantress ne? niye villain? öyle aptal, yüzeysel, klişe villain mı olur? cw dizisi mi bu?
-soundtrack -caps lock açık- efsane -caps lock kapalı- fakat birçoğu sahnelere uymuyor. o soundtracklerin girmesi gereken yerlerde klişe aptal kahraman müzikleri çalıyor mesela. niye lan niyee?!
-suicide squad, intihar timi, dünyanın en tehlikeli villianları, psikopatlar, sosyopatlar... filmde kan yok. filmde küfür yok. film cıvıl cıvıl. taşak mı geçiyorsunuz? açın batman: assault on arkham'ı, öğrenin nasıl yazılır bir suicide squad senaryosu.
-ve bu editingi kim yaptı ulan? bizim bitirme projelerimiz daha profesyonel görünüyor yemin ediyorum ya. movie maker'da düzenlediğim klipler bundan daha sağlıklı duruyor.
sonuç olarak bu ekiple sıçıp batırmak imkansıza yakınken büyük bir başarıya imza atarak sıçıp batıran warner bros'a selamlar.
ekleme: sadece harley ve joker'ın flashbacklerinde biraz gaza geldim, onların da yarısı kesilmiş zaten. ultimate edition, director's cut gibi bir şey çıkmazsa adını bile hatırlamayacağım filmin, darkseid üzerine yemin ederim.

--- spoiler ---

uyumak ister misin delikanlı?

tek başına çıkılıyorsa gerçekten keyiflidir, özellikle gece yolculuğuysa.

zorlama edebiyatçılar yüzünden çaya olan sevgimi dile getiremiyorum. valla fantastik edebiyat dışında edebiyat kültürüm çok yoktur, twitter'da cemal süreya rt'lemiyorum, zeki demirkubuz izlemiyorum. ama çayın yeri çok ayrı bende ya. şu an yazdığım bu girdiyi eksilemek istiyorum mesela, bu zihniyeti yaratana lanet olsun. *

çektiğimi hatırlamadığım eski fotoğraflar gördüm rüyamda, hatta tozlu bir albümün içinde falan. yaşamadığım ama rüyamdaki benin yaşadığı güzel anılardı hepsi. paralel evrene gittim belki de bir an. kalsaymışım keşke orda.

yatmak. daha çok yatmak. bulduğum, kıvrılabildiğim her yüzeye yatmak. yatınca her şey daha çekilebilir. her şey daha az gerçekçi.

kendinden ve suni dertlerinden sıkıldı, bu yüzden hayatını karanlık bir odaya kapanıp role play yaparak geçirmek istiyor.