sabahın köründe aklıma nerden gelsiyse biraz şarkılarını dinledim.hani millet der ya kaliteli şarkı 10 yıl sonra hatırlanabilen şarkıdır diye.roberin şarkıları var bu tanıma uyan;çiçeğim,beyaz ve sen,tanrım,ah canım esmer esmer ister vs...
insan biseksüelse biseksüeldir.ne diye illa bi tarafı seçmeye zorlarız ki?şu hayatta her şeyin mümkün olduğuna doğuştan şahit olan bizler bunu mu sindiremiyoruz?
sevgili ayı kardeşler kaç gündür kafamı kurcalayan olayı noktalandırmak için sizden yardım istiyorum.
izmirde yaşıyorum ailemle birlikte.işimden dolayı bu aralar bi seçim yapmak zorundayım ya izmirde devam ederim yada istanbul-ankara-antalya-eskişehir gibi şehirleden birine giderim.
izmir bildiğim tanıdığım benim şehrim lakin diğer tarafta ailemin evlendirme hırsları,aile ile birlikte yaşama,gizlenme zorlukları var.arada sıkıştım kaldım.siz olsaydınız ne yapardınız?
amerikada beyazlardan tarafından asılan iki zencinin fotoğrafından esinlenen abel meeropol tarafından yazılan şiirdir.şiir daha sonra billie holiday tarafından yorumlanmıştır.
şiirin kendisi;
southern trees bear a strange fruit,
blood on the leaves and blood at the root,
black bodies swinging in the southern breeze,
strange fruit hanging from the poplar trees.
pastoral scene of the gallant south,
the bulging eyes and the twisted mouth,
scent of magnolias, sweet and fresh,
then the sudden smell of burning flesh.
here is fruit for the crows to pluck,
for the rain to gather, for the wind to suck,
for the sun to rot, for the trees to drop,
here is a strange and bitter crop.
ve billie holiday yorumu:
kullanım şekli:sıkıntı bastığında ışıkları söndürün hafif ses verin bi sigara ve bi kahveyle dinleyin.
bu insan türü sevmediğimiz hoşlanmadığnız bi haber aldığınızda veya daha önceden farketmediğiniz sizi üzücek bi durumu farkettiğinizde o muhteşem çok bilmiş her durumdan anlayan üzülme buda geçer ifadesiyle hemen sağ tarafınızda aniden belirir.biz durumdan dolayı üzülürken tüh müh derken o bir yandan o muhteşem yorumuna ben sana söylicektim ama diyerekten başlar.ve yorumunu da genelde üzülme diye dimedim diye bitirir.durumu bu kadar idiot insanların bile anlamış olup sizin anlamamış olmanıza mı yanasınız durumun vahimliğine mi yanasınız yoksa yanınızdaki muhteşem ben sana söyliyecektim insanının yorumuna mı sinir olasınız bilemezsiniz.bence o anda bütün üzünütünüzü bir sinir buhranına çevirip ve o sağ tarafınızdaki boş konuşan kafaya şöyle bi çarpın.hem sinirinizi üzüntünüzü biraz hafifletmiş hem de şu dapdaracık dünyamızı o mahlukattan kurtarmış olursunuz.
dar kaldırımda konuşarak yavaş yavaş yürüyen teyzelerin yanından geçmeye çabalamaktır. dünyanın en zor durumlarından biridir dostlar. "eve kaç saat geç kalırım acaba? annemi arayıp haber vermeli miyim?" diye düşündürür. düşman başına...
biliyorsunuz ki özellikle bulunduğumuz coğrafyada neredeyse görmezden gelinmek ve kabul edilmemek gibi bir sorunla karşı karşıyayız. sayı azımsanamayacak kadar çok, ancak gizli yaşama mücadelesi yüzünden normalleşemiyoruz. cesur olanlarımız bir şekilde sokağa çıkıyor-du- ancak yetmiyor.
aslında sorunun temelini incelediğimizde bulunduğun toplum zemininde kendini duyurman mümkün mü bunu anlamalıyız. kabul edilmen ve aydınlatman mümkün mü? öncelikle onur yürüyüşlerine hep birlikte göz atalım. en gözde slogan.
"velev ki ibneyiz!"
sakin olun. altında başkaldırı ve özgüven çok anlamlı ve kesinlikle haklı. ancak amacımız neydi? olaya böyle mi girmemiz gerekiyor. yoksa varlığımızın ne kadar normal olduğunu göstermenin küfürsüz, bağırtısız ve daha "normal" yolları da var mı? neredeyse çırılçıplak, sarmaş dolaş ve yapış yapış, ucube makyaj ve mide bulandıran tavırlarla sizce kabul edilebilir miyiz?
eşcinseller;
- doktor
- öğretmen
- mühendis
- asker
- polis
- işçi
- berber
- bakkal
- ceo
- bilim insanı
- çoban
- ressam
- müzisyen
- hekeltraş
- oyuncu
- futbolcu
-
-
...
olabilir. vardır. rüştünü ispat etmek, varlığının ne kadar normal olduğunu kanıtlamak ve bu toplumun ayrılmaz bir parçası; muhtaç olduğu renkler olduğunu anlamak, anlatabilmek için bunca yıldır yapılanların hiçbirine ihtiyacımız yok. hatta sokaklara çıkmaya hiç ihtiyacımız yok. yapmamız gereken tek şey başarılı olmak. bir şeyler başarmak ve bunu başardığımızda eşcinsel olduğumuzu sakince ve oldukça normal, sıradan bir şekilde duyurmak. tabiri caizse takım elbiseli eşcinsellerin sahneye çıkma vakti geldi. tuhaf ve itici davranmayan, toplumun işe yarayan kısmını oluşturduğunu gösteren, belli bir kültür içinde yaşadığının farkında olanlara ihtiyacımız var.
katılırsınız ya da katılmazsınız. normalleşeceksek ancak böyle olacak. onur yürüyüşü adı altında sokaklarda sevişip çığırtkanlık yaparak ancak bu noktaya geliniyor.
ilkokul birinci sınıf...
23 nisan gösterileri için hazırlıklar başlamış.kostüm parasını ailem veremediği için ben hariç bütün sınıf gösteriye katılmakta
bir ay öncesinden başlayan hazırlıklara ,kostumlerin ışıltısına hep imrenerek bakmıştım.
23 nisan günü hastayım ben diyip bütün gün yataktan dışarı çıkmamış okula gitmemiştim.
her 23 nisanda bayramını kutlayan çocuklar değil de kutlayamayanlar gelir aklıma hep bu nedenle,
keşke çocuklar üzülmese
bayramınız kutlu olsun...
olay vahimdir ama bu olayı suriyeliler yaptı diye ırkçı söylemlerde bulunmak daha vahimdir!suriyeliler gelmeden önce trans arkadaşlar çok güvenliydiler dimi???
bu tecavüzcüler diğer tecavüzcü dünya vatandaşlarına göre daha saygındırlar.onlar kurbanın intihar edebileceğini düşünmezler...onlar tacize karşı eğitim almış,tc üniversitelerinin eğitim fakültelerinde eğitim almış saf ırk türklerdir.onlarla gurur duymalıyız dinimiz amin