beyaz üzümün beyaz olmaması
bazı beyaz üzümler de sarıdır yeşil değil. siyah üzüm de mordur hatta. fotonlar da hem dalgadır hem parçacık. içi dolu turşucuk!
yerde para bulmak
yerde değil ama denizde 50tl bulmuştum bundan 10 sene kadar önce bildiğin yüzüyordu. biri büyük ihtimalle mayosunun cebinde unutmuştu ben de alıp kıyıya götürünce (annemlere vermek üzere) annemin kuzeni şak diye cepleyiverdi. küçüğüm çok tabii diyorum o para bizim değil; adam bana yemeyenin malını yerler diyo amk sanki yememiş kaybetmiş işte! neyse sonra dondurma almıştı bana ödeşmiştik.
ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar
alttaki yazara soracaklarım var
son zamanlarda izlediğim en vurucu film arrival sanırım. filmin genel kurgusu, olayların veriliş şekli ve karakterlerin özellikleri olayların geçtiği yerler kısaca tüm setting ve plot harikaydı bana göre. hem düşünsel hem de duygusal anlamda çok vurucu bir film olduğunu düşünüyorum.
alttaki yazar, birine hiç âşık oldun mu ve olduysan en son ne zaman âşık hissettin?
ayı sözlük yazarlarının eski hayatlarındaki kimlikleri
2. selim olabilirim. hamamda cariye peşinde sarhoş sarhoş koşarken takılıp düşüp mermere kafasını vurup ölmüş garibim. bazı kaynaklarda erkek peşinde koştuğu veya erkeklerden birini kadın cariyelerinden biri sandığı ve kaçan kişinin bu yüzden kaçtığı da yazmaktaymış.
(bkz:
yarrak uğruna vefat etmek)
yazarların en çok yatmak istediği 10 kurmaca karakter
bolin - avatar: the legend of korra
general ıroh - avatar: the legend of korra
zuko - avatar the last airbender
jayce - league of legends world
graves - league of legends world
dante - devil may cry
mccree - overwatch
kevin - ben 10 (20 li yaşlardaki hali)
hanzo - overwatch
dream daddy simulatordaki tüm daddy karakterleri
küçükken en çok sevilen çizgi filmler
-wunschpunsch (bi ara arka arkaya bölümler yayınlanıyordu maratonu vardı o kırmızı koltukların üzerinde deliler zıpladığımı net bir şekilde hatırlıyorum hala (şimdi olsa şimdi de zıplarım))
-roboroach
-shaman king (ilk aşkım)
-tutenstein
ve tabii ki winx
ayı sözlük yazarlarının sahip olmak istedikleri olağanüstü güçler
zamanda seyehat, telekinezi veya zihin manipülasyonu gibi şeyleri es geçersek (malum herkes bunları isterdi zaten) ben duygularımı şişeleyebilmek isterdim. mesela üzüldüm mü hemen ufak bi şişeye doldur. aşırı mı mutluyum çok mu modum yüksek bir kısmını al koy çok da gerekmiyorsa o an. depresif bir sabah, kahvemi içerken içine azar azar o mutluluktan koysam mesela veya sevmediğim insanın yemeğine 5ml üzüntü, 2ml korku, 5ml pişmanlık ve bir damla da umutsuzluk. aşk iksiri bile yapılır bundan. kendimi çok sevdiğim bir an hepsini şişelesem sonra hoşlanılan malum kişinin içeceğine boca etsem bunu. hem yalan da olmaz saf gerçek duygular. tabii süreklilik gerek.
yazarların onları sevmeyen yazarlara söylemek istedikleri
lgbti+ temalı web çizgi romanları
classcomics adlı şirkette bolca mevcut ama oldukça absürt cinsellik barındırıyor.
(evet insan absürt cinsellik nedir diyor ama girip bir bakarsanız ne demek istediğimi anlarsınız). genel olarak pornografik olmalarının yanı sıra bazılarında ciddi eğlenceli kurgular var aslında. yaoi ürünleri gibi değil kesinlikle çok iyi çizilmiş çizgi romanlar bunlar.
(bkz:
ayı sözlük itiraf)
misafirlikteyken sıçamama sorunsalı
misafirlik versiyonundan hafif daha beteri bana göre küçük ama masalar tıkış tıkış dışında da oturma yeri bol olduğundan kalabalık cafedir. incecik kapısı ve siz çıktıktan maksimum 10 dakika sonra başkasının girecek olduğunu bilmek işi daha gerici hale getirir. o kadar insandan biri illa ki arkanızdan girip işeyecektir. rahatlasanız ve umursamasanız da bu sefer de siz girer girmez biri kapıyı çalmaya başlar ve işler daha da kötü hale gelir. o kişi kapının dibinde beklemektedir. sizi kesin duyacağından mı gerilseniz şimdi acele etmeniz gerektiğiniden mi?
(bkz:
işte asıl şimdi sıçtık)
ayı sözlük yazarlarının sevdiği içecekler
baileys, karamel içeren tüm içecekler, bira, şarap, meyve aromalı soğuk kahveler ve en son ayı'da tattığım ama adını bir türlü hatırlayamadığım vanilyalı kokteyl. alkollü bir içecek bu kadar mı güzel olur ya? hayatımın sınavını atlatıp rahatlayınca bir süre paramı o kokteylden bıkana kadar içmeye harcıyıcam galiba..
barışma seksi
barışmak için mi barıştıktan sonraki duyguların doruk yapmasının sonucu olarak mı yapılan sekstir sorularını aklıma getirdi. (bkz:
hate sex) olarak başlayıp barışma seksine dönüşmesi de olasıdır. seks sonrası insanı bir karmaşıklık ve hafif bir "neden bunu yaptık amk şimdi" hali alabilir. geçicidir çünkü o seks çok güzeldir ve 15dk sonra 2. rounda geçilir. nitekim bir süredir hem duygusal hem fiziksel bir yoksunluk içindesinizdir.
*
zinanın suç kapsamına alınması
suç işlememek adına eve girerken imam nikahı kıydırıp evden çıkarken 3 boşolla uğurlanmak yakın gibi görünüyor. artık biyolojik olarak doğal olmasını mı toplumsal bir sorun ortaya çıkarmamasını mı bireylerin özgürlüğünden mi yola çıkmak gerek bilmiyorum insanlar aklını başına almalı "sevin sevişin" diye bağırmalı. insanlar bebeklere küçücük çocuklara ve hayvanlara tecavüz edip öldürüyorlar ve bunun sorumlusu da şu cinsel yönden bastırılmış cinselliği şu an olduğu denli tabu haline getiren iğrenç mentalite. bu mentalitenin genel hedefinin lgbti bireylerinden önce hetero üniversiteli genç kız popülasyonu olacağını düşünüyorum. fikrimce odaklanılması gereken kitle sadece lgbti bireyleri değil halk olarak herkes olmalıdır. adamın teki geçen gün karısı tarafından aldatılırken olay yerine geliyor ve adamı öldürüyor orda. haberin altına yazılan yorumları okuyunca korkuyla karışık sinirden kanım dondu. bu insanlarla aynı otobüse biniyorum aynı metroyu kullanıyorum diye düşündükçe daha da tedirgin oluyorum. bir şeylere karşı koyulan tepkinin lgbti bireyleriyle sınırlı kalmaması ve kitlesel açıdan daha geniş olması yönünde düşüncem.
iğrençsiniz ibneler
gay bara gittiğimde iğne atsan yere düşmeyi bırak o dudaklar eller popolar arasında bulunmamak üzere kaybolacak kalabalığın arasında aklıma gelmiş olan ilk beyandır. hatta sesli söylemiş bile olabilirim birazcık. tamam gay barın amacı bu ama insan aynı anda 5 kişiye dokunmak zorunda kalmadan her an ellenmeden durabilmeli bence. ibneler olarak iğrençtik.
yer çekimi
(bkz:
gravity) fikrimce gerilimi çok çok güzel veren mekan ve oyuncu sayısı sebebiyle bazı izleyenleri sıkabilecek ama beni aşırı etkileyen film.
-spoiler-
bir insanın başına bu kadar mı gelmedik kalmaz arkadaş. kadının burnu boktan çıkmadı filmin sonuna kadar.
-spoiler-
evli erkekler ile aşk yaşamanın sorunları
hepsinin asla bir arada yürüyemeyeceğini düşündüğüm önerme. bir yeri tutsa başka yerden patlak verir gibi geliyor. ve boşanmak gayet doğal bir şeydir. insanlar çocuğu olsa da boşanabilir sonrasında çocuğun gelişimi tamamen ebeveynlere bağlı olur.
mutlu bir evliliği olabileceği düşüncesi ayrıca saçma geliyor. gerçekten mutlu evliliği olan bir insan başkasıyla görüşmez bu şekilde ikili bir hayat yaşamaz. mutluluğu alışkanlıkla karıştırmamak gerek diye düşünüyorum. eğer eşcinselliğini evlendikten sonra kabul ettiyse boşanmalıdır. bahsettiğim patlak verecek yerin hem ebeveyn çocuk ilişkisine hem 3. kişiyle aldatan erkek arasındaki ilişkiye hem de evli çift arasındaki ilişkiye oldukça zarar verir. çok eşli yaşamak isteyen evlenmesin tek eşli yaşamak isteyen de çevresine de kendisine de zarar verecek girişimlerde bulunmasın diyorum. ahlak kuralları gibi bir derdim kavramım vs yoktur ama etiklerim vardır ve etikler düşünme saptama neden sonuç ilişkisiyle açıklama yoluyla edinilebilir şeyler olduğundan bu dediklerim üzerine kesinlikle etik bir davranış olduğunu düşünmüyorum. herkesin kendi aklı ve şurda yaşayacağı
* bir hayatı varken mutsuz bir ilişkiyle geçirmek onu ne derece mantıklıdır kendi düşünsün.
kadınların küfürlü konuşması
küfrün kime, nereye ve neden yöneltildiğine göre oldukça değişken bir durumdur. erkeği veya dişisi fark etmeksizin küfür extrem negatif durumları ifadede kullanılır ve fikrimce oldukça gerekli bir dildir argo dil. bir şeyi çirkinleştirdiği gibi bir anlam yüklemek ve kafamızdaki lügata bu şekilde yerleştirmektense küfürleri extrem negatif ifadeler olarak görmek daha iyidir nitekim "defol git" demekle "siktir git" demek arasında oldukça fark vardır ve küfür olmazsa biz bunu bu kadar kısa ve etkili şekilde başka nasıl ifade edelim. kadında da erkekte de dilendiğince küfredilsin. şahsa küfürse tamamen ayrı bir konudur bu da kişilerin yakınlık derecesine bağlı olarak değişir ama genel kavram olarak küfür tartışılıyorsa cinsiyet fark etmesizin herkes "amına koduğum aleyna tilkisi doymadı paraya" desin özgürce gelsin hatta beraber sövelim.
(bkz:
shameless) anlattığım durumun en iyi örneklerindendir. küfürsüz dizinin yarısı yok neredeyse ve seve seve izliyoruz. küfür kimsenin ağzına yakışmaz diyip seve seve izleyenler siz de ordasınız biliyorum.
sosyal ağlarda ekli kişileri silmek
ınstagramda story atılabildiğinden beri kendi instagram hesabımda oldukça hız kazandırdığım eylemdir. sabah sabah instagramda takılırken tatsız ve cringe dozumu fazla fazla almama yol açan storyler atıp aynı zamanda 200 fotosunun hepsinde aynı şekilde durup aynı pozu veren 5 yıldır görmediğim konuşmadığım sırf aynı okula gittik diye eklediğim insan niye dursun ki takipte? story geldiğinden beri daha çok göz önünde ve daha irrite edici hale geldiğinden bu durum insanı bir takipten çıkarma silsilesi bazen alıyor ve götürüyor.
exergonic border problematic
hoş buldumm herkese selam ^^