exergonic border problematic

Durum: 71 - 0 - 0 - 0 - 02.08.2018 18:14

Puan: 1306 - Sözlük Kezbanı

7 yıl önce kayıt oldu. 8.Nesil Yazar.

I have that melodic memory of a dream
  • /
  • 4

beyaz üzümün beyaz olmaması

bazı beyaz üzümler de sarıdır yeşil değil. siyah üzüm de mordur hatta. fotonlar da hem dalgadır hem parçacık. içi dolu turşucuk!

yerde para bulmak

yerde değil ama denizde 50tl bulmuştum bundan 10 sene kadar önce bildiğin yüzüyordu. biri büyük ihtimalle mayosunun cebinde unutmuştu ben de alıp kıyıya götürünce (annemlere vermek üzere) annemin kuzeni şak diye cepleyiverdi. küçüğüm çok tabii diyorum o para bizim değil; adam bana yemeyenin malını yerler diyo amk sanki yememiş kaybetmiş işte! neyse sonra dondurma almıştı bana ödeşmiştik.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

alttaki yazara soracaklarım var

son zamanlarda izlediğim en vurucu film arrival sanırım. filmin genel kurgusu, olayların veriliş şekli ve karakterlerin özellikleri olayların geçtiği yerler kısaca tüm setting ve plot harikaydı bana göre. hem düşünsel hem de duygusal anlamda çok vurucu bir film olduğunu düşünüyorum.
alttaki yazar, birine hiç âşık oldun mu ve olduysan en son ne zaman âşık hissettin?

ayı sözlük yazarlarının eski hayatlarındaki kimlikleri

2. selim olabilirim. hamamda cariye peşinde sarhoş sarhoş koşarken takılıp düşüp mermere kafasını vurup ölmüş garibim. bazı kaynaklarda erkek peşinde koştuğu veya erkeklerden birini kadın cariyelerinden biri sandığı ve kaçan kişinin bu yüzden kaçtığı da yazmaktaymış.
(bkz:yarrak uğruna vefat etmek)

yazarların en çok yatmak istediği 10 kurmaca karakter

bolin - avatar: the legend of korra
general ıroh - avatar: the legend of korra
zuko - avatar the last airbender
jayce - league of legends world
graves - league of legends world
dante - devil may cry
mccree - overwatch
kevin - ben 10 (20 li yaşlardaki hali)
hanzo - overwatch
dream daddy simulatordaki tüm daddy karakterleri

küçükken en çok sevilen çizgi filmler

-wunschpunsch (bi ara arka arkaya bölümler yayınlanıyordu maratonu vardı o kırmızı koltukların üzerinde deliler zıpladığımı net bir şekilde hatırlıyorum hala (şimdi olsa şimdi de zıplarım))
-roboroach
-shaman king (ilk aşkım)
-tutenstein
ve tabii ki winx

ayı sözlük yazarlarının sahip olmak istedikleri olağanüstü güçler

zamanda seyehat, telekinezi veya zihin manipülasyonu gibi şeyleri es geçersek (malum herkes bunları isterdi zaten) ben duygularımı şişeleyebilmek isterdim. mesela üzüldüm mü hemen ufak bi şişeye doldur. aşırı mı mutluyum çok mu modum yüksek bir kısmını al koy çok da gerekmiyorsa o an. depresif bir sabah, kahvemi içerken içine azar azar o mutluluktan koysam mesela veya sevmediğim insanın yemeğine 5ml üzüntü, 2ml korku, 5ml pişmanlık ve bir damla da umutsuzluk. aşk iksiri bile yapılır bundan. kendimi çok sevdiğim bir an hepsini şişelesem sonra hoşlanılan malum kişinin içeceğine boca etsem bunu. hem yalan da olmaz saf gerçek duygular. tabii süreklilik gerek.

yazarların onları sevmeyen yazarlara söylemek istedikleri

lgbti+ temalı web çizgi romanları

classcomics adlı şirkette bolca mevcut ama oldukça absürt cinsellik barındırıyor.
(evet insan absürt cinsellik nedir diyor ama girip bir bakarsanız ne demek istediğimi anlarsınız). genel olarak pornografik olmalarının yanı sıra bazılarında ciddi eğlenceli kurgular var aslında. yaoi ürünleri gibi değil kesinlikle çok iyi çizilmiş çizgi romanlar bunlar.
(bkz:ayı sözlük itiraf)

misafirlikteyken sıçamama sorunsalı

misafirlik versiyonundan hafif daha beteri bana göre küçük ama masalar tıkış tıkış dışında da oturma yeri bol olduğundan kalabalık cafedir. incecik kapısı ve siz çıktıktan maksimum 10 dakika sonra başkasının girecek olduğunu bilmek işi daha gerici hale getirir. o kadar insandan biri illa ki arkanızdan girip işeyecektir. rahatlasanız ve umursamasanız da bu sefer de siz girer girmez biri kapıyı çalmaya başlar ve işler daha da kötü hale gelir. o kişi kapının dibinde beklemektedir. sizi kesin duyacağından mı gerilseniz şimdi acele etmeniz gerektiğiniden mi?
(bkz:işte asıl şimdi sıçtık)

ayı sözlük yazarlarının sevdiği içecekler

baileys, karamel içeren tüm içecekler, bira, şarap, meyve aromalı soğuk kahveler ve en son ayı'da tattığım ama adını bir türlü hatırlayamadığım vanilyalı kokteyl. alkollü bir içecek bu kadar mı güzel olur ya? hayatımın sınavını atlatıp rahatlayınca bir süre paramı o kokteylden bıkana kadar içmeye harcıyıcam galiba..

barışma seksi

barışmak için mi barıştıktan sonraki duyguların doruk yapmasının sonucu olarak mı yapılan sekstir sorularını aklıma getirdi. (bkz:hate sex) olarak başlayıp barışma seksine dönüşmesi de olasıdır. seks sonrası insanı bir karmaşıklık ve hafif bir "neden bunu yaptık amk şimdi" hali alabilir. geçicidir çünkü o seks çok güzeldir ve 15dk sonra 2. rounda geçilir. nitekim bir süredir hem duygusal hem fiziksel bir yoksunluk içindesinizdir. *

zinanın suç kapsamına alınması

suç işlememek adına eve girerken imam nikahı kıydırıp evden çıkarken 3 boşolla uğurlanmak yakın gibi görünüyor. artık biyolojik olarak doğal olmasını mı toplumsal bir sorun ortaya çıkarmamasını mı bireylerin özgürlüğünden mi yola çıkmak gerek bilmiyorum insanlar aklını başına almalı "sevin sevişin" diye bağırmalı. insanlar bebeklere küçücük çocuklara ve hayvanlara tecavüz edip öldürüyorlar ve bunun sorumlusu da şu cinsel yönden bastırılmış cinselliği şu an olduğu denli tabu haline getiren iğrenç mentalite. bu mentalitenin genel hedefinin lgbti bireylerinden önce hetero üniversiteli genç kız popülasyonu olacağını düşünüyorum. fikrimce odaklanılması gereken kitle sadece lgbti bireyleri değil halk olarak herkes olmalıdır. adamın teki geçen gün karısı tarafından aldatılırken olay yerine geliyor ve adamı öldürüyor orda. haberin altına yazılan yorumları okuyunca korkuyla karışık sinirden kanım dondu. bu insanlarla aynı otobüse biniyorum aynı metroyu kullanıyorum diye düşündükçe daha da tedirgin oluyorum. bir şeylere karşı koyulan tepkinin lgbti bireyleriyle sınırlı kalmaması ve kitlesel açıdan daha geniş olması yönünde düşüncem.

iğrençsiniz ibneler

gay bara gittiğimde iğne atsan yere düşmeyi bırak o dudaklar eller popolar arasında bulunmamak üzere kaybolacak kalabalığın arasında aklıma gelmiş olan ilk beyandır. hatta sesli söylemiş bile olabilirim birazcık. tamam gay barın amacı bu ama insan aynı anda 5 kişiye dokunmak zorunda kalmadan her an ellenmeden durabilmeli bence. ibneler olarak iğrençtik.

yer çekimi

(bkz:gravity) fikrimce gerilimi çok çok güzel veren mekan ve oyuncu sayısı sebebiyle bazı izleyenleri sıkabilecek ama beni aşırı etkileyen film.

-spoiler-

bir insanın başına bu kadar mı gelmedik kalmaz arkadaş. kadının burnu boktan çıkmadı filmin sonuna kadar.

-spoiler-

evli erkekler ile aşk yaşamanın sorunları

hepsinin asla bir arada yürüyemeyeceğini düşündüğüm önerme. bir yeri tutsa başka yerden patlak verir gibi geliyor. ve boşanmak gayet doğal bir şeydir. insanlar çocuğu olsa da boşanabilir sonrasında çocuğun gelişimi tamamen ebeveynlere bağlı olur.
mutlu bir evliliği olabileceği düşüncesi ayrıca saçma geliyor. gerçekten mutlu evliliği olan bir insan başkasıyla görüşmez bu şekilde ikili bir hayat yaşamaz. mutluluğu alışkanlıkla karıştırmamak gerek diye düşünüyorum. eğer eşcinselliğini evlendikten sonra kabul ettiyse boşanmalıdır. bahsettiğim patlak verecek yerin hem ebeveyn çocuk ilişkisine hem 3. kişiyle aldatan erkek arasındaki ilişkiye hem de evli çift arasındaki ilişkiye oldukça zarar verir. çok eşli yaşamak isteyen evlenmesin tek eşli yaşamak isteyen de çevresine de kendisine de zarar verecek girişimlerde bulunmasın diyorum. ahlak kuralları gibi bir derdim kavramım vs yoktur ama etiklerim vardır ve etikler düşünme saptama neden sonuç ilişkisiyle açıklama yoluyla edinilebilir şeyler olduğundan bu dediklerim üzerine kesinlikle etik bir davranış olduğunu düşünmüyorum. herkesin kendi aklı ve şurda yaşayacağı * bir hayatı varken mutsuz bir ilişkiyle geçirmek onu ne derece mantıklıdır kendi düşünsün.

kadınların küfürlü konuşması

küfrün kime, nereye ve neden yöneltildiğine göre oldukça değişken bir durumdur. erkeği veya dişisi fark etmeksizin küfür extrem negatif durumları ifadede kullanılır ve fikrimce oldukça gerekli bir dildir argo dil. bir şeyi çirkinleştirdiği gibi bir anlam yüklemek ve kafamızdaki lügata bu şekilde yerleştirmektense küfürleri extrem negatif ifadeler olarak görmek daha iyidir nitekim "defol git" demekle "siktir git" demek arasında oldukça fark vardır ve küfür olmazsa biz bunu bu kadar kısa ve etkili şekilde başka nasıl ifade edelim. kadında da erkekte de dilendiğince küfredilsin. şahsa küfürse tamamen ayrı bir konudur bu da kişilerin yakınlık derecesine bağlı olarak değişir ama genel kavram olarak küfür tartışılıyorsa cinsiyet fark etmesizin herkes "amına koduğum aleyna tilkisi doymadı paraya" desin özgürce gelsin hatta beraber sövelim.
(bkz:shameless) anlattığım durumun en iyi örneklerindendir. küfürsüz dizinin yarısı yok neredeyse ve seve seve izliyoruz. küfür kimsenin ağzına yakışmaz diyip seve seve izleyenler siz de ordasınız biliyorum.

sosyal ağlarda ekli kişileri silmek

ınstagramda story atılabildiğinden beri kendi instagram hesabımda oldukça hız kazandırdığım eylemdir. sabah sabah instagramda takılırken tatsız ve cringe dozumu fazla fazla almama yol açan storyler atıp aynı zamanda 200 fotosunun hepsinde aynı şekilde durup aynı pozu veren 5 yıldır görmediğim konuşmadığım sırf aynı okula gittik diye eklediğim insan niye dursun ki takipte? story geldiğinden beri daha çok göz önünde ve daha irrite edici hale geldiğinden bu durum insanı bir takipten çıkarma silsilesi bazen alıyor ve götürüyor.

exergonic border problematic

  • /
  • 4

gay hikaye okurken boşalmak

yukarıdaki uyarıyı ciddiye almalısınız. yoksa yalnız akşamlarını değerlendirmek isteyen sarhoş heterolar gibi kendinizi saplı sultanların altında bulup ertesi gün yarak delisi olarak uyanabilirsiniz.

beklenti

bir ilişkinin standart sapmasıdır.

kimse için göz yaşı dökmemek

kalbi olmayan insanlar için geçerli olabilecek bir durum

avatar state

avatar the last air bender ve avatar the legend of korra serilerinde gördüğümüz avatarların bir savunma mekanizması. avatar roku şu şekilde anlatmaktadır :

"the avatar state is a defense mechanism, designed to empower you with the skills and knowledge of all the past avatars. the glow is the combination of all your past lives, focusing their energy through your body. in the avatar state you are at your most powerful, but you are also at your most vulnerable. if you are killed in the avatar state, the reincarnation cycle will be broken and the avatar will cease to exist."

çok güzel de bir soundtracki vardır bunun. avatarlar bu ruh haline girdiklerinde çalar. seride en gaza gelinen anlar nitekim bu anlardır. öyle güçlü bir ruh halidir ki bu, avatar kiyoshi halkının refahını korumak adına bir kara parçasını ikiye böler ve ada kurar.

biseksüel

burada uzun uzun açıklamışlar zaten biseksüelliği, ben biseksüellik/biseksüellerle ilgili başka bir şeye değinmek istiyorum.

ne zaman biseksüellerle ilgili bir başlık olsa altta sürekli bifobik yorumlar görüyorum. homofobiyi, transfobiyi ve lgbt bireylere karşı olan nefretin, ayrımcılığın en iyi bilindiği, en çok acısının çekildiği bu platformda bile hala kendi ufkunu kapatmış, anlayamadığı şeyleri kabul etmeyen ve bunlardan korkan, nefret dolu insanları görmek fazlasıyla iç karartıcı. insanların hala sadece cinsel yönelimleri/cinsiyetleri yüzünden kabul edilmediği, fiziksel ve psikolojik istismara maruz kaldığı bu zor zamanlarda birbirimize sahip çıkmamız, birbirimizi koruyup kollamamız gerekirken bizden olanlara bile nefret göstermek, malesef birçok cishet insanın bizlere yaptığını kendi içimizdekilere yapmak yapılacak iş değil.
anlamıyor olabilirsiniz, ne hissettiklerimizi belki hayal bile edemiyor olabilirsiniz ama lütfen biraz saygı gösterin en azından. bizlere "açgözlü" "kararsız" "yalancı" "abaza" "çift taraflı" "korkak" demeniz bizi bir anda homoseksüel ya da heteroseksüel yapmayacak, tıpkı herhangi birinin size söyleyeceği herhangi bir şeyin sizleri heteroseksüel yapmayacağı gibi.

tabiki de lafım buradaki herkese değil, cidden saygı gösteren insanlar var zaten onlara bir şey demiyorum, söylediklerim kafalarını farklı olan herkese ve her şeye kapatmış insanlara; bir yanlış anlaşılma olmasın.

battlestar galactica

hiç bitmesin, hep izleyeyim dediğimdir. üst üste 3 defa izledim yine bıkmam yine izlerim. en sevdiğim soundtracklere sahip dizidir. hele ki kara's coordinates. tek tanrının varlığına yaklaşmalarının verdiği psikolojik rahatlama. aslında cylon olanların birer peygambermişçesine havaları. yakışıklı adamları off yani... herşeyi ile mükemmeldir.

apolitik insan

muhtemelen politik olduğunun farkında olmayan, kendi davranışlarını yönlendiren ideolojiyi fazlasıyla benimsediğinden doğal bir gerçeklik gibi gören insandır. kendi dışındaki görüşleri politik olarak nitelendiriyordur. ve suya sabuna dokunmamak için apolitik oluyordur. örneğin akp'ye oy verip kendini apolitik olarak tanımlayan insanlar biliyorum. ben eleştirince de politik oluyordum. bunun çeşitli siyasi varyasyonları da mevcut ülkemizde. ne kadar ataerkilliği, milliyetçiliği, homofobiyi, transfobiyi, halihazırdaki partileri sorgulamazsan o kadar apolitik yani normal insan oluyorsun böylelerinin gözünde. halbuki bir ekmeği hangi kıstasa göre bölüştüğün bile politiktir. insan gündelik hayatını düzenlemek zorunda olan politik hayvandır lan. nerede kalmış apolitiklik?

2050 yılından ayı sözlük başlıkları

ay iki erkek benim için kavga ediyor

yıl 2052...
türkiye'de artık eşcinsellik kabul görmüş ve bu türk dizileri iyi malzeme olmuş.büyük kardeş kemal komşu oğlanı genç zayıf atilla ya aşık olur.atilla da bu durumu biliyor.büyük kardeş kemal küçük kardeşi hasanın manitasına aşık olduğunu anlar.ikisi uçurum kenarında kıyasıya kavga ederler.atilla kavgayı görür ve aynen ''iki erkek benim kavga ediyor'' der.kavganın bitmesi kemalin hasanı öldürmesiyle biter. gözü yaşlı hafize ananın iki maço oğlundan biri hapiste diğeri mezardadır artık. atilla ise kendine zengin ve olgun birisini çoktan bulmuştur bile.

yazarların en çok yatmak istediği 10 kurmaca karakter

şimdilik 5 kişi veriyorum.

1. resident evil serisinden chris redfield.



2. devil may cry'da yeniden yaratılan dante.



3. sleeping dogs oynarken karakterimi sürekli çıplak dolaştırmama sebep olan wei shen.



4. ffxiii'ün yakışıklısı snow.



5. ve tabii ki sona sakladığım ideal koca adayım nathan drake.

Toplam entry sayısı: 71

2050 yılından ayı sözlük başlıkları

fenomen olma yolları

türkiyede meme açmak veya aşırı aptal olmak fenomen olmak için yeterli olabilir.
diğer ülkelerde de bu geçerlidir ama türkiyede fenomen olmanın tek yolu budur.
(bkz:korktun mu)
(bkz:enes batur)
(bkz:logan paul)
(bkz:jake paul)
(bkz:bahar candan)

zinanın suç kapsamına alınması

suç işlememek adına eve girerken imam nikahı kıydırıp evden çıkarken 3 boşolla uğurlanmak yakın gibi görünüyor. artık biyolojik olarak doğal olmasını mı toplumsal bir sorun ortaya çıkarmamasını mı bireylerin özgürlüğünden mi yola çıkmak gerek bilmiyorum insanlar aklını başına almalı "sevin sevişin" diye bağırmalı. insanlar bebeklere küçücük çocuklara ve hayvanlara tecavüz edip öldürüyorlar ve bunun sorumlusu da şu cinsel yönden bastırılmış cinselliği şu an olduğu denli tabu haline getiren iğrenç mentalite. bu mentalitenin genel hedefinin lgbti bireylerinden önce hetero üniversiteli genç kız popülasyonu olacağını düşünüyorum. fikrimce odaklanılması gereken kitle sadece lgbti bireyleri değil halk olarak herkes olmalıdır. adamın teki geçen gün karısı tarafından aldatılırken olay yerine geliyor ve adamı öldürüyor orda. haberin altına yazılan yorumları okuyunca korkuyla karışık sinirden kanım dondu. bu insanlarla aynı otobüse biniyorum aynı metroyu kullanıyorum diye düşündükçe daha da tedirgin oluyorum. bir şeylere karşı koyulan tepkinin lgbti bireyleriyle sınırlı kalmaması ve kitlesel açıdan daha geniş olması yönünde düşüncem.

en çok söylenen yalanlar

yazarların onları sevmeyen yazarlara söylemek istedikleri

adaptasyonla evrimi ayrı şeyler sanan insan

8. sınıf fen bilimleri ders kitaplarında da evrim başlığı altında değil de "evrim" kelimesini kullanmaktan bile korkan insanlar yüzünden tek başına adaptasyon olarak öğretilmesinin ve bu şekilde akıllara başta kazınmasının etkisi olabilir bu tarz bir bakış açısında. kutuplarda yaşayan hayvanların beyaz kürklere sahip olması evet adaptasyondur ve ayrıca evrimin de bir sonucudur. adaptasyon evrim başlığı altında incelenen bir konudur ve canlıların çevre koşulları etkisiyle geçirdikleri mutasyonlar ve tür içi rekombinasyonlar temelinde (bkz:mayoz bölünme) doğal seçilime uğraması sonucu farklılaşan bireyler arasında ortama en adapte/uygun özelliklere sahip olanların hayatta kalması ve diğerlerinin elenmesidir. (bkz:survival of the fittest)
ortama daha iyi adapte olmuş olanlar (tamamen şansa bağlı bir olaydır) doğal seçilime uğrayacak (geniş zaman periyotlarında incelendiğinde kesinlikle şansa bağlı bir olay değildir) ve "adapte" olmuş özelliklerle ortamda yaşamını sürdüren bir popülasyon oluşacaktır. tanrının kutup ayılarını kutuplara koymuş olduğu veya çöl tilkilerini büyük geniş yüzeyli kulaklara sahip bir şekilde çöllerde birden yarattığı düşüncesi adaptasyon değildir. bu yüzden de adaptasyonun doğruluğuna inanıp evrimi reddetmek çelişkili bir düşüncedir. ha farklı evrim teorileri ve adaptasyon, teorinin temelleri elveriyorsa aynı düşünce sisteminde varlığını sürdürebilir ama dinlerde anlatılan yaratılış "kişiden kişiye değişmeyen" yani "bir tanımı olan" evrim teorisiyle ve bu sebeple de doğrudan adaptasyonla çelişir.

ayı sözlük itiraf

hazır noodleları makarnadan daha çok seviyorum. plastik gibi kalitesiz şeyler ama plastik gibi olması daha çok hoşuma gidiyo. en sevdiğim de dana eti çeşnili olanı.

league of legends

en son yayınladıkları cinematiclerle bana göre aşırı iyi bir iş çıkarmış oyun. yıllardır oynuyordum ama oyunun hikaye yönünü hep çok eksik bulmuştum. şimdilerde ise en son çıkardıkları cinematiclerle beni aşırı yükseltti. oynadığınız şampiyonların origin storylerini öğrenmek oynarken daha fazla zevk almanızı sağlıyor. geçen günlerde yayınladığı cinematiclerden biri "as we fall" şarkısıyla varus adlı karakterin hikayesiydi ve ilk kez gay bir karakteri (hatta 2!!!) bu kadar açık bir şekilde ortaya sürdüler. annie ise izlediğimde hala tüylerimi diken diken ediyor.

ayı sözlük yazarlarının sahip olmak istedikleri olağanüstü güçler

zamanda seyehat, telekinezi veya zihin manipülasyonu gibi şeyleri es geçersek (malum herkes bunları isterdi zaten) ben duygularımı şişeleyebilmek isterdim. mesela üzüldüm mü hemen ufak bi şişeye doldur. aşırı mı mutluyum çok mu modum yüksek bir kısmını al koy çok da gerekmiyorsa o an. depresif bir sabah, kahvemi içerken içine azar azar o mutluluktan koysam mesela veya sevmediğim insanın yemeğine 5ml üzüntü, 2ml korku, 5ml pişmanlık ve bir damla da umutsuzluk. aşk iksiri bile yapılır bundan. kendimi çok sevdiğim bir an hepsini şişelesem sonra hoşlanılan malum kişinin içeceğine boca etsem bunu. hem yalan da olmaz saf gerçek duygular. tabii süreklilik gerek.

2050 yılından ayı sözlük başlıkları

ayı sözlük itiraf

hazır noodleları makarnadan daha çok seviyorum. plastik gibi kalitesiz şeyler ama plastik gibi olması daha çok hoşuma gidiyo. en sevdiğim de dana eti çeşnili olanı.

seri eksi oy veren ezik

bir entry eksilediği için "seri eksi oy veren ibne" ve "götünden girip ağzından çıkı[lası]" sıfatlarını nasıl haketti acaba diye düşünmemi sağlayan insandır. hani entry eksilenmeyecek bir entry olduğu durumlarda altında isyan edecek başka bir başlık var mı yok mu bilmiyorum belki en uygunu bu başlıktı veya yeni bir başlık da açılabilirdi aslında eğer zaten hâlihazırda bu amaca hizmet eden bir başlık yoksa. ama gelip bu başlık altında bu başlığın karşıladığı insan grubu içinde bile olmayan birine "gerzek", "ibne" ve "götünden girilip ağzından çıkı[lası]" sıfatlarını pervasızca yapıştırmanın ne kadar doğru bir davranış olduğu da tartışılır. önce bir şeyin okuyup anlaşılması ardından akıl süzgecinden geçirilip aynı zamanda yorum yapılacaksa üzerine bu süzgeçten geçenlerle bir fikir belirtilmelidir. futursuzca girilen entryler de sözlüğe de bireye de zarar verebilir. başlığı ve entryleri okuduğumda aklıma gelen ilk şey demek ki herhangi birini eksilesem hakkımda düşünülen bu olacak. yanlış kişiyi yanlış başlık altında niteleyip üstüne ağır hakaretler kullanıldığı için durumun gözümde yanlışlığını geçtim sözlük formatına da zarar verildiği düşüncesindeyim.

cc

mmofps, mmorpg, moba vb. oyunlarda toplu çatışmalar esnasında bir yetenekle - örneğin push, knock back, pull, transform, stun, taunt - çatışmada karşı takımda bulunanlardan sayısı fark etmeksizin kişiyi bir süreliğine devre dışı bırakmaktır. açılımı "crowd control" kalabalığı kontrol anlamına gelir. moba oyunlarında her takımda bol cc'li 1-2 karakterin olması şarttır.
Henüz takip ettiği biri yok.