pisuvardaki siyah kil 3

Durum: 102 - 0 - 0 - 0 - 17.12.2022 23:20

Puan: 1300 - Sözlük Kezbanı

13 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

Valla ben de herkes yaşıyo diye yaşıyorum.
  • /
  • 6

yavaş yavaş delirdim kimse bunu fark etmedi

bir intihardan önce,geride söylenmiş son cümle..rahmetli güzeller güzeli ipek,kendisini boğazın derin sularına atmadan önce bu cümleyi söylemiş,izlediğimde haberleri,kanım donup hüngür hüngür ağlamıştım hatırlarım..aynı durum sevgili meslektaşım,dicle'nin intihar mektubunda geçen son cümleyi duymamda da olmuştu, çok acı var,dayanamıyorum...çok konuşasım var kendileriyle,artık öteki tarafta olacak dilerim...

çok tuhaf bir şey bu hayat ya...mesela alkolik olduğumu herkesten gizlerim ben genelde..millet anladığı halde,köşe bucak kaçarım bu gerçeğimden..en büyük utancımdır...gay olmamı saklamak bile bu kadar sikimde değildir...sevdiğim adamlar özellikle çakmasın diye binbir türlü palavra sıkarım...tabi akıllı olan herkes farkeder benim alkolik olduğumu...az önce bir lavabo dolusu kusunca,tek kustuğum şeyin alkol olduğunu görünce,yazık la dedim kendime...

birkaç hafta önce,birkaç yılımı paylaştığım eski sevgilim selodan bir mesaj almıştım:"hani varla yok arasında ya her şey,sen varsın benim için ve çok seviyorum seni...çok kırdım seni biliyorum,özür dilerim..iyi geceler,cevap yazma bu mesaja sadece beni sev yeter yakışıklım" şeklinde...şimdi ise bunu diyen adam her yerde sürtüyormuş,adam düzüyormuş...birkaç hafta var arada,çok değil...neyse,demek ki herkesin sevgi anlayışı farklı,buna saygı duymayı öğrendim ben...

yavaş yavaş delirirsin...

zamanla bu pespaye ve öğretilmiş kurallarla örülü sistemin çürümüşlüğünü farkedersin,bir yandan da hayatın ne kadar kısa olduğununda bilincindesindir..düzeltmeye çalışırsın,gücünün yettiğince...kendini ilk başlarda puzzle ın en önemli,parçası gibi hissedersin,ben olmadan olmaz ulaan dersin...girersin oyuna...bir zaman sonra,gücün tükenir,yorulursun...durup,düşünmek istersin...senden öncelere bakarsın,senden önce de bu oyuna girişen,o özendiğin insanlara bakarsın,ya intihar etmişlerdir ya da delirmişlerdir..farkedersin çokta numaran yok bu puzzleda..

intihar,işte tam da bu sırada ön plana çıkıyor... intihar edenler bu dünyada en fazla saygıyı hakeden insanların başında gelirler...sartrenin dediği gibi: intihar bir korkaklık değil,takdir edilesi bir vazgeçiştir...ama bu vazgeçiş öyle sikimsonik dünyevi şeyler değil,bildiğin aşmış vazgeçiş...bu dünyada 3 gün eksik ya da 5 gün fazlasın,başka numarası yok...

kimse bunu farketmez...

haa onu beceremiyorsan,salarsın arkadaş...ama harbi salarsın...mesela birkaç saat sonra işbaşı yapmam lazım,çünkü gırtlağa kadar borcum var,çünkü insanlar sorduklarında işte iyi bir işte çalışıyorum,yuvarlanıp gidiyoruz hacı değil mi tüm mesele...ama halbuki ben hiç gitmek istemiyorum o aptal işe...o birçok salağa tahammül etmek istemiyorum...

mesela istiyorum ki,küçük bir kentte ya da köyde akşama kadar kimseyle konuşmak zorunda kalmayacağım bir işte çalışayım..insanlar beni ahraz bilsinler mesela...hiç konuşmayım ve duymayayım...

birkaç saat sonra işbaşı yapmaya gitmeyeceğim,aksine istifa dilekçemi vermeye gideceğim,öğlene kadar uyuyup...çünkü çok aptalca geliyor bana böyle zorundalıklar...hatta düşündümde bu tek başıma yaşadığım evide toparlayıp,kapatacağım...babamın evine yerleşeceğim...

yavaş yavaş delirdim,kimse bunu fark etmedi...ailemi,arkadaşlarımı,ipek'i,dicle'yi çok seviyorum....

pamuk

kenan doğulu şarkısı,öyle güzel ki...

bazen gitmek gerekir,pamuk kalpten...replikte de geçtiği gibi, baktın olmuyor,bakmayacaksın...

fakir

çok zor bir sosyal statüdür.

yaşamayan bilemez,gırtlağa kadar borç,kontörsüz telefon,bomboş bir buzdolabı...ölseniz kimsenin haberi bile olmayabilir..çok fecidir,yaşamayan bilemez demiştim ya...

27 yaşında,hayatının en yoksul zamanlarını yaşayan birisi olarak söylüyorum fakirilik çok zor gerçekten anacım...

ah bir zengin olsam

if i were a rich man şarkısının türkçe çevirisi...

bugün sanırım bu şarkının nakaratını,milyon kez söyledim...

para

çok sevdiğim hede..

ben şu an hesabımda en az 10 milyon tl istiyorum..evrene gönderdim bu isteğimi,gerçekleşecek eminim...

(bkz: the secret)

başlık parası

çok desteklediğim,keşke halen sürseydi dediğim gelenek.. ama erkeklere de para vermelilerdi bence..

şahsen en az 1 milyon değer biçerdim kendime..ben rahat yaşayamasam da en azından babamlara borcum biterdi..

bir milyon canlı para

yarışmaya katılıp, 1 milyon kazanmak istediğim yarışma..

para denilen şeyi düşünmemeliyim ben,hesap yapmamalıyım mesela..paranın hesabı olmamalı benim hayatımda...

baba evi

genelde size göre çok daha elit yaşayan evdir.

ya pardon ama siz orda varlık içinde yaşarken,konken,barbekü partileri verirken,bir eliniz yağda bir eliniz balda iken, sizin çocuğunuz aç,sefil,borçlu,kontörsüz...

belki ölecek,belki acilleşecek ama bunu haber bile veremeyecek acili arayıp...

neden çünkü kontörü yok,çünkü parasız...

borç

nefret ettiğim şeydir..

ya gırtlağa kadar borçluyum,şaka gibi...telefonumda kontör bile kalmadı,allahtan sınırsız mesaj hakkım varda,onu kullanıyorum..olur da ölmek üzereyken falan mesaj atarım yakınlarıma...

"cnm şu an birisi beni öldürmek üzere,nolur polise haber ver :(" şeklinde bir mesaj ne derece inandırıcı onu bilemedim şimdi...

allam öleceğim haberini mesajla bildireceğim şaka gibi...

sakın borç yapmayın arkadaşlar,borç çok kötü bir şey...

babadan borç para almak

şaka gibi bir şeydir...sonuçları korkunç olabiliyor borcunuzu ödemediğinizde...babanız bağırabiliyor,telefonu ve bardağı fırlatabiliyor kafanıza acımadan...

insanoğlu çok garip,kendi kanından olan birisine bence bunları yaşatmamalı...

2 gün yatak,3. gün toprak zaten bu hayat..insanlar çok paragöz olmuş..çok yazık!.:.

sil baştan başlamak gerek bazen

şebnem ferahın sil baştan isimli şarkısında geçen bir cümle...

hayatı sıfırlamak diye devam eder..

valla bunu yapmak sadece sözde anacım, silip başlayacağım da borçların hiç sıfırlandığı yok.. biri başlıyor, biri bitiyor... allah kahretsin...

bir çaresi bulunur

eskiden sevmezdim ama bu ara bir dinliyorum ki gırtlağa kadar borçta olduğumdan.. kendimden korkuyorum,klipteki sakallı eleman gibi intihar etmekten falan..

anam beni dinleyin fazla borç yapmayın, uykularım bölünüyor,adeta seks hayatım bitti..yaşam enerjim kalmadı...

ayyy,bak aklıma geldi gene kötü oldum.

gönül hancım

tanrım bu ne güzel bir şarkı böyle..

niran ünsal denilen hatun kişisini çok seviyorum...

6 bacaklı bebek

kimi insanların akıllarına üç bacaklı geyiğini getiren haber..

biliyorum bu başlığı görünce daha başlığı okumadan,birçoğunuzun aklına geldi o iğrenç geyik...

iğreniyorum...

yarım kalan hayaller yaşındayız

öyle ki taaa üniversite zamanlarıma götürdü bu şarkı..sene 2006 falandı sanırım..o zamanki sevgilimle en sevdiğimiz şarkıydı..her gece uyumadan önce muhakkak dinlerdim..o zaman ki sevgilimde böyle acayip gotik,metalci falan bir tipti..bir sürü piercing,küpe takardı..ot falan içerdi..aman bende saf saf sırf sevgilime hitap edeyim,ortak bir şeylerimiz olsun diye simsiyah giyinip, onla haftanın birkaç günü rock barlara gidip horned-hand hareketi yaparak kafamı sallardım..anam aşk fedakarlık ister felsefesi o kadar işlemiş ki ruhuma,adeta kendimden geçiyorum öyle zamanlarda..şimdi ki aklım olsa asla öyle loser işi şeyler yapmam..aman tabi gençtik o zamanlar..

neyse şimdi radyo'da denk gelince,böyle bir şaşırdım,bir kötü oldum...çoğu şey anlamını aslında zamanla o kadar çok yitiriyor ki..o zamanlar nefes aldıkça birbirimizin nefesiyiz gibi kıroca da olsa masumca karşılıklı verilmiş sözlerin, zamanın nasıl yendiğini o sözleri..bir dönemler her dakikada aklınızda olan birisi,yıllar geçince sadece sıradan bir radyoda,denk gelinen bir şarkıda hatırlanıveriyor..tecrübe denilen şey aslında insanın hayatını sikip atan bir şey bence..tanrının bir güzellik yapası tutsa bana, bir bedel karşılığı,kuşkusuz ki derdim ki: al tecrübelerimi,ver beklentilerimi...

kim demiş zaman her şeyi düzeltir diye,aksine geçen zaman sadece insanı daha geniş ve kaşar birisi yapıyor...umutlarını,hayallerini hiçe saymayı,şartları kabullenişi öğretiyor,hepsi bu...bir zamanlar rengarenk bulutlar üzerinde zıplamayı hayal eden kişi,bir zaman sonra bulutlar bugün çakışmasa da bende yağmurda ıslanmasam diyen birisi oluveriyor...

"imkansız düşlermiş, imkansız rüyalarmış hepsi..
yarım kalan hayaller yaşındayız bak..."



tanım: eskimemiş grup nem şarkılarından birisi.

ülkemizdeki eşcinsellerin gün geçtikçe artması

yadsınamaz,üzücü bir toplum gerçeğidir.

sağa bakıyorum gayim ben yaa diyen teenage bir genç,soluma bakıyorum lezzoyum ben hacı diyen bir emo kız.. haberlere bakıyorum muhakkak bir travesti cinayeti..internete giriyorum, sık sık karşılaştığım gay siteleri..güzel bir filme bakayım diyorum ya eşcinsel konulu bir film oluyor ya da yönetmeni gay çıkıyor..

çok yakında babamın gay olduğunu duysam,amcamın barzo tipli oğlunun trans eğilimli olduğunu duysam,halamın ilk eşinden olan güzel kızı açelya ablamında lezbiyen olduğunu duysam,şaşırmayacak hale geldim..

ya pardon ama sen ben gay olursak,bu toplum nasıl üreyecek,çoğalacak??? kimse bunları düşünmüyor,herkesin düşündüğü kendi cinsel yönelimi..

insanoğlu bu kadar bencil hale gelebildi ya,pes diyorum artık,pes!!!

karşılıklı rakı içilmesi farz olan insanlar

bu hayatta en sağlam muhabbeti yapan,sonsuz hayat deneyimi olduğu halde,asla hayata yenilmeyen insanlardır..

benim için babamdır..şu hayatta zaten babamla ettiğim muhabbetin güzelliğini,komikliğini,samimiyetini,hüznünü hiçbir adamda yakalayamadım ben..az biraz yakaladıklarım adamlarada hoooop damladım,yapıştım,sırf hayatıma dahil etmek için...

bilmiyorum sanırım ben senin kadar asla güçlü olamayacağım baba...senin kadar akıllı ve güçlü...bilmiyorum ki,belki de senin dediğin gibi baba: empati,bu hayatın,iyi insanlarına oynamış olduğu en kahpece oyunuydu...

sana,seni ne kadar çok sevdiğimi söylesemde,siklemeyeceğini bildiğimden ya da baba hayat hakkında ne düşünüyorsun diye sorduğumda,"bitse de,gitsek modundayım ben de artık" dediğin,gözü kara,eskinin dev solcusu babam...

daha görecek çok güzel günlerimiz var...

sorma neden

rafet el roman şarkısı...

piyanoyu çok sevenler ve erken ölüm acısı nedir iyi bilenleri,güzel buluşturur bu şarkı...

neden geceler bu kadar sessiz?
neden rüyalar,neden bu kadar uzak?
neden derler iyiler çok yasamaz?
al bu canim senin, al senin olsun...

ece temelkuran

bugün meral okay için yazdığı yazıyı okuyunca, beni benden almış gazeteci...

ayol bu kadını bir seviyorum,bir sevmiyorum...şaka gibi...

http://www.ecetemelkuran.com/kategori/ya...

aslı erdoğan

"hayat bu kadar hüzünlüyken insan sarhoş olmalı" der aslı erdoğan. durup,düşünürsünüz..kendisine neden bu kadar karamsarsın gibi abukça bir soru sorarsınız. bir kahkaha atıp,yapıştırır cevabı: ahahaha, karamsar değilim sadece çok fazla gerçekçiyim der, böyle de insanı donduran cevapları vardır hanımefendinin.

hayatın sessizliğinde kitabında : yeniden başlamak. baştan almak, bir daha denemek. neden? gibi bir cümle okursunuz, allak bullak olup,dardamadağın eder sizi.

mucizevi mandarin, kabuk adam gibi süper kitaplarını da atarsınız sepete.

aslı erdoğan,yazar olsa da aslında kendisi başlıbaşına yazılması gereken bir kitaptır.

onu yazmayı çok isterdim...
  • /
  • 6
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 102

tatlı bir telaşa girmek

mutlu bir koşturmacaya girmektir mesela evlenmektir.

anam 21 kez evlenme teklifi aldım ben 27 yıllık hayatım boyunca.2 kötü evlilik geçti başımdan, yakışıklı,zengin,kaslı,komik erkeklerdi hepsi de ama nasip,kısmet işi bunlar..olmayınca da olmuyor..

müjde ayol,evleniyorum yaz sonuna.tatlı bir telaşa giriyorum gene. zülfikar enişteniz evlenme teklif etti..çok romantik bir teklifti gerçekten,apayrı bir yazı konusu,muhakkak yazacağım o anı da,başka bir başlıkta..anacım neyse temiz kalpliyseniz,vallahi istediğiniz her şey oluyor.ay biliyorsunuz sonuçta ben evlilik için yaratılmış bir çüklü kadınım..biyolojik olarak kadın olsam,kesin ilkokula kadar okur,sonrada bir güvenliğe ya da garsona kaçardım,5 tane de çocuk yavrulardım..ben eğitime karşıyım hem,yabani kalmak istiyorum abi,köpek miyiz biz sürekli eğitiliyoruz,alla alla..

ay tabi düğünüm olurken,sözlükteki bazı yakın arkadaşlarımda gelmek zorunda..anam herkesi çağıramıyorum,kusura bakmasın kimse..bunun sebebi şu,düğünümde gudubet,sinsi,suratı asık,kıskanç,negatif enerji aldığım ve üzerimden prim yapan tipler istemiyorum,bu benim en doğal hakkım,buna da karışmayacaksınız öyle değil mi,benim düğünüm çünkü..ay bir de ben nazara çok inanırım..yaradanım korusun..ama söz veriyorum,ayakkabımın altına özellikle evde kalmış ablalarımın ismini yazacağım ki,hemen silinsin isimleri,bir yuva kursunlar..daha fazla ajdar misali şizoya bağlayıp,gudubetleşmesinler..o yüzden davetliler konusunda biraz seçiciyim anacım neyse..

sözlükten davetliler,kesinlikle gelmek zorunda olanlar,gelmedikleri taktirde öldürülecekler listesi:

başta sözlüğün çıtırları.. ay biliyorsunuz onlar benim canım...benden gençleri hep sevmişimdir: aussiebum, tra jedi , tek basina dans , those basters , serkan.. ay duvağımı arkamdan sağlam tutun ablam..kurban olurum size..

ay sağdıçlarımız en yakın arkadaşlarımdan birisi olarak kevbear ve sevgilisinin olmasına karar verdik..

nikah şahitlerimiz bebeğim max blum ile medyum fettish olacak..

aynı zamanda coqueteria hediyeleri üzerime iğneleyecek insan olacak...

shadow servisten sorumlu kişi..

bunun dışında ayrıca katılırlarsa bizi çok çok mutlu edecek davetliler marti, lost soul , ciwan , bearabeare , ugur , bodurayi , tunatuan , bv bear , hestia, koyuyazar, hey gidi hey , ayimiyim neyim acaba, kelayi, yorgun pipi..ay bir de nasıl unuturum bankacida gelsin ayol,ama bak sakın ordakilere de asılıpta,beni misafirlerime rezil etme.. *

tabi bu sadece sözlük ekibi anacım..bir de sosyal hayatımdan,iş çevremden, ailemden katılacaklarda var.. allahım çok mutluyum, en azından 30 uma gelmeden,dünyaevine giriyorum..

pintilik yapmayında,en azından hediye olarak adambaşı bir adana burması alın..yürüyen kuyumcu şeklinde haberlerim çıksın..

ay bana da böyle bir kına gecesi yapalım,noluur...siz de zülfikar ın maskesini takın.. *

yakışıklı karizmatik zengin koca adayı

tanım:birçoğumuzun hayallerini süsleyen erkek türü..

fakat söyleyim hepiniz buna heves ediyorsunuz ama bu o kadar kolay bir şey değil...üfff tanım girdiğime göre,bir sigara yakayım...bugün stresten ikinci sigaramı yakıyorum,deliler gibi de utanıyorum kendimden...ay biliyorum,dedikodu istiyorsunuz,şu lanet olasıcayı yakayımda,vericem dedikodu...

oooh yaktım,şimdi bahsettiğim adam inanılmaz zengin,sıçtığı bile para..ay her şeyi mi madem anlatıyorum ismini de söyleyim,tam olsun..ismi zülfikar, 29 yaşında.. ve elbette yakışıklı... ahahaha ne sandın bebeğim..

ay neyse geçen sabah bir kalktım,ama içimden hiç işe falan gitmek gelmiyor,her zamanki gibi...dedim ki zengin koca adayıma yavşayım,istifa falan etmemi istesin,desin ki mesela evinin gayi ol brokolim,hiç çalışma...

yakışıklı karizmatik zengin koca adayı: zülfikar, psk3: ben

z:efendim bebeğim?
psk3: günaydın ya,ooof o kadar hastayım ki anlatamam sana,sanki gözkapaklarımda adamlar oturuyor,sanki kollarım ayaklarım yok...sanırım ölüyorum...hiç işe falan gitmeyeyim diyorum
z:kalkıp koşsana,hem sevdiğin spor...
psk3: işte bende onu diyorum ya,enerjim sadece spor için...diğer şeylere hiç enerjim yok...sanırım ölüyorum,azrail benim işe gitmemi bekliyor...ay işyerinde alacak canımı,oraya hiç gitmemeliyim...
z: psk3 çalışmak zorundasın,bu şekilde güçlü olacaksın,para biriktirip...
psk3: ya işte bende onu diyorum,sen bana şu 100 binlik kredi kartını ver,söz taş çatlasın aylık 10 bini geçmem,diğer 90 bin acil durumlar için...ay bakarsın dağda falan mahsur kalırsam diye diğeri...
z: psk3 işe gideceksin,sabah sabah daraltma içimi...sen gene tutunamayanlar ı mı okudun ya?
psk3:aman iyi be,kimseye muhtaç değilim ben tamam mı?

çaaatt!

evet,gururlu bir çüklü kadınım ben ama o gün fal baktırma ihtiyacı duyup,ankaranın en sağlam lubunya falcılarından biri deniz ablaya gideyim dedim...deniz ablayı çok severim,eski lubunyalardan,boktan bir cafe'de fal bakar,asla hiçbir dediği çıkmaz ama işte sevdiğimden,biraz da yaşına hürmeten uğrayayım eski kaşarın yanına dedim..kapattım falımıi,bekledim deniz ablamı...neyse geldi deniz ablam,açtı fincanımı:

d.a: ayhh ne bu ayol,bi kısmet var?
psk3: aaaa nerden bildin kız.evet var,çok zengin,29 yaşında,ismi zülfikar,yakışıklı,sohbetkar,tam kafa adam...ooof deniz abla her boku görüyorsun valla...
d.a: ahaha bebeğim,ben öyle bir falcıyım.o değilde,bu çok çapkın...sen de bu saflık,onda bu açıklık...yani yetememe durumu var sanki...
psk3: bırakta o elindeki fincanı azıcık akıl ver,malum eski kaşarlardansın,ne yapabilirim avcumun içine almak için şimdi?
d.a: seksapelliğini kullanacaksın,adamı azdırıcaksın..adeta seninle her anlamda irtibat içindeyken,seni arzulamalı,manasız yere şeyi kalkmalı!
psk3: kız sus,ne diyorsun sen,etraftan duyanlar olacak..ben asla öyle şeyler yapamam..
d.a: ayyy halen aynı kezbanlık..27 yaşına geldin,ama evde kaldın..bu kafayla gidersen,asla bir bok olmaz senden...ama profesyonel bir falcı olarak söyleyim,bu adamı kaçırma...biraz tabularını falan yık..
psk3:aman iyi be,seksi olacağım...azdıracağım onu..

amaaan deniz gudubeti moralimi öyle bozdu ki,yol boyunca kendimin ne kadar salak olduğumu düşündüm...neyse benim eleman gene bir ihaleye mi ne girmişti,ayy kazanacağını bildiğimden sorma gereksinimi bile sormamıştım..zırrr gene telefon,aaa zülfikar,açayım hemen:

z: ya inanamacağın bir şey oldu?
psk3: noldu gene mi aldın ihaleyi?
z:ahaha evet ya,çok mutluyum..
psk3: amaan ne güzel,bir kola ısmarlada,boğazımın kuruluğu gitsin bari.
z:ahaha kola köpeğin olsun bebeğim,coca-colayı alırım senin için..ya o değilde,hastaneye gittin mi sen?
psk3: hayır gitmedim, ama babamın doktor arkadaşına anlattım,muhtemelen tansiyon diyor...
z:bence de tansiyon ama hastaneye de git,belki kansersin..
psk3: ohaaa, kanser olmamı istiyorsun,sırf parayı tek başına yemek için...
z:ahaha saçmalama be,şaka yaptım..
psk3:ya inanamıyorum gerçekten...benim erkenden ölüp gitmemi ve parayı başkalarıyla yemenin hayalindesin sen...haram zıkkım olsun...
z:saçmalama ya,ben kazanmayı seviyorum,sende yemeyi...ben kazanayım,sen de yersin işte...
psl3:üfff istemiyorum hiçbir şey...

gene çaaattt...

istemez olurmuyum halbuki..deliler gibi istiyorum elit bir yaşamı... dur bir daha arayımda,azıcık orospuluk yapayım,deniz ablamdan öğrendiğim tüyolarla...bu sefer ben arayayım:

z:efendim?
psk3: üfff max blum ve ben bir bar açacağız,çok zengin olacağız...onun haberini vereyim dedim...o barda ayrıca go-go boy da olabilirim..kıskandın değil mi?
z:ahahah,şaka mı bu,kamera nerde,götümü açıp sallayacağım...siz ikiniz,bir barınız falan bile olduğunu unutup,açmazsınız orayı haftalarca...
psk3: ahahaha oha,kıskanıyorsun...

çaaaaattt...

ayh lanet olsun gene sabah iş var ve ben gırtlağa kadar borca batmış durumdayım...dur arayım en iyisi,aklımda deniz ablam:

z:noldu gene yaaaa?
psk3:inanmazsın ama bak bu sefer gerçekten ölüyorum,belki işe gitmezsem asla ölmeyeceğim...
z:noldu ki?
psk3: bak ayaklarımın altından sanki kılıçlar sokuyorlar,kasıklarıma kadar gidiyor..
z: kasıkların mı,oyşşş kötü oldum..üff ne seksisin böyle..
psk3: aaa,hadi ya,evet beni keşfet aşkım,cm cm,her yanımı keşfet..
z:şunu söyledikten sonra varya direkt koptum,salak direkt içine ettin ahahahaha..olum bence sen seksi olmaya çalışma valla..ahahahaha
psk3:belki çalışmama mı istesen ve 100 binlik kredi kartını versen böyle olmazdım..
z: psk3 hadi yatalım,uyuyalım.bundan sonrada asla seksi davranmaya çalışma..beni keşfetmiş...ahahahaha...
psk3:amaan iyi hadi bye...

yarım kalan hayaller yaşındayız

öyle ki taaa üniversite zamanlarıma götürdü bu şarkı..sene 2006 falandı sanırım..o zamanki sevgilimle en sevdiğimiz şarkıydı..her gece uyumadan önce muhakkak dinlerdim..o zaman ki sevgilimde böyle acayip gotik,metalci falan bir tipti..bir sürü piercing,küpe takardı..ot falan içerdi..aman bende saf saf sırf sevgilime hitap edeyim,ortak bir şeylerimiz olsun diye simsiyah giyinip, onla haftanın birkaç günü rock barlara gidip horned-hand hareketi yaparak kafamı sallardım..anam aşk fedakarlık ister felsefesi o kadar işlemiş ki ruhuma,adeta kendimden geçiyorum öyle zamanlarda..şimdi ki aklım olsa asla öyle loser işi şeyler yapmam..aman tabi gençtik o zamanlar..

neyse şimdi radyo'da denk gelince,böyle bir şaşırdım,bir kötü oldum...çoğu şey anlamını aslında zamanla o kadar çok yitiriyor ki..o zamanlar nefes aldıkça birbirimizin nefesiyiz gibi kıroca da olsa masumca karşılıklı verilmiş sözlerin, zamanın nasıl yendiğini o sözleri..bir dönemler her dakikada aklınızda olan birisi,yıllar geçince sadece sıradan bir radyoda,denk gelinen bir şarkıda hatırlanıveriyor..tecrübe denilen şey aslında insanın hayatını sikip atan bir şey bence..tanrının bir güzellik yapası tutsa bana, bir bedel karşılığı,kuşkusuz ki derdim ki: al tecrübelerimi,ver beklentilerimi...

kim demiş zaman her şeyi düzeltir diye,aksine geçen zaman sadece insanı daha geniş ve kaşar birisi yapıyor...umutlarını,hayallerini hiçe saymayı,şartları kabullenişi öğretiyor,hepsi bu...bir zamanlar rengarenk bulutlar üzerinde zıplamayı hayal eden kişi,bir zaman sonra bulutlar bugün çakışmasa da bende yağmurda ıslanmasam diyen birisi oluveriyor...

"imkansız düşlermiş, imkansız rüyalarmış hepsi..
yarım kalan hayaller yaşındayız bak..."



tanım: eskimemiş grup nem şarkılarından birisi.

eski sevgilinin ünlü olması

garip bir his.. insanın içini garip bir şekilde parçalıyor...

"hiçbir neden yokken,ya da biz bilmezken tepemiz atmış ve konuşmuşuzdur... "

bugün sırf evimde ses olsun diye, izlemediğim halde açtığım televizyondan gelen ses tonu öyle tanıdık geldi ki, ne kadar özlediğimi farkettim o güven veren,güzel ses tonunu..hasretle ve heyecanla birdenbire döndüm ekrana...

ve evet özlediğim sesin sahibi,eski sevgilimdi bu...bir tv dizisinde oynamaya başlamış...

geçen birkaç yıl öyle yaramış ki, zaten çok yakışıklıydı daha bir yakışıklılaşmış...sevgili olduğumuz süreçte, fazla kilolarını atmaya çalışıyordu,ne kavgalar ederdim kilo vermesi için...fazla bir kilosu yoktu,bir 10 kg fazlası vardı,aslında benim bitmek bilmeyen kavgalarım değil meslek gereği kilo vermesi gerektiğinden,deli gibi diyet yapardı..asla veremedi benle sevgili olduğu süre boyunca..ulan bee adam,benden ayrılmayı mı bekledin? sevgili olduğumuz süreçte devlet tiyatrolarındaydı..sonra haberini almıştım bir şekilde..tiyatro oyunlarına ara vermiş,televizyona yönelecekmiş diye...konuşamadık o arada,birazda bilirsiniz,eski sevgililer ile iletişimde kalmak,kasıyor insanı...

"onca neden varken ve tam sırası gelmişken,hiçbir şey yapmamış ve susmuşuzdur... "

deli bir adamdı,benden küçüktü ama kafa yapısıyla,bana 10 basardı..birkaç mahalle üzerimde otururdu...bazı geceler evde sıkılıp,sabaha karşı buluşup, sokaklarda dolaşmaya,parklarda içmeye çıktığımızda beni dudağımdan falan öpmeye çalışırdı muzipce...içip içip,parklardaki ağaç diplerine yanyana işeyip,pipi boylarımızı kıyaslayıp,deli gibi eğlenirdik...en sevdiğimiz,ermeni türkülerini söylerdi parklarda,çok güzeldi sesi... bazen de bunun provaları sabaha kadar sürdüğünden,buluşmaya pek vakit kalmazdı..hep şafak sökmeden önce evimden gelip mahallenin parkında buluştuğumuzda, before the down şarkısını söylerdi..gençtik tabi bizde bir zamanlar...

"meet me after dark again and ı'll hold you(karanlıktan sonra gene buluşalım,sana sarılacağım)
ı am nothing more than to see you there (seni orada görmekten fazla bir şey değilim) " * *

güzel zamanlarmış...kendimizi en yalnız ve güçsüz hissettiğimizde,böyle heyecanlardan güç alıp,hayata meydan okurmuşuz...


"aynı anda aynı sessiz geceye doğru,içim sıkılıyor demişizdir..aynı sabaha uyanırken,kimbilir..aynı düşü görmüşüzdür olamaz mı?olabilir."

eylül akşamı bizim şarkımızdı, ama o zamanlar bu şarkı o kadar ortam kaşarı olmamıştı,çünkü daha bu şarkıyı ortam kaşarı yapan aşk tesadüfleri sever filmi yapılmamıştı...bizim şarkımızdı çünkü şarkının hikayesi ile çok örtüşürdü bizim hikayemiz...yıllardır aynı mahallelerde oturduğumuz halde,birbirimizi çok sonra, bambaşka bir ortamda tanımıştık...

"onca yıl sen burada, onca yıl ben burada..yollarımız hiç kesişmemiş...şu eylül akşamı dışında.."

sonra işte mutlusunuzdur...deliler gibi eğleniyrsiniz...mesela güzel bir tiyatro oyunu izledikten sonra,o oyunun başrolünü oynayan kişi sevgiliniz,geceleri seviştiğiniz adam..seyirciyi selamlarken acıklı bir oyun sonrası,size göz kırpar dalga geçercesine,gözlerinizin ıslaklığını farkedip...ayakta alkışlıyorsunuz deli gibi sevgilinizi, gözleriniz doluyken..ay hava atmak istiyorum hepinize,şu an bu ayakta ağlayarak alkışladığınız adam varya,benim sevgilim anacım demek istersiniz tüm seyircilere...hem de biz meğerse yıllardır aynı mahallede oturuyormuşuz,haberimiz yokmuş...

"belki benim kağıt param,bir şekilde, döne dolaşa senin cebine girmiştir..olamaz mı,olabilir..."

sonra zaman geçer...ayrılırsınız bazı nedenlerden dolayı...her şey yalan olup gider...aman neler yalan olmuş bu hayatta be hacı,bu da olsun...kazanç sandıklarımızın önemi ne ki, kaybettiklerimizin bir önemi olsun?

ayy psk3 şu an ferdi tayfur filmlerindeki, ferdi tayfuru fakirken terkedip zengin kocaya kaçıp,sonra ferdi tayfur parayı bulduktan sonra ona tekrar aşık olan banu alkan kadar kaltak,kahpe ve samimiyetsiz görünüyorsun diyebilirsiniz anacım ama valla alakası yok, sadece insan garipsiyor geçmişi..şu an asla sevgili olmayı istemem onunla yeniden ama hani nebilim bir şekilde gururlandım eski sevgilimi bir dizide oynadığını görünce..eminim çok çok daha ünlenecek,çünkü o potansiyel onda fazlasıyla var..herkes mutlu olsun anacım,herkesi seviyorum...

hayatın sessizliğinde

eski bir aslı erdoğan kitabıdır...deler de geçer,ezer de geçer...

"ve ben... ben de bu dünya kadar yorgunum..."

babaların yaşlandıkça enteresanlaşması

emekliliğin, rahatlığın, boşluğun batması mıdır bilemem ancak böyle bir durum var. ''benim aslında ticari zekam çok iyidir, girişimcilik ruhumda var. boş duramam.'' deyip el attığı her işi batırmasına rağmen halen uslanmıyor. ancak öyle tatlı iflas ediyor ki hiç bir şey diyemiyoruz ne annem ne ben. sonuçta mutlu, eğleniyor.

en son giriştiği şarap işinde, yazlıktan bir komşumuz sürekli babamdan şarap alırmış. ekonomik vaziyetleri patlak olduğu için hep veresiye yazdırmış. 1 sene kadar sürdü bu, borç epey kabarmış. babam adamdan para istemeyi dehşet verici bulurdu 3 hafta öncesine kadar, "adamın parası mı var? yazık ya.rica ediyor ben de önemli değil diyorum.bari alkolle rahatlasın!". neyse adamın eline yüklü bir miktar geçmiş, bir miktar miras mı düşmüş ne. evi, arabayı yenilemiş. havalı havalı dolaşmaya başlamış ama gelip de babama olan borcunu ödememiş. tabi babamın tepesi atmış. kaç gündür telefonda, "böyle böyle oldu psk. şimdi parası var ve borcunu getirmiyor. ayıp, dükkana mal alacak param kalmadı. bi göreyim çok kötü yapacağım onu taylan." deyip kapatıyordu.

neyse bugün sabah, babam dükkanın önünü süpürürken borçlu komşu yoldan geçiyormuş. babama selam verip "nasılsın abi ya?" demiş, babam "iyiyim." deyip süpürmeye devam etmiş. adam gitmiş. babam bu olaydan sonra hemen beni arayıp, "psk lan, iyi yapmış mıyım?" diye anlattı. ben ilk önce anlamadım zannettim, arada bir şeyi kaçırdım sandım, "naptın ki baba?" dedim tekrar. "ya nasılsın dedi iyiyim dedim, sen nasılsın demedim, ağır mı olmuştur? ama hak etti o pezevenk. senin artık paran var, benim paramı niye getirmiyorsun di mi? neyse ama getirir artık, çok kötü yaptım onu.", ben de ''evet baba ağır olmuş gerçekten, boşver artık ya sen daha fazla şaapma onu, darlama adamı baba! getirir elbet.'' deyip kapattım. epey bir süre oturduğum masada boş boş baktım, babamın hangi kafada olduğunu anlamak için.

babam emekliliğinden sonra yaşlanmasına rağmen çeşitli iflaslar sayesinde çeşitli iş kolları deneyerek çeşitli deneyimler edinmeye devam ediyor. yani bir dükkanımız hep oluyor, ama yeri ve içinde ne sattığı sık sık değişiyor. dondurmacılık yaptığı zamanların hastasıyım mesela. keşke enteresanlıkta ulaştığı nırvana o noktada kalsaydı.

ülkemizdeki eşcinsellerin gün geçtikçe artması

yadsınamaz,üzücü bir toplum gerçeğidir.

sağa bakıyorum gayim ben yaa diyen teenage bir genç,soluma bakıyorum lezzoyum ben hacı diyen bir emo kız.. haberlere bakıyorum muhakkak bir travesti cinayeti..internete giriyorum, sık sık karşılaştığım gay siteleri..güzel bir filme bakayım diyorum ya eşcinsel konulu bir film oluyor ya da yönetmeni gay çıkıyor..

çok yakında babamın gay olduğunu duysam,amcamın barzo tipli oğlunun trans eğilimli olduğunu duysam,halamın ilk eşinden olan güzel kızı açelya ablamında lezbiyen olduğunu duysam,şaşırmayacak hale geldim..

ya pardon ama sen ben gay olursak,bu toplum nasıl üreyecek,çoğalacak??? kimse bunları düşünmüyor,herkesin düşündüğü kendi cinsel yönelimi..

insanoğlu bu kadar bencil hale gelebildi ya,pes diyorum artık,pes!!!

karşılıklı rakı içilmesi farz olan insanlar

bu hayatta en sağlam muhabbeti yapan,sonsuz hayat deneyimi olduğu halde,asla hayata yenilmeyen insanlardır..

benim için babamdır..şu hayatta zaten babamla ettiğim muhabbetin güzelliğini,komikliğini,samimiyetini,hüznünü hiçbir adamda yakalayamadım ben..az biraz yakaladıklarım adamlarada hoooop damladım,yapıştım,sırf hayatıma dahil etmek için...

bilmiyorum sanırım ben senin kadar asla güçlü olamayacağım baba...senin kadar akıllı ve güçlü...bilmiyorum ki,belki de senin dediğin gibi baba: empati,bu hayatın,iyi insanlarına oynamış olduğu en kahpece oyunuydu...

sana,seni ne kadar çok sevdiğimi söylesemde,siklemeyeceğini bildiğimden ya da baba hayat hakkında ne düşünüyorsun diye sorduğumda,"bitse de,gitsek modundayım ben de artık" dediğin,gözü kara,eskinin dev solcusu babam...

daha görecek çok güzel günlerimiz var...

sevgili sözlük

çok özledim seni sözlük...ay bayağı sıkıcı bir hale gelmişsin ama toparlayacağım,merak etme kuşum...

heteroseksüel erkeklerin farklı auraya sahip olması

sevgili yorgun pipi nin , hepimiz kadınsıyız başlığında yazdığı entryi okuduktan sonra yıllardır benimde farkında olduğum halde isimlendiremediğim bir durumu okuyunca başka bir kişiden, hemen başlık açasım geldi..keza aynı şeyi bende hep düşünmüşümdür...sözlüğün en çok bu yanını seviyorum zaten,senin durumunda olupta,senin yazıya dökmede yetersiz olduğun bir konuda başkasının aynı sorunu ustalıkla yazması,neyse...

şöyle ki çok gay tanıdım,çok barlarda bulundum,çok yakışıklı,über seksi,komik,kaslı falan filan adamlarla sevgili oldum,yattım kalktım ama yok abi bir şeyler eksik.yani demem şu ki, hakikaten hetero erkeklerde olup,gaylerde olmayan bir şey var..istediği kadar maskülen olsun,yakışıklı olsun,şu olsun,bu olsun..yok ama bir şeyler harbiden eksik..mesela çok bilirim,çirkin olduğu halde deli gibi arzuladığım heteroseksüel erkekleri ama mesela aynı durum gayler için olmadı..tabi tüm heteroseksüelleri demiyorum,içlerinde çok salak,embesil olanı da var ama ya anlatamıyorum...

belki de en sağlıklı,uzun ve güzel ilişkilerimin biseksüel sevgililerimle yaşamamın sebebide budur,bilemiyorum..ama biseksüel dediysem, çakma biseksüel değil,gerçek biseksüellerden bahsediyorum.. hani şu gay oldukları halde,ben biseksüelim yeağğ diyen aptallardan olmayan..

keşke kız olsaydımda böyle aptal saptal şeyleri de bilmek,anlamak ve uğraşmak zorunda kalmasaydım.direkt ilkokuldan sonra kaslı,aurası güzel olan bir güvenliğe kaçıp 5 tane yavrulasaydım..

evde kalmış gay kurusu

içimi paramparça eden gruptur.

30 yaşın üstündedirler.düzenli bir işleri vardır.kendini geçindirecek kadar paraları vardır,evleri,düzenleri vardır,bilgili,kültürlü insanlardır ama gelin görün ki koca yoktur.kocasızlıktan mıdır,nedir sosyal hayatta falan böyle aşırı sivri,sürekli etrafa laf sokmaya endeksli olarak ayarlarlar kendilerini.sonuçta ilgi görmek onlarında hakkıdır...mutsuzdurlar ve de yalnızdırlar...


ama bence yani 30 yaşını aşmış evde kalmış gay kurusu nun profil sitelerinde,barlarda ne işi var be yahu..ben olsam valla gay hayatından elimi eteğimi çekerdim,kendimi sosyal projelere falan adardım..eve kedi,köpek alıp onları falan beslerdim..


ülkemizdeki eşcinsellerin gün geçtikçe artması

yadsınamaz,üzücü bir toplum gerçeğidir.

sağa bakıyorum gayim ben yaa diyen teenage bir genç,soluma bakıyorum lezzoyum ben hacı diyen bir emo kız.. haberlere bakıyorum muhakkak bir travesti cinayeti..internete giriyorum, sık sık karşılaştığım gay siteleri..güzel bir filme bakayım diyorum ya eşcinsel konulu bir film oluyor ya da yönetmeni gay çıkıyor..

çok yakında babamın gay olduğunu duysam,amcamın barzo tipli oğlunun trans eğilimli olduğunu duysam,halamın ilk eşinden olan güzel kızı açelya ablamında lezbiyen olduğunu duysam,şaşırmayacak hale geldim..

ya pardon ama sen ben gay olursak,bu toplum nasıl üreyecek,çoğalacak??? kimse bunları düşünmüyor,herkesin düşündüğü kendi cinsel yönelimi..

insanoğlu bu kadar bencil hale gelebildi ya,pes diyorum artık,pes!!!
Henüz takip ettiği biri yok.