yorgun pipi

Durum: 772 - 0 - 0 - 0 - 18.01.2015 17:17

Puan: 18476 - Sözlük Kaşarı

13 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 39

hello malatya

hangi paralel evrendeydik hatırlamıyorum ama o dönemler "köyden inip orospu oldu" akımı vardı sanki. (bkz: hakan peker) (bkz: köylü güzeli)
eğlenceli şarkı, sosyal mesajı falan da var. istanbul'a yerleşme planı kuran bütün lubunlar izlesin, ibret olsun.

tarkan tevetoğlu

iyi bir marka çalışmasıdır, başarılı adamdır ama daha çok markadır. şarkıları hiç bir zaman enkaz olmaz. ama ortalama bir şarkı yapsa bile tarkan markasını taşıdığı için hit olacaktır. türkiye'deki sezen aksu, ajda pekkan ve sertab erener örnekleri gibi kolay kolay televizyonda ya da gece showlarına konuk olarak göremezsiniz. sanırım bir çeşit pr çalışması bu da. onlar ne kadar az göz önünde olursa biz o kadar çok olimpos'ta yaşadıklarını düşünüyoruz sanırım. **

anormal genc

okurken hiç bir şey içmemeniz gereken yazardır. bana bir adet klavyeye bir adet de burun deliğine mal oldu.

bir ticaret erbabı olarak ayı sözlük

gece kalmalı zirve

boğa burcu

her akşam yatağa attığım erkektir

istifa etmek

benim için ölmeden önce yapılması gereken şeyler listesinde yer alan şeylerden biri. hayır hala ağız tadıyla yapabilmiş değilim. işinden nefret etse de işyerine bağlılık gösteren o embesillerden biriyim. aslında sırf bu yüzden benden iyi koca olacağını düşünüyorum. allah böyle takdir etmiş ama... *

ayak kokusu

bir apış arası kokusu kadar tahrik edici olmasa da kendine has bir çekiciliği olan koku. hatta acıktırıcı bile sayılır.

(bkz: doritos nacho peynirli)

pasif yönelimli olmayı hakaret olarak gören sözlük yazarları

bahsi geçen konuda bahsi geçen yazarların alınganlık gösterdiği şey pasif olmak değil de kadınsı olmak desek daha doğru bir çıkarım yapılmış olunur *

böyle bir ortamda bulunacak kadar cinsel kimliğini sindirmiş, yaşını başını almış *** yazarlarımız öyle sanıyorum hayatları boyunca şöyle ya da böyle, az veya çok bir şekilde pasif olmuşlardır.* böyle olmasaydı bile yazarların pasif yönelimli olmaya tepki gösterdiğini söylemek çok zor çünkü bahsi geçen konuda öne çıkan şey pasif olmak değil, kadınsı olmak. bu benim için yine de anlaşılabilir bir durum değil ancak ayı sözlük gibi biraz daha " maço" bir oluşumda bu biraz kaçınılmaz oluyor. şikayetçi de değilim durumdan o ayrı konu. bundan 3-5 yıl önce homoloji diye başka bir eşcinsel sözlük vardı. orada mesela kadınsı olmakla ilgili ufacık bir espri yapsaydınız bile saçınızı başınızı yolarlardı alimallah * o sözlükte yazar olabilmek için hümanist, antimilitarist, antimilliyetçi ve her tür dışlanan düşüncenin yanında durmanız gerekiyordu, aksi takdirde birileri yüzünüzü tırmalayabilir, saçınızı çekebilir hatta yüzünüze kullanılmış orkitlerini atabilirdi. sözlük yönetimi bunun en az karşı çıktıkları faşizm kadar faşizan bir dayatma olduğunu hiç görememişlerdi. ayı sözlük ise şu ana kadar gördüğüm kadarıyla çok daha özgür ve rahat bir ifade ortamı sunuyor. çünkü sözlük yönetiminin dayattığı bir fikir ya da ideoloji yok. * neyse uzatmayalım. bu yanlış anlaşılma ile ilgili söylemek istediğim başka şey de şuydu: pasif olmak her zaman kadın olmak değildir, kadın olmak da pasif olmak değil.

bu konuyu açıklığa kavuşturabildimse bahsi geçen " uzun boyluların ekseriyetle kadın olması" başlığına verilen tepkilerle ilgili benim de garipsediğim bir durum oldu. * uzun boyluların kadınlığını bilemeyeceğim ama oldukça alıngan ve defansiflermiş. ben şu ana kadar "uzun boyluları" kendi içinde dayanışması olan, farklılığından dolayı dışlanmış ve bu yüzden birlik ve beraberlik duyguları geliştirmiş bir grup olarak görememiştim. *

cumaya gittim gelicem

altına imza robinson crusoe yazıp bu bayat espriyi de t-shirt'ün üzerinde taşıyanlar var.

eksi oy verenlerin ayaklarına sıktırmak

pek rasyonel bir yaklaşım olmamış. mesela "eksi oy verenleri mecazen değil hakikaten çatır çatır sikeceğim" gibi bir tehditten sonra korkumdan(!) eksi verdiğim bütün yazarları teker teker sayabilirdim.

kısacası amaca hizmet etmeyen bir tehdit olmuş.

spartacus

--- spoiler ---
yani aslında dizideki bütün pipilerin ve totoşların oyunculuklarını ayrı ayrı beğeniyorum ama bu haftaki monsters bölümünde gaius claudius glaber pipisi 9.2 saniyelik oyunculuğuyla muhteşem bir performans ortaya koymuş. sırf o 9.2 saniyelik performans için izlemeye değer bir bölümdü. heleki gaius sinirlendiğinde pipinin de sinirle bir öne bir arkaya sallandığı oyunculuk gerçekten çok inandırıcıydı. bu bölümde onun dışında izlenmeye değer pek bir şey yoktu zaten.


--- spoiler ---

cinsel tacize maruz kalan çocukların eşcinsel olma ihtimali

eğer sözlük yazarları bu konuda bilimsel araştırma yapmış bilim insanları değilse ya da akademik kabul görmüş bir makale okumamışlarsa verebilecekleri cevaplar sanmıyorum ve olabilir den ibarettir. aksi takdirde eşcinsellerin hormon dengesizliğinden eşcinsel olduğunu iddia eden, ancan ve ancak ciddi araştırmalar sonucu varılabilecek iddiaları işkembesinden yazan "kitle" ile bir farkımız kalmaz.

ben kendi adıma sanmıyorumdan öte bir şey diyemem bu konuda. gerekçem de şu: evet çocukluğunda tecavüze uğramış insanlar yetişkinlik dönemlerinde ciddi ruhsal sıkıntılar yaşıyor olabilirler ama eşcinselliğin bunlardan biri olduğunu gerçekten sanmıyorum. çünkü ben hala cinsel yönelimin sosyal faktörler tarafından şekillenmediği çocuğun aklının ermediği yaşta bile hep eşcinsel olduğunu düşünüyorum. ayrıca tecavüze uğramış eşcinseller üzerinde de araştırma yapılırsa onların tecavüze uğramadan önceki dönemlerinde eşcinsel olacağına dair sinyalleri çoktan vermiş olduğunu da sanıyorum. bu konuda söylenecek çok şey var ama bunlar kanıdan öteye geçemez bizler için.

açlık oyunları taksim zirvesi

ray ban gözlüğüm yok ki beni de sözlüğe ısındırmak için zirve düzenlensin dediğim zirvedir. neyse ben de zaten fotosentez yaparak kendi kendimi ısındıracak enerjiyi depolamayı çoktan başarmıştım.

cinsel tercihlerine saygı duyuyorum

hatta gay arkadaşları bile vardır.
o kadar iyi kalplilerdir ki mükemmel sıcacık ve yumuşacık kalplerinde hastalıklı ve garip bir insan sürüsüne bile küçük de olsa bir yer açmışlardır. o kadar mütevazidirler ki seni ayakkabılarının altında böcek gibi ezebilecekken kafese koyup besleyebilmişlerdir. o kadar olgunlar ki seni hatalarınla kabul etme büyüklüğünü bile gösterebilirler.

* *

hıncal uluç

herbokolog diye bir kelime olsaydı, onun sözlükteki karşılığı hıncal uluç olurdu. hiç bir konuda doğru dürüst bir bilgi birikimine sahip olmadan her defasında söyleyecek bir şeye sahip olmak gibidir herbokolog olmak. barney moloztaş gibi yıh yıh yıh şeklinde gülüp kulak tırmalamaktır bazen de. hıncal uluç ise benim için hayatın çözemediğim gizemlerinden biridir. bu kadar antipatik bir insan nasıl olmuştur da bu kadar çok ekranları meşgul etmeyi başarabilmiştir? ekrana çıkar çıkmaz zaplanarak uzayın sonsuz boşluğuna göndermek istediğim birkaç şeyden biridir benim için.

kerata

hıncal uluç ağzına alana kadar bana oldukça sempatik gelen bir kelimeydi. ama şimdi bu kelimeyi ne zaman duysam aklıma hıncal uluç geliyor. ve çorbanın üzerinde yüzen kara sinekten bile daha kötü bir mide bulantısı bütün benliğimi kaplıyor.

"sor bakalım kerataya, evli barklı ve çocuklu kadını niye götürmüş evine" dedim. (defne joy'la ilgili yazdığı o meşhur yazıda geçiyor)
http://www.cumcuma.com/hincal-uluc-defne-joy-foster-yazi-11538

ciddi olmak

bazı ayıcanların sözlükte tanım yaparken yapmayı başarmak zorunda olmadığı durumdur. burası bir devlet dairesi ve yazarlar da bir memur olmadığına göre "sizi ciddiyete davet ediyorum" gibi bir yeşilçam klasiği sadece ayı sözlük için değil, herhangi bir sözlük için bile oldukça "absürt" bir istektir. bazıları ciddidir bazıları değildir bazıları ciddiyetten hoşlanır bazıları hoşlanmaz, ciddi konular vardır geyik konular vardır. herkes kendini nasıl ifade etmek isterse o şekilde ifade eder, hiçkimsenin kendini nasıl ifade edeceği konusunda "eğitilmeye" ihtiyacı yoktur.

hakaret ise bambaşka bir şeydir ve ciddiyetin tezatı değildir. *

kısa boylulardaki uzun boy kompleksi

doğru olmayan önermedir. örneğin benim uzun boylularla bir alıp veremediğim yoktur. hatta benim uzun boylu arkadaşlarım bile var. evet doğru uzun boyluların çok büyük kısmı aptal, çirkin, dengesiz, geçimsiz, gıcık, pasaklı, nankör, yalancı, riyakar, dolandırıcı, psikopat, başarısız, arsız, yeteneksiz, işe yaramaz, kaka suratlı, yavşak ağızlı, kenafir gözlü, pis kokulu, küçük pipili ve sikik insanlardır ama benim yine de onlarla bir alıp veremediğim yoktur. kompleks gibi bir durum söz konusu kesinlikle değildir.

bir erkeğin en güzel yeri

bu konuda garip bir yeteneğim var. bir erkeğin sadece ama sadece ellerine bakarak yüz ve vücut hatlarının ne kadar başarılı olup olmadığını anlayabiliyorum. bana 100 tane erkeğin sadece ellerini gösterseler bile onları yine de en çirkininden en yakışıklısına kadar doğru bir sıraya koyabilirim. hatta metroda falan giderken bu oyunu çok yaparım, oturduğum yerden bir adamın ellerine bakarım ve giderini hesaplarım, sonra kafamı yukarı kaldırıp adama bakarım, tahminlerim hep başarılı oluyor bu konuda. öyle ellere karşı özel bir fetişim de yoktur ama elleri estetik olan bir adamın yüz hatlarının estetik olmaması durumuna gerçekten hiç rastlamadım.
  • /
  • 39
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 772

eşcinsellerin ünlü eşcinsellere yüklediği misyon

bu konuda üstünde konuşabileceğimiz pek örnek yok. ama elimizde olanlar kafi. bir cemil ipekçi gerçeğimiz var mesela. özelde cemil ipekçi genelde tüm ünlü eşcinseller üzerinden giderek eşcinsellerin ünlü eşcinsellere yüklediği haksız isteklere bir bakalım.

-eşcinselleri temsil ettiği bu yüzden iyi bir imaj çizmesi gerekliliği **
bir insanın "ben eşcinselim" demesi onu diğer eşcinsellerin temsilcisi yapmaz. tıpkı ünlü birinin ben yahudiyim demesi onu tüm yahudilerin temsilcisi yapmayacağı gibi. hiç kimse hiç kimsenin imajından sorumlu değildir. zaten herkesi memnun etmek de mümkün değildir. eğer insanlar tek bir örneğe bakıp genelleştirmeye gidiyorsa bu yine de o ünlüye imajını düzeltme zorunluluğu getirmez. toplumdaki eşcinsel imajıyla ilgili sorunun varsa, çık meydana millet eşcinsel görsün.

-eşcinsel haklarını savunması gerekliliği *
her koyun kendi bacağından asılır. ünlü biri, eşcinsel olduğunu açıklayarak zaten kendi savaşını vermiştir, ve istese de istemese de eşcinsel hakları için bir adım atmıştır. ama hiçbir koşulda kimsenin o kişiye o gruba mensup diye o grubun hakları için çarpışmasını talep etmeye hakkı yoktur. kaldıki o adam başarısını ve ününü o gruba borçlu değilse ortada bir minnet borcu falan da yok.

-kimliğini açıklaması talebi *
buna da çok rastlıyorum. hepimizin gay olduğunu bildiği ama bunu resmen açıklamamış olan ünlülerimiz var. niyeyse biz cinsel kimliklerimizi her ortamda saklama gereği duyarken, onların kimliklerini heteroseksüel arkadaşlarımıza bile ifşa etmekten hiçbir çekince duymayız. evet onların da bir ailesi, bir işi, bir statüsü, bir dışlanma ve mücadele korkusu var. bir de pişkin pişkin yok efenim "niye ibne olduğunu söylemiyor, halbuki böyle adamlar itiraf etse bizim işimiz daha kolay olur" diyebiliyoruz falan.

ilk cinsel deneyim

en az 5 kere kutlanan 39 uncu yaş günü gibi bir şeydir gayler için. her defasında ilki gibi... ilkim olur musun ?

şehit haberini sunan spikerin şarkı söylemesi

haber değeri bile olmayan basit bir yayın kazasından başka bir şey değil. millet olarak osuruktan yangın çıkarıp gerçek yangında da sigaramızı yakabiliyor olmamızı her defasında hayretle izlemeye devam ediyorum.

they are not turkish

türk gay pornolarının en sadık yorumudur. değişik varyasyonları vardır:

they are not turkish they are kurdish
kurdish they are
they dont turk they kurt
fuck kurdish
fuck pkk they re kurshid
turkish not dark, they are kurt or arab
they not turkiş fuck mee
istanbulda böyle büyük sikli bir aktif arıyorum
kurt fuck you, ananızı sikiim orosbu çocukları they are kurdiş
turkish not gay, this is kurt
yes top is kurdish bottom is turkish hahaha

kadınlarla çok sikişen heteroseksüel erkeğin zamanla eşcinsele dönüşmesi

teori bana ait değil, 2 farklı heteroseksüel erkekten duyduğum bir iddiadır. kadınlarla çok sikişen adam artık sıkılıp başka şeyler denemek istiyormuş falan. ayol biz niye sikiştikçe kadınlara kayamıyoruz o zaman diye bir cevap vermek istedim, veremedim içimde patladı.

istanbul'da yaşamak için yeterli maaş

-asgari ücret alıyorsanız ve yalnız yaşıyorsanız, intihar edin demek istemem tabi bu sizin bileceğiniz iş. ama yine de üstünde düşünülmesi gereken bir seçenek.

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve 1.000-1.300 arası maaş alıyorsanız, çöp arabalarının neden bu binaları da çöp diye alıp götürmediklerini uzun uzun düşüneceğiniz türden bir mahallede yaşayabilirsiniz. evinize köpek bağlamayı bir deneyin hele. sigara içmek gibi bir lüksünüz yoktur. öğünlerinizi işyerinizde yemek gibi dahiyane planlar yapabilirsiniz. buzdolabınızda bulunan yemekler şunlardır: oha buzdolabın mı var? eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler kısaca şunlardır: gabile'den koli düşürmeye çalışmak, park sahil gibi bir yere gidip pampişlerle çekirdek çıtlamak belki yanında bir tane de bira, 31 çekmek

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve 1.300-1.600 arası bir maaşınız varsa, merkezi sayılabilen ama yine de köhne bir mahallede oturabilirsiniz, eğer şanslıysanız nispeten güzel bir semtte temiz bir 1artı1 de bulabilirsiniz. evinizin muhtemelen çirkin bir banyosu toparlanmaya çalışılmış bir mutfağı vardır, tek kelimeyle eviniz çirkindir ama ona alışacaksınız zamanla. kaçak sigara içmek gibi bir lüksünüz olabilir ya da haftada 2 paket 2001 sanırım sorun olmaz. buzdolabınızda bulunan malzemeler şunlardır: makarna, bim yoğurdu*eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler şunlardır: gabile'den koli düşürmeye çalışmak, masasında plastik çiçekler olan bir kafede pampişlerle çay içmek belki bir tane de kola, zara'ya gidip asla satın almayacağın giysileri denemek.

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve 1.600-1.900 arası bir maaşınız varsa, kötü bir mahallede iyi bir evi ya da iyi bir mahallede kötü bir evi karşılayabilirsiniz sanırım. evinizde böcük gibi ufak tefek sorunlar olabilir ama böcük zaten ufak tefektir işte. sigara için ama yine de bokunu çıkartmayın. buzdolabınızda bulunan malzemeler şunlardır: makarna, beyaz peynir, o hafta kilerde hangi meyve sebze ucuzsa ondan, çikolata-kola gibi lüks tüketim ürünü sayılabilecek birkaç şey. eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler şunlardır: romeoplanet'tan adam düşürmeye çalışmak, kendisine bohem hava vermeye çalışmış ama aslında sadece ucuz olan bir kafede pampişlerle bira içmek belki bir tane de baileys, kedi beslemek.

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve maaşınız 1.900-2.200 arasındaysa, oturduğunuz semti önceliklerinize göre seçme lüksünüze sahipsinizdir, işe yakın olabilir, koli merkezi taksim'e yakın olabilir, ya da sessiz sakin nezih bir yer olabilir. eviniz lükse değil belki ama sevimlidir. sigaranı iç anacım, bir şey olmaz. buzdolabınızda bulunan malzemeler şunlardır: beyaz peynir, uyum marketten aldığınız hindi salam, biraz da tavuklu pilav. eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler şunlardır: romeoplanet'ten adam düşürmeye çalışmak, iç dekoru bir iç mimara yaptırılmış olan bir kafede rakı içmek belki yanına biraz da meze, sinemaya gitmek.

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve maaşınız 2.200-2.500 arasındaysa, oturduğunuz semtteki binaların ufak şirin bahçeleri vardır ya da en azından mimarisi zevklidir. eviniz lüks sayılabilir, iyidir iyi. sigara da içersin nargile de. buzdolabınızda bulunan malzemeler şunlardır: ton balığı, kırmızı et ürünleri, carrefour'dan aldığın pastane ürünleri. eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler şunlardır: el altında bekleyen hazır ve nazır kolileri kaldırmak, canlı müzik çalan bir kafede şarap içmek belki bir kadeh de viski. caz konserine gitmek.

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve maaşınız 2.500-3000 arasındaysa, oturduğunuz semtle ilgili yaşadığınız tek problem arabanızı park edecek yer bulamamanızdır. ankastre dolap tam olarak ne bilmiyorum ama evinde kesin ondan vardır. amına koyim sigara mı içiyorsun utanmadan bir de, git ot mot bir şey bul. buzdolabınızda bulunan malzemeler şunlardır: migros'tan aldığın havyar *. eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler şunlardır: "seviyeli ilişki aramak, genellikle rezervasyonla müşteri alan bir restoran/kafede kola içmek *, haftasonu uludağa gitmek.

kullanışlı bir planetromeo profili açmanın incelikleri

koli bulamıyor musun? bulduklarını düşüremiyor musun ya da düşürdüklerini beğenmiyor musun? işte bu başlıkla tüm sorunlarına kökünden çözüm bulacaksın. doğadan özenle toplanan binlerce ayının deneyimlerinden yararlanarak artık senin de hergünün başka bir sikişle dolacak.

1-ilk adım ne istediğini belirleme adımıdır. onların ne istediğini boş ver sen ne istiyorsun?

2-aslında ilk adımı boş ver. hepimiz yarrak istiyoruz işte. burdan ne anlıyorsun? gözü dönmüş bir pasif olsan bile asla profilinde "bottom only" ya da "more bottom" gibi ibareler kullanma. unutmaki "top only"ler bile "top only"leri düdüklemeye çalışıyor.

3-feminenler uzak dursun, erkek erkeğe, feminenlere saygım var ama, erkeksi değilim erkeğim, feminenlerden hoşlansaydım heteroseksüel olurdum diye profillerde karşına çıkan ibareler seni yanıltmasın. bu ibare sahiplerinin yüzde 95'inde yüksek oranda östrojen hormonu vardır. bu herkesin bildiği ama yüksek sesle dile getirmediği bir gerçektir. bu adamlar bir araya gelip kendi aralarında erkekçilik oyunu oynuyorlar başka bir anlamda. yani üçüncü maddeden ne anlıyoruz? profiline bu tip şeyler yazmaman gerektiğini anlıyoruz. sadece çirkin ifadeler oldukları için değil, senin aslında feminenliğini bastırmaya çalıştığın anlamına geldiği için.

4-kendine güvenen gelsin, düzgün insanlar gelsin, yakışıklı bilmem kimler gelsin şeklinde oldukça garip ifadelere rastlayabilirsin profillerde. düşünecek olursan bu gay milletinde hakikaten yarım gram zeka kırıntısı bile yok. herkesin kendine güvendiği, herkesin kendini düzgün sandığı herkesin yakışıklı olduğu bir dünyada neyin filtresini yapmaya çalışıyorsun be gerizekalı? bir de şöyle bir durum var. bu elitçi, seviyelici ve düzgüncü arkadaşların yine yüzde 95'i varoş mu varoş apaçi mi apaçidir. yani dördüncü madde neymiş? asla düzgün-kaliteli-seviyeli-elit-kültürlü kelimelerini cümle içinde kullanmaymış.

5-isviçreli bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre planetromeo'da bir paragraftan uzun yazıların okunma başarısı is yüzde 5'tir. o yüzden boşu boşuna kendi kendini kasmana lüzum yok. yani beşinci maddeden ne anlıyoruz? (bkz: özet geç piç)

5.5- beş buçukuncu adım 5 ile 6 arasında bir ara adımdır. resimlerini ve yazılarını yüklemeden önce kendine bir rol seçmen gerek. önce seçmemen gereken rollere bir göz atalım istersen.

a- ortalık orospusu **
b- şirinlik muskası *
c- üstün insan * * * *
d- çirkef *

şimdi gelelim seçebileceğin rollere

a- olgun gay **
b- yeni düşmüş masum bebe ***
c- maço **
d- zengin **
e- gizemli ***

6-şimdi senin için en uygun rolü seçtiğine göre profil yazılarını buna göre yazabilirsin. e artık onu da bana yazdırmayacaksın değil mi?

7-ayı sözlük yazarlarının bamya fobilerinden de anlaşılabileceği gibi yarrak boyu gayler için düşündüğünden çok daha önemli bir kriter. romeo jargonunda s yarrağım yok demek, m küçücük bir yarrağım var demek, l eh ortalama bir yarrağım var demek. bu 3 seçenek de iş yapmaz. peki bu konuda ne yapabilirsin? bu konuyu hiç belirtmeyebilirsin ya da yalan söyleyebilirsin.

8-geldik en önemli konuya. resimleeeeeerrrrrr. bu aslında tek başına bir ana başlık ama konuyu elimden geldiğince toparlamaya çalışacağım.
ilk önce yapmaman gereken şeylerden başlayalım.

a- hayır öpücük atarak kameraya bakan fotoğraflarını koyma. hatta o fotoğrafları uzayın sonsuz boşluğuna gönder.
b-hayır tuvalet aynasında cep telefonuyla çektiğin resimleri de koyma.
c- resimlerde çok fazla gülme, hele hele gülmek sana yakışmıyorsa.
d- resimlerde poz verme, zaten bu konuda hiç biriniz başarılı falan değilsiniz.
e- yarrak ve göt resimleri ile kaldıracağın koliler genelde yarrak gibi ve göt gibi olmak üzere ikiye ayrılırlar. o iş de yaş.
f- göbeğini içine çekerek çektiğin resimleri de koymanı önermem. insan gözü diyafram ile kas arasındaki farkı seçebilecek kadar gelişmiştir.
g-barda çekildiğin resimleri de koyma. biliyorsun. biliyorsun gay lugatında gay bar eşittir ortalık orospusu.
h-aqua park'ta çekindiğin resimleri de koyma. bir nedeni yok. sadece çok klişe lan!
ı-gözlerinin resmini de koyma. biliyorum aynaya baktığında gözlerinle sevişmek isteyecek kadar narsistsin. ama inan bana iş yapmıyorlar.
i-spor salonunda çektiğin resimleri de koyma diyeceğim ama burası zaten ayı sözlük olduğuna göre o tür resimleri olanınız haliyle yoktur.

şimdi geldik koyman gereken resimlere: zaten yunan tanrısı isen yapman gereken fazla bir şey yok ama değilsen şunlar yapılabilir.
a-ucundan koklat resmi. puzzle'n 3-5 parçasını ver adamlara. bırak gerisini onlar tamamlasın. bırak seni bir max george yapsınlar. bırak seni bir joe manganiello yapsınlar.
b-gay olmaktan başka, karakteri olan, ruhu olan bir varlık olduğun mesajlarını veren resimler koyabilirsin. mesela play station oynarken ya da ne bileyim odun keserken falan *
c-maço objelerle görün resimlerle. mesela motorsiklte üzerinde * ya da basketbol topuyla *
d-erotik resimler koy ama pornografik değil.
e-resimlerde gözlerin kameraya bakmasın, böyle uzaklara bak, çok uzaklara. sanki hayatın anlamını çözmüşsün ve o sırrı kimseyle paylaşmaya niyetin yokmuş gibi.
f-lüks zevklerin ve yaşamın olduğuna dair bir sanrı yaratman lazım. sanki senin arabanmış gibi bir bmw'nin önünde resim falan çekil. yaratıcı ol azıcık.

9-şimdi geldik başka bir önemli konuya. ilk mesaj. açıkçası slm, nbr, tanışalım mı gibi tırt şeylerle birinin hemen etkilemen çok zor. ama evet yaratıcı olmakla uğraşamayacaksan bunlar en yaygın yöntemlerdir. fakat sen kolini hemen ağına düşürmek istiyosun. neler yapılabilir peki?

to be continued

arda boyları

türkü sevmeyen insanların bile tüylerini diken diken eden trakya türküsü. sanırım türkünün insanı en çok çarpan tarafı türküyü ölü bir kızın ağzından dinleme fikri.

tebrikler kızınız hamile

güldüren ender bir facebook paylaşımı

"oğlunuz ikidir cumaya gelmiyor." (diyanet işleri)

“kızınız yine alışverişte.” (ekonomi bakanlığı) **

“kızınız bir odun için her gece sular seller gibi ağlıyor.” (orman ve su işleri bakanlığı) **

“kızınız bir öküzü seviyor.” (tarım ve hayvancılık bakanlığı) **

"aslında kızınız iyi de çevresi kötü" (çevre bakanlığı) ** “kızınız barda eğleniyor.” (içişleri bakanlığı) **

“kızınız yine o çocuğun evine gidiyor.” (ulaştırma bakanlığı) **

“kızınız dün konserde, bugün sahilde öpüştü.” (kültür ve turizm bakanlığı) **

“geç kalmadan kızınızı evlendirin.” (aile bakanlığı) **

“kızınızın eline erkek eli değmemiş, milli servet resmen boşa akıyor.” (enerji ve tabii kaynaklar bakanlığı) **

"oğlunuzu suriye ile savaşa sokuyoruz!" (milli savunma bakanlığı) **

“sağlık bakanlığı ismiyle "tebrikler! kızınız hamile." mesajları atan dolandırıcılara itibar etmeyiniz! kızınız valla burcular’da kaldı.” (emniyet genel müdürlüğü) **

“kızınızın maşallahı var, gelip alabilirsiniz” (diyanet işleri başkanlığı) **

"kızınız facebook'ta atatürk'ü seviyorum resmi paylaştı, bir daha olmasın." (atatürk araştırma merkezi) **

"kızınız, mayo değil bikini giymiş." (denizcilik müsteşarlığı) **

"sizin oğlan milli oldu." - (spor bakanlığı)

gay ilişkilerdeki en büyük sorun

doğru olanın ya da olması gerekenin toplumca belirlenmiş bir kalıbı yok gay ilişkinin. çünkü gay olmak zaten baştan yanlıştır. örneğin heteroseksüel bir kız olsaydık eli yüzü düzgün işi gücü yerinde bir koca bulmak ve bulana kadar da kimseyle sikişmemek bulunca da 2 tane velet yapmak "doğru" olandı. dolayısıyla heteroseksüellerin eşcinseller gibi neyin doğru olduğunu anlamak için pek kafa yormadıklarını söylemek çok yanlış değil. olması gerekenin ne olduğunu bilirler, öyle olmasalar bile öyleymiş gibi göstermek zorundadırlar. öte yandan eşcinseller büyük bir tabuyu yıkarak gerçek hayata başlarlar. bence en büyük ve en en travmatik sorun bu. aslında buna bir sorun adını vermek doğru olur mu onu da bilmiyorum. ama hayatımızda iyi ve kötü adını verdiğimiz şeylerin temelinde bu olduğunu görüyorum. çünkü eşcinseller kuralları konulmuş bir dünyanın ferdi olmaya çalışmak yerine yepyeni bir ahlak ve yaşam görüşü inşa etmek zorundalar. bu da ucu açık bir özgürlük getiriyor. gerisi zaten zincirleme olarak yaşanıyor. ilişkileri hızlı tüketmek, doyumsuzluk, kabul görmemek, sadakatsizlik, normalleşme arayışı hep bunun sonucu.

ayak kokusu

bir apış arası kokusu kadar tahrik edici olmasa da kendine has bir çekiciliği olan koku. hatta acıktırıcı bile sayılır.

(bkz: doritos nacho peynirli)

eşcinselliğin beş şartı

1-farklı ve özel olmak
eşcinsellerden bahsederken onlar diyerek ve tanıştığınız her insana onlardan farklı olduğunuzu ima ederek veya direkt söyleyerek bu şart yerine getirilmiş olunur.
2-kültürlü olmak
en az 3 yabancı diziyi hatmetmiş olmak ve birkaç tane de yabancı şarkı ve şarkıcı ismi biliyor olmak yeterli bu şartı yerine getirmek için.
3-tek gecelik ilişki aramamak
tabiki tek gecelik ilişki aramamakla tek gecelik ilişkilerin seni bulması aynı şey değil
4-erkeksi olmak
pantolon ve gömlek giyiyor olmak bu şartı yerine getirmek için yeterli. hatta etek, pembe ve transparan giymediğiniz sürece bu şart aşılmış olunur.
5-çanta
mükemmeliğin son rötüşü de denebilir bu şart için. tüm o önemli eşyaları amele gibi cebinde taşıyacak değilsin tabiki.

izmirlilerin güzel oldukları kadar küstah da olmaları

özellikle söz konusu izmir olunca çok hırçın olabiliyorlar.

bir izmirliyle karşılaşırsanız şu soruları sormanızı şiddetle öneririm. sorarken de yüzünüze en kezban ifadeyi takının.

1-izmir'de cami var mı?
2-izmir büyükşehir oldu mu? ....... -aaa ciddi misin?
3-tanıştığım bütün izmirli kızlar çirkindi, güzel olanları dışarıdan mı yerleşmiş acaba?
4-izmir'den sahilini çıkarırsan geriye dünyanın en çirkin şehri kalır diyorlar, kuzum sizin sahilinizden başka numaranız yok mu sahi?
5-izmir'de türbanlıları neden linç etmeye kalkışıyorsunuz?
6-neden izmir'de yaşıyorsun ki?
7-izmirlilerin izmirli olmaktan başka gurur duyacağı bir başarısı yok mu?
8-izmir'in geçim kaynağı daha çok tarım mı hayvancılık mı?
9-izmir'de niye kız kulesi gibi, galata kulesi gibi, boğaz köprüsü gibi şehirle özdeşleşmiş herhangi bir yapı yok?
10-istanbul'da ya da ankara'da yaşamak varken neden burada yaşıyorsunuzki?
11-izmirliler kendi yavurluklarını sindiremedikleri için mi faşist ve ırkçı oluyorlar?
12-bir izmirli günde ortalama kaç kez seks yapıyor?
13-sen nasıl izmirlisin, ağzın içki kokmuyor?
14-küçük şehirde yaşamanın ne tür avantajları var?

**

kuşum aydın'ın full aktif olması

biseksüelleri eleştirmenin bifobi sayılması

biseksüellik benim için hayatın büyük gizemlerinden biri olmuştur hep. hatta tanrıdan, uzaylılardan, cinlerden ve hayaletlerden sonra en gizemli varlıklar listemde beşinci sırada falan yer alırlar. çünkü biseksüelliğe inanıp inanmamak gibi bir durum söz konusu. hala inanıp inanmamam gerektiğini bilmiyorum. aynı şeyi tanrı, uzaylılar, cinler ve hayaletler için de söyleyebilirim.

birçok yazar biseksüellik için "geçiş dönemi" denmesine atarlanmış ancak şu ana kadar gördüğüm "biseksüel" örneklere bakarak buna başka bir şey diyemiyorum. belki gerçekten de biseksüeller vardır, bilemiyorum. ama karşıma gerçek bir tanesi çıkana kadar bu dine inanmamayı sürdüreceğim.

o yüzden "ayol biseksüel mi var ki bifobisi olsun" diyorum, şimdilik bütün söyleyebileceğim bu.

Henüz takip ettiği biri yok.