dövmecilerin bu dövmeyi yaptırmak isteyenler için özel bir indirim kampanyası var sanırım o kadar çok görmeye başladım ki artık bir çekiciliği kalmadı bence.
ışın karacanın kendi prodüktörlüğünde çıkardığı 2. solo albümüdür. ilk albümün tamamında sezen asku bestelerine yer vermişken 2. albümünde sadece 2 adet sezen aksu şarkısı vardır. bu albümde sezen aksu yanısıra aysel gürel, suat suna ve ümit sayın gibi isimlerin şarkılarına da yer verilmiştir.
ışın karacanın kendi prodüktörlüğünde çıkardığı ilk, müzik kariyerinde ise ilkinci solo albümü olan 2004 çıkışlı içinde aşk varın çıkış parçasıdır. sözleri sezen aksuya müziği serkan isimli genç bir popçuya aittir. 2005 yılında kral tv video müzik ödüllerinde en iyi söz ödülüne layık görülmüştür bu sezen aksu şaheseri. bazı yerlerinde o kadar vurucu sözlere sahiptir ki insanı bitirir...
o muhteşem sözler ;
yetinmeyi bilir misin?
sana verdiği kadarıyla hayatın
hoş,bilsen de bilmesen de
yara bere içinde bu yollardan geçeceksin...
kazanmayı isterdim, kaybetmeyi değil
ama olmadı yar
kendini kayırıyor her insan
önce bu yüzden aşka kıyar... *
giderim alışığım gitmelere,
direndi bu can ne bitmelere...
giderim alışığım gitmelere,
gerek yok isyan etmelere...
ve ışın karacanın kendiyle yüzleşen bir kadını canlandırdığı o muhteşem klip ;
31/07/1932 - türkiye güzeli keriman halis belçika'da dünya güzellik kraliçesi seçildi.
31/07/1949 - veliefendi hipodromu'nda seyirciler at yarışlarına hile karıştığı iddiasıyla hakem kulesini ve tribünleri yaktı.
31/07/1959 - türkiye avrupa ekonomik topluluğu'na (aet) üyelik için resmen başvurdu.
31/07/1969 - türkiye'de bira sanayiinin gelişmesi nedeniyle emniyet müdürlüğü birayı alkollü içki saymamaya karar verdi.
31/07/1986 - gazete promosyonlarına kısıtlama getiren yasa tasarısı meclis'te kabul edildi.
31/07/1990 - bakkallar ve bayiler federasyonu kola boykotundan sonra yabancı içki ve sigara satmama kararı aldı.
petek dinçözün* 2005 yılında çıkardığı albümde yer alan sözlerini can tanrıyarın yazdığı orijinali los brincosun si me preguntas a donde voy isimli parçasının türkçeleştirilmiş hali.
sözleri ;
yanarım ağlarım kaderime
bir sevgili bulamadım diye
ki sorarım hep kendime niye
kısmetsizim
ooo... ooo...
birini beğensem çıkar evli
bekarlar da var ama hercai
kimisi de beni bulur zilli
kısmetsizim
ooo... ooo...
hey hey hey
yanarım ağlarım kaderime
bir sevgili bulamadım diye
ki sorarım hep kendime niye
kısmetsizim
ooo... ooo...
herkes arar sırılsıklam aşık
benimki olsun sadece sadık
yazık onu bile bulamadık
kısmetsizim
ooo... ooo...
hey hey kısmetsizim
aşk piyangosunda
bir amorti bile çıkmaz mı bana
nilüferin 1988 yılında çıkardığı albümünün ve albümle aynı adı taşıyan kayahan bestesinin adı. kayahan - nilüfer birlikteliğinin yeni başladığı dönemde içinde en çok kayahan bestesi bulunan albümüdür nilüferin.
şarkının sözleri ;
sen beni bırakıp böyle gitmezdin hiç
yapmazdın...
ayları geçti ayrılık, sen delisin.
yapma.. yapma...
sen de mi?! aklıma sığmıyor sen de mi?
sen misin her şeyi silmekten bahseden?
böyle gitmek var mıydı?
demek yine bana hüsran,
bana yine hasret var
yine bana esmer günler düştü;
eyvah!
yine bana hüsran,
bana yine hasret var,
yine bana sensiz günler düştü!
eyvah!..
yine bana hüsran, bana yine hasret var,
yine bana esmer günler düştü!
nilüferin 1992 çıkışlı yine yeni yeniden albümünde yer alan, sözleri aysel gürel müziği onno tunça ait parçasının adıdır. albümün kartonetinde şarkının adı her sevda yeni bir veda olarak geçse de şarkının içinde bu kelime her sevda bir veda olarak kullanılmıştır.
sözleri ;
sensiz bu aşka elveda
ağlasam da yansam da
dayanırım inan yokluğuna
hatalara elveda
hasret vurunca bin parça
yalnızlığım boşlukta
alev alev yansın
dudaklarım öp beni son defa
her sevda bir veda bin ceza
o son bakıştaki dumanlı gözler
mahkum olan o son bir kaç damla
hesap sorar sana sana
yalvarırım sana
ben ağlarken
sen ne olur bakma
dayanamam inan
ellerimde bu siyah güller
hasret acı verse yine de
elveda veda
30/07/1908 - istanbul cibali tütün fabrikası işçileri greve çıktı.
30/07/1953 - demiryolları devlet işletmesi haline getirildi.
30/07/1973 - üniversiteye giriş sınavı sorular satıldığı için iptal edildi.
30/07/1988 - fethiye ve gökova körfezleriyle dalyan kıyıları özel çevre ve koruma bölgesi ilan edildi. bölgedeki inşaatlar durduruldu.
30/07/1998 - üniversite sınavlarının tek basamaklı olması yüksek öğretim kurulu, yök genel kurulu'nda onaylandı.
sabah gazetede gördüğüm ilginç bir manşetti bu. haberin içeriği ; 19 yaşındaki kızlarının gürkan isminde bir erkeğe kaçtığı şikâyetiyle polise başvuran aile gürkanın aslında bir kadın olduğunu öğrenince çok şaşırdı. kızlarını eve kapattı ama yine de görüşmelerine engel olamadı. sonunda evlenmek istiyoruz diyen kızların birlikte yaşamasına razı oldu. birlikte yaşamalarına razı oldu işte haberin kilit kelimesi burada. ailenin birlikte yaşamalarına izin vermesi güzel bir gelişme.*
28/07/1914 - i. dünya savaşı başladı.
28/07/1929 - 48 ülke, savaş esirlerine ilişkin cenevre konvansiyonu imzalandı.
28/07/1978 - tarım alanlarının topraksız ve az topraklı köylülere kiralanacağı açıklandı.
28/07/1992 - barcelona'da düzenlenen 25. olimpiyat oyunları'nda halterci naim süleymanoğlu 60 kiloda altın madalya kazandı.
28/07/2000 - içişleri bakanlığı'nın hazırladığı yeni "fuhuş tüzüğü tasarısı"na göre seks işçilerinin sigortalı çalıştırılması zorunlu hale getiriliyor.
1963 italya doğumlu, şarkıcı, söz yazarı ve besteci. kendisi 2001 yılında arianın sponsorluğunda türkiyeye gelmesiyle o dönemde ülkemizde popülerite kazanmıştır. tina turner, pavarotti, joe cocker, madonna, anastacia, u2 ve cher gibi dünyaca ünlü isimlerle yaptığı düetlerle de adından söz ettirmiştir. ayrıca bana göre en yakışıklı italyandır kendisi.
ankara'da yaşayan yazarlara selam olsun 13 nisan 2019 tarihinde saat 15:00 - 16:00 civarında kızılayda birkaç eski yazar arkadaşlarla toplanıp sohbet edeceğiz ve eski günleri yad edeceğiz katılmak isteyen ve mekan önerisi olan yazarlar desteğinizi bekliyorum...
bu klişeyi yapmak istiyorum, belki bir gram farkındalık oluşur. eskiden çok güzel yazan insanlar vardı burda yazdıklarını okurken keyif aldığım okudukça öğrendiğim epey değerli insanlar.. eskiden dediğim 2-3 yıl öncesine kadar belki, daha sonra genç yazar arkadaşlar geldi kendi heyecanlarını acemiliklerini buraya yansıttılar(insan özenmiyor değil)
fakat yine de hiçbir şekilde eskilerin yerini tutmadı. birileri sinirlenecek belki beğenmiyorsan siktir git de diyebilirler yine de eski bir alışkanlık var. ara sıra bakmaktan hep keyif alıyorum buraya..
yaşadığım şehir.
son beş yılda çok yara aldı bu gri şehir.
peş peşe patlayan bombalardan yaka silkti. yüksel caddesinde, güvenpark'ta polisin saldırganlığından illallah etti. gezi parkı zamanında gaz bombaları ile darbe yedi, sisin pusun altına gömüldü.
yine de bozmadı düzenini.
trafik yine aynı saatlerde kilitlenmeye devam etti,
insanlar yine tandoğan'dan kızılay'a yürümeyi tercih etti.
ve ben, ne olursa olursun cuma akşamları kızılay'da bir kafede oturup kahve içmeyi ve ankara'nın kalbini izlemekten vazgeçmedim.
(bkz:kurşuni renkler) babam gelir aklıma hep. (bkz:fikrimin ince gülü) babam hastayken bu şarkıyı televizyonda gördüğünde ağlamıştı. bi hastalığın bi insanı nasıl çaresiz hale getirdiğini gördüm. içim parçalandı. belki de yaşadığı yılları, geçmişte yaptıklarını, yapmak isteyip yapamadıklarını düşündü. bu iki şarkıyı duyunca içim gidiyo. gözlerim yaşarıyor. kendimi bi garip hissediyorum.
(bkz:we found love) üsteki kadar beni etkilemesi imkansız olsa da bunu duyunca da italyanın teki geliyor hala aklıma. bi adam 1 haftada nasıl bu kadar derine kazınır anlamam.
2 bölümünü de izlediğim dizi. televizyondan olsa hayatta izlemem. türk dizisini televizyonda izleyen arkadaşlara da helal olsun diyorum. 3 saat boyunca imkanı yok oturamam bi dizi için. youtubeda açıyorum, saçma sapan yerlerini geçerek 1 saatte bitiriyorum. yabancı dizi tadında izlemek bu olsa gerek.
neyse gelelim dizinin konusu ve oyuncularına.
gayet kaliteli bi ekip var görünürde. tek tek anlatacak olursak ( of be ne yazasım varmış ha)
(bkz:gökçe bahadır) : (oya) benim taaaa hayat bilgisi zamanından sevdiğim oyuncudur kendisi. insanlar o dizide barbie denen kızı severken ben hep törpü törpü derdim. oyunculuk olarak gerçekten çok beğeniyorum ama o da benim yaşlarda olduğunu belli etmiş. ne kadar makyaj olsa da kırışıklıklar belli oluyor. sorun yok gayet güzel bir kadın, iyi bir oyuncudur.
(bkz:bade işçil): karşımıza pelin olarak çıkan sarışın güzelimiz. ezelde şebnem olarak izlemiştim. ben nedense bu hatuna kısa saçı daha çok yakıştıranlardanım. gayet güzel oynamaktadır.
(bkz:aslıhan gürbüz): merve karakterine hayat veren bu hanımefendi dizinin yılanı, pelinin en yakın arkadaşıdır. uzak durulması gereken psikopat hatun profili. serhanı nasıl kafeslemiş benim için bi muamma. gerçek hayatta serhan gibi bi karakterin böyle bir kadınla evlenmesinin imkanı yok.
(bkz:tülin özen) şirin arzu karakteri. ben bu kadına meryemce zamanı hastaydım. mehmet günsüre mustafam deyişleri kulaklarımda çınlardı. nasıl naif, güzel ve tatlı bi kadınsa artık, heteroseksüel bi ilişkiye resmen gıpta etmiştim. yeniden bi dizide görmek fazlasıyla mutlu etti beni.
şimdi bu kadınlar çok iyi arkadaşlar lisede. pelin ve merve aşırı kıskanç tipler ve oyayı kıskanıyolar. 96 yazında pis bi iftirayla hem oyanın hem edip öğretmenin başını yakıyolar. 20 yıl sonra filan oya büyüdüğü mahalleye geri dönüyor ve olaylar olaylar.
biraz geriden gelsem de zirvenin anahtardan sonra 2. ağır topu olarak benim de zirve ile ilgili yorumlarımı yazmadan geçeceğimi düşünmediniz herhalde...
öncelikle zirvenin organizasyonunu sağlayan sevgili hazineciye çok teşekkür ederim uzun zamandır böyle keyifli bir zirveye katılmamıştım çok iyi geldi.
mekana kadim dostum anahtarla birlikte buluşup geldik, mekanın üst katına çıktığımızda bir portatif yazı tahtasında birşeyler anlatan birisi ve dinleyen bir grup gördük ilk olarak doğal olarak biraz şaşırdık zirveler artık sunum tarzı mı yapılıyor diye birbirimize anlamsız bir bakış attıktan sonra en köşedeki masada oturan eski bir tanıdığı*aknarazı gördüm selamlaşmak için yanına gittiğimde kendisinin de sözlükte yazdığını ve zirve için geldiğini öğrendiğimde kısa süreli bir şaşkınlık* yaşadıktan sonra masaya oturup sohbete başladık. kısa bir süre sonra çekingen bir tavırla masaya * yaklaştı ve daha önceki zirveye ilk katılımdaki çekingenliği bildiğimden "evet düşündüğün kişiler biziz dedik ve sohbete devam ettik. daha sonra senseisplinter ve pena da aramıza katıldı* ve çok keyifli, vaktin nasıl geçtiğini anlamadığımız bir zirve daha geçti. katılan herkese çok teşekkür ederim, keyifli ve mutlaka en kısa sürede tekrarlamamız gereken bir akşam oldu...
en sevdiğim eurovision parçalarındandır, nilüfer de albümünde yorumlamıştır bu şarkıyı,
sözleri ;
kaç gündür hasretinle alevlenirken düşünceler
ben çılgın ben yine gözlerinin hapsindeyim
kaç gündür hasretinle alevlenirken düşünceler
ben çılgın ben yine gözlerinin hapsindeyim
ellerim yüzümde, susmuş dudaklarım
isyanlarda gönlüm, zaman gardiyandir
ah... ben yine gözlerinin hapsindeyim
aman vermez hasretin, ay ay ay...
ay la la la la... la la la la... içimde martılar
ay la la la la... la la la... sen gözyaşlarımdasın
kaç gündür hasretinle alevlenirken düşünceler
ben çılgın ben yine gözlerinin hapsindeyim
ellerim yüzümde, susmuş dudaklarım
isyanlarda gönlüm, zaman gardiyandır
ah... ben yine gözlerinin hapsindeyim
aman vermez hasretin, ay ay ay...
ay la la la la... la la la la... içimde martılar
ay la la la la... la la la... sen gözyaşlarımdasın
ay la la la la... la la la la... akşam firarları
ay la la la la... la la la... sen gözyaşlarımdasın
sinema yazarları derneği (siyad), 2017 yılı türkiye sineması ödüllerinde “en iyi yardımcı kadın oyuncu” ödülüne layık görülmüştür biblom benim. ödülün anons edildiğindeki sevinci görülmeye değer. lgbt görünürlüğü adına verdiği mücadelede kazandığı bu ödül çok önemli bence. tebrikler biblom...
19. bölümde tülayın selahattin çakaler'e söylemesi için yaptığı şu benzetmelerle beni benden alan yalan dünya karakteri.
- sen insanı silikon askısı kopan sutyen gibi yarı yolda bırakan bir tipsin de...
- sen adeta yaz başı beyaz bıngıl vücuda bikini denediğimde yaşadığım hayel kırıklığı, ümitsizliksin de...
- basen genişleyince small beden külotun yanlarda bıraktığı iz gibi sadece bende geçici bir iz bıraktın de...
- selülit gibisin, senden kurtulmak istiyorum de...
zaman zaman başıma gelen hadise. sanırım çevresel koşullardan ziyade kendi iç meselelerimle ilgili oluyor bazen bana da. ama "her zaman söylüyorum sözlükte kimseyi zorla tutmuyoruz, kimseye "nooolur kal" demiyoruz. birileri daha iyisini yapana kadar şuan en iyisi budur yavrular. susun ve yalamaya devam edin. daha iyi bir sözlük kurucusu ortaya çıkana kadar da benimkiyle idare edeceksiniz, yada çekip gideceksiniz. net." olayın tam olarak ne olduğunu bilmemekle birlikte tarzında bir yaklaşımın bir sözlük admini tarafından düşülmüş ve dile getirilmiş olması beni çok üzdü. iyi günlerim de kötü günlerim de oldu burada paylaştığım... bu kadar...
zirveye giderken kafamda bir ton soru işareti olmasını sağlayan ve içten içe korkutan yazar. acaba gerçek hayatta da mesajlarda olduğu gibi anlaması zor cümleler kurup beynimi yakmaya çalışacak mı diye derin düşüncelere dalmış olsam da garson çağırır gibi işaretler yapıp beni masasına davet eden ve sonra da zirve sonunda ayrılana kadar yalnız bırakmayan yazarcan. bayağı uzun ve derin mevzularda uzun uzun sohbet ettiğimiz* aynı okulun aynı mekanlarında çok özel anılarımızı paylaştığımız ve zirve haricinde de sık sık görüşeceğimizin sinyallerini verdiğimiz keyifli, zeki, hazırcevap ve espirili adam. böyle bir zirve organize edip yüksek katılım sağlamak için çabaladığın ve bu kadar güzel ev sahipliği yaptığın için ayrıca teşekkürler... tanıştığıma çok memnun oldum...