4 aydır uğraştığım hede. malum çok pinti bir enişteniz var. onun dünyadaki tek anlamı annesiymiş. 1 yıllık evliliğimde bunu anladım.
enişteniz acayip pinti bir adam idi. annesiyle ortak altın kasaları varmış, yıllardır birikim yapmış. düşünün. neyse buraya kadar normal.. bunun annesi bizi bir güzel ayırdı. eşim de eşşek kadar herif fakat çok kişilik yoksunu ki benim gibi mikemmel insanı kaçırdı. anlaşmalı boşanma istedi kendisi. ama şartları nafaka ödememekten geçiyordu. peki ben aptal mıyım? haşa.
mesleğim olmasına rağmen bana ana oğul çektirmelerine sayarak nafaka, tazminat ve düğün takılarımı istedim. beyefendnin gücüne gitmiş ve 350 binlik tazminat açmış bana. galiba beni milyarder sanıyor. enişteniz pek manyaktı. bir de işi gücü para olan erkeğe silah olarak siz de parayı kullanın. evliliğin çocuk oyuncağı olmadığını anlasın. bakalım ilk duruşma olduğunda editlerim. sebep ise kayınvalide.
çok sancılı bir dönem. bazen ağır şekilde kötü hissettiğim oluyor lakin 4 ay zor geçti. kim bilir kaç yıl bu dava sürecek. aklı olan heteroseksüel arkadaşlarım evlenirken 40 kez düşünün.
şahsen kendisi ağabeyimdir, hem 1.nesil hem sözlük sahibidir. bir nevi ali ağaoğlu modundadır. sen gel sözlük kur, sonra da 3. 5.nesil senin ağzına etsin? izin verir mi dark ağabeyiniz buna?
sıkıyorsa karşı gelin, sokuverir iğnesini. bakalım sert mi yumuşak mı.
1.nesil yazarlar olarak kalite paçalarımızdan demlenip, süzülmektedir. bu kabul edilmeli ve bizden çok şey öğrenilmelidir. şahsen ben olsam 3,4,5 ve 6.nesillere eksileme lüksünü sunmazdım. biz öksürdük mü tıksırdık sanıyor olabilirler. bu konuda kendilerine ders verebilirim.
her şeyi siktir edip bir köye yerleşmek adlı başlığın bana hatırlattığı yaşam tarzıdır. konteyner ev * mümkün olan en minimal şekilde yaşamayı hedefleyen bir konsept.
şehir hayatından, koşuşturmacadan , stresten sıkılan ve tası tarağı toplayıp şehirden uzakta yaşamak isteyen insanların kullandığı bir nevi kaçış yöntemi. konteyner ev basit bir tanımla; içerisinde bir evin en temel parçalarını barındıran küçücük, bizim kutu gibi diye tabir ettiğimiz evlerdir. içerisinde duş,mutfak, yatak odası gibi bir evin olmazsa olmazı bölümler mevcuttur.
ülke trafiğinin konteyner ebatları için belirlediği sınırları geçmediği sürece mobil olarak da tasarlanabilir. bu da tabi bir yere bağlı olma zorunluluğunu ortadan kaldıracaktır. konteyner evlere yönelen insanların diğer bir amacı da dünyada bıraktıkları karbon ayak izini en aza indirmektir. o yüzden bu evlerin bir çoğunluğu solar enerji kullanır ve yağmur suyunu içme suyuna dönüştüren sistemlere sahiptir.
zaman zaman her şeyi bırakıp gitme isteği baş gösterdiğinde bu konteyner ev seçeneğini ciddi ciddi düşünmüşümdür. ancak öyle bir yaşam tarzına ben ayak uydurabilir miyim? orasını henüz bilmiyorum.
bu da benim en çok beğendiğim konteyner ev dizaynlarından biri.
aa evet şaka maka sözlük 10 yaşına geldi. pandemi sakinleşirse bir 10. yaş günü yapmamız lazım sözlük için. zaten zirvelerden eser kalmadı sağ olsun covid-19 planlarımızı alt üst etti. ödüle gelince sadece sözlük kuirellalarına verebiliyorum beybisi, bu da can yani.
'ne var amk?' diye cevap verilmesi uygun olan insan tipi. ben kulaklığımı takmışım. kendi dünyamdaki duygusal denizlerimde yüzerken ya da en havalı podyumlarda catwalkumu yaparken sen kim köpek? beni ne hakla bölüyorsun?
inanılmaz iğrenç bir gün. şahsen bir daha bugünü yaşamak istemezdim. sigaramı düşürmüşüm ve sinirle anahtarımı almadan çıkmışım. sonuç olarak masmavi pijamamla ablamı bekliyorum. ablam da telefonunu mekanda unutmuş. geri dönüp alasıya kadar da tiyatroyu kaçırmış. üzerimizde bugün bir salaklık var gerçekten.
merhaba arkadaşlar size bir anımı anlatacağım. olay 2000'lerin başında geçiyor. bir gün evde otururken içim birden waffle çekti çünkü sittin sene yememiştim. hemen aranmaya başladım. böyle keser sapı gibi bir çilekli waffle arıyordum. aramalarım cevap vermişti ama bulduğum waffle, nasıl desem toplu iğne gibiydi. beni bir türlü doyuramadı. oradan çıkıp sokakta çaresizce yürüyordum. birden köşedeki siyahi saatçiyi gördüm, hemen yanına yaklaştım. konuştuk, anlaştık. adamın waffleları dehşetti :o. abartmıyorum bana bir saat nutellalı waffle çaktı. kendimi çok geniş hissettim ama şimdi iyiyim. herkes waffle tüketmeli.
edit: üstteki entrye hitaben yarı copy-paste ironi vardır. swh
sayemde sözlüğe kız geldiği zaman artık nereye entry girmeleri gerektiğini az çok bilmiş olacaklar. nasıl fikir? yabancı yok aramızda arkadaşlar, sağlıcakla efendim.
şu an ev sahibi tarafından kullanıldığımı düşünüyorum. kim bilir arkamdan "ulan bu da ne enayi, bu evi tuttu" diyordur. her yere de uzak ama el mahkum. şerefsizler, zaten kültürlerini de gram sevmedim. şuradan gittiğim gün parti vereceğim.
olm ne kadar renklisiniz bak cidden söylüyorum. ben vapura binsem yanıma oturan tiplere bakmaya utanıyorum swh. siz ne ara bunları kesip de cikcikliyorsunuz? vay anasını.
merhaba arkadaşlar size bir anımı anlatacağım. olay 2000'lerin başında geçiyor. bir gün evde otururken içim birden waffle çekti çünkü sittin sene yememiştim. hemen aranmaya başladım. böyle keser sapı gibi bir çilekli waffle arıyordum. aramalarım cevap vermişti ama bulduğum waffle, nasıl desem toplu iğne gibiydi. beni bir türlü doyuramadı. oradan çıkıp sokakta çaresizce yürüyordum. birden köşedeki siyahi saatçiyi gördüm, hemen yanına yaklaştım. konuştuk, anlaştık. adamın waffleları dehşetti :o. abartmıyorum bana bir saat nutellalı waffle çaktı. kendimi çok geniş hissettim ama şimdi iyiyim. herkes waffle tüketmeli.
edit: üstteki entrye hitaben yarı copy-paste ironi vardır. swh
hiç bu tarz sapıklıklarım olmamıştır. açıkçası tek gecelik ilişki yaşayıp, onu bunu fotoğraflayanı da duyduktan sonra bir yuh tepkisi oluşmadı değil. toplumumuzdaki akıl sağlığı yerinde görünmüyor.
sözlüğümüzde hatun olmadığı için rahat rahat yazabilirim. açıkçası düşündüm de hiç fetişim yok. zekaya çok önem veriyorum. benim ortalama bir zekam varken karşı taraf çok zeki olmalı. hahaha
zekasız insanlara tahammülüm yok. öyle el, ayak takıntım hiç olmadı.
sevip saygi duydugum ulke lakin bunlarin turkiye'de yasayan bazi vatandaslari bu ara sosyal paylasim platformlarinda bizim erzurum, kars taraflarini almis sekilde resimler paylasiyorlar. ustunde de koca bir armenia yaziyor. bu hareketlerini anlamlandiramadigimiz memleket. belki de resimleri kuzenleri paylasmistir.
hayatımda hiç şerefsiz insan tutmuyorum. hatta son zamanlarda bir orospu çocuğunu hayatımdan silip attım, asla zamanınızı ve paranızı bilhassa pislik insanlar için harcamayın. ben fedakar olmamayı 26 yaşında öğrendim. orospu çocuklarına asla yer yok. unutmayın, bir gün en ufak başarınızda göt olup "ah keşke" diye peşinizde dolaşmaya kalkışacaklar. hatta yine sizin kötülüğünüzü isteyen o kişi olacaktır. bunlar başkasını bencillikle suçlar lakin düşündükleri sadece para ve orospu çocukluğudur. ihtiyaçları da sadece maddiyat olacaktır. geri dönerlerse bir tekmeyi de son kez atmayı unutmayın.