not a sinner nor a saint

Durum: 297 - 0 - 0 - 0 - 16.03.2018 19:56

Puan: 6246 - Sözlük Kezbanı

8 yıl önce kayıt oldu. 7.Nesil Yazar.

These violent delights have violent ends.
  • /
  • 15

blade runner 2049 filminin sansürlenmesi

yaklaşık 2 günden beri tartışılan bir konu. ilkin basın gösteriminde çıplaklık içeren sahnelerin baltalandığı, görüntüyle ve çözünürlükle oynandığı ortaya çıktı. ardından dün itibarıyla sinemaya giden insanlardan normal kopyaların da aynı sansür uygulamasına maruz kaldığı bilgileri gelmeye başladı. işin altında warner bros'un mu yoksa sony pictures'ın mı olduğu da zannedersem hala belli değil. bu böyle parasını ödediğiniz ve yaş sınırlaması da barındıran sinema filmlerinin kesilip biçilmesiyle başlar, bir gün bir bakmışsınız suudi arabistan gibi sinema salonları kökten yasaklanmış.

ben filme gitmekten vazgeçtim. bir sürü insan da aynını yapıyor. zaten sinema salonu zincirlerinin 3d vb. faşizan dayatmalarından illallah demiştim, üstüne de bu. kendileri çalıp kendileri oynasınlar.

http://t24.com.tr/haber/blade-runner-204...

ahmet kaya'nın eşcinsellere yönelik yorumu

gündüz yazamadım, biraz kafa şişireceğim mazur görün.

öncelikle video sayesinde 90'lara dönmek çok hoştu. o ortamın atmosferden yoksunluğu, sunucu ve konukların ucuzluğu, seyircilerin muhtemelen orada ne aradıklarını bile bilmiyor oluşu filan, her şey muazzam. şurada herhangi birinin ağzından düzgün bir şey çıkması mucize olurdu.

gelelim ahmet kaya'ya. kendisini bugüne dek hiç dinlemedim. politik ya da ideolojik bir sebebi yok: yaptığı müzik tarzım değil, hepsi bu. hayatına dair derin bir bilgi sahibi de değilim, son derece genel bir malumatım var. hayatının zorluklarla geçtiğini, anadilde şarkı söylediği ve şarkılarında yasadışı ifadeler kullandığı gibi abidik kubidik sebepler yüzünden linç edilip yargılandığı ve hapse mahkum edildiğini biliyorum. bunları söylüyorum ki kendisine karşı herhangi bir sebepten ötürü sempati duymuyorsam bile son derece nötr olduğum anlaşılsın.

söz konusu videoya gelirsek, ahmet kaya'nın ama'sız ve koşulsuz biçimde homofobik, seksist ve hatta biraz da vasat bir adam olduğu görülüyor. ibne kelimesi şüpheye yer vermeyecek biçimde hakaret olarak kullanılmış, bu homofobik yanı. sakal-bıyıkla erkeklik arasında bir korelasyona inanıyor ve bıyıksız kalması halinde erkekliğinin gideceğini ve bir kadından farkı kalmayacağını düşünerek lafı "oldu olacak entari de giyeyim" noktasına getiriyor. buradaki seksizme daha fazla dikkat çekmeme lüzum yok sanırım. vasatlığı ise "ingilizlerin %99'u ibne" yorumunun altında. "türk halkının %99'u müslümandır" lafı ne kadar götten uydurma ve ucuz bir lafsa bu da öyle. böyle cümleler kuruyorsanız ne dediğiniz konusunda hiçbir fikrinizin olmadığı ve ağzınızdan çıkanı kulağınızın duymadığı gün gibi aşikar. tabii bu noktada konuyu açan hanımefendinin de ahmet kaya'dan aşağı kalır yanı yok. "geçen gün bir yerde okudum bıyıklılar homoseksüelmiş" lafı tam kahvehane ağzı. bilimsel araştırma diyor ama nerede okudu allah bilir. belki de sabah gazetesinin arka sayfasının en altında küçük bir sütunda görmüştür. kim bilir. ama abla inanmış. araştırma demişse kesin öyledir çünkü. gay'lar cemil ipekçi bıyığı bırakır, fatih ürek makyajı yapar, kerimcan durmaz kahkahaları atarlar. araştırmalar öyle diyor!

şu videoya gelen yorumlara da bir iki bir şey söyleyip bitireceğim, çok acayip şeyler okudum çünkü. videoya bakıp "helal olsun, işte ahmet kaya, işte adam gibi adam" cılara diyecek pek lafım yok, homofobilerini kusmak için bir fırsat daha geçmiş ellerine, sevinç çığlıkları atmaları normal. kusmuklarında boğulmaları temennilerimle...

"o zamanın şartları, genel düşünce yapısı öyleydi" diyerek bunu normalleştirmeye çalışanlar da olmuş. böyle düşününce herkesin her söyleyip yaptığı meşrulaşıyor, o yüzden yanlış bir bakış açısı ama benim asıl çarpık bulduğum, olayın sübjesinin ahmet kaya oluşu. kürt olması ve baskılanması ve de bu sebeplerden dolayı gördüğü toplumsal baskı ve devlet zulmüne karşı dik duruşuyla bazı kesimlerce aydın ya da aktivist gibi kabul edildiği malum. ancak videoya bakınca ben, kendisinin sadece kendi içine dahil olduğu azınlıkların-yani kürt halkının- acılarına empati yapabildiği izlenimine kapıldım. oysa ki 20-30 yıl önce de eşcinseller baskılanıyordu. hem de bugünkü teknolojik ve iletişim imkanları elimizde olmadığından birbirimizden de bihaberdik ve kendi aramızda dahi örgütlenemeyerek tamamen görünmez kalıyorduk. gerçek bir aydın, anaakıma kendini kaptırmadan ne olursa olsun bu baskılanan kesimin farkına varabilirdi diye düşünüyorum. aynı şekilde sadece kürt olduğu için kürtlerin acılarını görebilen, eşcinsel olduğu için eşcinsellerin çektiği çilelerden haberdar olan herkese de aktivist diyemeyiz sanıyorum. dışında kaldığınız azınlıklar ve ezilenlerle ilgili ne düşünüp yaptığınız da çok önemli. çok klişe bir benzetme ama kullanmanın tam sırası galiba: hayvanların eziyet gördüğünü fark edip hayvan haklarını savunmanız için hayvan olmanız gerekmiyor. özetle, ahmet kaya'nın homofobisinin benim gözümde özrü yok. kaldı ki kadınları da aşağıladığını yukarıda söylemiştim, homofobiyi "20-30 yıl önce ortam öyleydi" diye mazur görseniz bile kadın hakları konusuna ne diyeceksiniz? video çekildiğinde cumhuriyetle kadın-erkek birbirine eşitleneli en az 70 yıl filan olmuş. hâlâ sakal/bıyık, etek, erkeklik, muhabbeti yapmanın affedilecek yanı yok. hem 30 yıl geriye gidince ortam böyleyken, 4500 yıl geriye gidince bir bakıyorsunuz eşcinselliğin normal karşılandığı medeniyetler ayakta. o yüzden geçiniz bu "o zaman öyleymiş" muhabbetini.

son olarak, ahmet kaya fanı olup da bu videodan sonra şarkılarını dinlemeyeceğini söyleyenler olmuş. gerçekten kendinize bu kadar yüklenirseniz 3 günde kederden yaşlanır ölürsünüz arkadaşlar. ideolojileri ve hayata duruşlarına göre kimi dinleyip kimi dinlemeyeceğimizi seçmeye kalkarsak sanırım elimizde bir tek belkıs akkale filan kalıyor. onu da şimdi uydurdum, eminim o da bir zamanlar bir yerlerde birilerine bir yamuk yapmıştır. demek istediğim, koyverin gitsin. ahmet kaya mı dinlemek istiyorsunuz? dinleyin. "bu zamanında şunu demişti, şu da bunu yapmıştı"nın çetelesini tutacak kadar uzun yaşamayacağız hiçbirimiz.

amma konuştum ha akşam akşam. cumartesimi piç ettiniz yemin ederim sşdild.

ahmet kaya

ahmet kaya'nın eşcinsellere yönelik yorumu

şu video sebebiyle twitter ayağa kalktı bugün. lgbt topluluk ve ahmet kaya hayranlarından çok çeşitli tepkiler geldi.

https://twitter.com/errdemglr/status/916...

videoda ahmet kaya ibnelere güvenilmeyeceğini ve ingilizlerin %99'unun ibne olduğunu söylüyor. sakal bıyık konusuna da değinip "bıyıklarımı kesersem entari giyerim" diyerek sözlerine devam ediyor. kişisel yorumumu sonradan detaylandırırım.

ayı sözlük itiraf

burgercim sipariş getiren elemanı bir an evvel değiştirmezse korkarım sonunda 300 kilo olacağım. uzun boy, esmer ten, atlet, sarı topuz, sakal, dövme ve renkli gözleriyle canıma okudu yazdan beri. 2 dakika görücem diye sürekli hamburger yiyorum dşfigl.

instagram

toplum baskısıyla açıp kullandığım app. o kadar çok arkadaşım ve tanıştığım insan "instagram'ın var mı, niye kullanmıyorsun? niye hiç foto atmıyorsun? bıdı bıdı" diye başımın etini yedi ki sonunda bir tane açtım. hepsini selfie'lere boğup intikam alıyorum şimdi. mırın kırın edene de kükrüyorum. bu canavarı siz yarattınız!

yeşim salkım

valla kim haklı, kim kime ne yapmış çok da umurumda değil hepsi birbirinden beter ama müthiş eğlence çıktı bize sayelerinde. patlamış mısır stokladım izliyorum. bir taraftan yeşim ağzını bozuyor, bir tarafta gülben ağlıyor, öte yandan seren'in köpeği havlıyor filan. gırgıriye'de cümbüş var.

almanya'da evlilik eşitliğinin yürürlüğe girmesi

harika bir haber ve darısı bizlerin başına tabii. ama nefesimi tutmaya hevesim yok. ya birini bulup evlenmek üzere ülkeden kaçacağım ya da kaçıp birini bulacağım gibi geliyor sonunda çünkü yaş ilerliyor ve my body is ready sdlfk

sohbetin aniden kesilmesi

tanışma app'lerinde bin kişiyle birden aynı anda sohbet etmeye çalışmak da yol açıyor buna. birbirimizden çok çabuk sıkılıyoruz.

rüzgar erkoçlar

"lgbt'lerle anılmak istemiyorum" dediği iddiası sebebiyle twitter'da linç yiyor şu sıralarda. birkaç ay önce de "kadınlara güvenilmez" lafı olay olmuştu. kendini mi ifade edemiyor yoksa gerçekten cinsiyetçi mi ben henüz emin olamadım ve temkinli yaklaşıyorum. ama ilginç bir durum.

http://gmag.com.tr/ruzgar-erkoclar-lgbtl...

yurtdışında yaşamak isteyenler için tavsiyeler

green card'la başlanabilir. başvurular yaklaşıyor. kaç senedir sıfır çekiyorum, bir çıksa atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun diyerek siktirip gideceğim.

miss turkey 2017 güzeli ıtır esen'in tacının geri alınması

daha geçen hafta miss america'da texas güzeline donal trump'ın charlottesville olayları sırasındaki tutumu soruldu ve kendisi milyonlarca amerikalının canlı yayında seyrettiği programda amerikan başkanını sert sözlerle eleştirdi.
https://twitter.com/goldengateblond/stat...

şu olay türkiye'de yaşansa önce kızı bir güzel paketler, yarışmayı sonsuza dek yasaklar, organizatörlerin hayatını söndürür ve kanalı astronomik bir para cezasına mahkum ederlerdi sanırım. biz de burada hâlâ "öyle dememeliydi, şöyle yazmamalıydı, ay çok ayıp oldu" bilmemne diye konuşmayı sürdürelim. insanlar yazacak arkadaşlar. insanlar konuşacak. canınızı çok sıkan, hoşunuza gitmeyen, hatta bazen iğrenç bulacağınız şeyler diyecekler. kendi dünya pencerenizden bakıp ayıplamakta özgürsünüz tabii, bu hakkınız. ancak bir kişi ya da grubu etnik/uyruk/cinsel vb. kimlik özellikleri üzerinden diskrimine ederek hedef gösteren, apaçık nefret söyleminde bulunarak saldıran ve başkalarını da saldırmaya teşvik eden sözler sarf etmedikçe insanlar da cezalandırılma tehdidiyle karşı karşıya gelmeksizin dilediklerini söylemekte özgürler. "yok o söylenmez, şununla dalga geçilmez, bununla şaka olmaz" dediğiniz her şey söylenir, hepsiyle dalga geçilir, şakası yapılır. sindirmeye mecbur, beğenmiyorsanız kafanızı öbür yana çevirmekte özgürsünüz. sahip olmadığımız için ne olduğu hakkında kafası bir hayli karışık bir ülke olup çıktık ama, özgürlük böyle bir şey.

kedi görünce miyavlamak

bence asıl saçma olan kediye miyavlamamak. geçen gün düşündüm, hayvan gelsin diye "gel" diyorum. kapıyı açtım, tam eşikte durdu, ne içeri giriyor ne dışarı çıkıyor. kapı yavaş yavaş kapanmaya başladı. "dikkat etsene kızım kafan sıkışacak" diye kendisini uyardım ve o an ne kadar saçma bir şey yaptığımı düşündüm. yani sanki anlayacakmış gibi özellikle bu cümleyle onu uyarmaya çalışmam çok saçma. onun yerine götümden cümle uydurup "glubok muri björex" filan desem ne değişecek mesela. yani siz ne söylerseniz söyleyin hayvanın duyduğu gibberish sonuçta. o yüzden hiç değilse miyavlamak daha mantıklı bence. kedi açısından hem daha basit, hem daha aşina. oh, mis. yolda gördüklerime de selamun aleyküm diyecek halim yok. deli değilim ben arkadaşlar! miyavlıyorum tabii ki şlsdsv.

profil sitelerinde gelen en saçma mesajlar

"seni o maskülen halinle ama hamileyken hayal ediyorum" şeklinde bir mesaj gelmişti. sohbetten şöyle kaçtım.

lara croft

gay olmama rağmen yeni filmdeki meme eksikliği beni bile rahatsız etti. hetero beyler isyan etmekte haklı.

çok ses annecim

şeyma subaşı orijinli bir söz öbeği. "sikimde bile değilsin", "gerçekten umursamıyorum", "öff git başımdan uğraşamam.", "içkimi yudumluyorum lütfen git" "beni rahat bırakır mısın?" "neden bana bir iyilik yapıp ölmüyorsun?" gibi manalara geliyor. temazsız öpücüklerle servis edilmesi makbul. yerli yersiz her durum ve diyalogda kullanılabiliyor.

-sizden istediğim maili hala atmamışsınız?
-çok ses annecim.
-----------------------------
-yine yarım saat geciktiniz.
-çok ses annecim.
----------------------------
-hiç arayıp sormuyorsun.
-çok ses annecim.
----------------------------
-selam canım. senden bir şey rica edeceğim.
-çok ses annecim.
----------------------------
-arayış nedir?
-çok ses annecim.

https://twitter.com/kacamayankacak/statu...

tanışma sürecinde sorulanlar

bizim hikaye

eşcinsel karakteri diziden çıkarmalarının üstüne homofobik çağatay akman'a jenerik müziği yaptırmaları da tüy dikmiş. götüm gibi bir dizi diyeceğim ama götümü de pek severim, kendisine ayıp etmek istemiyorum.

dişi aslanın yanı başında çiftleşen erkek aslanlar

eski sivas ülkü ocakları başkanı'nın 15 yaşındaki çocukla basılması

adamın yaptığı iğrenç bir şey. her fırsatta can güvenliğimizi tehdit eden bir oluşumun başında yer almış olmasına rağmen bu ikiyüzlülüğü bir yana, yaşça kendisinden çok küçük bir çocuktan faydalanıyor olması gerçekten mide bulandırıyor. 15 yaşındaki bir çocuğun mantıklı davranmıyor oluşunaysa pek şaşırmadım. zaten şu videoyu gördükten sonra hiçbir şeye şaşırmak mümkün değil. sinsice eve gelip çocuğu adamla basmak üzere plan yapan, "çocuğumu mu sikiyorsun?" gibi bir cümle kuran, sonra da adamı ifşa ederken yüzü gözükmese bile çocuğu da ifşa ediyor olduklarını düşünmeyen bir ailenin çektiği şu video yeterince konuşuyor. cinselliğini olması gerektiği gibi kendi yaşıtlarıyla yaşayıp sağlıklı biçimde keşfetmesi gereken çocuk muhtemelen baskılanmanın sonucu olarak bu adamın pençesine düşmüş. gerçekten yazık.
  • /
  • 15

oturarak işeyen erkek

kuma işeyip üstünü de örtüyorsa en iyisi odur.

kadının yoksa cebinde parası amıdır kumbarası

şimdi şevval'in profiline baktım da fotoğraf 2014 yılında çekilmiş, yayınlanmış. seks işçilerine destek için hazırlanıp 8 mart 2014'teki gece yürüyüşünde de kullanılmış. yani beren azizi kendi facebook paylaşımında öyle olduğunu açıklamış.

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=...

https://www.facebook.com/azizi.beren/pos...

zimbabve'nin çin malı prezervatiflere isyan etmesi

haber başlığı: çok yüksek orandaki hıv/aıds'le mücadele eden zimbabve, çin malı prezervatiflere bağımlı kalmaktan şikayetçi. sağlık bakanı, soruna parmak bastı: ''çin'den ithal ediyoruz, ama bu kez de bazıları, prezervatifler çok küçük diye yakınıyor.''

haber linki : https://tr.sputniknews.com/afrika/201803...

yalnız haberin detaylarında dikkatimi çeken bir konu var:
yerli üretim yokmuş prezervatif konusunda ve mecburen ithal ediyorlarmış.
biraz sermaye ile iyi bir fırsat olabilir sanki bu??? :)

2 mart lethallegend günü

1983 senesinden itibaren ülkemizde resmi olarak kutlanmaya başlayan lethallegend'ın doğum günü etkinliklerinin başlangıç tarihidir.

yazarın 35. yaş günü sebebiyle yazılacak tüm iyi dilekler, dilek ağaçlarına tutturularak, hem çevreyi renklendirmek hem de sözlüğümüzdeki diğer yazarlarımızın resmi kutlama günlerine atıfta bulunmak bugünün anlam ve önemini yansıtmaktadır.

bu tarihe konu olmuş yazar 1983 senesinin 2 martında doğmuş olup, ilk ve orta öğrenimini patagonya'da tamamlamış, daha sonra kenya çükçük üniversitesinde penis dili ve taşşak edebiyatı bölümünden mezun olmuştur.

yazarlığınıza aktif olarak 2018 yılı itibarı ile ayı sözlükte başlamış olup, halen aktif şekilde yazarlığına devam etmektedir.

mevzu bahis gün ile ilgili tüm iyi dilekli entrylerinizi tanımlı şekilde bekler hepinize afiyetler dilerim. günümüz hep bayram havasında, kutlama ve şölen etkinikleri gibi heyecanlı ve bereketli olsun.

hepiciklerinize şimdiden teşekkürü bir borç bilir, pipiciklerinizden öperim.

yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
dante gibi ortasındayız ömrün.
delikanlı çağımızdaki cevher,
yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
gözünün yaşına bakmadan gider...

oğlum evlenmedi kızınıza taktığım altını geri verin

homojen dergi 10. sayı

homojen dergi'nin 10. sayısı yayında. yine çok tatlış bir sayı olduğunu düşünüyorum.

bu sayıda neler mi var? şöyle listeleyeyim.

1 _ 2017 yılında yaşanan lgbti+ olayları ve lgbti+ gelişmeleri _ ilker bozkurt
2 _ dünden bugüne eşcinsel tiyatro _ merve gezen
3 _ simge sağın röportajı _ tunca tutkun
4 _ tunca’nın müzik kutusu - türk müziğinde 2017 yılının en’leri _ tunca tutkun
5 _ ayı sözlük yazarlarından itiraflar (6. bölüm) _ dark bear
6 _ şükran moral röportajı _ ilker bozkurt
7 _ magic johnson - basketbol sihirbazlığından hayat sihirbazlığına _ justsin
8 _ küründen kabare _ çağla akalın
9 _ 2017 yılının en alternatif 10 albümü _ uğur ateşli
10 _ avangard sinema ve bir eşcinsel manifesto kültü scorpio rising _ futurelavirs
11 _ fatih erdemci röportajı _ tunca tutkun
12 _ türk ceza hukuk sisteminde hayvanlara karşı işlenen suçlar ve ceza yasaları karşısındaki yeri _ futurelavirs
13 _ adalet bakanlığı'ndan yeni adım - yeni hayvan hakları yasa tasarısı _ futurelavirs
14 _ gezi: tokyo _ muahhhh
15 _ jack donovan - erkeklerin yolu (the way of men) _ hazineci
16 _ tamam sustum’dan delinin yıldızı’na “vega" _ imightbewrong
17 _ gay broadway (bölüm-3) - örümcek kadının öpücüğü _ merve gezen
18 _ harry potter evreninin en renkli büyüsü “lapiforse totalcolor” _ senseisplinter
19 _ heights gittens için moral gecesi “the sound of ali baba” _ tunca tutkun
20 _ netflix'in en beğenilen lgbti+ temalı yapımları _ ben sana dayanamam
21 _ koyu kırmızı _ hprs
22 _ gezi: lviv _ uğur ateşli
23 _ queer burçlar _ bebe casa larue
24 _ kuir karikatürler 2 _ sa
25 _ en iyi 5 quentin tarantino filmi _ mahir bora kayıhan

çevirerek okumak için: https://homojendergi.com/

indirmek için: https://drive.google.com/file/d/1nNQ4E8g... *

keyifli okumalar dilerim.

yoğun bakımdaki kadın ve erkekler neden aynı odada

yeni şafak yazarı ve marmara üniversitesi ilahiyat fakültesi’nde prof. dr. faruk beşer, twitter hesabından sağlık bakanlığı yetkililerine seslendi ve 'yoğun bakımda kadın erkek ayrı odalarda tutmak mümkün değil mi? kadına kadın, erkeğe erkek doktor bakamaz mı?' diye sordu.
ya havle vela kuvvete illa billahi aliyyil azim. insanı zorla dine sokacaksınız amk.
biriniz milleti kışkırtma peşinde, biriniz yoğun bakımdaki hastaların cinsel hazzı peşinde. ulan koskaca profesör olmuş adama yakışıyor mu lan bu laflar. hoş o profesörlüğü de nasıl aldığın belli değil de. niye bunların hepsi sayın cb'miz yurt dışına çıkar çıkmaz, inlerinde saklanıyormuş da bunu kolluyormuş gibi aniden çıkıveriyorlar meydana. aklım almıyor lan bunların okumuşu da aynı cahili de. yemin ederim söylenecek söz yok, kalmadı amk.

my brother’s husband

gengoroh tagame tarafından yazılmış çığır açan, eşcinsel temalı manga. aynı isimle dizi haline getiriliyor. lgbt camiası tarafından ilgiyle takip edilen manganın dizisi de aşırı heyecan yaratmış durumda.
aynı evde yaşayan japon bir baba yaichi ve kızı kana’nın hikayesini anlatacak. yaichi’nin kocasının kanadalı erkek kardeşi tarafından ziyaret ediliyorlar ve dizi, yaichi’nin gay olma ve homofobi konusundaki değişen tutumlarını ve kuir insanların japon kültürüyle yüz yüze gelmelerini anlatıyor.

russell tovey

sevgilisi steve brockman ile evliliğe doğru ilerliyorlar. russell taşsa sevgilisi duble taş valla.

eşcinsel askerlerin ordudan atılması anayasaya aykırı değil

anayasa mahkemesi ordu içinde eşcinsel münasebeti tespit edilen askerlerin ordudan atılmasını anayasaya aykırı bulmamış. anayasa'da her ne kadar eşcinsellikle alakalı cezai yaptırım bulunmadığı düşünülse de ordu içinde böyle bir ilişkiye müsaade edilmediği böylelikle yine kanıtlanmış oldu.
http://gzone.com.tr/anayasa-mahkemesi-es...
yok yaa bu ülkeden bir bok olacağı yok. adamlar özelde her türlü ahlaksızlığı yapabiliyorlar taciz, tecavüz, pedofili gırla gidiyor ve hiç bir cezai hüküm ugulanmadan failleri salınıveriyor ama gel gör ki eşcinsel ilişki içinde olan ve bunu her hangi bir şekilde afişe etmeyen insanlar mesleklerinden olabiliyorlar. adaletiniz batsın.

Toplam entry sayısı: 297

tinder

ahmet kaya'nın eşcinsellere yönelik yorumu

gündüz yazamadım, biraz kafa şişireceğim mazur görün.

öncelikle video sayesinde 90'lara dönmek çok hoştu. o ortamın atmosferden yoksunluğu, sunucu ve konukların ucuzluğu, seyircilerin muhtemelen orada ne aradıklarını bile bilmiyor oluşu filan, her şey muazzam. şurada herhangi birinin ağzından düzgün bir şey çıkması mucize olurdu.

gelelim ahmet kaya'ya. kendisini bugüne dek hiç dinlemedim. politik ya da ideolojik bir sebebi yok: yaptığı müzik tarzım değil, hepsi bu. hayatına dair derin bir bilgi sahibi de değilim, son derece genel bir malumatım var. hayatının zorluklarla geçtiğini, anadilde şarkı söylediği ve şarkılarında yasadışı ifadeler kullandığı gibi abidik kubidik sebepler yüzünden linç edilip yargılandığı ve hapse mahkum edildiğini biliyorum. bunları söylüyorum ki kendisine karşı herhangi bir sebepten ötürü sempati duymuyorsam bile son derece nötr olduğum anlaşılsın.

söz konusu videoya gelirsek, ahmet kaya'nın ama'sız ve koşulsuz biçimde homofobik, seksist ve hatta biraz da vasat bir adam olduğu görülüyor. ibne kelimesi şüpheye yer vermeyecek biçimde hakaret olarak kullanılmış, bu homofobik yanı. sakal-bıyıkla erkeklik arasında bir korelasyona inanıyor ve bıyıksız kalması halinde erkekliğinin gideceğini ve bir kadından farkı kalmayacağını düşünerek lafı "oldu olacak entari de giyeyim" noktasına getiriyor. buradaki seksizme daha fazla dikkat çekmeme lüzum yok sanırım. vasatlığı ise "ingilizlerin %99'u ibne" yorumunun altında. "türk halkının %99'u müslümandır" lafı ne kadar götten uydurma ve ucuz bir lafsa bu da öyle. böyle cümleler kuruyorsanız ne dediğiniz konusunda hiçbir fikrinizin olmadığı ve ağzınızdan çıkanı kulağınızın duymadığı gün gibi aşikar. tabii bu noktada konuyu açan hanımefendinin de ahmet kaya'dan aşağı kalır yanı yok. "geçen gün bir yerde okudum bıyıklılar homoseksüelmiş" lafı tam kahvehane ağzı. bilimsel araştırma diyor ama nerede okudu allah bilir. belki de sabah gazetesinin arka sayfasının en altında küçük bir sütunda görmüştür. kim bilir. ama abla inanmış. araştırma demişse kesin öyledir çünkü. gay'lar cemil ipekçi bıyığı bırakır, fatih ürek makyajı yapar, kerimcan durmaz kahkahaları atarlar. araştırmalar öyle diyor!

şu videoya gelen yorumlara da bir iki bir şey söyleyip bitireceğim, çok acayip şeyler okudum çünkü. videoya bakıp "helal olsun, işte ahmet kaya, işte adam gibi adam" cılara diyecek pek lafım yok, homofobilerini kusmak için bir fırsat daha geçmiş ellerine, sevinç çığlıkları atmaları normal. kusmuklarında boğulmaları temennilerimle...

"o zamanın şartları, genel düşünce yapısı öyleydi" diyerek bunu normalleştirmeye çalışanlar da olmuş. böyle düşününce herkesin her söyleyip yaptığı meşrulaşıyor, o yüzden yanlış bir bakış açısı ama benim asıl çarpık bulduğum, olayın sübjesinin ahmet kaya oluşu. kürt olması ve baskılanması ve de bu sebeplerden dolayı gördüğü toplumsal baskı ve devlet zulmüne karşı dik duruşuyla bazı kesimlerce aydın ya da aktivist gibi kabul edildiği malum. ancak videoya bakınca ben, kendisinin sadece kendi içine dahil olduğu azınlıkların-yani kürt halkının- acılarına empati yapabildiği izlenimine kapıldım. oysa ki 20-30 yıl önce de eşcinseller baskılanıyordu. hem de bugünkü teknolojik ve iletişim imkanları elimizde olmadığından birbirimizden de bihaberdik ve kendi aramızda dahi örgütlenemeyerek tamamen görünmez kalıyorduk. gerçek bir aydın, anaakıma kendini kaptırmadan ne olursa olsun bu baskılanan kesimin farkına varabilirdi diye düşünüyorum. aynı şekilde sadece kürt olduğu için kürtlerin acılarını görebilen, eşcinsel olduğu için eşcinsellerin çektiği çilelerden haberdar olan herkese de aktivist diyemeyiz sanıyorum. dışında kaldığınız azınlıklar ve ezilenlerle ilgili ne düşünüp yaptığınız da çok önemli. çok klişe bir benzetme ama kullanmanın tam sırası galiba: hayvanların eziyet gördüğünü fark edip hayvan haklarını savunmanız için hayvan olmanız gerekmiyor. özetle, ahmet kaya'nın homofobisinin benim gözümde özrü yok. kaldı ki kadınları da aşağıladığını yukarıda söylemiştim, homofobiyi "20-30 yıl önce ortam öyleydi" diye mazur görseniz bile kadın hakları konusuna ne diyeceksiniz? video çekildiğinde cumhuriyetle kadın-erkek birbirine eşitleneli en az 70 yıl filan olmuş. hâlâ sakal/bıyık, etek, erkeklik, muhabbeti yapmanın affedilecek yanı yok. hem 30 yıl geriye gidince ortam böyleyken, 4500 yıl geriye gidince bir bakıyorsunuz eşcinselliğin normal karşılandığı medeniyetler ayakta. o yüzden geçiniz bu "o zaman öyleymiş" muhabbetini.

son olarak, ahmet kaya fanı olup da bu videodan sonra şarkılarını dinlemeyeceğini söyleyenler olmuş. gerçekten kendinize bu kadar yüklenirseniz 3 günde kederden yaşlanır ölürsünüz arkadaşlar. ideolojileri ve hayata duruşlarına göre kimi dinleyip kimi dinlemeyeceğimizi seçmeye kalkarsak sanırım elimizde bir tek belkıs akkale filan kalıyor. onu da şimdi uydurdum, eminim o da bir zamanlar bir yerlerde birilerine bir yamuk yapmıştır. demek istediğim, koyverin gitsin. ahmet kaya mı dinlemek istiyorsunuz? dinleyin. "bu zamanında şunu demişti, şu da bunu yapmıştı"nın çetelesini tutacak kadar uzun yaşamayacağız hiçbirimiz.

amma konuştum ha akşam akşam. cumartesimi piç ettiniz yemin ederim sşdild.

sevişmek istenilen ünlüler

(bkz:#327027) nolu entry'de verdiğim 10 kişiye ek olarak bugün sizleri ikinci 10 kişilik listemle baş başa bırakıyorum. bunu hazırlarken iş yerinde çok kaliteli bir öğle tatili geçirdim dşflgd. afiyet olsun.

tepeden tırnağa dilf patrick wilson



htgawm dizisinin yakışıklı eşcinsel oyuncusu jack falahee



american gods ve the 100'ın seksi hunk'ı ricky whittle



yine american gods'daki haliyle pablo schreiber (orange is the new black'te çok fena)



özellikle westworld'deki haliyle yürüyen seks objesi rodrigo santoro



göreni ıslatan justin hartley



insanı günahtan günaha sokan ryan reynolds



her yerinden seksapel fışkıran michael fassbender



looking'in kepçe kulaklı yaramaz çocuğu russel tovey



ve tabii ki kalpleri çalan gülümsemesiyle aynı dizideki rol arkadaşı jonathan groff

iş ortamındaki ilişkiler

bir türlü dengesini tutturamadığım ve hiç hoşlanmadığım ilişkiler. son girdiğim ofiste 5 aydır çalışıyorum. başlarda her zaman yaptığım gibi buzzzzz gibi süper soğuk ve mesafeli takılıyordum, insanlar selam vermeye korkuyordu. ancak bu sizi aşırı izole edip yalnızlaştırıyor, o yüzden daha cool davranmaya başladım. anında ortam değişti ve birden öğlen yemeklerine falan davet edilir oldum. en son sohbetlerden birinde herkes hep birlikte gülüşürken biri "dışarıdan çok soğuksun ama tanıyınca bambaşka biri çıktın" dedi. "evet yabaniyimdir biraz" deyip geçiştirdim. neyse bunlar sorun değil tabii. sorun, bu artan samimiyetle birlikte gelen sorular ve bozulan sınırlar. herkes birbirini daha yakından tanımaya çalışıp özel hayatıyla ilgilenmeye başladığı an iş can sıkıcı bir hal alıyor. evlilik şu bu mevzuları açılınca hele hepten hafakanlar basıyor. yalan söylemekten yorulduğum, açık açık da konuşamadığım için zart diye yeniden araya mesafe koyuyorum. bu sefer de insanların gözünde bir soğuk bir sıcak gelgitleri olan dengesiz biri olup çıkıyorsunuz. zor işler valla.

hepimiz ayıyız

2018 yılı gayriresmi ayı sözlük manifestosu olarak kemal sunal'ın ağzından dinliyoruz efenim. hepimiz ayıyız!

tinder

erkeklerin memeleri neden sansürlenmez

“kadınların memeleri neden sansürlenir?” şeklinde sorduğunuzda soru daha anlamlı oluyor.

bizim hikaye

eşcinsel karakteri diziden çıkarmalarının üstüne homofobik çağatay akman'a jenerik müziği yaptırmaları da tüy dikmiş. götüm gibi bir dizi diyeceğim ama götümü de pek severim, kendisine ayıp etmek istemiyorum.

sperm bankası da neymiş ne inşaat işçileri var

inşaat işçileri acil durumlarda cam kırılıp kullanılabilecek dölleme makineleri mi yahu sdllşv

aklıma şu geldi.

seren serengil ve gülben ergen kavgası

duvar kağıdı yapmalık bir kare şsdfş.

zimbabve'nin çin malı prezervatiflere isyan etmesi

yeşim salkım

valla kim haklı, kim kime ne yapmış çok da umurumda değil hepsi birbirinden beter ama müthiş eğlence çıktı bize sayelerinde. patlamış mısır stokladım izliyorum. bir taraftan yeşim ağzını bozuyor, bir tarafta gülben ağlıyor, öte yandan seren'in köpeği havlıyor filan. gırgıriye'de cümbüş var.

sosyal ortamlarda yazıştığınız birini kibarca reddetme yolları

göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı teşekkür ederiz. başvurular değerlendirildikten sonra size e-postayla haber verilecektir. lütfen bu mesaja cevap yazmayınız.

eve gelen musluk tamircisini yatağa atmak

musluk tamircisi deyince aklıma direkt desperate housewives'daki mike geliyor. kendisini yatağa atmamak opsiyon bile değil şdfgl

sözlük erkeklerinin ideal popo anlayışı

bana göre ideal popo canınız istediğinde etkileşime girebildiğiniz popodur.