parol

Durum: 80 - 0 - 0 - 0 - 14.06.2019 21:57

Puan: 1452 - Sözlük Kezbanı

6 yıl önce kayıt oldu. 8.Nesil Yazar.

0
  • /
  • 4

hoşlanılan erkeğin ter kokusu

aşıksam sorun olmaz, sadece hoşlanıyorsam rahatsız edici olabilir. aslında ter kokusu bazen çok sexi olabiliyor, ama buram buram kokmadığı sürece. eğer cidden buram buram kokuyorsa söylerim çünkü ben rahatsız olmasam başkaları olacak. yalnız bir ayak kokusu değildir ter kokusu.

bugün eve yalnız dönmek istiyorum

""eğer ben plüton olsaydım ve biri gelip bana "hey, sen artık bir gezegen değilsin" deseydi gerçekten fena sinir olurdum, cidden."
engelli bir eşcinsel olarak başucu filmim. moralim bozuldukça izliyorum. filmin gerçek olamayacak kadar güzel yönleri var, ama kötü olaylar aynen yansıtılmış. benim de ailemle ilişkilerim leo'nunki ile aynıydı lisedeyken. sanırım ilk 12. sınıfta izledim ve düşündüğüm ilk şey "bizim lisede niye böyle şeyler olamıyor?" idi. o sıralarda brezilyalı erkek hayranlığım da vardı zaten bayağı. evet filmin dram sahneleri var ama bana fazla dramatik gelmediler, sanırım daha dramatiklerini yaşadığım için.
benim fabio kadar kötü olmayan fabio larım, gio kadar yakın olmayan giovanna larım vardı ama gabriel bir türlü gelmedi. sonra da okul bitti zaten. sanırım izlediğim ilk ve tek eşcinsel filmi bu. oyüzden hep özel kalacak benim için. kimliğimi tanımlayan tek film.
başka varsa bir mesaj uzağınızdayım. ayrıca artık daha sık belle and sebastian dinliyorum.
son olarak; bul beni gabriel, halen çok geç değil. <3

selam, chat için bir başlık çok hoş

koli

yalnızlıktan öldüğüm bir dönemde bir arkadaşım bana "ayhhh bu ara koli yoğunluğum var" demişti. o sayede öğrenmiştim kolinin ne olduğunu. sonra bu duruma sinir oldum ve birkaç tane koli (kutu) bulup aralarına oturdum ve fotoğraf çekindim. arkadaşıma yolladım ve altına "ayhhh bu aralar benim de koli yoğunluğum var" yazdım. garip bir emoji yollamıştı cevap olarak şu an hatırlamıyorum. pişman değilim tabiki. çok eğlenmiştim ehehehe :d

gay ve lezbiyen evliliği

çok mantıklı aslında, lise zamanlarımda hep ileride böyle bir şey yapmayı hayal etmiştim. bu fikri benimseyen çok tatlı lezbien arkadaşlarım da vardı. ama sonra yapabildiğim kadar bekar gezmeye karar verdim. çünkü evlilik eşitliği olan bir yerde sevdiğim erkekle evlenme fikri daha cazip geliyor.

en yakın arkadaşın sevgilini elinden alırsa

bir süre kendime gelemezdim herhalde çünkü böyle durumları çok takarım kafama. kendimi suçlayabilirdim bir süre suçum olmamasına rağmen. eğer bir sevgilim varsa onu elimde tutmak gibi bir derdim olmamalı çünkü. bunun için özel bir şeyler yapamam. neyse, şu anda gay bir yakın arkadaşa sahip olmadığım, ayrıca sevgili olabileceğim birinin de yakınlar da olmaması sonucu düşünmemin gereksiz olduğu durum.

yer var mı sorunsundan önce evli misin diye soran gay

benim bu. çakallık olsun diye yapmıyorum, evli biriyle beraber olmak istemediğim için özellikle 30 yaş üstü insanlara sorduğğum ilk soru bu oluyor. yer sorunu bir şekilde hallolur otel pansiyon filan. sırf yeri yok diye biriyle görüşmekten vazgeçecek değilim.

growlr

gerçekten bu uygulamada bayağı bir anım birikmiş, biraz anlatayım.
uygulamayı bir arkadaşım sayesinde keşfettim. "bear lar filan varmış tam sana göre" dedi, bear olmadığımı ve uygulamada beğenilmeyeceğimi söyledim ama uygulama bear severlere de açıkmış. aslında ilk günlerde hiç mesaj gelmiyordu, ama tatil günlerinde insanların çok daha aktif olduğunu farkettim bu uygulamada.
bear olmamama rağmen birini bulmam sadece birkaç gün sürdü. romeo ve hornete göre daha seviyeli olduğunu düşünüyorum bu uygulamanın. ama yine de evli erkek yüzsüzlüğüyle burada da karşılaştım.
ben: "üzgünüm evli insanlarla ilgilenmiyorum, size iyi şanslar"
evli bey: "bak ben sana evli olduğumu söylemeyebilirdim de, enazından dürüstüm, buyüzden bence bu şansı kaçırma."
şans diyor ya, ona göre onunla tanışmam benim için çok büyük bir şansmış. :d
ailemin yaşadığı şehre geldikten sonra uygulamayı tekrar açtım yaz aşkı bulmak amacıyla. bir tane daddy ile tanıştım yabancı bir daddy. aslında her şey iyi gibiydi ama bana sonra "sen çok yakışıklısın bence kendini pasif olarak harcama kalçalarını kullanmalarına izin verme" gibisinden saçma sapan bir şey yazdı ve sonra benimle bareback yapmak istediğini söyledi. adam bana aşırı yakın oturuyordu ve bu beni derin bir dehşet içerisinde bıraktı. uygulamayı sildim. kurmak istiyorum tekrar çünkü yeni insanlarla tanışmak "woof" mesajları almak hoşuma gidiyor, ama o adam halen burda ve üniversite şehrime gitmeyi beklemek zorundayım.
kısacası enazından hornetle kıyaslandığında hoş bir uygulama, ama yine de yaşadığımız ülke gerçeklerini unutmamak gerekiyor.

ilk eşcinsel deneyim

lise 3 teyken heterosexuel bir çocuğa aşık olmuştum. aynı sınıftaydık ve o bir kızdan hoşlanıyordu. yakın arkadaşı statüsündeydim, klasik işte. sonra lise bitti, farklı üniversite ve şehirlerdeydik, birbirimizle hiç görüşmüyorduk. aradan 4 sene geçmesine rağmen onu unutamamıştım ve adeta kalbim yanıyordu. chat uygulamalarından haberdardım ama tehlikeli olduğunu düşünüyordum ve çok çekiniyordum. sonra lezbien bir arkadaşımla telefonda konuşurken bana chat uygulamasından bulduğu ve seviştiği birini, bunun ne kadar hoş bir şey olduğunu filan anlattı, dikkatli olmak ve her önüme gelenle buluşmamak kaydıyla uygulamaları kullanmamın o kadar da tehlikeli olmayacağını söyledi. benim de aklıma yattı açıkçası, farklı tenlerin bana platoniğimi unutturacağını düşünüyordum, daha doğrusu öyle olmasını istiyordum. sonuçta intihar ve zararlı alışkanlıklar dışında her şeyi deneyebilirdim.
bir chat uygulaması indirdim. 2 ay filan durdu öyle, bir türlü bulamadım uygun kişiyi. biriyle buluştum ama ısınamadım, hatta öpüştük ama en ufak bir şey hissedemedim. sonra buldum, güvenebileceğim birini buldum. kısa süreli arıyordu ve bu benim için iyi bir şeydi. henüz cinsel deneyimim olmamıştı, belki de bunu sevmeyecektim. oyüzden ilk deneyimimi kısa süreli isteyen biriyle yaşamam daha iyiydi. zaten amaç çocuğu unutmak değil miydi aslında? her neyse. buluştuk ve kahve içtik ilk olarak. biraz agresif tavırları beni tedirgin etti, sakin biri olması iyi olurdu. ama bana hep iyi davrandı. birini öpmek, onun vücuduna dokunmak, çıplak olarak birine temas etmek gerçekten çok hoştu. işin ön sevişme sonrası kısmından ilk olduğu için pek bir şey anlamadım, hatta bitse de gitsek modunda takıldım bir süre. bir yandan da "oha şu an resmen sevişiyorum" filan diye düşünüyordum. sex yaptıktan sonra biraz sohbet edip ayrıldık, çabuk bittiğini düşündüm ayrılırken.
peki çocuk? onu unutamadım. farklı tenler unutturmuyormuş. ama sonra kendiliğinden bitti. sex yapmak ne çok mükemmel ne çok kötü, yine de öyle "yapmazsam çıldırırım" gibi bir şey yok her ne kadar bir ihtiyaç olsa da. tabi sevdiğin aşık olduğun insanla başka oluyordur, bilmiyorum henüz.

yunanistan

100 yıla yakın bir süre önce bazı büyük dede ve ninelerimin terk ederek türkiye'ye yerleştiği ülke. orada bazı bölgeler dışında hiç türk kalmadığını zannediyordum ama geçen hafta yunanistan'da yaşayan akrabalarım olduğunu öğrendim. yani 100 yıl sonra halen akraba olduğumuzdan emin değilim açıkçası. bu konu benim aklımı karıştırdı çünkü bahsedilen akrabalar türklerin tamamen göç ettiği bir yerde yaşıyor. buyüzden yunan olduklarını düşünüyorum yalnız bizim aile geçmişine bakıldığında yunan ismine sahip tek biri bile yok. bu durumda ya onlar asimile olup yunanlaştılar ya da biz asimile olup türkleştik. bu gerçekleri her şey yolunda gider ve iletişim kurma planları başarılı olursa öğreneceğim.
bir de müziklerini çok sevdiğim ülke. türk müziklerine çok benziyor ama dilleri bizimkinden daha melodik. yunanca öğrenmeyi çok istiyorum ama dünya çapında sadece 20 milyon kadar olmaları beni tereddüte düşürüyor.
facebookta çok fazla yunan milliyetçisiyle karşılaşıyorum bu ara. türklerden nefret ediyorlar ve türk milliyetçileriyle kavgaya tutuşuyorlar. tabi çoğu türk milliyetçisi ingilizce bilmediği için derin konulara girilemiyor. neyse, her iki milliyetçi tarafın ve kavganın da benden uzak olmasını diliyorum, yeni çatışmalar yaratmaya gerek yok artık. zaten yeterince sorunla uğraşıyoruz.

eşcinsellere sorulan sorular

hayatımda eşcinsel olarak açıldığım insanların biri hariç hepsi kadındı. sanırım lise 3 teyken bir erkek arkadaşıma söylemiştim çünkü çocuk gayet açık fikirli birine benziyordu. önce hormonlarımdan dolayı böyle olabileceğimi söyledi sonra da aktif mi yoksa pasif mi olduğumu sordu. o çocuğun hetero olduğuna emindim ve hetero birinden bu soruyu duymak o anda biraz abes kaçmıştı. ben ona içimi döküp duygularımdan bahsederken ve hafiften ağlarken o bana "aktif misin pasif mi diye sordu ve bence duygusal bir an yaşayan bir insana sorulabilecek en saçma sorulardan biri. neyseki sonra psikolog sayesinde cinsel yönelimimi kabullendim, gay insanlarla tanıştım ve çok yakın olmadığı sürece heterolara anlatma gereği duymuyorum.

ayı sözlük itiraf

hayatımda sanırım sadece birkaç kez sex yaptım ve bunlardan biri kondomsuzdu. onu neden yaptığımı bilmiyorum, sarhoş filan değildim. sonra pozitif yaşam derneğini arayıp ilişkiden ne kadar sonra test yaptırmam gerektiğini öğrendim, yaptırdım ve herhangi bir cinsel hastalık veya sorun çıkmadı. sanırım hayatımdaki en en en büyük hata bu idi ve itiraf değeri taşıdığına inanıyorum.
tam eski hetero platoniğimi unuttum derken internetten tanıştığım 50 li yaşlarında alman bir adama karşı duygusal ilgi duymaya başladım. ama bu da imkansız görünüyor çünkü ben henüz 20 lerimin başındayım. daha önce yaşlı birileriyle tek gecelik ilişki yaşadım ama duygular girince durum çok farklılaşıyor. ben yaşlı biriyle duygusal ilişki kurma taraftarı değilim çünkü bu iki tarafı da üzer, ama şu an basbayağı hoşlanıyorum. benim seçimim değil biliyorum ama ne olacak onu bilmiyorum. ilkinde hiç çekici gelmemişti ve onu sadece almancamı geliştirmek için bir araç olarak görüyordum ama şu an bilemiyorum sözlük. mesajlarıma cevap vermediğinde deliriyorum, tipik kıskançlık triplerine giriyorum ama hiç belli etmiyorum. çünkü her gün konuşmamıza rağmen aramızda hiçbir şey yok. bir kere bile sexten konuşmadık, o benden hoşlanıyor ama bundan hiç bahsetmedik. ayrıca ekonomik kriz var onu görebilecek miyim bilmiyorum. bir kere olsun elini tutabilmek istiyorum. eğer görüşemezsek duygularımı asla tanımlayamam ve bu şekilde acı çekmeye devam ederim. belki de görüştüğümüzde hayal kırıklığına uğrayacak ve hislerimin sahte olduğunu anlayacağım. kafam çok karışık bu konuda.

genç eşcinsellere tavsiyeler

ben genç bir eşcinsel olarak akranlarıma tek bir tavsiye vereceğim çünkü en çok dikkatimi çeken konu bu. lütfen aynı fabrikadan çıkmış gibi davranmayın. konuşma tarzlarınız bile birbirine çok benziyor, vurgular, kelime kullanımları... ve bunu yaparken içten yapmadığınız çok belli. orjinal olmak kimseye bir şey kaybettirmez.

tek gecelik ilişki

sadece birkaç kez deneyimlediğim ilişki türü. neredeyse çoğu eşcinsel bireyin yaşam tarzı. hatta tek gecelik ilişkiye karşı çıkan insanlar ayıplanıyor anladığım kadarıyla.
aslında bu benim için de hoş bir durumdu. çünkü farklı insanlar yeni deneyimler... güzel şeyler bunlar.
ama bir süre sonra kendimi değersiz hissetmeye başladım. çünkü karşıdaki insan için sex hariç hiçbir anlam ifade etmiyorum, sohbet etsek bile buluşma amacımız belli ve karşıdaki bunu her türlü belli ediyor. şimdilik bunu yapmayı bıraktım, ileriki aylarda yine çok fazla olmamakla beraber bu ilişki türünü deneyimlemeyi planlasam da sanırım hiçbir zaman her gece başka biriyle sevişebilen bir gay olmayacağım.

parol

gerçekten de hafif ağrılarda etkisiz kalan bir ilaç, bir de benim ayı sözlük'teki kullanıcı ismim. ama bu adı seçmemin hiçbir sebebi veya özel bir hikayesi yok, sadece dün kullandığım bir ilaç olduğu için birden bire yazdım ismini. ama kendisiyle aram iyidir.
hoşbulduk dark bear ve askk

engelli eşcinsel

içinde bulunduğum kategori, ya da her ne ise. aslında engelli bir eşcinsel olmak kötü bir durum değil. yani durumun kendisi sorunlu değil. ama türkiyede doğmak + engelli bir eşcinsel olmak gerçekten büyük bir sorun. lgbt camiası tarafından engelli olduğunuz için, engelli camiası tarafından da açıkça bilmeseler bile kendilerinden farklı olduğunuzun anlaşılması üzerine ötekileştiriliyorsunuz ve gerisi sonsuzmuş gibi gelen bir yalnızlık hissi. ama lgbt camiası tarafından daha çok ötekileştiriliyorum. buyüzden türkiyedeki hiçbir lgbt hareketinin samimiyetine inanmıyorum-inanmayacağım. ayrıca yabancıların yani batılıların oluşturduğu çok güzel dayanışma grupları var engelli eşcinseller olarak. biz daha türkiye'de birbirimizden haberdar olamıyoruz insanlar buluşma günleri filan düzenlerken.

ilkokul arkadaşına hornette rastlamak

sanırım bir akraba veya komşuya rastlamaktan daha kötü olmayan durum. ama yine de şaşırtma değeri bayağı yüksek.

sugar daddy

bu terimle ilk growler da karşılaştım. aslında ilk olarak tonton oldukları için sugar denildiğini düşündüm ama anlamını öğrendiğimde gerçekten şaşırdım. daddy sevmeme rağmen biriyle sırf sugar olduğu için birlikte olmak veya parasını harcamak hoş gelmiyor. yine de bunu yapan insanları garip karşılamıyorum çünkü sugar daddy denilen kişiler durumdan rahatsızmış gibi gözükmüyor ve bu zorla yapılan bir şey değil.

hornet

sanırım son zamanlarda evli adamlarla dolmuş olan uygulama. bulunduğum şehirde başka dating uygulaması çalışmadığı için bunu kullanayım dedim. sanırım 1 veya 2 tane bekar yazdı ve bana göre olmadıkları için görüşmedim. görüştüğüm biri oldu ama hayatımdaki zaten çok fazla olmayan sex tecrübelerimden en kötüsünü yaşadım. sonra da uygulamayı sildim. ordan güvenilir fuckbuddy bulmak gibi bir hayalin ne kadar da fantastik ollduğunu anladım. bir de eğer bir sevgilim olursa sevgili olduğumuz süre içinde adını bile anmasına izin vermeyeceğim uygulama. bilinçsiz insanlarla dolu olduğu için cinsel yolla bulaşan hastalık kapmak için birebir.

heteroseksüel erkeklerin gaylerden çok daha yakışıklı ve cezbedici olması

gerçekten bana da çoğu zaman böyle geliyor. ama ben yinede bunun bir yanılgı olduğunu düşünüyorum. heterolar hep bizim etrafımızdalar, öyle olmasa bile muhafazakar bir toplumda yaşadığımız için kimin ne olduğunu tam olarak bilemiyoruz. yani gördüğünüz yakışıklı bir heterosexuel aslında hetero mu anlamak zor.
  • /
  • 4
Henüz hiç başlık açmamış.

ayı sözlük itiraf

az önce nasıl mısır haşlanılacağını teyit etmek üzere google’da araştırma yaptım, ilk salatamı da yapmış oldum böylece
darısı diğer yemeklerin de başına

ayı sözlük itiraf

insanların sevgililerinden bahsederken tokmakçı lakabını kullanmaktan çok haz alıyorum. ''ayşe'in tokmakçısı nerelerde ya özledik! ya da ahmet'in tokmakçısı da kapı gibi maşallah!'' şeklinde cümle içinde kullanmak bana çok sempatik geliyor.
bazen işyerinde resmi şekilde konuştuğum insanların suratına da aynısını söylemek geçiyor içimden. iyi akşamlar, yarın görüşürüz yerine tokmakçınıza selamlaaaar diyerek kapıdan çıkıp gitmek. ama olmuyor.. ben hazırım ama insanlar değil. zaten her konuda ve her zaman hazır olmayan birileri oluyor çevremizde..

ayı sözlük itiraf

#404896
toplanın sözlük anlatıyorum.
dışarda buluşuldu. akşam vaktiydi ne yapalım ne yapalım derken "gel 2 bira içelim" deme gafletinde bulundum. gaflet diyorum çünkü hiç ama hiç alışkın değilmiş alkole. bildiğin 2 biraya gitti ama aşırı tatlı oldu sormayın (tabii yorgonuz ağırbaşlılığını korudu).
zaten önceden konuşmuştuk biraz vakit geçirip eve gecicektik öyle de yaptık. geçen süre zarfında topladı kendisini. izletmek istediği bir film varmış onu izledik vs. dedim içelim böyle olmaz devamı gelsin şunun. yine şişeler açılmaya başlandı baktım gidici, önünü kesip yorgonuz içmeye devam etti.
tabii siz buralara kadar okuyup devamında cool seks storysi arayacaksınız ama olmadı öyle birşey. geçip yatağa sadece uyuduk. ne o ne ben bir hamlede bulunmadık. neden diye soracak olursanız sohbet, muhabbet o kadar güzeldi ki sanki seks yapınca olay tamamen yapay bir hale gelecek gibi hissettim (sanki bu aksiyonların hepsi seks içinmiş gibi algısı).
sabah uyandığımda mükellef bir kahvaltı masası hazırlanmış, sevdigimi bildiği için masanın ucuna gazetelerimi koymuş, camımı açıp uyandırdı beni. belki ilk defa bu kadar iyi hissettim kendimi o anı anlatamam..
kahvaltı yapıldı tam sigara keyfi diyecekken telefon geldi çıkmak zorunda kaldım.
hala irtibat halindeyiz. birbirimizi tanıma çabası, ufak ego yarışmaları, beyin fırtınaları o kadar güzeldi ki seks yapmanın çok ama çok ötesindeydi.

ama sanırım kendisi biraz kaptırdı. ben uyurken tişörtumu koklaması, ufak tricklerimi öğrenip hep beni şasırtması ve bana duyduğu hissiyatın aşk olduğunu söylemesi korkuttu beni açıkcası. aşk bana göre zaman isteyen, kolayca ağıza alınmaması gereken bir kavram ve bunu ona da belirttim. bakalım zaman ilerledikçe neler göreceğiz. şimdilik hoşçakalın.

edit piaf: adam ruh hastası çıkti sözlük. takıntı haline getirdi beni zaten balık baştan kokar anlamalıydım. bi zamanda duvara toslamayalım be sözlük.

ayı sözlük itiraf

dün rakı masasında dertlerimizi meze yapıyorduk yine.
yapıyorduk derken arkadaşlarım yapıyordu doğrusu. herkes çekilen dandik aşk acısı ağlaya ağlaya anlatıyor. dandik diyorum çünkü 1 çift memeye acılarını unutacak insanlar.
anlatıyorlar sözlük, sürekli bir şeyler diyorlar ama duymuyorum. okyanusun dibine çapa atmış gibi boşluğa bakıyorum. o kadar boğluyorum, sıkılıyorum ki anlatamam size.

derdimi anlatamıyorum, nasıl anlatayım ki hepsi kapalı kapılar arasında yaşanmış, yasak elmadan ibaret onlar için yaşadıklarım. içimden sadece siz ne anlarsıniz aşktan demek geçiyor ama yutkunuyorum.
muazzez abacı vurgun çalıyor öyle bir içten söylemişim ki "ulan yorgo derdin mi var sanki keşke senin gibi olsak" diyorlar, gülüyorum "benim derdimde dertsizlik işte" diyip geçiyorum.
çektiğim acının, yaşadıklarımın birazını yaşasalar keşke. keşke beni anlayabilecekleri bir gün olsa.

tanrı varsa şayet neden bu yaşadıklarımı bana reva gördü bilmiyorum. sınavsa şayet neden en zor kağıt bana geldi anlamıyorum. günden güne yok olmak bizimkisi.
sahi yok oluştan kurtuluş var mı?

ayı sözlük itiraf

psikolojik-travmatik-problemli kişilerden haz etmiyorum. hiçbir şey-durum-olay sizi mutlu etmediği gibi karşıdaki kişinin de hayat enerjisini emiyorsunuz. mutlu olmaya çalışın. hayat kısa koliler uçuyor.

ayı sözlük günlük

az önce lezce.com'da 50 yaşında lezbiyen bir kadına rastladım. ve bu durum beni inanılmaz mutlu etti ya. ne bileyim böyle umut doldu içim. genel profil oldukça genç olunca lgbti+ yaşlılığı da çok sıkıntılı olurmuş gibime geliyordu, onu arzularının peşinde bir kadın olarak görmek beni mutlu etti.

sevgiliden ayrıldıktan sonra yapılan ilk mastürbasyon

ikisinin de ne olduğunu bilemeyecek kadar sevgilisiz olmak bence en acı vereni.

engelli biriyle seks yapmak

ahlaki olarak sorumluluk sahibi olmak istiyorsanız öncelikle yazı dilinize dikkat edeceksiniz! "onların da seks yapmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum" bence o güzel kafanızı bunlarla yormayın sekste yapıyorlar, işe de gidiyorlar, sinemaya da.

kurban ol viski muhabbetime tabi varoşluğun geldi aklına çekemedin. gencim, güzelim şahsıma münhasır bir albenim var. allahın bildiğini neden kuldan saklayalım. aynada her sabah ağarmış saçlarına baktıkça eskiyi yad etmende normal tabi kabul et artık civar ibneler için dadysin. korkuyorum senin için yakında tanzim skiş noktasında kuyrukta sıra beklemen olası. bu son yazdığıma kahkaha attım shsjjsl

ayı sözlük itiraf

feci şekilde bıkkınlık geldi. özgür olmak istiyorum.

Toplam entry sayısı: 80

ayı sözlük itiraf

an itibariyle hiç gay veya lezbien yakın arkadaşımın olmadığını farkettim ve bu çok acı verici. denedim sözlük, samimi olmayı denedim onlarla. en iyi bulduğum kişi bile bir garip. mesaj atıyorsun bi cevap veriyorlar bi vermiyorlar. doğru düzgün oturup muhabbet edemiyorsun. sanırım birbirleriyle sadece sex için buluşuyorlar ya. bunu da bu sözlüğe yazmam çok garip belki ama çok dertliyim. kendimi yalnız hissediyorum ve bir grubun içine dahil olmak istiyorum, beni anlayan insanlar olsun istiyorum ama bir grup yok. hetero arkadaşlarım mükemmel ama onların yanında da tam olarak kendim gibi hissedemiyorum her şeyimi açıkça anlatamıyorum ve bu samimi gelmiyor bana. bakalım ne kadar daha böyle gidecek.
growler hesabımı tekrar aktifleştirdim, ama profil resmi filan koymadım. amaç partner bulmak değil sadece sıkıldığımda veya çok yalnız hissettiğimde bakmak. bunun bana ilginç bir şekilde iyi geldiğini fark ettim.

ayı sözlük itiraf

ön edit: bu gerçek bir itiraf olacak.
itiraf ediyorum, ben aslında transsexuelim yani kendimi kadın gibi hissediyorum. ama zaten zor olan hayatımın daha da zorlaşmasını istemiyorum, ayrıca bedenimi o kadar da kötü bulmuyorum. buyüzden sanırım hayatımın sonuna kadar bir erkek olarak yaşayacağım. kılsız olmadığım ve feminen davranmadığım için sesimin ince olması hariç bu belli olmuyor ki zaten belli etmek te istemiyorum. sevişmek istediğim insanlara bunu söylemiyorum genelde çünkü benden soğuyacaklarını düşünüyorum. ama seviştikten sonra söylediğim birkaç kişi oldu ve olumsuz bir tepki vermediler. sonuçta ne kadar kadın gibi hissetsem de şu an bir erkeğim ve tabiki kadınları seven biri yerine erkekleri seven biriyle sevişmem gerekiyor. zaten artık kendimi pasif gay olarak görüyorum.
hamam fantezim var. ankara ve istanbul'dan hamam tavsiyelerini özelden alabilirim. :d

ayı sözlük itiraf

yaklaşık 2 haftadır depresyondaydım. alman adamla ayrıldım sözlük. en son ona açık ilişki teklif ettim, o da bunu kabul etmeyip bitirelim dedi. belki ben erasmusa başlayınca tekrar devam edermişiz. zannetmiyorum sözlük. erasmus şehrim ondan uzak, tamam avrupada ama uzak. hem bana vakit ayırmayan birine ben neden vakit ayırayım ki? seviyorum onu ama olmaz. evet bazen sevsen de doğru olanı yapman gerekir. şimdi yarın ona özür dilerim tekrar ilişkiye devam edelim desem belki de kabul edecek ama yine aynı şeyler. bir insanın "ilişkiye sahip olmak istiyorum ama bunun için fazla zamanım yok-yoğunum" demesi çok saçma ve o bunu yapıyordu. hayır yani vaktin yoksa ne anlamı var bu ilişkinin. ben de benim için zamanı olmayan birine zaman ayırmayacağım artık. chiao mein lieber. ich liebe dich aber ich kann nicht.

engelli biriyle seks yapmak

vay bee demek engellilerin de sexe ihtiyacı varmış öyle mi? onların da. bu hakkı bize tanıdığınız için çok teşekkür ederiz, gerçekten bunu söylemeseydiniz hiç sex yapmayacaktım. bu konudan ötürü size olan minettarlığımı dile getirmek istedim sn. başlık sahibi arkadaş. bu arada ahlaki olarak ne kadar sorunlu bilmiyorum ama bence lgbt bireylerin de sex yapmaya ihtiyacı var. oh be... sanırım ötekileştirilen bir birey olarak ötekileştirilen diğer bireyleri ötekileştirmenin dayanılmaz hafifliği diye bir şey gerçekten var. başlığa yazan diğer arkadaşlardan ironi için özür dilerim, güzel yorumlarınızdan ötürü teşekkür ederim.

ayı sözlük itiraf

şu okul acilen bitsin istiyorum artık. bana zorla dayatılan şeyleri yapmak istemiyorum. bi de sokak köpeklerine karşı fobim var sanırım, evet çok korkuyorum. bazen dışarı çıkmıyorum buyüzden sabah erken ve akşam geç saatlerde. bu korkumu nasıl yeneceğim bilmiyorum. ayrıca 3 aydır sex yapmıyorum. evet biraz canım çekiyor ama bu sorun değil. 3 gün sex yapmadığında triplere giren gaylardan değilim çok şükür hıh.

ayı sözlük itiraf

ön edit: bu gerçek bir itiraf olacak.
itiraf ediyorum, ben aslında transsexuelim yani kendimi kadın gibi hissediyorum. ama zaten zor olan hayatımın daha da zorlaşmasını istemiyorum, ayrıca bedenimi o kadar da kötü bulmuyorum. buyüzden sanırım hayatımın sonuna kadar bir erkek olarak yaşayacağım. kılsız olmadığım ve feminen davranmadığım için sesimin ince olması hariç bu belli olmuyor ki zaten belli etmek te istemiyorum. sevişmek istediğim insanlara bunu söylemiyorum genelde çünkü benden soğuyacaklarını düşünüyorum. ama seviştikten sonra söylediğim birkaç kişi oldu ve olumsuz bir tepki vermediler. sonuçta ne kadar kadın gibi hissetsem de şu an bir erkeğim ve tabiki kadınları seven biri yerine erkekleri seven biriyle sevişmem gerekiyor. zaten artık kendimi pasif gay olarak görüyorum.
hamam fantezim var. ankara ve istanbul'dan hamam tavsiyelerini özelden alabilirim. :d

engelli biriyle seks yapmak

vay bee demek engellilerin de sexe ihtiyacı varmış öyle mi? onların da. bu hakkı bize tanıdığınız için çok teşekkür ederiz, gerçekten bunu söylemeseydiniz hiç sex yapmayacaktım. bu konudan ötürü size olan minettarlığımı dile getirmek istedim sn. başlık sahibi arkadaş. bu arada ahlaki olarak ne kadar sorunlu bilmiyorum ama bence lgbt bireylerin de sex yapmaya ihtiyacı var. oh be... sanırım ötekileştirilen bir birey olarak ötekileştirilen diğer bireyleri ötekileştirmenin dayanılmaz hafifliği diye bir şey gerçekten var. başlığa yazan diğer arkadaşlardan ironi için özür dilerim, güzel yorumlarınızdan ötürü teşekkür ederim.

ilk eşcinsel deneyim

lise 3 teyken heterosexuel bir çocuğa aşık olmuştum. aynı sınıftaydık ve o bir kızdan hoşlanıyordu. yakın arkadaşı statüsündeydim, klasik işte. sonra lise bitti, farklı üniversite ve şehirlerdeydik, birbirimizle hiç görüşmüyorduk. aradan 4 sene geçmesine rağmen onu unutamamıştım ve adeta kalbim yanıyordu. chat uygulamalarından haberdardım ama tehlikeli olduğunu düşünüyordum ve çok çekiniyordum. sonra lezbien bir arkadaşımla telefonda konuşurken bana chat uygulamasından bulduğu ve seviştiği birini, bunun ne kadar hoş bir şey olduğunu filan anlattı, dikkatli olmak ve her önüme gelenle buluşmamak kaydıyla uygulamaları kullanmamın o kadar da tehlikeli olmayacağını söyledi. benim de aklıma yattı açıkçası, farklı tenlerin bana platoniğimi unutturacağını düşünüyordum, daha doğrusu öyle olmasını istiyordum. sonuçta intihar ve zararlı alışkanlıklar dışında her şeyi deneyebilirdim.
bir chat uygulaması indirdim. 2 ay filan durdu öyle, bir türlü bulamadım uygun kişiyi. biriyle buluştum ama ısınamadım, hatta öpüştük ama en ufak bir şey hissedemedim. sonra buldum, güvenebileceğim birini buldum. kısa süreli arıyordu ve bu benim için iyi bir şeydi. henüz cinsel deneyimim olmamıştı, belki de bunu sevmeyecektim. oyüzden ilk deneyimimi kısa süreli isteyen biriyle yaşamam daha iyiydi. zaten amaç çocuğu unutmak değil miydi aslında? her neyse. buluştuk ve kahve içtik ilk olarak. biraz agresif tavırları beni tedirgin etti, sakin biri olması iyi olurdu. ama bana hep iyi davrandı. birini öpmek, onun vücuduna dokunmak, çıplak olarak birine temas etmek gerçekten çok hoştu. işin ön sevişme sonrası kısmından ilk olduğu için pek bir şey anlamadım, hatta bitse de gitsek modunda takıldım bir süre. bir yandan da "oha şu an resmen sevişiyorum" filan diye düşünüyordum. sex yaptıktan sonra biraz sohbet edip ayrıldık, çabuk bittiğini düşündüm ayrılırken.
peki çocuk? onu unutamadım. farklı tenler unutturmuyormuş. ama sonra kendiliğinden bitti. sex yapmak ne çok mükemmel ne çok kötü, yine de öyle "yapmazsam çıldırırım" gibi bir şey yok her ne kadar bir ihtiyaç olsa da. tabi sevdiğin aşık olduğun insanla başka oluyordur, bilmiyorum henüz.

engelli eşcinsel

içinde bulunduğum kategori, ya da her ne ise. aslında engelli bir eşcinsel olmak kötü bir durum değil. yani durumun kendisi sorunlu değil. ama türkiyede doğmak + engelli bir eşcinsel olmak gerçekten büyük bir sorun. lgbt camiası tarafından engelli olduğunuz için, engelli camiası tarafından da açıkça bilmeseler bile kendilerinden farklı olduğunuzun anlaşılması üzerine ötekileştiriliyorsunuz ve gerisi sonsuzmuş gibi gelen bir yalnızlık hissi. ama lgbt camiası tarafından daha çok ötekileştiriliyorum. buyüzden türkiyedeki hiçbir lgbt hareketinin samimiyetine inanmıyorum-inanmayacağım. ayrıca yabancıların yani batılıların oluşturduğu çok güzel dayanışma grupları var engelli eşcinseller olarak. biz daha türkiye'de birbirimizden haberdar olamıyoruz insanlar buluşma günleri filan düzenlerken.

ayı sözlük itiraf

yaz aşkı bulmak için growlr açtım ama ordakiler daddy seviyor galiba daha çok, chaser-boy sevmiyorlar. kendileri kaybeder hıh. aslında bi şey kaybedicekleri yok. evet eski sevgilimi unutabilmek için biriyle sevişmek istiyorum aslında. onu eski sevgilim olarak anınca bir garip hissettim. bir de bu lgbt etkinliklerinde hiç yakışıklı erkek yok galiba. bir daha gitmicem.

bitip eridiğiniz olgunun yanında şişman kapalı teyze görmek

ortada bir adaletsizlik yok bence. hem o teyzenin ne suçu var ya? demek ki birbirlerinin yanında olmak istiyorlar ve öyleler. sanki tontiş gay mı yok dünyada? ayrıca hadi bir de başka birinin anneniz ve babanıza bakarken aynı şeyi düşündüğünü hayal edin bakalım aynı oluyor mu?

ayı sözlük itiraf

bağlanmaktan korkuyorum yani karşımdakini mutlu edip edemeyeceğimden emin değilim ama kısa süreli ilişkilere de gelemiyorum. seviştiğim kişinin benden başkalarıyla da aynı şeyleri yaptığını, bana dokunduğu gibi başkalarına da dokunduğunu bilmek bende bir çeşit miğde bulantısı ve tiksinme duygusu yaratıyor. ayrıca bu şekilde kendimi değersiz hissediyorum. sanırım aradığım şey işin içine duyguları katmadan tek eşli olabileceğimiz bir partner, ama bir yandan duyguların da olması gerektiğini çünkü duygusuz sevişmenin tat vermediğini düşünüyorum. çoğunlukla benden büyük olan yani 30 yaş üstü insanlardan hoşlanıyorum ama bundan memnun değilim. kendi yaşıtlarımdan çok nadir hoşlanıyorum ama onlardan hoşlanmak benim için çok daha hayırlı olurdu. bunun nedeni var mı, çözümü ne keşke öğrenebilsem. bu durum bana kendimi yanlış hissettiriyor.

ayı sözlük günlük

selam günlük yine ben. drama queen modundan çıktım artık. ondan uzağım ve ellerini özlüyorum. muhtemelen birkaç ay boyunca da onu göremeyeceğim. ama böyle her gün günaydın iyi geceler filan yazmak ta mantıksız geliyor. evet her yerde her şeyde aklıma o geliyor, başkalarında ondan izler arıyorum. ama öyle el ele tutuşamadıktan, kahve içemedikten sonra ne anlamı var ki günaydın mesajlarının? ya da var mı yoksa? bir yandan da sex amaçlı görüşmek isteyen biri var ve sürekli yazıyor. kahve içme teklifini reddetmedim. bunu yaparken ona ihanet ediyormuş gibi hissettim, ama onun da düzenli sex yaptığı bir adam var zaten. ayrıca bana ne kadar kıskanacak da olsa kondom kullanma şartıyla başkalarıyla yapabileceğimi söyledi, ki muhtemelen kendisi de yapacak. neyse, bu konuyu kafamda tartmam gerek. bunun dışında okul başlıyor yine, zaten tatilde de çalıştım. ama çalışmayı seviyorum, bazen ders çalışmaktan zevk aldığımı hissediyorum. sadece sorumluluk hissi çok sıkıcı, kendim istediğim için çalışmak istiyorum ödevler yüzünden değil.

gece son derece ilgili olan kolinin sabah günaydın bile dememesi

işte bunu yaşamamak için kolileşmiyorum. sex yapıyorum veya sevişiyorum o da yalnızca değeceğine inandığım insanlarla. ya kendinize paket muamelesi yapılmasını nasıl hazmediyorsunuz arkadaşlar? tamam lubunca güzel bi şey belki ben de kimse anlamasın diye kullanıyorum ama koli muhabbeti yapıyorsak bu tür olaylara takılmamamız gerekiyor bence. sonuçta kolinin lubunca anlamı dışında gerçek anlamı da var ve bu ikisi birbirinden biz ne kadar koparmaya çalışsak ta kopamaz. eyyorlamam bu kadardı.

ayı sözlük itiraf

ya böyle sadece bi sene kimseyle duygusal bir ilişkiye girmeyip ülke ülke gezip her ülkede farklı farklı erkeklerle deli gibi sex yapasım var. tabi korunarak. bu bir sene içinde okul filan da olmayacak tabi. sadece sexle dolu koca bir sene. evet hiç duygusal ve hoş değil biliyorum ama bu da benim umrumda değil. ayrıca evet, alman adamı aldatmadım ama bana yazan diğer insanlara ilişkim olduğunu söylemiyorum. çünkü onun da chat uygulamasındaki profilinde single yazıyor. ayrıca yeteri kadar değer vermiyor bana ya bahaneler bahaneler. bu yaz zaten ailemin yanında olacağım için sex yapmayacağım kimseyle. yani planlamıyorum. sonra eğer böyle devam ederse tam erasmus başlarken ayrılık mesajı yollarım bi tane. zaten erasmusu uzaktaki sevgiliyle geçirmek iyi fikir değil. oh be, tüm kirli çamaşırlarımı döktüm. ayrıca başka adamlarla sex içerikli konuşmakta bi sakınca görmüyorum. çünkü onun bana ne kadar sadık olduğunu bilemiyorum ve bazı günler 2 mesaj filan yazışıyoruz toplam, ilişkide gibi hissetmiyorum.