sarosbalik

Durum: 1067 - 0 - 0 - 0 - 06.04.2016 02:23

Puan: 23394 - Sözlük Kaşarı

15 yıl önce kayıt oldu. 1.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 54

kayıp şehir

"benim param var artık. kocam değil mi, bakarım. o da evinin erkeği olur." lafını hayat kadını ağzından söyleten dizi.

papanın twitter hesabı açması

görünüşe göre papa arkasına aldığı ilahi kuvvetle, arkasına basit-paçoz kapitalizmi alan biber oğlanı teknolojik iletişim alanında sollamış bile. kısaca, dünya hala yaşanılabilir bir yer değil...
http://ayisozluk.com/lnk/a99fd6

yalan dünya zerrin

"oyyy yımırta gibin çocuk o senin sakalından bıyığından kolye yapar gerdanıma takarım kııııız. ablan kurban olsun sana gel genç rakı vericem sana"****

özel olan politiktir

kate millet büyüğümüzün hayat değiştiren " the personal is political" sözünün türkçesidir.*** radikal feminist olan bu ablamız bu güzel veciz sözle kadınların gündelik hayatlarında yaşadıkları sıkıntıları birileriyle paylaşmak yerine kaderleri saymalarından ötürü oluşan " öğrenilmiş çaresizlik"lerinin asılnda kadınların toplumsal sorunlarının çekirdeğini oluşturduğunu ifade eder ve bu durumu politik tartışmaya açar. yani kocasından cinsel olarak hiç hoşlanmayan bir kadının evliliği boyunca kendi rızası dışında cinsel birliktelik yaşaması* kadının bu durumunu payalaşabileceği bir platform olmadığı için kaderi olur. öte yandan bu sözü açıklamak için en çok verilen örnek anadolu nun atasözü külliyatında var olan " karı koca arasına girilmez" ifadesidir. pratikte her gün görüştüğünüz, sevdiğiniz komşunuzun akşamları kapılar kapanıp "özel hayatlar" başladığı sıralarda kocasından dayak yiyen bir kadın olması durumuna "sen karışma" emri veren atalarımızın tahakkümünü ortadan kaldırır bu söz. çünkü konuyu bireysel olarak o kadın ve erkekten çıkarıp; o dayağı ataerkil sistemin bir parçası olarak gösterir. dahası o kadın "ben dayak yiyorum ama keyfim yerinde, sana ne" dese bile* size "ben etrafımda dayak olayı istemiyorum" deme hakkını doğurur.

özel olanın politik olmasını sadece ataerkillik ve kadınlar üzerinden düşünmenin yanı sıra başka ayrımcılıkları* anlama noktasında da düşünmek gayet mümkündür.

helal olsın kate ablaya, cidden alkış...

sevgiliyi hunharca sikmek

mezhebimin onca geniş olmasına rağmen şu başlığı yadırgadım. çünkü özel olan politiktir lafı ciddi ciddi hayata bakış açımı değiştirmiş olsa da özel olanla " mahrem" olan arasına da bir küçük çizgi çekmek gerektiğini düşündürdü bana.

(bkz: hunharca)*

sessiz sedasız

çaresizliğin en güzel anlatıldığı şarkılardan biridir...

ruhumda biriken dert yağmurunu
içime dökerim sessiz sedasız
kimse bilmez benim ne çektiğimi
gülerken ağlarım sessiz sedasız

volkana dönse de gönül ocağım
titrer bakışlarım susar dudağım
dillere düşmesin diyerek adım
yaşayıp giderim sessiz sedasız

kaderi şikayet etsem ne fayda
her suçu feleğe atsam ne fayda
alnıma yazılan yazılan alın yazımla
tükenir giderim sessiz sedasız

(bkz: gönül akkor)

kapın her çalındıkça

kalp kalbe karşı derler

sözleri turhan taşan'a ait olan ve çoşkun sabah'ın kalp kalbe diye yorumlayıp ünlendirdiği ancak asıl kadın sesine; nesrin sipahi sesine yakışan şarkıdır. müzik klasörünüzde "rakı" isimli alt klasöre layıktır...

kalp kalbe karşı derler
onun için sormadım
o dalgın bakışları
ben mi yanlış anladım

söyle nedir, nasıldı
gönlüme akışların
bir sır gibi içimde
simsiyah bakışların

neler geçti gönlünden
anlat azıcık bana
en içten duygularla
bağlıyım artık sana

dalıp gitti gözlerim
gözünde uzaklara
fırsat bilim gönlümü
düşürdün tuzaklara

the hours

sevgili leonard...
cesaretle hayatin yüzüne bakmak…
her zaman cesaretle…
hayatin yüzüne bakmak.
ve ne için oldugunu bilmek.
en sonunda bunu bilmek.
onu oldugu sey için sevmek ve …
kaldirip bir kenara koymak.

leonard…

aramizda her zaman yillar vardi.
her zaman yillar.
her zaman sevgi.
her zaman saatler.

yavrubear

bildiğiniz tacizci yazardır... bi komiklikler bi sempatiklikler... gün geçmez oldu şirinlik muskası eylemlerine maruz kalmadan.* ilk görüştüğümüz yerde kendisine yanaklarımı mıncırtacağım. söz!

ve al sana:*

ay gidiyor batmaya
selam söyle fatma ya
karyolayı onarsın
geleceğim yatmaya

kulağa hoş gelen kelimeler

21 aralık 2012

kıyamete üç kala odtü'lüler şeytan taşlamak suretiyle kendileri kutsadılar. allah ın komünistleri*, son anda yırttı keratalar.

(bkz: 18 aralık 2012 odtü de erdoğan a protesto)

21 aralık 2012

şirincedeki zenginler için üzülüyorum. hadi bi kere inandınız bu tantanaya. tamam biz bütün fakirler geberelim ve siz sağ kalın. onda da sıkıntı yok. ama o zenginliğinizin ne anlamı kalır ki biz fakirler olmadan. ayrıca o kadar malı - parayı kendi başınıza kazandığınız yanılgısında olacak kadar salak olduğunuza inanmak cidden zoruma gidiyor. nihayetinde biz fakirlerin emeklerinden çalarak edindiğiniz o malları. ayrıca kalacak bir avuç hayatı boyunca üretmemiş; neredeyse nefes almak için bile başka insanların emeklerine ihtiyacı olacak siz zenginler bizsiz kaç gün hayatta kalabilirsiniz ki?*

profil sitelerinde gelen en saçma mesajlar

xx: merhaba, ben anlayışlı*, sırdaş*, temiz, hijyenik, aklı başında, feminen olmayan, çalışan, üniversite mezunu birini arıyorum.
sb: tebrikler buldun.**
xx: ap?**
sb: a*
xx: olmadı o zaman. ben en kötü ap arıyordum.*
sb: niye ki a lardan "anlayışlı, sırdaş, temiz, hijyenik, aklı başında, feminen olmayan, çalışan, üniversite mezunu biri çıkamaz mı?***

sabahları gelen telefon ve mesajlar

hayatınızda özel biri yoksa sevgilinizdenmiş gibi algılamaya başladığınız, bankalardan, daha önce alışveriş yapılan giyim ve teknoloji mağazalarından, telefon şirketlerinden ve nedense bir de "belediye başkanlığı"ndan gelen aramalar ve mesajlardır. şu saat itibariyle 1 görüşme yapıp 2 mesaj aldığımı düşününce resmen canım sıkıldı. çünkü sevgili albaratürk altınlarımı yatırıma dönüştürmek için beni şubesine beklediğini söylemedi. altın sahibi olmadığımı sonunda öğrendi sanırım...***

yumuşak g

hakkı yenen harftir. kelimelerin başına bile getirilmez sırf "yumuşak" olduğu için. ilkokulda alınan harf çıkartmalarında bile en az bu harfe yer verilir; bonibon kapaklarında asla bu harf olmaz(dı). bu duruma toplumun yumuşaklıkla yaftaladığı biz ibnelerin en fazla tepki göstermesi gereklidir.yumuşak g ile kader birliği yapmak en birinci vazifemiz olmalıdır.**

kassam

metre kareyeye üç teknik direktör, iki iberal ekonomist, dört ortadoğu uzmanı düşen güzide vatanımızda think tank'te ulaşılabilinecek son noktadır. açılımı konjonktürel analitik strateji sağlama merkezi olan bu merkez 2012 senesinde ankara-gazi-corum ve nigde universitelerinden degerli akademisyenlerin katilimiyla kurulmuş ve amacını emperyal türkiye yaratmak olarak belirlemiştir. "turkiye ak parti iktidari ile uzerindeki 70 senelik durgunlugu atmis,sahip oldugu binlerce yillik devlet gelenegine uygun bir halde davranmaya baslamistir." diye günümüzü yorumlayan merkezin " odtü nasıl kurtulur?" başlıklı raporunu paylaşmazsam çatlarım:
-----------------------------------spoiler----------------------------------------------------

orta dogu’da liderlik ve kuresel bir guc olma yolunda dev adimlar atan turkiye’nin bu bolgenin ismini tasiyan ve son derece stratejik bir kurulum amaci tasiyan odtu’yu yeterince kullanamadigi aciktir. halbuki kurulus asamasinda bile odtu iyi kotu hedeflerini gerceklestiriyordu. arap dunyasindan basarili gencler odtu’de egitim aliyor,turkiye’yi taniyor ve bu sayede seviyorlardi. turkiye’den okula giren ogrencilerin cogu da cok rahatlikla basta abd olmak uzere yurtdisinda egitimlerine devam ediyorlardi. peki simdi? fakir fukara filistinli 3-5 genc haric kim geliyor odtu’ye? odtu yurtdisina ogrenci gonderme konusunda neden cok sonralari kurulan ozel universitelerin gerisine dustu? odtu muhendislerine aselsan vs. kurumlar da is vermese o parlak cocuklar resmen issiz kalacak. bu muydu hedefimiz?

o yuzden biz oturduk ve kassam olarak son derece detayli bu raporu hazirladik.

1) odtu’yu mevcut yoneticilerin yonetemedigi aciktir. cagin gereklerinden bihaber bir suru rektor geldi gecti ama hicbir sey degismedi. odtu hala anarsiyle aniliyor. o yuzden ankara’yi bilen,seven sanayici ve is adamlarindan olusan bir mutevelli heyeti kurulmali ve universite yonetimiyle ilgili onemli kararlar burada alinmalidir. rektoru de bu kurul secmeli,yok karismamalidir.

2)odtu’nun gelir kaynaklari arttirilmalidir. oyle k.kibris’ta turkiye’ye puani yetmemis ogrencilerin parasini alacak vizyonsuz kampusler acmayla olmaz bu is. erbil basta olmak uzere baku,tiflis,doha gibi yerlerde yeni kampusler acilmalidir. georgetown,northwestern,carnegie mellon gibi meshur amerikan okullari artik orta dogu’da faaliyet gostermektedir. iste bu yuzden oralardan artik turkiye’ye ogrenci gelmemektedir. o halde biz oraya gidip odtu kampusunu nerede talep varsa acmaliyiz.

3)butun ihtiyac temeline dayanan burslar kaldirilmalidir. onlarin yerine basari burslari getirilmelidir.fakir ogrencinin ihtiyaci varsa elbette zengin arkadasindan cok calisip o bursu alabilir. neden durduk yere burs verelim? bu karsiliksiz burslar sonra ogrencileri tembellige itiyor ve tembellik icerisindeki ogrencileri sol orgutler kapiyor.

4)butun kantinler merkezilestirilmeli,cok is yapmayanlar kapatilmalidir. merkezilesmis kantinler vatanini milletini seven bir isletmeye verilmelidir. bu sayede yerel kontrol sikilastirilabilecektir.

5) kantin fiyatlari buyuk oranda arttirilmalidir. ucuz cay sayesinde bir suru ogrenci uzun saatler kantinlerde lak lak ediyor,ve zararli propagandaya maruz kalma ihtimallerini arttiriyor.

6)hocalarin maaslari dusurulmelidir. maaslar yapilan projeler ile artmalidir. bu sayede kimse bos bos oturamayacak,proje pesinde kosacaktir. rahata ve tembellige alismis sol goruslu ogretim uyeleri ise bu sayede elenecektir.

7)siralarinda devrim yazan stadyum yikilmalidir. bu stadyum gereksiz yere bir sembol vazifesi gormektedir. yerine guzel bir alisveris merkezi acilmali ve buradan gelecek kira odtu’ye gelir olarak gelmelidir.

8) buyuksehir belediyesinin projesi hayata gecirilmeli,odtu’den yol gecmelidir. odtu’nun erisilemez,zaptedilemez imasi veren kale tarzi anlayis bu sayede unufak edilecektir.

9)yurtlar karistirilmalidir. her yurdun yarisi ozel odalardan olusmalidir. ebi tarzi tek bir yurt yerine ebi mantigi butun yurtlara dagitilmalidir. yurtlarda her sene mecburi oda degisimi yapilmalidir ki gruplasmalarin onune gecilsin.

10)4 senelik fakulteyi 5 senede bitiremeyen herkesin okulla ilisigi kesilmelidir. yasalar izin vermiyorsa harclari 5 katina cikarilmalidir ki gelemesinler. unutulmamalidir ki cogu anarsik sol orgutun kontrol edenleri okulda yillardir ne yaptigi belli olmayan kidemlilerdir. bunlarin ayagi okuldan kesilmelidir.

11) yurt sayisi azaltilmalidir. ogrenciler yurtlarda kala kala gereksiz bir birlik beraberlik bilinci kazanmaktadir. her gun trafik cekerek eve gidip gelen bir ogrencinin olaylara karismaya gucu de kalmaz

12 mufredat agirlastirilmalidir. ogrencilerin basini kasiyacak vakti kalmamalidir. bu model bilkent’te cok guzel islemektedir.

13)yemekhane fiyatlari piyasa ile benzer noktalara cekilmelidir. kimse kimseyi bos yere beslemek zorunda degil. ayrica yemekhane de anarsik olaylar icin toplanma noktasina donusmus durumdadir.

14)protesto tarzi olaylara karisan ogrencilerin yurt ile ilisigi kesilmelidir. mumkunse okuldan da uzaklastirilabilirler.

15) yuksek lisans duzeyinde maas yerine burs sistemine gecilmeli. yeterli gelisimi gosteremeyen ogrencilerin ilisigi kesilmelidir. burslar 12 ay degil 9 ay uzerinden verilmeli ve asgari ucreti gecmemelidir.

genel okuyucu icin hazirlanan rapor bu sekildedir. daha detayli rapor isteyen kurumlarin kassam’a basvurmalari yeterli olacaktir.

-----------------------------------spoiler----------------------------------------------------

bu kadarıyla yetinemem diyenler için elemanların adresi şöyle: http://kassamstrateji.wordpress.com/

pireyi deve yapmak

abartılan sorun ilişkiyle ilgiliyse ve ilişkinin sonunu getiriyorsa:

(bkz: okyanuslar aşıp derede boğulmak)

tanışılmak istenen sözlük yazarları

bir mesaj uzaklıkta olan insanlardır. gerçi sonra bir telefon... ve hassiktir bu kadar tanışma yetmedi durumları için de bir otobüs ya da uçak yolculuğu uzaklığında bulunmaktadırlar...

18 aralık 2012 odtü'de erdoğan'a protesto

atv ve ntv'de "göktürk-2 uydusunun fırlatılmasına karşı çıkan grup polisle çatıştı" şeklinde halka aktarılmış protestodur... zerrincimden atv ve ntv'yer gelsin, aferin tülayııımm çok güzel anlamışsın!!
  • /
  • 54
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 1067

yok saymak

bir insana yapılabilinecek en büyük şiddettir!

eşcinselliğin beş şartı

1) adonise iman*

2) necasetten teharet*

3) hadesten teharet*

4) na-setrül avret**

5) istikbali orgazm*

iz bırakan kitap cümleleri

''sordukları zaman, bana ne iş yaptığımı, evli olup olmadığımı, kocamın ne iş yaptığını, ana babamın ne olduklarını sordukları zaman, ne gibi koşullarda yaşadığımı, yanıtlarımı nasıl memnunlukla onayladıklarını yüzlerinde okuyorum. ve hepsine haykırmak istiyorum. onayladığınız yanıtlar yalnızca bir yüzey. ne düzenli bir iş, ne iyi bir konut, ne sizin medeni durum dediğiniz durumsuzluk, ne de başarılı bir birey olmak ya da sayılmak benim gerçeğim değil. bu kolay olgulara, siz bu düzeni böylesine saptadığınız için ben de eriştim. hem de hiç bir çaba harcamadan. belki de hiç istediğim gibi çalışmadan.istediğiniz düzeye erişmek o denli kolay ki… ama insanın gerçek yeteneğini, tüm yaşamını, kanını, aklını, varoluşunu verdiği iç dünyasının olgularının sizler için hiç bir değeri yok ki. bırakıyorsun insan onları kendisiyle birlikte gömsün. ama hayır, hiç değilse susarak hepsini yüzünüze haykırmak istiyorum.sizin düzeninizle, akıl anlayışınızla, namus anlayışınızla, başarı anlayışınızla bağdaşan hiç yönüm yok.aranızda dolaşmak için giyiniyorum, hem de iyi giyiniyorum. iyi giyinene iyi değer verdiğiniz için. içgüdülerimi hiç bir işte uygulamama izin vermediğiniz için.hiç bir çaba harcamadan bunları yapabiliyorum, bir şey yapıldı sanıyorsunuz.''

tezer özlü, '' yaşamın ucuna yolculuk''

gece okunan şiirler

"em rojên nexweş ên dawî dijin belkî
belkî em rojên pêşî yên xweş jî bijin
tiştekî tehlok heye di vî hewayî de
di navbera dahatû û rabirdûyê de
di navbera êş û dilşahiyê de
di navbera hêrs û bexşînê de
dm şikestin hê jî em ê bên şikestin
ji rojhilat ber bi rojava di hemû cîhanê de"

kürtçe bilmeyenler için:

"son kötü günleri yaşıyoruz belki
ilk güzel günleri de yaşarız belki
kekre bir şey var bu havada
geçmişle gelecek arasında
acıyla sevinç arasında
öfkeyle bağış arasında
biz kırıldık daha da kırılırız
doğudan batıya bütün dünyada"

(bkz: cemal süreya)

edit: pisinge zaten paylaşmış... ne güzel bir başkasının da gecenin köründe cemal süreya'nın bu şiiriyle umut biledeğini öğrenmek.

heteroseksüellere sorulabilecek sorular

- heteroseksüeller neden futbolu bu kadar seviyor?

- benim heteroseksüel bir arkadaşım var, seni onunla tanıştırayım ister misin?*

sevgilisinden yeni ayrılanlara tavsiyeler

dul kadınsın, bir ihtiyacın olursa çekinme.*

pınar selek

1971'de doğup iyi bir lisans öncesi eğitim aldıktan sonra akademik başarılarını mimar sinan üniversitesi* sosyoloji bölümünde devam ettiren ve şu sıralar yurt dışında olan sosyolog, feminist ve yazardır. 1998’de yedi kişinin hayatını kaybettiği mısır çarşısı patlaması davasından o günden beri yargılanan ve hakkında bir türlü nihayi karara varılamayan insandır. iki kez bu davadan beraat etmesine rağmen yargıtayda sürekli kararların bozulması süreci bugün itibariyle türkiye cumhuriyeti hukuk tarihine geçicek saçmasapan bir kararla tekrar bozulmuştur. kendi kararını bozan yargıtaya karşı kararında direnme kararı veren yerel mahkeme "ay biz vazgeçtik" demek suretiyle yargılama sürecini sil baştan ele almaya karar vermiştir. işin ilginç tarafı bu duruma eski kararda direnme fikrindeki savcı bile şaşırmış ve mütaalasını "iyi madem, suçlu, hadi yargılayak bari" şeklinde vermiştir...

kanıtsız, tanıksız şekilde yargılanıp hakkında müebbet hapis istenen selek'in davasından bir gün önce bir ülkeyi 30 yıl geriye götüren darbeyi yapan bir çok insanın ölümünden, kaybolmasından, sakatlanmasından sorumlu olan insanların ellerinde kahveyle talk show'a çıkarılmışçasına ifadesini alan mahkemeyle selek'in durumunu bu şekilde yargılamayı uygun bulan mahkemenin aynı anayasa ve yasalarla işlediğine inanmak güçleşmiştir.

son karar haricindeki yargılama süreci için bakınız: http://www.pinarselek.com/

pınar selek'in hepimizce okunması gereken kitabı için (bkz: sürüne sürüne erkek olmak)

(bkz: adaletin batsın türkiye)

ayı sözlük'ün geldiği son nokta

yazarların dertlendikleri her ne ise o konuda yazabildikleri; bunu yaparken de neredeyse istedikleri her formatta başlık açıp üzerinden muhabbet döndürebildikleri bir sözlük olmuştur. insanların çok ve çeşitli oldukları düşünülünce insan sayısı kadar entry yazım şekli ve içeriğinin olması düzeylilik-düzeysizlik tartışmasından çok daha öte bi yerde "zenginliktir". zaten burada söz konusu olan yaşanan cinsel deneyimleri ballandırarak anlatmaktan ziyade hayatın, bizim durduğumuz yerden nasıl göründüğünü kelimelere aktarmaktır.

arada bikaç ayının sik boyunu; göt deliği çapını öğrenmenin ve bunların toplamda kaç farklı kişininkiyle ilişkilenmiş olduğunu bilmenin zararı yoktur. kaldı ki her birimizin bir cinsel birleşme sonucu burada olduğumuzu düşününce, bizi var eden "sikişmek" eyleminin sokakta neredeyse hiç kullanılmayan kullanılsa da kötü bir anlamı varmış gibi kullanılan bir ifade olmasının önüne geçip bu eylemi yemek yemek, uyumak...vs diğer insani eylemler şeklinde insanlara düşündürtmek bu sözlüğün asli görevlerindendir. sikişmek eylemi insanların kafasında normalleşmezse eşcinsel ilişkiler sapıklık olarak değerlendirilecek; kadının bedensel özgürlüğü hiç bir zaman var olamayacaktır.

chp teyzesi

yakın gelecekte biyoloji ve fiziksel antroploji bölümlerinde; uzak gelecekte ise paleantropoloji bölümlerinde homo kemalismus vajinismus ismiyle anılacak olan primat türüdür.

eşcinsel evlilikleri protesto gösterisi

coqueteria nickli has hanım ablanın "emekli cami hocaları yardımlaşma derneği" olarak nitelendirdiği bir grup insanın türkiye'de olan bitene kafa yormaya başlaması; dahası kafalarını yoran meseleler için sokaklara dökülmesidir.** öncelikle söz konusu gürühun eşcinsel evliliği ile ilgili yasanın geçmesi için bdp ve chp'nin kıçlarını yırtmalarının bile işe yaramayacağını düşününce dertlendikleri şeyin müslüman kürt camia'nın bdp ile ilgili bağlatılarını zayıflatmak olduğu düşünülebilir. dahası bu video bir kez daha göstermiştir ki eşcinselliğin ismi türkiye'de hala "ibnelik"tir.** vidyonun devamında başka konulara da değilinilmiş olunmasına karşılık değinilmeyen konular kendilerine "insan hakları savunucusu" diyen bu taşakları topuklarına değen elemanların aslında ne kadar samimiyetsiz olduğunu göstermektedir. samimiyetsizliğin ölçüsü için elemanların "insan" kategorisine neyi alıp neyi almadıklarını bir kez daha düşünmek gerekir.

son olarak da bu vidyonun ve bu tür amcaların ellerinde bu pankartlarla sokaklarda bulunmalarının, türkiye'deki eşcinsel hareketin artık ne kadar kuvvetli olduğunu gösteren bir geribesleme olduğunu düşünüyorum. normal şartlarda "yok saydıkları bir kesimin" varlığını kabul etmiş olmaları üzerinde de bu kesim için canlarının bu denli sıkılması eşcinsel görünürlük için - eşcinselliğin bir mücadele alanı yarattığını göstermesi açısından gayet kıymetlidir.

(bkz: ibnenin fendi hacıyı yendi )

http://www.sansursuzhaber.com/izmitte-es...

vatandaş ingilizce konuş daha çok konuş

evrensel iletişim ve bilim dili olan ingilizce'nin hakkının teslim edilmesidir. toplasan 70 milyon tarafından konuşulan bir dilin yerine 4 milyar insanın bildiği ve konuştuğu dille iletişim kurulması gerekliliği kuşku götürmez bir gerçektir. orta okuldayken tarih kitabında gördüm. bir dağın içine sıkışmış bir grup insanın köpekgillerden bir hayvanın lütfuyla o dağdan kurtulmaları*** sonra da üreyerek koskocaman orta asya'ya sığmayıp dünyanın dört bir yanına barbar olarak gitmesi, gittikleri yerlerde taş üstünde taş bırakmayan ve varolan kültürleri yok eden torunlarının biraz medenileşmesi için şarttır. devletin kurucu milletler arasında ingilizce konuşanların olmaması önemli değildir. ne de olsa devlet ne derse o olur. ingilizce konuşmayanlar hastanede tedavi edilmezlerse; askerde, okulda, karakolda...vs. aşağılanırsa seve seve ingilizce öğrenip medenileşirler zamanla ne de olsa...

(bkz: milliyetçilik karşıtı olayım derken millet karşıtlığı yapmak)

dark bear

ana dil başlığına yazmış olduğum "the language that a person can have; but not a state" girdisini 5 kere silen ve 4. kez bu işlemi yaparken bana nedenini "aynı entryi tekrar tekrar yollamana gerek yok aslında. türkçe meailini ilave etmen gerekecek, herkesin anlayabilmesi için" şeklinde bir açıklamayı nihayetinde lütfeden ayı sözlük yöneticisidir. kendisine "böyle bir kural olmadığını" belirtmiş olmama rağmen "böyle bir kurala gerek yok, herkesin ruhen ve beyinen bilmesi gereken birşey." diyerek beni dumura sürüklemiştir.

kurallarda herhangi bir ifadenin olmadığı sözlükte alıp başını giden seri eksileme olayına ruhunun ve beyninin ne dediğini çok merak etmekteyim.

(bkz: zeki müren ruhuna ve beynine göre versin)

chp teyzesi

yakın gelecekte biyoloji ve fiziksel antroploji bölümlerinde; uzak gelecekte ise paleantropoloji bölümlerinde homo kemalismus vajinismus ismiyle anılacak olan primat türüdür.

chp izmir kadın kolları

1 mayıs 2011 tarihinde gündoğdu meydanında toplu halde rastladığım teyzeler gürühudur. sayıca hayli kalabalık olmalarına rağmen birbirlerine tıpatıp benzemeriyle akılda kalmışlardır.* neyse chp deki değişim dalgalarının sonucu olarak 1 mayıs meydanlarına doluşturulan bu hanım teyzelerin ortamı pek garipsemiş olmaları gözden kaçmamıştır. bu teyzelerden birinin polis arama noktasında "evladım bizi neden arıyorsunuz, biz chp'li kadınlarız" cümlesi ve polisin bu cümleyi sikine takmadan işine devam etmesi üzerine ahretliğine destekte bulunmak isteyen sarı-kısa-fönlü saçları ve kırmızı şapkası olan bir başka teyzenin "akp'nin polisleri bunlar zaten" cümlesi bu gürühu anlamak için yetmiştir.

anlamsız entryleri alt alta okumak

Henüz takip ettiği biri yok.