sarosbalik

Durum: 1067 - 0 - 0 - 0 - 06.04.2016 02:23

Puan: 23394 - Sözlük Kaşarı

15 yıl önce kayıt oldu. 1.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 54

18 aralık 2012 odtü'de erdoğan'a protesto

recep tayyip erdoğan'ın çin'den fırlatılacak uyduyu odtü'de izlemeye gelmesi, gelirken de 2000'i aşkın polisi halkın hizmetinden alıkoyup kapıkulu askeri formatında yanında getirmesi durumundan ibaret gibi görünmektedir. ancak 15 aralık tarihinde odtü'de katılacağı basından gizli bir toplantıyı son anda öğrencilere duyurup protesto etmeye gelenlerden 20 öğrenciyi gözaltına aldırması kadar sistemli bir harekete benziyor. zira bu sefer de iki öğrencinin yaralanmasına ve 26 öğrencinin daha gözaltına alınmasına neden olmuştur. daha önceki protestolardan bir çok öğrencinin tutuklu şekilde yargılandıklarını da dikkate alınırsa rte'nin bu davranışı kasdi ve sistematik şekilde demokrat öğrencileri eğitimden alıkoymak - onları politik arenadan bertaraf etmek gibi anlaşılması mümkün. hele ki çağdaş dünya devrimlerinin ve diğer halk hareketlerinin çoğunlukla üniversitelerden yükselen gerilimlerle - öğrenci protestolarıyla başladığı bilgisi artık çok da yaygın bir bilgiyken rte'nin devrimci-demokrat gençlikten çekinmesi pek de yersiz değil.

18 aralık 2012 odtü'de erdoğan'a protesto

ferdan ergut'un facebook sayfasında paylaştığı kadarıyla durum şu: "odtü polis işgalinde... öğrencilerle birlikte ben de yürüyüşe katıldım. fizik bölümünün önünden yürümeye başladık. polis barikatına henüz görmüştük. daha grubun tamamı bile toplanmamıştı. barikatla bizim aramızda yüz metreden fazla vardı ve öğrenciler ne yumurta, ne taş hiçbir şey atmamışlardı. sadece slogan atıyorlardı. ve polis gaz bombalarını yağdırmaya başladı. bunun üzerine ben olay yerinden ayrıldım. olaylar hala devam ediyor. sürekli gaz bombalarının sesi geliyor. şu anda ofisten yazıyorum."

ntvmsnbc com sitesine göre ise polislerin attıkları gaz bombalarından ötürü odtü ormanlarında yangın çıkmış... http://www.ntvmsnbc.com/id/25407163

muhalefet org adresine göre de öğrenciler polislerin kurdukları barikatları yakıyorlarmış. http://muhalefet.org/haber-odtude-tayyip...

cnn türk kanalında yayınlanan haber için bakınız: http://www.dha.com.tr/dhavideogaleri.asp...

recep tayyip erdoğan

kendisini eleştiren öğrencin hayatlarını hapisanelerde-mahkemelerde geçirmelerinden zevk alan ve bu zevkine daha fazlasını eklemek için bu gününü onlarca otobüs dolusu polisle* birlikte odtü'de geçiren türkiye tipi demokrasi galibi...

şimdiye kadar olay olduğuna dair bilgi gelmemesi sevindirici. umarım onu protesto için öğrenciler ve hocalar, tayyip'in onlara-bize yaptığı gibi onun okulda bulunuşunu yok saymak tarzı bir protesto gerçekleştirir.**

edip cansever

açılmamış bir şarap şişesiydim
ki öyle kaldım
acımı köpürtmedim
içime sağdım
gözyaşlarımı göstermedim
ki sildim
özgürlüğüm beni tutsak düşürdü
başaramadım

içimde kara kara bulutlar sallandı
ki sallandılar
dışarı yağamadım

ve yenildim ve sustum

sevilmeyen kelimeler

taşaklı üyenin yeni geleni tehdit etmesi

kadına yönelik şiddet

özlenen ayı sözlük yazarları

kaçak ve anne

ahmet kaya'dan. 1989 yılında çıkardığı iyimser bir gül albümünden...

uçtum ateş üstüne
dağlansın diye sızım
sorma halim ne olur
yoruldum anlamsızım.

yağmur doldu içime
açım sigarasızım
uyuyor musun anne
ben geldim; vefasızın.

bir rüzgarın önünde
kaçağım kuralsızım
duyuyor musun anne
yalnızım çok yalnızım.

ah dalsam dizinde
uyusam doymaksızın
sabah olmasa gece
kaçmasam dermansızım.

sür beni gül yüzüne
gitsem de kalsın sızım
.
ağlıyor musun anne,
gidiyor hayırsızın.

suç oldu suç üstüne
her şarkım her yazım
vuruştum türkülerle
kanla beslendi sazım

kadının kadına uyguladığı şiddet

kadına karşı en yaygın şiddet türüdür. en kötüsü de sürekli kendi kendini üretebilme özelliğinin olmasıdır. diğer yandan okullardaki eğitimlerle de önüne geçilebilir değildir. farkındalık yaratmak ve dolayısıyla önlenmesi en güç olan şiddettir.

yalan da olsa

gece gece sözlerine sardığım ahmet kaya şarkısı. şarkılarım dağlara albümünden.

sözleri de şöyle:

sokak ortasında bir kadın var bağırıyor
kendini arıyor, kendini soruyor bağırıyor
sesi kulaklarımda bir kurşun gibi, patlıyor
yalan da olsa haklılar, diyoruz ama,
bu da yetmiyor

gece yarısı vardiyalarında işçiler tedirgin üşümekte
iş'ten değil güç'ten degil içten, üşümekte
zaman geçmekte zaman gecikmekte, zaman üşümekte
yalan da olsa birleşiyorlar ama
bu da yetmiyor

gece yarısı bir müzisyen evine yine geç, dönüyor
taksi parası bile yok, cebinde ama evine, dönüyor
iki damla yaş geliyor gözlerinden cigarası sönüyor
yalan da olsa zenginiz,
bu bize yetiyor

yalnızım yalnızlığım beni dinlemekte
yalan da olsa ne var ki bu şarkıyı söylemekte
yalan da olsa içimden bir bulut akıp gidiyor
yalan da olsa mutluyum ya,
bu bana yetiyor.

sevgili arıyorum

sezen aksu'nun yazıp yıldız kaplan'ın söylediği sözümün eriyim*** şarkısında yol gösteriliyor:*

uzatsan elimi tutacaksın
karşında duruyorum bak
görebilsen çekeceksin
fotoğrafı şip şak
diyorsun ki ruh eşimsin
dünya ahiret kardeşimsin
üstelik hemşerimsin
haydi buyur buradan yak
yeter artık aç gözünü
ben senin askerlik arkadaşın değilim

ayı sözlük'ü terk etmek

dogtooth

orjinal ismi kynodontas olan 2009 yapımı yunan filmidir. filmin konusu ve içeriği itibariyle ileri demokrasi yaşayan ülkemizin sınırlarını ancak intenetteki kaçak gediklerden aşabilmiş ve aldığı ödüllerden ötürü de dikkat çekebilmiştir. temelde fanfenussen ablamla muhabbette söylediğim gibi filmin konusunda-kurgusunda değme çağdaş filozofun teorilerine selam söylenmiş en çok da althusser'in dil ve iktidar ilişkisini irdelemiştir.* yoksa yapısökümü filmin her biyerine ince ince nakşedildiği de gerçektir. bütün bu sağlam alt yapının üzerine bir de yazarın - yönetmenin son derece sıradan bir hikaye seçip gayet az karakterli kullanıp filmi sunması cidden takdire şayandır. insan doğasını her anlamda tamamen çıplak gösterebilmesi başarısı doksan dakikaya sığdırabilen bu filmin başarısı herhalde izleyenlerin kendi hayatlarını filmin sunduğu çerçeveden tekrar gözden geçirmesi olacaktır. umarım izleyen ve ve bu süreci yaşayan sayısı çok olur.**

filmin künyesi için bakınız imdb: http://www.imdb.com/title/tt1379182/

yandex

yandex disk diye bişeysi var. iş yerinde ve evde kurulu. bu yüzden eskiden yaşadığım günlük çalışma bölünmesinden tamamen kurtuldum. yok yazdıklarımı mail attım mı ya da flash belleğe kopyaladım mı - flash belleğim nerde derdim kalmadı... ha iş yerindekini şifreli kullandığımdan orda kurcalayan eden de olmuyor ben işe gitmediğimde yerime oturanlarca. basit ama iş gören bi icad vesselam.

bol acılı adana kebabı yedikten sonra olanlar

belirli bir süre geçtikten sonra "olmayanlar" için bakınız: anal seks

zevk olsun diye sevgili terk etmek

yalan dünya ışılay ablamınızdan esinlenerek akla gelmiş şeydir. aşk denen olayı insanların genelde en kallavisinden sado-mazo ilişkilere dönüştürdüğü düşünülünce* olmayacak şey değildir. ha mazoşistseniz amenna, sonuna kadar saygı duyarım ama değilseniz "sadizmine sağlık yiğidim" diyip geçmek zorunda olmamız dileğiyle...

kardan adam

"böyle uzaktan uzaktan hiç konuşmadan" yazdıklarımı takip eden - beğenen insan... ben de sizin takibinizdeyim efenim.. hem de zevkle - aydınlarak okuyorum sizi. sizinle birlikte yazmak bir zevk, teşekkür ederim...

öyp asistanlığı

üniversitede akademik kariyer düşünenler için şu günlerde başvuruları devam eden fırsattır. torpil morpil gerektirmeden** sırf lisans mezuniyet notunuz, ales skorunuz ve dil puanıyla başvurabilirsiniz. yalnız sıkıntı şu ki ileri demokrasi ehli, ülkeyi kocaman bir papalık haline getirmek için neredeyse sırf ilahiyat mezunu ya da başka yerlerden mezunsalar bile ilahiyat fakültelerinde çalışacak eleman almaya karar vermiş...**

1fe90

(bkz: öyp)
(bkz: öğretim üyesi yetiştirme programı)

üniversite sınavında din sorusu

bugünlerde alınacak araştırma görevlileri için açılan kadroların neredeyse %90 nın ilahiyat fakültelerine açılmış olduğu düşünülünce gayet doğal bir durum...*** linki de şu: 1fe90
  • /
  • 54
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 1067

yok saymak

bir insana yapılabilinecek en büyük şiddettir!

gece okunan şiirler

"em rojên nexweş ên dawî dijin belkî
belkî em rojên pêşî yên xweş jî bijin
tiştekî tehlok heye di vî hewayî de
di navbera dahatû û rabirdûyê de
di navbera êş û dilşahiyê de
di navbera hêrs û bexşînê de
dm şikestin hê jî em ê bên şikestin
ji rojhilat ber bi rojava di hemû cîhanê de"

kürtçe bilmeyenler için:

"son kötü günleri yaşıyoruz belki
ilk güzel günleri de yaşarız belki
kekre bir şey var bu havada
geçmişle gelecek arasında
acıyla sevinç arasında
öfkeyle bağış arasında
biz kırıldık daha da kırılırız
doğudan batıya bütün dünyada"

(bkz: cemal süreya)

edit: pisinge zaten paylaşmış... ne güzel bir başkasının da gecenin köründe cemal süreya'nın bu şiiriyle umut biledeğini öğrenmek.

eşcinselliğin beş şartı

1) adonise iman*

2) necasetten teharet*

3) hadesten teharet*

4) na-setrül avret**

5) istikbali orgazm*

sevgili olmazsak sevişmem

heteroseksistliğinden geberen ataerkilliğin ibne dünyasına yansımasıdır... hani şu " gelin ata binmiş ya nasip demiş" kafasıdır resmen... ama madem retrosun** al sana eskiden kalma başka bi adet daha: gelin hamamı; gönder kocanı biz ayı sözlük ailesi olarak soyup edip bi halta yarar mı diye test edelim sonra sen istediğini ol adamla...*

(bkz: sevişmeden sevgili olunmaz)*

her fırsatta sevişmek isteyen azgın sevgili

" tutku"nun sadece bir püskevit markası olmadığının somut kanıtıdır. candır.

sevgilisinden yeni ayrılanlara tavsiyeler

dul kadınsın, bir ihtiyacın olursa çekinme.*

pınar selek

1971'de doğup iyi bir lisans öncesi eğitim aldıktan sonra akademik başarılarını mimar sinan üniversitesi* sosyoloji bölümünde devam ettiren ve şu sıralar yurt dışında olan sosyolog, feminist ve yazardır. 1998’de yedi kişinin hayatını kaybettiği mısır çarşısı patlaması davasından o günden beri yargılanan ve hakkında bir türlü nihayi karara varılamayan insandır. iki kez bu davadan beraat etmesine rağmen yargıtayda sürekli kararların bozulması süreci bugün itibariyle türkiye cumhuriyeti hukuk tarihine geçicek saçmasapan bir kararla tekrar bozulmuştur. kendi kararını bozan yargıtaya karşı kararında direnme kararı veren yerel mahkeme "ay biz vazgeçtik" demek suretiyle yargılama sürecini sil baştan ele almaya karar vermiştir. işin ilginç tarafı bu duruma eski kararda direnme fikrindeki savcı bile şaşırmış ve mütaalasını "iyi madem, suçlu, hadi yargılayak bari" şeklinde vermiştir...

kanıtsız, tanıksız şekilde yargılanıp hakkında müebbet hapis istenen selek'in davasından bir gün önce bir ülkeyi 30 yıl geriye götüren darbeyi yapan bir çok insanın ölümünden, kaybolmasından, sakatlanmasından sorumlu olan insanların ellerinde kahveyle talk show'a çıkarılmışçasına ifadesini alan mahkemeyle selek'in durumunu bu şekilde yargılamayı uygun bulan mahkemenin aynı anayasa ve yasalarla işlediğine inanmak güçleşmiştir.

son karar haricindeki yargılama süreci için bakınız: http://www.pinarselek.com/

pınar selek'in hepimizce okunması gereken kitabı için (bkz: sürüne sürüne erkek olmak)

(bkz: adaletin batsın türkiye)

chp teyzesi

yakın gelecekte biyoloji ve fiziksel antroploji bölümlerinde; uzak gelecekte ise paleantropoloji bölümlerinde homo kemalismus vajinismus ismiyle anılacak olan primat türüdür.

ayı sözlük'ün geldiği son nokta

yazarların dertlendikleri her ne ise o konuda yazabildikleri; bunu yaparken de neredeyse istedikleri her formatta başlık açıp üzerinden muhabbet döndürebildikleri bir sözlük olmuştur. insanların çok ve çeşitli oldukları düşünülünce insan sayısı kadar entry yazım şekli ve içeriğinin olması düzeylilik-düzeysizlik tartışmasından çok daha öte bi yerde "zenginliktir". zaten burada söz konusu olan yaşanan cinsel deneyimleri ballandırarak anlatmaktan ziyade hayatın, bizim durduğumuz yerden nasıl göründüğünü kelimelere aktarmaktır.

arada bikaç ayının sik boyunu; göt deliği çapını öğrenmenin ve bunların toplamda kaç farklı kişininkiyle ilişkilenmiş olduğunu bilmenin zararı yoktur. kaldı ki her birimizin bir cinsel birleşme sonucu burada olduğumuzu düşününce, bizi var eden "sikişmek" eyleminin sokakta neredeyse hiç kullanılmayan kullanılsa da kötü bir anlamı varmış gibi kullanılan bir ifade olmasının önüne geçip bu eylemi yemek yemek, uyumak...vs diğer insani eylemler şeklinde insanlara düşündürtmek bu sözlüğün asli görevlerindendir. sikişmek eylemi insanların kafasında normalleşmezse eşcinsel ilişkiler sapıklık olarak değerlendirilecek; kadının bedensel özgürlüğü hiç bir zaman var olamayacaktır.

eşcinsel evlilikleri protesto gösterisi

coqueteria nickli has hanım ablanın "emekli cami hocaları yardımlaşma derneği" olarak nitelendirdiği bir grup insanın türkiye'de olan bitene kafa yormaya başlaması; dahası kafalarını yoran meseleler için sokaklara dökülmesidir.** öncelikle söz konusu gürühun eşcinsel evliliği ile ilgili yasanın geçmesi için bdp ve chp'nin kıçlarını yırtmalarının bile işe yaramayacağını düşününce dertlendikleri şeyin müslüman kürt camia'nın bdp ile ilgili bağlatılarını zayıflatmak olduğu düşünülebilir. dahası bu video bir kez daha göstermiştir ki eşcinselliğin ismi türkiye'de hala "ibnelik"tir.** vidyonun devamında başka konulara da değilinilmiş olunmasına karşılık değinilmeyen konular kendilerine "insan hakları savunucusu" diyen bu taşakları topuklarına değen elemanların aslında ne kadar samimiyetsiz olduğunu göstermektedir. samimiyetsizliğin ölçüsü için elemanların "insan" kategorisine neyi alıp neyi almadıklarını bir kez daha düşünmek gerekir.

son olarak da bu vidyonun ve bu tür amcaların ellerinde bu pankartlarla sokaklarda bulunmalarının, türkiye'deki eşcinsel hareketin artık ne kadar kuvvetli olduğunu gösteren bir geribesleme olduğunu düşünüyorum. normal şartlarda "yok saydıkları bir kesimin" varlığını kabul etmiş olmaları üzerinde de bu kesim için canlarının bu denli sıkılması eşcinsel görünürlük için - eşcinselliğin bir mücadele alanı yarattığını göstermesi açısından gayet kıymetlidir.

(bkz: ibnenin fendi hacıyı yendi )

http://www.sansursuzhaber.com/izmitte-es...

vatandaş ingilizce konuş daha çok konuş

evrensel iletişim ve bilim dili olan ingilizce'nin hakkının teslim edilmesidir. toplasan 70 milyon tarafından konuşulan bir dilin yerine 4 milyar insanın bildiği ve konuştuğu dille iletişim kurulması gerekliliği kuşku götürmez bir gerçektir. orta okuldayken tarih kitabında gördüm. bir dağın içine sıkışmış bir grup insanın köpekgillerden bir hayvanın lütfuyla o dağdan kurtulmaları*** sonra da üreyerek koskocaman orta asya'ya sığmayıp dünyanın dört bir yanına barbar olarak gitmesi, gittikleri yerlerde taş üstünde taş bırakmayan ve varolan kültürleri yok eden torunlarının biraz medenileşmesi için şarttır. devletin kurucu milletler arasında ingilizce konuşanların olmaması önemli değildir. ne de olsa devlet ne derse o olur. ingilizce konuşmayanlar hastanede tedavi edilmezlerse; askerde, okulda, karakolda...vs. aşağılanırsa seve seve ingilizce öğrenip medenileşirler zamanla ne de olsa...

(bkz: milliyetçilik karşıtı olayım derken millet karşıtlığı yapmak)

dark bear

ana dil başlığına yazmış olduğum "the language that a person can have; but not a state" girdisini 5 kere silen ve 4. kez bu işlemi yaparken bana nedenini "aynı entryi tekrar tekrar yollamana gerek yok aslında. türkçe meailini ilave etmen gerekecek, herkesin anlayabilmesi için" şeklinde bir açıklamayı nihayetinde lütfeden ayı sözlük yöneticisidir. kendisine "böyle bir kural olmadığını" belirtmiş olmama rağmen "böyle bir kurala gerek yok, herkesin ruhen ve beyinen bilmesi gereken birşey." diyerek beni dumura sürüklemiştir.

kurallarda herhangi bir ifadenin olmadığı sözlükte alıp başını giden seri eksileme olayına ruhunun ve beyninin ne dediğini çok merak etmekteyim.

(bkz: zeki müren ruhuna ve beynine göre versin)

chp teyzesi

yakın gelecekte biyoloji ve fiziksel antroploji bölümlerinde; uzak gelecekte ise paleantropoloji bölümlerinde homo kemalismus vajinismus ismiyle anılacak olan primat türüdür.

chp izmir kadın kolları

1 mayıs 2011 tarihinde gündoğdu meydanında toplu halde rastladığım teyzeler gürühudur. sayıca hayli kalabalık olmalarına rağmen birbirlerine tıpatıp benzemeriyle akılda kalmışlardır.* neyse chp deki değişim dalgalarının sonucu olarak 1 mayıs meydanlarına doluşturulan bu hanım teyzelerin ortamı pek garipsemiş olmaları gözden kaçmamıştır. bu teyzelerden birinin polis arama noktasında "evladım bizi neden arıyorsunuz, biz chp'li kadınlarız" cümlesi ve polisin bu cümleyi sikine takmadan işine devam etmesi üzerine ahretliğine destekte bulunmak isteyen sarı-kısa-fönlü saçları ve kırmızı şapkası olan bir başka teyzenin "akp'nin polisleri bunlar zaten" cümlesi bu gürühu anlamak için yetmiştir.

türkiye gençlik birliği

türkiye usulu neo-nazilerdir. nasyonel sosyalizmi savunan ne isa'ya ne musa'ya yaranamayan doğu perinçek taifesinin marifetir. chp ye kabul edilmeyen doğu perinçek'in partisinin isminden de vazgeçmeyerek kurdurduğu bu oluşum özellikle türk bayrağı ve atatürk posterlerini kullanması samimi chp'lileri etkilemiştir. kemalizm'in altı okundan "devrimcilik" okunun ve atatürk'ün söyleyip söylemediği tarihçilerce tartışmalı olan " bursa nutku"nun gazıyla toplumsal olaylar çıkarmaya pek meyillidirler. ha sözü açılmışken chp devrimcilik okunu ülkenin eğitim, bilim, teknoloji, ekonomik refahgibi etmenlerin ışığında muasır medeniyetler seviyesine çıkarılıp arkaik anadolu toplumunu dönüştürmek olarak tasavvur ediyorken işçi partisi ve tgb için bu ülkedeki azınlıkları ve kürtleri yok etmek anlamına gelmektedir.

(bkz: tgb'nin 24 nisanda odtü öğrencilerine saldırısı)
Henüz takip ettiği biri yok.