sarosbalik

Durum: 1067 - 0 - 0 - 0 - 06.04.2016 02:23

Puan: 23378 - Sözlük Kaşarı

15 yıl önce kayıt oldu. 1.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 54

yalnızlığın anlaşıldığı anlar

şu ara çok ihtiyaç hissettiğim anlardır...

i am no superman ulan!!!*

shadow

fethullah gülen

bu kadar ego anca bir gay'da olur diye düşünürdüm. yaw adam ağlamaktan fırsat bulduğu zamanlarda yazdığı kitapları* insanlara zorla dağıtıp okutturuyor. valla pes. kendisinin kelimenin tam manasıyla sahibi olduğu* cemaatinin son vukuatı da elemanın bu egosu için yine zirve yaptırıcı. anadolunun güzide kenti amasya'da** bu cemaatin mensubu elemanlar hoca efendi lakaplı bu elemanın bir kitabını dersane öğrencilerine dağıtmış ve sonra da kitaptan sınav yapmışlar... valla takdir ettim bu cüreti.

http://haber.sol.org.tr/kent-gundemleri/amasyada-ogrencilere-fethullah-gulen-sinavi-haberi-54792

bu elemanla alakalı görünmese de afyon valiliğinin içki yasakları da başlıkta bahsi geçen elemanın şebekesinin işi gibi görünüyor.

hala vaktiniz varken sevin sevişin lübünyalar; valla yakında " belediye hadım etme ekibi" falan kurulacak bizler için...

şefkat gibi

süleyman demirel

tünelin sonundaki ışığa yürü be adam denilesi insandır. bak arkadaşların hep gitti. vardır orda da sömürecek bişiler ki giden de gelmedi; git, erkenden yerleş, payını al.. ama nolur artık gözümüz görmesin seni.

kürt dili bayramı

devletin newroz bayramını sanki hep varmış da bi 80 yıldır unutuluvermiş olan nevruz bayramı olarak kutlamaya başlaması ve 1 mayısın tatil ilan edilmesinden sonra neden olmasındır.

(bkz: deliye her gün bayram)

neden eksilendiği anlaşılamayan entryler

bu soruya yanıt arayanlara akıllı düşünürken deli kırk köprü aşarmış atasözümüzü hediye etmek istiyorum. yaw insanların sevişirken yuttukları kıllar tarafından feminen zihinlerinin seksi kıvrımlarının bazıları tıkanmış olabilir. o yüzden durma üzerinde... bak yoluna hemşire.

türkiye'de kadın olmak

onların adına konuşmaya ne kadar hakkım olduğunu bilmiyorum. o yüzden sözü karadenizli bir kadına vermek istiyorum:

dağda belimde odun
beni ne hale kodun
tarlada ırgat avrat
hanede hazır hatun

bir uşak göbeğimde
altısı eteğmde
yedi bitirdi beni
anandaki o çene**

ezginin günlüğü

içinde aşk, acı, ayrılık, özlem, veda, istanbul, deniz, martı, balık, rakı, erkek, kadın, masal, rüya, şehvet...vs. olan günlüktür. okunması ve okutulması gençliğe hitabenin modifiye edilerek gençliğe verilmesi gereken birinci vazifedir zannımca.*

neyse chp'li çankaya belediyesi de bunu düşünmüş olmalı ki 19 mayıs 2012 cumartesi günü saat 19:00'da bu günlüğü ankara sakarya caddesi'nde halka sunmaya karar vermiş.**

inti illimani

19 mayıs kutlamaları kapsamında 20 mayıs 2012 pazar günü saat 20:00 ankara anıtpark'ta konser verecek gruptur.

ha düzenleyen çankaya belediyesi bu arada.

yeni protokol düzenlemesi

yine transfobik olmuş olan bir sıralaması vardır. bülent ersoy'un yeri yine belirtilmemiş.**

yıldız tilbe

sana değer şarkısı incelendikten sonra ulaşılan bilgiler

hümanisttir: "sana değer"
gerçekçidir: "zaten aşklar yalan dolan" & "[aşklardan] geriye kalan ardından yalnızlık olsa da..."
cesurdur, korkmaz, yüreklendirir: "sen öyle bela-deli sev ki beni"
anarşisttir: "bütün yasakları yasakla"
mistiktir, sufizmin vahdet-i vücüd ilkesini benimsemiştir: "her soluğunda baştan ayağa çek beni içine orda kalayım"***


ve sonuç:

(bkz: hayranı olunacak kadınlar)

kutular

susan yankowitz ablamız tarafından yazılmış tiyatro'dur.* çevrilip tiyatro 1112 garaj isimli tiyatro grubunun performansıyla anadolu'da da can bulmuştur. iyi ki de olmuştur.
--- spoiler ---

kutumsama

annemin plesentasında sanki bir kutudaymış gibi büzüşmüş olarak buldum kendimi. doğunca kutu gibi bir beşikte salladılar aylarca. kundakladılar ellerimi yandan bağlayıp büzüştürerek. kutulardan oyuncaklarım oldu emeklemeye başladığımda. onlardan trenler, arabalar, evler yaptım, oyunlar oynadım. düşgücü dediler buna. sonradan öğrendim ki bütün çocuklar böyle büyütülüp avutuluyormuş. düşgücü dedikleri bile onların öngörüsüymüş. okula ilk gidişlerim herkesin geçtiği yoldan benim de geçiyor olmamın heyecanıyla doluydu. öğretmenim bana özenle 'kutumsama’yı öğretti. hayata bir kutudan nasıl bakacağım konusunda ileri bir eğitim aldım! yıllar geçtikçe kutumsama konusunda onların istediği yönde sınavlara girip, onların istediği cevapları vererek uzmanlaştım. üniversiteye gidene kadar arkadaşlarımla nasıl konuşacağım, büyüklerime nasıl davranacağım, karşı cinsle nasıl iletişim kuracağım ve nasıl bir meslek seçersem hayatı kutumsama konusunda topluma daha faydalı olabileceğim konusunda yeteri kadar şekillendirildim. meğer hayatı kutumsamak bizden beklenilenmiş. yüksek kutumsama fakültesi’ni bitirdiğimde artık herşeyi bir kutuya doldurup kapağını kapatabilecek beceriye sahiptim. sonradan öğrendim ki herkes bu beceriye sahipmiş. sonra işe başladım. evdeki kutumdan çıkıp işteki kutuma giderken vasıta olarak başka kutular kullanıyordum. iş yerimde büyüklerin istediği kutumsamayı becerdiğimde ödüller ve teşvikler aldım. bu sayede kutu gibi evim, kutu gibi arabam oldu. oh dedim, ne güzelmiş insanın kendi kutusunun olması. köşelerini kendimin kıvırdığı, kapaklarını rahat rahat üstüme kapatabileceğim, istediğim şeyi içine doldurabileceğim bir kutu… hayatı kutumsamanın kilometre taşlarından biri de evlenmek. yani bir kutudan çıkıp başka bir kutuya girmek. ya da büyük bir kutunun içinde iki ayrı kutuda yaşamak. başaramazsan kutuları ayırıp yola kendi kutunla devam etmek. sonra kutunu güzelleştirme çabasıyla geçen yıllar. hastalandığında hastane kutularında geçen zamanlar. doktorların verdiği kutu kutu hapların ve reçetelerin peşinde koşmak. tanıdıkların birer birer ölürken onları bir kutuya koyup uğurlamak. ’nasıl bilirdin’ sorusuna 'iyi bilirdik’ diye cevaplar vermek. sonra öğrendim ki herkes aynı şeyi yapıyor. ben de ölüp bir kutuyla uğurlandığımda geriye kalan, sadece bir kutudan ötekine geçerken alabildiğim nefes olacak. herkes bu kadar az nefes alarak tamamlıyor hayatını. bazıları nefes almanın anlamını bile bilmeden uğurlanıyor hayattan.
kutumsama öylesine girmiş ki içimize ezber bozmak için bile ezber gerekiyor…
yunus emre bozdoğan

--- spoiler ---

dearbear

icimdeki ayı'ylaydım bugün. beraber kutular oyununu izledik. denk geldi muhabbetin bi yerinde nickin geçti... o istediğin birayı dolaba koydum soğuyor efem...*

(bkz: öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın)

kebikeç

insan bilimleri için kaynak araştırma dergisi olarak kendini tanımlayan okunası dergidir.

http://www.kebikec.org

inti illimani

geçtiğimiz yıllardan birinde* odtü bahar şenliklerini şenlendirmiş harika gruptur.

(bkz: ver coşkuyu)

yabancılara mülk satışı

2b orman arazileri satışları yanında düşünülünce pek de mühim olmayacak meseledir.

beni de al

hüseyin edemir'in durduk yere tutuklanması ve 1,5 yıl süren davasıyla hüseyin'in arkadaşlarının ve onu hiç tanımayan insanların bu tür keyfi tutuklamalara karşı başlattıkları eylemin genel ismidir. bu isim tutuklu öğrencilerle dayanışma kolektifleri tarafından da benimsenmiş* sonradan da cihan kırmızıgül'ün davası için de eylem planı içine alınmıştır.

bu eylemlerin sonucunda ortaya çıkan vidyolar:

hüseyin için:


cihan için:


(bkz: empati)*

örgütsel haber

kck iddianamesine ve artık hayatımıza giren ifade. kck soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan gazetecilerin suçlanmalarına temel teşkil eden durumdur. ideolojik halay; laiklik karşıtlığı simgesi türban; örgüt kıyafeti olarak puşi... gibi saçmalıklardan sonra gelmesi aslında pek de şaşırtıcı olmamıştır.*

http://www.radikal.com.tr/radikal.aspx?atype=radikaldetayv3&articleid=1087965&categoryid=77

bu durum akla yakın geçmişte ekşi sözlük yazarlarının evlerinden toplanıp merkeze götürülmelerine neden olan "hakaret" entrylerini getirmiştir. yakında ideolojik entry girmek suçu da her an savcılarımızın gündemine girebilir.*

(bkz: sıramı bekliyorum)**

dava

franz kafka'nın orda burda ismi geçen ünlendikçe ünlenen ancak ne yazık ki ünlendiği ölçüde okunmayan romanı.****
  • /
  • 54
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 1067

yok saymak

bir insana yapılabilinecek en büyük şiddettir!

gece okunan şiirler

"em rojên nexweş ên dawî dijin belkî
belkî em rojên pêşî yên xweş jî bijin
tiştekî tehlok heye di vî hewayî de
di navbera dahatû û rabirdûyê de
di navbera êş û dilşahiyê de
di navbera hêrs û bexşînê de
dm şikestin hê jî em ê bên şikestin
ji rojhilat ber bi rojava di hemû cîhanê de"

kürtçe bilmeyenler için:

"son kötü günleri yaşıyoruz belki
ilk güzel günleri de yaşarız belki
kekre bir şey var bu havada
geçmişle gelecek arasında
acıyla sevinç arasında
öfkeyle bağış arasında
biz kırıldık daha da kırılırız
doğudan batıya bütün dünyada"

(bkz: cemal süreya)

edit: pisinge zaten paylaşmış... ne güzel bir başkasının da gecenin köründe cemal süreya'nın bu şiiriyle umut biledeğini öğrenmek.

tuna kiremitçi

yok arkadaş... herife baktıkça içimde minik minik danalar hoplayıp kalbimi sıkıştırmaya başlıyor... twitter'da sinir harbi yaşadığım şu son bi ayda durup durup gündemden öyle kopuk saçma sapan şeyler yazıp - çiziyor ve normalde buna "şapşal, memleket ne durumda senin kafa ne nerde" şeklinde çemkiresim gelse de unutuyorum derdi tasayı... sonrasında öyle malak malak resimlerine bakınıyorum google imagesten...*

yani velhasıl kelam abdest bozan - uğruna koca boşatmayı göze aldıran cinsten herif...

(bkz: ayi sözlük itiraf)

vicdani ret

20 kasım nefret mağduru transları anma günü'nde diyarbakır'da azat ipek "kürt’üm lgbt’yim askere gitmiyorum!" diyerek vicdani reddini açıkladı. "öldürmeyi reddediyorum!" diyen azat'ın vicdani reddini açıklarken yaptığı ve bence herkesin kulağına küpe olması gereken sözleri için:

bknz: http://www.ozgur-gundem.com/index.php?ha...

her biji azat!

kekin içinden çıkan allah yazısı

akıl akıl gel kıçıma takıl vol.302043204320 şeklindeki haberdir. elin öldükten sonra karını 8 saat daha sikebilirsin yasalarıyla hristiyan domatesleriyle taşak geçerken yerli saçmalıkları övme durumudur... her neyse efenim, haberde ailenin verdiği aşırı keyifli pozun sinir bozuculuğuna rağmen yine de paylaşayım dedim.

ha, haberin sonundaki "kekin allah yazan kısmını ayıran çalık ailesi geriye kalan diğer kısımları çayla birlikte yedi" kısmında sandalyeden düşüyodum şerefsizim...*

http://www.ilgazetesi.com.tr/kekin-icind...


benzer durum için (bkz: koli göbeğine attırırken oluşan arapça allah yazısı)*

sevgilisinden yeni ayrılanlara tavsiyeler

dul kadınsın, bir ihtiyacın olursa çekinme.*

pınar selek

1971'de doğup iyi bir lisans öncesi eğitim aldıktan sonra akademik başarılarını mimar sinan üniversitesi* sosyoloji bölümünde devam ettiren ve şu sıralar yurt dışında olan sosyolog, feminist ve yazardır. 1998’de yedi kişinin hayatını kaybettiği mısır çarşısı patlaması davasından o günden beri yargılanan ve hakkında bir türlü nihayi karara varılamayan insandır. iki kez bu davadan beraat etmesine rağmen yargıtayda sürekli kararların bozulması süreci bugün itibariyle türkiye cumhuriyeti hukuk tarihine geçicek saçmasapan bir kararla tekrar bozulmuştur. kendi kararını bozan yargıtaya karşı kararında direnme kararı veren yerel mahkeme "ay biz vazgeçtik" demek suretiyle yargılama sürecini sil baştan ele almaya karar vermiştir. işin ilginç tarafı bu duruma eski kararda direnme fikrindeki savcı bile şaşırmış ve mütaalasını "iyi madem, suçlu, hadi yargılayak bari" şeklinde vermiştir...

kanıtsız, tanıksız şekilde yargılanıp hakkında müebbet hapis istenen selek'in davasından bir gün önce bir ülkeyi 30 yıl geriye götüren darbeyi yapan bir çok insanın ölümünden, kaybolmasından, sakatlanmasından sorumlu olan insanların ellerinde kahveyle talk show'a çıkarılmışçasına ifadesini alan mahkemeyle selek'in durumunu bu şekilde yargılamayı uygun bulan mahkemenin aynı anayasa ve yasalarla işlediğine inanmak güçleşmiştir.

son karar haricindeki yargılama süreci için bakınız: http://www.pinarselek.com/

pınar selek'in hepimizce okunması gereken kitabı için (bkz: sürüne sürüne erkek olmak)

(bkz: adaletin batsın türkiye)

ayı sözlük'ün geldiği son nokta

yazarların dertlendikleri her ne ise o konuda yazabildikleri; bunu yaparken de neredeyse istedikleri her formatta başlık açıp üzerinden muhabbet döndürebildikleri bir sözlük olmuştur. insanların çok ve çeşitli oldukları düşünülünce insan sayısı kadar entry yazım şekli ve içeriğinin olması düzeylilik-düzeysizlik tartışmasından çok daha öte bi yerde "zenginliktir". zaten burada söz konusu olan yaşanan cinsel deneyimleri ballandırarak anlatmaktan ziyade hayatın, bizim durduğumuz yerden nasıl göründüğünü kelimelere aktarmaktır.

arada bikaç ayının sik boyunu; göt deliği çapını öğrenmenin ve bunların toplamda kaç farklı kişininkiyle ilişkilenmiş olduğunu bilmenin zararı yoktur. kaldı ki her birimizin bir cinsel birleşme sonucu burada olduğumuzu düşününce, bizi var eden "sikişmek" eyleminin sokakta neredeyse hiç kullanılmayan kullanılsa da kötü bir anlamı varmış gibi kullanılan bir ifade olmasının önüne geçip bu eylemi yemek yemek, uyumak...vs diğer insani eylemler şeklinde insanlara düşündürtmek bu sözlüğün asli görevlerindendir. sikişmek eylemi insanların kafasında normalleşmezse eşcinsel ilişkiler sapıklık olarak değerlendirilecek; kadının bedensel özgürlüğü hiç bir zaman var olamayacaktır.

chp teyzesi

yakın gelecekte biyoloji ve fiziksel antroploji bölümlerinde; uzak gelecekte ise paleantropoloji bölümlerinde homo kemalismus vajinismus ismiyle anılacak olan primat türüdür.

eşcinsel evlilikleri protesto gösterisi

coqueteria nickli has hanım ablanın "emekli cami hocaları yardımlaşma derneği" olarak nitelendirdiği bir grup insanın türkiye'de olan bitene kafa yormaya başlaması; dahası kafalarını yoran meseleler için sokaklara dökülmesidir.** öncelikle söz konusu gürühun eşcinsel evliliği ile ilgili yasanın geçmesi için bdp ve chp'nin kıçlarını yırtmalarının bile işe yaramayacağını düşününce dertlendikleri şeyin müslüman kürt camia'nın bdp ile ilgili bağlatılarını zayıflatmak olduğu düşünülebilir. dahası bu video bir kez daha göstermiştir ki eşcinselliğin ismi türkiye'de hala "ibnelik"tir.** vidyonun devamında başka konulara da değilinilmiş olunmasına karşılık değinilmeyen konular kendilerine "insan hakları savunucusu" diyen bu taşakları topuklarına değen elemanların aslında ne kadar samimiyetsiz olduğunu göstermektedir. samimiyetsizliğin ölçüsü için elemanların "insan" kategorisine neyi alıp neyi almadıklarını bir kez daha düşünmek gerekir.

son olarak da bu vidyonun ve bu tür amcaların ellerinde bu pankartlarla sokaklarda bulunmalarının, türkiye'deki eşcinsel hareketin artık ne kadar kuvvetli olduğunu gösteren bir geribesleme olduğunu düşünüyorum. normal şartlarda "yok saydıkları bir kesimin" varlığını kabul etmiş olmaları üzerinde de bu kesim için canlarının bu denli sıkılması eşcinsel görünürlük için - eşcinselliğin bir mücadele alanı yarattığını göstermesi açısından gayet kıymetlidir.

(bkz: ibnenin fendi hacıyı yendi )

http://www.sansursuzhaber.com/izmitte-es...

vatandaş ingilizce konuş daha çok konuş

evrensel iletişim ve bilim dili olan ingilizce'nin hakkının teslim edilmesidir. toplasan 70 milyon tarafından konuşulan bir dilin yerine 4 milyar insanın bildiği ve konuştuğu dille iletişim kurulması gerekliliği kuşku götürmez bir gerçektir. orta okuldayken tarih kitabında gördüm. bir dağın içine sıkışmış bir grup insanın köpekgillerden bir hayvanın lütfuyla o dağdan kurtulmaları*** sonra da üreyerek koskocaman orta asya'ya sığmayıp dünyanın dört bir yanına barbar olarak gitmesi, gittikleri yerlerde taş üstünde taş bırakmayan ve varolan kültürleri yok eden torunlarının biraz medenileşmesi için şarttır. devletin kurucu milletler arasında ingilizce konuşanların olmaması önemli değildir. ne de olsa devlet ne derse o olur. ingilizce konuşmayanlar hastanede tedavi edilmezlerse; askerde, okulda, karakolda...vs. aşağılanırsa seve seve ingilizce öğrenip medenileşirler zamanla ne de olsa...

(bkz: milliyetçilik karşıtı olayım derken millet karşıtlığı yapmak)

dark bear

ana dil başlığına yazmış olduğum "the language that a person can have; but not a state" girdisini 5 kere silen ve 4. kez bu işlemi yaparken bana nedenini "aynı entryi tekrar tekrar yollamana gerek yok aslında. türkçe meailini ilave etmen gerekecek, herkesin anlayabilmesi için" şeklinde bir açıklamayı nihayetinde lütfeden ayı sözlük yöneticisidir. kendisine "böyle bir kural olmadığını" belirtmiş olmama rağmen "böyle bir kurala gerek yok, herkesin ruhen ve beyinen bilmesi gereken birşey." diyerek beni dumura sürüklemiştir.

kurallarda herhangi bir ifadenin olmadığı sözlükte alıp başını giden seri eksileme olayına ruhunun ve beyninin ne dediğini çok merak etmekteyim.

(bkz: zeki müren ruhuna ve beynine göre versin)

chp teyzesi

yakın gelecekte biyoloji ve fiziksel antroploji bölümlerinde; uzak gelecekte ise paleantropoloji bölümlerinde homo kemalismus vajinismus ismiyle anılacak olan primat türüdür.

chp izmir kadın kolları

1 mayıs 2011 tarihinde gündoğdu meydanında toplu halde rastladığım teyzeler gürühudur. sayıca hayli kalabalık olmalarına rağmen birbirlerine tıpatıp benzemeriyle akılda kalmışlardır.* neyse chp deki değişim dalgalarının sonucu olarak 1 mayıs meydanlarına doluşturulan bu hanım teyzelerin ortamı pek garipsemiş olmaları gözden kaçmamıştır. bu teyzelerden birinin polis arama noktasında "evladım bizi neden arıyorsunuz, biz chp'li kadınlarız" cümlesi ve polisin bu cümleyi sikine takmadan işine devam etmesi üzerine ahretliğine destekte bulunmak isteyen sarı-kısa-fönlü saçları ve kırmızı şapkası olan bir başka teyzenin "akp'nin polisleri bunlar zaten" cümlesi bu gürühu anlamak için yetmiştir.

anlamsız entryleri alt alta okumak

Henüz takip ettiği biri yok.