mutezile
islam'ı akılcı felsefeyle buluşturan akımdır.
8. yy'da vasıl bin ata tarafından temellerinin atıldığı söylense de kökenleri aslında yeni platoncu yunan felsefesindedir. bu mezhep genel olarak klasik kader anlayışını reddeder ve insanın yegane rehberinin akıl olduğunu, ona göre davranması gerektiğini, kutsal kitapta yer alan cennet/cehennem gibi kavramların yalnızca düşünmeye yardımcı olmak için var olduğunu ama gerçek bir karşılıklarının olmadığını iddia eder. bu denklemde allah'ın rolü aslında biraz deizm düşüncesindeki gibidir; allah yaratır ama yarattığını kontrol etmez.
diğer islami yaklaşımlar tarafından sapkın olmakla suçlanmış ve kısa sürede varlığı büyük ölçüde ortadan kalkmıştır. bugün bu isimde yaşayan bir mezhep olmasa da çeşitli islami akımlar arasında mutezile'nin izleri görülebilir.
ukdeyi
tilika avetim go ay baviko vermiş. bu nasıl nick üç kez kontrol etmek zorunda kaldım, insafsız.
ankaralı beylerin genellikle aşk yaşamaya uygun olması
sokaklarında görülecek güzel şeyler olmayan her şehir gibi ankara'da da biraz olsun yontulmuş ruhlar ya gökyüzüne bakar ya da kendi içlerine dönüp zihinlerinin kuytularına saklanırlar. kışın ayazından ve dumanından gökyüzü karardığında ya da bozkırın nemsiz havası yazın boğazları kuruttuğunda şehrin gri tonları daha da kararır, kaçacak bir tek ya kendi gölgeniz ya da bir başka nefesin hayali kalır. her şeyin gri her şeyin sert ve keskin olduğu, sokakların bile cetvelle çizildiği bir tekdüzelikte, bakış açısına bağlı olarak renk değiştiren ışık huzmeleri gibi yalnızca bir saniyelik ömrü olan parıltılar bile kıymetlenir, baş tacı edilir.
ankaralılar sizi seviyorsa keramet sizden çok onların yalnızlıklarındadır.
sağda solda aman peşimi hiç bırakmıyorlar diye laf çıkaracağınıza azıcık sevip gönlünü edin adamların insafsızlar!
ingiltere kraliçesinin kuğusunu kesip yiyen türk
kendisinden çok verilen tepkilerin tuhah olduğu bir vaka.
'tavuk mu bu, kuğu yenir mi' diyeninden 'ama ingilizler de geçmişte çok kötü şeyler yapmıştı' diyenine kadar geniş bir yelpazede öyle tepkiler verilmişki haberin altındaki yorumlarda, adamın kuğu yemesinin tuhaf bir yanı kalmamış. sonuç olarak bir grup avrupalı'nın göçmenlerden şikayetlerini bir grup göçmenin de kendi uyumsuzluklarına bakmadan avrupalılıarı ırkçılıkla suçlama eğilimini ortaya döken bir olaya dönüşmüş.
mesele kuğu değil arkadaş sen hala anlamadın mı?
lacan
türkiye'de kendisi üzerine oluşturulmuş en kapsamlı içerik monokl dergisinin 6. sayısındadır.
distrowatch
linux aleminde yer alan işletim sistemi/dağıtımlar için bir rehber.
hangi sistemin ne özelliği var, proje aktif mi, hangi dağıtımlar popüler vs gibi bilumum soruya cevap veren, işletim sistemi seçiminde yardımcı olan bir platform.
http://distrowatch.com/
hover hand
fotoğraf çektirirken ne kadar samimi davranmanız gerektiğinden emin olunamayan durumlarda ortaya çıkan, yanınızdaki kişinin vücuduna elinizi değdi değecek durumunda ama temas ettirmeden tutma durumuna verilen ad.
örneğin
http://www.blackframefame.com/demotivati...
twegret
twitter'da yazılan tweetden pişman olma durumuna ingilizcede verilen ad. doğal olarak pişmanlık anlamına gelen regret sözcüğünden türetilmiş.
özçekim
teknolojiyi üreten siz olmadığınız sürece bu tür atraksiyonlar çoğunlukla 'aman çalışıyormuş gibi görüneyim' kaygısı dışında işlevsel olmayacaktır.
bana kalırsa tdk bu tür kavramlara sıfırdan türkçe sözcük bulmak yerine kavramın okunuşunu doğrudan türkçe havuzuna katmalıdır.
günah keçisi
hristiyanlıktaki günah çıkarma olayının atasıdır. henüz isa'nın öyküsü yayılmadan önce yahudi kabilelerinin bazılarında işlenen günahların ağırlığından kurtulmak için, günah işleyen kişinin günahını dile getirip kendisiyle yüzleşmesi gerektiğine inanılırmış. ancak günahı başkasına anlatmak ileride kişiye şantaj vs yapmak için kullanılabileceğinden o dönem hayvan ticaretinden para kazanan yahudiler günahlarını keçiye anlatma yoluna gitmişler. işlemin sonunda günahla dolduğuna inanılan keçi çölün ortasına bırakılır, ölüme terkedilirmiş.
eşcinsel yapan gdo lu ürünler
birkaç gün önce yeterince eşcinsel olmamakla itham (?) edildiğimden beslenme listeme eklemeyi düşündüğüm yiyeceklerdir. adamlar eşcinsellik hakkında herşeyi bilmekle kalmıyor bir de nasıl eşcinsel olunur dersi vermeye kalkıyorlar!
keşke azıcık akıl fikir veren gdo'lu yiyecekler de çıkarsalar. bilimden ümit kesilmez, bakalım.
heteroseksüel ayı sözlük yazarları silinsin kampanyası
homofobik denilen durum zannedildiği gibi tekil bir nitelikten çok dereceli bir yapıya sahip ve pek çok homofobik insan belki de hayatında hiç eşcinsel biriyle ilişki kurmadığı için homofobiye sahip oluyor. tüm hayatınızı haklarında olumsuz şeyler söylenen insanlardan biriyle bile karşılaşmadan geçirdiğinizi düşünün, kaçınız kafanıza çakılan önyargıları kendiliğinizden reddedip karşı kutba geçme cesareti gösterirdi.
benim bizzat belirgin homofobiye sahip olan ve zamanla benimle kurduğu ilişki üzerinden üniversitede sınıf içi tartışmada eşcinsel haklarını destekleyen ateşli bir konuşma yapma noktasına ulaşmış arkadaşım var yahu! ben onunla homofobik olduğu için ilişkiyi kessem ve o eşcinseller hakkında sadece kendi dünyasındaki tekil sesi suymaya devam etseydi daha mı iyiydi?
devrim ancak kendi hayatlarınızı küçük devrimlere dönüştürürseniz mümkündür. homofobik deyip eşcinseller hakkında dile getirilen her olumsuz fikirde bir insanı eksiltirsek iletişim halkımızdan, günün sonunda yalnızca bir avuç insanla konuşabilir duruma düşeriz.
ayı sözlük itiraf
küçükken mahalle arasında oynanan bazı oyunlara ilgi göstermiyormuş gibi uzaktan bakıp olası beceriksizliğime mahal vermemeyi zamanla hayatın başka alanlarına aktarmış olduğumu hissediyorum. üstelik insan bir süre sonra kendi acınası korunma çabasını karakteriymiş zannetmeye başlıyor; ilgisiz kaldığı ile kendini sakındıkları arasındaki çizgi belirsizleşiyor.
ölmeden önce görülmesi gereken yerler
nerelermiş diye merak edip ilgili linke tıkladığınızda cnbce'nin haberden önce soma'da ölenler için taziyelerini sunduğu bir ara ekranın sizi karşıladığını görerek zevzekliğin ve düşüncesizliğin bariz bir örneğini görmenize neden olan yerler.
random gülmek
bir arkadaşım açıklayana kadar nasıl yapıldığını bilmediğimdem bir süre kopyala yapıştır yöntemiyle kullandığım, hemen akabinde de kendime yabancılaşıp suçluluk duygusuna kapıldığımdan bir daha yapmadığım gülüş.
ters oturamıyorum midem bulanıyor insanı
dev örümceklerin saldırısı, meteor çarpması ve yaratıklarla dolu mağarada esir kalma gibi bilumum durumda ilk 15 dakika içerisinde ölüp gitmelerine rağmen günlük hayatta ortalama bir ömür sürerek haksız rekabet unsuru oluşturmaktadırlar.
diyanet işleri başkanlığı
her vatandaştan alınan vergiyle sadece sünnilere hizmet veren devlet kurumu.
cin
belirli yaşın altındaki çocuklara bunlardan bahsedeni 'çocukların zihinsel gelişimini olumsuz etkilemekten' yargılamalı diyeceğim ama bir bizde değil hemen her kültürde benzerleri var olan, muhtemelen insan türünün karanlıktan korkmasından türetilmiş hayali varlıklar.
cin cin cin
edit: gelmedi.
ikinci şansın genel olarak şans verenin götünde patlaması
efsaneye göre akhilleus'un incinebilir yegane yeridir topuğu; insan olmaya en yakın noktasıdır. savaş alanına gelene kadar ulaşılamaz bir yarı tanrı olan akhilleus bir başka insan için meydana çıktığında incinebilir tek yeri olan topuğundan vurulup düşer; topuğu kadar güçlü, incinebilirliği kadar insandır.
henüz bebekken onu kutsal havuzda yıkayan annesi topuğunu da batırsaydı suya, akhilleus'u diğer insanlar için ulaşılabilir kılan tek bir nokta bırakmamış olurdu. kim, sırf incinmemek için hiç dokunulmamaya razı olur?
oz büyücüsü
bu hikayenin iki yönlü bir alt metni vardır.
tüm kahramanlar hikaye boyunca aradıkları şeye zaten başından beri sahip olduklarını fark ederler. cesaret, zeka ve kalp (ruh) aslında herkeste bulunur ama biz onları kullanmak zorunda kalana kadar varlıklarından habersiz ve korkuyla bekleşiriz. bir çocuk masalı için güzel bir mesajdır.
öyküdeki diğer mesaj ise daha yetişkinlere yöneliktir ve dönemin amerikan iç politik tartışmalarına göndermelerle doludur. efendim o dönem, 19. yy sonunda amerikalılar kendi aralarında gümüşçüler ve altıncılar olarak bir kavgaya tutuşmuşlar. demokratlar gümüşün de para piyasalarında bir etkisinin olmasını isterken cumhuriyetçiler altından başkasını kabul etmeyiz demişler. hikayedeki yellow brick road altını, dorothy'nin gümüş ayakkabıları da doğal olarak gümüşü simgeliyor.
eşcinselleri savunurken hetero olduğunu vurgulayan erkek
üzerine fazla gidildiğini düşündüğüm erkek.
heteroseksüeller eşcinsellerle karşılaştıklarında bir dünya önyargıyı barınıran ve daha önce hiç çıkmadıkları bir mevkiyi terkediyorlar. insan zihni bir butona basıp reset atamayacağınız kadar karmaşık. hiç kimse bir sabah kalkıp homofobik olmadığı gibi hiç bir homofobik de bir sabah uyanıp eşcinseller hakkındaki tüm önyargılarımı bırakıyorum demeyecek ve diyemez. bazı şeyler adım adım gider bazıları ise ani sıçramalar halinde ilerler.
gerçekten de tüm hayatını tek bir eşcinselle karşılaşmadığı halde onlar hakkındaki saçmalıkları dinleyerek geçirmiş birinden sihirli bir gökkuşağının altından geçmişcesine bir anda mükemmel adama dönüşmesini mi bekliyorsunuz?