the portrait of steven meisel

Durum: 251 - 0 - 0 - 0 - 12.05.2013 23:46

Puan: 4294 - Sözlük Kezbanı

14 yıl önce kayıt oldu. 3.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 13

caché

bu film ile alakalı olarak herkes su meshur sahneye takılıyor. ama asıl gerçek gerilim bence film boyu olan. "hadi lan ne var gerilecek manyagın biri yapmıstır" diyenler olmasına karşıni ben bu olayı, bu kadar ruh hastası katilin yaşadıgı bir toplumda çok gerçekçi buluyorum. hatta malum sahne olduktan sonra iyice tırstım, cunku yanlıs insandı belki de. anksiyete eğilimliler için her zaman bir yaradır bu film. michael**haneke ye bir röportajında soruyorlar, kim yolluyordu diye cevabı: ben de bilmiyorum.

önemli dipnot:
bu filmde salondaki kitaplıktaki kitapları haneke teker teker kendi seçmiş. koli koli kitap getirilmiş. dahası hangisi oldugundan tam emin olmamakla birlikte konularına veya alfabetik sıraya göre dizdirtmiş.

ayı sözlük yazarlarının hayallerindeki meslekler

vuslata beş kala

pazar sabahı nereden geldiğini anlayamadıgım bir şekilde dilime dolanan şarkı*. nadide sultanın yeni ünlendiği zamanlardı, televole filan vardı...

kaçak sigara içmek

kaçak sigaraların hepsi aynı bok sonucuna varacağınız, bazen zoraki de olsa katlandığınız durum. light olanları da ayrı bir saman gibi. çiğne çiğne dur.

testis ağrısı

gelecekteki sevgiliye not

-nolur su 10 yıldır bütün erkeklere acıkladıgım şeyleri yeniden açıklatma gözünü sevdiğim!

mantı

senelerce * hazır olanlarının serüveni donmus ile basladı, kurutulmus ile devam etti, amma velakin hiç biri ev yapamı olanının yerini tutmadı diyebileceğimiz yemek. bir de salça sosu önemli, dısarıda az koyuyorlar cıldırıyorum ve bir kase sos istiyorum. *

(bkz: herkesin sevdiği yemekler)

akrep burcu

en iyi bildiğim iki burctan birinin * erkeği. anlaşmayı baştan yapalım. sizden cidden hoslanıyor mu/ size cidden asık mı? eğer bunlardan eminseniz, çok yorucu huyları olmasına rağmen bu güne kadar güvenebildiğim* yegane burctur. bodoslama dalar, huysuzdur, çakaldır, çekilmezdir, amma velakin aldatmaz, yarı yolda bırakmaz, güvenilir ve aşırı duygusaldır/kıskanır superegosu belli etmesine izin vermez. dahası önsezileri bir acayiptir bunların, detaylardan haberi olmasa bile hangi detay daha önemlidir, resmen kokusunu alır. kontrol manyagıdır, sinir krizi geçirtir ama yine de ciddi anlamda sürprizleri yoktur ve sonuna dek güvenilebilir. * *

evde yapılan küçük sapıklıklar

yerleri ıslak banyodan yalın ayak cıkınca, ıslak ayağı laminant parkelere süre süre kurutmak. ve ıslanan laminant parkelere bir süre basmamak.

yay burcu

guy bourdin

deha lafını sonuna kadar hakeden moda fotoğrafçısıdır. yay burcudur.

dönemine göre kadın algısı çok farklıdır, helmut newton siyah beyaz olarak, kadınları cilalı/seksi çekerken, bu abimizin kadınları kafada olusturulmus bir resmin içine eklenir, güçlü oldukları kadar kırılgan hatta ölümlü oldukları için güçlüdürler ve kırılganlık da burdan gelir. ister istemez sürekli helmut newton ile karsılastırılırlar, ancak helmut newtonın cool ve super güzel seksi kadınları, guy bourdinin kadınları yanında sadece güzel kalır. film kullanılan dönemde olabildiğine kitschliğe kaçan cart mavileri kan kırmızıları hatta gümüş renkleriyle guy bourdin sizi provake eder, dalga geçer, elinize verir, acayip acayip metaforlar sunar. dehadır, alnından öpülesi, namusumsun diye bagra basılasıdır.

http://www.google.com.tr/search?hl=tr&ne...

dipnot: madonnanın hollywood klibi oldugu gibi guy bourdinin fotograf ve videolarından araktır. 2004de madonna, guy bourdinin ogluna bu sebeple 600,000$ dan fazla para ödemek durumunda kalmıstır.

aşk

göç albümünü* deli gibi hissettiren duygu durumu.

sevgiliden ayrılma sebepleri

şiddetli geçimsizlik olabilir. veya herhangi bir şey.

bir erkeğe söylenebilecek en ağır söz

hiç diyesimin gelmediği cümleler. umuyorum bundan sonra da olmaz.

şırdan

ne zaman fotografına baksam güldüğüm yemek. evet zenci şeyi gibi duruyor*

ayı sözlük yazarlarının burçları

pollyanna tecavüze uğrarsa olabilecekler

bu konuyla alakalı şöyle bir söz vardı: "pollyannayı dağa kaldırmışlar, ooeehhh dağ havası aldık" demiş şeklinde.

robinson crusoe

taksimdeki en hos görüntüye sahip kitabevi.
bazı insanlar cok zengin olsam diye halen hayal kurabiliyorlar ve bu hayali bana kurduran ender dükkanlardan bir tanesi. yurtdısından da kitap getirmenize olanak sağlıyorlar.

ayı sözlük'ü her açtığında onyüzbinmilyon baloncuk seks içerikli başlık ile karşılaşmak

ikinci sınıf vatandaş

  • /
  • 13
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 251

at avrat silah

ayı sözlük yazarlarının gün ışığına çıkmayı bekleyen fantezileri

biseksüelleri eleştirmenin bifobi sayılması

eleştirdiğim tek noktası biseksüelliğini kabul etmeyenler için, heteroseksizmin o güvenli kıyılarında görünmeye çalışmaları. yok kız arkadaşım var da falan da filan da... kaç senedir yarrak yalıyorsun sonra efenim ben bütün cinsel yönelimleri reddediyorum. yok ya?! senin bu yarrak kürek tutumun sebebiyle o kadar lgbt bireyi işkenceye uğruyor her gün.. ha icraate bakarsan gelsin herifler, gitsin herifler. insanın kendine saygısı olacak abi. hayatta ne olursan ol, önce kendinin arkasında durabileceksin.

biseksüellik herhangi bir geçiş dönemi olmamasına karşın, homofobik gayler tarafından marş haline getirildiğinden bu tarz sorunlar çıkmakta.
ne acayip değil mi homofobik gay kavramı??! tıpkı bifobik biseksüeller gibi.

nasıl ki homofobi yapan gayler çoğunluktaysa, bifobiyi oluşturan biseksüeller de çoğunlukta, herkes kendi kapısının önünü süpürsün dicem de, 2 tarafta da bu pislik aynı kökenden geliyor, erkeklik kavramı üzerinden. nasıl ve niye böyle anlasılıyorsa artık bilemiyorum. ha bilmek istiyor muyum ondan da emin değilim artık. amma velakin seviştiğim adam çıkıp da agızlara sakız kıvamında kız arkadaslarını anlatıyorsa kimse kusura insan bir sabrediyor, iki sabrediyor daha sonra bir daha aynı tongaya düşmüyor. olayın kimin kimi siktiğiyle de alakası olmadıgını her aklı başında lgbt bireyi zaten çözecektir.

dediğim gibi bu fobilerin kaynagı yönelimler değil. bir çeşit "erkeklik" kavramı kavgası ki, walla gay olsun biseksüel olsun lütfen almayayım.

biseksüelleri eleştirmenin bifobi sayılması

eleştirdiğim tek noktası biseksüelliğini kabul etmeyenler için, heteroseksizmin o güvenli kıyılarında görünmeye çalışmaları. yok kız arkadaşım var da falan da filan da... kaç senedir yarrak yalıyorsun sonra efenim ben bütün cinsel yönelimleri reddediyorum. yok ya?! senin bu yarrak kürek tutumun sebebiyle o kadar lgbt bireyi işkenceye uğruyor her gün.. ha icraate bakarsan gelsin herifler, gitsin herifler. insanın kendine saygısı olacak abi. hayatta ne olursan ol, önce kendinin arkasında durabileceksin.

biseksüellik herhangi bir geçiş dönemi olmamasına karşın, homofobik gayler tarafından marş haline getirildiğinden bu tarz sorunlar çıkmakta.
ne acayip değil mi homofobik gay kavramı??! tıpkı bifobik biseksüeller gibi.

nasıl ki homofobi yapan gayler çoğunluktaysa, bifobiyi oluşturan biseksüeller de çoğunlukta, herkes kendi kapısının önünü süpürsün dicem de, 2 tarafta da bu pislik aynı kökenden geliyor, erkeklik kavramı üzerinden. nasıl ve niye böyle anlasılıyorsa artık bilemiyorum. ha bilmek istiyor muyum ondan da emin değilim artık. amma velakin seviştiğim adam çıkıp da agızlara sakız kıvamında kız arkadaslarını anlatıyorsa kimse kusura insan bir sabrediyor, iki sabrediyor daha sonra bir daha aynı tongaya düşmüyor. olayın kimin kimi siktiğiyle de alakası olmadıgını her aklı başında lgbt bireyi zaten çözecektir.

dediğim gibi bu fobilerin kaynagı yönelimler değil. bir çeşit "erkeklik" kavramı kavgası ki, walla gay olsun biseksüel olsun lütfen almayayım.

gelmiş geçmiş en iyi türkçe dizeler

"ona kötü bir şey olsun istedim.
bana aşık olsun istedim."

(bkz: lale müldür)

nil erkoçlar

daha rahatça gay olduğumu insanlara söylemediğim dönemdi neyse, istiklaldeki mc donalds ta oturuyorum kezban kezban yanımda da nil erkoçlar var, daha 18 yaşındayım sene 2004*yanında da bir arkadaşı var, 2-3 saat öyle takıldık filan en son mor kedi kafenin yerini soruyorlardı birilerine ben de bilmiyorum gaylere hizmet veren bir kafe olduğunu o dönem. sonunda 3ümüz bulduk ama ben çıkmamıştım yukarı. o günden sonra hep tatlı bir bitirim lezbiyen olduğunu düşünmüştüm.* * doğru bedeni bulduğunu öğrendim bu gün, adına çok sevindim, hatta baya gülümsedim, ana akım medya onun biyolojik olarak kadın olduğu dönem için "ay cok güzeldi neden böyle oldu ki" yarak kürek yorumlar yapacak olsa da, asıl şimdi en güzel, aynaya baktığında, alışveriş yaparken, sokakta yürüken istediği bedende yaşamanın güzelliğini yaşayacak. hoşgeldin tatlı adam.

tek yön

en sevdiğim özelliği avamlıgı. paçozluk önemli bir şeydir, armani çantasıyla heykel misali bebek sokaklarında coolluktan ölen gay camiasının bir türlü kabul etmek istemediği, bastırdıgı aşagılık kompleksini dile getirir, içlerinde patlatır tekyön. her sosyal statüden, eğitimden, ekonomik sınıf, ot boktan olan o kıcından kıl aldırmayan bazı gayler condom şarkısında çılgınlarcasına dansetmemek için kendilerini zor tutarlar. onların sırf bu halini görmek için bile gidilmesi sarttır. en sevdiğim özelliği ise 2. yerinden hatırladıgım kadarıyla üst katta uzun bir koltuk vardı ve o 4 metrelik koltukta; bir yaslı amca bir acayip saçlı cocuk bir indie cocuk bir o cocuk bir bu cocuk olmak üzere kabaca tarif edersek toplumun her kesiminden 4 çift deliler gibi öpüşüyordu. zaten o görüntüyü gördükten sonra daha da baska bir bara gitmeme gerek kalmadı. rahatım ulan bir defa, öyle kasılmalar yukardan bakıslar filan da yok, yerse yap bakalım, komik duruma düşersin.**

her mahallede bulunan tipler

haftada bir fisting yaptıran adamla seks yapmak

aslında güzel olabilir. önemli olan penisle veya yumrukla tatmin etmenin farksızlığıdır, karşındakinin zevk aldığını görüp memnun olmaktır.

sperm tadı

kim ne derse desin tadı güzel. o tadı agızda dilde damakta hissetmek varoluşu hissetmek gibi.

ha ilk sevgiliminki leş gibiydi orası ayrı. gerçi onun vücut kokusu da banyo yapmasına rağmen kötüydü, teri de..her bir şeyi de. allahtan kokuyu/tadı unutacak kadar uzun yıllar geçti.