saçma bir başlık bence, zira bu istek üreyebilen her canlıda mevcut, yönelim farketmeksizin. finlandiyalı çok yakın bir kadın arkadaşım bugün hamile olduğunu söyledi, çocuğun babasının kim olduğundan emin değil ve doğurmak istiyor, 30 yaşında ve helsinki gibi pahalı bir şehirde kendini ekonomik olarak idame ettirebilecek kadar kazanıyor, hayatında partner olarak bir erkek istemediğine de karar vermiş durumda, kardeşleri ve arkadaşları da destek olacak o da oldukça belli, ben de çok sevindim çünkü geçen yaz türkiye'ye beni ziyarete geldiğinde çocuk istediğinden bahsetmişti. türk olsaydı böyle bi şeyi muhtemelen endişeyle karşılayacaktı ancak toplum baskısının olmadığı ve ekonomik sıkıntıların bulunmadığı finlandiya'da tek başına çocuğunu yetiştirmeyi rahatça düşünebiliyor. bence eşcinsel bireyler de çocuk sahibi olabilir, çocuk yetiştirebilir ancak türk toplumu gibi bir toplumda bu ne yazık ki çok zor. kişisel olarak şu an herhangi bir çocuk sahibi olma arzusu taşımıyorum ancak ileride bu fikrim değişebilir, ileride ekonomik olarak sıkıntı çekmeyeceğimi bildiğim ve çocuğuma gerçekten güzel imkanlar sağlayabileceğimi düşündüğümde çocuk sahibi olabilirim, neden olmasın?
bu seneki şarkıları şu anlık güzel şekillenen yarışma, dinlemem geçeyim dediğim şarkı sayısı 1 bilemedin 2, umarım artmaz bu sayı bu sene arkadaşlarımla izleyeceğim sanırım, geçen sene tek başıma izlemiştim, birileriyle izleyince daha eğlenceli oluyor bence, 2006'dan beri her sene izliyorum, bir tek 2022'de izlerken sıkıntı çektim, stockholm'de gezerken izlemek için bir yer bulmak biraz zor oldu, bir de barlar vs dolmuştu, o nedenle telefondan izlemiştim
2-3 sene önce düzenli olarak yaptığım ve düzenli spor ile birlikte neredeyse 40 kilo verdiğim o yöntem, tabi bu 2 yıl süresince yurtdışında gidip 1 sene orada yaşamak ve dönüşte yaşadığım depresyonla bir 20 kilo aldım, son 2 aydır yine deniyorum, eskiden yaptığım gibi çok katı kurallarla ilerlemiyorum bu sefer ve daha rahatım, 4 kilo verdim bence gayet yeterli, daha fazlasını da verebilirim elbette, aynı zamanda böyle yaşamanın da rahatlatıcı olduğunu söylemek isterim, her dakika tok olmak bazen çok rahatsız edici olabiliyor bence
bu seneki kalitesi geçen senelere göre bir tık daha iyi de olsa zannımca yine kötü olan ulusal final, geçen sene de tattoo, six feet under ve air dışında iyi şarkı yoktu. bu sene 5 yarı finalli sistemi getirdiler, önceki senelerde 4 yarı final + ikinci şans şeklindeydi, ikinci şans oylamasını 5. yarı finalin sonunda yapacaklar yarı finallerde alınan oylar da sayılarak. ilk yarı finali oldukça kötüydü, smash into pieces grubu six feet under'a benzeyen şarkıları heroes are calling ile bu yarı finali kazandı, lisa ajax ise arkasından finale yükseldi, yarışma tarihinde gönderdiği en kötü şarkıyla, bir de hamileymiş kendisi. ikinci yarı finali nispeten daha iyiydi, liamoo geceyi dragon isimli şarkısıyla kazandı, bu şarkı da bence liamoo'nun yarışmaya yolladığı en kötü şarkı, ukraynalı maria sur ise when i'm gone şarkısıyla arkasından finale yükselen ikinci isim oldu, bence bu şarkı yarışmayı kazanabilir, oldukça iyi, favorilerimden! üçüncü yarı finalde de tattoo'nun yazarlarından olan cazzi oppeia şöleni yaşandı, bu yarı finalden jacqline, cazzi oppeia imzalı effortless adlı şarkısıyla finale birinci olarak yükseldi, ardından da cazzi oppeia kendi söylediği şarkısı olan give my heart a break ile finale çıktı. effortless aşırı iyi bir şarkı, melodifestivalen'ı kazansa keşke.
dördüncü yarı finali yarın gece gerçekleşecek, dotter ve danny saucedo büyük favorilerden, ikisinin de şarkısı bence pek iyi değil, dotter yine de sahneyle şarkıyı güçlendirmiş gibi duruyor ama belli olmaz, full versiyonlarını ilk kez sahnede duyuyoruz zira.
beşinci yarı finalde de geçen senenin 2.'leri olan norveçli ikizler marcus&martinus yer alıyor, onlardan da beklenti büyük, bakalım bu sene ne yapacaklar
son zamanlarda abartılmış bir norm olduğunu tecrübe ettiğim, olmasa da olabilen bir durum tabi ki sevmek sevilmek çok güzel duygular, hayatında birinin olması falan harika bir şey ancak 3 gün sonra gitme potansiyeli taşıyan yeni birini tanımaya zaman harcayasım gelmiyor, bencilce gelecek belki ama son zamanlarda kendimi herkesten daha çok sevmeye başladım, bu durum asla böyle değildi fakat kendimle geçirdiğim zaman birileriyle geçirdiğimden daha değerli gelmeye başladı, spor yapıyorum, kitap okuyorum, mektup yazıyorum, müzik dinliyorum, dans ediyorum. now i rave on my own and i don't even think of you
katılımcılar ise aşağıdaki gibi. sini sabotage - kuori mua cyan kicks - dancing with demons jesse markin - glow mikael gabriel & nublu - vox populi sara siipola - paskana sexmane - mania windows95man - no rules
gecenin favorisi paskana (shit/wreck) adlı şarkısıyla 27 yaşındaki sara siipola, şarkısında bir kaybı anlatıyor.
bir diğer favori isim de windows95man olarak gösteriliyor. sini sabotage ise neredeyse 10 yıl aradan sonra müziğe umk ile geri dönüyor, kazanması halinde israil'in eurovision'da yer alması nedeniyle yarışmaya gitmeyeceğini belirtti aynı şekilde glow şarkısıyla yarışan jesse markin de bu şekilde bir düşünceye sahip
benim şahsi favorim paskana, umarım bu gecenin kazananı o olur
tarafımdan yılın en çok beklenilen müzik yarışmasıdır. 15 senedir bu gelenek sadece 2 kez bozuldu. evimde, koltuğun en güzel köşesinde oturub izlemenin, izlerken instagramdan kendimce yorumlar yapmanın zevkini sadece bir ayı ile bu yarışmanı izlemek bana yaşatabilir. bir de bu bittikten sonra post-eurovision denen bir sendrom var
bu sene de newjeans'in tam teşekküllü fanı olmaya devam etmişiz. story'e kuumaa ekibinden kalp almak benim için yılın en özel anlarından biri oldu ama. yılımı her şeye rağmen "hyvikset ja pahikset" albümleri şekillendirdi, iyi ki varlar.
sezen aksu sadece yazarlığıyla bile çok önde biri. denilmiş ki yıllardır uğraşıyor. ne sosyal medya ne televizyonun popülaritesi olmadığı yıllardan taa bugüne gelebilen ve de hala çok sevilip,bağıra çağıra ya da sessizcene ağlatan şarkılarını dinleyen, söyleyen milyonlarca insan var iken yazılan cümlenin absürtlüğü bir tuhaf açıkçası.
tam malsınız amk. arkadaş bulma uygulamaları, sizin gibi narşist ve iki uçlu insanlar kaynıyor. elde edemeyince arzulayıp, elde edince beğenmeyen kezban mısınız nesiniz? benim bildiğim, birini istersiniz, bir araya gelince de "ahh çok güzelmiş, iyi ki bir araya geldik" deyip konuyu kapatırsınız. ne tuhaf ve hasta insanlarsınız lan.
bu seneki şarkıları şu anlık güzel şekillenen yarışma, dinlemem geçeyim dediğim şarkı sayısı 1 bilemedin 2, umarım artmaz bu sayı bu sene arkadaşlarımla izleyeceğim sanırım, geçen sene tek başıma izlemiştim, birileriyle izleyince daha eğlenceli oluyor bence, 2006'dan beri her sene izliyorum, bir tek 2022'de izlerken sıkıntı çektim, stockholm'de gezerken izlemek için bir yer bulmak biraz zor oldu, bir de barlar vs dolmuştu, o nedenle telefondan izlemiştim
hollanda'nın yüzölçümü olarak en büyük, nüfus olarak da ikinci en büyük şehri olan rotterdam'da düzenlenecektir 41 ülkenin katılacağı kesinleşmiştir ve türkiye bu ülkeler arasında yer almamaktadır geçen yıl yarışmada yer almayan bulgaristan ve ukrayna bu yıl yarışacaklar geçtiğimiz yıl katılan karadağ ve macaristan bu yıl yarışmada yer almayacaklar bu türkiye'nin üst üste 8. kez katılmadığı yarışma olacak bazı ülkeler çalışmalarına çoktan başladı, işte 2020'ye dair birkaç anektod
yılın ilk temsilcisi belçika'dan geldi, bu sene belçika'yı komşusu hollanda'da temsil edecek ünlü hooverphonic grubu olarak açıklandı grubun solisti birkaç sene önce değişmiş, yeni solistle çıkardıkları şarkıları eski şarkıları kadar iyi olmasa da merakla bekliyorum şarkılarını
ardından ispanya, blas cantó ile yarışacağını açıkladı
son iki senedir yarışmada en çok konuşulan ülke kıbrıs bu sene sandro nicolas ile yarışacağını duyurdu sandro nicolas şarkısının geçtiğimiz iki yıla oranla daha yavaş ve farklı bir şarkı olacağını dile getirmiş
yarışmaya bir yıl aradan sonra dönen bulgaristan ise temsilcisini victoria olarak duyurdu
4 yarışmacı belliyken estonya ve arnavutluk yapacakları ulusal finalde yarışacak şarkılarını duyurdular, arnavutluk şarkısını her sene olduğu gibi bu ayın sonuna doğru seçecek
hollanda'nın yüzölçümü olarak en büyük, nüfus olarak da ikinci en büyük şehri olan rotterdam'da düzenlenecektir 41 ülkenin katılacağı kesinleşmiştir ve türkiye bu ülkeler arasında yer almamaktadır geçen yıl yarışmada yer almayan bulgaristan ve ukrayna bu yıl yarışacaklar geçtiğimiz yıl katılan karadağ ve macaristan bu yıl yarışmada yer almayacaklar bu türkiye'nin üst üste 8. kez katılmadığı yarışma olacak bazı ülkeler çalışmalarına çoktan başladı, işte 2020'ye dair birkaç anektod
yılın ilk temsilcisi belçika'dan geldi, bu sene belçika'yı komşusu hollanda'da temsil edecek ünlü hooverphonic grubu olarak açıklandı grubun solisti birkaç sene önce değişmiş, yeni solistle çıkardıkları şarkıları eski şarkıları kadar iyi olmasa da merakla bekliyorum şarkılarını
ardından ispanya, blas cantó ile yarışacağını açıkladı
son iki senedir yarışmada en çok konuşulan ülke kıbrıs bu sene sandro nicolas ile yarışacağını duyurdu sandro nicolas şarkısının geçtiğimiz iki yıla oranla daha yavaş ve farklı bir şarkı olacağını dile getirmiş
yarışmaya bir yıl aradan sonra dönen bulgaristan ise temsilcisini victoria olarak duyurdu
4 yarışmacı belliyken estonya ve arnavutluk yapacakları ulusal finalde yarışacak şarkılarını duyurdular, arnavutluk şarkısını her sene olduğu gibi bu ayın sonuna doğru seçecek
isveç'i eurovision'da ikinci kez temsil edecektir, bu gece melodifestivalen'ı 2. kez kazanmış ve mayısta liverpool'da düzenlenecek eurovision şarkı yarışması'na katılmaya hak kazanmıştır. yarışma için en büyük favorilerden biri şu an, lakin kazanırsa isveç irlanda'nın rekoru olan 7. zaferini elde edecek ve zirveyi irlanda ile paylaşacak, bir de loreen eurovision'u iki kez kazanan ikinci şarkıcı olacak, diğeri irlandalı johnny logan (1980 ve 1987'de kazandı)
son zamanlarda abartılmış bir norm olduğunu tecrübe ettiğim, olmasa da olabilen bir durum tabi ki sevmek sevilmek çok güzel duygular, hayatında birinin olması falan harika bir şey ancak 3 gün sonra gitme potansiyeli taşıyan yeni birini tanımaya zaman harcayasım gelmiyor, bencilce gelecek belki ama son zamanlarda kendimi herkesten daha çok sevmeye başladım, bu durum asla böyle değildi fakat kendimle geçirdiğim zaman birileriyle geçirdiğimden daha değerli gelmeye başladı, spor yapıyorum, kitap okuyorum, mektup yazıyorum, müzik dinliyorum, dans ediyorum. now i rave on my own and i don't even think of you
son zamanlarda izlemeyi çok düşündüğüm ve bugün bulduğum zaman sonucunda izlediğim film birden fazla sahnesiyle insanı etkilemeyi başaran oldukça iyi bir yapım, bugüne kadar izlemediğim için kendime kızdım