2-3 sene önce düzenli olarak yaptığım ve düzenli spor ile birlikte neredeyse 40 kilo verdiğim o yöntem, tabi bu 2 yıl süresince yurtdışında gidip 1 sene orada yaşamak ve dönüşte yaşadığım depresyonla bir 20 kilo aldım, son 2 aydır yine deniyorum, eskiden yaptığım gibi çok katı kurallarla ilerlemiyorum bu sefer ve daha rahatım, 4 kilo verdim bence gayet yeterli, daha fazlasını da verebilirim elbette, aynı zamanda böyle yaşamanın da rahatlatıcı olduğunu söylemek isterim, her dakika tok olmak bazen çok rahatsız edici olabiliyor bence
bu seneki kalitesi geçen senelere göre bir tık daha iyi de olsa zannımca yine kötü olan ulusal final, geçen sene de tattoo, six feet under ve air dışında iyi şarkı yoktu.
bu sene 5 yarı finalli sistemi getirdiler, önceki senelerde 4 yarı final + ikinci şans şeklindeydi, ikinci şans oylamasını 5. yarı finalin sonunda yapacaklar yarı finallerde alınan oylar da sayılarak.
ilk yarı finali oldukça kötüydü, smash into pieces grubu six feet under'a benzeyen şarkıları heroes are calling ile bu yarı finali kazandı, lisa ajax ise arkasından finale yükseldi, yarışma tarihinde gönderdiği en kötü şarkıyla, bir de hamileymiş kendisi.
ikinci yarı finali nispeten daha iyiydi, liamoo geceyi dragon isimli şarkısıyla kazandı, bu şarkı da bence liamoo'nun yarışmaya yolladığı en kötü şarkı, ukraynalı maria sur ise when i'm gone şarkısıyla arkasından finale yükselen ikinci isim oldu, bence bu şarkı yarışmayı kazanabilir, oldukça iyi, favorilerimden!
üçüncü yarı finalde de tattoo'nun yazarlarından olan cazzi oppeia şöleni yaşandı, bu yarı finalden jacqline, cazzi oppeia imzalı effortless adlı şarkısıyla finale birinci olarak yükseldi, ardından da cazzi oppeia kendi söylediği şarkısı olan give my heart a break ile finale çıktı. effortless aşırı iyi bir şarkı, melodifestivalen'ı kazansa keşke.
dördüncü yarı finali yarın gece gerçekleşecek, dotter ve danny saucedo büyük favorilerden, ikisinin de şarkısı bence pek iyi değil, dotter yine de sahneyle şarkıyı güçlendirmiş gibi duruyor ama belli olmaz, full versiyonlarını ilk kez sahnede duyuyoruz zira.
beşinci yarı finalde de geçen senenin 2.'leri olan norveçli ikizler marcus&martinus yer alıyor, onlardan da beklenti büyük, bakalım bu sene ne yapacaklar
son zamanlarda abartılmış bir norm olduğunu tecrübe ettiğim, olmasa da olabilen bir durum
tabi ki sevmek sevilmek çok güzel duygular, hayatında birinin olması falan harika bir şey ancak 3 gün sonra gitme potansiyeli taşıyan yeni birini tanımaya zaman harcayasım gelmiyor, bencilce gelecek belki ama son zamanlarda kendimi herkesten daha çok sevmeye başladım, bu durum asla böyle değildi fakat kendimle geçirdiğim zaman birileriyle geçirdiğimden daha değerli gelmeye başladı, spor yapıyorum, kitap okuyorum, mektup yazıyorum, müzik dinliyorum, dans ediyorum.
now i rave on my own and i don't even think of you
katılımcılar ise aşağıdaki gibi.
sini sabotage - kuori mua
cyan kicks - dancing with demons
jesse markin - glow
mikael gabriel & nublu - vox populi
sara siipola - paskana
sexmane - mania
windows95man - no rules
gecenin favorisi paskana (shit/wreck) adlı şarkısıyla 27 yaşındaki sara siipola, şarkısında bir kaybı anlatıyor.
bir diğer favori isim de windows95man olarak gösteriliyor.
sini sabotage ise neredeyse 10 yıl aradan sonra müziğe umk ile geri dönüyor, kazanması halinde israil'in eurovision'da yer alması nedeniyle yarışmaya gitmeyeceğini belirtti
aynı şekilde glow şarkısıyla yarışan jesse markin de bu şekilde bir düşünceye sahip
benim şahsi favorim paskana, umarım bu gecenin kazananı o olur
uzun süredir alkol kullanmıyorum, şarap içmeyi özledim ama...
şarap da ya yalnız içiliyor ya da aynı kafada olduğun bir insanla, başka türlü bir ortam beni tatmin etmiyor
2012 yılında finlandiya devlet televizyonu yle tarafından finlandiya'nın eurovision şarkısını belirlemek üzere düzenlenen yarışma.
2021 yılından itibaren ülkede bir geleneğe dönüşmüş durumda, son yıllardaki müzik kalitesi de oldukça yükselmiş durumda, şarkılardan birkaçını sizle paylaşmak isterim
aksel kankaanranta - looking back - umk 2020
umk 2020'yi kazanmasına rağmen pandemi nedeniyle yarışma iptal olduğu için yarışamadı.
erika vikman - cicciolina - umk 2020
umk 2020'de %50 halk oylaması ve %50 jüriydi, halk bu şarkıyı seçmişti ama jüride düşük olduğu için kaybetti, o sene ülkede büyük bir hit oldu.
blind channel - dark side - umk 2021
halk oyunun %54.3'ünü alıp ezici bir üstünlükle kazandılar, eurovision'da da 301 puan ile 6. oldular, böylelikle finlandiya'nın lordi'den sonra aldığı en iyi dereceyi elde ettiler
the rasmus - jezebel - umk 2022
ünlü finlandiyalı rock grubu the rasmus da bu yarışmaya katıldı 2022'de, bu yıl yarışmanın fazlaca ün kazandığı ve kalite arttırdığı bir seneydi, the rasmus halktan oyların %27.4'ünü alarak yarışmayı kazandı, eurovision'da ise 38 puan toplayarak 21. oldu
bess - ram pam pam - umk 2022
bess daha önce ülkede tanınmayan bir şarkıcıydı, umk 2022'de 3. olduktan birkaç hafta sonra 'ram pam pam' ülkede birden ünlendi, bess de böylelikle ün kazanmış oldu, şarkısı aylarca finlandiya listelerinde bir numara kaldı.
käärijä - cha cha cha - umk 2023
umk 2023 şu ana kadar yapılmış olan en iyi ulusal final olabilir, 7 şarkının hepsi de güzeldi ancak aralarından bir tanesi vardı ki oldukça dikkat çekti... käärijä pek ünlü de değildi ve bu şarkıyla umk öncesi müthiş bir ün kazandı, oyların %52.9'unu alarak ezici bir üstünlükle yarışmayı kazandı. eurovision'da ise halk oylamasını kazanmasına rağmen 526 puan ile 2. oldu. bu sonuç finlandiya'nın lordi'den sonra aldığı en iyi derece olarak tarihe geçti.
kuumaa - ylivoimainen
ylivoimainen öncesinde tulipalo adlı şarkı ile hafiften ün kazanmaya başlayan grup bu şarkıyla finlandiya listelerini alt üst etti. yarışmayı cha cha cha kazanmış olsa da tüm yıl boyunca finlandiya'nın en fazla dinlediği umk 2023 şarkısı ylivoimainen oldu. şarkı halen finlandiya listelerinde varlığını sürdüren tek umk 2023 şarkısı. böyle olmasına rağmen grup yarışmayı umk'da 5. olarak bitirdi.
bu sene yine 7 yarışmacı kıyasıya mücadele verecek, yine yüksek seviyede bir prodüksiyonun varlığından bahsetmek oldukça mümkün.
geçen sene erasmustayken boş vakitlerimde fıtı fıtı izleyip bitirdiğim dizi, polonya'da aralık ayının -15'leri gördüğü günlerde evden çıkmak bir işkenceye döndüğü zaman sıcacık yatağımda günde 1 sezonu bitirebiliyordum
isveç'i eurovision'da ikinci kez temsil edecektir, bu gece melodifestivalen'ı 2. kez kazanmış ve mayısta liverpool'da düzenlenecek eurovision şarkı yarışması'na katılmaya hak kazanmıştır.
yarışma için en büyük favorilerden biri şu an, lakin kazanırsa isveç irlanda'nın rekoru olan 7. zaferini elde edecek ve zirveyi irlanda ile paylaşacak, bir de loreen eurovision'u iki kez kazanan ikinci şarkıcı olacak, diğeri irlandalı johnny logan (1980 ve 1987'de kazandı)
tarafımdan yılın en çok beklenilen müzik yarışmasıdır. 15 senedir bu gelenek sadece 2 kez bozuldu. evimde, koltuğun en güzel köşesinde oturub izlemenin, izlerken instagramdan kendimce yorumlar yapmanın zevkini sadece bir ayı ile bu yarışmanı izlemek bana yaşatabilir.
bir de bu bittikten sonra post-eurovision denen bir sendrom var
bu sene de newjeans'in tam teşekküllü fanı olmaya devam etmişiz.
story'e kuumaa ekibinden kalp almak benim için yılın en özel anlarından biri oldu ama. yılımı her şeye rağmen "hyvikset ja pahikset" albümleri şekillendirdi, iyi ki varlar.
sezen aksu sadece yazarlığıyla bile çok önde biri. denilmiş ki yıllardır uğraşıyor. ne sosyal medya ne televizyonun popülaritesi olmadığı yıllardan taa bugüne gelebilen ve de hala çok sevilip,bağıra çağıra ya da sessizcene ağlatan şarkılarını dinleyen, söyleyen milyonlarca insan var iken yazılan cümlenin absürtlüğü bir tuhaf açıkçası.
tam malsınız amk. arkadaş bulma uygulamaları, sizin gibi narşist ve iki uçlu insanlar kaynıyor. elde edemeyince arzulayıp, elde edince beğenmeyen kezban mısınız nesiniz? benim bildiğim, birini istersiniz, bir araya gelince de "ahh çok güzelmiş, iyi ki bir araya geldik" deyip konuyu kapatırsınız. ne tuhaf ve hasta insanlarsınız lan.
üzerinden seneler de geçse şu şarkıya olan sevgim sanırım azalmayacak.
azerbaycan'ın yolladığı en iyi şarkı olabilir, ilk 10'a bile girememesi çok üzücü.
*bu kısım shame on you europe temalı bir yazı içermektedir*
ne istediğini bilmemek, bu nedenle beklentilerini de belirleyip sağlıklı bir ilişkiyi yürütememek.
ha bir de bireylerin kendini tanımaması, tam olarak keşfedememesi de var, gidip dünyaya haykırın demiyorum tabi ama kendinizi bilmek, buna göre davranmak kişiyi olgunlaştıran bi davranış, ilişkiler bundan dolayı da yürümüyor bence, verilen içi boş sözler zaman kaybından ibaret
hollanda'nın yüzölçümü olarak en büyük, nüfus olarak da ikinci en büyük şehri olan rotterdam'da düzenlenecektir
41 ülkenin katılacağı kesinleşmiştir ve türkiye bu ülkeler arasında yer almamaktadır
geçen yıl yarışmada yer almayan bulgaristan ve ukrayna bu yıl yarışacaklar
geçtiğimiz yıl katılan karadağ ve macaristan bu yıl yarışmada yer almayacaklar
bu türkiye'nin üst üste 8. kez katılmadığı yarışma olacak
bazı ülkeler çalışmalarına çoktan başladı, işte 2020'ye dair birkaç anektod
yılın ilk temsilcisi belçika'dan geldi, bu sene belçika'yı komşusu hollanda'da temsil edecek ünlü hooverphonic grubu olarak açıklandı
grubun solisti birkaç sene önce değişmiş, yeni solistle çıkardıkları şarkıları eski şarkıları kadar iyi olmasa da merakla bekliyorum şarkılarını
ardından ispanya, blas cantó ile yarışacağını açıkladı
son iki senedir yarışmada en çok konuşulan ülke kıbrıs bu sene sandro nicolas ile yarışacağını duyurdu
sandro nicolas şarkısının geçtiğimiz iki yıla oranla daha yavaş ve farklı bir şarkı olacağını dile getirmiş
yarışmaya bir yıl aradan sonra dönen bulgaristan ise temsilcisini victoria olarak duyurdu
4 yarışmacı belliyken estonya ve arnavutluk yapacakları ulusal finalde yarışacak şarkılarını duyurdular, arnavutluk şarkısını her sene olduğu gibi bu ayın sonuna doğru seçecek
son zamanlarda abartılmış bir norm olduğunu tecrübe ettiğim, olmasa da olabilen bir durum
tabi ki sevmek sevilmek çok güzel duygular, hayatında birinin olması falan harika bir şey ancak 3 gün sonra gitme potansiyeli taşıyan yeni birini tanımaya zaman harcayasım gelmiyor, bencilce gelecek belki ama son zamanlarda kendimi herkesten daha çok sevmeye başladım, bu durum asla böyle değildi fakat kendimle geçirdiğim zaman birileriyle geçirdiğimden daha değerli gelmeye başladı, spor yapıyorum, kitap okuyorum, mektup yazıyorum, müzik dinliyorum, dans ediyorum.
now i rave on my own and i don't even think of you
son siparişimde bana yapılan saygısızlıktan ötürü tamamen sildiğim bir müessese.
yemek sepeti'nde bir başkasının yaptığı kötü yorumu benim üzerime yıkmaya çalışıp telefonda dakikalarca kötü yorum yaptığımı ve haksız bi yorum olduğunu iddia ettiler.
sonunda yorumu benim yapmadığımı anlatabildim ve sonuna da yorumu yapan kişinin haksız olmadığını, fiyat/performans açısından kendilerini yetersiz bulduğumu dile getirdim.
filmde her şeyi çözülmemiş bırakmak filmi izlediğim saatlerin boşa gittiğini hissettirdi belki de bizim tamamlamamız istendi.
yine de frances mcdormand'in performansı için izlenebilir tabi.