of aman nalan'ın sayılı şarkılarından bir tanesi, şarkının sözlerini de okusanız dinlemiş kadar etki yapar..
günahını bana bırak
sevabın senin olsun
ben zaten acıların
gözdesi oldum
en tatlı yalanların
kölesi oldum
yaralandım yaralandım
karalandım karalandım
bir günahın koynundayım
ah bunaldım
daha çok acı verme git
düşünme hiç hadi git
üzülmedin benim için
bu kadar mı taş mı kalbin
üzülmedin benim için
bu kadar mı taş mı kalbin
son zamanlarda birkaç yazarda gözlemlediğim durum. gayet olabilecek ve doğal bir olaydır. kapanın elinde kalsındır pampa. ama unutulmamalıdır ki, sözlükte olan asla gizli kalmaz, elbet birgün günyüzüne çıkacaktır. bir fiçürlavırs deyimidir.
o değil de senin güzelliğin benim karizmam toprak olup gidecek. çok yazık değil mi sence de? müzeye fln konmalıyız, numunelik insanlarız o kadar çirkin insanların içinde, son zirvemizde de bunu kanıtlamış olduk. biri beni s*k beni s*k diye bağırırken bana diğeri de seni bakışlarıyla yemişti.. ne var canım şurda doğruları konuşuyoruz aa..
ortaköy'de patika barda ara ara sahne alan insanın ciğerini dağlayan grup. bazı kayıtlarını da belgrad ormanında mangal eşliğinde yapıyorlar. ormana pusuya yatasım var.
geçmişe dönüp düzeltmeyi istediğim sadece eğitim hayatıma dair detaylar, onun da gelecekte ne olacağını aşağı yukarı tahmin edebiliyorum. en azından sikko mesleklerden uzak dururdum..
alttaki yazar, bayramda sırası gelmeyen yaşlıların evlilik baskılarına verdiğin cevaplar nelerdi?
bayram bitmeden evime erken dönüyorum. hemen hemen bütün aile fertlerini görsem de yok alışmışım istanbul'a, evime, kendi çevreme.. baya baya artık orda onlarla olmadığını anladım. vicdan da yapsam erkenden tatili bitirdim ve evime girmek üzereyim.
ama en güzeli de bugün yavrumun doğum günü o artık 2 yaşında, bu gününde yanında olma aşkıyla hızlı hızlı yürüyorum sözlük. 2 paket islak mamasıyla..
daçbear, rtelover 2 tane daha vardı önceki isimleri şu an hatırlayamadım. bu nicki ile ne kadr kalacak bir fikrim yok ama eskisi kadar sivri değil en azından..
vikipedi tanımıyla, türkiye'ye özgü, oryantal bir halk müziği türü. genellikle duygusal olan şarkı sözleri; umutsuz aşkları, günlük dertleri, umutsuzluğu ve başarısızlığı konu edinir. küçük bir kısmı ise enstrümantaldir. 1960'lı yıllarda adnan şenses orhan akdeniz, ahmet sezgin, abdullah yüce ve hâfız burhan sesyılmaz gibi bazı şarkıcılar araplardan alınan raks müziğini türkçe şarkılar için kullanmışlar ve böylece türkçe arabesk ortaya çıkmıştır.
basit, anlaşılır düzeyde şarkı sözleriyle insanın beynini anlamakta yormasa da duyguları hareketlendiren müzik türüdür. uzun yıllar death-black-nu metal, etnik türünde müzik dinlemiş biri olarak arabesk müziğin yeri bendeki yeri her zaman ayrıdır. uzun süre dinlenemeyen insanı umutsuzluğa sürükleyen yan etkileri de mevcuttur.
bergen, müslüm gürses, azer bülbül, bülent ersoy gibi şaheserlerin şarkılarını dinlemeden bu dünyadan göç etmeyin, üzülürüm.
amacından şaşmışçasına çene ishali olmuş insandır. onu haftanın hiçbir günü etkilemez ne pazartesi ne perşembe, amacı sadece herhangi bir şey hakkında bilse de bilmese de konuşmaktır.
oruç tutmayanların yaşadığı gerginliktir. oruç tutan müslümanların herkesi kendisi gibi görmesinden mütevellit beklentileri de herkesin oruç tutması oluyor. halka açık yerde-oruç tutanların yakınında yeyip içtiğin zaman maşallah orucunu seninle bozacak gibi duruyorlar.
bir an önce sultanlar sultanı 11 ayın sultanının geçip bitmesini diliyorum.
aşkın nur yengi'nin 91 yılında çıkardığı 2. albümüne adını verdiği şarkısıdır.
yitirilen yıllara tükenen sevgilere soruyorum
bitmeyecek sandığım harcanan anılara soruyorum
hesap ver ne oldu olacak hesap ver
yaramı kim saracak hesap ver
acımı kim paylaşacak şimdi kim tutar yerini
hesap ver ne oldu olacak hesap ver
yasımı kim tutacak hesap ver
avunmam hiç kimseyle şimdi kim tutar yerini
söküp aldın benden yalanlarla hayatımı
gidiyorsun şimdi hiç bir şey olmamış gibi
çekip aldın benden ne var ne yok yaşadığın
söyle bana bunu hak edecek ne yaptım
çekip aldin sen kendini benden acımadan
gidiyorsun rahat gamsız ardına bakmadan
kalmaz yerde inan kanayan gözyaşlarım
söyle bana bunu hak edecek ne yaptım hesap ver
hem türk müziği, hem türk sineması için dönüm noktaları yaratmış, yeni başlangıçlara vesile olmuş türkiye'nin en önemli değerlerinden biridir. kızı müjde ar'ın annesini anlattığı ntv yapımı belgeseli mutlaka izlemelisiniz.
bu klişeyi yapmak istiyorum, belki bir gram farkındalık oluşur. eskiden çok güzel yazan insanlar vardı burda yazdıklarını okurken keyif aldığım okudukça öğrendiğim epey değerli insanlar.. eskiden dediğim 2-3 yıl öncesine kadar belki, daha sonra genç yazar arkadaşlar geldi kendi heyecanlarını acemiliklerini buraya yansıttılar(insan özenmiyor değil)
fakat yine de hiçbir şekilde eskilerin yerini tutmadı. birileri sinirlenecek belki beğenmiyorsan siktir git de diyebilirler yine de eski bir alışkanlık var. ara sıra bakmaktan hep keyif alıyorum buraya..
nevizadede bira içilebilir diye düşündük aslanım’ın üst katı, saat olarak da 19:00 şeklinde belirledik. daha şiddetli bir önerisi olan varsa belirleyebilir mekan ve saat önemli değil
bursalı bir grup sanırım en bilinen şarkısı kasvetli kutlama, şarkıyı dinlerken bana enjoy the silence’ı hatırlatıyor. buram buram kalite grup, gothic tarzları the cure tadında, gerçekten zamanın ötesinde şarkılar yapıyorlar.
son zamanlarda jakuzi ile beraber yükselişe geçen iki gruptan biri kanımca
gayet de güzel olmuş. arabada köşede sokak ortasında bir kadını para verip sikerken iyi, eylemde çıplak görmek kötü. hayırlı işler türkiye!
femen neden feministlerin marjinal insanların eşcinsellerin hoşuna gidiyor da türkiye vatandaşı insanların aynısını yapması hoşunuza kaçmıyor? neyini beğenmedin canım? gelinlik giymiş gay, maskülen kıyafetli lezbiyen, makyajlı insanlar güzel duruyor da çıplak olan hayat kadınları veya lezbiyen her ne ise bu mu çirkin durdu.
herşey el altından yürüsün gitsin nasılsa bilinmiyorum mantığı midemi bulandırdı nasıl bir ikiyüzlülükse bu.
beynimde saatlerdir filler skşyor.. dün tam olarak 1 saatliğine derse ara vereyim taksimde arkadaşlarla kahve içeyim diye evden çıktım fakat eve dönüşüm bi hayli geç oldu sabah 6ydı yanlış hatırlamıyorsan... kahve diye çıkıp 1.5 litre rakı ne ara içildi nasıl o masaya oturdum hatırlamıyorum tek hatırladığım dansözün beceriksiz bel kıvırmasıydı.. masada ağır abiler vardı kalkamadım, yoksa o dansöze ağzının payını verirdim. verirdim inanıyorum kendime.
xalo ahretliğim de beylikdüzünde yeni saç tasarımları derdindeydi, mavi onda huymuş bilen bilir. ben bilmiyordum bunca yıldır öğrenmiş oldum.
farklı nokta atışları, net oluşu, çeşitli betimlemeleri ile hep dikkatimi çekmiştir.
hepsinin dışında on numara beş yıldız yüreği olan sevdiğim bir yazardır.