tabut
kum saati
cüneyt arkın'lı bir film geliyor aklıma hep. demekki o yıllarda düzgün bir kum saati bulamamış yapım tarafı. gördüğüm en dandik kum saatiydi dolayısıyla. neyse türk sineması (pardon türkiye sineması oldu di mi o şimdi) gelişti de kurtardık kendimizi.
kendi aklıyla çelişen insan
kişi çelişiyorsa kimin aklıyla çelişmelidir? kendi aklıyla değil mi? gibi sorular getirdi insanın aklına.
kristal cola
oldu sanki dediğim bir kola markasıydı. tam olmasa bile en azından pepsi'yi andırıyordu namussuz. kapitalist düzene yenildi, yok oldu gitti. zalımsın cola dünyası.
bixi cola
gazı kaçtı kaçacak gibi tadıyla bizi bizden alan cola markasıydı. tadı ne tam kola ne de erik hoşafı gibiydi. kola olsun diye yapılmıştı bunu anlayabiliyorduk da eziyeti neden bizeydi onu anlamazdık. ayrıca nerede ücra bir bakkal varsa bixi satardı.
elvan
eski ve efsane bir gazoz markasıdır. yanlış hatırlamıyorsam hâlâ merter'de e5 yanındaki cola binasının önünde tabelası görülebilir (pepsi de olabilir)
gazoz gibi gazozdu. düğün salonlarında her türlü içkiye katılacak kadar harbi bir gazozdu. okul kantininde coladan önce o gelirdi benim için.
niğde gazozu
gazoz kültürünün birden hortlamasına sebep olan gazoz markası. helal gıda sertifikasını neden aldığına anlam veremiyoruz ama şirket profilini bize göstermiş oluyor. yine de açık ara ilk beşe rahatlıkla girer. olmuş.
ankara gazozu
mersin'deki şirket gazoz furyasına uyarak seri üretime geçmiş durumda. etiket vb. ne varsa sankı paint'te hazırlanmış gibi. yine karışık meyve aroması durumu var bunda da. olmamış diyoruz.
gagoz
şakalı gazoz ya da sosyal medya gazozu olarak adlandırmak istiyorum kendisini. üzerine yazdıkları dışındakiler ibaresi ve sosyal medyayı güzel kullanımıyla bir artıyı benden aldılar. fakat gelelim tadına. karışık meyve aroması konulunca gazozlara hiç olmuyor. bu da cidden olmamış. döksem mi kafaya mı diksem de bu işkence bitsin diyebilirsiniz.
damat havası
bir tür halay. son 10-15 senede rastladım bu oyuna. daha çok boşnak ezgileriyle oynanıyor zaten.
tuğrul türkeş
milliyetçi oyları alma projesinin şu an için görünen ilk ayağı. genel başkan yardımcısı olur diye bekliyorum.
izel
izel önce slikon taktırdı. o tutmadı. bu sefer yüzünde bir şey oldu. neler neler yaptı olmadı. genç sevgili yaptı. o da gitti. arkadaş bir türlü bu izel tutunamadı. olmadı olamadı. 2000'lere 2023 hedefiyle dalamadı. kolaylık dilerim. magazin servisi gibiyim maşallah.
iç savaş
yaşı ortalama olanlar kuzey güney diye bir dizi vardı trt'de mutlaka hatırlarlar. ilk gençlik yıllarımda da iç savaş deyince öyle bir bok zannetmiştim bunu. onurlu adamlar birbirini öldürecek, aşklar yaşanacak ve yine onurlu bir barış olacak. klasik amerikan zortlatması. neyse o bok bildiğimiz bok gibi değilmiş. yani ne film, ne öykü ne de gazetelerde uzak diyarlarda duyduğumuz bir çatışma hali değil iç savaş. pek fena. olmasın siktirsin gitsin.
clash of clans
dur bir bakayım derken 1 seneye yakındır oynuyorum. tetris dahi oynamazdım eskiden. hele şu konsol oyunlarından hiç anlamam. ps alıp 1 ay sonra evin bir köşesine atmışlığım var. klana girdim, tanımadığım insanlarla whatssapp grubundan 'bence yukarıdan saldıralım, sen bir alta saldır hacı' filan diye yazışıyorum. sanırım sıyırdım.
sizi bilmem ama
ooo klişe cümle başlangıçlarına gel vatandaş.
topluluk halindeyken suskun kalabalığı belki harekete geçirecek başlangıç budur diye söze bu klişeyle başlanır. hadi bir iki deneme yapalım.
sizi bilmem ama ben azdım.
sizi bilmem ama ben yatsam iyi olacak.
sizi bilmem ama tonguç'un fitifotosu minicikmiş.
sizi bilmem ama ben bir işeyip geleceğim.
ülkeyi yokuş aşağıya vurdurmak
bu yokuş aşağıya vurdurma esprisi çok klişedir öncelikle özür dilerim. bu ülke kısmı da yapıldıysa ve ben çalmış olduysam tekrar özrü bir borç bilirim.
amma velakin bize lazım değil mi sizde de? şöyle tüm mahalle arkasına geçsek (hop sakin olun), var gücümüzle itsek. o sırada birkaçımız yerlere yuvarlansa ama biz üzerlerinden geçip itmeye devam etsek. güzel olmaz mı, olur bence. hem çalışmaya başladığı anda bir silkinir ya arabalar; belki bizim ülke de silkinir ve safraları üzerinden atar.
zeki alasya
adamcağız 'yahu tiyatro sahnesinde namaz da kılınmaz, neticede sahne orası. nasıl sokaklarda yerlerde kılmak hoş durmuyorsa, olmuyorsa' mukabilinden bir şeyler dedi ödül töreninde ve pişman etmişlerdi. biz de müslümanız diye kanallara çıkıp durumu kurtarmaya çalışmıştı. neden? bence hiç gerek yoktu. neyse iyi ki öldüktn sonra olanları görmedi ve görmeyecek.
sana bir şey söyliyeyim
böyle yazılıyor; konuşma anında şöyle çıkıyor: sana bişisöliim
söyle ulan söyle. zaten söylüyorsun, konuşmadasın, hızını almışsın... e her lafın arasında efendime söyleyeyim gibisinden bu cümleyi kurmak bıktırıyor. ben de yapıyorum bu boktan şeyi. nadir de olsa söyle diyen oluyor. ama bakıyorum genelde herkes bu kalıbı söyleyip duruyor.
can dündar
twitter cambazı fuat avni bir şeyler dedi yine can dündar hakkında. inanın bilmiyorum. tek bildiğim ölse birileri kına yakacak. ne kin doluymuşsunuz ulan!
tuluhan tekelioğlu
tatlı kadın, sağlam gazeteci. yandaş olmadığı için görünmüyor. antep, hatay ve kilis'in suriye iline döndüğünü kendisinden öğrenmiştik. ve elbette o gayriresmi çalışan suriye hastanelerini. saçlarını da bir ayrı beğenirim.