eskiye ait genelde çöp dahi bırakmam etrafımda. eski sevgilinin aldığı ya da ima ettirdiği şeyler de buna dahildir. kimi ilkokul defterlerini bile saklar. benim fil hafızam şimdilik gerekli her şeyi tutuyor. bunun dışında kalabalık yapacak bir objeye gerek yok.
genelde en sakin zamanda gidilir salona ve kayıt olunur. ilk gün o kalabalık ve hırtolarla karşılaşınca bir daha gitmemek en güzel opsiyon olabiliyor çoğu zaman.
oğuz atay kitaplarına tutunamayanlar'dan girişecekler önce tehlikeli oyunlar ya da korkuyu beklerken'i okursa daha iyi olur kanısındayım. tutunamayanlar başlı başına zaten zor ve yorucu bir metin. bu kitap sizi diğerlerinden mahrum da bırakabilir ve oğuz atay'ı hiç tanımamış olabilirsiniz. ayrıca genç yaşta ölmüş derdim eskiden; şimdi onun öldüğü yaştan fazla yaştayım.
şu aşağıdakinin hatrı büyüktür. oldlar bilir younglar o ne la der. kaynak kişi ne yüklediyse kabul edip işimizi gördük. teşekkürler floppydisk ve iyi ki geldin internet!
bu akşam saatlerinde darp edildiği haberi düştü sosyal medyaya. olay eski sevgili dehşeti. bir türlü ilişkinin bittiğini hazmedemeyen eski manyak sevgili aylardır taciz ediyormuş danla biliç'i. ne yalan söyleyeyim kendisini, tarzını, yaptığı işleri vs sevmem takip etmem fakat bu ayrı bir dava. yükselen davarlık ve şiddet danla biliç'e de yazık ki uğramış. umarım o ve hemcinsleri için bu son olur. geçmiş olsun.
rick astley'in unutulmaz 80'ler parçası. rick reis'in bu klipte yaptığı dans figürleri dönemine bir nevi damga vurmuştu. hatta onun alameti farikası da olan bu dans hareketleri adamın üzerine de yapışmıştı. trump da aslında bu figürleri yapıyor dikkatli bakarsanız. neyse öyle işte.
küskü aslında bir inşaat aleti olmakla beraber şekil itibariyle penis çok afedersiniz y.rrağa benzetilmektedir. ben de sıklıkla gün içinde kendi cümlelerimin içinde en az 7-8 kere geçirmeye özen gösteririm. malum argo dilin süsüdür. haydi birkaç cümle ile bunu pekiştirelim.
sen şimdi küsküyü yemedin mi?
az daha ilerlersen küskünün sapını tutacaksın.
küsküsü güzelmiş.
küskülerce*
gem denen şey atın kafasına takılan ve ağzını saran şey. at hırçınlaşınca bundan kurtulup ya allah deyip gidince bu deyim ortaya çıkmış...
ama esas olay azmak, azgınlaşmak.
pek sevdiğim bu deyimi sizlerle paylaşmanın kıvancını yaşıyorum ve gemi azıya alıyorum.
daha çok espresso için kullanılması gerekirken artık filtre kahve için de evlerde sıklıkla kullanıldığını görüyorum.
bialetti dışında başka markaları da çıktı. bana çok metal var işlem sırasında gibi geliyor. ki öyle zaten. sanki cam, seramik ürünler ile demleme yapılsa daha iyi.
italyan teyzelerin size bir kahve yapayım aman be ya dedikleri alet işte ya da öyle bir şey. ben tercih etmiyorum.
duman'ın bas gitaristi. tüm bas gitaristler sanırım ciddi oluyor. solo albüme de imza attı ve gayet sakin tınılı, yormayan, tatlı şarkıları var. ne değişik bir ismi var acaba ermeni rum filan mı diyenler var. yok değil adam yahudi.
bunun üzerine çok düşündüm. geleneksel ikili cinsiyet sistemine ait değilim. ve bu benim için sorun değil.
keşke ailem ve bu ülke için de aynı şey söz konusu olsa.
burada pek çok kez saçmaladım. bana katlandınız. teşekkürler.
ancak bu konuda samimiyim. cinselliğim her geçen gün değişiyor.
ve bazen buna yetişmekte zorlanıyorum.
şunu farkettim. ben artık erkek olarak tanımlanmak arzusu taşımıyorum. şimdilik dolaptayım. ama bir gün umarım bu dolaptan çıkarım.
sözün özü, beni anlayacağınızı umuyorum. anlayışınız için hepinize teşekkürler.
ben bugun deneyimledim. yukaridaki yazarin dediği gibi, tost bastik. bence cok güzeldi... keçapli ve rus salatali.
tostumu yedim bekliyorum.
tabiiki de seni.
tostumu yedim bekliyorum.
tabikii de seni...
ay faşist actual yine faşistliğine devam ediyor. esad bum bum gitti ama bu insanların evleri yıkıldı nereye gidecek hiç düşünmedin tabi demi bahçeşehir’deki dublexinden klavye faşistliği yapmak kolay geliyor.
bir kaç eylemde gaz yiyip tutuklandıktan sonra avrupa’ya iltica edip biz geride kalanlara akıl veren bireylerdir. kendi dünya görüşlerine aksi bir şey söylediğinizde fobik ve cis diye sizi ötekileştirirler
uzun zamandır yazmak istediğim başlık. kısmet bugüneymiş. konu erkekler olunca tipim yok. genç-yaşlı-ten rengi-zayıf-şişman-kaslı demeden çoğundan hoşlanıyorum, kısacası bir tipim yok. birlikte oluğum erkeklerin yaşı 17-72 arasında boy 150-210 arasında kilo 50-200 arasında, pasaport 50'den fazla şekline. hayatımın bir kısmını da tam bir slut olarak yaşadığım da bir giz değil. neyse, konu bu değil, gel-git 30lu yaşlarımın sonunda kendimden 20 yaş büyük bir adama aşık oldum, hadi bu yetmedim, herifin evlenme teklifine de salya sümük evet dedim. burada yazacamayacağım kadar özel bir teklifti.
eşime 2016'da montreal'de geçirdiğim kısa 3 günde tanıştığımızda aşık olmadım. kinky yanlarıma iyi geliyordu. neyse. hayatımın en güzel yılı olan 2016'dan sonra en zorlu yıllarından 2017'in geleceğinden hiç haberim yok. rené ben hiç bırakmadı. o zorlu zamanımda hep yanımda oldu. mozambik'te yaşadığım 1.5 yıl boyunca hep bir telefon uzağımdaydı. beni dinledi. neyse gel zaman git zaman kanada'ya geldim yerleştim. covid oldu falan. adam beni yavaş yavaş kendine aşık etti. onun olmadığı bir hayatı, ona sarılıp uyumadığım bir geceyi hayal bile etmek istemiyorum.
ancak bir gerçek var, benden 20 yaş büyük. tip 1 diyabet hastası. 61 yaşında. benimle ne kadar birlikte olacak? neyse ki sağlığı 55 yıldan uzun süredir tip 1 diyabet hastası olan biri için çok iyi olsa da, iç organları 61 değil belki 81 yaşında biri kadar tahribat görmüş. bunlar yadırgayamayacağım gerçekler. onu o kadar çok seviyorum, ona o kadar çok bağımlıyım ki... minicik bir adada, dağ başında yapayalnız yaşıyoruz. şu an ondan başka kimsem yok. en yakınmdaki ablam, arkadaşlarım toronto'da benden 2000 km uzakta. ha bu adaya taşınma fikri tamamen benim, yavaş yavaş kafasına işleyip de ikna ettim. hayatı yavaşlattım. çünkü onunla geçireceğim zaman maalesef sonsuz değil. toronto'nun saçma sapan hayhuyuyla, aptal şehir kaosuyla onunla geçireceğim kısıtlı zamanı katletmek istemedim. cennet parçası bir yere aldım getirdim, kısacası pamuklara sardım.
bu entari istediğim gibi olmadı. kafamda beylik paragraflar kurmuş olsam da, olduğu gibi parmaklarıma geleni yazdım onlar yerine.
özetle. kendinizden büyük bir herifi sevin, beraber olun, ama o herifin, o hiç istemese de bir gün sizi bırakıp gideceği gerçeğine, 50'li yaşlarınızda yalnız kalacağınız gerçeğine kendinizi hazırlayın.
hayat, ilişkiler, sürprizler. kimin ne zaman öleceği hiç belli değil, kiloluyum, bakarsın yarın ben kalp krizi geçirip onu yalnız bıramışım. olur mu olur.
o yüzden eğer seviyorsanız arkanıza bakmayın. öününüze bakın ve o adamla birlikte olun. ama önünüzdeki yılların yaşıtınız biriyle olacağından çok daha kısa olduğunu bilincinde, hayatı her anının dolu dolu yaşayarak onunla birlikte olun.
benim için dolu dolu yaşamak, uzak bir adaya taşınıp doğayla iç içe sessiz bir yaşamı seçmek oldu, siz kendinizin ve onun ne istediğini düşünerek yapın seçimlerinizi.
malumunuz cb seçimi 2'inci tura kaldı. başlığımızı açıp siz değerli yazarlarımızın isabetli yorumlarını alalım derim.
ayrıca bugünün bir özelliği var sayın okuyucular. 28 mayıs 2013, gezi parkı direnişinin başlangıcıdır. şimdi tam 10 yıl sonra bizi bir sınav daha bekliyor. hadi bakalım!
korhan futacı ve kara orkestra'ya yasemin mori eşlik ediyor. seviyorum bu parçayı lakin babayı diyorum. aslında parça da size babayı diyor. kısmet diyoruz. yine buluşuruz.
yine buluşuruz günler geçer
aldıklarımız yeter
yine karmaşık geceler bekler beni
bekler bekler yine varoluş
dimdik yokuş yıldızlar ağlıyor kıyılar boyunca
dalgalarla avunuruz sığmıyor aklıma
çekip alsam seni ıssız rüyalarıma
günlerim sensiz düne düşüyor
yine buluşuruz yine amansız
kor ateşler cepheler bekler
zırhını parlatıyor zaman
delip geçmemi bekler
simsiyah atlar çekiyor arabamı
sapsarı ayçiçek tarlaları mızraklar deliyor
okyanus burada bitiyor
bir zaman sonra not: buluşamazsınız. geçin o işi!
çok zaman sonra: ulan acaba o buluşmayı beklediğiniz bir başkası mı? hadi bakalım.
14 mayıs pazar günü halk, tbmm üyeleri ve cumhurbaşkanını belirlemek için sandığa gidiyor.
ufak farklarla insanların kararını verdiğini düşünüyorum. saflar belliydi, şimdi daha da sıkılaştı. ufak bir kararsızlar topluluğu var. onlar da sanırım kendilerine yakın güçlü tarafa doğru oylarını verecektir.
son günlerde iktidarın imaları beni rahatsız etse de sağduyunun galip geleceğini düşünüyorum. bu başlık altına güzel şeyler yazalım istiyorum 14'ü akşamı ve sonrasında. şimdilik söyleyeceklerim bunlar arkadaşlar.
bir entry'de anne olurken diğerinde baba olabiliyor. mutlaka 2 çocuğu var. şimdilik gay gibi göründüğü ve 18 cm alete sahip olduğu da söylenebilir. allah şifa versin. az pide bol su.
sözlük yeniden açıldıktan sonra yazan çok az kişi var. belki de yazma motivasyonunu bulamıyorlar bilemiyorum.
ask olsn'u tanımam etmem. fakat gözüme çarptı seri eksilenmiş. ne bok yedi diye baktım. bir halt yediği de yok. fikir belirtmiş ki bu arkadaş 8 senedir hemen hemen aynı şeyleri yazıyor.
mütedeyyin biri; inanan biriyim demiş bir yazısında. akp'yi övmüş ve bunu geri durmaksızın çeşitli mecraları örnek göstererek yapmış; bu da olabilir beni ilgilendirmez.
benim durduğum yer ile ask olsn'un durduğu yer çok farklı. e mübarekler sizin de öyle muhakkak. ask olsn arkadaşımız seneler önce bu kadar göze batmamışken, sözlük içinde bir renk olup gitmişken bu tahammülsüzlük neden? iktidarın hıncını ask olsn'u eksileyerek mi çıkarıyorsunuz? relax!
sizi anlıyorum ve derhal hollywood filmlerinden uzak durmalısınız diyorum. ayrıca artık ilkokul arkadaşlarınızla bu muhabbetleri yapmayın, coin filan konuşun.
oo belalım gelmiş. yoktun kanka kokumu mu aldın? hoş geldin.
youtube'daki önerilen videolarda ido çıktı karşıma. 20-25 cm'den kendisine bakıyorum. 4 küsur milyon kişi izlemiş. bu 4 milyonun en az 500 - 1 milyon arası tekrara girmiştir. diyorum kendi kendime 'ulan toplu ölüm olması lazım şimdiye kadar. olsa duyardık yani'. 4 küsur milyon artı 1 ben mi olayım derken kendimi serdar ortaç'ta buluyorum. bunun izleyen sayısı beni daha ürkütüyor. dna'mdaki yapı taşları lise 2 fen bilgisiyle çatışıyor. ölüyorum ulan kurtarın beni.
not: lan mal bunun neyini beğenmedin? ido ya da serdar ortaç fanı mısın?
hatrı sayılır online yazar görünüyor orada. acaba off olmayı mı unuttular. kim bilir? eskiden gak deseniz eskiyi basan bir ekip vardı. onlar da yok, özledim cidden. arkadaşlar arada hayat belirtisi gösterin. sex yine yaparsanız, ben yapmayın demiyorum. fakat sözlüğü de canlı tutalım yahu.
öncelikle şimdiden kendisine hayırlı teskereler diliyorum.
bence bundan sonraki tüm askerlik güncellemelerini bu başlık altına yapın. hem daha kolay olur, hem de ileride belki kitaba falan dönüştürmek isteyebilirsiniz. bazen düşünüyorum biz askerlik yaptıysak astral ne yapıyor, ya da astral'inki askerlikse biz ne bok yedik?