kardan adam

Durum: 731 - 0 - 0 - 0 - 31.03.2018 10:54

Puan: 15018 - Sözlük Kaşarı

15 yıl önce kayıt oldu. 1.Nesil Yazar.

izler gelecekten...
  • /
  • 37

ayı sözlük'ten beklenen hizmetler

ihtimal

gerçekleşmesi muhtemel olan durum, kesinlik içermez yani tek seçenek değildir. değişkenler oldukça fazla ve hesaplanamaz olunca hayat da ihtimaller denizi haline geliyor. nazan öncel in gitme kal bu şehirde adlı parçasında da geçer.
...
bir ihtimal daha vardı
felaket oldu
...

kız çocuğu

nazım hikmetin atom bombasına karşı olan tepkisini dile getirdiği şiirlerden biri.. hiroşima olarak da bilinir. zülfü livaneli tarafından bestelenmiş ve seslendirilmiştir. sevingül bahadırın yorumu da dinlemeye değer.

sevingül bahadır yorumu:

zülfü livaneli yorumu:


"ölü kızcağız"

bugüne kadar dolaşıyor dünyayı
övünüyor gibi mi geliyor ne
değil
dolaşan o küçücük japon kızcağızı da
insanları atom harbine karşı savaşa çağırıyorsa
çağırabiliyorsa
ve insanlar onun incecik sesine kulak kabartıyorsa
o bu kuvvetini
hiroşimada bir kağıt parçası gibi
yanıp kül olmak pahasına kazandı.

kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.

hiroşimada öleli
oluyor bir on yıl kadar.
yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.

saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.

benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
şeker bile yiyemez ki
kağıt gibi yanan çocuk.

çalıyorum kapınızı
teyze, amca, bir imza ver.
çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.

33 kurşun

kaçakçılık yaparken yakalanan silahsız otuz üç kürdün orgeneral mustafa muğlalının emri ile yargılanmadan kurşuna dizilmesi üzerine yazılan bir ahmed arif şiiri. cem karaca tarafından da bestelenip söylenmiştir. şiiri ahmed arif in sesinden dinlemek mümkün.. hüzün, sitem, isyan ve boyun eğmeme halidir.

"vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız"

ahmed arifin sesinden: http://www.youtube.com/watch?v=y42r5iijmh0
cem karaca veriyonu: http://www.youtube.com/watch?v=g1fueıg3qsa

bu dağ mengene dağıdır
tanyeri atanda vanda
bu dağ nemrut yavrusudur
tanyeri atanda nemruda karşı
bir yanın çığ tutar, kafkas ufkudur
bir yanın seccade acem mülküdür
doruklarda buzulların salkımı
firari guvercinler su başlarında
ve karaca sürüsü,
keklik takımı...

yiğitlik inkar gelinmez
teke - tek doğüşte yenilmediler
bin yıllardan bu yan, bura uşağı
gel haberi nerden verek
turna sürüsü değil bu
gökte yıldız burcu değil
otuzüç kurşunlu yürek
otuzuç kan pınarı
akmaz,
göl olmuş bu dağda...

yokuşun dibinden bir tavşan kalktı
sırtı alacakır
karnı sütbeyaz
garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı
yüreği ağzında öyle zavallı
tövbeye getirir insanı
tenhaydı, tenhaydı vakitler
kusursuz, çırılçıplak bir şafaktı

baktı otuzüçten biri
karnında açlığın ağır boşluğu
saç, sakal bir karış
yakasında bit,
baktı kolları vurulu,
cehennem yurekli bir yiğit,
bir garip tavşana,
bir gerilere.

düştü nazlı filintası aklına,
yastığı altında küsmüş,
düştü, harran ovasından getirdiği tay
perçemi mavi boncuklu,
alnında akıtma
üç topuğu ak,
eşkini hovarda, kıvrak,
doru, seglavi kısrağı.
nasıl uçmuşlardı hozat önünde!

şimdi, böyle çaresiz ve bağlı,
böyle arkasında bir soğuk namlu
bulunmayaydı,
sığınabilirdi yuceltilere...
bu dağlar, kardeş dağlar, kadrini bilir,
evvel allah bu eller utandırmaz adamı,
yanan cıgaranın külünü,
güneşlerde çatal kıvılcımlanan
engereğin dilini,
ilk atımda uçuran
usta elleri...

bu gözler, bir kere bile faka basmadı
çığ bekleyen boğazların kıyametini
karlı, yumuşacık hıyanetini
uçurumların,
önceden bilen gözleri...
çaresiz
vurulacaktı,
buyruk kesindi,
gayrı gözlerini kör sürüngenler
yüreğini leş kuşları yesindi...

vurulmuşum
dağların kuytuluk bir boğazında
vakitlerden bir sabah namazında
yatarım
kanlı,
upuzun...

vurulmuşum
düşüm, gecelerden kara
bir hayra yoranım çıkmaz
canım alırlar ecelsiz
sığdıramam kitaplara
şifre buyurmuş bir paşa
vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız

kirvem, hallarımı aynı böyle yaz
rivayet sanılır belki
gül memeler değil
domdom kurşunu
paramparça ağzımdaki...

ölüm buyruğunu uyguladılar,
mavi dağ dumanını
ve uyur-uyanık seher yelini
kanlara buladılar.
sonra oracıkta tüfek çattılar
koynumuzu usul-usul yoklayıp
aradılar.
didik-didik ettiler
kirmanşah dokuması al kuşağımı
tespihimi, tabakamı alıp gittiler
hepsi de armağandı acemelinden...

kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız
karşıyaka köyleri, obalarıyla
kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu,
komşuyuz yaka yakaya
birbirine karışır tavuklarımız
bilmezlikten değil,
fıkaralıktan
pasaporta ısınmamış içimiz
budur katlimize sebep suçumuz,
gayrı eşkiyaya çıkar adımız
kaçakçıya
soyguncuya
hayına...

kirvem hallarımı aynı böyle yaz
rivayet sanılır belki
gül memeler değil
domdom kurşunu
paramparça ağzımdaki...

vurun ulan,
vurun,
ben kolay ölmem.
ocakta küllenmiş közüm,
karnımda sözüm var
haldan bilene.
babam gözlerini verdi urfa önünde
üç de kardaşını
üç nazlı selvi,
ömrüne doymamış üç dağ parçası.
burçlardan, tepelerden, minarelerden
kirve, hısım, dağların çocukları
fransız kuşatmasına karşı koyanda

bıyıkları yeni terlemiş daha
benim küçük dayım nazif
yakışıklı,
hafif,
iyi süvari
vurun kardaş demiş
namus günüdür
ve şaha kaldırmış atını.

kirvem hallarımı aynı böyle yaz
rivayet sanılır belki
gül memeler değil
domdom kurşunu
paramparça ağzımdaki...

uludere ağıdı

"çima nayê dengê min | neden gelmiyor sesim" ahmed arifin 33 kurşun ve nazım hikmetin kız çocuğu şiirlerinden esinlenilerek oluşturulmuş.. çok güzel seslendirmişler..adı: bu sessizlik öldürür. sessizliğe daha fazla kişi kurban gitmez umarım..

bıyık

öğrenciye ev vermeyen ev sahibi

daha önce aynı duruma düşmemiş insanlardan oluşur; zira aynı durumu yaşamış olsalardı değil vermemek öğrencilere öncelik bile tanırlardı. tabi zamanları geçtiği için bu empatiyi çocukları üzerinden sağlamalarını umut etmekten başka çare yok.

kiralık işçi

şu sıralar ekonomiyi daha canlı hale getirmek ve küresel krizden daha az etkilenmek için yapıldığı söylenen öneri. iş güvencesi bir yana, devlet patronlarla kol kola vermiş daha fazla nasıl sömürebiliriz diye çalışıyorlar sanırım.

fareler ve penisler

hindistanda yoğun bakımdaki bir hastanın penisini fareler ısırdığı* için, hasta kan kaybından hayatını kaybetmiş. adamı bahtsız bedevi ilan ediyorum. akrabalarının ziyaret sırasında durumu fark etmiş olmaları da cabası.

doğuran mı yoksa emek sarf edip çocuğu büyüten mi annedir

bence bu kargaşayı ortadan kaldırmak lazım dayatılan tercihlerden sıkılmadınız mı, ikisi de annedir. babayı mı çok seviyorsun anneyi mi? gibi çocuklara sorulan sorulara benziyor. emeğin yeri ayrıdır, biyolojik annenin yeri ayrı ikisi de vazgeçilir gibi değildir. ikisi de anne olsa bir yerleriniz mi eksilecek yani.

ricky martin

dünya kupası için yaptığı parça ile büyük ses getiren, bir zamanlar hülya avşarın kıçından prim yaptığı dünyaca ünlü sanatçı. 28 ocakta new yorkta eşcinsel sevgilisi ile evleniyor. aynı zamanda taşıyıcı anneden ikiz çocuk sahibi. yönelimini açıklaması ve ilişkisini açık bir şekilde yaşaması dünyada eşcinseller adına bir sembol haline gelmesini sağlamıştır.

http://kisalt.com/3lt

ahmet çakar

eski hakemlerden, günümüzün spor yorumcularından, " kadın istemezse tecavüze uğramaz" lafı ile bir dönem oldukça tepki çekmişti. canlı yayında kalp krizi geçirdi. sarf etmiş olduğu "tuhaf" sözü ile kalp krizi geçirmesi arasında bağlantı kurmaya çalışan zihniyet de ahmet çakar dan pek farklı değil kanımca.

yeni star tv logosu

zaytung yine olaya el atmış, güzel dokundurmuştur.

http://zaytung.com/fotohaberdetay.asp?ne...

yiğit bulut

bukalemun tanımına uyan medya aktörlerinden, bazı popülist tavırlarla etkili görünme çabası içerisine girse de genelde taşa toslayan "haberci". habertürkteki işine son verildi. umarım yalanmış saçları ile akılda kalır sadece.

kenan evren

henüz sözlükte olmamasına sevinsem mi üzülsem mi bilemediğim şahıs. tüm suçu birisinin üstüne atmak çözüm olmasa da, büyük acıların sembolü, ülkeyi yıllarca geri götüren bir dönemin diğer adı. bir çok insanın bedduasını almasının yanında, hesap sorulması arzusuyla ölmesi istenmeyen insanlardan biri aynı zamanda.

özel yetkili ankara cumhuriyet başsavcıvekilli, evren ile dönemin hava kuvvetleri komutanının "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına" çarptırılmalarını istedi.

(bkz: 12 eylül askeri darbesi)

polisin van depremi yorumu

video olmasa pek inanmak istemeyeceğim bir haber, lakin tüylerimi diken diken eden şu kısım; "gidin zerdüştlerin peşinden koşun, allah versin böyle belanızı" sabrımı zorluyor.

buyurun efendim:
http://www.yuksekovahaber.com/video-galeri/deprem-sonrasi-ilginc-diyalog-1146.htm

orada bulunan onlarca polisin dahi bu konuşmaya hiç bir tepki göstermemesi, yani bireyin ötesine geçmesi asıl üzücü olan. orada asayişi bu tür önyargılarla nasıl sağladıklarını düşündükçe kendimi pek iyi hissetmiyorum.

devlet bahçeli

sahip olduğu düşünceler bir tarafa, bir dönemin hırçın ülkücülerini törpülediği için kötünün iyisi denilebilecek siyasetçi. 29 aralık 2011 35 köylünün öldürülmesi ile ilgili söyledikleri ise insanı dehşete düşürüyor.

"yüzde bir bile ihtimal olsa sınırlarımızdan kanun dışı yollardan girenlerin bir tek mehmetçiğe zarar vereceği hesap ediliyorsa devlet derhal gereğini yapmalıdır ve yapmıştır."

oldu olacak ülkenin belli yerlerini hepten yok edin, yüzde bir ihtimal dahi olsa oralarda da mehmetçiğe zarar verecek birileri var ne de olsa.

(bkz: allah akıl fikir versin)

linkin park

adelenin rolling in the deep parçasını başarılı bir şekilde yorumlamışlardır ayrıca, lakin gittikçe nu metalden uzaklaşır gibi bir halleri vardır.

full aktif

eşcinsellerin yaklaşımlarını kısa yoldan ifade etme çabası bu tür dengesiz tanımlamara itebiliyor. çeşitli versiyonları bulunmaktadır:

a)gay değilim sadece sikerim.
b)kıçımı elletmem, oral yapmam, öpüşmem
c)öpüşürüm ama sikine elimi sürmem.
d)oral yapmam ama sürtmene izin verebilirim.

bu tür kişiler kıçlarına herhangi bir temas olduğunda; yahut eli birinin sikine değdiğinde aktifliklerinin noksan olacağını düşünürler.*

lounge müzik

erotic lounge mix adı altında çıkanlar kanı kaynatacak cinstendir, sevişirken iyi gider.*

http://kisalt.com/2f8
  • /
  • 37
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 731

gay ilişkide partnerine kocacım diyen erkek

kocacım kelimesini kullanan kişiye kadın yaftası yapıştırmak alışılagelmiş, binary sistem işlemiş içimize tabi; kocayı direk karı ile eşleştiriyoruz. ikisi de bir birine kocacım deseydi ne olurdu acep(?)

açık ilişki

iki kişinin aralarındaki bağı ilişki olarak tanımlaması ve bu ilişkide cinsel anlamda-kendilerinin belirledikleri kurallar çerçevesinde-hayatlarına üçüncü bir şahsı konuk etmeleri sonucunda ortaya çıkan durum. kendilerini bu şekilde daha mutlu hissedecekleri düşüncesiyle yola çıkarlar.

muhataplar durumdan memnun olduğu halde, dışında kalanların kendi ahlaksal pencerelerinden bakıp taşa tutmaları haksızlıktır! genel yaklaşımın aksine; sadık olmadıkları halde sadık gibi davranıp, içinden geldiği için değil değer yargılarının baskısıyla dayatılan kuralları, koşulsuz, doğru kabul ettiği için kendini sınırlandıran ilişkilerden daha samimi ve gerçekçidir denebilir.

duygular kirlenir mi? ayrılık öncesi son çırpınışlar mıdır? yetersizlik belirtisi midir? yoksa bir yanılsama mıdır? bunları anlamak güç, özellikle de yaşamadan. ben gerçekten aşık olup da başkalarıyla sex yapmaktan kendini alıkoyamayan insanların varlığına inanıyorum, bu da ayrı bir psikolojik problemden mi kaynaklanıyordur? başka bir sorunsal. konu "normal" kavramına kadar uzar; ki pek tekin sular değildir..

(bkz: valla ben yapmadım)

hoşlanılan erkeğin kadınsı çıkması

" kadınsı olmak" kötüdür algısı uyandıran bir durum, belki kadınsı olduğu için hoşlanılmıştır bu doğrultuda kadınsı çıktığı için beklentileri karşıladığı söylenebilir. lakin asıl sorun kadınsı olup olmaması değil kişinin karşı tarafın kadınsı yahut maskülen olduğunu anlayamayacak kadar fikir sahibi iken hoşlanmış olmasıdır kanımca.*

özdemir asaf

kelimelerle dans eden, kelimeleri bin bir şekilde ören usta şair. yalnızlığın alfabesi gibidir.

"özdemir asaf (1923-1981),ankarada doğdu.ilkokuldan lise son sınıfa dek galatasaray lisesinde okudu.daha sonra da kabataş lisesinden mezun oldu.bir süre istanbul üniversitesi hukuk,iktisat fakülteleriyle gazetecilik enstitüsüne devam etti.sigortacılık,çevirmenlik gibi işler yaptıktan sonra,sanat basımevini kurdu.kendi kitaplarını kendisi bastı.cana yakın davranışlarıyla şiir okuma toplantılarının en sevilen kişisiydi.erken ölümünün ardında bıraktığı yayımlanmamış pek çok şiiri sonraki yıllarda kitaplaştı." *

"
sen bana bakma
ben senin baktığın yönde olurum
"

eşcinselliğin baba faktörüyle doğrudan ilgili olması

büyüdüğümüz ortamdaki bütün figürler isteklerimizi, davranışlarımızı, duygularımızı açıklamada her zaman kilit rol oynarlar fakat eşcinsel olmakla alakalı değildir. bu sadece geylerle alakalı değil bütün insanlar için geçerli olan bir şeydir. aile içerisinde yeterince değer verilmediyse, kendinizi değersiz hissetmenizi sağlayan şeyler yaşadıysanız. size kendinizi değerli hissettirecek kişilere meyletmeniz gayet normaldir. bu anlamda heteroseksüel bir kadın da bunu göz önünde bulunduracaktır.

kafanızda oluşturduğunuz baba figürü şefkatli biri ise ve gerçekle uyuşmuyorsa aradığınız kişinin şefkatli olmasını "babacan" davranmasını istersiniz. bu isteklerin çoğu bilinçli şekilde ortaya çıkmaz.

güven sorunu en çok ensest ilişki yaşamış, ailesinden biri tarafından tacize uğramış kişilerde görülür. ne kadar yakın olsanız da hep bir acabası vardır. buna rağmen güven noktası onun için temel bir ihtiyaçtır takıntı derecesinde.

kısaca eşcinsel olmanın herhangi bir figürle ilişkili olabileceğini düşünmüyorum. psikologlar da buna katılıyor. sadece hayatınızda davranışlarınızın, duygularınızın ve isteklerinizin şekillenmesinde bütün figürlerin büyük bir rolü var. baba en baskın karakter olarak küçüklüğümüzde yer ettiğinden hep öne sürülen baba karakteridir.

dersim

devletin özel olarak ilgilendiği, göz bebeği gibi baktığı, alakasını hiç eksik etmediği, hiç bir masraftan kaçınmadığı, doğanın tüm endamıyla boy gösterdiği virane memleketim. devletin bunca çabasına rağmen; hep muhalif yönü ile, zaman zaman "nankör"lüğü ile, "isyanları" ile anılmış olması devletin harcadığı emeğin niteliğini izhar etmektedir. devletin ilgisi alakası, hala diğer illerin üstünde olsa da, zamanla azalmıştır; azalmasından da halkı memnuniyetsizlik duymamaktadır. yıllar önce korkulu gözlerle bakınca çocuk suratımda yankılanan askerin; "biz sizin için burdayız!" sözü, haftada bir evi dağıtılan bütün sevdiklerine hakaret edilen bir çocukta -kelimeleri sorgulama anlamında- derin bir etki yaratmıştır. her paylaşılan anının ardı sıra gelen; "eskidendi o canım" cevabı insanların yaralarına tuz olur, toplumsal hafızadan bihaber iyi niyetli akıllı arkadaşlarımızın tarihin mirası olan harabeler üzerine yeni bir sayfa açma teklifleri acı bir gülümsemeye sebep olur.

evet, bizim için oradaydılar; adım başı arabaları durdurup hal hatır sorarlar hatta çoğu zaman sormakla yormazlar direk sizin ağzınızdan cevaplarlar kimliklerden, kayıtlardan bakarlar, "bilinçli tüketici" yaratma çabasıyla aldığınız her boku tartarlar ölçerler, "haftada bir", evi ziyaret ederler etraflıca hayatımıza renk katma amaçlı bütün eşyaların yeri değiştirilir, bizi anlamak için o kadar çaba harcarlardı ki bazen dil problemi yüzünden duygularımızı anlayamadıklarında çok üzülürlerdi bunu telafi etmek adına misafirperverliklerinden hiç imtina etmeyip özel odalarda ağırlarlardı, hatta hatırlarım bu misafirperverlikten faydalanmış olanlar evlerine döndüklerinde, bu yoğun ilgiye özlemlerinden olsa gerek, yatak döşek yatarlardı. bize ilginç oyunlar öğretmişlerdi saklambaçın tersiydi saklanmıyorduk, yasal elbise görünce köy meydanına çıkıyor sıraya diziliyorduk ve o gün kimin şefkat göreceğini tahmin etmeye çalışıyorduk.

kim demiş devlet oraya yatırım yapmıyor diye, sırf 10-15 dakikada bir havalanan helikopterlerin yakıt parasını saysan öyle bir şey söylediği için utanır insan. dağlara gardiyan karakollar, 3 haneli köylere dahi okullar(okuma yazma oranında nasıl birinci oldu sanıyorsun) , adam başı özel korumalar, halkın arasına sızacam diye makyaj hayatlar, munzura onlarca baraj projesi, arazi koşullarını daha elverişli hale getirmek adına atılan bombalar yakılan ormanlar..

mayın tarlaları, girilmesi yasak bölgeler, tel örgülerle çevrilmiş alanları, yıkılmış köyleri onlarca kesilmiş asma köprüsü, toprağa kök salmış hüznü olsa da inadına güzeldir.

adı resmiyette tunceli olarak değişse de halkının dilinde değişmemiştir ve halkın dili tekrar resmiyet kazanacaktır.

25.12.1935 tarihinde adı değişmiştir, aynı tarihte dönemin içişleri bakanı şükrü kayanın genel kuruldaki konuşmasındaki; "asıl hastalığı tedavi eylemek için burada medeni usullerle bir tedbir" sözü manidardır.

"dahili işlerimizden en mühim bir safha varsa o da dersim meselesidir. dahilde bulunan işbu yarayı, bu korkunç çıbanı, ortadan temizleyip koparmak ve kökünden kesmek işi her ne pahasına olursa olsun yapılmalı ve bu hususta en acil kararların alınması için, hükümete tam ve geniş selahiyetler verilmelidir."

mustafa kemal atatürk(tbmm açılış konuşması)

tarih: 1 kasım 1936

(bkz: munzur vadisi milli parkı)
(bkz: dersim katliamı)
(bkz: dersimin kayıp kızları)

anal seks

yaşamamış ve yaşayanları anlayamamış ya da anlamak istemeyen zihniyetin "hak deliği dururken bok deliği niye!" şeklinde feryat figan ettikleri ilişki türü.. sonradan icat olmuş gibi onu haktan saymamak bir yana iki taraf halinden memnunken gerisine o delikten çıkan şey haktır.

sivas katliamı

93 temmuzunu donduran naralar esiyordu madımak otelinin çevresinde, standartlaştırılmış "resmi" bir dinin standartlar dışında kalana tahammülsüzlüğün doruklarda gezdiği bir dönemde. yükselen alevler kin bürümüş gözlerde parlıyordu, tekbirle karşılanıyordu can veren insanlar. " allahuekber" sesleri alevleri körüklüyordu. devletin seyirci kaldığı 37 canın ölümü ile sivas insanlığa mezar oldu.

(bkz: madımak oteli)
(bkz: katliam)

bugün davanın insanlık suçu olarak kabul edilmemesi ve zaman aşımına uğraması, katliamdan sorumlu tutulan kişilerin avukatlarına bakıldığında pek de şaşırtıcı bir durum değil aslında; sizce bu bir rastlantı mı?

av. şevket kazan - eski rp milletvekili ve eski adalet bakanı;
av. celal mümtaz akıncı - afyon barosu başkanı ve akp oylarıyla anayasa mahkemesi üyesi;
av. hayati yazıcı akp’nin devlet bakanı;
av. haydar kemal kurt - akp ısparta milletvekili;
av. zeyid aslan - akp tokat milletvekili, başbakan erdoğan’ın eski avukatı;
av. hüsnü tuna - akp konya milletvekili;
av. burhanettin çoban - afyonkarahisar akp’li belediye başkanı;
av. faik ışık - başbakan erdoğan’ın ve süleyman mercümek’in avukatı;
av. ibrahim hakkı aşkar - 22. dönem akp afyon milletvekili;
av. m. ali bulut - akp maraş milletvekili ve anayasa komisyonu üyesi;
av. bülent tüfekçi - akp malatya il başkanı;
av. halil ürün - rp kayıp trilyon davası sanığı, akp afyon belediye başkan adayı;
av. mevlüt uysal - akp istanbul başakşehir belediye başkanı;
av. nevzat er - eski akp eminönü belediye başkanı;
av. suat altınsoy - akp konya il başkanı yardımcısı;
av. tayfun karali - istanbul büyükşehir belediyesi darülaceze müdürü;
av. ferruh aslan - istanbul büyükşehir belediyesi basın yayın müdürü;
av. ibrahim kök - akp elazığ milletvekili aday adayı;
av. ali aşlık - eski akp izmir il başkanı;
av. bedrettin iskender - akp ümraniye belediye başkan adayı;
av. ekrem bedir - sakarya akp hendek belediye meclis üyesi;
av. eyüb karagülle - eski saadet partisi ilçe başkanı;
av. faruk gökkuş - akp kâğıthane belediye başkanlığı aday adayı;
av. hasan hüseyin pulan - akp istanbul il disiplin kurulu üyesi;
av. hurşit bıyık - akp trabzon il başkan yardımcısı;
av. reşat yazak - anadolu ajansı yönetim kurulu üyesi

lut kavmi

müslümanlar arasında konu eşcinsellik olunca değinilmeden geçilmeyen, üzerimize musallat olduğunu düşündüğüm yanlış örnek. halbuki toplumun yok edilme gerekçeleri arasında öne çıkan; tecavüz, yol kesme gibi durumların meşru hale gelmesidir. eşcinselliğe atıfta bulunulan durum aslında " fuhuş"tur. tabi bütün "kötü" sıfatları eşcinseller üzerine atmaya meyilli olan toplum bu konuda da eşcinselleri günah keçisi yapmıştır. peygamberin ölümünden 200 yıl sonra düzenlenen hadislerde ise çok sert yaklaşılmıştır. cezalandırılan diğer toplumların hakkında eşcinselliğin "e"si bile geçmez.

(bkz: görmezden gelmek)

adamı göt gibi ortada bırakan sorular

daha kibar haliyle cevapsız sorular denilebilirdi; ama bu ifade cevapsız bırakılan soruların en ağır olanlarını ifade eder. düzenin çarpıklığını dışa vurmak isteyen belediye çukuruna düşmeye benzer, hayat yolunda ilerlerken.
bilgisizlikten de kaynaklanmaz her zaman. ihtimal cevaplar, öğretilmişliklerle örülü hayatımızın temellerine konulmuş dinamitler gibidir. dünya dev bir dekor halini alır. daha patlamadan, korku bulutları gökyüzünü kaplar, tehlikenin sularında çözünmüşsünüzdür artık.

çoğunlukla bu soruların derdi cevaplar değildir. istediğini kulağa ulaştığı anda almıştır, su birikintisine atılmış tas misali kendisi ruhun derinliklerine doğru süzülürken etkisi dalga dalga yayılmaya başlamıştır. boşluğu seyreden donuk gözlerde renkler silinmiştir.

"eğer evren cevapsa soru nedir?"
(bkz: leon m. lederman)

bankacibear

gideri olmayan gay

yeni yaklaşımlar ışığında tanımı yenilemek lazım sanırım; çirkin gay yoktur, evi ya da parası olmayan gay vardır. *

edie sedgwick

1960 lı yıllarda oldukça popüler olan aktris. bob dylan ile adı geçen biri, adına şarkılar yazılmıştır. ondan çocuğu olduğuna dair söylentiler de var. factory girl adlı filmde hayat hikayesi konu edilmiş. oldukça dikkat çeken bi tarzı var. bu üne baba parasıyla kavuştuğu da söyleniyor. bence ünü daha çok erkekleri kolayca elde etmesiyle ve sonrasında göt gibi ortada bırakmasıyla oluşmuş. taşşaklı karı dediklerinden.

uzun bir entry yazıp kaydete bastıktan sonra sözlük bağlantısının kopması

kaydete tıklamadan önce yazılan entryi kopyalama alışkanlığı kazandıran durum.

(bkz: ayı sözlüğün yazarlar üzerinde bıraktığı psikolojik etki)

rum pontus imparatorluğu

milattan önce 290 lı yıllarda kurulan ve daha sonra milattan sonra 60 lı yıllarda roma imparatorluğuna bağlı olarak varlığını sürdüren imparatorluğa, bizanstan sonra 1460 larda fatih sultan mehmet tarafından son verildi. bugünkü trabzon ve rize civarında yaşamış bir imparatorluktur. 1900 lü yıllarda osmanlının zayıflamasıyla, tekrar kurulması amacıyla adına cemiyetler kurulmuştur. bu sebeple karadenizde hala yunanca konuşşulan köyler mevcuttur.

(bkz: pontus)
(bkz: pontos)