tipik ağlak yahudi hikayelerinin sıkıştırılmadığı belki de tek 2. dünya savaşı filmi. nazi subayının eğilimlerine bakılınca çifte standart denen şey demek ki sadece bizde yokmuş dedirten film.
aslı belli olan shakespeare önermesi; anglosaksonlarda bunun bir de "two beer or not two beer- don't shake my beer" versiyonu varken bizde olmayanını da bu entry ile ben adapte etmiş olayım .
bunun bir cezaevi şarkısı olduğunun çok iyi bilindiği bir gayet kalabalık bir ortamda müzisyen arkadaşa "nahhhh çıkarsııııııınnnnn !!! " diye bağırarak malum başparmağı işaret ve orta parmak arasına alan hareketi yapan insanı tanıdım ben. ha gülmekten geberdim mi gebermek ne demek ayı dediğin böyle yıkılmaz o derece.
iki tiptir bunlar ; birincisi profil sitelerinde akıllara zarar romantik şiirler üzerine dal-yaprak fotoğraflarını çekip yapıştıran model ikincisi de birincisi gibi olmayan. şahsen "howl" üzerine kasesinin fotosunu yapıştıranını gördüm.
anlamlandırmak ya da tam tersi , kabullenmek ya da değil. şu toplumdaki en büyük nevrozlardan biri. anlamıyorsundur ve sallamıyorsundur ya da anlamıyor ve anlamadığını karşındakine anlatmak için çırpınıyorsundur. ha bi de tam tersi var ; sen anlıyorsundur kabulleniyorsundur ve karşındakine de bunu anlaması için bişeyler göstermeye çalışıyorsundur. öyle ya da böyle anlamayan anlayanın anlattıklarından sonra anlamaya başlamaz ; anlamayanda anlayanla olan didaktik sohbetten sonra "oye oyeeee yaşasın açık ilişki hadi gönlümüze göre kucaktan kucağaa" demez.
eee ??? nedir o zaman bu anlama çabası ? bazısının mayasında yok bazısının var işte. gerisi magazin artıkın.
bir mirkelam çalışması , altyapısı çok hararetli olan armonisi müzisyene küfür ettirecek işlerdendir. heralde şarkıyı o kadar güzel yapan bisürü şeyden biri bu özelliğidir. aynı durum queen ekibinin neredeyse tüm çalışmalarında da geçerli bana göre.
anlamlandırmak ya da tam tersi , kabullenmek ya da değil. şu toplumdaki en büyük nevrozlardan biri. anlamıyorsundur ve sallamıyorsundur ya da anlamıyor ve anlamadığını karşındakine anlatmak için çırpınıyorsundur. ha bi de tam tersi var ; sen anlıyorsundur kabulleniyorsundur ve karşındakine de bunu anlaması için bişeyler göstermeye çalışıyorsundur. öyle ya da böyle anlamayan anlayanın anlattıklarından sonra anlamaya başlamaz ; anlamayanda anlayanla olan didaktik sohbetten sonra "oye oyeeee yaşasın açık ilişki hadi gönlümüze göre kucaktan kucağaa" demez.
eee ??? nedir o zaman bu anlama çabası ? bazısının mayasında yok bazısının var işte. gerisi magazin artıkın.
zengin bir besin kaynağı. bunun zehirlisi , zehirsizi , infected olanı magic olanı var. türlü türlü yani. buldun mu affetmemek lazım o derece iyi bişey.
1973 izmit doğumlu senaryo yzarı ve yönetmen başlıca işleri bana göre polis ; güneşin oğlu ve celal tan ve ailesinin aşırı acıklı hikayesi ben dışında kime sorsan tek işi leyla ve mecnun.
absürd türk sineması dendiğinde aklıma bu adamın adı geliyor cahilim ben allah bilir daha kimler vardır kimler hadi biri çıkıp bilgilendirsin beni.
bu arada celal tan ve ailesinin aşırı acıklı hikayesindeki sedyede yatan babaannenin canın cennette sikin amcıkta dediği an " o an"dır hayatımda.
atasözü sayılır mı bilemem ama nasılsınız diye sorulduğunda verdiğim cevaptır ; şöyle ki rawşa mın weke rixa çeleka. anlam : halim keyfim baharda altına sıçan inekler gibi.
sanıyorum bilinçli olarak itibarsızlaştırma , değersizleştirme amaçlı yapılan girişim , özellikle takip ediyorum belli isimler mütemadiyen bu odaklı girişleriyle gözüme takılıyor , eşcinsellerin ne terbiyesizliği kaldı , ne adiliği , değersizliği , aşağılıkları vesair , yaptıkları şeyin adı trollük müdür nedir bilemiyorum ama sözlükten soğuma nedenleri başlığı altına hiç düşmemiş bir sorundur.
eşcinsellik ve eşcinsel odaklı bir oluşum olan şu sözlükte konuya dair hiç kimsenin bir rahatsızlık içinde olmaması da başka bir muammadır ( malum yazarlarla konuya dair özelde görüşülmüşse bundan haberimizin olmaması gayet normaldir ancak yapılmış olabilirliği varsayılan görüşmelerin de bir işe yaramadığı ortadadır )
bir eşcinsel olarak bu yönlü giydirmelerin ısrarla ve ilginç biçimde hiç eleştirilmiyor olması beni rahatsız etmektedir. ayı sözlükte ısrarla translara , lezbiyenlere , lubunyalara , heterolara mesnetli mesnetsiz geçirilmesinden rahatsızım herkesin ilgisine.
kim olduğunu ne yaptığını ne için hayatından vazgeçtiğini bilmeden , sadece orda burda adını duyup onun gibi olmak istemediğim , hatta kendisinden hoşlanmadığım , nerede oturduğunu bilsem üç beş arkadaşımı alıp gidip linç edebileceğim adam. ( kadın da olabilir gerçi deniz unisex bir isim ) her neyse işte tanımıyorum ama hakkında hiç hayırlı şeyler duymadım söyleyin karşıma çıkmasın " öldürtürüm "
lezbiyen sözlük yazarlarının encüklerinin yarıçapı vs türünde ne naneye yaradığı belirsiz anketler sol framede sürekli birbirlerine yağcılık yalakalık lezbiyenlerin ne kadar aşağılık oldukları lezbiyenlerin 30 yaştan sonra ne kadar sündüğü sarktığı kim lezbiyen olmak ister ki ? dünyanın en dejenere yaratıklarının lezbiyenler olması gerçeği seri eksi oy veren lezzo 2 tane karşıt görüş hakkında entrysi görünce bunu propagandacılık sayıp yaygaranın feriştahının çıkması içi dolu olması gereken ama her tıklayışında içi boş olan bkz. dünyaya bi daha gelsem hayatta lezbiyen olmak istemem türünde son derece dişe dokunur yazılar çiziler kendin gibi olmayan her insana çemkirip küstürüp kaçırıp ondan sonra da millet niye yazmıyo içerikli entryler
bir gün yolda yürüyorum kafamda eşcinsellerin ne kadar dejenere oldukları fikri var sonra bi baktım karşımda koca bir kalabalık hepsi böyle dejenere dejenere geliyorlar biranda homofob oldum öyle bir his kapladı içimi birden .bunların aynı anda tesadüf etmeside çok kafamı karıştırdı hemen yazayım dedim sol framede görünce çok dolu bir paylaşım olsun diye.
sanıyorum bilinçli olarak itibarsızlaştırma , değersizleştirme amaçlı yapılan girişim , özellikle takip ediyorum belli isimler mütemadiyen bu odaklı girişleriyle gözüme takılıyor , eşcinsellerin ne terbiyesizliği kaldı , ne adiliği , değersizliği , aşağılıkları vesair , yaptıkları şeyin adı trollük müdür nedir bilemiyorum ama sözlükten soğuma nedenleri başlığı altına hiç düşmemiş bir sorundur.
eşcinsellik ve eşcinsel odaklı bir oluşum olan şu sözlükte konuya dair hiç kimsenin bir rahatsızlık içinde olmaması da başka bir muammadır ( malum yazarlarla konuya dair özelde görüşülmüşse bundan haberimizin olmaması gayet normaldir ancak yapılmış olabilirliği varsayılan görüşmelerin de bir işe yaramadığı ortadadır )
bir eşcinsel olarak bu yönlü giydirmelerin ısrarla ve ilginç biçimde hiç eleştirilmiyor olması beni rahatsız etmektedir. ayı sözlükte ısrarla translara , lezbiyenlere , lubunyalara , heterolara mesnetli mesnetsiz geçirilmesinden rahatsızım herkesin ilgisine.