marti

Durum: 351 - 0 - 0 - 0 - 29.03.2012 01:07

Puan: 9094 - Sözlük Kezbanı

15 yıl önce kayıt oldu. 1.Nesil Yazar.

kaçıp gitme zamanı yaklaştı
  • /
  • 18

hobisi gizli pasiflik olan heteroseksüel

bizim gibi sağlıklı eşcinsel bireyler tarafından horgörülmemeli, kendisinin cinsel kimliği bir tercih ya da hastalık olarak düşünülmemeli, iç dünyasında çıktığı bu zorlu yolculukta elinden tutup kendisini keşfetmesine yardımcı olunmalıdır. *

my left foot

bakınız verdik, bari içini de doldurayım.
gerçek bir yaşam hikayesidir.
chris brown, 1932 yılında tavşanlar gibi üreyen ve bir futbol takımı kurabilecek kadar çocuk yapan irlandalı bir çiftin oğlu olarak dünyaya gelir. doğuştan sahip olduğu bir tür felç nedeniyle sadece sol bacağı işlevseldir ve konuşamıyordur. annesinin sonsuz sevgisi ve oğlundan asla ümidi kesmemesi, aslında dile getiremese de babasının da sevgisi ve desteği, kardeşlerinin ve arkadaşlarının yardımıyla hayata tutunur ve sol ayak parmakları arasına sıkıştırdığı kalem ve fıçayla resimler yapar. ailesi onu eve kapatmaz, insanlardan gizlemez, onu çok severler. normal bir insan gibi o da sever, aşık olur, aşk acısı çeker, hayatın ortasına balıklama dalar.

ölmeden önce izlenmesi gereken filmler

chubby

nazik olmak isterseniz obez, akp li olmak isterseniz şişman diyebileceğiniz insan modeli. bir dirhem et bin ayıp örter atasözünden de anlaşılacağı gibi, aslında bu topraklarda chubbyler hep sevilmiştir ve sevilecektir. onlar candır.

iran'da eşcinsel yok

daha humeyni yurtdışında sürgündeyken eşcinsel bireylerin cinsiyet değiştirmesini onaylayan bir fetva vermişti. eşcinsel ilişki sırasında yakalanmanın erkekler için idam, kadınlar için kırbaç * ile cezalandırıldığı iranda, eşcinseller hayatta kalabilmek için ne yazık ki istemese de ameliyatla cinsiyet değiştiriyorlar. iran dünyada tayland dan sonra en çok cinsiyet değiştirme operasyonunun yapıldığı ikinci ülkedir. orada "ben erkeğim ve bundan da memnunun, ama kendim gibi erkeklerden hoşlanıyorum" deme şansınız yok. tüm eşcinsellerin kadın olmak istediklerini sanan salakça bir zihniyet var.
birinin iranlı yöneticilere ayı hareketinden bahsetmesi lazım.

alternatif tıp

tıp fakültesinde öğretilmeyen, deneme yanılma yöntemiyle nesilden nesile aktarılarak gelişen tedavi yöntemleri.

alternatif tıpta masaj önemli bir yer tutar. mesela sevgiliniz sizin sevişme isteğinizi "başım ağrıyor" diyerek geri mi çevirdi; "kıyamam, yat uzan şuraya da şakaklarını ovayım" diyerek başladığınız masajla şakakları ovma, boyna dil atma ve taşakları ovalama şeklinde devam ederek sevgilinizi istediğiniz kıvama getirebilirsiniz.

sabah kahvaltısında biten nutella kavanozunu atmayıp içine hazırladığınız tahin-pekmez karışımını doldurun. sevgilinizin her sabah en az iki dilim ekmeğin üzerine bu karışımı sürerek yemesini sağlayın. olmadı çalakaşık yesin.

akşam üstü film falan seyrederken "içim kıyıldı, atıştırıcak bişeyler var mı?" diye soran sevgiliye çeyrek ekmek arasında tıkıştırdığınız tahin helvasını yedirin. adam bunu yerken boğulmasın diye de yanında pekmezli sütü dayayın.

buzdolabının buzluğunda ağzı kapalı bir poşet içinde kuru bir havlu bulundurun. ya da yumuşak doku travmalarında soğuk kompres için kullanılan jel paketler de olur ama havlu daha iyi. yazın aşırı sıcaklarda "hiç üzerime gelme zaten hava çok sıcak, ter içindeyim, bir de şimdi sevişme derdi çıkarma" diyen sevgilinin elbiselerini çıkartıp yatağa uzanmasını sağlayın. sonra buzluktaki poşetten çıkardığınız buz gibi kuru havluyla vücuduna daireler çizerek nazik bir masaj uygulayın ve terini kurulayın. jel paketi varsa onu bir kumaşa, t-shirte sararak da yapabilirsiniz. masajı daha çok kasık, koltukaltı ve boyun bölgesine uygulayın ki hem vücut ısısı bir an önce normale dönsün, hem de buradaki damarları daraltarak kan dolaşımını hedef organlara yönlendirin.

öğrenin bunları anacım, herşeyi de sevgilinizden beklemeyin, ilişkinize emek verin.

ilişkiye ara vermek

"ara, vereyim" zihniyetindeki bünyelerin "döncem ben sana" diyerek elindeki ilişkiyi stand by konumuna almasıdır.

sözlük yazarlarını rüyada görmek

pomak

balkanların osmanlı hakimiyetine girmesinden sonra müslümanlığı seçmiş, ama devran dönüp osmanlı bu toprakları terkedince dini kimlikleriyle kendi ana vatanında ikinci sınıf insan muamelesi görünce türkiye ye göçmüş slav kökenli insanlardır. dillerini ve kültürlerini bunca yıldır korumuş olmalarının temelinde, birbirlerine bağlılıkları kadar, etraflarındaki boşnak, arnavut, manav gibi diğer azınlıkların pomakları dışlaması sonucunda izole olmaları da vardır.

saç kestirmek

sen tarif edersin "usta böyle yanları kat kat kes ama üstleri çok kısaltma, enselere gelince bik bik bik bik....." usta alır eline makineyi "he, he, anladım" der ve bir önceki müşteriyle aynı tarifeyi uygular.
makasın kulağın dibindeki şıkırtısı ve makinenin ensedeki titreşimleri ise bir erkeğin başka bir erkeğe tattırabileceği en güzel duygulardır.
bir de saç kestirmek, önüne düşen saçların içindeki beyazları saymaya çalışmaktır.

bir de şu link var tabi. kulaklıkla dinlemeniz gerekir.

http://onemansblog.com/2007/05/13/get-yo...

eşcinsel devrim

binlerce yıldır tüm toplumsal kuralların temelinde yatan şey güç ve paradır. insanları aile denen bir kurumun içine koyduğunuzda okul ve televizyon gibi şeylerle istediğiniz gibi şekillendirip yönlendirebilirsiniz. rte nin en az üç çocuk istemesinin ardında yatan gerçek de budur. kapitalist sistemin çıkarları için tüketici olarak ve ucuz işgücü olarak kullanılmak üzere yoğun bir nüfus gereklidir. o yüzden insanları yöneten politikacılar ve dinadamları üreyip çoğalma amacı gütmeyen eşcinsel beraberlikleri onaylamazlar. sistemin yeni insan yavrularıyla sürekli beslenmesi gerekir ki, mal ve hizmet üreten firmalar daha çok para kazansın.
son yıllarda batı avrupa ve kuzey amerikada eşcinsel çiftlerin heteroseksüel çiftlere göre daha yüksek gelire sahip olup, daha fazla para harcadığı görüldüğünden beri, iş dünyası bir anda yeni bir pazar keşfetmiş ve eşcinsel çiftlere özel hizmet veren seyahat acentaları vs gibi firmalar türemiştir. bütün seçim kampanyaları büyük firmalar tarafıından finanse edilen politikacılar da, dizginlerini elinde tutan patronlarının çıkarları doğrultusunda eşcinselliğe ve eşcinsel beraberliklere daha ılımlı yaklaşmaya başlamışlardır.

özetlemek gerekirse batı dünyasında eşcinsel bireyler, haklarını sırf insan oldukları için değil, iyi birer tüketici oldukları için kazanmaya başlamışlardır. artık devrimin bile parayla yapıldığı, hakların satın alındığı bir çağda yaşıyoruz anacım. sıkıysa birisi de çıkıp cemil ipekçi nin eşcinselliğine laf etsin, ricky martinle taşak geçsin bakalım. ama sen sadece öğretmensen, hakemsen, sıradan birisiysen, devrim kuralları sadece seni yere devirmek için vardır. *

fırat

http://www.beslenirkibu.com/

hindistan

hayatın anlamını aramak, nirvanaya ulaşmak gibi kıytırık bahanelerin arkasına saklanılarak, aslında marjinalmiş gibi gözükmek, oradaki fakirliği görüp türkiye de yaşadığına şükretmek, "hiç bi bok yapamasam feyslik üç beş foto çektiririm" deyip kenara üç beş kuruş atan herkesin bi gidip gördüğü ülkedir.

son bir yılda beş arkadaşımın ziyaret ettiği bu ülkenin, gidip görenlerin iç dünyasına uzun süre devam eden kronik bir bağırsak enfeksiyonundan başka katkısını gözlemlemedim.

meni yutmak

wasp

her ne kadar ingilizcede eşek arısı anlamına gelse de, white, anglo sakson protestan kelimelerinin baş harflerinden üremiş batı avrupalı ve kuzey amerikalı beyaz ırkı ifade eder.
gerçekten de eşek arısı isminin hakkını verircesine dünyadaki doğal kaynakların ve zenginliğin yüzde doksanına yakınını bu mutlu azınlık sömürür. diğer insanlar işçi arılar gibi ölümüne çalışırken, bunlar diğerlerinin sırtından geçinirler.

ayı sözlük'e kayıt olmayıp dışardan okuyan ayı

http://imageshack.us/photo/my-images/148/0067w.jpg/sr=1

kelebek etkisi

kelebekleri bilmem ama özellikle abd de kullanılan tarımsal ilaçlar yüzünden tüm dünyada milyonlarca arı kolonisinin aniden yok olmasıyla başlayan etki insanlığın götüne girmek üzeredir. şimdilik avustralya dan falan arı ithal edilse de yeni gelenler de kısa sürede atalarına kavuşmaktadır. einstein in dediği gibi "arılar yer yüzünden yokolduğunda insanlığın dört yıldan daha uzun hayatta kalma şansı yoktur".

bu ürünü sana sevgilin alsın

gittigidiyor.com da bir ürünün yanında "tıkla bu ürünü sana sevgilin alsın" butonunu nazikçe okşamak suretiyle sunulan hizmet.
bin tane soru geçti kafamdan. bu adamlar mit, fbi, cia işbirliğiyle kim kimin sevgilisi biliyorlar, sen siparişi verince sevgilini bulup, adamın kafasına silahı dayayıp zorla sipariş mi verdiriyorlar? ya da herkesin banka ve kredi kartı bilgilerini ele geçirmişler de direk ordan mı parayı tahsil ediyorlar? her 14 şubat zamanı birşeyler oluyor bu kapitalizme.
(bkz: anam coştu la bunlar)

anlamını bilmediğiniz kelimeleri cümle içinde kullanın

bu kış ne konsensüs yaptı be. *

türkiye'de gay ateist ve solcu olmak

bunlardan sadece bir tanesi bile 2012 türkiyesinde hayatınızı yeterince zorlaştırırken (hatta bazen hayatınızı sonlandırırken), üçünün yükünü birden omuzlarında taşımaya çalışmaktır. sahip olduğun tüm özelliklerle negatif ayrımcılığa maruz kalırsın. bir çok ortamda fikrini söyleyemezsin. toplum senden ikiyüzlü olmanı, bunu yapamayacaksan hiç olmazsa sessiz kalıp görünmez olmanı ister. herhangi bir nedenle karakola düşsen ve bu üç özelliğinden sadece biri bile bilinse, bu faili meçhul istatistiklerinde bir rakam olman için yeterli bir sebeptir.
  • /
  • 18
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 351

aileye açılmak

annem zaten yıllar önce anlamıştı ve sessizce kabul etmişti. bu konuda açıkça konuşmasak da akrabaların "evlen artık" baskılarına benim yerime o karşı koymuştu. "rahat bırakın oğlumu, bırakın hayatını istediği gibi yaşasın" demişti. başkalarına söylenen bu kelimelerin ardında, benim hayat tarzımı onayladığını bildiren mesajı almıştım.

babama eşcinsel olduğumu söyleyebilmem için, sevdiğim adamın elinden tutarak ondan cesaret almam ve babamın karşısına böyle dikilmem gerekiyordu. dedim "baba bak, bu benim sevdiğim adam. onunla bir hayat kurmak istiyorum." kısa bir sessizlik oldu. bu arada sevgilim mezar taşı üzerindeki ölüm tarihiyle doğum tarihi arasındaki farkı dört işlem kullanarak hesapladı ve "allah rahmet eylesin. baban öldüğünde 67 yaşındaymış" dedi.

kadınsı eşcinsellerin ayı hareketindeki yeri

son günlerde ayı sözlük yazarları arasında kutuplaşma demiyelim ama, ciddi atışmalara yol açan konunun çözüme kavuşturulması için düzenlenen açıkoturumun konusudur. ali kırca dark bear'ı arar ve son zamanların en çok konuşulan bu konusunu televizyonda ana haber bülteninden hemen sonra bir açık oturumla tatlıya bağlamak istediğini söyler. hatta bu program için bir kaç isim de düşünülür ama "er meydanı, erkek erkeğe" gibi öneriler, sözlük içerisinde bir ayıseverin ya da ayının kadınsı bir yanının olmasının normal olduğunu dile getiren yazarların itirazı ile veto edilir.

neyse stüdyoya doluşulur, açıkoturum başlar. ayı dediğin erkeksi olur diyen tarafı temsilen dark bear ve bearabeare söz alırlar. birkaç yıl önce ayısözlük bünyesinde karşılıklı fikir alışverişi sonucunda artık şartların konuşmayı bırakıp eyleme geçilmesi için yeterli olgunluğa ulaştığını farkettiklerini, ilk önce tüm ayısözlük yazarlarının eşzamanlı olarak kendi çevrelerine eşcinsel kimliklerini açıklayarak işe başladıklarını, ardından aileleri ve arkadaşlarının desteğini de alarak ankara'ya yürüyüşlerinin tüm türkiye'de eşcinsel onur hareketini ateşlediğini ve bugünlere gelindiğini hatırlatırlar. son zamanlarda ortaya çıkan kadınsı tavırların ise binbir güçlükle kazanılan kamuoyu desteğini azaltarak ayı hareketine zarar verdiğinden bahsederler.

ardından eşcinselliğin, ayı veya ayısever olmanın standart kalıpları olamayacağını, gelinen noktada her eşcinselin eşit miktarda emeği ve fedakarlıkları bulunduğunu söyleyen pisuvardaki siyah kil2 kendi görüşünü dile getirir. fakat konuşurken sık sık sözünün kesilmesine içerleyerek fenalaşır ve kavga falan çıkar diye tedbir olarak stüdyoda görev alan kaslı ve yağız bodyguardlardan birinin kollarında kısa bir baygınlık geçirir. bodyguardın psk2 nin şakaklarını ovduğunu, ona güçlü kolları arasına alarak "istersen omzumda ağlayabilirsin canım" dediğini farkeden bazı ayısözlük yazarları da en yakın diğer bodyguardın yanına giderek bayıldıkları için ali kırca açıkoturumun kontrolünü kaybetmek üzereyken bir canlı telefon bağlantısı gelir. arayan başbakandır. başbakan "eşcinsel bireylerin evlilik, çocuk sahibi olma ve evlat edinme dahil tüm diğer yasal haklarına kavuştuğunu, meclisten jet hızıyla geçirilen homofobi karşıtı yasayla homofobik söylem ve fiillerin en ağır şekilde cezalandırıldığını, eşcinseller için pozitif ayrımcılık yasasının da kabul edildiğini, cinsiyet değişimi ve hormon tedavisi gibi uygulamaların tamamen ücretsiz olduğunu hatırlatarak tüm bunlara rağmen eşcinsel kardeşlerimizin hala sorunları olduğunu bilmenin kendisini üzdüğünü söyler ve eşcinsellerin bize öğrettiği mottoyla onlara seslenmek istiyorum; "savaşma seviş" der. hatta "sizden de en az üç çocuk istiyorum" esprisi salondaki gergin havayı yumuşatır. kapanış konuşmasını yapan ali kırca da tüm yazarcanların birbirini kucaklayarak barışmalarını isteyince stüdyoda bir sevgi yumağı oluşur. yalnız kaslı bodyguardın ve ali kırca'nın önünde bir kuyruk meydana gelince dark bear "arkadaşlar yetmiş milyon bizi izliyor, lütfen ama" diyerek ağırlığını koyar. program reyting rekorları kırarak kapanırken psk2, aslında hacettepe ingilizce tıp mezunu olup, boğaziçi üniversitesinde biomedikal teknoloji mühendisliği ihtisası yapan ama ayısözlük yazarlarını daha yakından görmek için bu programda gönüllü bodyguard olarak görev alan milli yüzücü yeni sevgilisiyle nikah şahidi olması için ali kırca'dan söz alır. böyle hayırlı birşeye vesile olduğu için dark'a kızgınlığı da kalmamıştır.

haa, bir de bu var tabi:
(bkz: kafan güzelmiş kardeşim güle güle kullan)
(bkz: hayali bile güzel)

belçika

madem komşuyuz, öyleyse niye savaşmıyoruz diye düşünen ve bunu yıllarca pratiğe döken fransa ve hollandayı birbirinden ayırmak için yıllar önce bir alman kralı tarafından oluşturulmuş ve başına da bir alman prensinin oturtulduğu tampon bir ülkedir. ülkenin güney toprakları olan valonya fransa dan, kuzey bölgesi flaman ise hollanda dan tırtıklandığı için güneyde fransız asıllı valonlar, kuzeyde de flamanlar yaşar. çalışkan ve zengin flamanlar, volanları tembellikle suçlar ve flamanlar sayesinde rahat bir hayat süren parazitler olarak görürler. şarap, aşk ve parti konusunda uzman volanlar ise flamanları paradan başka bir şey düşünmeyen ruhsuz psikopatlar olmakla suçlar ki, iki tarafın da iddiaları köküne kadar doğrudur.
her iki bölgenin kendi parlamentosu, kabinesi, başbakanı falan vardır. tam ortadaki brüksel de özerk bir bölgedir ve burada volanlar çoğunluktadır. onun da kendi parlamentosu, bakanı, başbakanı falan vardır. bir de ülkenin doğusunda sekiz-on bin alman nüfusun yaşadığı alman özerk bölgesi vardır ve evet bildiniz onların da başbakan dahil tüm kadrosu tamdır. bir de tüm belçika nın ulusal parlamentosu ve kabinesini de eklerseniz 3 farklı dilin konuşulduğu bu 12-13 milyonluk ülkede 160 tane bakan ve 5 tane başbakan vardır. asıl komik olan, bu arada ülkenin resmi yönetim biçimi krallıktır ve kraliyet ailesi kompile almandır. sürekli bölünmek isteyen bu ülkede herkes birbirinden nefret eder. ama kralı severler. gerçekten de kral iyi adamdır.

hindistan

hayatın anlamını aramak, nirvanaya ulaşmak gibi kıytırık bahanelerin arkasına saklanılarak, aslında marjinalmiş gibi gözükmek, oradaki fakirliği görüp türkiye de yaşadığına şükretmek, "hiç bi bok yapamasam feyslik üç beş foto çektiririm" deyip kenara üç beş kuruş atan herkesin bi gidip gördüğü ülkedir.

son bir yılda beş arkadaşımın ziyaret ettiği bu ülkenin, gidip görenlerin iç dünyasına uzun süre devam eden kronik bir bağırsak enfeksiyonundan başka katkısını gözlemlemedim.

cunda adası

ayvalıkın önünde, ayvalık limanı için doğal dalgakıran görevi gören ada.
hemen yanındaki lale adasına bir köprüyle bağlıdır ve oradan da ayvalıka karayolu bağlantısı vardır.
taş kahvede oturup ayvalık tostu yemek ve adaçayı içmek, akşam burada deniz kenarındaki balık lokantalarında deniz ürünleri yemek bir cunda klasiğidir.
kafa dinlemek istiyorsanız cunda
ın en güney ucunda bulunan parlementerler sitesinden hemen önce yer alan ortunç otelin plajı iyi bir mekandır.
ya da adanın kuzey ucundaki yalancı boğaza kadar gidip, oradan da karşıdaki maden adasına denizin içinde yürüyebilirsiniz. iki ada arasında derinliği yarım metreyi geçmeyen patika gibi bir yol vardır.
kışın burada yaşadığınızda zamanda 30-40 yıl geri gitmişsiniz gibi olur.

aileye açılmak

annem zaten yıllar önce anlamıştı ve sessizce kabul etmişti. bu konuda açıkça konuşmasak da akrabaların "evlen artık" baskılarına benim yerime o karşı koymuştu. "rahat bırakın oğlumu, bırakın hayatını istediği gibi yaşasın" demişti. başkalarına söylenen bu kelimelerin ardında, benim hayat tarzımı onayladığını bildiren mesajı almıştım.

babama eşcinsel olduğumu söyleyebilmem için, sevdiğim adamın elinden tutarak ondan cesaret almam ve babamın karşısına böyle dikilmem gerekiyordu. dedim "baba bak, bu benim sevdiğim adam. onunla bir hayat kurmak istiyorum." kısa bir sessizlik oldu. bu arada sevgilim mezar taşı üzerindeki ölüm tarihiyle doğum tarihi arasındaki farkı dört işlem kullanarak hesapladı ve "allah rahmet eylesin. baban öldüğünde 67 yaşındaymış" dedi.

kadınsı eşcinsellerin ayı hareketindeki yeri

son günlerde ayı sözlük yazarları arasında kutuplaşma demiyelim ama, ciddi atışmalara yol açan konunun çözüme kavuşturulması için düzenlenen açıkoturumun konusudur. ali kırca dark bear'ı arar ve son zamanların en çok konuşulan bu konusunu televizyonda ana haber bülteninden hemen sonra bir açık oturumla tatlıya bağlamak istediğini söyler. hatta bu program için bir kaç isim de düşünülür ama "er meydanı, erkek erkeğe" gibi öneriler, sözlük içerisinde bir ayıseverin ya da ayının kadınsı bir yanının olmasının normal olduğunu dile getiren yazarların itirazı ile veto edilir.

neyse stüdyoya doluşulur, açıkoturum başlar. ayı dediğin erkeksi olur diyen tarafı temsilen dark bear ve bearabeare söz alırlar. birkaç yıl önce ayısözlük bünyesinde karşılıklı fikir alışverişi sonucunda artık şartların konuşmayı bırakıp eyleme geçilmesi için yeterli olgunluğa ulaştığını farkettiklerini, ilk önce tüm ayısözlük yazarlarının eşzamanlı olarak kendi çevrelerine eşcinsel kimliklerini açıklayarak işe başladıklarını, ardından aileleri ve arkadaşlarının desteğini de alarak ankara'ya yürüyüşlerinin tüm türkiye'de eşcinsel onur hareketini ateşlediğini ve bugünlere gelindiğini hatırlatırlar. son zamanlarda ortaya çıkan kadınsı tavırların ise binbir güçlükle kazanılan kamuoyu desteğini azaltarak ayı hareketine zarar verdiğinden bahsederler.

ardından eşcinselliğin, ayı veya ayısever olmanın standart kalıpları olamayacağını, gelinen noktada her eşcinselin eşit miktarda emeği ve fedakarlıkları bulunduğunu söyleyen pisuvardaki siyah kil2 kendi görüşünü dile getirir. fakat konuşurken sık sık sözünün kesilmesine içerleyerek fenalaşır ve kavga falan çıkar diye tedbir olarak stüdyoda görev alan kaslı ve yağız bodyguardlardan birinin kollarında kısa bir baygınlık geçirir. bodyguardın psk2 nin şakaklarını ovduğunu, ona güçlü kolları arasına alarak "istersen omzumda ağlayabilirsin canım" dediğini farkeden bazı ayısözlük yazarları da en yakın diğer bodyguardın yanına giderek bayıldıkları için ali kırca açıkoturumun kontrolünü kaybetmek üzereyken bir canlı telefon bağlantısı gelir. arayan başbakandır. başbakan "eşcinsel bireylerin evlilik, çocuk sahibi olma ve evlat edinme dahil tüm diğer yasal haklarına kavuştuğunu, meclisten jet hızıyla geçirilen homofobi karşıtı yasayla homofobik söylem ve fiillerin en ağır şekilde cezalandırıldığını, eşcinseller için pozitif ayrımcılık yasasının da kabul edildiğini, cinsiyet değişimi ve hormon tedavisi gibi uygulamaların tamamen ücretsiz olduğunu hatırlatarak tüm bunlara rağmen eşcinsel kardeşlerimizin hala sorunları olduğunu bilmenin kendisini üzdüğünü söyler ve eşcinsellerin bize öğrettiği mottoyla onlara seslenmek istiyorum; "savaşma seviş" der. hatta "sizden de en az üç çocuk istiyorum" esprisi salondaki gergin havayı yumuşatır. kapanış konuşmasını yapan ali kırca da tüm yazarcanların birbirini kucaklayarak barışmalarını isteyince stüdyoda bir sevgi yumağı oluşur. yalnız kaslı bodyguardın ve ali kırca'nın önünde bir kuyruk meydana gelince dark bear "arkadaşlar yetmiş milyon bizi izliyor, lütfen ama" diyerek ağırlığını koyar. program reyting rekorları kırarak kapanırken psk2, aslında hacettepe ingilizce tıp mezunu olup, boğaziçi üniversitesinde biomedikal teknoloji mühendisliği ihtisası yapan ama ayısözlük yazarlarını daha yakından görmek için bu programda gönüllü bodyguard olarak görev alan milli yüzücü yeni sevgilisiyle nikah şahidi olması için ali kırca'dan söz alır. böyle hayırlı birşeye vesile olduğu için dark'a kızgınlığı da kalmamıştır.

haa, bir de bu var tabi:
(bkz: kafan güzelmiş kardeşim güle güle kullan)
(bkz: hayali bile güzel)

ingilizce bilmeyi maharet sanmak

askerden sonra çalıştığım amerikan firmasında proje departmanı tamamen boğaziçi endüstri mühendisliği mezunlarından oluşuyordu. adamlara birşey söylemek istediğinde muhabbet genelde şöyle oluyordu;

martı : ben, piç :projeci ingilizceci çocuk

martı: ben tahmini bütçeyi haftaya gönderirim, bunu önümüzdeki dönemin eylem planına alabiliriz.
piç : aaa tabi onun benefitine bakmak lazım, rantabl bişeyse hemen bacıtı onaylarım ben.
martı : o zaman bu döneme de yetişir.
piç : ama bu kuartırın aksiyon planını değiştirmek bi sürü korıspondıns gerektirir şimdi, biz onu gelecek kuartır yapalım
martı : oldu o zaman. ha bu arada babanın götüne koyiim.

kim ister ki gay olmak

bir daha gelsem dünyaya yine gay olmak isterdim. çok sevdiğim ve sevildiğim beraberliklerim oldu. hiç bir kadın bana o mutluluğu ve sevgiyi veremezdi. iki erkek birbirini seviyorsa, gerçekten seviyordur.
üniversiteden sonra bir süre kendimi kapitalizmin kollarına attım ve iyi bir işte çalışıp bok gibi para kazanmaya başladım. pahalı giysiler, araba, lüks bir yaşam tarzını deniyordum belki mutlu olurum diye. etrafımda benimle evlenmek için can atan, bana aşık olduğunu söyleyen bir sürü kız da vardı. ben ise erkek arkadaşımla birlikte yaşıyordum. sonra sahip olduğum herşeyi arkamda bırakıp daha küçük ve basit bir hayat kurmak istedim kendime. küçük bir sahil kasabasında ilkel bir hayata geçtim. geçiş süreci benim için de çok zor oldu. tahmin edeceğiniz gibi o kızların hepsi kaçıştı. artık ideal eş adayı değildim onlar için. erkek arkadaşım ise bu süreçte en büyük destekçimdi. çünkü ikimiz de gaydik ve sevmeyi pembe dizileri seyrederek değil, birbirimizi severek öğrendik. artık biliyorum ki, eğer bir erkek beni sevdiğini söylüyorsa, beni seviyordur. biz hetero çiftler gibi adına evlilik denen, karşılıklı çıkar üzerine kurulu, ikiyüzlü birlikteliklerle kendimizi kandırmayız.

belçika

madem komşuyuz, öyleyse niye savaşmıyoruz diye düşünen ve bunu yıllarca pratiğe döken fransa ve hollandayı birbirinden ayırmak için yıllar önce bir alman kralı tarafından oluşturulmuş ve başına da bir alman prensinin oturtulduğu tampon bir ülkedir. ülkenin güney toprakları olan valonya fransa dan, kuzey bölgesi flaman ise hollanda dan tırtıklandığı için güneyde fransız asıllı valonlar, kuzeyde de flamanlar yaşar. çalışkan ve zengin flamanlar, volanları tembellikle suçlar ve flamanlar sayesinde rahat bir hayat süren parazitler olarak görürler. şarap, aşk ve parti konusunda uzman volanlar ise flamanları paradan başka bir şey düşünmeyen ruhsuz psikopatlar olmakla suçlar ki, iki tarafın da iddiaları köküne kadar doğrudur.
her iki bölgenin kendi parlamentosu, kabinesi, başbakanı falan vardır. tam ortadaki brüksel de özerk bir bölgedir ve burada volanlar çoğunluktadır. onun da kendi parlamentosu, bakanı, başbakanı falan vardır. bir de ülkenin doğusunda sekiz-on bin alman nüfusun yaşadığı alman özerk bölgesi vardır ve evet bildiniz onların da başbakan dahil tüm kadrosu tamdır. bir de tüm belçika nın ulusal parlamentosu ve kabinesini de eklerseniz 3 farklı dilin konuşulduğu bu 12-13 milyonluk ülkede 160 tane bakan ve 5 tane başbakan vardır. asıl komik olan, bu arada ülkenin resmi yönetim biçimi krallıktır ve kraliyet ailesi kompile almandır. sürekli bölünmek isteyen bu ülkede herkes birbirinden nefret eder. ama kralı severler. gerçekten de kral iyi adamdır.

kürt erkekleri

antalya da, daha doğrusu güney sahilinde yaşayanlar uygun ücret karşılığında 85 yaşındaki kadından tutun da, 16 yaşındaki oğlana kadar yaş, cinsiyet ve hatta tür bile ayırdetmeden her türlü canlı ile birlikte olabilir. <br>genelde para karşılığı seks arayan zengin dulların veya eşcinsellerin olduğu mekanlarda üzerlerine yapışan ama yakışmayan gömlekleriyle ve o yüzlerindeki tuhaf sırıtışla müşteri beklerler. müşterilerinin çoğu erkek olsa da kendilerini eşcinsel olarak görmezler.

her başlığın altından şarkı sözü çıkması

evet sözlükçüm, son haftalarda sözlüğün adeta bir şarkı sözü arşivi, müzisyen, gitarist, piyanist şantör, albüm tanıtım sitesine dönüşmesi halidir. en ciddi başlıkların bile altından ya albüm tanıtımı, ya şarkı sözü çıkmasıdır.
sol çerçevede kafama göre bir şeyler göremeyince karma butonuna nazikçe dokundum ve darbe diye başlık görünce "hemen gireyim, sözlük yazarları bu konuda neler düşünüyormuş öğreneyim, ben de iki satır döktüreyim dedim ama evet, tahmin ettiğiniz gibi o başlık da sadece bir şarkının sözlerini paylaşmak için açılmıştı.
tamam müzik güzeldir, hoştur ama sol çerçevedeki başlıkların yarısından fazlasının eurovision, albüm tanıtımı, şarkı sözü vs olması da insanın kendisini konservatuarda öğrenci gibi hissetmesini sağlıyor.

bütün müdürler göttür

bunların genelde kapı zillerinde bile "nüfus müdürü ahmet bilmemne" diye yazar. birisiyle yeni tanıştıklarında birşeyin müdürü olduğunu söylemek için can atarlar, belki unutursunuz diye hemen kartviziti dayarlar.

vegan

vejetaryenliğin levıl atlamış halidir. vejetaryenler et yemezken, veganlar et yemedikleri gibi, süt, yumurta, peynir gibi tüm hayvansal gıdaların tüketilmesini de hayvanların sömürülmesi olarak kabul eder ve bunların hiçbirini yemezler.

aslında yurtdışında soyadan yapılan ve gerçeğini aratmayan et, kıyma, salam, sosis gibi ürünlerle hem damak tadından vazgeçmeyip, hem de gerekli proteini almanızı sağlayacak ürün çeşitliliği vardır.

15-20 yıl önce amerikada bir abi olayı daha da ileri götürüp, bitkisel ürünleri de yemeyi reddetmişti. "bitkilere de yazık lan, resmen vahşilik bu" diyerek sadece suyla besleniyordu. bir ay geçmeden öldü tabi.

bu dereceye gelmiş vakaların antepli veya hataylı bir ailenin yanında bir ay misafir kalarak tedavi olabiliteleri vardır.

milli piyango

bana hiçbir şey çıkmadı. iyi ki bilet almamışım. param cebimde kaldı.
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.