böyle yolda görsen suratına bakmayacağın insanı halı sahada o kıyafetler* içinde görünce benim de içim ısınmıyor değil. sokak basketbolu bu kadar seksi değil mesela bence, futbol ayrı bir olay.
sınavlara, mülakatlara veya diğer herhangi engellere rağmen 2 sezondur aralıksız izleyerek seda sayan'ın yüzünü hiçbir zaman kara çıkartmadığım program. bu hafta reytinlerde rakibeleri zuhal topal ve esra erol'u solda sıfır bıraktık. misal evleneceksen gel dün overall'da 4.iken, en yakın rakibesi esra erol 15.ydi. geçen sezondan farklı olarak özel oda eklendi, özel odada adaylarımıs özel olarak konuşuyorlar tahmin edilebileceği gibi. fakat, özel odadaki tartışmalar vs. daha sonra yayınlanıyor. sorusu olan, programı tartışmak isteyen, yeni izlemeye başlayan eqlesin.(bkz: dipteyim sondayım depresyondayım)
edit: evet, 9 aralık cuma günü ise 2.olmuş reytinglerde. çıkın çıkın gelin.
(bkz: pislik beşiği) şaka şaka. lise 2'de tanışmıştım kendileriyle. bir iki albümden sonra sanırım dinlemeyi bırakmıştım ama güzel müzik yapıyorlar hatırladığım kadarıyla.
beni evisinde bir gün misafir etmiş misafirperver insan. sabah ev salçasından yaptığı enfes sarımsaklı acuka tansiyonumu düşürdü ve iş mülakatına kafam güzel gittim. boyfirendiyle beraber kaşmir tüylü iki kedi sahibiler. piston zor bir kedi olsa da onu daha çok sevdim çünkü ben zoru severim. qalp.
eskiden sahip olduğum "adak" isimli albümü spotify'dan buldum ve dinlemekteyim. duygularım depreşti sözlük. hele ki yakışıklım şarkısını şu an böyle gönülden eşlik ederek söylüyorum. sana kalbimi verdim gitti al... şaka şaka.
jenerik, müzikler, karakterler, yeni karakterler, eski karakterler hepsi harika olan çizgi film. favorim tabi ki garnet ama o popi olduğu için ondan sonra peridot. anlamak zor olmasa gerek ama yine değineyim, garnet'ı british siyahı bir kadın seslendiriyor ve bu kadın gerçekten şarkıcı/ses sanatçısı*. adını unuttum. bu çizgi filmin yaratıcısı olan kadın rebecca sugar idi galiba, daha önce adventure time'da full zamanlı çalışıyormuş ama o esnada steven universe'ü yaratmaya başlamış böyle de çalışkan biri. müzikleri falan filan hepsini kendi yapıyor. e daha ne yapsın!!11
annemin ricası üzerine camları silmemle başladı her şey sözlük. tam kollarım kopuyor derken o sevimli suratıyla "oğlum kapıların da tozunu alsan beee" demesiyle iş uzadı. ardından iyi kir çıkardığımı iddia ederek koltukları da bana sildirdi. sildiğim bezi sıktığım su kabındaki su ne kadar siyah olursa annem o kadar mutlu oluyordu. sonuç olarak bayram temizliği iyidir, sonucunda anne mutlu oluyorsa daha bir iyidir.
yeni insanlarla tanışmak istemiyorum sözlük. böyle sohbet muhabbet karşılıklı çekim falan filan oluyor ama yine de görüşmek istemiyorum. bu aya kadar böyle değildim ben yeni yeni oluyor bu durum. neden acaba? mesela tam tanışacam saçma sapan bir insan çıkacak korkusu beliriyor ve uygulamayı kaldırıyorum. ben vegan olmanın etik olmasını ama et yemenin etik olmamasını tartışmak istemiyorum kardeşim ya da ne bileyim birkaç kez görüştükten sonra müsait bir ortamda öpüşmek falan istemiyorum mıç mıç. sonuçta sen kim köpeksin ki (3 gün önce tanımadığım insan) yanımda bitip ağzımın içine salya akıtıyorsun. biriyle tanıştığımda genelde zamana ihtiyacım oluyor onu da hiçbiri vermedi şu ana kadar. geyler çok sıkıcı ve riyakar. genellememi de yaptıktan sonra ben kaçar <3
freud'a göre iki tane dürtüyle yaşarız. biri eros biri thanatos. yani cinsellik ve ölüm. bu ikisi de birbiriyle ilişkilidir. mesela nefes ne kadar engellenirse cinsel olarak o kadar uyarılırsınız ve daha çabuk orgazm olursunuz.(bkz: ben değil bir arkadaş). freud'a göre her insan kendini yok etme potansiyelini de içinde barındırır. işte bu thanatos. ben hep sigara içmeyi thanatos'a yakın bulurum ya da işte hız yapmak, oroyin-kokoyin kullanmak falan filan.
bu oyunun tadını hiçbir mmorpg oyundan alamadım. hala 10 yıl öncesini özlüyorum sözlük. nerede o dostluklar? dolandırıcılarını bile özledim. 2005'ti sanırım md +3 vardı xigenonda ki o zaman süper itemdi. trade dolandırıcılığıyla daha doğrusu ilk tradede alacağım itemi (+6 iron crossbow) görüp ikincisinde +3 bow koymak suretiyle dolandırıldığım zamanı bile özledim:( bundan sonraki pvp versiyonları veya steamko versiyonu hiçbir zaman aynı tadı veremedi vermeyecek. dün yeni açılan sağlam bir pvpye bakayım dedim hemen hemen 500 kişi falan var czde. ne nalet bir yerdir o. hemen vazgeçtim döndüm ellerimi açtım lol'e.
vovovovovo sivilleri hedef alan eylemleri terörmüş. ama onlar da öyle yapmasın yha sivilleri hedef almasınlar.
ambulans tarıyor lan adamlar göt. hastane tarıyor. doktor öldürmeye teşebbüs ediyor. otobüs durağında bomba patlatıyor, metro çıkışında bomba patlatıyor. terörist olmak için daha ne yapsın? ben de mesela işidi terör örgütü olarak görmüyorum. arada bir hava limanı bombalıyorlar, askeriyenin önünde bomba patlatıyorlar işte efendime söyleyeyim birkaç düzine masum insan ölüyor ama olsun ideolojileri var. ideoloci matters.
akp adlı örgütün, parlamentoda hesap bile vermeden 10 yıldır ülkemizde ağırlayıp yedirip içirdiği büyük göçmen topluluğu.
uluslararası hukukta veya mültecilik hukukunda yer almayan çok geniş haklarla donatılmış olup, ülkenin siyasal, ekonomik ve toplumsal yapısında geri dönülmez tahribata sebep olmuşlardır.
*)
buyrun benim.
yani şöyle bir şey var, kimisi kendini baya baya kadın hissediyor. ama erkek vücudundan da memnun. bu tarz bana hitap etmiyor maalesef. aşk bu, kızılötesi, yaralı müzesi, hareket edemem.
aylar hatta yıllar sonra ariana grande’yi uk resmi listesine doğrudan 1 numaradan sokan parça.
son albümü ile plak şirketini zarar ettirdiği iddia edilen, albüm lansmanları için pete davidson ile plak şirketi tarafından reklam aşkına zorlandığı iddia edilen şarkıcının son albümü baya güzel aslında. ancak albümün the light is coming’in karanlık klibi ile başlayan karanlık talihi bir türlü dönemedi.
ard arda tekliler yayınlanan albümden çıkan bu parça öyle vaavvvv dedirtmese de en azından ingiltere’de liste başı olması anlamından güzel bir hareketlenme.
hiçbir kimseye zararı yok ise (hayvanlar dahil) yaşama deneyimine saygı duyduğum kişidir. kanımca 70 80 senelik ömrün doğru yaşama şekli yoktur tüm yaşamlar üniktir.
dejenere,çürümüş ya da mide bulandırıcı insanlar değillerdir. gündelik hayatta yetmezmiş gibi burada bile beyin kıvrımlarına tutuculuk serpiştirilmiş insanlar bir şekilde türüyor ve aklının kesmediği ya da beğenmediği şeyi ilginç eyemlerle* kınıyor. bana göre değil de geç arkadaşım, ne gerek var tükürmeye bilmem ne yapmaya. tükürüğü bile değmezmiş, haspama bakar mısın ya? sonra aynı bakış açısı ve tükürükler size ya da bulunduğunuz alt kültüre yöneldiğinde rererö. kötüsünüz, çok kötüsünüz.
saçma bir piramittir. saçma demeyeyim de outdated. 1940'larda (ki daha postmodernizmin p si yoktu ortada. postmodernizmden etkilenmeyen bir psikoloji ya da herhangi insana ait bir bilimin ortaya attığı bir teoriyi önemsemek şu an epey saçma geliyor bana) oluşturulan bu piramitteki önermeler hiyerarşik düzendedir, bir adım tamamlanmadan öbürüne geçemezsiniz ki "tamamlamak" da ayrı bir muamma. listedeki ihtiyaçların hepsi çevreye, kişiye, bağlama göre değişebilen dinamik bir yapıdalar. hani olur ya ben fizyolojik ve güvenlik ihtiyacımı karşıladıysam sevgi ve saygıyı atlayıp kendini gerçekleştirme adımına geçmek isteyebilirim, ama piramit öyle demez, "hoop dur annem, sırada ait olma ihtiyacı var" der. bir nevi determinizm oluyor bence. hoş diğil.
vovovovovo sivilleri hedef alan eylemleri terörmüş. ama onlar da öyle yapmasın yha sivilleri hedef almasınlar.
ambulans tarıyor lan adamlar göt. hastane tarıyor. doktor öldürmeye teşebbüs ediyor. otobüs durağında bomba patlatıyor, metro çıkışında bomba patlatıyor. terörist olmak için daha ne yapsın? ben de mesela işidi terör örgütü olarak görmüyorum. arada bir hava limanı bombalıyorlar, askeriyenin önünde bomba patlatıyorlar işte efendime söyleyeyim birkaç düzine masum insan ölüyor ama olsun ideolojileri var. ideoloci matters.
totally absolutely completely gay olan şahsımı zaman zaman düşündüren kadın vokal. yeni single çıkarttı. ilk live performansında az daha düşüyordu (gasp, allah korusun).
dejenere,çürümüş ya da mide bulandırıcı insanlar değillerdir. gündelik hayatta yetmezmiş gibi burada bile beyin kıvrımlarına tutuculuk serpiştirilmiş insanlar bir şekilde türüyor ve aklının kesmediği ya da beğenmediği şeyi ilginç eyemlerle* kınıyor. bana göre değil de geç arkadaşım, ne gerek var tükürmeye bilmem ne yapmaya. tükürüğü bile değmezmiş, haspama bakar mısın ya? sonra aynı bakış açısı ve tükürükler size ya da bulunduğunuz alt kültüre yöneldiğinde rererö. kötüsünüz, çok kötüsünüz.
herhangi bir sos veya bir çorba bile bekleyince güzelleşiyor arkadaşlar. o sebeple çok da şey yapmamak lazım. neden şarap değil, çünkü o çok klişe olurdu.
vovovovovo sivilleri hedef alan eylemleri terörmüş. ama onlar da öyle yapmasın yha sivilleri hedef almasınlar.
ambulans tarıyor lan adamlar göt. hastane tarıyor. doktor öldürmeye teşebbüs ediyor. otobüs durağında bomba patlatıyor, metro çıkışında bomba patlatıyor. terörist olmak için daha ne yapsın? ben de mesela işidi terör örgütü olarak görmüyorum. arada bir hava limanı bombalıyorlar, askeriyenin önünde bomba patlatıyorlar işte efendime söyleyeyim birkaç düzine masum insan ölüyor ama olsun ideolojileri var. ideoloci matters.
vovovovovo sivilleri hedef alan eylemleri terörmüş. ama onlar da öyle yapmasın yha sivilleri hedef almasınlar.
ambulans tarıyor lan adamlar göt. hastane tarıyor. doktor öldürmeye teşebbüs ediyor. otobüs durağında bomba patlatıyor, metro çıkışında bomba patlatıyor. terörist olmak için daha ne yapsın? ben de mesela işidi terör örgütü olarak görmüyorum. arada bir hava limanı bombalıyorlar, askeriyenin önünde bomba patlatıyorlar işte efendime söyleyeyim birkaç düzine masum insan ölüyor ama olsun ideolojileri var. ideoloci matters.
köyde yaşadığımdan dolayı ankara'ya gittiğimde açtığım ve otuz kişinin yazdığı uygulama. öyle ya da böyle nicelik olarak en bebiş uygulama. nitelik kısmını analizcilere bırakacağım. growlr ise tam tersi, onda da pek kimse yok ama olanlar gözünüzü doyurmaya yetiyor (bkz: ağır top).