yyggll

Durum: 281 - 0 - 0 - 0 - 17.08.2024 17:07

Puan: 3634 - Sözlük Kezbanı

2 yıl önce kayıt oldu. 13.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 15

cinsel yolla bulaşan hastalıklar

herkes cinsel sağlığından kendisi sorumludur ve herkesin farklı bir risk eşiği vardır. riskler hakkında bilgilenip kendi eşiğinizi belirlemek ve ona uygun hareket etmek kafanızı rahatlatabilir, yoksa hakkında bu kadar methiyeler dizilecek buhranlar yaşanacak bir konu değil. bunları yaparken de sizden farklı risk eşiği olan kişilerin seçimlerine saygı göstermek önemli.

eğer bunu bu kadar büyük bir dert haline getiriyorsanız ya kendi risk eşiğinize uygun hareket etmiyorsunuzdur ya da genel olarak anksiyete ve strese eğilimli bir yapınız vardır diye düşünüyorum. temizlik takıntısı ve hastalık korkusu kültürümüzde çok fazla onun da etkisi var tabi, e bir de cinsel sağlık erişimi o kadar kolay olmadığından insanların kaygısı artıyor.

her baby gey'in ilk yıllarda yaşadığı ve gözünde büyüttüğü şeyler bunlar, ama yıllar sonra hala birisinin sti konusunda aşırı kaygılı olması benim için bir turn off.

robert frost

the road not taken şiiri amerikanın en sık yanlış okulan ve yanlış anlaşılan şiiriymiş the paris review'a göre
https://www.theparisreview.org/blog/2015...

sevişmek için sinemaya gitmek

halka açık bi sinemada değil ama bir sevgilim film dersleri alıyordu beni sinemalarına sokup arkada oturup dersi izlemek yerine bana oral yapmıştı güzel günlerdi

manevi boyutta seks vs fiziksel boyutta seks

bir kere boşalınca kaybolup gidenlerden deyilız. seksin her türü lazım.

ayı sözlük yazarlarının yaşam mottoları

yazarların ilk 31 çektiklerinde düşledikleri

başlık ilk 31'miş. yahu insanlar neleri akıllarında tutuyor dedirtti. nereden bileyim yahu ne düşünmüşümdür.

yazarların ilk 31 çektiklerinde düşledikleri

çok mütevazi çok wholesome bir adamım genelde yalnızca son iki sevgilimi düşlerim. neyse birisi gelecek yaz gibi bol bol sikişicez.

raw

kimse yazmamış ama efenim raw demek prezervatifsiz dikiş demektir siz aldanmayın öyle fotoğrafçı filan takılanlara

(bkz:raw is law)

am yalamak

çok keyifli bişey hele seksi yakışıklı bi adamınsa

tükenmişlik sendromu

y kuşağının yaşlı üyeleri arasında salgın gibi olan illet.

eşcinsel aşk

aşk aşktır diyeceğim ama hiç bir kadın ile aşk yaşamadığımdan bana biraz kurmaca geliyor, etrafımdaki heterolardan dizilerden filan gördüklerim de aşk filan değil. o yüzden evet teoride aşk aşktır ama bana kalırsa pratikte tek gerçek aşk eşcinsel aşktır.

babanın ölmesi

çocukken kendime söz vermiştim otuz yaşına gelince babamı öldürücem diye. çocuk aklımla nasıl bir bilgelikle kendime böyle bir zaman tanımışsam. babamı yirmiyedi yirmidokuz yaş civarları affettim. önce insan kendini affediyor. iyiyiz şimdi ama ölse çok da sarsılmam. anneme üzülürüm o kadar.

fakat kendim bir baba olmayacağım. en azından 45-50 yaşına basmadan. o zaman tekrar düşünürüm ama olmayacağım gibi. bunda babamın payı çok. biraz da intikam gibi, torun sevgisi filan yok size, aklınızı başınıza devşirin.

alttaki yazara soracaklarım var

fransızlardan bir millet ve ideoloji olarak hazzetmesem de erkeklerine bir zaafım var 3 erkek arkadaşımdan ikisi ve sevgililerimden çoğu fransızdı çok şapşal çok eblekler çok da azgınlar zamanında görmüştüm avrupada en büyük pipisi olanlar da fransızlarmış ama o türüne ben pek rastlamadım sadece birininki benimki kadar kocamandı. bir de kıllı oluyorlar genelde sanırım o ilgimi çekiyor. bir de bıyıklı olanları off.

alttaki yazara sorum, en beğenmediğin en itici huyun nedir?

eşcinselliğini yaşamaya yeni başlayanlar için tavsiyeler

vurdurtabildiğin kadar vurdurt

alttaki yazara soracaklarım var

gittim ama soruları çok yavan buldum. 2011'de ne boş beleş bir haleti ruhiye içindeymişiz arkadaş. görüyorum ki hayat zorlukları zihin açıyor yaratıcılığı körüklüyor.

alttaki yazar, yaşadığın en güzel sevgililer günün nasıldı? hiç güzel sevgililer günü yaşamamışsan, nasıl geçirmek isterdin?

hayattan sıkılmak

eskiden çok sıkılırdım artık hiç sıkılmıyorum. beni sıkabilen tek şey arada sırada bir grup arasında uzun süre kafa siken konuşmalara maruz kalmak. o zaman da gider kendi başıma güzel bi sigara içerim uzaklara bakarım, olmadı bi yürüyüşe çıkarım filan keyfim yerine gelir. böyle bir baseline keyif var, onu kendi başıma tutturmayı öğrendiğimden beri sırtım yere gelmiyor. tavsiye ederim.

bağıra bağıra söylenebilecek şarkılar

ortamdan değilim

bunu diyenleri şöyle hayal ediyorum, kendilerine ait başka bir straight acting eş bulup hayatlarına hetero arkadaşlarıyla takılarak devam etmek istiyorlar, bir de çok kıskanç oluyor bu tipler istiyorlar ki başka hiç bir gay tanıma. ay ilk sevgilimi mi tarif ediyorum ne yapıyorum? koşarak uzaklaşıyorum böyle bir cümle kuranlardan. hoş daha ortamlara giremedim ama bakalım inş. yakında ortamlarda karşılaşırız.

dur (bkz:içselleştirilmiş homofobi) diyeyim de eksileri kapayım

gay ilişkilerdeki meslek ve işin önemi

beş yıl evliyken kocam çalışmadı ev hanımlığı yaptı çok yemek temizlik işini sevmediğimden benim de işime geldi açıkçası fakat bir daha yapar mıyım? sanmıyorum.

uzun saçlı erkek

bu bir kişilik özelliği filan olmadığından 'zevk meselesi' denmeye uygun bir durum. sevenleri vardır elbet ama bana yatakta garip geliyor bir oraya bir buraya gidiyor saçlar insanın yüzünü kapatıyor ağzına gözüne giriyor bir türlü alışamadım neyse ki çok yok zaten.
  • /
  • 15

yalnıztanrı

genç birinin yaşlı biriyle ilişki yaşaması, yaşlı birinin genç biriyle beraber olması neden ahlaksızlık, sapkınlık olsun yahu, kafan mı güzel senin. şu hetero kafanı bir kenara bırak diyeceğim ama yaş farkı olan ilişkileri artık onlar da ahlaksızlık olarak görmüyorlar. ortam ortam diyerek ötekileştirdiğin ve pislik olarak nitelendirdiğin eşcinsel ilişkilerde kaçırdığın bir nokta da yetişkin insanların kendi iradesi ile yaşadıkları ilişkiler. valla haklısın, çok zorladım kendimi ama dediğin gibi seni sevmek ve aynı alanı paylaşıp seni kabul etmek gerçekten zor. bu sözlüğe saçtığın homofobinin artık sabredilir bir yanı kalmadı, herkesin bir tahammül limiti var, kusura bakma.

devedikeni.org

frederic malle musc ravageur

tek sprey sıkımda bir kaç saniye içinde düz duvara tırmandıran, afrodizyak parfüm olarak geçinen çoğu parfümü donunda sallayan animalic parfüm.

tövbe est tek sıkımda insan kendi kendini sikmek istiyor. iç mimarisinde deri kullanılmış bir odada yüzlerce yakışıklı erkek seks yapıyor gibi bir his.

babanın ölmesi

dediği lafa bak; belki hataları çokmuş. hıh. pisliğin tekiydi. kimseyi aramda kan bağı var diye sevmek zorunda değilim. bana ahlak dersi vermeden önce 2-3 kez düşünmeniz gerekir. o namussuz hiçbir zaman arkamdaki duvar olmadı. başkasının aile hayatına burnunuzu sokmayın. gidin romantizminizi kendi babanıza yapın. herkes sizin toz pembe hayatınızı yaşamıyor.

eşcinselliğini yaşamaya yeni başlayanlar için tavsiyeler

inletebildiğin kadar inlet

zamanda yolculuk yapma şansınız olsa hangi güne giderdiniz ve neden

ben de üstteki yazarın tohumlarının atıldığı güne gider ve engellerdim bir şekilde.

yalnız tanrı’nın kaleminden

alttaki yazara soracaklarım var

en son sevgilimden ayrılma sebebim psikolojik ve maalesef en son noktada fiziksel şiddet. aynı zamanda birbirimizi tüketiyor olmamız ve en önemlisi kendimi sevmeye kendimi seçmeye başlamış olmam.
en içimde kalan kavgamız; üniversitede staj gruplarına ayrılacağımız ve muhtemelen eskisi kadar sık bir araya gelemeyeceğimiz için son yaz arkadaşlarımla bir kamp tatili ayarlamıştık. ısrarla gelmek istedi. ben de herkesin tek geleceğini ve arkadaş arasında bir toplanma olacağını kişi sayısı olarak belli bir kişiye anca yer olduğunu söylemiştim. abartmıyorum 1 ay boyunca somurtmuştu. ağzını bıçak açmıyordu, tek kelime konuşmadık aynı evin içinde 1 ay. en son gideceğimiz sabahın gecesinde mide kanamam var kan kustum diyince telaşla acile götürmüştüm. tabii orada ng takılacak(burundan mideye bir boru), istemedi. imza attı istemiyorum diye. kan değerlerinde düşme yok, kanamayı düşündüren bulgu yok. yine de hocamız ricam üzerine endoskopi yaptı sonuç temiz. tabii bizim kamp iptal oldu. eve giderken arabada bana "kan kusmuştum ama kırmızı pancar yedim ondan herhalde" gibi dalga geçermiş gibi bir şey söylemişti. o an arabada sinir krizi geçirmiştim. epey tartıştık o gün kenara çekip. ağlamıştı ben seni herkesten kıskanıyorum diye. işte benim hiç arkadaşım kalmadı herkes evlendi yurtdışına gitti, ben de insanlara açılmak istiyorum yaşım geçti artık arkadaş olacak kimseyi bulamıyorum dedi. biraz üzülmüştüm orada, çünkü aptaldım. o an sen yalnızlığı dibine kadar hak ediyorsun şimdi de hayatındaki tek kişi olan beni kaybediyorsun diye çekip gitmemiştim. hala içimdedir.

alttaki yazar; hayatın boyunca tek bir kitap okuyacak, tek bir albüm dinleyecek ve tek bir film izleyeceksin. bunlar hangisi olurdu?

alttaki yazara soracaklarım var

şiir fazlasıyla yazan biriyim. en kötüsü diyemem de basit bir tane yazayım.

geçer denilen ne varsa
öylece kalakaldı yürekte
zamanın içine hapsoldu anılar
kaçış yolları kapandı
ölümü arzulayan bir ruh
bir kan lekesi yürekte
dinmeyen acılara dair
durulmuş vaziyette, kasvet sarılı dünya
rüzgarlar durgun, çiçekler solmuş
aşk tan eser kalmamış
ölüme biat eder olmuş ruh.

altta ki yazar anlat bakalım ne istersen. mutlu bir anını anlat. anlat ki hatırlayıp tekrar mutlu ol.

sevişme müzikleri

son zamanlarda keşfettiğim kali uchis şarkısı aklıma bu başlığı getirdi. o nasıl ritim çok fena oldum. sex için mükemmel olabilir. şöyle bırakıyorum...

Toplam entry sayısı: 281

soft mu hard mı

sevgililerime sorsan beni pek soft görmediklerini söylerler ama aslında çok seviyorum softken emilmeyi çoğu sevgili ancak o zaman hepsini ağzına alabiliyor

emen taraf ben olduğumda en canımı sıkanlar bi türlü sertleşmeyenler bakalım allah büyük inşallah bir yirmi otuz yıl daha o günleri görmeyiz

mutlu yurttaş imalatı

eva illouz ve edgar canabas’ın yazdığı pozitif düşünce, pozitif psikoloji ve mindfulness gibi akımlarla mutluluğun peşinde koşuşumuzu ve herkesin kendi mutluluğundan sadece kendisinin sorumlu olduğu inancımızı eleştiren sosyoloji / felsefe kitabı.

diyor ki yaşamın anlamı ve mutluluğun anahtarı olarak gördüğümüz içe dönüş ve bireyselliğe dayalı bu pratikler bizi iyice yalnızlaştırmış bizi mutlu edeceğini vadederken sonuç olarak depresyon ve intiharları arttırmış, devletler ve kurumlar tarafından daha itaatkar çalışanlar ve yurttaşlar olmamız amacıyla kullanılmış.

hayatın amacı mutluluğu kovalamak değil bilgi ve adaleti aramaktır diye de sonuçlandırılmış.

genel olarak bir çok felsefe kitabı gibi işlemeyen durumu çok iyi tarif ediyor ve neden işlemediğini gösteriyor fakat e şimdi ben ne yapmalıyım kısmında genel bir çaresizlikten çok daha ileriye götürmüyor. sanırım ailemize dostlarımıza daha önem verelim sosyal bağlarımızı güçlendirelim eşitsizliklere karşı sesimizi çıkaralım gibi şeyler.

kitapta açıkça belirtilmese de budizm felsefesinin de bir eleştirisi olmuş gibi hissediyorum.

mutlulukla psikolojiyle ilgilenenlere öneririm

https://iletisim.com.tr/kitap/mutlu-yurt...

ingilizcesinin pdf’ini de bırakayım millete yararım olsun
https://psv4.userapi.com/c856216/u16929...

ilişkilerde cinsel istek farklılıkları

“sexual desire discrepancy” türkçesini bulamayınca böyle çevirdim. ilişkilerde bir kişinin yüksek libidolu bir kişinin düşük libidolu olmasından veya bir kişinin diğerinden daha fazla seks istemesinden kaynaklanan durum.

aslında çok yaygın ve normalken, cinselliğin genel olarak tabu olmasından, utanç duygusunu çok kolay tetiklemesinden, ilişkilerimizde sağlıklı iletişim kurmayı bilmememizden dolayı bir çok ilişkiyi krize sürükleyen durumdur.

seks terapisine veya çift terapisine başvuran çiftlerin en sık şikayetçi oldukları durumken, başarılı bir şekilde tedavisi de o kadar zordur. hetero çiftlerde eşcinsel erkek çiftlerden daha sık görülür ve bir çok heteroseksüel ilişkinin ve evliliğin sekssiz bir ilişkiye dönüşmesinde rol oynar.

ilişkilerin başında bu durumun fark edilmesi daha zordur çünkü arada bir fark olduğu belli olsa da genelde her iki kişiyi de tatmin edecek kadar seks yapılır ilk iki yılda. genelde sorun ikinci yıldan sonra problem çıkaracak büyüklüğe ulaşır.

“yüksek istek” (high desire) kişi sürekli seks isteyen taraf olmaktan bunalır, seks istekleri olumsuz yanıt aldıkça kendisini sevilmiyor ve istenmiyor hisseder.

“düşük istek” (low desire) kişi sevgilisinin cinsel ihtiyacını anlayışla karşılayıp kendi isteksizliğini de normal olarak kabul etmelidir. ne yazık ki bir çok ilişkide düşük istek duyan kişi partnerini sekse düşkünlükle ve seks bağımlısı olmakla suçlayıp işi daha da yokuşa sürebilir.

olayın çözümü dediğim gibi zor… anlayışlı olmak, sağlıklı iletişim kurmak, her iki kişinin de çaba göstermesi ve birbirinin ihtiyaçlarını önemsemesi vs vs… bana sorarsanız en iyi çözümü daha işin en başından sekse sizinle benzer oranda önem veren biriyle birlikte olmanız.

ilk buluşmada seks yapmak isteyen aktif

seks için bir buluşma kuralı yoktur. ilişki arayanların da illa ki beklemesi gerekir gibi düşünmüyorum. 7 yıl birlikte olduğum eski kocam ile de ilk buluşmada seks yapmıştık.

benim en sevdiğim ilk buluşma: önce seks, sonra birer içecek ve muhabbet, sonra yine seks. eğer muhabbet sıkıcıysa ya da canınız ikinciye istemiyorsa oradan anlarsınız tekrar buluşma potansiyeli var mı yok mu.

ayı sözlük yazar nicklerinin çağrıştırdığı imgeler

(bkz:futurelavirs)
kitap oldu bu imge ama olsun

ilişkilerde cinsel istek farklılıkları

“sexual desire discrepancy” türkçesini bulamayınca böyle çevirdim. ilişkilerde bir kişinin yüksek libidolu bir kişinin düşük libidolu olmasından veya bir kişinin diğerinden daha fazla seks istemesinden kaynaklanan durum.

aslında çok yaygın ve normalken, cinselliğin genel olarak tabu olmasından, utanç duygusunu çok kolay tetiklemesinden, ilişkilerimizde sağlıklı iletişim kurmayı bilmememizden dolayı bir çok ilişkiyi krize sürükleyen durumdur.

seks terapisine veya çift terapisine başvuran çiftlerin en sık şikayetçi oldukları durumken, başarılı bir şekilde tedavisi de o kadar zordur. hetero çiftlerde eşcinsel erkek çiftlerden daha sık görülür ve bir çok heteroseksüel ilişkinin ve evliliğin sekssiz bir ilişkiye dönüşmesinde rol oynar.

ilişkilerin başında bu durumun fark edilmesi daha zordur çünkü arada bir fark olduğu belli olsa da genelde her iki kişiyi de tatmin edecek kadar seks yapılır ilk iki yılda. genelde sorun ikinci yıldan sonra problem çıkaracak büyüklüğe ulaşır.

“yüksek istek” (high desire) kişi sürekli seks isteyen taraf olmaktan bunalır, seks istekleri olumsuz yanıt aldıkça kendisini sevilmiyor ve istenmiyor hisseder.

“düşük istek” (low desire) kişi sevgilisinin cinsel ihtiyacını anlayışla karşılayıp kendi isteksizliğini de normal olarak kabul etmelidir. ne yazık ki bir çok ilişkide düşük istek duyan kişi partnerini sekse düşkünlükle ve seks bağımlısı olmakla suçlayıp işi daha da yokuşa sürebilir.

olayın çözümü dediğim gibi zor… anlayışlı olmak, sağlıklı iletişim kurmak, her iki kişinin de çaba göstermesi ve birbirinin ihtiyaçlarını önemsemesi vs vs… bana sorarsanız en iyi çözümü daha işin en başından sekse sizinle benzer oranda önem veren biriyle birlikte olmanız.

ayı sözlük fuck buddy aranıyor ilanları

ayı sözlük yazar nicklerinin çağrıştırdığı imgeler

ayı sözlük yazar nicklerinin çağrıştırdığı imgeler

(bkz:futurelavirs)
kitap oldu bu imge ama olsun

çarpık dişleri seksi bulmak

nereden geliyor bilmiyorum belki benim dişlerim düzgün olduğundan, böyle çarpık dişli ya da tavşan dişli tipler hoşuma gidiyor tabi diğer tarafları da biraz yakışıklı olduğunda mesela bu tatlı şey

bir erkekteki bağımlılık yapabilecek özellik

kimse büyük pipi yazmamış kendimizi kandırmayalım
Henüz takip ettiği biri yok.