arvellian

Durum: 1977 - 0 - 0 - 0 - 09.01.2017 17:05

Puan: 30762 - Sözlük Kaşarı

12 yıl önce kayıt oldu. 4.Nesil Yazar.

vampyre of time and memory
  • /
  • 99

tebessüm ettiren gifler

başlıkları alt alta okumak

•ayı sözlük'te siklenmeyen yazar olmak
•arvellian
üzdü.

adio963

iyi bir tiyatro oyuncusudur, yayalım.

insanı sinirlendiren şeyler

insanlar direkt. çevremde işine gücüne bakan, kimseye bir zararı olmayan insanlar bile bazen.

içinden bok çıkan bir deliği yalamak

sevgilisi olan biriyle sevişmek

eric cartman

gingerlardan nefret eden south park karakteridir. gingerlardan nefret edebilmek için evil pointinizin 152636263 falan olması gerekir. ki kendisi hitler'den sonra tarihin gördüğü en evil karakterdir.

sana göre bir keko olabilirim ama tanrı'ya göre aşkını bıçaklayan bir ninjayım

her şeyi boşvermişlik durumu

uyku, alkol, sigara ve mc donald's ile içine girildiğinde neden daha önce boşverilmediğini sorgulatan durum.
hayat bir şekilde devam ediyor ya da etmiyor. kafamızda kurduğumuz o sevimli ilişkiler büyük ihtimalle yaşanmayacak. gelecek planımız sadece plan olarak kalacak. gerçeği yaşayacağız yani. o yüzden şu an ulaşabildiklerimizle birlikte her şeyi boşvermek en tatlısı.

başkasını kendine tercih etmek

o başkası da kendi yerine sizi tercih ediyorsa bir bakıma tatlı durum. yoksa sıkıntı büyük.

erkek erkeğe yapılacak en güzel şeyler

ağız burun kırarak dövüşmek , sonra sevişmek.

uncharted

hardcore tomb raider fanı olduğumdan hep tepeden baktığım oyun serisidir.
bi de playstation'ım yok.
lara croft vs nathan drake filmini de atayım buraya:

the wrestler

amerikan güreşinde eski bir efsane olan fakat sektör için yaşı çoktan geçmiş randy robinson'ın (mickey rourke) hayata tutunma hikayesi. yine bir aronofsky filmi, yine bir hırs ve yükselme öyküsü. "gerçek değil bu yeaa" dediğimiz amerikan güreşinin aslında ne kadar acımasız ve tehlikeli olduğunu birinci elden gösteriyor. çekimleri özellikle çok başarılı.

the leftovers

2. sezonunu az önce bitirdiğim dizi.
14 ekim 2011'de dünya nüfusunun rastgele %2'sinin birden bire ortadan kaybolmasıyla yaşananları anlatıyor. konu itibariyle baya esrarengiz ve gizemli olmasına rağmen türlerinden ayrılarak "neden?" sorusuna asla cevap vermiyor. ekran başında ağzınız açık kalıyorsunuz sadece. bunun üzerine sorularıma cevap bulma istediğimi terk edip sadece mükemmel yazılan bu karakterleri takdir etmeye başlayınca diziden daha çok keyif aldım.
ilk iki sezon arasında anlatış tarzı olarak belirgin farklılıklar var. dizi kitaptaki hikayeyle ne kadar uyumludur bilmiyorum ama belki de ilk sezon uyarlama olduğundan bana dizi izlemekten çok kitap okuyormuşum havası verdi. mekanlar, diyaloglar ve karakterler çok başarılı sahnelenseler de edebiyat sınırları içerisinde kaldılar. ikinci sezonda bu değişti. müzikler çeşitlendi, çekimler hareketlendi ve diyaloglar günlük konuşma havasına yaklaştı. bunu yaparken o kendine has garipliğini kaybetmedi ama dizi. iki sezonu izlerken de "the leftovers'ı izliyorum" diyebildim.
dizinin en güzel yanlarından biri karaktere has bölümleridir herhalde. bazen bir bölüm boyunca sadece bir karaktere odaklanıyor. bu yöntem hem dizinin monotonluğunu kırıyor, hem karakter gelişimi açısından diziye katkı sağlıyor. özellikle ilk sezonda nora'nın bölümüne bayıldım ben.

--- spoiler ---

kalıplaşmış bazı replikleri var bir de dizinin, çok basitler ama kalbinizden vuruyorlar bazen.
(bkz: it's okay)

--- spoiler ---

28 haziran 2016 atatürk havalimanı patlaması

yine elimizden hiçbir şey gelmiyor, önceki patlamalarda olduğu gibi. ne yazık ki son patlama da olmayacak bu. böyle bir gerçeğe alışmış olmak dehşet verici.

tales from the borderlands

the walking dead the game, game of thrones a telltale games series, the wolf among us'ın yaratıcısı telltale games'in borderlands evreninde geçen hikaye odaklı efsane adventure oyunu. telltale'in en iyi oyunu bana kalırsa. mizahi gerçekten üst düzey. karnım ağrıyana kadar güldüğüm sahneler oldu. bu sefer iki karakteri yönetiyoruz. biri rhys adında bir corporate guy. diğeri de fiona adından bir dolandırıcı. pandora'da yolları kesişen bu iki alakasız karakterin tesadüfen bir vault'un peşine düşmeleriyle başlıyor oyun. rhys'in kankası vaugh ve fiona'nın kız kardeşi sasha ile birlikte absürt bir takım oluyor, pandora'nın acımasız fakat eğlenceli dünyasında vault hunterlara dönüşüyoruz hikaye boyunca. oyunun müzikleri ve sahne yönetimi çok çok başarılı.

episode 2'den kiss the sky


episode 5'ten retrograde


önceki borderlands oyunlarından da bol bol karakter görüyoruz. eskiden ana karakter olarak oynadıklarımız bu oyunda karşımıza düşman olarak çıkabiliyor. bu da borderlands'de iyi ve kötü olmadığına güzel bir örnek.

borderlands 2

borderlands'in ikinci oyunu. online coop özelliğiyle ilk oyundaki yalnız ortamından çıkıyor ve arkadaşlarla oynanabilen* aksiyon dolu manyak bir oyuna dönüşüyor. yine tek başıma oynadığım için yarıda bıraksam da hikayesi ilk oyuna göre çok daha belirgin. handsome jack adlı psikopat bir şirket sahibi pandora'yı ele geçirmiş, vault hunterlara ve direnişe savaş açmış durumda. biz de bir vault hunter olarak pandora'nın en büyük psikopatıyla savaşıyoruz. villain olarak çok başarılı jack. mizahı yetiyor tek başına.
karakterlerimiz değişiyor bu oyunda. 4 karakteri 4 arkadaş oynayabiliyor coop olarak bu sefer.
maya: geçen oyundaki lilith gibi bir siren.
salvador: assault rifle'lar, shotgunlar, büyük silahlar kullanabiliyor. daha da eğlencelisi iki eline de silah alabiliyor.
axton: asker karakterimiz. taktiksel oynamak için ideal. turretlar kurabiliyor.
zer0: en yaratıcı karakter sanırım oyundaki. andorid gibi bir şey yanılmıyorsam. assasin kendisi. kılıcıyla yakın dövüş uzmanı ve sniper aynı zamanda.

black mirror

ilk bölümünü gözlerimi kapatarak izlediğim dizi. bu kadar çarpıcı olunur.

borderlands

2009 yılında 2k games tarafından piyasaya sürülen rpg özelliklerine de sahip bir shooter oyunu. çizgi romanımsı grafikleri, sountracki ve çılgın atmosferiyle ses getirmişti döneminde. mad max ve fallout evrenlerinin karışımı gibi bir gezegen olan pandora'da geçiyor oyun. silah şirketleri arasında çatışmalar, savaşlar iyice kurutmuş pandora'yı. bir de vault denen keşfedilmemiş gizemli mekanlar var pandora'da. büyük hazineler barındırıyor ve uzaylı teknolojisine sahip olduğu söyleniyor. tabi bunlar efsane sayılıyor, ta ki borderlands'in ilk oyununa kadar.
oyun bize dört vault hunter'dan birini seçme şansı tanıyor;
lilith: bir siren olan lilith doğaüstü güçlere sahip.
mordecai: sniper.
roland: dümdüz asker. rifle ve shotgunlar konusunda uzman.
brick: tank karakterimiz. patlayıcılar ve ağır silahlar kullanıyor.
ilk oyun adından söz ettirse de ikinci oyun kadar başarılı değil. fakat özgün evreni, karakterleri ve müzikleriyle oynanılası.
(bkz: borderlands 2)

ayı sözlük itiraf

kafa yapım, hedeflerim ve üşengeç bünyem bir döngü halinde hayatımı sikiyor. konuşmamı kafa yapım engelliyor, yazmamı üşengeçlik, çizmemi hedeflerim... yeni şeyler yapmak istediğimi sanıyorum ama yapar yapmaz pişman olup güvenli bölgeme çekiliyorum. zaman kavramım kayboldu, kendimi bir mekanda soyutladım. yaşıyorum ama boşa gidiyor bir şeyler. işin kötü yanı bir şey hissetmemem. kötü olmam gerekiyor, ağlamam, içimi dökmem gerekiyor ki iyi olabileyim. o sürecin bile dışındayım ama. memnunum belki de halimden. keşke ağaç olsaymışım.
  • /
  • 99
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 1977

adem ve adem forum

ilk göz ağrım olan sevimli mi sevimli forum. kendinizi keşfeden taze bir ibne iseniz apollo abinizden azar işitip naramsin aplanızdan kucak dolusu kokulu öpücük alabilirsiniz. ya da tam tersi.
en kısa zamanda geri döneceğim forumdur.

çay içme bahanesiyle ilk buluşmada yapılabilecekler

bir kere çay içmek kendi başına yapıldığında bile huzurlu ve oldukça keyifli bir eylem. bahane olarak kullanmaya gerek yok bence. başka biriyle içildiğinde çok daha zevkli zaten.

parti kursanız yanınıza alacağınız yazarlar

"hepsi" diyerek cevap vereceğim başlık. koca partide bir yer bulunur herkese mutlaka. ne kadar gerilsek de tartışsak da şu sözlüğe emek veren herkes değerli bence. valla politik olmaya çalışmıyorum hepinizi seviyorum.**

wonder woman

çizgi roman evrenlerinin en güçlü kadın süper kahramanı ve feminizmin çizgi romandaki en büyük kalesidir. gerçek ismi diana'dır. antik bir savaşçı kabile olan amazonların saklı adası themyscira'dan dünya devletlerine elçi olarak gelir.
dc evreninin süper kahraman birliği olan justice league'in kurucularından biridir. justice league'in superman'den sonra fiziksel olarak en güçlüsüdür.
uçabilir, amazon eğitimi sayesinde dövüşebilir ve insanlara oranla çok daha fazla fiziksel güç uygulayabilir.
lasso of truth adı verilen halat en ünlü silahıdır. bu halatla bağlanan kişi doğruları söylemek zorunda kalır.
wonder woman okumak isteyenler direkt the new 52 serisinden başlayabilirler. ilk 35 sayısıyla inanılmaz bir seri. yunan mitolojisi hakkında biraz bilgi sahibiyseniz tanrı ve tanrıçaların tasarımlarını gördükçe zevkten dört köşe olabilirsiniz. gayet modern ve bir o kadar geleneksel bir mitoloji harmanı.

eşcinsel aşk büyüsü

arkadaşlar inanmayın buna, a4 kağıtta fotoğrafla olmaz bu işler. platoniğinizin tükürüğü, saç teli, tırnağı falan lazım. çok daha güçlü olmasını istiyorsanız bir damla kan hatta, bakın bu da yılların vampirinden tavsiye size. ah bu günümüz büyücüleri... 3d printerla voodoo doll yapacaklar utanmasalar.

sözlüğün hdplilerden oluşması

hatalı bir gözlem. ben ldp'liyim mesela. barajı kaldıracağını güvenerek verdim oyumu hdp'ye, pişman da değilim. sığ bir yorum olacak ama akp'ye koyduk mu? koyduk.
şu saatten sonra tek istediğim şey barış ve akan kanın durması. eminim hdp'ye oy veren diğer insanların istediği de bu. türkiye intikam döngüsünü kırarsa iyi yerlere gelecektir, artık umutla bakıyorum buna.

ayı sözlük itiraf

bugün yürüyüşe başlayayım dedim, gittim bir yürüyüş parkuruna yürümeye başladım emekli amcalar gibi. emekli amca demişken üç-dört tur attıktan sonra eşofmanlı bir amca jet hızıyla yürüyerek yanımdan geçti. ben de gaza geldim tabi, kaç yaşında amca bana parkurun tozunu attırıyor. hızlandım, deli gibi yürümeye başladım ve sonunda yetiştim amcaya. bi yan gözle baktı bana ve "hmpf"* efektiyle bastı yine gaza. iyice dellendim bu sefer, ride the lightning'i açarak yürüyüş atletine bağladım hemen. evet amcayı geçtim baya fakat vücudumu hissetmiyorum sözlük.
özet: spordan nefret ediyorum.

eşcinsel evliliklerin abd'nin her eyaletinde serbest bırakılması

henüz gerçekleşen sevindirici olay. obama şu tweeti attı ardından:
"today is a big step in our march toward equality. gay and lesbian couples now have the right to marry, just like anyone else. #lovewins"

eşcinsel aşk

kendine ve diğerlerine nefret kusmaktan mütevellit sevmenin ve sevilmenin, saf ve karmaşık duyguların, özlemenin ve özlenmenin tadına bakamamış trajik insanların olmadığını iddaa ettiği duygu.
iki gey bi taksiciyle yattı diye (ki yatabilir kimseyi ilgilendirmiyor bu) (rastgele cinsel ilişkiye giren heteroseksüellerin aşkında bir sıkıntı yok ama değil mi?) koskoca aşk kavramını sikiş sokuşa indirgeyebilen çirkin zihniyetleri gösteren başlık ayrıca. uzaktan bakıp ağlayarak otuz bir çekmeye devam edin neden kimse beni sevmiyor diye. biz de yorulmalayım siz de.

kara çarşaflı kadınlar

başlığı kadınları kara çarşafa sokan erkekler şeklinde incelersek daha bir anlam kazanır bence bu konu. çevre baskısından bağımsız özgür iradesiyle kara çarşafa giren kaç kadın vardır sizce? her şeyden önce ezilene bir de biz vuralım zihniyetinin bitmesi lazım. bu bitmeden o çarşaflar hiçbir yere gitmeyecek.

feminenlere ilgi duymayan gay

cinsellik konusunda kafası çok karışan insanları gösteren başlık. insan ilişkileri o kadar sığ boyutlara gelmiş ki yani... neyse.

sözlükteki türk kürt çatışması

öyle bir şey yoktur. ortada bir çatışma da yoktur. hdp'nin varlığını kabullenememiş insanların demokratik hakkını kullanan insanlara hakaret etmesi ve ülkenin %13'ünü terörist ilan etmesi vardır. varsın etsinler. nefret etmek kolay iş.

halklailiskilerci

tuğçe kazaz'la bir akrabalığı olup olmadığını merak ettiğim yazar.

ayı sözlük itiraf

zorlama edebiyatçılar yüzünden çaya olan sevgimi dile getiremiyorum. valla fantastik edebiyat dışında edebiyat kültürüm çok yoktur, twitter'da cemal süreya rt'lemiyorum, zeki demirkubuz izlemiyorum. ama çayın yeri çok ayrı bende ya. şu an yazdığım bu girdiyi eksilemek istiyorum mesela, bu zihniyeti yaratana lanet olsun. *

ayı sözlük itiraf

gözüm bir entry'yi okumadan önce entry'nin sağ alt köşesine kayıyor, buna göre okuyup okumayacağıma karar veriyorum ve zaman kaybını engellemiş oluyorum.