arvellian

Durum: 1977 - 0 - 0 - 0 - 09.01.2017 17:05

Puan: 30762 - Sözlük Kaşarı

12 yıl önce kayıt oldu. 4.Nesil Yazar.

vampyre of time and memory
  • /
  • 99

12 haziran 2016 orlando'da gay bara silahlı saldırı

ölü sayısı 50'ye yükselmiş.

12 haziran 2016 orlando'da gay bara silahlı saldırı

az önce radyoda duyduğum moralimi siken haber. 20 kişi ölmüş.
http://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/...

snapchat'te dog filter yapan erkek iticiliği

bıktırmıştır artık, usandırmıştır.

ikizler burcu erkeğinin cevval fettan ve baştan çıkarıcı olması

ayı sözlük itiraf

o kadar aptal bir ruh halindeyim ki şu an bir yerlere -caps lock açık- her şey çok boş!!!1 -caps lock kapalı- yazasım geliyor. yaratıcılığım öldü, kendime olan güvenim öldü, insan sevgim öldü, cinsel isteklerim öldü. sadece avm'nin birinde bir arby's bulup ölene kadar kıvırcık patates yemek istiyorum. bunu yaparken vıcık vıcık drama yapmak, zorlama edebiyat kasmak değil amacım gerçekten. kıvırcık patates ya, sevgi bu demek olsun benim için.

arya stark

game of thrones'un en çok dayak yiyeni.

preacher

dizi o kadar olmuş ki o kadar cuk oturmuş ki çizgi romana... bu kadar iyi bir adaptasyon görmedim daha önce. çizgi romandaki hikayeyi direkt diziye geçirmek değil bahsettiğim; temasına, renklerine, atmosferine sadık kalmak. yapılan espriler, absürtlükler, doyasıya şiddet, mekanlar, çekimler hepsi harika. seth rogen'ı görürsem göbeğinden ısırıcam o kadar arttı adama sevgim.
çizgi romandan farkı çizgi romanın başladığı yerden öncesini anlatması. tulip ve cassidy'nin hikayeye dahil olma şekli değişmiş haliyle. normalde tulip ve jesse eski sevgililer, baya aşıklar. jesse bir gün durduk yere ortadan kayboluyor, tulip terk edilmenin etkisiyle yıkılıyor. sonunda bir mafyaya bulaşıyor ve suikastçilik yapmaya zorlanıyor. yıllar sonra şans eseri hedefini indirmek üzereyken ıskalıyor ve cassidy'nin yardımıyla kaçmayı başarıyor. sonra annvile'de jesse ile karşılaşıyorlar ve bu büyük buluşma, aşk-nefret ilişkisi çizgi romanın en güzel tatlarından biri oluyor. dizide bunun olmayışına üzüldüm. dizideki tulip de çok başarılı ama çizgi romandaki karakterinden farklı büyük oranda. bi sinsilik, şerefsizlik var dizideki karakterde. normalde tulip gayet delikanlı bir tip olmalıydı (feminen hiçbir yanını kaybetmeden). olsun bu da değişik olmuş. umarım çetrefilli bir ilişki izleriz yine jesse ile.
cassidy mükemmel olmuş tek kelimeyle. sadece biraz fazla güneşe çıkıyor, daha ölümcül olmalıydı güneş.
jesse de biraz yumuşak başlı olmuş. normalde dediğim dedik, tipik bir hetero erkeğiydi çizgi romanda. alfa male modundaydı, tulip'le kavgalarının en büyük sebebi oydu. olsun dizideki dominic cooper sonuçta. yerim lan onu.

ayı sözlük itiraf

günden güne patrick murray'e evriliyorum.
(bkz: looking)

x-men: apocalypse

beni çok hayal kırıklığına uğratan x-men filmidir.

--- spoiler ---

bir kere villainımız el sabah nur'un kostümü ve makyajı ne öyle? power rangers'tan fırlamış gibi gördükçe sinirlerim bozuldu. makyajı hafif tutularak oscar isaac'in karizmasından daha çok yararlanılabilirdi. ikincisi bütün film herifin yardakçı toplamasıyla geçti. evet magneto'nun sahneleri harikaydı ama diğer üçü?
psylocke takıma girdi, kim olduğu belli değil, ne yaptığı belli değil. film gelmeden bir sürü antreman görseli gördük "off manyak olacak dövüş sahneleri" dedik, hani nerde? son sahnelerdeki dövüş koreografileri o kadar yavandı ki... archangel da aynı şekilde hiç işlenmedi, üstüne öldürdüler adamı. storm bile iki kere kullandı gücünü koca filmde.
dört atlı'yı geçtik şimdi de x-men'i gömmeye başlayalım. gerçi gereksiz bir şekilde mystique odaklı olmaları dışında gömecek çok bir şey yok kabul ediyorum. jubilee'nin figürandan öteye gidememesi var mesela (madem takımda olmayacaktı neden filme soktunuz), quicksilver'ın magneto sorunca (o soru da aşırı aptaldı "hadi sen de gaz ver madem gelmişken" der gibi) gerçeği söylememesi var bir de.
filmle ilgili tek beğendiğim şey cyclops, jean, nightcrawler üçlüsüydü. onlar da ne yazık ki yetmedi filmi kurtarmaya.

--- spoiler ---
bryan singer şimdi de eski x-men ekibi ile son bir film çekmek istiyormuş. bir karar versin artık kimi çekeceğine biz de rahatlayalım. days of the future past'ten sonra evren sıfırlandı mis gibi, o zaman çekseydi eski ekiple şimdi neden karıştırıyor tekrar ortalığı? bir de mystique solo filmi diyor hala başka mutant kalmadı dünyada evet.

kulak tıkanıklığı

bugün durduk yere sol kulağımda beliren doğal işkence yöntemi. uğraştıkça daha beter oldu. pes ettim, yatarak geçmesini bekliyorum artık.

uzak durulması gereken erkek tipleri

fear the walking dead

mid season finale (şuna türkçe isim bulsun biri) ile çok garip bir ara vermiş dizi.
--- spoiler ---

deniz havasından sonra meksika'da bir soap opera evine konuk olduk şimdi de. evin yaşlı hizmetçisi evin yeni hanımı olmuş, milleti zehirleyip entrikalar çeviriyor. zombiler konusunda da pek hassas, nick'in beynini bile yıkadı.
grup dört bir yana dağıldı. cidden dört bir yan yalnız; nick, ölmediyse salazar amca, chris-travis ve madison-strand-alicia-ofelia. nasıl toplanırlar bilmiyorum ama chris ölsün istiyorum artık bir şekilde. nick zombilerle evcilik oynamaya başladığına göre bir iki sezon sonra asıl walking dead'e marjinal bir survivor grubunun lideri olarak transfer olabilir. (bkz: the whisperers)
bir de madison'ın evlenmeden önceki soyadını bilmiyoruz, grimes olduğuna dair söylentiler var. heyecanlandırıyor beni bu.

--- spoiler ---

birinden soğumak için nedenler

erkek olması. tiksiniyorum erkeklerden, keşke hetero olsaydım da erkeklerle hiçbir münasebetim olmasaydı.

gelecek bir sonraki sevgiliden beklentiler

süper kahraman olması. beni de eğitsin mümkünse, geceleri çarka çıkalım.

game of thrones

--- spoiler ---

kingsmoot o kadar sığ o kadar boş olmuş ki üzüldüm. 4. kitabın en iyi yerlerinden biriydi çünkü.
yine bir kızıl kadın dikildi tepemize yeter ya bi bitmediler. varys laf sokarken yürü be kim tutar seni moduna girdim ama üzdü varys'i kaltak.
daenerys'in kundaklama sahnesinde "ayh yeter" demiştim geçen bölüm. istisnasız her seferinde başına bir şey geliyor sonra ortalığın amına koyup millete dik dik bakarak galibiyetini kutluyor. tamam bir kere yaparsınız vaooov deriz hadi ikincide de helal be kadına bak deriz ama kaç oldu bu? bi de ateş direnci bir seferlik bir şeydi yani, o da ejderhalar yüzünden. targaryenlar ateşe dayanıklı diye bir şey yok. hatta geçen sezon arenayı basan drogon'u kitapta kırbaçı eline alıp şaklata şaklata dizginlemeye çalışıyordu ve bunu yaparken üstü başı yanıyordu hep.
hodor'u zaman paradokslarına kurban ettiler resmen kıyamam ya. "hold the door" george martin'den çıkma mı acaba merak ettim şimdi.
bran ve meera'yı coldhands kurtaracak gibi. kitapta bloodraven'ı bulmalarını sağlıyordu, dizide ordan kaçmalarını sağlayacak sanırım. olmayabilir de ama.
brienne nehirova'ya gidiyor sonunda. brotherhood without banners'a merhaba diyelim tekrar. ve bu sefer başlarında lady stoneheart. well played benioff... well played.
not: brienne ve tormund'u anırarak izliyorum.
not2: arya yine dayak yiyor.
--- spoiler ---

yazarların şu anki ruh halleri

yüzüm eriyormuş gibi hissediyorum.

league of legends

geçen oyunumu yıllar sonra ilk defa gerçekten eğlenerek oynadığım oyun.
nasıl mı?
eu west serverına geçerek tabi ki!
üç gün oldu geçeli. kısaca bahsetmem gerekirse; kimse gerekmedikçe konuşmuyor, konuşan olursa tavsiye vermek ya da tebrik etmek için konuşuyor, bir tane flamera rastlamadım, kimse ultra yaratıcı şekillerle anama avradıma sövmedi, afk oyuncu nadir denk geldi, herkes yerini biliyor, kimse "vs gel" gibi ergenlikler yapmıyor. pek kısa olmadı farkındayım ama anlayın mutluluktan uçuyorum şu an.
son oynadığım oyundan bahsedeyim mesela. janna aldım support gidiyorum. yanıma da jhin aldı biri. oyun başında 2 level olana kadar defansif oynamamızı rica etti benden. ben de "okay jhin" dedim. "thanks janna" dedi hemen. oyun ilerledi işte, ben arada küçük hatalar yapıyorum tabi. bir kere bile laf etmedi, hatta "have i ever told you that you're the best janna ever?" falan diyor. ne zaman kalkan atsam, "you're so sweet!" mesela. insan böyle olunca takım arkadaşını yüzüstü bırakmamak için daha dikkatli, daha ilgili oynuyor. neyse sonuç olarak gayet çekişmeli bir maçı güzel bir takım oyunuyla aldık. türkiye serverında olsa bu maç, tüm sülaleme sövülmüş hatta cehennemde yanmam istenmişti. * öyle bir durumda da zaten oyunu kaybetmiştik.
demem o ki akıl sağlığınıza önem veriyorsanız türkiye serverından uzak durun. eu west'le ping farklı yok denecek kadar az zaten.

kırmızı şarap

yılbaşından sonra ilk kez bu gece içtiğim ve doyamadığım içki. içme adabını çok sallamadığımdan olsa gerek bir şişe ne ara bitti anlamadım bile. tam burnum ve dudaklarım uyuşmaya başlamıştı ki şişenin dibini gördüm. iki dakka sonra da ayıldım zaten.
olmadı bu, ağlayana kadar içmek istiyordum ben. böyle kalbim acısın falan istiyordum. bıktım kendimi tamamen salıp bilinçsizce sarhoş olamamaktan.
not: lavache quirit fazla iyi gidiyor yanında.

how to be single

başrollerini dakota johnson, rebel wilson ve leslie mann'in paylaştığı 2016 yapımı romantik komedi filmi. kadroda rebel wilson ve leslie mann olduğundan boş boş otursalar bile güler insan zaten.
ana karakterimiz alice'in üniversiteyi bitirdikten hemen sonra dört yıllık erkek arkadaşından ayrılmasıyla başlıyor filmimiz (daha doğrusu "ara vermek" diyor o buna). sebebiyse kızımızın bekar olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmemesi ve bir süre bekar olmanın kendini daha iyi tanımasına yardımcı olacağını düşünmesi. ayrılığın ardından new york'a, ayrıca bekar olan doktor ablası meg'in yanına taşınıyor. stajyer olarak işe girdiği şirkette ise yine çılgın bir bekar olan robin'le kanka oluyor. böylelikle new york gecelerine atılıyor alice.

--- özetin devamı hafif spoiler içerir---

birkaç gün sonra bu aranın kendisine yettiğini düşünen zeki kızımız "ara verdiği" sevgilisiyle görüşüyor ve öğreniyor ki çocuk kızı aşmış ve başkasıyla bir ilişkiye başlamış bile. karşılaştığı bu sürprizle boşluğa düşen alice komik bir kendini arayış mücadelesine giriyor böylelikle.

--- tercihen okumayabilirsiniz ---

uzun ilişkiler, tek gecelik ilişkiler, yalnızlık, ayrılık gibi birçok kavram başarılı bir şekilde işlenmiş filmde. yakın zamanda bu kavramlara ait yaralarınız varsa ilaç gibi gelecektir.
eleştirebileceğim tek konu karakter gelişimi açısından robin'e (rebel wilson) yeterli zaman ayrılmaması. hatta hiç ayrılmaması. alice'in geceleri birlikte takıldığı cool, tombik ve komik kadın olarak kalmış sadece.

maurice

geçen kış kitabını bulmak için haftalarca kıçımı yırttığım, nadirkitap sağolsun amacıma ulaştığım ve elime geçer geçmez gece yorganın altına girip bir çırpıda bitirdiğim kitaptır. hatta hızımı alamayıp yorgandan fırlayarak bilgisayara yapışmış ve sabahlayarak filmi de bitirmiştim. gerçekten etkileyici bir deneyimdi.

bir bölümde maurice aile dostları olan bir psikologla görüşmeye başlar. kitaptan filme de geçmişti hatta bu görüşmeden bir diyalog, düşündükçe hüzünlenirim.
"miss edna may is not only beautiful, she's attractive."
"she doesn't attract me," said maurice pettishly.
"oh mr. hall, what an ungallant remark. look at her lovely hair."
"i like short hair best."
"why?"
"because i can stroke it-" and he bagan to cry.
  • /
  • 99
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 1977

çay içme bahanesiyle ilk buluşmada yapılabilecekler

bir kere çay içmek kendi başına yapıldığında bile huzurlu ve oldukça keyifli bir eylem. bahane olarak kullanmaya gerek yok bence. başka biriyle içildiğinde çok daha zevkli zaten.

adem ve adem forum

ilk göz ağrım olan sevimli mi sevimli forum. kendinizi keşfeden taze bir ibne iseniz apollo abinizden azar işitip naramsin aplanızdan kucak dolusu kokulu öpücük alabilirsiniz. ya da tam tersi.
en kısa zamanda geri döneceğim forumdur.

ayı sözlük yazar nicklerinin çağrıştırdığı imgeler

leoparsiz burjuva:
nehiryeli:
mr nobody:
wolibear:
smellycat:

seks yapınca kaybedilen şeyler

birtakım vücut sıvıları.

eşcinsel aşk büyüsü

arkadaşlar inanmayın buna, a4 kağıtta fotoğrafla olmaz bu işler. platoniğinizin tükürüğü, saç teli, tırnağı falan lazım. çok daha güçlü olmasını istiyorsanız bir damla kan hatta, bakın bu da yılların vampirinden tavsiye size. ah bu günümüz büyücüleri... 3d printerla voodoo doll yapacaklar utanmasalar.

sözlüğün hdplilerden oluşması

hatalı bir gözlem. ben ldp'liyim mesela. barajı kaldıracağını güvenerek verdim oyumu hdp'ye, pişman da değilim. sığ bir yorum olacak ama akp'ye koyduk mu? koyduk.
şu saatten sonra tek istediğim şey barış ve akan kanın durması. eminim hdp'ye oy veren diğer insanların istediği de bu. türkiye intikam döngüsünü kırarsa iyi yerlere gelecektir, artık umutla bakıyorum buna.

ayı sözlük itiraf

bugün yürüyüşe başlayayım dedim, gittim bir yürüyüş parkuruna yürümeye başladım emekli amcalar gibi. emekli amca demişken üç-dört tur attıktan sonra eşofmanlı bir amca jet hızıyla yürüyerek yanımdan geçti. ben de gaza geldim tabi, kaç yaşında amca bana parkurun tozunu attırıyor. hızlandım, deli gibi yürümeye başladım ve sonunda yetiştim amcaya. bi yan gözle baktı bana ve "hmpf"* efektiyle bastı yine gaza. iyice dellendim bu sefer, ride the lightning'i açarak yürüyüş atletine bağladım hemen. evet amcayı geçtim baya fakat vücudumu hissetmiyorum sözlük.
özet: spordan nefret ediyorum.

eşcinsel evliliklerin abd'nin her eyaletinde serbest bırakılması

henüz gerçekleşen sevindirici olay. obama şu tweeti attı ardından:
"today is a big step in our march toward equality. gay and lesbian couples now have the right to marry, just like anyone else. #lovewins"

eşcinsel aşk

kendine ve diğerlerine nefret kusmaktan mütevellit sevmenin ve sevilmenin, saf ve karmaşık duyguların, özlemenin ve özlenmenin tadına bakamamış trajik insanların olmadığını iddaa ettiği duygu.
iki gey bi taksiciyle yattı diye (ki yatabilir kimseyi ilgilendirmiyor bu) (rastgele cinsel ilişkiye giren heteroseksüellerin aşkında bir sıkıntı yok ama değil mi?) koskoca aşk kavramını sikiş sokuşa indirgeyebilen çirkin zihniyetleri gösteren başlık ayrıca. uzaktan bakıp ağlayarak otuz bir çekmeye devam edin neden kimse beni sevmiyor diye. biz de yorulmalayım siz de.

ayı sözlük yazarlarının game of thrones karakterleri

feminenlere ilgi duymayan gay

cinsellik konusunda kafası çok karışan insanları gösteren başlık. insan ilişkileri o kadar sığ boyutlara gelmiş ki yani... neyse.

halklailiskilerci

tuğçe kazaz'la bir akrabalığı olup olmadığını merak ettiğim yazar.

ayı sözlük itiraf

zorlama edebiyatçılar yüzünden çaya olan sevgimi dile getiremiyorum. valla fantastik edebiyat dışında edebiyat kültürüm çok yoktur, twitter'da cemal süreya rt'lemiyorum, zeki demirkubuz izlemiyorum. ama çayın yeri çok ayrı bende ya. şu an yazdığım bu girdiyi eksilemek istiyorum mesela, bu zihniyeti yaratana lanet olsun. *

sözlükteki türk kürt çatışması

öyle bir şey yoktur. ortada bir çatışma da yoktur. hdp'nin varlığını kabullenememiş insanların demokratik hakkını kullanan insanlara hakaret etmesi ve ülkenin %13'ünü terörist ilan etmesi vardır. varsın etsinler. nefret etmek kolay iş.

ayı sözlük itiraf

gözüm bir entry'yi okumadan önce entry'nin sağ alt köşesine kayıyor, buna göre okuyup okumayacağıma karar veriyorum ve zaman kaybını engellemiş oluyorum.