bu kadının bir nostalji serisi var tövbeler tövbesi
böyle 3 lü kaset kutuları vardi sanki 20 ye kadar gidiyordu başka kaset de dinlenmiyordu bu nedenle şarkılarını bilirim ama benim gözümde sadece bir yorumcudur belki yanılıyor olabilirim ama hiç biri kendisine ait değildir şarkıların
fosforlu oda süsleri vardi hala vardır herhalde tavanıma yıldız ay yapıştırıp her gün onlara bakıp uyuduğumu hatırlıyorum hayaller kurardım ulan hayalleri bile bastırmışız yazık ya acıyorum o çocuğa herkesin iyi olmasıyla ilgili şeylerdi kendimiz için bile hayal kurmaya utanmışız şimdi anlıyorum
neyse başka bir arkadaşta bu yıldızlardan vardi çarşamba günü şunu alırım diye hayal kuruyormuş yıldızlara bakıp bana bunu söylediğinde şok olmuştum insan zaten yapabileceği birseyi düşünür diye
çok birsey istememişim
neyse bunların bi de bileklik olanları vardi onlara da aklım giderdi oynaya oynaya patlatmistim
en son odayı da fosforlu boyamayı düşündüğüm bir dönem oldu ama şuan hiç bir hevesim yok yani
insanin kendinden bi haber olması çok kötü bir durum. belki aynı şeyleri çokça tekrar tekrar sormaktan artık hiç bir cevaptan emin olamıyorum. irade felci gibi birsey. ama arkama bakıyorum zaman geçiyormuş .
sanki ogrendiklerim bana yeni birsey kattı ama ne faydası var daha fazlasını ogrensem ne olacak?ne diyebilirim ki tembellik mi korkaklık mi anlayana kadar ömür bitecek herhalde
turan dursun un dinden uzaklaşma şekli bana çok korkutucu gelirdi çünkü o kadar olağan birsey ki bunu düşünmek
hatırladığım kadarıyla cali süpürgesinden damlayan sular bir şekil oluşturur ve dursun un aklına ya evren de bu şekilde oluştuysa sorusu gelir ve cilginca su sicraymaya baslar bu merakı vesvese diye bastırmaz ve araştırmaya başlar daha sonrasında da dursun din bu kulleteyn gibi eserlerini yazar
çocukluktan itibaren ağır bir medrese eğitimi alan dursun buradaki çelişkileri bir yere kadar bastirabilmistir.
kendisi hem kurtce hem de türkçe literatürdeki tüm bilgilere vakıf olduğundan karşısına tartışacak biri çıkamamış sanırım öldürmeyi seçmişler
schindler list teki fabrika burada bulunmaktadır. auschwitz toplama kampı krakow yakınlarındadır. tuz madenleri gezilecek yerlerindedir. euro bölgesine göre ucuzdur. papa 2. jean paul un memleketi ( bana göre en yakışıklı papadır kendisi ve 12 dil bilen bir polyglottur) bira ve votkaları ünlüdür.
az da olsa ırkçı saldırılara hedef olabilirsiniz.
istanbul sözleşmesinden sonra polonya hükumeti de biz de çekilebiliriz bu anlaşmadan demiştir. kürtaj tartışmaları çok yaygındır. halkı koyu katoliktir.
şu aralar ben neler biliyorum açıklasam neler olur tadında konuşmalar yapmaktadır. kardeşim yapacaksan yap yani yap da ortalık karışsın artık ya belge mi koy söylenecekse söyle ama yok. neden?
yok ben bi seslensem söyle olur böyle olur anadolu ayağa kalkar bilmem ne.kalkmayacak sen de üzüleceksin sadece birsey de yapmayacaksın çünkü mizacın böyle
aslında egom yok havası verir ama en küçük bir tartışmada kontrolden çıkar.
sığınmacı kaçak göçmen vs tüm dertler bu adamın partide okumuş etmiş kişi olmasina rağmen halifelik yeni osmanlıcılık hayallerine dur dememesi yüzünden oldu. enver paşa vibe ı alıyorum. tabi sadece kendisi değil
bir davutoglu iki babacan benim dönemim böyleydi sonra şöyle oldu böyle oldu yok ben bunu duydum havasında
velhasıl başbakanlık sürecinde ben ayrılmıyorum kardeşim ne yapacaksan yap deyip koalisyon kurabilseydi gözümde daha evla idi.
baya bir kurulmuşum bu adama
sözlüğe de teşekkür ederim böyle bir imkanı sunduğu için demekki kürsü tutkusu böyle birseymis tutan olmayınca konusuyorsun.
birşeyler olacak yarın adlı tüm şiirlerini topladığı bir kitabı bulunmaktadır kitabın kapağı da nazire olsun diye ecevit mavisidir. şiir seven biri olmamakla beraber gayet güzel bir kitap olduğunu düşünüyorum.
bireysel kavurmamı yapmış bulunmaktayım güzel oldu ama daha çok kuyruk yağıyla yapabilseydim efsane olacaktı. olmaz diye çekindiğim halde sonuç fena degil
başkanlık sisteminden hemen önce venezuallalılar (öf ne biçim oldu) bizleri adabınca uyarmaya calismislardı bu konuyla ilgili bak dediler aynı şey olacak yapmayın etmeyin
şimdi aklıma o insanların çürümüş et almaya çalışmaları, hastanelerdeki hiç bir aletlerini kullanamamaları, suçun şiddetin artması geliyor umarım aynı şeyleri yasamayız
küncü de koyarız. askerlere verilmek üzere veya kıtlık zamanlarında evde bir şey olsun diye yapılan onca güzellikten biri. nenem içindeki mayananın (rezene) askerler savaştayken el titremelerini ve gerginliğini alsın diye konduğunu söylerdi. kilis'te de güzel yapılır, ama anası anteptir.
montreal’den bir tanıdığın pek ünlü internet projesi. dünya haritasında her hangi bir yere dokunup bir ibnelik hikayenizi anonim bir şekilde paylaşabiliyorsunuz. türkiye’den de bir dolu hikaye var hatta kadıköy iskelesinde eski kocamın biz halen evliyken bıraktığı notu görebilirsiniz.. *
refik saydam eski sağlık bakanı ve başbakan. atatürk'ün değişmez sağlık bakanı, inönü'nün de celal bayar'ı saymazsak aslında ilk başbakanıdır. 1942'de ölmüştür.
bugün sağda solda sağlık ocağı, eski dispanser, okullar vs isimleri ile hatırlanan saydam 19 mayıs'ta samsun'a çıkanlardan da biridir.
aslında benim nazarımda onu önemli kılan şu meşhur sözüdür: her işimiz a'dan z'ye bozuktur, düzeltmek ister.
her işimiz halen bozuk, düzeldiği de yok. saydam düzeldiğini göremeden, düzeltemeden kalp sektesinden terki diyar etti; biz ise her gün bir kalp sektesi ile yaşamaya devam ediyoruz.
selçuk ural ünlü modacı canan yaka ile evliyken şarkıcı ceyhan cem ilişki yaşamaya baslar. ceyhan hanımla olan evlilik dışı ilişkiden hakan ural doğar. sanırım selçuk ural bir kumpas sonucu bu hamileliğin gerçekleştiğine inanmış olmalı ki 16 yaşına kadar hakan ural'ın çocuğu olduğunu kabul etmedi. hükmen 17 yaşında kendi oğlu olduğunu zar zor kabul etti. sonra bu nefret sibel can evliliği ile tekrar gündeme geldi ve evlatlıktan red yedi hakan.
ığdır yöresine atfedilen türkü. pek severim. barış manço'dan selva erdener'e kadar birçok sanatçı icra etti, güzel söyledi. ben özellikle aşağıdaki halini ve abdullah kurbani'nin baştaki icrasına bayılıyorum.
böyle kedinin eve kurulduğu alarko kombi reklamı vardı hala da var belki yumuş yumuş sıcacık bir kedi ne güzel yatıyordu ya.
ixir in banu alkanlı ilk reklamları salakça gereksiz neyi pazarladıgı belli olmayan bi reklam olduğundan cinsellikle ilgili birsey diye dusunmuştüm meğersem internet saglayısıcıymış. işte bilgisizlik cahillik ne ararsan var . :)
40 yaşını doldurabilen ve linkte sayılan diğer özellikleri taşıyan kişiler müracaat edebiliyor
http://trafik.gov.tr/0145
lazım olduğunu düşünsem de trafik polisleri bile fotoğraf çekerken bu kişilerin fotoğrafsız videosuz kısacası belgesiz tutanak tutup gelene geçene ceza yazanları sinir bozmaktadır
sonucta bir güç ve kötü katılmaya müsait hayır anlamıyorum kameralı telefonun neredeyse kalmadığı bu dönemde insan nasıl üşenir. belki hasmı belki trafik de gıcık olduğu yarış yaptığı biri ama video fotoğraf öyle mi itiraz bile edemezsin gerçi belgesiz diye iptale ilişkin yargitay in kararı var ama dinleyen kim itiraz edenlerde genelde reddedildigiyle kalıyor
sorun ülkede fakirlik yoksulluk olması değil kesinlikle sorun salak yerine konulmak emeklerinin birtakım sığırlar tarafından heba edilmesi
az değil yıllar veriliyor ve bir kere yaşıyoruz.
türkiye de sınava gireceksen takmayacaksın takarsan sen ruh hastası oluyorsun o yüzden bosverin
arabuluculuk sınavı 6 ay ertelendi mesela ama neden olduğu belirsiz benim tahminim kıdemi yetmeyen insanlar var ve paralı kurs veren kuruluşlar daha çok kazanmak istiyor
ülkede dinlenme tesisi diye bir kavram yok dini turizmin gelişmiş olduğunu göz önünde bulundurursak taharet konusu sıkıntılı şehirde ne bir insan görünüyor ne bir hareket hayalet gibi bir çok yer
çölleri ve hiçliği görünce insan beni buralara bi yerlere gomebilirler kimse de bulamaz diyor insan
acayip de gamsızlardır benzin istasyonlarında sigaralar kül dökmeler otobüs sürerken direksiyonu bırakıp otobüsün başka bi yerine gitmeler
gamsızlık sinir edici olduğu kadar bulaşıcı bi süre sonra sen de rahatlıyorsun kadercilik gamsızlık arabalarda da görülebilir çarpık çurpuk ama yeni arabalar görebilirsiniz adamların umurunda değil yeni bi tane alıyorlar
insan hayatı önemli değil burada dini vecibelerinizi yerine getirirken ölürseniz apar topar gömerler dönmeyi dusunmeyin
velhasıl gidince anayasamızın ilk 4 maddesini öpüp koklayabilirsiniz.
kadınların böyle şeriat düzenine ozenenlerini buraya getirmek lazım gerçi anlarlar mi bilinmez
kadınlara bazı şeyler cabalamadan verildiği için değer kıymet bilmiyorlar kan gözyaşı ile alınsaydı bazı haklar daha farklı olabilirdi
antep fıstıgından daha güzeldir kuruyemis olarak yani kabukları açıktır ve daha dolgundur. ama baklavalara katılmaz sanırım yağ oranının az olması ve renginin solukluguyla alakali
ama özellikle ana çatlak siirt fıstığı yiyen antep fisitigina dönmek istemez.şuan fiyatları geçen seneye göre 2 kat arttı
bu yıl cumhuriyet 100 yılını tamamlıyor ikinci yüyıl icin dileklerim atatürk'ün bir şekilde reenkarne olması, ortaçağ dan çıkış yeni ve yakın çagı süratle geçmemiz baktık olmadı en azından aydınlanma çagını yaşamak cahilligin son bulması.