kardan adam

Durum: 731 - 0 - 0 - 0 - 31.03.2018 10:54

Puan: 15018 - Sözlük Kaşarı

15 yıl önce kayıt oldu. 1.Nesil Yazar.

izler gelecekten...
  • /
  • 37

ayı sözlük zenne zirvesi

katılacak olanların dark beare bir omuz olabileceği,
keremcenin bıyığına dokunabilme fırsatı yakalayacağı,
yakışıklı, "kaslı" ve sempatik yazarımız greendayi teselli edebileceği bir zirve olacaktır.

(bkz: reklamın iyisi kötüsü olmaz)

bu entry tamamiyle yazarın kendi götünden uydurduğu hayal ürünü gerçeklik içermeyen bir entrydir

soldier of love

sadenin on yıl aradan sonra, seslendirdiği çok güzel bir parça. muhteşem bir dönüş yaptığına işarettir.



...
ive been torn up inside
ive been left behind
so i ride
i have the will to survive
...

trying my hardest
doing my best
to stay alive

i am loves soldier!
....

soldier of love

beni kırmayıp aramıza katıldığı için memnun olduğum yeni sözlük yazarımız. pozitif ve yapıcı düşüncelerini bekliyoruz. <br> <br>(bkz: dost)

eşcinselin karşı cinsle evliliği

ayı sözlük'ü terk etmek

ayı sözlük yazar nicklerinin okunuşu

hapşırmak

tarihte farklı anlamlar yüklenmiştir, helenistik dönemde tanrıların bir uyarısı olarak görülürmüş, daha sonrasında kilisenin hapşıran insanlara "god bless you"(tanrı seni kutsasın) denmesini istemesi burdan gelir. doğu kültüründe birilerinin arkanızdan konuştuğuna işaret olarak görülmüş. <br> <br>hapşırmak üst solunum yolu için faydalı bir olaydır, temizlenmesine yardımcı olur. engellenmeye çalışılması tehlikelidir, göğüs bölgesine ve beyne yüksek basınç uygular, tutulması halinde kaburgaları dahi kırabilecek güçtedir. beyne basınç uygulandığından tutulması halinde damarlara zarar verip beyinde kanamaya yol açabilir, felce kadar yolu var. o yüzden dikkat edilmesi gereken bir durum. <br> <br>(bkz: içinde kalmasın)

toplu taşıma araçları

kamunun kullanımına açık araçların bütünüdür. bireysel rahatına düşkün olan insanların tercih etmeyeceği araçlar olmasının yanında ülkemizde toplu taşıma araçlarını kullanmayı bir statü problemi haline getiren insanların varlığı ayrı bir sorundur. toplu taşıma araçlarının yeterli gelmediği durumlarda insanların özel araç kullanması yönetimlerin kusurudur. özellikle istanbul düşünüldüğünde, insanların yolcudan çok üst üste yığılması gereken koliler olarak görülmesi, belediyeyi bir kargo şirketine dönüştürmüştür. çevre açısından de mümkün mertebe kullanılması tavsiye olunur.

(bkz: metrobüs)

toplu taşıma

ülkelerin gelişmişlik düzeyinin bir göstergesi, arz-talep dengesini sağlayabilmiş kentlerde yaşamak büyük bir avantajdır.

(bkz: toplu taşıma araçları)

kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez

yaratıcı tezahüratlar

"biz bu kadar ibneyi hiç bi arada görmedik"
------------------------
"
ekinler dize kadar
......... gel bize kadar
sana bir şey göstercem
kasıktan dize kadar
"
(bkz: çarşı)

tezahürat

sesli olarak dile getirilen övgü ya da yergidir. genelde futbolla beraber anılır, maçların olmazsa olmazıdır. küfür içerikli olanları bir birleriyle yarışır, daha yaratıcı olmak adına. belden aşağı vurulur genelde, imalarla ya da açık bir şekilde. motivasyonu sağlamak ya da bozmak adına yapılır. amaç aşağılama olunca durum çirkinleşir. tabi bu çirkinlik sevimli küçük çocuğun dilinde yuvarladığı komik sözler gibi algılanır.

(bkz: yaratıcı tezahüratlar)
(bkz: kitle psikolojisi)

görev

yapılması zorunlu görülen iş, vazife. sorumluluklarını da kişi hayatın kendisine yüklediği görevler olarak görebilir.

karanfil devrimi

1970 lerde portekizde silah kullanılmadan gerçekleştirilen devrim. silahların ve topların ucuna karanfil takıldığı için bu adı almıştır. mozambik sömürgesine karşı oluşan huzursuzluğun bir sonucudur. sonrasında gelen yönetim uzun süre ayakta duramasa da olumlu anılan bir devrimdir.

karanfil

genelde öldürülen aydınları anarken, öldürüldükleri yere ya da anlam ifade eden bir yere bırakılan çiçektir. bu anlamda benim aklıma hep uğur mumcuyu, hrant dinki getirir. hz.adem in gözyaşlarından meydana geldiği rivayet edildiğinden midir yoksa aşkı ve derin duyguları temsil ettiğinden midir bilinmez.

------------------
orhan velinin ahmet haşimin aynı adlı şiirine gönderme yaptığı şiiri;

hakkınız var, güzel değildir ihtimal
mübalağa sanatı kadar
varşovada ölmesi on bin kişinin
ve benzememesi
bir motörlü kıtanın bir karanfile,
"yarin dudağından getirilmiş".

(bkz: karanfil devrimi)

mesut

-mutlu, bahtiyar.. pekiştirme yapmak için aynı anlama gelen mutlu sözcüğü ile art arda kullanılır.

-bir erkek adı.
(bkz: mesut yılmaz)

vesayet

denetimi sağlama şekli, kontrol altında tutma durumu. bürokratik anlamda kendisine bağlı olan kurumları denetim altında tutma yetisi için kullanılır. hiyerarşinin vazgeçilmez unsurudur. derin devletin göbek adı. <br> <br>(bkz: vesayet rejimi)

aktar

aktarcı işinde usta ise, derman olamayacağı dert yoktur gibi düşündürtür. sihirli elleriyle rahatsızlığı geçirecek bir iksir hazırladığını düşünürsünüz. insanlar doğal olduğu için hiç zarar gelmeyeceğini düşünür. bir çok ilacın kaynağı da bitkilerdir ve ilaçlarda olduğu gibi bu tür doğal yöntemler de kullanımından ya da miktarından kaynaklı, farklı rahatsızlıklara yol açabilir.

kırım

kırmak fiilinin isim hali, katliam. savunmasız insanların öldürülmesi.

kuzey karadeniz bölgesinde ukraynaya bağlı özerk bir cumhuriyet. çoğunluğu ruslardan oluşur. başkenti; akmescit.

katliam

kelime olarak katl-i âmm dan gelir yani kamunun katlidir, savunmasız bir çok kişinin toplu halde öldürülmesi, herhangi bir hukuki dayanağı yoktur. aynı anda olması şart değildir belli bir süreç de alabilir. tarihte belli ölçeklerde uygulanmıştır, bazen devlet eli ile yapılır, bazen sınıfların çatışması sonucu güçlü olan tarafın başvurduğu insaniyetten uzak yöntemdir. savaş sırasında yaşanan olaylarla karıştırılmamalı. soykırım ile arasında ince bir çizgi vardır. her soykırım bir katliamdır ama her katliam bir soykırım değildir. <br> <br>(bkz: kırım), (bkz: toplu mezar) <br> <br>(bkz: sivas katliamı), (bkz: maraş katliamı) <br>(bkz: dersim), (bkz: halepçe)
  • /
  • 37
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 731

hoşlanılan erkeğin kadınsı çıkması

" kadınsı olmak" kötüdür algısı uyandıran bir durum, belki kadınsı olduğu için hoşlanılmıştır bu doğrultuda kadınsı çıktığı için beklentileri karşıladığı söylenebilir. lakin asıl sorun kadınsı olup olmaması değil kişinin karşı tarafın kadınsı yahut maskülen olduğunu anlayamayacak kadar fikir sahibi iken hoşlanmış olmasıdır kanımca.*

açık ilişki

iki kişinin aralarındaki bağı ilişki olarak tanımlaması ve bu ilişkide cinsel anlamda-kendilerinin belirledikleri kurallar çerçevesinde-hayatlarına üçüncü bir şahsı konuk etmeleri sonucunda ortaya çıkan durum. kendilerini bu şekilde daha mutlu hissedecekleri düşüncesiyle yola çıkarlar.

muhataplar durumdan memnun olduğu halde, dışında kalanların kendi ahlaksal pencerelerinden bakıp taşa tutmaları haksızlıktır! genel yaklaşımın aksine; sadık olmadıkları halde sadık gibi davranıp, içinden geldiği için değil değer yargılarının baskısıyla dayatılan kuralları, koşulsuz, doğru kabul ettiği için kendini sınırlandıran ilişkilerden daha samimi ve gerçekçidir denebilir.

duygular kirlenir mi? ayrılık öncesi son çırpınışlar mıdır? yetersizlik belirtisi midir? yoksa bir yanılsama mıdır? bunları anlamak güç, özellikle de yaşamadan. ben gerçekten aşık olup da başkalarıyla sex yapmaktan kendini alıkoyamayan insanların varlığına inanıyorum, bu da ayrı bir psikolojik problemden mi kaynaklanıyordur? başka bir sorunsal. konu "normal" kavramına kadar uzar; ki pek tekin sular değildir..

(bkz: valla ben yapmadım)

gay ilişkide partnerine kocacım diyen erkek

kocacım kelimesini kullanan kişiye kadın yaftası yapıştırmak alışılagelmiş, binary sistem işlemiş içimize tabi; kocayı direk karı ile eşleştiriyoruz. ikisi de bir birine kocacım deseydi ne olurdu acep(?)

eşcinselliğin baba faktörüyle doğrudan ilgili olması

büyüdüğümüz ortamdaki bütün figürler isteklerimizi, davranışlarımızı, duygularımızı açıklamada her zaman kilit rol oynarlar fakat eşcinsel olmakla alakalı değildir. bu sadece geylerle alakalı değil bütün insanlar için geçerli olan bir şeydir. aile içerisinde yeterince değer verilmediyse, kendinizi değersiz hissetmenizi sağlayan şeyler yaşadıysanız. size kendinizi değerli hissettirecek kişilere meyletmeniz gayet normaldir. bu anlamda heteroseksüel bir kadın da bunu göz önünde bulunduracaktır.

kafanızda oluşturduğunuz baba figürü şefkatli biri ise ve gerçekle uyuşmuyorsa aradığınız kişinin şefkatli olmasını "babacan" davranmasını istersiniz. bu isteklerin çoğu bilinçli şekilde ortaya çıkmaz.

güven sorunu en çok ensest ilişki yaşamış, ailesinden biri tarafından tacize uğramış kişilerde görülür. ne kadar yakın olsanız da hep bir acabası vardır. buna rağmen güven noktası onun için temel bir ihtiyaçtır takıntı derecesinde.

kısaca eşcinsel olmanın herhangi bir figürle ilişkili olabileceğini düşünmüyorum. psikologlar da buna katılıyor. sadece hayatınızda davranışlarınızın, duygularınızın ve isteklerinizin şekillenmesinde bütün figürlerin büyük bir rolü var. baba en baskın karakter olarak küçüklüğümüzde yer ettiğinden hep öne sürülen baba karakteridir.

dersim

devletin özel olarak ilgilendiği, göz bebeği gibi baktığı, alakasını hiç eksik etmediği, hiç bir masraftan kaçınmadığı, doğanın tüm endamıyla boy gösterdiği virane memleketim. devletin bunca çabasına rağmen; hep muhalif yönü ile, zaman zaman "nankör"lüğü ile, "isyanları" ile anılmış olması devletin harcadığı emeğin niteliğini izhar etmektedir. devletin ilgisi alakası, hala diğer illerin üstünde olsa da, zamanla azalmıştır; azalmasından da halkı memnuniyetsizlik duymamaktadır. yıllar önce korkulu gözlerle bakınca çocuk suratımda yankılanan askerin; "biz sizin için burdayız!" sözü, haftada bir evi dağıtılan bütün sevdiklerine hakaret edilen bir çocukta -kelimeleri sorgulama anlamında- derin bir etki yaratmıştır. her paylaşılan anının ardı sıra gelen; "eskidendi o canım" cevabı insanların yaralarına tuz olur, toplumsal hafızadan bihaber iyi niyetli akıllı arkadaşlarımızın tarihin mirası olan harabeler üzerine yeni bir sayfa açma teklifleri acı bir gülümsemeye sebep olur.

evet, bizim için oradaydılar; adım başı arabaları durdurup hal hatır sorarlar hatta çoğu zaman sormakla yormazlar direk sizin ağzınızdan cevaplarlar kimliklerden, kayıtlardan bakarlar, "bilinçli tüketici" yaratma çabasıyla aldığınız her boku tartarlar ölçerler, "haftada bir", evi ziyaret ederler etraflıca hayatımıza renk katma amaçlı bütün eşyaların yeri değiştirilir, bizi anlamak için o kadar çaba harcarlardı ki bazen dil problemi yüzünden duygularımızı anlayamadıklarında çok üzülürlerdi bunu telafi etmek adına misafirperverliklerinden hiç imtina etmeyip özel odalarda ağırlarlardı, hatta hatırlarım bu misafirperverlikten faydalanmış olanlar evlerine döndüklerinde, bu yoğun ilgiye özlemlerinden olsa gerek, yatak döşek yatarlardı. bize ilginç oyunlar öğretmişlerdi saklambaçın tersiydi saklanmıyorduk, yasal elbise görünce köy meydanına çıkıyor sıraya diziliyorduk ve o gün kimin şefkat göreceğini tahmin etmeye çalışıyorduk.

kim demiş devlet oraya yatırım yapmıyor diye, sırf 10-15 dakikada bir havalanan helikopterlerin yakıt parasını saysan öyle bir şey söylediği için utanır insan. dağlara gardiyan karakollar, 3 haneli köylere dahi okullar(okuma yazma oranında nasıl birinci oldu sanıyorsun) , adam başı özel korumalar, halkın arasına sızacam diye makyaj hayatlar, munzura onlarca baraj projesi, arazi koşullarını daha elverişli hale getirmek adına atılan bombalar yakılan ormanlar..

mayın tarlaları, girilmesi yasak bölgeler, tel örgülerle çevrilmiş alanları, yıkılmış köyleri onlarca kesilmiş asma köprüsü, toprağa kök salmış hüznü olsa da inadına güzeldir.

adı resmiyette tunceli olarak değişse de halkının dilinde değişmemiştir ve halkın dili tekrar resmiyet kazanacaktır.

25.12.1935 tarihinde adı değişmiştir, aynı tarihte dönemin içişleri bakanı şükrü kayanın genel kuruldaki konuşmasındaki; "asıl hastalığı tedavi eylemek için burada medeni usullerle bir tedbir" sözü manidardır.

"dahili işlerimizden en mühim bir safha varsa o da dersim meselesidir. dahilde bulunan işbu yarayı, bu korkunç çıbanı, ortadan temizleyip koparmak ve kökünden kesmek işi her ne pahasına olursa olsun yapılmalı ve bu hususta en acil kararların alınması için, hükümete tam ve geniş selahiyetler verilmelidir."

mustafa kemal atatürk(tbmm açılış konuşması)

tarih: 1 kasım 1936

(bkz: munzur vadisi milli parkı)
(bkz: dersim katliamı)
(bkz: dersimin kayıp kızları)

dersim

devletin özel olarak ilgilendiği, göz bebeği gibi baktığı, alakasını hiç eksik etmediği, hiç bir masraftan kaçınmadığı, doğanın tüm endamıyla boy gösterdiği virane memleketim. devletin bunca çabasına rağmen; hep muhalif yönü ile, zaman zaman "nankör"lüğü ile, "isyanları" ile anılmış olması devletin harcadığı emeğin niteliğini izhar etmektedir. devletin ilgisi alakası, hala diğer illerin üstünde olsa da, zamanla azalmıştır; azalmasından da halkı memnuniyetsizlik duymamaktadır. yıllar önce korkulu gözlerle bakınca çocuk suratımda yankılanan askerin; "biz sizin için burdayız!" sözü, haftada bir evi dağıtılan bütün sevdiklerine hakaret edilen bir çocukta -kelimeleri sorgulama anlamında- derin bir etki yaratmıştır. her paylaşılan anının ardı sıra gelen; "eskidendi o canım" cevabı insanların yaralarına tuz olur, toplumsal hafızadan bihaber iyi niyetli akıllı arkadaşlarımızın tarihin mirası olan harabeler üzerine yeni bir sayfa açma teklifleri acı bir gülümsemeye sebep olur.

evet, bizim için oradaydılar; adım başı arabaları durdurup hal hatır sorarlar hatta çoğu zaman sormakla yormazlar direk sizin ağzınızdan cevaplarlar kimliklerden, kayıtlardan bakarlar, "bilinçli tüketici" yaratma çabasıyla aldığınız her boku tartarlar ölçerler, "haftada bir", evi ziyaret ederler etraflıca hayatımıza renk katma amaçlı bütün eşyaların yeri değiştirilir, bizi anlamak için o kadar çaba harcarlardı ki bazen dil problemi yüzünden duygularımızı anlayamadıklarında çok üzülürlerdi bunu telafi etmek adına misafirperverliklerinden hiç imtina etmeyip özel odalarda ağırlarlardı, hatta hatırlarım bu misafirperverlikten faydalanmış olanlar evlerine döndüklerinde, bu yoğun ilgiye özlemlerinden olsa gerek, yatak döşek yatarlardı. bize ilginç oyunlar öğretmişlerdi saklambaçın tersiydi saklanmıyorduk, yasal elbise görünce köy meydanına çıkıyor sıraya diziliyorduk ve o gün kimin şefkat göreceğini tahmin etmeye çalışıyorduk.

kim demiş devlet oraya yatırım yapmıyor diye, sırf 10-15 dakikada bir havalanan helikopterlerin yakıt parasını saysan öyle bir şey söylediği için utanır insan. dağlara gardiyan karakollar, 3 haneli köylere dahi okullar(okuma yazma oranında nasıl birinci oldu sanıyorsun) , adam başı özel korumalar, halkın arasına sızacam diye makyaj hayatlar, munzura onlarca baraj projesi, arazi koşullarını daha elverişli hale getirmek adına atılan bombalar yakılan ormanlar..

mayın tarlaları, girilmesi yasak bölgeler, tel örgülerle çevrilmiş alanları, yıkılmış köyleri onlarca kesilmiş asma köprüsü, toprağa kök salmış hüznü olsa da inadına güzeldir.

adı resmiyette tunceli olarak değişse de halkının dilinde değişmemiştir ve halkın dili tekrar resmiyet kazanacaktır.

25.12.1935 tarihinde adı değişmiştir, aynı tarihte dönemin içişleri bakanı şükrü kayanın genel kuruldaki konuşmasındaki; "asıl hastalığı tedavi eylemek için burada medeni usullerle bir tedbir" sözü manidardır.

"dahili işlerimizden en mühim bir safha varsa o da dersim meselesidir. dahilde bulunan işbu yarayı, bu korkunç çıbanı, ortadan temizleyip koparmak ve kökünden kesmek işi her ne pahasına olursa olsun yapılmalı ve bu hususta en acil kararların alınması için, hükümete tam ve geniş selahiyetler verilmelidir."

mustafa kemal atatürk(tbmm açılış konuşması)

tarih: 1 kasım 1936

(bkz: munzur vadisi milli parkı)
(bkz: dersim katliamı)
(bkz: dersimin kayıp kızları)

anal seks

yaşamamış ve yaşayanları anlayamamış ya da anlamak istemeyen zihniyetin "hak deliği dururken bok deliği niye!" şeklinde feryat figan ettikleri ilişki türü.. sonradan icat olmuş gibi onu haktan saymamak bir yana iki taraf halinden memnunken gerisine o delikten çıkan şey haktır.

sivas katliamı

93 temmuzunu donduran naralar esiyordu madımak otelinin çevresinde, standartlaştırılmış "resmi" bir dinin standartlar dışında kalana tahammülsüzlüğün doruklarda gezdiği bir dönemde. yükselen alevler kin bürümüş gözlerde parlıyordu, tekbirle karşılanıyordu can veren insanlar. " allahuekber" sesleri alevleri körüklüyordu. devletin seyirci kaldığı 37 canın ölümü ile sivas insanlığa mezar oldu.

(bkz: madımak oteli)
(bkz: katliam)

bugün davanın insanlık suçu olarak kabul edilmemesi ve zaman aşımına uğraması, katliamdan sorumlu tutulan kişilerin avukatlarına bakıldığında pek de şaşırtıcı bir durum değil aslında; sizce bu bir rastlantı mı?

av. şevket kazan - eski rp milletvekili ve eski adalet bakanı;
av. celal mümtaz akıncı - afyon barosu başkanı ve akp oylarıyla anayasa mahkemesi üyesi;
av. hayati yazıcı akp’nin devlet bakanı;
av. haydar kemal kurt - akp ısparta milletvekili;
av. zeyid aslan - akp tokat milletvekili, başbakan erdoğan’ın eski avukatı;
av. hüsnü tuna - akp konya milletvekili;
av. burhanettin çoban - afyonkarahisar akp’li belediye başkanı;
av. faik ışık - başbakan erdoğan’ın ve süleyman mercümek’in avukatı;
av. ibrahim hakkı aşkar - 22. dönem akp afyon milletvekili;
av. m. ali bulut - akp maraş milletvekili ve anayasa komisyonu üyesi;
av. bülent tüfekçi - akp malatya il başkanı;
av. halil ürün - rp kayıp trilyon davası sanığı, akp afyon belediye başkan adayı;
av. mevlüt uysal - akp istanbul başakşehir belediye başkanı;
av. nevzat er - eski akp eminönü belediye başkanı;
av. suat altınsoy - akp konya il başkanı yardımcısı;
av. tayfun karali - istanbul büyükşehir belediyesi darülaceze müdürü;
av. ferruh aslan - istanbul büyükşehir belediyesi basın yayın müdürü;
av. ibrahim kök - akp elazığ milletvekili aday adayı;
av. ali aşlık - eski akp izmir il başkanı;
av. bedrettin iskender - akp ümraniye belediye başkan adayı;
av. ekrem bedir - sakarya akp hendek belediye meclis üyesi;
av. eyüb karagülle - eski saadet partisi ilçe başkanı;
av. faruk gökkuş - akp kâğıthane belediye başkanlığı aday adayı;
av. hasan hüseyin pulan - akp istanbul il disiplin kurulu üyesi;
av. hurşit bıyık - akp trabzon il başkan yardımcısı;
av. reşat yazak - anadolu ajansı yönetim kurulu üyesi

hrant dink

avrupanın en büyük adalet sarayına sahibiz; 5 yılda bu sonuca ulaşan "hukuk", bir 5 yıl sonra hrant dinki suçlu bulmayı başaracaktır. <br>karar üzerine "hakaret" içermeyen cümleler kurabilecek halde olmadığımdan başkalarının sözlerine sığınıyorum; <br> <br>"bir bebekten katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz " <br> rakel dink <br> <br>"kendimi beyhude hissettim, daha ne diyebilirim?","derin devlet yeni siyasi yapı ile uzlaştı." <br> fethiye çetin <br> <br>"uçan kuşu terörist ilan eden akp yargısı, dink suikastinde terör ve örgüt bulamadı." <br> <br>"soykırım bir ırka ait çok sayıda kişiyi öldürmek değildir.bir ırktan diye bir kişiyi bile öldürülebilir görmek yeterince soykırımdır."* <br> <br>"baklava çalmak 6 sene, ekmek arası köfte çalmak 5 sene, ermeni öldürmek paha biçilemez. 5 senedir paha biçilemedi."* <br> <br>"devlet adaletin temelidir." <br> <br>(bkz: derin devlet)

şafak pavey

insanın kendisine telkinde bulunması gerektiğinde hayata dair, ilk akla getirilmesi gereken kişilerden biri.. başından geçen onca olumsuzluğa rağmen enerjisini ve umudunu kaybetmemesi ışık olmuştur.. siyasi tecrübesi arttıkça daha etkili bir konuma geleceği ortada..

başlığın açılmasına sebep olan konuşma;

seviştikten sonra söylenecek en aptalca sözler

-bi daha görüşecek miyiz?

devlet bahçeli

sahip olduğu düşünceler bir tarafa, bir dönemin hırçın ülkücülerini törpülediği için kötünün iyisi denilebilecek siyasetçi. 29 aralık 2011 35 köylünün öldürülmesi ile ilgili söyledikleri ise insanı dehşete düşürüyor.

"yüzde bir bile ihtimal olsa sınırlarımızdan kanun dışı yollardan girenlerin bir tek mehmetçiğe zarar vereceği hesap ediliyorsa devlet derhal gereğini yapmalıdır ve yapmıştır."

oldu olacak ülkenin belli yerlerini hepten yok edin, yüzde bir ihtimal dahi olsa oralarda da mehmetçiğe zarar verecek birileri var ne de olsa.

(bkz: allah akıl fikir versin)

pkk

açılımı: partiya karkeren kurdistan

açıkçası bu ülkede hiç bir zaman iyi ve kötünün savaşı olmadı. ne tsk her zaman iyi tarafı temsil etti ne de p(e)k(e)k(e) her zaman kötü taraftaydı. ikisi yeri geldiğinde en iyi şekilde flört edebiliyordu. bunca çöplüğün içinde ne safça bir özgürlük mücadelesi bulabilirsiniz ne de vatan sevgisiyle dolup taşan saf vatanseverler. taraftar edasıyla ikiye bölünüp karşılıklı tezahurat yapılmasına hep gülmüşümdür. gördüğümüz şeylerin ne kadarı gerçek ki..*

edie sedgwick

1960 lı yıllarda oldukça popüler olan aktris. bob dylan ile adı geçen biri, adına şarkılar yazılmıştır. ondan çocuğu olduğuna dair söylentiler de var. factory girl adlı filmde hayat hikayesi konu edilmiş. oldukça dikkat çeken bi tarzı var. bu üne baba parasıyla kavuştuğu da söyleniyor. bence ünü daha çok erkekleri kolayca elde etmesiyle ve sonrasında göt gibi ortada bırakmasıyla oluşmuş. taşşaklı karı dediklerinden.

enflasyon

paranın değer kaybetmesi, değeri değişmeyen bir ürün için harcanan para miktarının artması anlamında bir şişkinliği ifade eder. sıfırların nereden geldiğini açıklayan durum, bazen enflasyon hesaplanırken küçük oyunlar oynanır seçilen ürünler değiştirilir yahut hesaplama öncesi bazı indirimlere gidilir. asıl sorun enflasyon değerinin maaş zammına tam olarak yansımamasından kaynaklanıyor yansımadığı içinde insanların alım gücü düşüyor. %10 yüksek bir değer fakat önceki dönemler düşünülerek kötünün iyisi denip razı olunan değerlerdir. *