kardan adam

Durum: 731 - 0 - 0 - 0 - 31.03.2018 10:54

Puan: 15018 - Sözlük Kaşarı

15 yıl önce kayıt oldu. 1.Nesil Yazar.

izler gelecekten...
  • /
  • 37

anahtar

farklı bir büyüsü olduğu doğru, her şey güzel olacak diye fısıldar ışıldayan gözleri. şefkat akla gelebilecek ilk kelimelerden biridir, söz konusu " o" ise. konuşmasında bir yaz akşamı esen ege rüzgarının hafifletici güveni vardır. kırıcı olmaktan uzaktır, kelimelerini özenle seçer bu sebeple; bazen kelimeler değildir kırıcı olan, bazı açıklamalar hangi kelimeye bürünürse bürünsün acı verir, bunun bilincindedir ve bu nedenle sessiz kalmayı tercih eder böyle durumlarda. cömert yönü unutulmamalı; onunla geçirilecek her anda bunu hissetmek mümkündür, yardıma hazırdır; bitmek tükenmek bilmeyen tavsiyelerle doludur. zira üslubu her zeminde kendisine kulak kesilecek birilerini bulacak kadar mahirdir. beraber geçirilecek zamanın her soluğunda keyif almaya çalışır.
bir sitemdir bazen benim için, bir lisandır mehtap tadında.

o dokununca;

"sihirli bir el tarafından tamamen değiştirileceğimi, ruhumda, küçük çocuklar gibi masum; fakat aynı zamanda bütün hayatımı kavrayacak kadar kuvvetli heyecanlar duyacağımı, bu sabah uykudan, başka bir dünyaya doğar gibi uyanacağımı sanmıştım. fakat hakikat ne kadar başka... hava her zamanki gibi kapalı; odam soğuk.. yanımda, her şeye rağmen bana yabancı, bütün yakınlığına rağmen benden ayrı, benden başka bir insan... adalelerimde yorgunluk ve başımda ağrı..."

müteessirim!

göt sik gösterip arkadaşlıktan sevgiden bahsetmek

ortak zeminde buluşma durumunu yanlış anlamış bir zihniyetin sergilediği davranış şeklidir. bir diğer şekli aynı bahsi açan kişilerin ilk sordukları şeyin " yer var mı?" olmasıdır. görüldüğü gibi farklı türevleri vardır.

polyannacılık oynayıp; sonradan doğru yolu bulmuş da fotoğrafları değiştirmeyi unutmuş, denilebilir.

(bkz: yersen)

dişçi korkusu

yurdum insanı genellikle iş işten geçtikten sonra, ağrılar dayanılmaz hal aldığında, denenen onlarca yöntem sonuç vermedikten sonra dişçiye gittiği için sürekli acı veren bir durum olarak akılda yer etmiştir. sorun dişçiye gitmekle de çözülmüyor her zaman, tedavi süreci uzayabiliyor ve bu süre içerisinde hayat oldukça boktan gelebiliyor.diş hekimlerinin en büyük şikayeti insanların düzenli olarak (altı ayda bir) kontrole gitmemesidir.

diğer taraftan devlet hastanelerinde yeterince özen gösterilmediğine dair kanı ve özel kurumlardaki dişle ilgili tedavilere devlet desteğinin olmaması insanlarda parasal bir korku oluşturmaya başlamıştır.

(bkz: implant tedavisi)

iç çamaşırı giymemek

ölen insanlara üzülmemek

ölen 19 çocuk için özür dileme tenezzülünde bulunmamaktır.

(bkz: 29 aralık 2011 35 köylünün öldürülmesi)

aşkta mantık aramak

aşk dünyadaki en mantıklı şey.

vicdan

doğru ve yanlış değerlerine sahip bir terazi, bireysel adalet ölçüsü. eylemlerin ilk yargılandığı yer. vicdani rahatsızlık üzerinden atılması zor olan bir yüktür, öyle ki insanı bu rahatsızlıktan kurtulmak adına kendini kandırmaya iter.

"insanlar tuhaftır! fena birşey yapmakta olduklarını hissedecek olurlarsa mutlaka en evvel vicdanlarını susturacak bir sebep bulurlar. "
(bkz: halid ziya uşaklıgil)

denyo

seviyeli küfür kapsamına girebilecek argo söz. türkçeye çince denilo sözcüğünden geçmiş. sersem, budala anlamına gelse de genelde kütük gibi yaşayanlar için kullanılır. ortaoyununda mahallenin aptalı olan karakterin adıdır aynı zamanda.

(bkz: sersem)

captain corelli's mandolin

captain corelli*s mandolin kitap; aşk, savaş dönemi ve savaş sonrası hayatlar üzerinedir. kitabın ilk 100-150 sayfalık bölümü adapte olmak adına en zor kısım, sonrasında birden içine çekiyor. italyanın yunan işgalini konu almıştır.

kitaptan uyarlanan film kitabın küçük bir kısmını aktarıyor denebilir. kitaptan bağımsız olarak düşünüldüğünde güzel bir film ama iyi bir uyarlama değil. baş rollerde; nicholas cage, penelope cruz, john hurt ve christian bale var. filmin müzikleri de sağlamdır dinlenilebilir.

vazgeçersen kaybedersin

dirayet gerektiren durumlar için söyelenebilecek bir söz. bazen vazgeçmediğin için kaybedersin; bilhassa vazgeçmemek mantıksızlığı kabullenememe hali almışsa.

erkek sporu

dilber hala sözlüğü

gülse birsel tarafından açıklanmıştır.

* hoşşik: yalaka, karaktersiz, ukala
* dinelmek: ayakta kalmak
* banadura: domates
* gındırık: aralık
* gıllik, gıllicik: küçük, küçücük
* sası: tatsız, yavan
* zebil gibi: çok, gereğinden fazla
* hatın kız: hanım kız
* booy boy: eyvaah eyvah
* bahele: bak hele
* çekticeği damar kurusun: çektiği damar, soy, kurusun
* soykası batasıca: soyu sopu batasıca
* zaar: zahir, herhalde, öyle görünüyor ki
* kele: ayol
* cıvır: diri, genç
* avel: aptal
* cibilliyet: geçmiş
* bici bici: adanaya özgü, nişasta, gül suyu ve buzla yapılan bir tatlı
* gadasını almak: derdini, belasını almak
* zumzuk: yumruk

(bkz: dilber hala)

dilber hala

adananın ebedi bakiresi, <br>volkan tarafından kıçından vurulan osmanla dilber hala diyaloğu; kadının posterini eve asmayı bile düşünmüşlüğüm var.* <br> <br>-niye deneliyorsun osman otursana kuzum <br>-yok, yok böyle daha rahat hala <br>-basurun mu var? <br>-hayır hala <br>-utanacağ bişey yoğ oğlum, ne utanıyon oğlum bende de var <br>-yok hala <br>-oğlum babanda da var bahattin amcanda da var, bütün ailemizde var çoğ şüküür, çok et yiyoruuğ ondan oluyor, zenginlikten oluyoo, ne utanıyoosun oğlum, gurur duy <br>-halacım istersen artık keselim <br>------------------------------------------------- <br>ve güzellik tanımı unutulmamalı; <br> <br>-şişkonun güzeli oolum, genc irisi. bakale, meryemin bi elleri var, böyle hamur açmışın gibi, yumuk yumuk. her bi barnağının boğumuna bi fındık oturtursun, o kaddar güzel gız. <br> <br>------------- <br>ve açık sözlülüğü; su veren makbulenin maruz kaldığı laflar: <br> <br>- yüreğin sıfatından daha güzelmiş... <br>-bakmaz gıçının samsağına çıkar dağın yünseğene <br>--------------- <br>tahsin beye olan sevgisini ifade ediş şekli; <br> <br>ata binesim gelir <br>dağı dövesim gelir <br>elin oğlu nem olur <br>hergün göresim gelir <br>---- <br>bağa girdim yaprağa <br>doyamadım sarmağa <br>o yar benim olmadan <br>girmem kara toprağa <br>--- <br>şu dünya datsız duzsuz <br>kara bahtım da mutsuz <br>sevilenler iyi hoş <br>sevenler hep mutsuz <br>--- <br>adana <br>ın köprüsü <br>çağıl çağıl çağlıyor <br>bu yar senin arkandan <br>nazlı nazlı ağlıyor. <br>--- <br>kara kara kazanlar <br>kara yazı yazanlar <br>cennet yuzu gormesın <br>aramızı bozanlarr.... <br> <br>(bkz: dilber koçarslanlı) (bkz: dilber hala sözlüğü)

hayatı renklendirmek

yapılan aktivite sayısı ya da çeşitliliği ile olabilecek bir durum değildir, hergün biri ile yatıp yine de tatmin olmamaya benzer. asıl önemli olan bakış açısını değiştirmek. pozitif baktığınızda ve gülümsemeye gayret ettiğinizde hayat zaten oldukça renkli gelecektir.

(bkz: yapıcı olmak)

kurtuluş son durak

demet akbağ, asuman dabak ın yanında nihal yalçının oyunculuğu tavan yapmıştır, güzel sesi de cabası. güldürmek için bir bakışı yeterli sadece. sırf onun için bile izlenir. ahmet mümtaz taylan için söylenebilecek pek bir şey yok, çok iyidi. tavsiye edilir. <br> <br> uyarı: film herhangi bir sosyal mesaj verme sorumluluğu altına girmemiştir bu durum yönetmen ve oyuncular tarafından belirtilmiştir, karakterler derinlemesine incelenmemiş, yüzeysel bir bakış vardır. usta oyuncuların büründükleri karakterler yeterince fikir veriyor zaten bir komedi için. kült bir film yahut mesaj kaygısı içeren bir film beklentisi ile izlenilmemesi gereken bir filmdir. gülmek için bire bir, yalnız ciddi bir irdeleme gerektirdiğinde filme kulp takacak bir çok şey bulunabilir.

debi

bir akışkanın herhangi bir noktasından birim zamanda geçen akışkan miktarıdır. belli bir zamanda yatağınızdan geçen erkek sayısı şeklinde de tanımlanabilir. <br> <br>dünyada debisi en yüksek olan nehir; amazon.

mahalle baskısı

kimse tarafından bilinmeyeceğini yahut izlenmeyeceğimizi bildiğimiz takdirde farklı davranacağımız tüm hal ve tavırlar bütünüdür. çoğunluğun görünmez baskısı altında icra ettiğimiz tüm davranışlar bundan nasibini alır.

keskin örnekleri vardır elbet; bazı bölgelerde ramazan ayında yasak olmasa dahi bir şeyler yiyip içememek, sevgililerin el ele tutuşamamaları, zorunlu olmayacağını bilse dahi din dersinden muaf olmayı dinsiz yaftasını yememek adına göze alamamak, güzel bir kıza laf atan arkadaşlarınızın yanında bir şeyler söyleme zorunluluğu hissetmek, etek boyunu toplum kabulüne göre ayarlamak, hala bir çok yerde sırf küpe taktığı için ibne lafına maruz kalınabiliyor. bekara ev vermekte tereddüt eden ev sahipleri de bu baskının uzantılarıdır.

mahalle baskısı nehir akıntısı gibidir, akış hızı ve debisine bağlı olarak etkileri farklılık gösterir. homojen yapıdaki baskının etkili olduğu alan değişkenlik gösterebilir. bazen atatürkçülük yahut din gibi tüm ülkede etkin bir mahalle baskısı olabilir. daha küçük çaplı; küpe takmak, oruç tutmamak, etek boyu, uzun saçlı olmak, siyasi düşünceleri dillendirmek, kişiler arası mesafe vs. bölgelere, şehirlere, semtlere hatta sokaklara kadar indirgenebilir.

baskı denen unsur, baskıyı uygulayan çoğunluk tarafından bilinçli ya da bilinçsiz şekilde olumlu bir yönlendirme yahut can simidi olarak görülür. daha ileri gidersek pozitif baskı olduğu durumlar da vardır. pozitiften kasıt evrensel insan hakları doğrultusunda oluşan baskıdır. misal ırkçı olsanız dahi bunu dillendirmek mahalle baskısı dolayısı ile her zaman mümkün olmayabilir.

farkında olmadan hepimizin bu baskının sağlanmasına katkı sağladığı olur. ortaya çıkan eylemin mahalle baskısı kalıbına sokulduğunu da her zaman fark etmeyebiliriz. bir kaç gün ateist gibi davranırsanız iliklerinize kadar hissedebilirsiniz.

sonuç: açıklanamayan mezhepler/inançlar, sansürlenen haberler, içselleştirilmiş problemler, sindirmeler, göz yumulan şiddet.... uzar gider.

üstesinden gelmek zordur, büyük öz güven gerektirir. dediğim gibi nehir akıntısı gibidir; büyük bir kaya olmak gerekir akıntıya kapılmamak için, kaya olsanız da akıntıya kapılmasanız da törpülenmek kaçınılmazdır.

(bkz: toplumsal uzlaşma) (bkz: farkındalık) (bkz: vurun kahpeye)

durduk yere ayı sözlük yazarlarına koyan şarkılar

ahmet kaya - nereden bileceksiniz

şahe bedo

ağrılı yanık sesli mütevazi sanatçı. tuhaf tılsımlı bir his uyandırır dinleyince, hüzündür yelkeni. doğuda bilindik bir isimdir. gula çiya adlı parçası en çok bilinen parçasıdır. türkçesi: "dağların gülü" <br> <br> ciwan haconun daha önce seslendirdiği ay dilbereyi de hakkıyla okumuştur. <br> <br>"tu him derdî him dermanî | sen hem dertsin hem dermansın" <br> <br>gula çiya:
<br>ay dilbere:

çok seks yapan kaşar mıdır

çok basit, hayır! bu bir kriter değildir.
  • /
  • 37
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 731

gay ilişkide partnerine kocacım diyen erkek

kocacım kelimesini kullanan kişiye kadın yaftası yapıştırmak alışılagelmiş, binary sistem işlemiş içimize tabi; kocayı direk karı ile eşleştiriyoruz. ikisi de bir birine kocacım deseydi ne olurdu acep(?)

açık ilişki

iki kişinin aralarındaki bağı ilişki olarak tanımlaması ve bu ilişkide cinsel anlamda-kendilerinin belirledikleri kurallar çerçevesinde-hayatlarına üçüncü bir şahsı konuk etmeleri sonucunda ortaya çıkan durum. kendilerini bu şekilde daha mutlu hissedecekleri düşüncesiyle yola çıkarlar.

muhataplar durumdan memnun olduğu halde, dışında kalanların kendi ahlaksal pencerelerinden bakıp taşa tutmaları haksızlıktır! genel yaklaşımın aksine; sadık olmadıkları halde sadık gibi davranıp, içinden geldiği için değil değer yargılarının baskısıyla dayatılan kuralları, koşulsuz, doğru kabul ettiği için kendini sınırlandıran ilişkilerden daha samimi ve gerçekçidir denebilir.

duygular kirlenir mi? ayrılık öncesi son çırpınışlar mıdır? yetersizlik belirtisi midir? yoksa bir yanılsama mıdır? bunları anlamak güç, özellikle de yaşamadan. ben gerçekten aşık olup da başkalarıyla sex yapmaktan kendini alıkoyamayan insanların varlığına inanıyorum, bu da ayrı bir psikolojik problemden mi kaynaklanıyordur? başka bir sorunsal. konu "normal" kavramına kadar uzar; ki pek tekin sular değildir..

(bkz: valla ben yapmadım)

hoşlanılan erkeğin kadınsı çıkması

" kadınsı olmak" kötüdür algısı uyandıran bir durum, belki kadınsı olduğu için hoşlanılmıştır bu doğrultuda kadınsı çıktığı için beklentileri karşıladığı söylenebilir. lakin asıl sorun kadınsı olup olmaması değil kişinin karşı tarafın kadınsı yahut maskülen olduğunu anlayamayacak kadar fikir sahibi iken hoşlanmış olmasıdır kanımca.*

özdemir asaf

kelimelerle dans eden, kelimeleri bin bir şekilde ören usta şair. yalnızlığın alfabesi gibidir.

"özdemir asaf (1923-1981),ankarada doğdu.ilkokuldan lise son sınıfa dek galatasaray lisesinde okudu.daha sonra da kabataş lisesinden mezun oldu.bir süre istanbul üniversitesi hukuk,iktisat fakülteleriyle gazetecilik enstitüsüne devam etti.sigortacılık,çevirmenlik gibi işler yaptıktan sonra,sanat basımevini kurdu.kendi kitaplarını kendisi bastı.cana yakın davranışlarıyla şiir okuma toplantılarının en sevilen kişisiydi.erken ölümünün ardında bıraktığı yayımlanmamış pek çok şiiri sonraki yıllarda kitaplaştı." *

"
sen bana bakma
ben senin baktığın yönde olurum
"

eşcinselliğin baba faktörüyle doğrudan ilgili olması

büyüdüğümüz ortamdaki bütün figürler isteklerimizi, davranışlarımızı, duygularımızı açıklamada her zaman kilit rol oynarlar fakat eşcinsel olmakla alakalı değildir. bu sadece geylerle alakalı değil bütün insanlar için geçerli olan bir şeydir. aile içerisinde yeterince değer verilmediyse, kendinizi değersiz hissetmenizi sağlayan şeyler yaşadıysanız. size kendinizi değerli hissettirecek kişilere meyletmeniz gayet normaldir. bu anlamda heteroseksüel bir kadın da bunu göz önünde bulunduracaktır.

kafanızda oluşturduğunuz baba figürü şefkatli biri ise ve gerçekle uyuşmuyorsa aradığınız kişinin şefkatli olmasını "babacan" davranmasını istersiniz. bu isteklerin çoğu bilinçli şekilde ortaya çıkmaz.

güven sorunu en çok ensest ilişki yaşamış, ailesinden biri tarafından tacize uğramış kişilerde görülür. ne kadar yakın olsanız da hep bir acabası vardır. buna rağmen güven noktası onun için temel bir ihtiyaçtır takıntı derecesinde.

kısaca eşcinsel olmanın herhangi bir figürle ilişkili olabileceğini düşünmüyorum. psikologlar da buna katılıyor. sadece hayatınızda davranışlarınızın, duygularınızın ve isteklerinizin şekillenmesinde bütün figürlerin büyük bir rolü var. baba en baskın karakter olarak küçüklüğümüzde yer ettiğinden hep öne sürülen baba karakteridir.

dersim

devletin özel olarak ilgilendiği, göz bebeği gibi baktığı, alakasını hiç eksik etmediği, hiç bir masraftan kaçınmadığı, doğanın tüm endamıyla boy gösterdiği virane memleketim. devletin bunca çabasına rağmen; hep muhalif yönü ile, zaman zaman "nankör"lüğü ile, "isyanları" ile anılmış olması devletin harcadığı emeğin niteliğini izhar etmektedir. devletin ilgisi alakası, hala diğer illerin üstünde olsa da, zamanla azalmıştır; azalmasından da halkı memnuniyetsizlik duymamaktadır. yıllar önce korkulu gözlerle bakınca çocuk suratımda yankılanan askerin; "biz sizin için burdayız!" sözü, haftada bir evi dağıtılan bütün sevdiklerine hakaret edilen bir çocukta -kelimeleri sorgulama anlamında- derin bir etki yaratmıştır. her paylaşılan anının ardı sıra gelen; "eskidendi o canım" cevabı insanların yaralarına tuz olur, toplumsal hafızadan bihaber iyi niyetli akıllı arkadaşlarımızın tarihin mirası olan harabeler üzerine yeni bir sayfa açma teklifleri acı bir gülümsemeye sebep olur.

evet, bizim için oradaydılar; adım başı arabaları durdurup hal hatır sorarlar hatta çoğu zaman sormakla yormazlar direk sizin ağzınızdan cevaplarlar kimliklerden, kayıtlardan bakarlar, "bilinçli tüketici" yaratma çabasıyla aldığınız her boku tartarlar ölçerler, "haftada bir", evi ziyaret ederler etraflıca hayatımıza renk katma amaçlı bütün eşyaların yeri değiştirilir, bizi anlamak için o kadar çaba harcarlardı ki bazen dil problemi yüzünden duygularımızı anlayamadıklarında çok üzülürlerdi bunu telafi etmek adına misafirperverliklerinden hiç imtina etmeyip özel odalarda ağırlarlardı, hatta hatırlarım bu misafirperverlikten faydalanmış olanlar evlerine döndüklerinde, bu yoğun ilgiye özlemlerinden olsa gerek, yatak döşek yatarlardı. bize ilginç oyunlar öğretmişlerdi saklambaçın tersiydi saklanmıyorduk, yasal elbise görünce köy meydanına çıkıyor sıraya diziliyorduk ve o gün kimin şefkat göreceğini tahmin etmeye çalışıyorduk.

kim demiş devlet oraya yatırım yapmıyor diye, sırf 10-15 dakikada bir havalanan helikopterlerin yakıt parasını saysan öyle bir şey söylediği için utanır insan. dağlara gardiyan karakollar, 3 haneli köylere dahi okullar(okuma yazma oranında nasıl birinci oldu sanıyorsun) , adam başı özel korumalar, halkın arasına sızacam diye makyaj hayatlar, munzura onlarca baraj projesi, arazi koşullarını daha elverişli hale getirmek adına atılan bombalar yakılan ormanlar..

mayın tarlaları, girilmesi yasak bölgeler, tel örgülerle çevrilmiş alanları, yıkılmış köyleri onlarca kesilmiş asma köprüsü, toprağa kök salmış hüznü olsa da inadına güzeldir.

adı resmiyette tunceli olarak değişse de halkının dilinde değişmemiştir ve halkın dili tekrar resmiyet kazanacaktır.

25.12.1935 tarihinde adı değişmiştir, aynı tarihte dönemin içişleri bakanı şükrü kayanın genel kuruldaki konuşmasındaki; "asıl hastalığı tedavi eylemek için burada medeni usullerle bir tedbir" sözü manidardır.

"dahili işlerimizden en mühim bir safha varsa o da dersim meselesidir. dahilde bulunan işbu yarayı, bu korkunç çıbanı, ortadan temizleyip koparmak ve kökünden kesmek işi her ne pahasına olursa olsun yapılmalı ve bu hususta en acil kararların alınması için, hükümete tam ve geniş selahiyetler verilmelidir."

mustafa kemal atatürk(tbmm açılış konuşması)

tarih: 1 kasım 1936

(bkz: munzur vadisi milli parkı)
(bkz: dersim katliamı)
(bkz: dersimin kayıp kızları)

anal seks

yaşamamış ve yaşayanları anlayamamış ya da anlamak istemeyen zihniyetin "hak deliği dururken bok deliği niye!" şeklinde feryat figan ettikleri ilişki türü.. sonradan icat olmuş gibi onu haktan saymamak bir yana iki taraf halinden memnunken gerisine o delikten çıkan şey haktır.

sivas katliamı

93 temmuzunu donduran naralar esiyordu madımak otelinin çevresinde, standartlaştırılmış "resmi" bir dinin standartlar dışında kalana tahammülsüzlüğün doruklarda gezdiği bir dönemde. yükselen alevler kin bürümüş gözlerde parlıyordu, tekbirle karşılanıyordu can veren insanlar. " allahuekber" sesleri alevleri körüklüyordu. devletin seyirci kaldığı 37 canın ölümü ile sivas insanlığa mezar oldu.

(bkz: madımak oteli)
(bkz: katliam)

bugün davanın insanlık suçu olarak kabul edilmemesi ve zaman aşımına uğraması, katliamdan sorumlu tutulan kişilerin avukatlarına bakıldığında pek de şaşırtıcı bir durum değil aslında; sizce bu bir rastlantı mı?

av. şevket kazan - eski rp milletvekili ve eski adalet bakanı;
av. celal mümtaz akıncı - afyon barosu başkanı ve akp oylarıyla anayasa mahkemesi üyesi;
av. hayati yazıcı akp’nin devlet bakanı;
av. haydar kemal kurt - akp ısparta milletvekili;
av. zeyid aslan - akp tokat milletvekili, başbakan erdoğan’ın eski avukatı;
av. hüsnü tuna - akp konya milletvekili;
av. burhanettin çoban - afyonkarahisar akp’li belediye başkanı;
av. faik ışık - başbakan erdoğan’ın ve süleyman mercümek’in avukatı;
av. ibrahim hakkı aşkar - 22. dönem akp afyon milletvekili;
av. m. ali bulut - akp maraş milletvekili ve anayasa komisyonu üyesi;
av. bülent tüfekçi - akp malatya il başkanı;
av. halil ürün - rp kayıp trilyon davası sanığı, akp afyon belediye başkan adayı;
av. mevlüt uysal - akp istanbul başakşehir belediye başkanı;
av. nevzat er - eski akp eminönü belediye başkanı;
av. suat altınsoy - akp konya il başkanı yardımcısı;
av. tayfun karali - istanbul büyükşehir belediyesi darülaceze müdürü;
av. ferruh aslan - istanbul büyükşehir belediyesi basın yayın müdürü;
av. ibrahim kök - akp elazığ milletvekili aday adayı;
av. ali aşlık - eski akp izmir il başkanı;
av. bedrettin iskender - akp ümraniye belediye başkan adayı;
av. ekrem bedir - sakarya akp hendek belediye meclis üyesi;
av. eyüb karagülle - eski saadet partisi ilçe başkanı;
av. faruk gökkuş - akp kâğıthane belediye başkanlığı aday adayı;
av. hasan hüseyin pulan - akp istanbul il disiplin kurulu üyesi;
av. hurşit bıyık - akp trabzon il başkan yardımcısı;
av. reşat yazak - anadolu ajansı yönetim kurulu üyesi

şafak pavey

insanın kendisine telkinde bulunması gerektiğinde hayata dair, ilk akla getirilmesi gereken kişilerden biri.. başından geçen onca olumsuzluğa rağmen enerjisini ve umudunu kaybetmemesi ışık olmuştur.. siyasi tecrübesi arttıkça daha etkili bir konuma geleceği ortada..

başlığın açılmasına sebep olan konuşma;

adamı göt gibi ortada bırakan sorular

daha kibar haliyle cevapsız sorular denilebilirdi; ama bu ifade cevapsız bırakılan soruların en ağır olanlarını ifade eder. düzenin çarpıklığını dışa vurmak isteyen belediye çukuruna düşmeye benzer, hayat yolunda ilerlerken.
bilgisizlikten de kaynaklanmaz her zaman. ihtimal cevaplar, öğretilmişliklerle örülü hayatımızın temellerine konulmuş dinamitler gibidir. dünya dev bir dekor halini alır. daha patlamadan, korku bulutları gökyüzünü kaplar, tehlikenin sularında çözünmüşsünüzdür artık.

çoğunlukla bu soruların derdi cevaplar değildir. istediğini kulağa ulaştığı anda almıştır, su birikintisine atılmış tas misali kendisi ruhun derinliklerine doğru süzülürken etkisi dalga dalga yayılmaya başlamıştır. boşluğu seyreden donuk gözlerde renkler silinmiştir.

"eğer evren cevapsa soru nedir?"
(bkz: leon m. lederman)

edie sedgwick

1960 lı yıllarda oldukça popüler olan aktris. bob dylan ile adı geçen biri, adına şarkılar yazılmıştır. ondan çocuğu olduğuna dair söylentiler de var. factory girl adlı filmde hayat hikayesi konu edilmiş. oldukça dikkat çeken bi tarzı var. bu üne baba parasıyla kavuştuğu da söyleniyor. bence ünü daha çok erkekleri kolayca elde etmesiyle ve sonrasında göt gibi ortada bırakmasıyla oluşmuş. taşşaklı karı dediklerinden.

bankacibear

tarihte bugün

http://www.tarihtebugun.gen.tr/

dersim

erdoğan ağzına aldıkça içimin sızlamasına neden olan memleketim. zira zerdüşte mi oy vereceksiniz diyen birinden* %90 nından fazlası alevi olan tunceli ile ilgili iyi niyetli bir şey duyabileceğime inanmıyorum.

uzun bir entry yazıp kaydete bastıktan sonra sözlük bağlantısının kopması

kaydete tıklamadan önce yazılan entryi kopyalama alışkanlığı kazandıran durum.

(bkz: ayı sözlüğün yazarlar üzerinde bıraktığı psikolojik etki)