padre

Durum: 269 - 0 - 0 - 0 - 10.02.2016 22:10

Puan: 4306 - Sözlük Kezbanı

11 yıl önce kayıt oldu. 5.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 14

seks olimpiyatları

maraton yaparlarsa ülkemi başarıyla temsil edeceğime inanıyorum.

lisans mezunu gaylerin kendilerini seviyeli gay sanması

bana gülerek okuduğum bir paragrafı hatırlattı. paragraf şöyle

"ileri zekalı" çocuk nasıl anlaşılır? basit, ebeveynlerin dediğine bakılırsa "çocuk okulda sıkılıyor"; sınıfta boş boş oturan çocuk sayısı göz önüne alınırsa, fransa'nın dahiler ülkesi olduğuna inanılabilir.

bu paragrafı değiştirisek:

"seviyeli gey" nasıl anlaşılır? basit, bazılarının dediklerine göre "lisans mezunu geyler seviyeli"; lisans mezunu geyler göz önüne alınırsa, türkiye'nin seviyeli geyler ülkesi olduğuna inanılabilir.

vajinasına silah saklayan genç kız

azeri sevgiliden duyulabilecek sözler

eğer bir azeri sevgiliniz varsa cinsel ilşki sırasında ya da günlük hayatta komik ve sempatik söz ve iltifatlarla karşılaşabilirsiniz. benim duyduklarımdan bazıları şöyle:

sana inanabilmirem*

uy uy uy canim yaniir*

sen menim erimsen*

men senin avradınam*

sesen gurban*

insanlar

insanlar insancıklar hepsi de çok amcıklar.

taşak

pirimiz kaşgarlı mahmud'un muhteşem eseri dîvânu lugati't türk'te taşak şeklinde geçer. km eserde penise de taşak denildiğini çünkü penis ile taşağın birbirine yakın olduğu söyler. taşakla ilgili olarak da komik bir atasözü nakleder. " ödleçi sıçgan müş taşakı kaşır" yani ölümü yaklaşan sıçan kendinin taşaklarını kaşır.

eserde bir de" taşaglıg" kelimesi geçer ki taşaklı anlamındadır. taşaklıg er yani taşaklı kişi örnek olarak verilmiştir.

ilk kez sana veriyorum

bu cümleyi söyleyen kişiler büyük olasılıkla ilk sana veriyorum derken bir yandan da akıllarında şunları geçirmektedirler.
bugün ilk sana veriyorum
bu hafta ilk sana veriyorum
bu ay ilk sana veriyorum
bu hafta sonu ilk sana veriyorum
......

ve liste uzayıp gider. ha eğer kişi ciddi ise ilk size vermişse tebrikler. piyangodan büyük para çıkmış gibi sevinebilirsiniz çünkü ihtimaller aynı.

kaşar sevgili

sevdiğiniz kişinin kaşar olması durumu. bazen karşınızdakinin kaşar olduğunu bile bile seversiniz, bazen bilmeden seversiniz, sonra anlarsınız da iş işten geçmiştir. kimi zaman da sevgiliniz eski kaşardır. yani eskiden yemediğini bırakmamıştır ama son zamanlarda artık durulmuştur. sevgi kaşar maşar dinlemez tabi. ancak kaşar sevgiliniz bazen hâlâ kaşar olduğunu ya da eskiden ne kadar kaşar olduğunu bilerek ya da bilmeyerek hatırlatır ve az da olsa canınız sıkılır. bu sıkıntının mantıksız olduğunu bilirsiniz ama engel olamazsınız. velhasılı bunalımlı bir durum olabilmektedir.

ışgın

bugünlerda ankara'da kızılay'da tezgahlarda satılmayan başlanan bir bitki. dîvânu lugati't türk'te ışgun şeklinde iki yerde geçiyor. anadolu'da özellikle elazığ, tunceli ve malatya'da yetişiyor. makbulü nispeten büyük, taze ve parlak yeşil renkte olanı. bunlar kıtır kıtır yenebiliyor ve tatları gerçekten güzel.

mezopotamya tanrıları

dünyanın en önde gelen sümerologlarından biri olan noah kramer'in "sümerlerin kurnaz tanrısı enki" adlı kitabı bu noktada okumaya değer. kramer'in eserleri aynı zamanda tek tanrılı dinlerin de nasıl bir evrim geçirdiklerini gözler önüne seriyor. zaten kendisine öğrencilik yapmış olan muazzez ilmiye çığ'ın da "kur'an, incil ve tevrat'ın sümer'deki kökeni" adlı bir kitabı var.

göt

dîvânu lugâti't türk'te köt şeklinde geçiyor. köt ile ilgili olarak geçen kelimeler ise şunlar:

kötiç: çocuklara sövüldüğü zaman kullanılan "ey kıç gibi kokmuş" anlamına gelen bir sövgü sözü.

kötle-:bu kelime bir fiil. oğlan vb. sikmek/düzmek anlamına geliyor. bir örnek de verilmiş. oglanıg kötledi yani o, oğlanı sikti/ düzdü. daha 11. yüzyılda erkek sikmek anlamına gelen bir kelimemiz var düşünün!!

kötlet-: bu kelime de fiil kökü. anlamı oğlan vb. siktirmek/ düzdürmek. örnek olarak ol oglanıg kötletti yani o, oğlanı siktirdi/düzdürdü.

kötlüg: ibne, luti anlamlarına gelen bir küfür.

yaşlı eşcinsel

balamoz da denir. aşama şu şekildedir: manti-laço-balamoz.


ertelemek

çok uzun zamandan beri muzdarip olduğum kötü bir alışkanlık ya da kişilik özelliği. 5-6 ay kadar önce john perry tarafından kaleme alınan "erteleme sanatı: oyalanma , savsaklama ve kaytarma rehberi" kitabı gördüm. kitap ertelemeye farklı bir açıdan yaklaşıyor. önce kitabı kısaca tanıtayım.
kitap,
giriş- erteleme paradoksu
sistematik erteleme
erteleme ve mükemmeliyetçilik
yapılacaklar listesi
ritmi yakala
bilgisayar ve erteleyiciler
yatay düzenleyicileri savunmak
düşmanla işbirliği yapmalı mı
ek faydalar
erteleyiciler sinir bozucu olmak zorunda mı?
birtakım derin sonuçlar
ek: alışkanlıktan kurtulma yöntemleri

adlı bölümlerden oluşuyor.

yazar ertelemenin bir alışkanlık değil bir kişilik özelliği olduğunu ifade etmiş. bu durum ise sistematik erteleme kavramını kullanıyor. sistematik erteleyiciler işlerini sürekli bir şekilde ertelemeye meyilli insanlar. bu insanlar daha çok mükemmelliyetçi olduklarından yani yapacakları işin her yönüyle kusursuz olmasını istediklerinden dolayı erteleme eğilimindeler. bir işi mükemmel yapma isteği kişide duygusal çalkantılara, bir takım fantazilere yol açar ve kişi vaktini boşa harcar.

bu durumdan kurtulmak için çeşitli stratejiler öneriliyor. açıkçası bunlar ertelemeyi tamamen yok etmeye yönelik değil sadece ertelemenin kişinin hayatındaki etkilerini en aza indirmeye yönelik. yazar kendisini de sistematik bir erteleyici olarak tanımlıyor ancak buna rağmen önemli işler de yapabildiğini dile getiriyor.

erteleme huyu olan kişiler varsa kitabı okumalarını tavsiye ederim.

türkiye'de din anlayışı

kendi dinlerinin temel kaynağı olan kitabı bile okumayan insanların din anlayışı nasıl olursa öyle işte. okuyan da türkçesini okumuyor. bir şey anlamadıktan sonra neye yarar. oradan buradan duyulanlar, halkı ustalıkla kandırıp sömüren hoca ve şeyh takımının zırvalıkları bizim milletimize din olarak yetiyor. her ramazan yapılan dinsel içerikli sığ programlarda konuşulanlar, sorulan sorular, gündeme gelen konular buram buram cehalet kokuyor. din anlayışımız bu maalesef.

özgecan aslan'ın katilinin hapishanede linç edilmesi

adalet anlayışımıza şaşırıyorum. geçtiğimiz aylarda seda sayan'ın programına iki kadının katili olan bir adam katıldı elini kolunu sallaya sallaya. insanlar da bu adamı muhatap alıp konuştular, adam resmen öldürecek başka kadın aradı canlı yayında. o zaman neeredeydi bu linç ekibi? insanlar arasında bu ayrım neden. bütün bu olanların sebebi basının bu olay üzerine gitmesi. münevver karabulut cinayeti de aynı şey oldu. basın üzerine gitmeseydi neler olurdu acaba? ancak yüce türk basını her zaman bu kadar insaflı değil işte. ölüm şekli önemli. öldürülenler genç kızlar değil ise ve sıradan bir şekilde öldürüldülerse pek peşine düşülmüyor maalesef. keza gay, transeksüel, travesti cinayetleri de aynı. failler ceza bile almıyor. bu memleketin insanlarının adalet anlayışından ve adalet sistemimizden tek kelimeyle iğreniyorum. ikiyüzlü, ayrımcı ve zalim.

horizonmersin

geniş bir ilgi alanı ve bilgisi olan, yazılarını takip etiğim ve severek okuduğum yazar.

sikiş

kelimenin dilimizde yazılı olarak en eski kullanımı sanırım dîvânu lugâti't türk'e kadar gidiyor. bu eşsiz ansiklopedik sözlükte sikiş diye bir kelime geçiyor ve karşılığında sikişme denilmiş.

aynı zamanda eserde
sik (erkeklik organı)
sik- (sikmek)
sikil- (sikilmek)
sikit- (birini) sikişmeye/cimaya zorlamak sözcükleri de var. bu kelimeler için verilen örnekler ise şöyle:

örün- (erkeğin cinsel organı kalkmak) filli açıklanırken verilen örnek : er siki öründi yani adamın siki kalktı.

sik- fiili açıklanırken verilen örnek: er uragutnı sikti yani adam kadını sikti

sik- fiilinden nasıl sıfat yapıldığı açıklanırken verilen örnek: sikken er yani siken adam.

sikil- fiilini açıklarken verilen örnek: uragut sikildi yani kadın sikildi.

sikit- fiili açıklanırken verilen örnek: uragutnı sikitti yani o, birini kadın ile sikişmeye/cimaya zorladı.

öpüşmeyi bilmeyen adam

çok şeye tahammülüm var ama öpüşmesini bilmeyen adamlara karşı tahammülüm yok. öpüşmesini bilmeyen bir adam bana göre ders anlatmasını bilmeyen öğretmen, anayasadan haberi olmayan hukukçu gibi bir şeydir.

erkeklik ofsayta düşünce

kitabın tam adı "futbol, eşcinsellik ve halil ibrahim dinçdağ'ın hikayesi erkeklik ofsayta düşünce. iletişim yayınlarından çıkan kitabı burcu karakaş ve bawer çakır hazırlamışlar. yasemin inceoğlu da kitaba güzel bir önsöz yazmış. kitap temel olarak iki bölümden oluşuyor. ilk bölüm bawer çakır'ın kendi deneyimlerini anlattığı "azınlık idman yurdu çoğunlukspor'a karşı", ikinci bölüm ise burcu karakaşın halil ibrahim dinçdağ ile yaptığı "hakemliğe elverişli değildir" adlı uzun söyleşi.

halil ibrahim dinçdağın başından geçen olayları okudukça homofobinin ne kadar korkunç boyutlarda olduğunu gördüm. ancak bir umut da vardı. dinçdağ çok samimi ve bizden biri. onun gibi o kadar insan var ki.

kitabı okursanız,
ilginç bir tarafar kitlesine sahip lgbt dostu st pauli takımını tanıyacak,
erman toroğlu'nun eşi görülmemiş bir cehaletle eşcinsellik hakında söylediklerine şaşıracak
hormonlu domates ödüllerinin nasıl ortaya çıktığını ve kimlere verildiğini öğrenecek,
justin fashanu adlı eşcinsel futbolcunun hazin hikayesinden haberdar olacak,
futbol dünyasının ilk açık eşcinsel hakemi john blankstein'inden haberdar olacak
ahmet yıldız cinayetinin duruşmalarına kimseciklerin katılmadığını öğrenecek
homofobinin memeleketin ciğerlerine nasıl işlediğine tanık olacak ancak her zaman umudun olduğunu göreceksiniz.

okuyun bu kitabı kendinizden çok şey bulacaksınız

homofobik üniversiteler

bütün üniversiteler. çünkü toplumumuzun en avam kesiminden en aydın kesimine kadar tüm sınıflarında homofobi var. bir üniversitenin tamamen gey dostu olması ya da gey düşmanı olması gibi bir şey zaten olamaz. olsa olsa bazı hocalar ya da bölümler daha rahattır bazıları daha tutucu ve gey düşmanıdır. ben geylerin öldürülmeleri gerektiğini söyleyen profesörler de tanıyorum, öğrencisi gey olduğunu bilip ona sahip çıkan ve destekleyen profesörler de tanıyorum. son olarak şunu eklemek gerek üniversitedeki kadrolaşmalar benzer zihniyetteki adamların bir yerlere gelmesini sağladı ve bu nedenle akademi daha homofobik bir hale geldi. üniversitelerimiz için acınası bir vaziyet doğrusu.
  • /
  • 14
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 269

kadın memesiyle ilgili kavramsal dizin

ampul; ayva; balkon; bodoslama; bomba; cephe; cucu; çakıl; çan; çıban; çıngırak; çunçun; elma; far; füze; füze gibi; güğüm; güverte; hepsi senin mi?; ikizler; kaçak inşaat; kristal lamba; küre; küskün; mal; mihrap; portakal; protez; şanzıman; şeftali; tampon; taret; titi; vaşington; vitrin; yedek parçalar. (kaynak: hulki aktunç,büyük argo sözlük).

göt

dîvânu lugâti't türk'te köt şeklinde geçiyor. köt ile ilgili olarak geçen kelimeler ise şunlar:

kötiç: çocuklara sövüldüğü zaman kullanılan "ey kıç gibi kokmuş" anlamına gelen bir sövgü sözü.

kötle-:bu kelime bir fiil. oğlan vb. sikmek/düzmek anlamına geliyor. bir örnek de verilmiş. oglanıg kötledi yani o, oğlanı sikti/ düzdü. daha 11. yüzyılda erkek sikmek anlamına gelen bir kelimemiz var düşünün!!

kötlet-: bu kelime de fiil kökü. anlamı oğlan vb. siktirmek/ düzdürmek. örnek olarak ol oglanıg kötletti yani o, oğlanı siktirdi/düzdürdü.

kötlüg: ibne, luti anlamlarına gelen bir küfür.

sevgiliyle korunmadan ilişkiye girmek

sevgilinize sonuna/sapına/tamamen artık ne derseniz diyin güveniyorsanız olması gerekendir. prezervatif seksten alınan keyfi çok çok azaltıyor bana göre. ancak sevgilnize güvenmiyorsanız asla korunmadan ilişkiye girmeyin. güvenmediğiniz, güvenemediğiniz bir insana da nasıl sevgili dersiniz o da ayrı mevzu. mesele sevgililerin başkalarıyla seks yapmalarından aldatmalarından ziyade partnerlerinin/ eşlerinin sağlığını tehlikeye atabilecek kadar acımasız, düşüncesiz olmalarıdır. eğer sevgilinizin sizi riske atmayacağından eminseniz varsın başkalarıylla yatsın bence çok da önemli değil.

kürt

kürt=insan, türk= insan, arap= insan, alman=insan........ insan, insan, insan....

türkiye'nin en gereksiz kurumu

diyanet işleri başkanlığıdır. inansın inanmasın bütün halkın vergisinin sadece tek bir dinin tek bir kolunu temsil eden bu kokuşmuş kuruma verilmesi tam bir şaçmalıktır, haksızlıktır. hiristiyan, alevi, ateist vs.. vatandaşın vergisiyle cahiller ve yobazlar ordusunu finanse etmek de nedir? bu kurumun kendisi bizzat islama aykırıdır zaten. din hizmeti parayla satılır mı? gerçi allahın kitabı dedikleri kuranı da parayla satıyor bunlar. resmen kâr elde ediyorlar. bir de cami çıkışlarında milletten para toplamazlar mı. falanca yere yardım filanca yere yardım diye. daha bir tane okula, eğitim kurumuna yardım toplanıldığını görmedim. varsa yoksa kimsenin gitmediği camiler, kuran kursları yapılsın. birileri şu kurumu kapatsa da milletçe rahat etsek.

uzak mesafe ilişkisi

zordur, yıpratıcıdır. bir buçuk yılı ayrı geçen 2 bir uzun mesafe ilişkim var ve artık sona geldiğimi hissediyorum. onunla tanıştığım şehirden bir buçuk sene önce ayrıldığımda en nihayetinde kavuşacağımızı, artık hiçbirşeyin bizi zayırmayacağını düşünmüştüm. ayrı kaldığımız süre boyunca da kimseyle birlikte olmadım.sık sık sevgilimin yanına gidip geldim o da benim kadar sık olmasa da beni ziyaret etti. her görüşmemiz bir travma halini almaya başladı. yine ayrılık, yine özlem. artık sabrımın sınırına geldim. sanki birşeyleri kaçırıyor gibiyim. sürekli telefon görüşmeleri bunalttı beni. etrafımdaki mutlu çiftleri görmek üzmeye başladı. ve sonunda dikkatim çevremdeki insanlara kaymaya başladı. yeypyeni ve daha güzel ilişkiler kurabileceğimi farkettim. zamanımı ve gençliğimi harcadığımı düşünmeye başladım. tam işte bu noktada ona olan aşkımın bittiğini anladım. skyptan yaptığımız büyük çoğunluğu sex içerikli sohbetler ergence gelmeye başladı kendimi zavallı gibi hissettim. zamanla kopuşun eşiğine geldim. artık farkındayım ki kavuşma çabuk olmayacaksa, yıllar sürecekse bu tarz ilişkileri yürütmek hem çok zor hem de gereksiz. özlemle geçen boş yıllarınıza ve zamanınıza yazık. ha çok çok mu seviyorsunuz o halde her imkanı zorlar aynı şehirde yaşarsınız. imkanlarınızı zorlamıyorsanız zaten çok sevmiyorsunuzdur kendinizi kandırmayın, lişkinizi masaya yatırın bence. zira aşkta ve rüyada imkansızlıklar yoktur.

gulampareler zenparelere karşı

götçüler amcılara karşı olarak da tercüme edebiliriz. iki gurup arasındaki tartışma anlatılıyor.

gulampâre yaranların (dostların, sevgililerin) ve zenpâre biraderlerin mabeyninde (arasında) olan münazaran (tartışmayı) ve mefâhiratı (övünmeleri) tafsil ve tasvir eyler (açıklar ve anlatır). zenpâre, mahbubeler musahabetinden (kadınlar sohbetinden) hazzedip (zevk alıp) mahbublar mücamaatın menedip (erkeklerle cinsel ilişkiyi yasaklayıp) gulampârelere serzeniş ve tevbih ederler (sitem edip kınarlar) ki, "ey ağızları tadını ve nefisleri murâdını bilmez derdmendler (dertliler) ve iyiden yanlıyı (iyi olanı) farketmez biçareler!. niçin ş'ol (şu) zerdali boylu, yumuşak beypazarı kavunu gibi tatlılığından iki şakk (parça) olmuş garaimi koyup ol mâden-i necaset (pislik madeni) ve menba-i habaset (kötülük kaynağı) ve bais-i kabahat (suç sebebi) dedikleri murdara uyup şöyle yüz karalığın kılarsınız" deyu (diye) yakındığıylan (yakınıp) hitablar ve itablar kılıb nâmeler (mektuplar) ve kitaplar gönderdiler. gulampâre yaranlar, zenpârelerin bu tâ'nım (kınamasını) işidib "göt gibi azîz ve nefis ve bir nesne (birşey) var mıdır" deyip dil uzattıklarına gayet ile (çok) incinib dağda ve taşda ve kuruda ve yaşda ve köyde ve şehirde ne kadar gulampâre var ise cem' olub (toplanıp) sikden alemler kaldırıp ve götden nakkareler (trampeti andırır küçük, vurmalı bir çalgı) çalıp "varalım şu zenpârelerin başına am gibi kik (geniş) dünyayı göt gibi dar ve başların kesip am kapısında taşak gibi berdar edelim (asalım)" deyüp divane oldular. zenpârelere bu haber vasıl olıcak (bu haber ulaşınca), onlar dahi zenançe (kız işi) kaftancıklar giyip ve ibrişim kuşaklar kuşanıp ve kıvracık kırcık ve ucu tellice saçaklar sarınıp ve destmalcikler takınıp şah, paşazade, hanzade, kadıncık kızı gibi düzünüp koşunup bir yere cem' olup (toplanıp) fikirlerin (fikirlerini) bunun üzerine mukarrer kılıp (kararlaştırıp) dediler ki: "gulampârelerin kavli (sözü) kutlu, avâzeleri (sesleri) heybetlû, cümbüşleri merdane (eğlenceleri erkekçe) ve direnişleri pehlivânedir. zira onlar kûh-ı billurun (billur dağ) gibi yaylakda perverde olmuştur (beslenmiştir). bizim dut keser gibi yerde oturmadan benzimizde tendürüstlük (sağlık) yerine zaiflik (zayıflık) ve süstlük (tebellik) arız olmuştur. biz onlar ile mukabele ve mukavemet etmek (bizim onlara karşılık verip karşıkoymamız) kabil değildir. hemân (hemen) çaresi budur ki, "sizinle mukatele (savaş) ve mücadele etmekden safamız yoktur (istemiyoruz, zevk almıyoruz). amma gelin münazara ve muhavere edelim (tartışıp konuşalım), her birimiz medhini delille isbat etsin (övündüğü konuda haklı olduğunu kanıtlasın), her kimin kelimatında (sözlerinde) kuvvet ve istikamet ziyade olursa (güç ve yöneliş fazlaysa), hükm-ü galebe ona müteallik olup (galibiyet kararı onun için verilsin) canibinde niza' mürtefı' olsun (anlaşmazlık ortadan kalksın)" deyu el ağız bir eyleyip bu resme tedbir eylediler (bu şekilde bir çözüm önerdiler). birkaç günden (birkaç gün sonra) gulampâreler askeri erişip saflar ve alaylar bağlayıp durdular. zenpâreler bu hali gördüler ve bildiler, can başlarına sıçrayıp söyledikleri söze peşiman (pişman) oldular. ahiren, (sonra) içlerinden bir cihandîde (dünya görmüş) ve belâdan ve doksan dokuz kazadan arta kalmış, kesret-i zinadan (zina çokluğundan) gönlü kararmış ve am havasından benzi sararmış, çok çalışmaktan beli bükülmüş bir pîr (yaşlı), başında külâh-ı kes (şarap dolu bardaktan yapılmış külah), elinde âsây-i kîr (erkeklik organından âsâ), ayak üzre durup ve bülendâ-vâz (yüksek ses) ile çağırıp ayıttı (dedi) ki, "ey gulampâreler, iki cihanda yüzü kareler ve âvâreler. hadd-ü insaftan (insaf derecesinden) teâdî (çıkmak) ve tecavüz etmek râh-ı delâlete (sapkınlık yoluna) ve tarîk-i cehalete (cahillik yoluna) düşüp gitmek, hakkı koyup bâtıla uymak, sikleri boklara mâlâmâl olmuş (dolmuş) götlere koymak ne demektir?

şiir:
"var iken dünyada zîbâ ve lâtif am
kişi göt sikmek gayet bok yemekdir
var iken billahi yağ, parmağını
boka bandırmak âdem ne demekdir?"

gulampâreler bu haberi gûş kılıp (duyup) deryayı muhit (etrafı çevreleyen deniz) gibi hurûş ve cûş edüp (coşup kaynayıp) hemen ol dem (o an) dilediler kim (ki), hücum edip zenpâreleri taşak zarbıyle (vuruşuyla) helak edeler ve sik nîzeleri (mızrakları) ile sinelerin (göğüslerin) çak edeler (yırtalar) şeytan aleyhilâne (allah ona lanet etsin) bu haberi görüp ayak üzre kalkıp bir eline bir âsâ ve bir eline teşbih alıp ş'ol (şu) komşuluk ("komşu" yerine) amı sikmekten yüzü kara olmuş merdümek (mercimek) sorusu gibi bir azîz şeyh olup çıka geldi, iki askerin mabeyninde (arasında) durdu..."
...şeytan aleyhilâne (allah ona lanet etsin) çıkıp gelip bunların arasına seccade-i sulh (barış seccadesi) deyu (diye) bir sikişhane hasırın saldı, geçip üstüne oturdu, zenpâreleri ve gulampâreleri önüne getirdi, bunları ayıttı (dedi) ki: "ey gözümün nuru gulampâreler ve ey gönlümün surum (sevinci) zenpâreler. kiminiz bakıyye-i kavm-i lût (lût kavminden artakalan) ve kiminiz bende-i nesl-i kabil (adem peygamberin oğullarından kabil'in soyundan gelenler). bana yar-ı yoldaş (yar ve yoldaş) olmaya sizden gayrı kim kabil? gelin siz ceng ve cidal (savaş) etmen (etmeyin) ve beni şuridehâl etmen (perişan etmeyin)" deyu her birine nasayih-i pür fasayih (güzel sözlerle dolu nasihatler) söyeleyib bulduğu pohu (boku) yiyip ahiren (sonra) "sulh hayırdır" diyip bunları sulha davet edip kadı oldu. zenpâreler can ve gönülden buna razı oldu. amma gulampâreler "madem ki bu zenpârelerden bize bir nesne hasıl olmaz, bunlar bu murada vâsıl olmaz (ermez)"dediler. pes (o zaman) şeytan aleyhilâne (allah ona lanet etsin) bu sözü kabul eyleyip zenpârelere söyleyip bu kavli (sözü) bunun üzerine bağladılar kim (şöyle karar verdiler ki), zinadan ne kadar evlâd hasıl oldu ise, gulampârelere vâsıl ola (verile) ve her ne muradlan var ise göreler (ne isterlerse yapalar). gulamparler bu sözü işidip kail oldular, (kabul ettiler), taze götler sikmeye mail (istekli) oldular. sikten kalem ve götten divat (eskiden belde'taşınan, yazı yazmak için kalem ve mürekkebin konulduğu alet; divit) getirip kalem divata bastırdılar. boku meni ile ezdiler yani mürekkep düzdüler (yaptılar), bir tuman (don) içine yazdılar. madem ki zenpâreler göte dil 'izadıp itale-i lisan etmeyeler (söz atmıyorlar),, gulampâreler onları taşak zarbıyla (vuruşuyla) ve sik, zahmı (yarası) ile mecruh edip (yaralayıp) incitmeyeler. ş'ol (şu) şartla kim (ki), zinadan hasıl olan zina püserleri (oğlanları) zina dilberleri cem' edip (toplayıp) cima talim edip (öğretip) andan (ondan sonra) gulampârelere temlik edeler (mal olarak vereler). çün ahidname (anlaşma) tamam oldu, zenpârelerin yüzü kara ve başı aşağa ve oğlanların götü sike ve ??? olup herbiri bed-nâm (kötü isimli) ve rusvây-ı âm (dünyanın rezili) oldular, neye uğradıklarını bildiler, kuyruk göte kısıp yildiler (hızla yürüdüler). gulampâreler safalar kesbedip (alıp) huzurlar sürdüler, göt dümbeleklerin çala çala ve sik alemlerin sala sala feth-u zafer birle (zafer ve fetih ile) yerli yerine gittiler.

şiir: sürür ile döndü gulampâreler
gam ile helak oldu zenpâreler
koyup oğlanı her kim zenpâre ola
bu denlû belâlar ona az ola
götü terk idüp her kim ki sike am
yeridir olursa rusvây-ı âm...".

hung up

melodi abba'nın gimme gimme gimme adlı şarkısından alınmış. abba'nınki de çok güzel.

göt

dîvânu lugâti't türk'te köt şeklinde geçiyor. köt ile ilgili olarak geçen kelimeler ise şunlar:

kötiç: çocuklara sövüldüğü zaman kullanılan "ey kıç gibi kokmuş" anlamına gelen bir sövgü sözü.

kötle-:bu kelime bir fiil. oğlan vb. sikmek/düzmek anlamına geliyor. bir örnek de verilmiş. oglanıg kötledi yani o, oğlanı sikti/ düzdü. daha 11. yüzyılda erkek sikmek anlamına gelen bir kelimemiz var düşünün!!

kötlet-: bu kelime de fiil kökü. anlamı oğlan vb. siktirmek/ düzdürmek. örnek olarak ol oglanıg kötletti yani o, oğlanı siktirdi/düzdürdü.

kötlüg: ibne, luti anlamlarına gelen bir küfür.

hdp nin baraj altında kalması

kalır mı kalmaz mı daha belli değil ama içinden bir ses oh olsun, beter olun diyor. tabi mantıklı yanım da keşke baraj altında kalmasalar diyor. teröre ve pkk'ya mesafe koyamazsan, sağda solda özerklik ilan edilmesine göz yumarsan, katliamlardan oy devşirmeye uğraşırsan ve daha bir sürü şey, olacağı bu.

horizonmersin

geniş bir ilgi alanı ve bilgisi olan, yazılarını takip etiğim ve severek okuduğum yazar.

öpüşmeyi bilmeyen adam

çok şeye tahammülüm var ama öpüşmesini bilmeyen adamlara karşı tahammülüm yok. öpüşmesini bilmeyen bir adam bana göre ders anlatmasını bilmeyen öğretmen, anayasadan haberi olmayan hukukçu gibi bir şeydir.

keskinoğlu fileto fit

piyasada yiyebileceğiniz en berbat gıda maddeleri arasındadır. tıpkı ton balığı gibi piliç göğsünü konserve halinde tüketiciye sunmuşlar. ancak insan piyasaya sürmeden önce tadına bakmaz mı ya!?

bülent arınç ve abdullah gül ün kuracağı partiye isim önerileri

gaypar: gül(en) ve arınç yoldaşlığı partisi.
Henüz takip eden biri yok.