sarosbalik

Durum: 1067 - 0 - 0 - 0 - 06.04.2016 02:23

Puan: 23394 - Sözlük Kaşarı

15 yıl önce kayıt oldu. 1.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 54

coursera org

dünyanın önde gelen üniversitelerinden çeşitli hocaların verdiği online derslere ulaşılabilinecek adrestir. "eğitimde bir devrim" sloganıyla kendini tanıtan bu portalın adresi www.coursera.org/ 'tur ve dersleri online takip etmeniz durumunda (en fazla 14 hafta sürüyor ama genelde 8 haftalık dersler) size dersi veren hoca bir sertifika veriyor. tek sıkıntısı derslerin ve iletişimin ingilizce'yle yapılması. bu konuda sıkıntısı olmayanların keyifle takip edebileceklerini düşünüyorum...*

ferdan ergut

akademik olarak son derece donanımlı bir tarihçidir. odtü iktisat'tan mezun olduktan sonra boğaziçi üniversitesi "modern turkish studies" bölümünde master'a başlayıp bitirmeden amerika'ya geçip orada new school'da dünyaca tanınan devrim teorisyeni * charles tilly abimizin dergahında diz-dirsek çürütüp memlekete geri dönmüştür. türkiye'de dünya tarihi denilince akla ilk gelen ve geçtiğmiz günlerde hayatını kaybeden degerli marksist hoca eric hobsbawm abinimizin dünya tarihi serisinin son cildi olan " aşırılıklar çağı" giriş bölümünde ferdan öğretmene teşekkür edilmek suretiyle selam çakılmıştır. konusu ittihat terakki dönemi polis teşkilatı olan doktara tezi iletişim yayınevinden basılmıştır.

kendisinin siyasi görüşleri türkiye'ye ilk döndüğü zamanlardan itibaren kimliği olmuş ve çalışmakta olduğu üniversitenin çehresini değiştirebilmek için her türlü desteği vermektedir. okulun bir türlü kurulamayan toplumsal cinsiyet ve kadın çalışmaları klübü için öğrencilerle beraber hareket etmiş; barış günlerinde barış için konuşmuş; okula davet edilen demokrat milletvekillerini protokol mrotokol krizi yaratmayıp arkalardan izleyen gönül insanıdır. türkiye'de var olan vicdanlı sol hareketinin başına kendi deyişiyle hasbel kader* geçmiş olmasının bütün sorumluluklarını iliklerine kadar hissederek politika yapmaktadır.

kürtlerin yok sayılması sorununda ise bdp'ye büyük kredi verir kendisi. sorunu o sorunu yaşayan insanların temsilcilerinin çözeceğine olan inancının yanı sıra onlarla işbirliği yapmak konusunda herhangi bir çekincesi yoktur. zaten kürtlerin yaşadıkları sıkıntıların çözümünün türkiye'yi demokrasi sınavında büyük bir mesafe katetmesi anlamına geldiğini çok iyi bilmektedir. son olarak, başında bulunduğu ideolojik görünümlü partinin aslında kitlesel bir parti olduğunu çeşitli kaynaklardan takip ettiğim bu güzel şahsa emeklerinden ötürü teşekkür etmek için türkiye'nin demokrasi serüvenini biraz bilmek yeterlidir.

takip etmek isteyenler için:
twitter: http://twitter.com/FerdanErgut
facebook: http://www.facebook.com/pages/Ferdan-Erg...

(bkz: yeşiller ve sol gelecek partisi)

alttaki yazara soracaklarım var

sesinin seksapeline bağlı sayın paşam... her seslenene dönseydim ohooo...

hişt allttaki: altta olmak nasıl bi duygu?

cemal süreya

sabah sabah canım çekti, okudum. paylaşıp çoğaltayım dedim...

"biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
anamız çay demliyor ya güzel günlere
sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
bu, böyle gidecek demek değil bu işler
biz şimdi yan yana geliyor ve çoğalıyoruz
ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
işte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz."

sözlükteki sinsi yazarlar

sözlüğe akli melekeleri pek yerinde olmayan bi telefonla giriş yapmak zorunda kaldığından beri kendimi içinde hissettiğim gruptur... hem öyle laf kabizi falan dav değiken... ama yok linkleri ayarla, yok yanlış kurdun cümleyi başa dön derken üzerine bi de kopyala yapıştır işi girince mecburen böyle pısıp kalıyor insan... *

kıskanç sevgili

çok şükür bende yok diye sevindirik olduğum şeydir.zira son 1 ayda bu turun gerizekali cinsleriyle başım dertte... evini ihmal eden homoların sevgilileri soluğu ben de alıyor... salakça tanışma çabaları, ağız aramalar ve sonunda itiraf: "sevgilimin beni seninle aldattığını düşünüyorum, onu çok seviyorum ve kaybetmek istemiyorum" ah be embesil hemşire, ben sana ne diyeyim.. sevgilinle bu konuyu açık açık konusamiyosan aslında sevgili olmadığınızı mi, yaptığının taciz olduğunu mu, aylardır elime erkek eli degmedigini ve kukumda örümcek ağları ve güvercin yumurtası olduğunu mu... yoksa madem monogami senin için bu kadar önemli de sen karını çatır çatır aldatirken sevgilinin de eğer isterse istediğini yapmaya hakkı olduğunu düşündüğümü mu... neyse uzun lafın kısası sevmeye yeteneksizligin, bencilliğin, dünya benim etrafımda dönsün mantığının sonucudur bu kıskançlık ve hakkını vererek iletişim kurulursa insan doğasında bulunan cinsi ilişkide en düşük seviyeye çekilebilir.

seks sonrası diyaloglar

hişt lan, 20 lira eksik!!

ayı sözlük yazarlarının çekici bulduğu insan tipi

dearbear, lost soul, abysmal, mahalle muhtarının kocası, dalares, tr chaser ve tabi ki de pisuvardaki siyah kıl serisi... yani, zeka, cesaret ve küstahlık beni baştan çıkarıyor!! *

orgazmdan sonra akla gelen ilk şey

bu değil, bu da değil, bu hiç değil, bu benim istediğim değil...*

ayı sözlük'ün geldiği son nokta

yazarların dertlendikleri her ne ise o konuda yazabildikleri; bunu yaparken de neredeyse istedikleri her formatta başlık açıp üzerinden muhabbet döndürebildikleri bir sözlük olmuştur. insanların çok ve çeşitli oldukları düşünülünce insan sayısı kadar entry yazım şekli ve içeriğinin olması düzeylilik-düzeysizlik tartışmasından çok daha öte bi yerde "zenginliktir". zaten burada söz konusu olan yaşanan cinsel deneyimleri ballandırarak anlatmaktan ziyade hayatın, bizim durduğumuz yerden nasıl göründüğünü kelimelere aktarmaktır.

arada bikaç ayının sik boyunu; göt deliği çapını öğrenmenin ve bunların toplamda kaç farklı kişininkiyle ilişkilenmiş olduğunu bilmenin zararı yoktur. kaldı ki her birimizin bir cinsel birleşme sonucu burada olduğumuzu düşününce, bizi var eden "sikişmek" eyleminin sokakta neredeyse hiç kullanılmayan kullanılsa da kötü bir anlamı varmış gibi kullanılan bir ifade olmasının önüne geçip bu eylemi yemek yemek, uyumak...vs diğer insani eylemler şeklinde insanlara düşündürtmek bu sözlüğün asli görevlerindendir. sikişmek eylemi insanların kafasında normalleşmezse eşcinsel ilişkiler sapıklık olarak değerlendirilecek; kadının bedensel özgürlüğü hiç bir zaman var olamayacaktır.

lisede herkese mantık ve felsefe okutulsun

ilkokulda mitolojiye başlaması gereken sürecin devamıdır. aslında liseye kadar bekletilmemesi gerekir. ortaokulda mantık ve felsefe okutulmalı ve lisede siyaset, din dersleri verilmelidir. nihayetinde lise sonunda insanlar oy vermeye başlarlar...

smokebl

koli bandı başlığına yazdığı entry i okuduktan sonra kafasını kırmak istediğim ayının dik alasıdır! iletişim bilgilerin duruyor, yakaladığım yerde en kalitesinden bi koli bandıyla ağda yapmazsam sana bana da sarosbalik demesinler.*

ilgili entry: (bkz:#88188)

aşure günü

iş kan dökmek olunca histerik-psikopat bi haleti ruhiye bürünen sevgili komşularımdan ses çıkmayan gündür. cehenhemde cayır cayır yanin emi!!!

kardeşinin gay olduğunu öğrenmek

"gözünü oyarım üst katın küçük oğluna yan bakarsan" nasihatinden sonrası hetero kardeş sahibi olmaktan daha rutin bir kardeşlik olur heralde...*

söylesem tesiri yok sussam gönül razı değil

fuzuli'nin eşcinsel olmadığını ortaya koyan ifade... zira " eşcinseller susmayacaklar susmayacaklar susmayacaklar"**

sözlük yazarlarının hayat sloganları

öyle çoklar ki... ama uzun zamandır şu:

pınar selek

1971'de doğup iyi bir lisans öncesi eğitim aldıktan sonra akademik başarılarını mimar sinan üniversitesi* sosyoloji bölümünde devam ettiren ve şu sıralar yurt dışında olan sosyolog, feminist ve yazardır. 1998’de yedi kişinin hayatını kaybettiği mısır çarşısı patlaması davasından o günden beri yargılanan ve hakkında bir türlü nihayi karara varılamayan insandır. iki kez bu davadan beraat etmesine rağmen yargıtayda sürekli kararların bozulması süreci bugün itibariyle türkiye cumhuriyeti hukuk tarihine geçicek saçmasapan bir kararla tekrar bozulmuştur. kendi kararını bozan yargıtaya karşı kararında direnme kararı veren yerel mahkeme "ay biz vazgeçtik" demek suretiyle yargılama sürecini sil baştan ele almaya karar vermiştir. işin ilginç tarafı bu duruma eski kararda direnme fikrindeki savcı bile şaşırmış ve mütaalasını "iyi madem, suçlu, hadi yargılayak bari" şeklinde vermiştir...

kanıtsız, tanıksız şekilde yargılanıp hakkında müebbet hapis istenen selek'in davasından bir gün önce bir ülkeyi 30 yıl geriye götüren darbeyi yapan bir çok insanın ölümünden, kaybolmasından, sakatlanmasından sorumlu olan insanların ellerinde kahveyle talk show'a çıkarılmışçasına ifadesini alan mahkemeyle selek'in durumunu bu şekilde yargılamayı uygun bulan mahkemenin aynı anayasa ve yasalarla işlediğine inanmak güçleşmiştir.

son karar haricindeki yargılama süreci için bakınız: http://www.pinarselek.com/

pınar selek'in hepimizce okunması gereken kitabı için (bkz: sürüne sürüne erkek olmak)

(bkz: adaletin batsın türkiye)

try

klibin 01:50'sinde ablamızın "where there is desire...?" diye çığırırken yiğidimizi boğazından tutup yere çalması resmen orgazmik...

(bkz: yine duşa soktun kardeş)

vicdani ret

askolsunbenoylebirinsanmiyim

sevimli ayılığının yanına kariyerini "dayılık"la da sürdüreceğini öğrendiğimiz yazardır. tebrik ederiz efenim.****
  • /
  • 54
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 1067

pisuvardaki siyah kil 3

ah be cancağızım, o ne güzel sözler öyle. senin takdirini kazanmış olmak tek başına bir çok şeye değer. çok teşekkür ederim. güzel haberlerini duymaya devam ederim umarım. öperim iki kaşının ortasından.*

ha bir de, alt komşuyu da rüyanda görürsün!! *

ayı sözlük'ün geldiği son nokta

yazarların dertlendikleri her ne ise o konuda yazabildikleri; bunu yaparken de neredeyse istedikleri her formatta başlık açıp üzerinden muhabbet döndürebildikleri bir sözlük olmuştur. insanların çok ve çeşitli oldukları düşünülünce insan sayısı kadar entry yazım şekli ve içeriğinin olması düzeylilik-düzeysizlik tartışmasından çok daha öte bi yerde "zenginliktir". zaten burada söz konusu olan yaşanan cinsel deneyimleri ballandırarak anlatmaktan ziyade hayatın, bizim durduğumuz yerden nasıl göründüğünü kelimelere aktarmaktır.

arada bikaç ayının sik boyunu; göt deliği çapını öğrenmenin ve bunların toplamda kaç farklı kişininkiyle ilişkilenmiş olduğunu bilmenin zararı yoktur. kaldı ki her birimizin bir cinsel birleşme sonucu burada olduğumuzu düşününce, bizi var eden "sikişmek" eyleminin sokakta neredeyse hiç kullanılmayan kullanılsa da kötü bir anlamı varmış gibi kullanılan bir ifade olmasının önüne geçip bu eylemi yemek yemek, uyumak...vs diğer insani eylemler şeklinde insanlara düşündürtmek bu sözlüğün asli görevlerindendir. sikişmek eylemi insanların kafasında normalleşmezse eşcinsel ilişkiler sapıklık olarak değerlendirilecek; kadının bedensel özgürlüğü hiç bir zaman var olamayacaktır.

charlie hebdo

kendisine saldırının yıl dönümünde çıkan sayısının kapağında, yılbaşı akşamı almanya'da kalabalıktaki kadınları taciz eden orta doğuluları eleştirmek için, suriye'den avrupa'ya geçmek isteyen mülteci bir ailenin çocuğu olan " aylan bebek"i büyümüş ve tacizci olmuş olarak resmeden dergidir. gerek çizgilerinin vasatlığı gerekse de kendisini tanıttığı politik eleştirelselliğinin süper sığlığı bu kapakta tavan yapmıştır.

bu konuda umut stakehouse'un radikal blogtaki ayranım ekşi'de yazdıkları cidden kafa açıcı olarak düşünülebilir: (yazı, charlie hebdo'ya hiciv nasıl yapılır nasıl bi zeka gerekirin dersini vermiş bu arada bu yazısında eleman!)

aylan vs. alain bebek: http://blog.radikal.com.tr/dunya/aylan-b...

harranlı emine

harvardlı emily'ylele giriştiği rekabette kendisine ailecek destek olduğumuz mağara* kızıdır.* onca eşitsizliğe, şansızlığa rağmen azmini yitirmeyip internet hızında emily'i bir reklamlık da olsa geçen bu kızımızı takdir ediyoruz. kendisine harvardlı emily'nin ceo olarak bile sikleyip girmeyeceği türksel firmasında call agent olarak sürdüreceği kariyerinde* mutlu, sağlıklı ve başarılar dolu bir ömür dileriz.

ortak gay algısı

yaşananların paralelliğinden olsa gerek, dış dünyadan gelen uyarıcılardan bazılarının eşcinseller tarafından birbirlerinden habersiz şekilde daha fazla dikkate alınmasıdır. bu dıştan gelen uyarıcılar bazen şiir sözleri, bazen müzik, bazen toplum tarafından çok dikkat çekmeyen bir olay olabilir. bu ortak algının bir diğer veçhesi ise uyarıcılara verilen eşcinsel tepkinin de paralellik göstermesidir.

bu terim gay life ya da eşcinsel yaşam tarzı diye addedilen hayatla çok karıştırılmaktadır. birbirlerini etkileseler de hatta bazı durumlarda nedensellik bağları bulunsa da çok farklılardır. nihayetinde eşcinsel yaşam tarzı denilen şey eşcinseller için yaşadıkları yerde dış dünyanın ya da ataerkil sistemin izin verdiği kadarını modifiye ederek yaşamaktır ve içinde gay bar, internet siteleri, grindr ya da msn. gaylar nihayetinde cinsel kimliklerini gizleme dürtüsüne dış baskılardan ötürü sahiplerdir mesela. ancak ortak gay algısı bu dürtüyle saklanmış bir gayı kolaylıkla deşifre edebilir. örneğin müzik kanalında yeni bir sima görüp de hiç teklifsiz "kim bu gay" denilebilinir ki çoğu zaman bu tespit yanlış çıkmaz...

sevgilisinden yeni ayrılanlara tavsiyeler

dul kadınsın, bir ihtiyacın olursa çekinme.*

pınar selek

1971'de doğup iyi bir lisans öncesi eğitim aldıktan sonra akademik başarılarını mimar sinan üniversitesi* sosyoloji bölümünde devam ettiren ve şu sıralar yurt dışında olan sosyolog, feminist ve yazardır. 1998’de yedi kişinin hayatını kaybettiği mısır çarşısı patlaması davasından o günden beri yargılanan ve hakkında bir türlü nihayi karara varılamayan insandır. iki kez bu davadan beraat etmesine rağmen yargıtayda sürekli kararların bozulması süreci bugün itibariyle türkiye cumhuriyeti hukuk tarihine geçicek saçmasapan bir kararla tekrar bozulmuştur. kendi kararını bozan yargıtaya karşı kararında direnme kararı veren yerel mahkeme "ay biz vazgeçtik" demek suretiyle yargılama sürecini sil baştan ele almaya karar vermiştir. işin ilginç tarafı bu duruma eski kararda direnme fikrindeki savcı bile şaşırmış ve mütaalasını "iyi madem, suçlu, hadi yargılayak bari" şeklinde vermiştir...

kanıtsız, tanıksız şekilde yargılanıp hakkında müebbet hapis istenen selek'in davasından bir gün önce bir ülkeyi 30 yıl geriye götüren darbeyi yapan bir çok insanın ölümünden, kaybolmasından, sakatlanmasından sorumlu olan insanların ellerinde kahveyle talk show'a çıkarılmışçasına ifadesini alan mahkemeyle selek'in durumunu bu şekilde yargılamayı uygun bulan mahkemenin aynı anayasa ve yasalarla işlediğine inanmak güçleşmiştir.

son karar haricindeki yargılama süreci için bakınız: http://www.pinarselek.com/

pınar selek'in hepimizce okunması gereken kitabı için (bkz: sürüne sürüne erkek olmak)

(bkz: adaletin batsın türkiye)

chp teyzesi

yakın gelecekte biyoloji ve fiziksel antroploji bölümlerinde; uzak gelecekte ise paleantropoloji bölümlerinde homo kemalismus vajinismus ismiyle anılacak olan primat türüdür.

eşcinsel evlilikleri protesto gösterisi

coqueteria nickli has hanım ablanın "emekli cami hocaları yardımlaşma derneği" olarak nitelendirdiği bir grup insanın türkiye'de olan bitene kafa yormaya başlaması; dahası kafalarını yoran meseleler için sokaklara dökülmesidir.** öncelikle söz konusu gürühun eşcinsel evliliği ile ilgili yasanın geçmesi için bdp ve chp'nin kıçlarını yırtmalarının bile işe yaramayacağını düşününce dertlendikleri şeyin müslüman kürt camia'nın bdp ile ilgili bağlatılarını zayıflatmak olduğu düşünülebilir. dahası bu video bir kez daha göstermiştir ki eşcinselliğin ismi türkiye'de hala "ibnelik"tir.** vidyonun devamında başka konulara da değilinilmiş olunmasına karşılık değinilmeyen konular kendilerine "insan hakları savunucusu" diyen bu taşakları topuklarına değen elemanların aslında ne kadar samimiyetsiz olduğunu göstermektedir. samimiyetsizliğin ölçüsü için elemanların "insan" kategorisine neyi alıp neyi almadıklarını bir kez daha düşünmek gerekir.

son olarak da bu vidyonun ve bu tür amcaların ellerinde bu pankartlarla sokaklarda bulunmalarının, türkiye'deki eşcinsel hareketin artık ne kadar kuvvetli olduğunu gösteren bir geribesleme olduğunu düşünüyorum. normal şartlarda "yok saydıkları bir kesimin" varlığını kabul etmiş olmaları üzerinde de bu kesim için canlarının bu denli sıkılması eşcinsel görünürlük için - eşcinselliğin bir mücadele alanı yarattığını göstermesi açısından gayet kıymetlidir.

(bkz: ibnenin fendi hacıyı yendi )

http://www.sansursuzhaber.com/izmitte-es...

ayı sözlük'ün geldiği son nokta

yazarların dertlendikleri her ne ise o konuda yazabildikleri; bunu yaparken de neredeyse istedikleri her formatta başlık açıp üzerinden muhabbet döndürebildikleri bir sözlük olmuştur. insanların çok ve çeşitli oldukları düşünülünce insan sayısı kadar entry yazım şekli ve içeriğinin olması düzeylilik-düzeysizlik tartışmasından çok daha öte bi yerde "zenginliktir". zaten burada söz konusu olan yaşanan cinsel deneyimleri ballandırarak anlatmaktan ziyade hayatın, bizim durduğumuz yerden nasıl göründüğünü kelimelere aktarmaktır.

arada bikaç ayının sik boyunu; göt deliği çapını öğrenmenin ve bunların toplamda kaç farklı kişininkiyle ilişkilenmiş olduğunu bilmenin zararı yoktur. kaldı ki her birimizin bir cinsel birleşme sonucu burada olduğumuzu düşününce, bizi var eden "sikişmek" eyleminin sokakta neredeyse hiç kullanılmayan kullanılsa da kötü bir anlamı varmış gibi kullanılan bir ifade olmasının önüne geçip bu eylemi yemek yemek, uyumak...vs diğer insani eylemler şeklinde insanlara düşündürtmek bu sözlüğün asli görevlerindendir. sikişmek eylemi insanların kafasında normalleşmezse eşcinsel ilişkiler sapıklık olarak değerlendirilecek; kadının bedensel özgürlüğü hiç bir zaman var olamayacaktır.

vatandaş ingilizce konuş daha çok konuş

evrensel iletişim ve bilim dili olan ingilizce'nin hakkının teslim edilmesidir. toplasan 70 milyon tarafından konuşulan bir dilin yerine 4 milyar insanın bildiği ve konuştuğu dille iletişim kurulması gerekliliği kuşku götürmez bir gerçektir. orta okuldayken tarih kitabında gördüm. bir dağın içine sıkışmış bir grup insanın köpekgillerden bir hayvanın lütfuyla o dağdan kurtulmaları*** sonra da üreyerek koskocaman orta asya'ya sığmayıp dünyanın dört bir yanına barbar olarak gitmesi, gittikleri yerlerde taş üstünde taş bırakmayan ve varolan kültürleri yok eden torunlarının biraz medenileşmesi için şarttır. devletin kurucu milletler arasında ingilizce konuşanların olmaması önemli değildir. ne de olsa devlet ne derse o olur. ingilizce konuşmayanlar hastanede tedavi edilmezlerse; askerde, okulda, karakolda...vs. aşağılanırsa seve seve ingilizce öğrenip medenileşirler zamanla ne de olsa...

(bkz: milliyetçilik karşıtı olayım derken millet karşıtlığı yapmak)

dark bear

ana dil başlığına yazmış olduğum "the language that a person can have; but not a state" girdisini 5 kere silen ve 4. kez bu işlemi yaparken bana nedenini "aynı entryi tekrar tekrar yollamana gerek yok aslında. türkçe meailini ilave etmen gerekecek, herkesin anlayabilmesi için" şeklinde bir açıklamayı nihayetinde lütfeden ayı sözlük yöneticisidir. kendisine "böyle bir kural olmadığını" belirtmiş olmama rağmen "böyle bir kurala gerek yok, herkesin ruhen ve beyinen bilmesi gereken birşey." diyerek beni dumura sürüklemiştir.

kurallarda herhangi bir ifadenin olmadığı sözlükte alıp başını giden seri eksileme olayına ruhunun ve beyninin ne dediğini çok merak etmekteyim.

(bkz: zeki müren ruhuna ve beynine göre versin)

türkiye gençlik birliği

türkiye usulu neo-nazilerdir. nasyonel sosyalizmi savunan ne isa'ya ne musa'ya yaranamayan doğu perinçek taifesinin marifetir. chp ye kabul edilmeyen doğu perinçek'in partisinin isminden de vazgeçmeyerek kurdurduğu bu oluşum özellikle türk bayrağı ve atatürk posterlerini kullanması samimi chp'lileri etkilemiştir. kemalizm'in altı okundan "devrimcilik" okunun ve atatürk'ün söyleyip söylemediği tarihçilerce tartışmalı olan " bursa nutku"nun gazıyla toplumsal olaylar çıkarmaya pek meyillidirler. ha sözü açılmışken chp devrimcilik okunu ülkenin eğitim, bilim, teknoloji, ekonomik refahgibi etmenlerin ışığında muasır medeniyetler seviyesine çıkarılıp arkaik anadolu toplumunu dönüştürmek olarak tasavvur ediyorken işçi partisi ve tgb için bu ülkedeki azınlıkları ve kürtleri yok etmek anlamına gelmektedir.

(bkz: tgb'nin 24 nisanda odtü öğrencilerine saldırısı)

chp izmir kadın kolları

1 mayıs 2011 tarihinde gündoğdu meydanında toplu halde rastladığım teyzeler gürühudur. sayıca hayli kalabalık olmalarına rağmen birbirlerine tıpatıp benzemeriyle akılda kalmışlardır.* neyse chp deki değişim dalgalarının sonucu olarak 1 mayıs meydanlarına doluşturulan bu hanım teyzelerin ortamı pek garipsemiş olmaları gözden kaçmamıştır. bu teyzelerden birinin polis arama noktasında "evladım bizi neden arıyorsunuz, biz chp'li kadınlarız" cümlesi ve polisin bu cümleyi sikine takmadan işine devam etmesi üzerine ahretliğine destekte bulunmak isteyen sarı-kısa-fönlü saçları ve kırmızı şapkası olan bir başka teyzenin "akp'nin polisleri bunlar zaten" cümlesi bu gürühu anlamak için yetmiştir.

bankacibear

sözlük formatından habersiz yazardır. sözlüklerin belirtilen kuralları içerisinde istenilenin istenildiği şekilde yazıldığı yer olduğu fikrini daracık ufkuyla değerlendiren ayı insanıdır. sözlükler de insanların kendilerini ifade etmeleri için çok sayıda satır bulunan yerlerken sözlüğü ağlamak; şikayet etmek; kendini paralamak için kullanandığı gözlemlemektedir. kendisine adresini göndermesi durumunda "democracy for dummies" isimli kitabı hediye etmek istemekteyim.

ayrıca kendisi bana attığı mesajla beni seri eksici ilan etmiştir.* bu konuda kendisine: sorry mario princess is in another castle demek istiyorum. *
Henüz takip ettiği biri yok.